Atatürk
Ana Sayfa Blog Sayfa 231

KADROYA GEÇEN SÖZLEŞMELİ PERSONELİN NAKİL YASAĞI KALKTI MI?

0

Devlet Personel Başkanlığı tarafından yayınlanan “kadroya geçen sözleşmeli personelin nakil yasağına ilişkin duyuru” aşağıdaki gibidir.

KADROYA GEÇEN SÖZLEŞMELİ PERSONELİN NAKİL YASAĞINA İLİŞKİN DUYURU

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun geçici 41 inci maddesinde kamu kurum ve kuruluşlarında çalışmakta olan sözleşmeli personelin talepleri halinde memur kadrolarına atanmaları öngörülmüş ve söz konusu personelin beş yıl süreyle başka kamu kurum ve kuruluşlarına naklinin yapılamayacağı ifade edilmiştir. Bu kapsamdaki personelin KPSS sonucunda merkezi yerleştirmeyle veya kurumsal sınav neticesinde diğer kamu kurumlarının kadrolarına atanmaya hak kazanmaları durumunda, nakil yasağına tabi olup olmayacakları hususunda Başkanlığımıza çok sayıda müracaat intikal etmektedir.

Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Memurların bir kurumdan diğerine nakilleri” başlıklı 74 üncü maddesinin ilk fıkrasında; “Memurların bu Kanuna tabi kurumlar arasında, kurumların muvafakatı ile kazanılmış hak dereceleri üzerinden veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde derece yükselmesi suretiyle, bulundukları sınıftan veya öğrenim durumları itibariyle girebilecekleri sınıftan, bir kadroya nakilleri mümkündür…” hükmüne yer verilerek, memurların sınava dayalı olarak veya sınava dayalı olmaksızın bir kurumdan diğerine nakillerinin kurumların muvafakati ile mümkün olduğu belirtilmiştir.

Aynı Kanunun, 02/08/2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 12/7/2013 tarihli ve 6495 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 9 uncu maddesiyle eklenen, geçici 41 inci maddesinin dördüncü fıkrasında ise; “…Bu madde kapsamında memur kadrolarına atananların beş yıl süreyle başka kamu kurum ve kuruluşlarına nakli yapılamaz.” hükmüne yer verilmek suretiyle, mezkur madde kapsamında memur kadrolarına atananların beş yıl süreyle başka kamu kurum ve kuruluşlarına naklinin yapılamayacağı ifade edilmiştir.

Ancak, 657 sayılı Kanunun geçici 41 inci maddesinde öngörülen “nakil yasağının” memurun başka kurumlarda durumuna uygun bir kadroya sınava tabi tutulmaksızın naklen atanması şeklinde uygulanması gerektiği; KPSS veya kurumsal sınavlar sonucunda diğer kamu kurum ve kuruluşlarının memur kadrolarına atanmaya hak kazananların, sınavlara dayalı olarak elde ettikleri kazanılmış haklarının korunması amacıyla, nakil yasağı kapsamında değerlendirilmemesi gerektiği düşünülmektedir.

Benzer şekilde 657 sayılı Kanunun “Adaylığa kabul edilme” başlıklı 54 üncü maddesinin son fıkrasında yer alan; “Aday olarak atanmış Devlet memurunun adaylık süresi bir yıldan az iki yıldan çok olamaz ve bu süre içinde aday memurun başka kurumlara nakli yapılamaz.” şeklindeki hükmün uygulanmasıyla ilgili olarak Başkanlığımızın daha önce verdiği görüşlerde, KPSS veya kurumsal sınavlar sonucunda diğer kamu kurum ve kuruluşlarının memur kadrolarına atanmaya hak kazananların nakil yasağı kapsamında olmadığı, bu çerçevede aday memurların sınava dayalı olarak diğer kamu kurum ve kuruluşlarına naklen atanmasının mümkün bulunduğu belirtilmiştir.

Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; kamu kurum ve kuruluşlarında sözleşmeli personel olarak çalışmakta iken 657 sayılı Kanunun geçici 41 inci maddesi kapsamında memur kadrolarına atananların; KPSS veya kurumsal sınavlar sonucunda diğer bir memur kadrosuna atanmaya hak kazanmaları halinde, mezkur maddede öngörülen nakil yasağına tabi olmaksızın, aynı Kanunun 74 üncü maddesinde öngörülen usul ve esaslar çerçevesinde, diğer kamu kurum ve kuruluşlarına naklen atanması mümkün bulunmaktadır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

SGK’NIN KEYFİLİĞİNE DANIŞTAY DUR DEDİ

0

20 Ağustos 2013, Salı | 17:40

Sosyal Güvenlik Kurumunda 657 sayılı yasanın 4/B maddesi kapsamında istihdam edilen sözleşmeli personelin 2009 yılı hizmet sözleşmesinin, idareye tek taraflı fesih hakkı tanıyan 8. maddesinin (b) fıkrasının iptali istemiyle açmış olduğumuz dava sonuçlandı.

Danıştay 12. Dairesi sözleşmeli personel çalıştırılmasına dair 2009 yılı hizmet sözleşmesinin 8. maddesinin (b) fıkrasında geçen; “Taraflar bir ay önce ihbar etmek şartıyla, sebep göstermeksizin sözleşmeyi her zaman feshedebilir.” ibaresini hukuka açıkça aykırı bularak iptaline karar vermiştir.

Danıştay 12. Dairesinin iptal kararını görmek için tıklayınız.
 

İŞKUR’DA ATAMALARIN BİRAN ÖNCE YAPILMASINI İSTEDİK

0

12 Ağustos 2013, Pazartesi | 10:39

Genel Başkanımız Fahrettin Yokuş beraberinde Genel Başkan Yardımcımız Nejla Öksüz ile İŞKUR Genel Müdürü Nusret Yazıcı’yı ziyaret etti.

İŞKUR çalışanlarının sorunlarının görüşüldüğü ziyarette Genel Başkanımız, “ Çalışanların motivasyonu açısından Şube Müdürlüğü sınavını kazananların atamaları biran evvel gerçekleştirilmelidir. Personelin olumsuz yönde etkilenmemesi için bu oldukça önemlidir” dedi.

İŞKUR Genel Müdürü Yazıcı ise açılan davaları gerekçe göstererek, atamalar için 3 ay bekleyeceklerini, Kasım ayında atamaların ancak yapılabileceğini belirtti. Fahrettin Yokuş ise, mahkeme kararlarını beklemeden de atamaların yapılabileceğini, Sendika olarak açılan davalarla ilgimiz olmadığını ve kurum çalışanı bazı personelin açtığı davaların tamamen bireysel olduğunu söyledi.

Sendikamızın bir diğer talebi olan 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe giren 666 sayılı KHK ile aday memurlara geriye dönük  ikramiyelerin ödenmesi ile ilgili olarakta çalışmalarının devam ettiğini belirten Yazıcı, bu konuda Maliye Bakanlığı’na yazı yazdıklarını, Bakanlıktan gelecek cevabı beklediklerini ifade etti. 

VERGİ DAİRELERİNDE ÇALIŞANLARA BAYRAM YOK MU?

0

31 Temmuz 2013, Çarşamba | 11:19

Gelir İdaresi Başkanlığınca, Ramazan Bayramı süresince vergi denetimi yapılması için tüm Vergi Dairesi Başkanlıklarına ve İl Defterdarlıklarına talimat gönderildiği ve vergi denetimlerinde personel görevlendirilmesinin istendiği Sendikamıza gelen bilgiler doğrultusunda öğrenilmiştir.
 
Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunda, Ramazan Bayramı süresi, Arefe günü saat 13.00’ten itibaren 3,5 gün genel tatil olarak kabul edilmiştir.
 
