Atatürk
Ana Sayfa Blog Sayfa 181

SGK ÇALIŞANLARININ MAAŞLARINDAN GÜNLÜK PARA ÇEKME LİMİTİ YÜKSELTİLDİ

0

10 Ocak 2019, Perşembe | 14:27

Sendikamız 13.12.2018 tarih ve 832 sayılı yazısında; Sosyal Güvenlik Kurumu çalışanlarının maaşlarından günlük para çekme limiti olan 1.500 TL’nin artırılmasını ve bu limit üzerinde çekilen paralarda kesinti yapılmamasını talep etmişti.
 
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından Sendikamıza gönderilen 07.01.2019 tarihli cevap yazısında; talebimiz üzere Kurumla anlaşmalı Banka ile görüşüldüğü ve günlük para çekme limitinin 2.000 TL’ye çıkarıldığı bildirilmiştir.
 
İlgili yazıyı görmek için tıklayınız

SENDİKAMIZCA AÇILAN SOSYAL HİZMETLER KANUNU KAPSAMINDA ÇIKARILAN YÖNETMELİK MADDESİNİN İPTALİ DAVASI HAKKINDA

0

09 Ocak 2019, Çarşamba | 09:57

Sendikamızca, 20.11.2018 tarih ve 30601 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Sosyal Hizmetler Kanunu Kapsamında Tanınan İstihdam Hakkının Kullanılmasına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin” Geçici 2. Maddesinin 5. Fıkrasında yer alan “veya kurumca kurum ihtiyaçları dikkate alınarak yapılan değerlendirme neticesinde ilgili unvanda hizmete ihtiyaç bulunmadığı sonucuna varılması” ibaresine karşı iptal davası açılmıştır. Şöyle ki,

Söz konusu, “kadrodaki hizmete ihtiyaç duyulmama” ibaresinde somut bir kriter belirtilmemesi, ihtiyaç olmama durumu konusunda idareye geniş takdir yetkisi tanınması Anayasa’ya, hakkaniyete ve evrensel hukuk normlarına aykırılık teşkil etmektedir.

Dava konusu düzenleme ile birlikte davalı idare tarafından başvuru yapan personele göre hizmete ihtiyaç bulunmadığı yönünde değerlendirme yaparak ihtiyaç olsa dahi personelin atamasını yapmaması yönünde açıkça takdir yetkisi tanınmıştır.

Ayrıca, davalı idare Yönetmelikte yer alan “veya kurumca kurum ihtiyaçları dikkate alınarak yapılan değerlendirme neticesinde ilgili unvanda hizmete ihtiyaç bulunmadığı sonucuna varılması” ibaresi ile yarattığı beklenti sonrasında belirsizlik oluşturarak kurumlara geniş takdir yetkisi tanımış ve bu surette idarenin keyfi davranışının yolunu açmıştır. Bu durum hukuki öngörülebilirliği ortadan kaldırdığı gibi hukuki güvenliği de temelden sarsmaktadır. Dolayısıyla ihraz ettiği kadroya atanmayı bekleyen kişiler belirsizliğe maruz bırakılmakta,  bu durum personelin devlete ve faaliyetlerine olan güveninin daha fazla hasar görmesine, çalışanların hakkaniyete uygun pozisyonlara yerleşme imkânı elde edebilmelerine engel olmaktadır.

Açıklanan bu nedenlerle, Sendikamızca Anayasa ve evrensel hukuk normlarına aykırılık teşkil eden söz konusu yönetmeliğin Geçici 2. Maddesinin 5. Fıkrasında yer alan “veya kurumca kurum ihtiyaçları dikkate alınarak yapılan değerlendirme neticesinde ilgili unvanda hizmete ihtiyaç bulunmadığı sonucuna varılması” ibaresinin iptali amacıyla dava açılmıştır. 
 

