© 2022 Türk Büro-Sen | Tüm Hakkı Saklıdır | Sitemizde bulunan içerikler kaynak belirtilmek suretiyle başka sitelerde yayınlanabilir.
Tayfa Digital Creative
İDARELERCE KULLANILAN YÜZ TANIMA VE PARMAK OKUTMA SİSTEMİNİN İPTALİ AMACIYLA AÇTIĞIMIZ DAVADA MAHKEME YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA KARAR VERDİ
Muğla 2. İdare Mahkemesi 2018/880 E. sayısına kayıtlı dosyada, 12.09.2018 tarihli ara karar ile, “personelin fotoğrafının ve parmak izinin kaydını alıp sistemde kayıtlı verilerle eşleştirme yaparak çalışan ve nihayetinde ilgililerden kişisel veri alınması ve saklanması niteliği taşıyan yüz tanıma ve parmak okutma sisteminin özel hayatın gizliliği kapsamında bulunması karşısında, uygulamanın sınırlarını, usul ve esaslarını gösteren bir yasal dayanağın bulunmaması, toplanan verilerin ilerde başka bir şekilde kullanılamayacağına dair bir güvencenin olmaması” gerekçe gösterilerek; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğacağından bahisle “YÜRÜTÜLMESİNİN DURDURULMASINA” karar verilmiştir.
Mahkeme kararını görmek için tıklayınız
OSMANLI ARŞİVLERİ’NDE ÜYELERİMİZ İLE BİR ARAYA GELDİK
Genel Başkan Yardımcımız Bayram Ali Oymak, İstanbul 1 Nolu Şube Başkanımız Remzi Kaya ile birlikte 05.09.2018 tarihinde Osmanlı Arşivleri Daire Başkanlığı’nı ziyaret etti.
Çalışanların sorunları ve çözüm yollarının görüşüldüğü ziyarette; Devlet Arşivleri ve Osmanlı Arşivleri çalışanlarına yapılan haksız atamalara karşı Sendikamızın girişimleriyle, haksız ve yanlış atamaların iptal edildiği bilgisi verildi.
Bu bilgilendirme ile Osmanlı Arşivleri çalışanları büyük mutluluk yaşayarak, Sendikamıza teşekkür ettiler.
DANIŞTAY, İKİ KARARINDA KAMU ÇALIŞANLARININ İZLENMESİNE İMKÂN VEREN KAMERA SİSTEMİNİN ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL ETTİĞİNE HÜKMETTİ
Açılan iki farklı davada, yerel mahkemeler söz konusu idari işlemlerde bir hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davaların reddine karar vermiştir. Bunun neticesinde tarafımızca kararlara karşı temyiz kanun yoluna başvurma gereği doğmuştur.
Danıştay 10. Dairesi, 20.02.2018 tarih, 2015/2696 E. ve 2018/776 K. sayılı kararında; “…uygulamanın sınırlarını, usul ve esaslarını gösteren bir yasal dayanağın bulunmaması, toplanan görüntülerin ileride başka bir şekilde kullanılamayacağına dair bir güvencenin mevcut olmaması ve iş yerinin güvenliğini sağlama amacını aşarak, doğrudan çalışan memurun kendisinin, diğer memurlarla ya da iş sahipleriyle ilişkisinin ve kamu hizmetinin görülmesi sırasında yaptığı her türlü haberleşmesinin, çalışma alanı ve masasının gözlemlendiği kamera takip sisteminin kurulmasının özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği…” gerekçesiyle söz konusu idari işlemin iptalinin gerektiğinden bahisle Ankara 11. İdare Mahkemesinin 07.11.2014 tarih, 2014/610 E. ve 2014/1501 K. sayılı kararını bozmuştur.
