Atatürk
Ana Sayfa Blog Sayfa 203

TÜRKİYE İŞ KURUMU’NUN REFAKAT İZNİ İÇİN YENİ GÖRÜŞÜ

0

29 Eylül 2015, Salı | 13:51

Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü Kurumu bünyesinde çalışan personelin kendisi, bakmakla yükümlü olduğu kişiler ile bakmakla yükümlü olmadığı eşi, çocukları, anne ve babasının hastalanması sebebiyle ilgili sağlık kuruluşlarında işlemlerin takibi için görevine gelmemesi sebebiyle söz konusu iznin mazeret izni veya yıllık izin olarak değil, refakat izni olarak değerlendirilmesi hususunda gereğinin yapılması ve bu hususta tarafımıza bilgi verilmesi için sendika olarak tarafımızca yazı yazılmıştır.

Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü İnsan Kaynakları Dairesi Başkanlığının 13.07.2015 tarih 10393112-915-23126 sayılı yazısında; “ Bakmakla yükümlü olduğu kişiler ile bakmakla yükümlü olmadığı eşi, çocukları, anne ve babasının hastalanması sebebiyle sağlık kurum ve kuruluşlarına müracaat ederek söz konusu kurum ve kuruluşlarca muayene edilmesi sırasında ya da muayene sonrası tetkik ve tahlillerde geçirdiği sürelerde bahsi geçen kişilere refakat eden memura izin verilmesi hususunda gerekli kolaylığın sağlanması gerektiği bu sürelerde geçen süreler için verilen iznin ilgili personelin yıllık ve mazeret izninden düşülmemesi gerekmektedir. Bu iznin suiistimal edilmesinin önüne geçilmesi amacıyla birimlerce bahsi geçen duruma ilişkin belge istenebilecektir.”  Şeklindeki görüşü ile refakat izinlerinin yıllık ve mazeret izinlerinden düşürülemeyeceği hususu açıkça belirtilmiş olup yapılacak işlemlerde bu hususu göz önünde bulundurulacağı belirtilmiştir.
 
Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğünün yazısını görmek için tıklayınız

MAHKEME, İDARENİN ROTASYONU GEREKÇE GÖSTEREREK SENDİKA İŞYERİ TEMSİLCİSİNİN YERİNİN DEĞİŞTİRİLMESİNİ UYGUN GÖRMEDİ

0

07 Eylül 2015, Pazartesi | 12:21

Seğmenler Vergi Dairesi Müdürlüğünde tahsildar kadrosunda görev yapan müvekkilin, davalı idarenin 06.08.2010 tarih ve 8165 sayılı dava konusu idari işlemi ile Muhammet Karagüzel Vergi Dairesi Müdürlüğüne ataması yapılmıştır. Müvekkilin sendika işyeri temsilcisi olduğu, bu sebeple atamasının yapılmayacağı, atama, işleminin sebep ve maksat unsurları yönünden hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle 06.08.2010 tarih ve 8165 sayılı dava konusu idari işlemin iptali için tarafımızca dava açılmıştı.

Ankara 9. İdare Mahkemesi 20.03.2015 tarihli kararında Danıştay 5. Daire Başkanlığının 04.07.2014 tarih, 2011/7384 E. ve 2014/5734 K. sayılı bozma kararına uyarak dava dosyasını yeniden incelenmiş, Kamu hizmetinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi için personelin hizmetine ihtiyaç duyulan yere görevlendirilmesi idarelerin takdir yetkisi dâhilinde olduğuna, ancak personelin seçimi sırasında, mevzuat hükümleriyle personele tanınmış bir ayrıcalık ya da hak varsa bunların idare tarafından dikkate alınmasın gerektiğini ve Sendika işyeri temsilcisi olan müvekkilin, haklı bir sebep olmadıkça başka bir yere görevlendirilmesi, sendikal faaliyet yürütememesi ve 4688 sayılı Kanun’un 18. Maddesiyle tanınan hakkın ortadan kaldırılması sonucunu doğurduğundan ve ayrıca davalı idarece ileri sürülen nedenler arasında müvekkilin naklen atanmasını gerektirebilecek bir nitelik taşımadığından, hukuken geçerli bir neden bulunmaksızın tesis edilen atama işleminde hukuka uyarlık görülmeyip, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
 