Vergi denetimlerinde mesai mevhumu gözetmeksizin yoğun olarak çalışan personel için, mukaddes anlam ve önemi yanında dini bayramlarımız, dinlenebildikleri, kendilerine ve ailelerine zaman ayırabildikleri tatil günleridir.
 
Bu nedenle, Türk Büro-Sen olarak Gelir İdaresi Başkanlığı’na başvuruda bulunularak; kanunen genel tatil kabul edilen Ramazan Bayramında personelin çalıştırılmaması istenilmiştir.

Konuyla ilgili girişimlerimiz devam etmektedir.
 
İlgili yazıyı görmek için tıklayınız

BUNLARDA MI TORPİLSİZ ANADOLU EVLADI?

0

Sendikamızın AR-GE merkezi tarafından yapılan araştırmaya göre, 2010 yılında yapılan KPSS’ye 3 milyon 254 bin kişi katılmıştı. Milyonlarca kişi devlet memuru olabilmek için aylarca çalışıp, bu sınavda ter dökmüştü.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ise geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada “TOKİ ve iştiraklerine 800 civarında temiz ve torpilsiz ANADOLU gençlerini almaya çalıştım” dedi.

Biz kendisine sormadan edemiyoruz. Kendisinin TOKİ Başkanlığı’nı yürüttüğü dönemde KPSS şartı aranmadan istihdam edilen sayıları 300’ü aşan milletvekili yakınları da “Torpilsiz Anadolu Genci midir?”

MİLLETVEKİLİ AKRABALARI DA MI TORPİLSİZ ANADOLU EVLADI?

Ayrıca Sayın Bakan, “İhtiyacımız olan mesleklerden okulunu derece ile bitiren ve belli tecrübesi olan lisan bilen eleman alımı yapabilmek için çalışıyoruz” demiştir. Merak ediyoruz, “Aşağıda isimleri geçen milletvekili yakınları da mı okullarından derece ile mezun oldular?”

Yine bir başka merakımız ise, “Torpilsiz Anadolu Çocuklarının ne kadarı Sayın Bakan’ın seçim bölgesi doğumlu kişilerden oluşuyor?”

Sendikamız Ar-Ge Merkezi tarafından 8 Temmuz 2010’da yapılan araştırmayı aynen paylaşıyoruz. Yorum sizlerin…

TOPLU KONUT İDARESİ Mİ TOPLU KADROLAŞMA İDARESİ Mİ?

Kamu kurumların istidam oranlarına bakıldığında %90,49 oranıyla en yüksek dolu kadroya sahip olan kurumlardan birisi olan TOKİ’de ise yine yandaş istihdamının yoğunlaştığı görülüyor. 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu’nun Ek-3. maddesinde verilen istisnai sözleşmeli istihdamı kötüye kullanarak hiçbir kriter göz önünde bulundurulmadan ve KPSS şartı aranmadan memur kadrolarına atamalar yapıldı. Kurumda son 8 yılda bu şekilde atananların sayısı 300 ün üzerindedir. Tamamı da siyasi iktidarın ve kurum yöneticilerinin akrabalarından oluşmaktadır.

İşte bazı örnekler; AKP Adana Milletvekili Dengir Mir Fırat’ın kızı Neval Fırat Çekiç, AKP Kars Milletvekili Zeki Karabayır’ın oğlu Ö. Faruk Karabayır, AKP Diyarbakır Eski Milletvekili Nurettin Dilek’in kızı Ruken Dilek, AKP Rize Eski Milletvekili Abdulkadir Kart’ın kardeşi Hasan Kart, AKP Batman Eski Milletvekili M. Ali Suçin’nin yeğeni ve damadı Sabahattin Suçin, AKP Trabzon Milletvekili Kemalletin Göktaş’ın oğlu, yeğeni ve eşleri TOKİ’de akrabalık ilişkileri göz önünde bulundurularak istihdam edildi.