Yine aynı şekilde, Danıştay 10. Dairesi, 2015/2787 E. ve 2018/775 K. sayılı kararında; “dava konusu işlemin sınırları belirlenmemiş, yasal dayanağı olmayan, uygulamaya dair usul ve esaslar ile güvenceleri düzenlenmemiş bir sistemle yürütüldüğü ve bu haliyle kamu yararına yönelik olduğunu kabul etmeye imkân olmadığı, Anayasal bir ilke olan ölçülülük ilkesine aykırılık teşkil ettiği ve mahremiyet hakkını ihlal ettiği” gerekçesiyle söz konusu idari işlemde bir hukuka aykırılık görmeyen Eskişehir 1. İdare Mahkemesinin 30.04.2015 tarih, 2014/1039 E. ve 2015/540 K. sayılı kararının bozulmasına karar vermiştir.
Mahkeme kararını görmek için tıklayınız (1)
MALİYE BAKANLIĞI GYS YÖNETMELİĞİNİN 6. MADDESİNDE “SİVİL SAVUNMA UZMANI” İBARESİNE YER VERİLMEMESİ EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI BULUNDU
Danıştay 2. Dairenin 14.02.2018 tarihli, 2016/7621 E. ve 2018/784 K. sayılı kararı ile “sivil savunma uzmanı ile uzman ve eğitim uzmanı kadrolarına atanma şartlarına bakıldığında, üç unvana atanabilmek için eşit düzeyde şartlar arandığı, mevcut düzenlemeler yürürlükte kaldığı sürece davacının, hiçbir zaman görevde yükselme imkânına sahip olamayacağı ya da görevde yükselmeye tabi olamayan müdür ve müdür yardımcısı kadrolarına atanamayacağı dikkate alındığında durumun liyakat ilkesi ve eşitliğe aykırı olduğu” gerekçesi ile “Maliye Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Atama Yönetmeliği’nin 6. Maddesinin 4. Fıkrasının (ç) bendinin (2) numaralı alt bendinin ve bu düzenlemeye dayalı olarak tesis edilen 15.05.2013 tarihli ve 19410 sayılı bireysel işlemin İPTALİNE hükmedilmiştir.
SENDİKAMIZCA AÇILAN DAVA İLE MAHKEME, KAMU PERSONELİNİN ODALARINA YERLEŞTİRİLEN KAMERA SİSTEMİNİN HUKUKA AYKIRI OLDUĞUNA HÜKMETTİ
İstanbul 8. İdare Mahkemesi 18.12.2015 tarih, 2015/1370 E. ve 2015/2690 sayılı kararı ile “kurulan kamera sisteminin kamu yararı gerçekleştirme amacına uygun olduğu bu nedenle özel hayatın gizliliğinin söz konusu olmayacağı” gerekçesiyle açılan davanın reddine karar vermiştir.
İşbu karar tarafımızca temyiz edilmiş olup, Danıştay 10. Dairesi 14.05.2018 tarih, 2017/E. ve 2018/1737 K. sayılı kararı ile “… uygulamanın sınırlarını, usul ve esaslarını gösteren yasal bir dayanağın bulunmaması, toplanan görüntülerin ileride başka bir şekilde kullanılmayacağına dair bir güvencenin mevcut olmaması ve iş yerinin güvenliğini sağlama amacını aşarak, doğrudan çalışan memurun kendisinin, diğer memurlarla ya da iş sahipleriyle ilişkisinin ve kamu hizmetinin görülmesi sırasında yaptığı her türlü haberleşmesinin, çalışma alanı ve masasının gözlemlendiği kamera takip sisteminin kurulmasının özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği” gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu sonucuna vararak İstanbul 8. İdare Mahkemesi 18.12.2015 tarih, 2015/1370 E. ve 2015/2690 sayılı kararının BOZULMASINA karar vermiştir.