Mahkeme kararını görmek için tıklayınız

DANIŞTAY İŞYERİ TEMSİLCİSİNİN, GÖREV YERİ DEĞİŞİKLİĞİNDE SENDİKAL KORUMANIN DİKKATE ALINMASI GEREKTİĞİNİ HÜKMETTİ

0

03 Eylül 2015, Perşembe | 10:37

Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı bünyesinde görevli olup 3 yıl ve daha fazla süre ile aynı yerde çalışan gelir uzmanları ile yoklama memurlarının görev yerlerinin değiştirilmesi ve Vergi Dairesi Başkanı oluru ile 93 personelin görev yerinin değiştirilerek Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’na bağlı farklı vergi dairesi müdürlüklerine görevlendirilmelerine ilişkin rotasyon uygulaması kapsamında, Ankara ili Etimesgut Vergi Dairesi Müdürlüğü’nde yoklama memuru olarak görev yapan ve aynı zamanda sendikamızın işyeri temsilcisi olan üyemizin görev yerinin Cumhuriyet Vergi Dairesi Müdürlüğü olarak değiştirilmesine ilişkin 06.08.2010 tarih ve 8165 sayılı işlemin iptali istemiyle tarafımızca dava açılmıştır.

Ankara 4. İdare Mahkemesi 29.05.2013 tarih, 2013/783 E. ve 2013/748 K. sayılı kararıyla müvekkilin Cumhuriyet Vergi Dairesine atanmasının genel bir rotasyon uygulamasının sonucu olduğu ve söz konusu atama işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davamızı reddetmiştir. Kararı temyiz etmemiz üzerine Danıştay 5. Dairesi 28.01.2014 tarih, 2013/9173 E. ve 2014/544 K. sayılı kararıyla Ankara 4. İdare Mahkemesinin kararı onanmıştır.

Onama kararı üzerine, Onama kararının kaldırılarak Yerel Mahkeme kararının bozulması talebiyle tarafımızca karar düzeltme yoluna başvurulmuştur. Karar Düzeltme talebimiz doğrultusunda Danıştay 5. Dairesi 27.11.2014 tarih, 2014/4227 E. ve 2014/8545 K. sayılı kararıyla “personelin görev yeri değişikliğine tabi tutulması işleminde, personele tanınmış bir ayrıcalık ya da hak varsa idarenin bunu dikkate alması gerektiği” hususunu belirterek, hukuken geçerli bir neden bulunmaksızın tesis edilen atama işleminde hukuka uyarlık bulunmadığından, Ankara 4. İdare Mahkemesinin 29.05.2013 tarih, 2013/783 E. ve 2013/748 K. sayılı kararının bozulmasına karar vermiştir.
 
 
 
Mahkeme kararını görmek için tıklayınız
 
 

DANIŞTAY SÖZLEŞME ÜCRETİNİN TABAN ÜCRETİ +%10 ÜZERİNDEN BELİRLENMESİNİ HUKUKA AYKIRI BULDU

0

26 Ağustos 2015, Çarşamba | 10:20

Mülga İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi bünyesinde sözleşmeli statüde “memur”  unvanı ile görev yapmakta iken 25.02.2009 tarihinde imzaladığı hizmet sözleşmesinin 4. maddesinin iptali ile eksik ödenen ücret farkları ile ikramiyelerinin yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle sendika üyemiz adına açılan davada, verilen karar gereğince sözleşme ücretinin taban ücret +% 10 şeklinde belirlenmesinin hukuka aykırı olması nedeniyle, sözleşme ücretlerinin tavan ücret üzerinden belirlenmemesi işleminin iptali ile işlem nedeniyle mahrum kalınan ve eksik ödenen aylık ücret farkının ve ikramiye farkının yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle açtığımız davada Ankara 17. İdare Mahkemesi 07.11.2012 tarih, 2011/2525 E. ve 2012/1912 K. sayılı kararıyla sözleşme ücretinin tavan ücret üzerinden belirlenmesi yerine taban ücret +% 10 olarak belirlenmesi nedeniyle yoksun kaldığı aylık ücret farklarının ve ikramiye farklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesi isteminin karşılanabilme olanağının bulunmadığından davanın reddine karar vermiştir.
 
Söz konusu mahkeme kararının hukuka aykırı olması nedeniyle tarafımızca temyiz edilmiş olup, Danıştay 11. Dairesinin 17.04.2015 tarih, 2013/2280 E. ve 2015/1663 K. sayılı kararıyla sözleşmeli personelin unvanı esas alınarak hazırlanan en az ve en çok ücret sınırlarının belirlendiği tabloya göre davacıya unvanı için belirlenen taban ücretin % 10 artırılarak ödeme yapılmasının dayanağı kalmadığından Yerel Mahkeme kararının BOZULMASINA karar verilmiştir.
 
