Atatürk
Ana Sayfa Blog Sayfa 244

KAMU KURUMLARININ TAMAMINDA VHKİ’NİN SINAVSIZ VERİLMESİNİ TALEP ETTİK

0

26 Eylül 2011, Pazartesi | 00:00

Bilindiği üzere, bir çok kamu kurumunda yapılan düzenlemeler neticesinde VHKİ kadroları sınavsız olarak verilmeye başlanmıştır. En başından beri sendikamızın talebi olan VHKİ kadrolarının sınavsız verilmesine ilişkin mücadelemiz, bütün kamu kurumlarında aynı uygulama yapılıncaya kadar devam edecektir.

Bazı kamu kurumlarında halen VHKİ kadroları sınavla verilmektedir. Sendikamız tarafından, uygulamada birliğin sağlanması, çalışanların moral ve motivasyonunun korunması ile muhtemel ihtilafların önlenmesini teminen, tüm kurum ve kuruluşlarda görev yapan personelin söz konusu kadroya sınavsız geçiş imkânından yararlandırılması hususunda, gerekli çalışmaların yapılması Başbakanlıktan talep edilmiştir.

KADRO ALAMAYAN ZABİT KÂTİPLERİNİN DİKKATİNE

0

15 Eylül 2011, Perşembe | 00:00

Bilindiği üzere, 2011 yılı içerisinde Adalet Bakanlığı tarafından yapılan, Zabıt Kâtipliği alımı sınavı neticesinde sınavda başarılı olarak, 657 sayılı yasanın 4/B maddesi kapsamında Zabıt Kâtibi kadrosuna atanmaya hak kazananların bir kısmı, yerleştirme işlemlerinin geç tamamlanması nedeniyle, 04.06.2011 tarihi itibariyle göreve başlatılmamışlardır. Bu nedenle 632 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’de belirtilen haktan yararlanamamışlardır.

Ancak söz konusu kişiler açısından Zabıt Kâtibi kadrosuna atanmaya ilişkin tüm şartlar gerçekleşmiştir. Sendika olarak, hiçbir şekilde kendi kusurlarından kaynaklanmayan, tamamen Bakanlığın atama işlemlerini geciktirmesi nedeniyle, 4 Haziran 2011 tarihi itibariyle göreve başlayamamış olan zabıt kâtiplerinin, memur kadrosuna atamalarının yapılması ve mağduriyetlerinin giderilmesi istemiyle yapmış olduğumuz başvuruya Adalet Bakanlık olumsuz yanıt vermiştir.

Sendikamızca yapılan başvurunun reddine ilişkin Adalet Bakanlığı’nın 18.08.2011 tarih ve 39712 sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Devlet Personel Başkanlığı’nın 29.07.2011 tarih ve 13511 sayılı işleminin YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASI ve İPTALİNE karar verilmesi istemiyle sendikamız tarafından dava açılmıştır.
Açtığımız davada, aynı zamanda 632 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’na eklenen geçici 37.madde hükmünde yer verilen “bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte çalışmakta olan” ibaresinin Anayasa Mahkemesi’ne iptali için gönderilmesi isteminde bulunulmuştur.

Gelişmeler internet sitemizde duyurulmaya devam edecektir.

DANIŞTAY’DAN SENDİKALI MEMURA MÜJDE

0

Danıştay: Kamudaki Atamalara Sendikalar Dava Açabilir..

Türkiye Kamu-Sen’e bağlı Türk Sağlık-Sen’in açtığı davayı görüşen Danıştay 5. Dairesi kamuda yapılan atamaların iptali için sendikaların dava açabileceğine hükmetti.

Türk Sağlık-Sen tarafından Aydın İl Sağlık Müdür Yardımcılığına yapılan bir atamanın iptal edilmesi için dava açılmış, Aydın İdare mahkemesi söz konusu atama işleminin sendika üyelerinin ortak menfaat ve haklarını ilgilendirmediği gerekçesiyle davayı reddetmişti.