SINAV PUANI YÜKSELTİLEREK BAŞARISIZ SAYILAN PERSONELE İLİŞKİN İDARİ İŞLEMİN İPTALİNE KARAR VEREN MAHKEME, DANIŞTAYIN BOZMA KARARINA UYMADI

0

 

21 Aralık 2018, Cuma | 11:21

 

Sosyal Güvenlik Kurumunun 2014 yılında yapmış olduğu görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavında başarılı olarak, idarece yayınlanan ilk listede adı yer almasına rağmen sınav başarı puanının altmıştan yetmişe yükseltilmesi nedeniyle resmi internet sitesinde yayınlanan ikinci listede adı yer almayan Sendikamız üyesi hakkındaki idari işlemin iptali amacıyla tarafımızca dava açılmıştır.

Aynı şekilde ikinci listede ismi yer almayan üyeleri için Büro Memur-Sen tarafından da dava açılmış olup, söz konusu davada “yürütmenin durdurulmasına” karar verilerek personellerin ilk sınav sonucuna göre atamaları yapılmış, akabinde davalı Kurum temyiz yoluna başvurmuştur. Danıştay 2. Dairesinin 14.05.2015 tarih, 2014/1801 E. ve  2015/1035 K. sayılı kararı ile ilk derece mahkemesinin kararının bozulmasını takiben ise karar düzeltme yoluna başvuran Sendikanın bu başvurusu, daire tarafından 12.09.2018 tarih ve 2018/4623 K. sayılı karar ile reddedilmiştir.  Bu karara istinaden Kurum Başkanlığınca 14.12.2018 tarihi itibariyle atamaların iptal edildiğine dair ilgili personele tebligatlar gönderilmiştir.

Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmeliğin yazılı sınav başlıklı 12. Maddesinin 3. Fıkrasında “yazılı sınav yüz tam puan üzerinden değerlendirilir. Yazılı sınavda başarı puanının en az kaç olması gerektiği kurumlarca belirlenir ve duyuruda belirtilir.” Hükmü yer almakta iken “yazılı sınavda başarı puanının en az kaç olması gerektiği kurumlarca belirlenir ve duyuruda belirtilir” cümlesinin Danıştay 5. Dairesi tarafından yürütmesinin durdurulması üzerine Yönetmeliğin yazılı sınav başlıklı 12. Maddesinin 3. Fıkrası “yazılı sınav, yüz tam puan üzerinden değerlendirilir. Yazılı sınavda en az yetmiş puan alanlar başarılı sayılırlar. Sözlü sınava alınacak personel için yazılı sınav başarı puanı en az altmış olarak uygulanır.” Şeklinde değiştirilmiş, yönetmeliğin 7. Maddesinde ise “Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer” hükmüne yer verilmiştir.

23.07.2014 tarihli ve 29069 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan yönetmeliğe dayanarak, 15.08.2014 tarihinde duyurulan başarı listesinde 70 puanı geçemediğinden bahisle ismine yer verilmeyerek başarısız sayılan müvekkil hakkında görülen davada Ankara 11. İdare Mahkemesi 31.10.2018 tarih, 2018/1785 E. ve 2018/2066 K. sayılı kararı ile Danıştay 2. Dairesinin 24.01.2017 tarih,  2016/1398 E. ve 2017/91 K. sayılı bozma kararına uymayarak, söz konusu işlemin iptaline ilişkin vermiş olduğu 20.11.2015 tarih, 2014/2214 E. ve 2015/1755 K. sayılı kararında ısrar etmiştir. Mahkeme işbu ısrar gerekçesini “ (…) söz konusu değişikliklerin yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra uygulanmaya başlayacağının belirtildiği ayrıca geçici 10. Maddesinde “Kurumlar, görevde yükselme ve unvan değişikliği yönetmeliklerini bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç altı ay içerisinde Devlet Personel Başkanlığının uygun görüşünü alarak bu Yönetmeliğe uygun hale getirir. Kurum yönetmelikleri yürürlüğe konuluncaya kadar mevcut yönetmeliklerin bu yönetmeliğe aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam edilir.” hükmüne yer verildiği göz önüne alındığında ve davacının girdiği görevde yükselme sınavı ile ilgili olarak yapılan yönetmelik değişikliğinin resmi gazetede yayımlanması ile yürürlüğe gireceği değerlendirildiğinde, bu değişiklik hükmünün, yayımdan sonraki uyuşmazlıklara uygulanacağının kabulü gerektiğinden, değişiklikten önceki tarihte yapılan ve sonucu açıklanan sınava uygulanma olanağı bulunmamaktadır.” şeklinde açıklamıştır. Bu durumda hukuki süreç tarafımızca takip edilecektir.