Danıştay 11. Dairesinin kararını görmek için tıklayınız

 

MAHKEME, BİLGİ EDİNME HAKKI VAR DEDİ

0

17 Ağustos 2015, Pazartesi | 14:27

Türk Büro-Sen olarak, Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığında tekniker olarak görev yapan üyemizin kamu mallarını korumak için eski Kurum Başkanı’nın Gölbaşı’nda bulunan özel arazisindeki inşaat işinde kurum personelinin çalıştırıldığı, kurum araç ve gereçlerinin kullanıldığı resmi taşıtların gidip geldiği konusunda cumhurbaşkanlığına, Başbakanlık Teftiş Kurul Başkanlığı’na yapmış olduğu şikâyetlerin ve yapmış olduğu başvuruların, dilekçe ve müracaat hakkı hükümleri çerçevesinde olmadığı, bu hakkın esaslarına aykırı olduğu, dilekçe hakkının kötüye kullanıldığından bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 125. Maddesinin 1. fıkrasının B bendinin (I) alt bendi uyarınca “ Kurumların huzur, sükûn ve çalışma düzenini bozmak” fiili işlediği gerekçesi ile kınama cezası verilmiştir. Sendika üyemiz tarafından yapılan başvuruların bilgi edinme hakkının kullanılması kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, hakaret ve tehdit içeren ifadeler kullanılmadığı gerekçesi ile 22.05.2014 tarih ve 213 sayılı disiplin cezasının iptali talebiyle tarafımızca dava açılmıştır.

Dilekçe Hakkının kullanılmasına dair kanunun 3. Maddesinde Dilekçe Hakkı başlıklı maddesinde;

Madde 3 – Türk vatandaşları kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında, Türkiye Büyük Millet Meclisine ve yetkili makamlara yazı ile başvurma hakkına sahiptirler.

Ankara 12. İdare Mahkemesi 17.04.2015 tarih, 2014/1338 E. ve 2015/455 K. sayılı kararıyla davacı sendika üyesinin, hakaret ve tehdit içeren ifadeler kullanmadığı, kamu kaynaklarının kullanımında gösterilmesi gereken dikkat ve özenin gösterilip gösterilmediği noktasında dilekçe hakkı sınırları içerisinde şikâyetlerde bulunduğu, yaptığı şikâyetlerle, kurumun huzurunu ve çalışma düzenini kanaatine varılmayacağından bahisle dava konusu işlemde hukuka uyarlık görmeyip, işlemin iptaline karar vermiştir.
 
Mahkeme kararlarını görmek için tıklayınız
 
 

TÜİK’TE İŞ AKDİ FESHEDİLEN 4-C’ Lİ PERSONELE YAPILAN HAKSIZLIĞA DANIŞTAY DUR DEDİ

0

12 Ağustos 2015, Çarşamba | 13:25

Türk Büro-Sen olarak, Türkiye istatistik Kurumu Ankara Bölge Müdürlüğünde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4-C maddesi kapsamında 03.01.2014 – 30.12.2014 tarihleri arasında geçici personel olarak görev yapmakta olan üyemizin, davalı idare tarafından sözleşmesinin haksız feshedilmesine ilişkin 31.01.2014 tarih ve 139 sayılı işlemin iptali istemiyle Ankara 14. İdare Mahkemesinde açtığımız davada, davacının hizmet sözleşmesinin sona erdirilmesine neden olan eylemlerin sabit olduğundan bahisle, dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişti.

Tarafımızca mahkeme kararının temyiz edilmesi üzerine Danıştay 12. Daire 02.07.2015 tarih, 2015/1248 E. ve 2015/4501 K. sayılı ilamı ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda yer alan düzenlemelerin 4-C kapsamında istihdam edilen personel hakkında uygulanabileceğini, bu kapsamda Yerel Mahkeme tarafından bu hususa ilişkin değerlendirme yapılmaksızın doğrudan doğruya “Devlet memurluğundan çıkarma” cezası verilmesinin haksız olduğu, söz konusu eylemin “Devlet memurluğundan çıkarma” cezasını gerektiren fiil ve haller içerisinde yer almadığına kanaat getirip, müvekkilin “görevini sonlandıran” sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmış ve Ankara 14. İdare Mahkemesinin kararının BOZULARAK, temyiz istemimizin kabulüne karar vermiştir.