Türk Sağlık-Sen’in mahkemenin ret kararını Danıştay’a temyize götürmesinin ardından Danıştay 5. dairesi sendikaların kamudaki yönetici atamalarına karşı dava açabileceklerine hükmetti.

Danıştay’ın verdiği kararda sendikaların ortak hak ve menfaatlerini ilgilendiren konulardaki dava açma haklarının düzenleyici işlemle sınırlandırılmadığına dikkat çekildi. Kararda “Kamu Kurumu yöneticiliğine atanan kişinin sendika üyelerinin üst amiri olacağı gözetildiğinde bu işlemin sendika üyelerinin ortak hak ve menfaatini ilgilendirmediği öne sürmek mümkün değildir” denildi.

Danıştay kararında bireysel bir işleme dava açan sendikanın amacının ataması yapılan kamu görevlisinin menfaatlerine engel olma değil, söz konusu atama ile yaratılan statü kurallarındaki yanlış kullanıma engel olarak üyelerinin ortak hak ve menfaatlerini korumak olduğunun kabul edilmesi gerektiği ifade edildi.

Söz konusu nedenlerden dolayı kamuda bireysel atama işlemine karşı dava açılabileceğinin açık olduğunun kaydedildiği kararda yerel mahkemenin davada Sendikanın resmi, kişisel ve güncel menfaati olmadığı dolayısıyla dava açma ehliyeti bulunmadığı yönündeki kararının hukuka uyartılılığın bulunmadığına dikkat çekildi. Söz konusu davanın yerel mahkemede yeniden görülmesine karar verildi.

Danıştay’ın verdiği kararla ilgili bir değerlendirme yapan Türkiye Kamu-Sen Genel Sekreteri ve Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci “Sendikalar üyelerini etkileyen her konuda üyelerinin menfaatlerini korumak adına hukuka başvurabilirler. Danıştay’ın kamudaki yönetici atamasına ile ilgili açtığımız dava sonucunda verdiği bu kararda haklılığımızı tescillemiştir.” dedi.

SOSYAL GÜVENLİK DENETMENLİK VE YARDIMCILIĞI HAKKINDAKİ YÖNETMELİĞE DAVA AÇTIK

0

27 Temmuz 2011, Çarşamba | 00:00

Sosyal Güvenlik Denetmenliği ve Sosyal Güvenlik Denetmen Yardımcılığı Sınav, Atama, Yetiştirilme, Görev ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğine karşı dava açtık.
“Sosyal Güvenlik Denetmenliği ve Sosyal Güvenlik Denetmen Yardımcılığı Sınav, Atama, Yetiştirilme, Görev ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” 26 Mayıs 2011 tarih ve 27945 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Sendikamızca yapılan inceleme sonucu, hukuka aykırı ve personel açısından hak kaybına sebebiyet veren bazı maddelerinin iptali için dava açmış bulunmaktayız.

Gelişmeler sendikamız internet sitesinden duyurulmaya devam edecektir.

EMEKLİ İKRAMİYELERİNE İLİŞKİN SON DÜZENLEMELER

0

21 Temmuz 2011, Perşembe | 00:00

Bilindiği üzere; kamu görevinden ayrılarak, özel sektörde çalışan ve SSK ya da Bağ-Kur’a bağlı olarak emekli olanların sayısı, hayatta olmayanların varisleri ile birlikte yüz binleri bulmaktadır.

Anayasa Mahkemesi, 12.05.2011 tarih, 2010/81 E. ve 2011/78 K. sayılı kararı ile anılan kişilere, memuriyette geçen hizmet süreleri için ikramiye ödenmemesine neden olan düzenlemeyi iptal etmiş olup, iptal kararı 09.07.2011 tarih ve 27989 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Yüksek Mahkemenin iptal kararı ile 5434 sayılı Kanunun 89/1. maddesinin 2 inci cümlesi aşağıdaki gibidir;
“Kendilerine mülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara ise, bu Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen hizmet sürelerinin toplamı üzerinden bu madde hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir”

Gelinen noktada, söz konusu düzenleme uyarınca Emekli Sandığı’na tabi olarak uzun yıllar devlete hizmet etmiş ancak başka bir sigorta güvencesinin bünyesine geçerek SSK ya da Bağ-Kur’a bağlı olarak emekliye ayrılanlar, daha önce nedeniyle ikramiye alabilecek olmaları sevindiricidir.