Mahkeme kararını görmek için tıklayınız

 

SENDİKAMIZCA AÇILAN DAVADA MAHKEME DİSİPLİN CEZASI MAHİYETİNDE OLMAYAN YAZILI UYARMA CEZASININ İPTALİNE KARAR VERDİ

0

18 Aralık 2018, Salı | 12:48

Sendikamızca, Şırnak Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü bünyesinde hizmetli kadrosunda görev yapan Sendikamız üyesinin disiplin cezası mahiyetinde olmamak üzere yazılı olarak uyarılmasına ilişkin idari işleminin iptali amacıyla dava açılmıştır.

Mardin 1. İdare Mahkemesinde 217/2310 E. sayısına kayıtlı dosyada, 17.10.2018 tarihinde  2018/2207 K. sayısı ile verilen kararda “davacı hakkında yürütülen soruşturma neticesinde, davalı idarece herhangi bir disiplin cezası verilmediği ve yazılı olarak dikkatinin çekilmesi yönünde işlem tesis edildiği, Devlet memurlarına verilecek disiplin cezalarının 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda düzenlendiği ve anılan Kanunda da disiplin cezası mahiyetinde olmamak üzere yazılı olarak ikaz edilme şeklinde bir disiplin cezasının bulunmadığı” gerekçesiyle davacı hakkında uyarma cezası ile benzer sonuçlar doğurabilecek nitelikteki “yazılı olarak dikkatinin çekilmesine” ilişkin tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılarak dava konusu idari işlemin iptaline karar verilmiştir.
 
 
 
Mahkeme kararını görmek için tıklayınız

DANIŞTAY BAŞKANLIĞI’NDA ÜYELERİMİZ İLE BİR ARAYA GELDİK

0

Genel Başkanımız Osman Eksert, Genel Başkan Yardımcılarımız Kadir Polat, Vedat Ulu ve Ankara 11 Nolu Şube Yönetimimiz ile birlikte 13.12.2018 tarihinde Danıştay Başkanlığı’nda üyelerimiz ile bir araya geldi.

Konuşmasında Yetkili Sendika olmanın önemine değinen Genel Başkanımız Osman Eksert, “Malum yetkili sendikanın imzaladığı toplu sözleşme ile 2018 ve 2019 yıllarında enflasyonun bile altında bir zam kararına imza atıldı. Memur ve emeklilerimiz perişan edildi. Temel gıda, barınma ve ulaşım harcamaları dışında hiçbir şeye para ayıramaz hale getirildi. Ekonomik olarak memuru bitirdiler. Bakkal, pazar, manav her şey ateş pahası oldu. Memur evine giderken bir poşeti dolduramaz hale geldi. Bunun sorumluları kim?

Bugün dört kişilik bir ailenin aylık zorunlu harcamaları ortalama memur maaşının neredeyse iki katına yükselmiştir. Dolayısıyla, her ay memur, bir maaşı tutarında içeriye girmektedir. Sıfır zam doğuran enflasyon endeksli artışlardan bir an önce vazgeçilmesi zorunluluk haline geldi. Tüm memurlarımıza ek zam yapılmalı ve insan onuruna yakışır ücret almaları sağlanmalıdır.

Bunun için yetkiyi etkisiz ellerden alıp ehil ellere yani Türk Büro-Sen’e vermelisiniz. Türk Büro-Sen her zaman memurun yanında olmuş, mağduru savunmuştur” dedi.