Mahkeme kararını görmek için tıklayınız
MALİYE BAKANLIĞI GÖREVDE YÜKSELME UNVAN DEĞİŞİKLİĞİ YÖNETMELİĞİNİN 6. MADDESİNE EKLENEN “DEFTERDAR EMRİNDE GÖREVLENDİRİLEN” İBARESİ İPTAL EDİLDİ
Danıştay 2. Dairesinin 31.10.2017 tarihli, 2016/6767 E. ve 2017/6621 K. sayılı kararı ile dava konusu “Defterdar emrinde görevlendirilen” ibaresinin “defterdar kadrosuna sınavsız atanabilecek unvanlar arasında yalnızca defterdar emrinde görev yapan defterdarlık uzmanlarını saymak suretiyle defterdarlık uzmanları arasında ayrıma neden olacak nitelikte bir düzenleme olduğu ve bu durumun, Anayasa’da yer alan eşitlik ilkesine ve hukuka uygun olmadığı” gerekçesi ile İPTALİNE karar verilmiştir.
Mahkeme kararını görmek için tıklayınız
YSK’YA GÖREVDE YÜKSELME KAPSAMINDA YAPILACAK ATAMALARIN KURUM İÇİNDEN YAPILMASI İÇİN YAZI YAZDIK
Yüksek Seçim Kurulu’nun 18.07.2018 tarihinde yayınladığı Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınav duyurusunda kurum dışından açıktan atama ile 175 Seçim Müdürü, Görevde Yükselme Sınavı ile 65 personelin atanacağını belirtilmiştir.
Sendikamız konuyla ilgili olarak Yüksek Seçim Kurulu’na gönderdiği 19.07.2018 tarih ve 516 sayılı yazısı ile, çalışma barışının korunması, kariyer ve liyakat ilkesi gereği atamaların Kurum çalışanı personel içinden yapılmasını talep etmiştir.
Sendikamızın ilgili yazısını görmek için tıklayınız

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI UZMAN VE UZMAN YARDIMCILARI İÇİN BİLGİLENDİRME
Gelir İdaresi Başkanlığı’nda çalışan “Uzman ve Uzman Yardımcılarının ikinci bir talimata kadar özlük hakları ellerinden alınmıştır” şeklinde Gelir İdaresi çalışanlarına sosyal medya üzerinden ulaştırılan yazının geçersiz ve sahte olduğu Sendikamız tarafından teyit edilmiştir.
Kamu çalışanları arasında kaos yaratmayı hedefleyen bu tür asılsız paylaşımlara itibar edilmemelidir. Çalışanlar arasında huzursuzluk yaratmak ve çalışma barışını bozmak isteyenler hakkında da, gerekli araştırma ve inceleme derhal başlatılarak, sorumlular hakkında yasal işlemler biran önce başlatılmalıdır.
Sendikamız konunun yakinen takipçisi olacaktır.
SENDİKAMIZCA AÇILAN DAVADA MAHKEME, AVUKAT TARAFINDAN TAKİP EDİLEN DOSYADA AVUKATLIK ÜCRETİNE HÜKMEDİLMEMESİNİ HUKUKA AYKIRI BULDU
Sendikamızca, İller Bankası A.Ş.’de V.H.K.İ. olarak görev yapmakta iken İller Bankası A.Ş.’nin yeniden yapılandırılması üzerine 03.10.2011 tarihinde Ekonomi Bakanlığı emrine atanan davacının, İller Bankası A.Ş. tarafından dağıtılan 2011 yılına ait temettü tutarından kendi payına düşen kısmın ödenmesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali ve bu meblağın ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açılmıştır.
İdare mahkemesi, dava konusu işlemin iptali ile davacının yoksun kaldığı 2011 yılı temettü paylarının, davacıya ödenmesine karar vermiştir. Ancak; mahkeme dava avukat eliyle yürütülmesine rağmen lehe avukatlık ücretine hükmetmemiştir.
Tarafımızca bu karar ile ilgili Bölge İdare Mahkemesinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Ankara Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi “ vekalet ücreti yargılama giderleri arasında sayıldığından, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği” gerekçesiyle davacı avukatı için vekalet ücretine hükmedilmemesinde hukuka uyarlık görülmediğinden bahisle istinaf başvurumuzun kabulüne karar vermiştir.