Anayasa Mahkemesi kararının yayım tarihi olan 09 Temmuz 2011 tarihinden önce SSK ya da Bağ-Kur’a bağlı olarak emekliye ayrılmış olanlara da, Emekli Sandığı’na tabi olarak çalıştıkları süreler için ikramiye ödenmesi sosyal bir hukuk devleti olmanın gereğidir.

KIYAK ATAMA VE KADROLAŞMAYA FARUK SÜMER ÖRNEĞİ!!!

0

TÜTÜN VE ALKOL PİYASASI DÜZENLEME KURUMUNDA KIYAK ATAMA VE KADROLAŞMAYA FARUK SÜMER ÖRNEĞİ!!!

Faruk SÜMER; anılan Bakanlığın değil, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun (TAPDK) kadrolu bir personelidir. Yaklaşık 8-10 ay önce Kurum Başkanı Dr. Mehmet KÜÇÜK tarafından Başkanlık Müşavirliğine atandığı, atandıktan sonra Kuruma pek uğramadığı, anılan Bakanlıkta çalışmaya devam ettiği, bu yüzden Kurum personelinin büyük çoğunluğunun tanımadığı ve mesleğinin sosyolog olduğu söylenmektedir.

Bilindiği üzere, Bakanlık olarak Haziran 2011 seçimi öncesinde Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Sayın Ali BABACAN ile ilişkilendirilen TAPDK, 8 Temmuz 2011 tarihinde yayımlanan 27988 sayılı Resmi Gazete’de belirtildiği üzere, Sayın Mehdi EKER’ in Bakanlığını yapmakta olduğu Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı (yeni adı ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı) ilişkilendirilmiştir.

Diğer taraftan, 4733 Sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun;

Kurum personelinin atanma usulü, statüsü ve özlük hakları başlıklı 4 üncü maddesinin son paragrafında, “Kurum personeli, ilişkili Bakanlık haricinde diğer kamu kurum ve kuruluşlarında geçici olarak görevlendirilemez.” hükmü,

Kurumun hizmet birimleri başlıklı 4/A maddesinin (ı) bendinde, “Başkanlık Müşavirliği; Kurul Başkan ve üyelerine, Kurumun görev alanıyla ilgili konularda danışmanlık ile Kurul Başkan ve üyeleri tarafından verilecek diğer görevleri yapmak.” hükmü, Yer almaktadır.

Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’ nun (DDK) TAPDK hakkında düzenleyerek Başbakanlığa gönderdiği 17/02/2010 tarihli ve 2010/8 sayılı Denetleme Raporunda; Kurumda daha önce Başkanlık Müşavirliğine atanan iki kişi ile ilgili olarak, eğitim alanı ile Kurumun görev alanının ilişkisi kurulamadığı, Kurumun görev alanında herhangi bir eğitim ve tecrübeye sahip olmayan bir kişinin Kurul Başkanına görev alanı ile ilgili olarak etkin müşavirlik hizmeti sunmasının mümkün gözükmediğinden bahisle,yer verilen 31 nolu TESPİT VE ÖNERİ’ de; “2006–2008 yılları arasında kuruma yapılan açıktan ve naklen atamalara ilişkin dosyaların incelenmesi sonucunda Kuruma yapılan bazı atamalarda Kurumun görev alanının gerektirdiği niteliklerin aranılmasında yeterli dikkat ve özenin gösterilmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle, yapılacak atamalarda öncelikle Kurum ihtiyaçlarının gerektirdiği niteliklerin aranılması konusunda gerekli hassasiyetin gösterilmesi gerekmektedir.” şeklinde değerlendirme de mevcuttur. Söz konusu Kanun hükümleri ve Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’ nun tespit ve önerileri mevcut iken, bir sosyologun TAPDK’ da Başkanlık Müşaviri kadrosuna nasıl atandığı, Haziran 2011 seçimlerine kadar TAPDK Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Sayın Ali BABACAN ile ilişkilendirildiği halde, anılan Kanun hükümlerine aykırı biçimde Tarım ve Köy İşleri Bakanlığında nasıl çalıştırıldığı hususlarının, Hukuk Devlet gereği araştırılması, soruşturulması ve kamuoyuna bilgi verilmesi gerektiği kanaatindeyiz.