Toplantıya çok sayıda Danıştay Başkanlığı çalışanı katıldı.

TSK’DA ÇALIŞAN SİVİL MEMURLARIN MESAİLERİ DÜZENLENMELİ, FAZLA MESAİ ÖDEMESİNİN ÖNÜ AÇILMALIDIR

0

05 Aralık 2018, Çarşamba | 08:02

TÜRK BÜRO-SEN GENEL BAŞKANI OSMAN EKSERT’İN YAZILI BASIN AÇIKLAMASI
 
Bilindiği üzere, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde çalışan sivil memurlar 657 Sayılı DMK kapsamında olmalarına rağmen, birçok kanunda asker kişi sayılmakta ve askeri personel gibi cezaya tabi tutulmaktadır. Bir tutuldukları askeri personele göre özlük, sosyal ve mali hakları da oldukça düşüktür.
 
Askeri işyerlerinde çalışan devlet memurları 31 Temmuz 2013 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelik sonrası sendikalı olma hakkını elde etmişlerdir. Sendikamız bu tarihten beri askeri sivil memurların sorunlarını dile getirmiş, Türkiye Kamu-Sen aracılığıyla sorunlarını toplu sözleşme masasına taşımış, birçok görüşme yapmış ve resmi yazılar yoluyla 657 sayılı DMK’da 232 ve 233. Maddelerin kaldırılmasını istemişti.
 
Geçtiğimiz günlerde Milli Savunma Bakanı Akar, “Fazla çalışma ücretinin TSK’da görevli tüm devlet memurlarına ödenebilmesi veya bu kapsamda idari izin verilebilmesi maksadıyla 657 Sayılı Kanun’un 232’nci maddesinin yeniden düzenlenmesi çalışmaları yürütülüyor” açıklamasını yapmıştır.
 
Bu kapsamda Sendikamızın da yıllardır talebi olan bu düzenleme biran evvel hayata geçirilmeli, fazla çalışma ücreti ödemesinin önü açılmalı ve askeri işyerlerinde çalışan sivil memurların hakları daha fazla gasp edilmemelidir.
 
232 VE 233. MADDE KALDIRILMALIDIR
 
Askeriyedeki sivil memurlar, amirin insiyatifine, sözlü emirlere göre çalışmaktadır. 24 saat nöbet adı altında iki günde bir ailesini zor gören sivil memurlar, emir komuta zinciri içinde angaryaya maruz kalmaktadır. Görevlendirmelerin yazılı olarak yapılması, vardiya usulü çalışma ve angaryadan kurtulabilmesi için 657 Sayılı DMK’nın 232’inci maddesi kaldırılmalıdır.

657 sayılı DMK’ya göre, memurların çalışma saatleri haftalık 40 saat olarak belirlenmesine rağmen, sivil memurlarda bu süre bazen 80 saate ulaşmaktadır. Üstelik yapılan fazla çalışmanın karşılığı da ödenmemektedir. Sivil memurlar, orduevi, sosyal tesis ve kamplardan yararlanamamaktadır. Lojman tahsisinde sivil memurlara verilen  kontenjan mutlaka artırılmalıdır.  Askeriye’de çalışan devlet memurlarının en önemli ikinci sorunu ise 657 saylı DMK’nın 233. Maddesidir. Buna göre askeriyede çalışan devlet memurları, üniformalı askeri personel gibi askeri ceza hükümlerine çarptırılır. 657’nin 233. Maddesi kaldırılarak, askeri iş yerlerinde çalışan memurlara da 657’ye tabi devlet memurlarına uygulanan idari işlemler yapılmalıdır. 
 