Mahkeme kararlarını görmek için tıklayınız
 
 

ÇALIŞMA BAKANLIĞI ÖNÜNDE ASKERİ İŞYERLERİNDEKİ DEVLET MEMURLARI VE TÜM MEMURLARIN HAKLARINI İSTEDİK

0

11 Ağustos 2015, Salı | 14:03

Sendikamız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde Askeri İşyerlerinde çalışan devlet memurları ve tüm memurların ekonomik, sosyal ve özlük hakları için 11.08.2015 tarihinde basın açıklaması gerçekleştirdi.
 
Genel Başkanımız Fahrettin Yokuş açıklamasına, hain terör saldırılarında yitirdiğimiz tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralı asker ve polislerimize acil şifalar dileyerek başladı.

Yokuş, “Son 20 günde 33 şehit verdik. Bölücü eşkıya alçakça saldırılarını sürdürüyor. Ülke sahipsiz, hükümet kurulamıyor, millet endişeli. Siyasetçiler sorumluluklarını yerine getirmeli, biran önce koalisyon hükümeti kurulmalı, bölücü teröre karşı millet olarak top yekün mücadele başlatılmalıdır. Ayrıca, Hakkari Çukurca Üzümlü Sınır Kapısı’nda görevli 7 Gümrük Muhafaza Memurumuzdan dün sabahtan beri haber alınamamaktadır. Akıbetleri belirsizliğini korumaktadır. Bölücü terör örgütünün rehin aldıklarına dair iddialar bulunmaktadır. Güvenlik güçlerimiz konuyla ilgili derhal kapsamlı bir çalışma başlatmalıdır” dedi.
 
BU TOPLU SÖZLEŞME ASKERİ İŞYERLERİNDE ÇALIŞAN DEVLET MEMURLARININ SORUNLARININ MASAYA RESMİ OLARAK TAŞINACAĞI İLK TOPLU SÖZLEŞME
 
Bilindiği üzere, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde çalışan sivil memurlar 657 Sayılı DMK kapsamında olmalarına rağmen, bir çok kanunda asker kişi sayılmakta ve asker gibi cezaya tabi tutulmaktadır. Bir tutuldukları askeri personele göre özlük, sosyal ve mali hakları da oldukça düşüktür. Bugün burada oluşumuzun sebebi de 2016 – 2017 yılları toplu sözleşme görüşmelerinde Askeriye’de çalışan devlet memurlarının sorunlarının çözülmesidir.
 
Bilindiği üzere Askeri işyerlerinde çalışan devlet memurları 31 Temmuz 2013 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelik sonrası sendikalı olma hakkını elde etmişlerdir. Askeri işyerlerinde çalışan sivil memurların sorunlarının resmi olarak gündeme getirileceği ilk toplu sözleşme, 2016 ve 2017 yıllarını kapsayan toplu sözleşme olacaktır. Bu sebeple yapılacak toplu sözleşme, askeri işyerlerinde çalışan devlet memurları için ayrı bir önem arz etmektedir. 
 
232 VE 233. MADDELER KALDIRILMALIDIR
 
Askeriyedeki sivil memurlar, amirin insiyatifine, sözlü emirlere göre çalışmaktadır. 24 saat nöbet adı altında iki günde bir ailesini zor gören sivil memurlar emir komuta zinciri içinde angaryaya maruz kalmaktadır. Görevlendirmelerin yazılı olarak yapılması, vardiya usulü çalışma ve angaryadan kurtulabilmesi için 657 Sayılı DMK’nın 232’inci maddesi kaldırılmalıdır.
 
657 sayılı DMK’ya göre, memurların çalışma saatleri haftalık 40 saat olarak belirlenmesine rağmen, sivil memurlarda bu süre bazen 80 saate ulaşmaktadır. Üstelik yapılan fazla çalışmanın karşılığı da ödenmemektedir. Sivil memurlar, orduevi, sosyal tesis ve kamplardan yararlanamamaktadır. Lojman tahsisinde sivil memurlara verilen %5’lik kontenjan uzman çavuşlarla birlikte kullandırılmaktadır. 