Artık TAPDK, 8 Temmuz 2011 tarihli ve 27988 sayılı Resmi Gazete’ de belirtildiği üzere, Sayın Mehdi EKER’ in sorumlu olduğu Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile ilişkilendirilmiş bulunmaktadır. Böylelikle kanaatimizce; al gülüm ver gülüm misali, Faruk SÜMER örneğinde olduğu gibi TAPDK’ da daha bir çok kişinin usulsüz, etik dışı, mevzuata ve hukuka aykırı atanması, böylelikle hızlı menfi bir kadrolaşma söz konusu olabilecektir.

Bu kapsamda, yetkili olduğumuz işkolunda faaliyet gösteren TAPDK ile ilgili olarak;

1- Başta Sayın Başbakan Recep Tayip Erdoğan olmak üzere, yetkili ve görevli olan herkesi konu ile ilgili bilgilendirmek ve duyarlı olmaya çağırmak,

2-Yasallığını, demokratikliğini, şeffaflığını ve tarafsızlığını yitirmiş, hakkaniyet ve eşitlikten uzak, Kurumu etkinleştirmek, yükseltmek, piyasayı düzenlemekten çok yoldaş ve yandaşlara yönelik kadrolaşmayı hedefleyen Dr. Mehmet KÜÇÜK Başkanlığındaki TAPDK’ da olup bitenlere kulak verilmesini sağlamak,

3-Böylelikle, TAPDK’ nın belli kişilerin nemalandırıldığı veya menfaat sağlandığı bir yer değil, sektörü düzenleyen ve vatandaşa hizmet eden bir Kurum olması gerektiğini kamuoyuna duyurmak, başka bir söylemle kişilere özel bir işyeri olmadığını, bir Devlet Kurumu olduğunu hatırlatmak,

Hususlarında, Sivil Toplum Örgütü olarak Sendikamız, üzerine düşen görev ve sorumlulukları her zaman yerine getirmeye devam edecektir.

4/B’Lİ GÜMRÜK ÇALIŞANLARI İÇİN BİR HUKUK ZAFERİ DAHA

0

28 Haziran 2011, Salı | 00:00

Gümrük Müsteşarlığı’nda 657 sayılı Yasanın 4/B maddesi kapsamında istihdam edilen Sözleşmeli Personele ilişkin 2008 yılı Hizmet Sözleşmesinin, idareye tek taraflı fesih yetkisi tanıyan 8. maddesinin (b) fıkrası ve çalışma şartlarına ilişkin 3. maddesinin 2. fıkrası ile 7/15754 sayılı Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına Dair Esaslar başlıklı Bakanlar Kurulu Kararının 13. maddesinin 3. ve 4. paragraflarının iptali istemiyle Danıştay 12. Dairesi’nde açmış olduğumuz dava sonuçlandı.
Danıştay 12. Dairesi’nin E:2008/790, K:2011/1283 sayılı kararında 2008 yılı hizmet sözleşmesinin 3. maddesinin 2. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan; “Normal çalışma saatleri dışında veya tatil günlerinde yapacağı çalışmalar karşılığında ilgiliye herhangi bir ek ücret ödenmez.” ibaresi ile 8. maddesinin (b) fıkrasında geçen; “Taraflar bir ay önce ihbar etmek şartıyla, sebep göstermeksizin sözleşmeyi her zaman feshedebilir.” ibaresinin hukuka açıkça aykırı olduğu gerekçelendirilerek iptaline karar verilmiştir.