 
SİVİL MEMURLAR İÇTİMAYA ÇIKIYOR
 
Askeri personelin iş tanımına uygun olarak çalıştırılmayan devlet memurları, üniformalı subay ve ast subay gibi çalıştırılmakta ve hatta içtimaya çıkarılmaktadır. Üniformalı askerler gibi araziye çıkmalarına rağmen arazi tazminatı almamaktadırlar. Askeri personele çalışma sürelerine ek olarak verilen 1/4 oranındaki fiili hizmet zammından da yararlanamamaktadır.  
 
Unvanlı tüm kadroların askeri personel içinden atandığı TSK’da, devlet memurlarının yükselme şansı maalesef yoktur. Bu durum çalışma barışını ve motivasyonlarını da düşürmektedir. Bu konuda bir düzenleme yapılmalı ve Görevde Yükselme Sınavları açılmalıdır.
 
211 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununun 115 ve 116. maddelerinin yeniden düzenlenmesi ve Askeri personelin devlet memurlarının amiri ve üstü olarak değerlendirmesinin ve memurların da askeri personel hiyerarşisine uygun şekilde emir komuta zinciri içinde hareket etmeye zorlamasının önlenmesi gerekmektedir.
 
SİVİL MEMURLARIN GÖREV TANIMLARI YAPILMALIDIR
 
2100 gösterge puanı karşılığı ödenen tayin bedeli oranı yükseltilmeli, MSB ve TSK bünyesinde Yardımcı Hizmetler Sınıfı kadrosunda görev yapan devlet memurlarının Genel İdari Hizmetler Sınıfına geçirilmeli, Askeri personele verilen karargâh tazminatının karargâhlarda görev yapan devlet memurlarına da verilmeli, TSK bünyesinde çalışan Sayıştay ve İç Denetçilere karşı mali sorumluluğu olan Taşınır Mal Hesap Sorumlularına verilen mali sorumluluk zammı oranları arttırılmalıdır.
 
Askeri işyerlerinde 24 saat esasına göre tutulan nöbetlere bir gün izin verilmekte, her 8 saate bir gün izin esası uygulanmamakta ve çalışanlara nöbet adı altında fazla mesai yaptırılmaktadır. Çalışanlara bu şekilde yaptırılan fazla çalışmanın karşılığının ödenmesi ya da fazladan çalışılan her 8 saat için bir gün izin verilmelidir.
 
Türk Silahlı Kuvvetlerinde çalışan askeri personele çalışma sürelerine ek olarak verilen fiili hizmet zammı sivil memurlara da verilmeli, Subay, Astsubay, Uzmanlara verilen mali haklardan devlet memurları da yararlandırılmalı, Askeri işyerlerinde çalışan devlet memurlarının görev tanımının net olarak yapılmalı ve görevi dışında çalıştırılmaları önlenmelidir.

Askeri işyerlerinde çalışan sivil memurlar bu sorunlarının biran önce çözülmesini ve diğer kurumlarda çalışan memurlar gibi eşit haklara kavuşmayı talep etmektedirler.   Askeri işyerlerinde çalışan devlet memurlarının mesleki ve çalışma şartlarıyla ilgili birçok sorunları bulunmaktadır.

Türk Büro-Sen olarak, bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da askeri sivil memurların hakları için mücadele etmeye devam edeceğiz. Temennimiz Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın sözlerini biran evvel yerine getirerek, sivil memurların daha fazla mağdur olmasını engellemesidir.
 
 

DANIŞTAY, YÖNETMELİK MADDESİNİN BİREYSEL İŞLEMİN DAYANAĞI OLUP OLMADIĞININ TESPİTİ YAPILMAKSIZIN DAVANIN REDDİ KARARINI HUKUKA AYKIRI BULDU

0

16 Kasım 2018, Cuma | 14:17

Sendikamızca, Balıkesir Vergi Dairesi Başkanlığına bağlı Karesi Vergi Dairesi Müdürlüğünde gelir uzmanı olarak görev yapan üyemizin, görev yeri değişikliği talebinin reddine dair idari işlem ile, bu işlemin dayanağı olan 08.02.2015 tarih ve 29261 sayılı Resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, Vergi Dairesi Başkanlıklarının Kuruluş ve Görev Yönetmeliğinin 32. Maddesinin 2. Fıkrasının (b) bendinde yer alan “şefe ve servisi yönetmekle görevlendirilen gelir uzmanına” ibaresinin iptali istemiyle dava açılmıştır.