Askeriye’de çalışan devlet memurlarının en önemli ikinci sorunu ise 657 saylı DMK’nın 233. Maddesidir. Buna göre askeriyede çalışan devlet memurları, üniformalı askeri personel gibi askeri ceza hükümlerine çarptırılır. 657’nin 233. Maddesi kaldırılarak, askeri iş yerlerinde çalışan memurlara da 657’ye tabi devlet memurlarına uygulanan idari işlemler yapılmalıdır. 
 
ÜNİFORMALI ASKER GİBİ MUAMELE GÖREN SİVİL MEMURLAR, EKONOMİK VE SOSYAL HAKLAR BAKIMINDAN ONLARIN ÇOK AŞAĞISINDADIR
 
Askeri personelin iş tanımına uygun olarak çalıştırılmayan devlet memurları, üniformalı subay v east subay gibi çalıştırılmakta ve hatta içtimaya çıkarılmaktadır. Ancak, Subay ve astsubayların ekonomik ve sosyal haklarından yararlandırılmadığı gibi, onlar gibi askeri mahkemelerde yargılanmaktadırlar. Üniformalı askerler gibi araziye çıkmalarına rağmen arazi tazminatı almamaktadırlar. Askeri personele çalışma sürelerine ek olarak verilen 1/4 oranındaki fiili hizmet zammından da yararlanamayan devlet memurları, ekonomik olarak oldukça aşağıdadırlar.  Silahlı kuvvetler bünyesinde çalışan devlet memurları, 1632 Sayılı Askeri Ceza Kanunun 3’ncü maddesindeki “sivil personel” ibaresi ile 1602 sayılı Askeri Yüksek İdari Mahkemesi Kanununun 20. Maddesindeki “sivil memurlar” ibaresinin kaldırılmasını ve yerine “devlet memuru” ibaresinin konulmasını istemektedirler.

Unvanlı tüm kadroların askeri personel içinden atandığı TSK’da, devlet memurlarının yükselme şansı maalesef yoktur. Bu durum çalışma barışını ve motivasyonlarını da düşürmektedir. Bu konuda bir düzenleme yapılmalı ve Görevde Yükselme Sınavları açılmalıdır.
 
Askeri işyerlerinde çalışan sivil memurlar bu sorunlarının biran önce çözülmesini ve diğer kurumlarda çalışan memurlar gibi eşit haklara kavuşmayı talep etmektedirler.   Askeri işyerlerinde çalışan devlet memurlarının mesleki ve çalışma şartlarıyla ilgili bir çok sorunları bulunmaktadır. Bu sorunlar detaylı bir şekilde, Konfederasyonumuz tarafından toplu sözleşme görüşmelerine taşınmıştır. Kamu işverenin eşitlik ve adalet adına, Askeriye’de çalışan devlet memurlarının haklarını vermesini talep ediyoruz.
 
2014 – 2015 YILLARINDA MEMURLARIN KAYIPLARININ GİDERİLMESİ İÇİN 2000 TL İSTİYORUZ
 
Bilindiği üzere iktidardan beslenerek hormonlu bir şekilde büyüyün malum Konfederasyonun 2014 ve 2015 yılları için imzaladığı toplu sözleşmeye göre memurlar 2000 TL kayba uğramıştı. Öncelikli olarak, bu kaybın giderilmesi için 2000 TL telafi ödemesi istiyoruz. Ayrıca, 2016 yılı için %6+6 ve taban aylığa 100 TL zam istiyoruz. 2017 yılı içinse %10+10 ve taban aylığa net 150 TL artış istiyoruz.
 
2016 ve 2017 yılları için yapılacak toplu sözleşmede taleplerimizden bazıları şu şekildedir:
 
Gelir vergisi dilimlerinin yüksekliği nedeniyle memurlara yapılan artışlar vergi olarak geri alınmaktadır. Bu sebeple gelir vergisi dilimlerinde yeniden düzenleme yapılması,
 
Kamu çalışanları arasındaki ek gösterge, yan ödeme ve özel hizmet tazminatıyla ilgili eşitsizliğin giderilmesi,
 
Ek ödemelerin emekliliğe sayılması, 4/B’li ve 4/C’lilerin kadroya geçirilmesi, Fazla mesai ücretlerinin işçilerdeki gibi ödenmesi,
 
Yardımcı hizmetler sınıfının memur yapılması, 2005’ten sonra işe girenlere 1 derece verilmesi,
 
Her iki yılda bir görevde yükselme sınavı yapılması, Kamuda A sınıfı kadrolara, mevcut çalışanlarında girebilmesi için yönetmelik değişikliği yapılması
 