NÜFUS ÇALIŞANLARINA YAPILAN HAKSIZLIĞI YARGIYA TAŞIDIK

0

16 Haziran 2011, Perşembe | 00:00

Bilindiği üzere, 11.06.2011 tarih ve 27961 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2011/1811 karar sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın 1. maddesinde; “İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü merkez ve taşra teşkilatında istihdam edilen memurlar ile sözleşmeli personelden 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 3 üncü maddesinde yer alan ek ödemeden yararlananlara, 15.05.2011 – 14.06.2011 tarihleri arasında nüfus hizmetlerine yönelik her türlü iş ve işlemleri yürütmek üzere iş hacimlerinde meydana gelen artıştan dolayı yoğun mesai yapmaları nedeniyle, anılan tarihler arasında %53 oranında ilave ek ödeme yapılması kararlaştırılmıştır.” hükmüne yer verilmiş, 18.03.2011-15.05.2011 tarihleri arasında zorunlu olarak yaptırılan fazla çalışmaların karşılığının nüfus çalışanlarına ödenmesi hususu ise ilgili Bakanlar Kurulu Kararı’nın kapsamı dışında tutularak nüfus çalışanlarının ciddi anlamda mağduriyetine neden olunmuştur.

Seçim için 3 ay boyunca hafta sonları da mesaiye kalarak yoğun bir şekilde çalışan nüfus çalışanlarının mağduriyetlerinin giderilmesi ve hak etmiş oldukları en az 3 aylık ek ödemenin yapılmasının sağlanması için ilgili Bakanlar Kurulu Kararı’na karşı dava açtık.

Üyelerimiz adına hukuki mücadelemiz devam edecektir.

BİR HUKUK ZAFERİ DAHA

0

12 Mayıs 2011, Perşembe | 15:21

Türkiye İş Kurumunda 657 sayılı Yasanın 4/B maddesi kapsamında istihdam edilen Sözleşmeli Personele ilişkin 2008 yılı Hizmet Sözleşmesinin, idareye tek taraflı fesih yetkisi tanıyan 8. maddesinin (b) fıkrası ve çalışma şartlarına ilişkin 3. maddesinin 2. fıkrası ile 7/15754 sayılı Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına Dair Esaslar başlıklı Bakanlar Kurulu Kararının 13. maddesinin 3. ve 4. paragraflarının iptali istemiyle Danıştay 12. Dairesi’nde açmış olduğumuz dava sonuçlandı.

Danıştay 12. Dairesi’nin E:2008/4563, K:2011/1288 sayılı kararında 2008 yılı hizmet sözleşmesinin 3. maddesinin 2. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan; “Normal çalışma saatleri dışında veya tatil günlerinde yapacağı çalışmalar karşılığında ilgiliye herhangi bir ek ücret ödenmez.” ibaresi ile 8. maddesinin (b) fıkrasında geçen; “Taraflar bir ay önce ihbar etmek şartıyla, sebep göstermeksizin sözleşmeyi her zaman feshedebilir.” ibaresinin hukuka açıkça aykırı olduğu gerekçelendirilerek iptaline karar verilmiştir.


Danıştay 12. Dairesi’nin E:2008/4563, K:2011/1288 sayılı kararı için tıklayınız.

İŞ-KUR 4/B PERSONELİNİN DİKKATİNE

0

06 Mayıs 2011, Cuma | 00:00

Sendikamız Türkiye İş Kurumu’nda görev yapan personele ödenecek olan ikramiyelerin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/B maddesi kapsamında görev yapan personele de ödenmesi amacıyla 19.01.2011 tarih ve 83 sayılı yazımız ile Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü’ne talepte bulunmuş ancak idarece bu talebimiz reddedilmiştir.

Bunun üzerine, 4/B’li personele 4094 sayılı yasanın 15. maddesinin 5 fıkrası hükmü gereğince hak etmiş olduğu ikramiyenin ödenmesine ilişkin olarak Ankara 11. İdare Mahkemesi’nde dava açmış bulunmaktayız.

Gelişmeler internet sitemizde duyurulmaya devam edecektir.