Danıştay 2. Dairesi 27.09.2017 tarih, 2017/2360 E. ve 2017/5706 K. sayılı kararı ile “Servis değişikliği talebinin reddine dair idari işlemin dayanağının 08.02.2015 tarih ve 29261 sayılı Resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, Vergi Dairesi Başkanlıklarının Kuruluş ve Görev Yönetmeliğinin 25. Maddesinin (c ) fıkrası olduğu ve dava konusu bireysel işlem ile Yönetmelik maddesi arasında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep sonuç ilişkisi bulunmadığı” gerekçesiyle davanın reddine hükmetmiştir.

Söz konusu karar tarafımızca temyiz edilmiş olup, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 07.06.2018 tarih, 2018/560 E. ve 2018/3079 K. sayılı kararı ile “… dava konusu bireysel işlem ile Yönetmelik maddesi  arasında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep sonuç ilişkisi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, davacının görev yeri değişikliği ile ilgili davalı idareye başvuru nedenlerinden birisinin şefe bağlı olarak çalışması olduğu ve bunun dayanağının da iptali istenen Yönetmelik maddesi olduğu, dava dilekçesinde bireysel başvurunun reddine dair işlemde de anılan maddeden bahsedildiği anlaşılmıştır. Kaldı ki, aksine bir yorumun da menfaati ihlal eden işleme karşı dava açan davacının, dilekçedeki istemini ifade ediş tarzının aleyhine yorumlanması nedeniyle söz konusu bireysel işleme dava açma olanağını ortadan kaldırmak suretiyle hak kaybına yol açacağı” gerekçesiyle davanın reddi yönünde verilen kararda hukuki isabet görmeyerek Danıştay 2. Dairesi 27.09.2017 tarih, 2017/2360 E. ve 2017/5706 K. sayılı kararının BOZULMASINA hükmedilmiştir.
 
Mahkeme kararını görmek için tıklayınız

MAHKEME HERHANGİ BİR ZORUNLU HİZMET SÜRESİ BULUNMADIĞINDAN İDARİ İŞLEMİN İPTALİNE KARAR VERDİ

0

04 Kasım 2016, Cuma | 10:13

Aydın Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünde şef kadrosunda görev yapmakta olan sendika üyesinin, Sosyal Güvenlik Kurumu Hizmet Sunumu Genel Müdürlüğüne şef olarak atanmasına ilişkin işlemin 28.11.2014 tarihli işlemle iptal edilmesi üzerine Hizmet Sunumu Genel Müdürlüğüne tekrar atanma talebiyle yaptığı başvurusunun reddine dair 04.02.2015 tarihli ve 673028 sayılı işleminin; Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı İdari Teşkilatı Kanununun “Sözleşmeli Personel” başlıklı 30’uncu maddesi uyarınca TBMM’ de çalıştığı sürelerin kazanılmış hak aylık derece ve kademelerinde değerlendirileceğinin açıkça düzenlenmesinden dolayı, hukuka ve mevzuata aykırı olması sebebiyle tarafımızca dava açılmıştır.

Aydın 2. İdare Mahkemesi 26.05.2016 tarih, 2016/161 E. Ve 2016/687 K. Sayılı kararıyla, sendika üyesinin şef olarak ataması yapıldıktan sonra naklen atanması için 2 yıllık zorunlu çalışma süresinin bulunduğuna dair bir düzenleme bulunmamasından dolayı başvurunun reddine ilişkin işlemde sebep unsuru yönünden hukuka uygunluk bulunmadığına kanaat getirip, dava konusu işlemin iptaline karar vermiştir.
 
Mahkeme Kararına Ulaşmak İçin Tıklayınız