Yükselme sınavlarında sözlü sınavın kaldırılması, Tüm memurlara servis imkanının sağlanması, sağlanamıyorsa ücretinin verilmesi
 
Öğle yemeğinin, Kamu işçilerinde olduğu gibi ücretsiz verilmesi, yemek çıkmayan kurumlarda ücretinin memura ödenmesi,
 
Kreş yardımının biran evvel hayata geçirilmesi, Aile yardımı ve çocuk paralarının artırılması
 
MEMURLARA DA GREV VE SİYASET HAKKI VERİLMELİDİR
 
Memurlara Grev Hakkı verilmesi, Toplu Sözleşme sonrası başvurulan Hakem Kurulu yapısının değiştirilmesi,
 
Memura siyaset serbestisi getirilmesi, Kamuda siyasi ayrımcılığın önünün kesilmesi. Bunun için iktidar ve bürokratları bağlayıcı hükümlerin olduğu bir düzenlemenin yapılması,
 
Kurum İdari Kurulu Toplantılarının formaliteden çıkartılıp, işlerlik kazandırılması
 
Kamu Görevlileri Danışma Kurulu’nun daha sık toplanması ve aldığı kararların bağlayıcı olması
 
Memurlar için Toplu Sözleşme Görüşmesi ve Kamu Görevlileri Danışma Kurulu’nda çıkan kararların tam ve eksiksiz uygulanması. Bunun dışında hükümetin keyfi uygulamalar yapmaması
 
Kamu’da 200’ü aşkın kurumdaki Yönetmeliklerin eşit hale getirilmesi
 
Belediyelere verilen ayrıcalıkların diğer kurumlara da verilmesi ya da eşitlenmesi
 
Yukarıda ifade ettiklerimiz, 2016 ve 2017 yılı toplu sözleşme taleplerimizden bazılarıdır.
 
Türk Büro-Sen olarak, kapsamımıza giren 57 kamu kurumunda çalışanların sorunlarının çözümü başta olmak üzere, milyonlarca memur ve memur emeklimizin haklarını bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da her platformda savunmaya devam edeceğimizi kamuoyuna bir kez daha saygı ile duyururuz” dedi.
 
Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına Konfederasyonumuz Genel Başkanı İsmail Koncuk, Konfederasyonumuza bağlı Sendikaların Genel Başkanları, Genel Başkan Yardımcılarımız Bayram Öztürk, Osman Eksert, Hüseyin Aslan, Cafer Seçer, Ankara 13 Nolu Şube Yönetimimiz,  Ankara Şube Başkanlarımız ve çok sayıda Askeri İşyerlerinde çalışan devlet memuru katıldı.
 

REKABET KURUMU BAŞKANI TORLAK’I ZİYARET ETTİK

0

Genel Başkanımız Fahrettin Yokuş beraberinde Ankara 9 Nolu Şube Başkanımız Aydın Yılmaz ve Rekabet Kurumu Temsilcimiz Hasan Beşler ile 04.08.2015 tarihinde Rekabet Kurumu başkanlığına getirilen Prof. Dr. Ömer Torlak’ı ziyaret etti.

Genel Başkanımız ziyarette, Rekabet Kurumu’na diğer kurumlardan yapılacak nakillerle ilgili “Başka kurumlardan yapılacak nakillerde Başbakanlık Yönetmeliği dikkate alınmalıdır. Kurumdaki boş kadroların yatay geçişlerle doldurulması kurumda yükselme bekleyen memurların haklarını gasp etmektedir. Yatay geçişler durdurulmalıdır. Kurumda Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği sınavı açılmalıdır. Personelin moral ve motivasyonu açısından bu sınavın açılması oldukça önemlidir. Kurum İdari Kurul toplantılarında alınan kararların uygulanması da çalışanları motive edecektir” dedi.  Yokuş, Sendika temsilcilik odasının fiziki şartlarının da iyileştirilmesi gerektiğini iletti.

Kurum Başkanı Prof. Dr. Ömer Torlak, “Diğer kurumlardan yapılacak olan nakillerde Başbakanlık genelgesine dikkat edeceğiz.
Çalışanlarımızın moral ve motivasyonu bizim için oldukça önemli. Bu sebeple Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavını bizde açmak istiyoruz” dedi. Torlak, kendisine ilettiğimiz diğer sorunlarla da ilgileneceğini belitti.