 

2010 yılında yaptığımız haberimizi görmek için tıklayınız

SGK HANTALLAŞIYOR; SGK’DA BİRİLERİNİ “DAİRE BAŞKANI” YAPMAK İÇİN KADRO YARATILIYOR

0

30 Temmuz 2013, Salı | 15:43

Sosyal güvenlik reformundan önce sosyalgüvenlik hizmetleri, Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı, Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü veBağ-Kur Genel Müdürlüğü aracılığıyla verilmekteidi. Sosyal güvenlik kuruluşlarının dağınık bir yapıda olması nedeniyle 5502 sayılı Kanunla sosyal güvenlik kuruluşları birleştirildi ve SGK bünyesinde 4 ayrı genel müdürlük, bunlarınaltında da 8’er adet daire başkanlığı kurulması öngörüldü.

Primsiz Ödemeler Genel Müdürlüğü İşlevini Yerine Getiremedi

Kanunun ön önemli ayaklarından biri de sosyal yardımları tek elde toplamaktı. Ancak, bu amaçla kurulan genel müdürlük kanunla kendisine verilen görevlerini yapamayınca mülga edilerek, bunun yerine ayrı bir bakanlık oluşturuldu.

Hantal Yapıya Geçişin İlk Sinyali

SGK içindeki genel müdürlük sayısını artırmak (amaç kadro yaratmak) için Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğünü Emeklilik ve Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü şeklinde ikiye böldüler ve 8 daire başkanlığından oluşan yapının 16 daire başkanlığına çıkarılması sağlandı.

İşe Değil, Kişiye Daire Başkanlığı

Son olarak, ikiye ayrılan Genel Müdürlüklerin daire sayısı 8’e yükseltildi. Dairenin birinden 3, diğer birinden ise 2 daire başkanlığı yaratıldı. Amaç, işlerin kolaylaştırılması değil, makama yakın çalışan kişilere “Daire Başkanı” unvanı hediye edilmesidir. Kurulan dairelere önce atamalar yapıldı yetmedi, atama yapılanlar yine makamda görevlendirildi. Onların yerine de vekaleten iş yapacak kişiler getirildi. SGK’da adı olan ama işlevi olmayan daireler de işin başka bir boyutu.

Türkiye nüfusunu kapsayan örnek Kurumuz diyen yöneticiler, bu denli önemli bir Kurumu sırf birilerini Daire Başkanı yapmak için bu kadar hoyrat bir şekilde yönetilmemelidir. Reform öncesindeki genel müdürlükten fazla, daire başkanlıklarından ise kat be kat daha fazla daire başkanlığı yaratıldı. İşlemleri tek elde toplamayı hedefleyen Hükümetin aksine SGK daha hantal bir yapıya dönüştürüldü.

SİVİL SAVUNMA UZMANLARININ YÜKSELMELERİNE ENGEL OLAN DÜZENLEMEYE DAVA AÇTIK

0

25 Temmuz 2013, Perşembe | 10:46

 
Maliye Bakanlığında Sivil Savunma Uzmanı kadrosunda görev yapan bir üyemizin Emlak/Milli Emlak Müdürlüğü sınavına katılmak üzere yapmış olduğu başvurusu, yönetmelikte emlak ve milli emlak müdürü unvanına atanabilmek için, daha önce görev yapılmış olması gereken unvanlar arasında sivil savunma uzmanı unvanına yer verilmediği için reddedilmiştir
 
Türk Büro-Sen olarak, üyemizin sınav başvurusunun reddine dair işlem ile bu işlemin dayanağını oluşturan Maliye Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Atama Yönetmeliğinin 6/4. maddesinin (ç) bendinin (2) numaralı alt bendinin, eksik düzenlemeyle “Sivil Savunma Uzmanı” unvanına yer verilmemesi nedeniyle öncelikle yürütmesinin durdurulması, sonrasında iptali istemiyle Danıştay nezdinde dava açtık.
 
Maliye Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Atama Yönetmeliğinin 6/4. maddesinin (ç) bendinde, emlak ve milli emlak müdürü unvanına atanabilmek için aranılan şartlar;

“ç) Şube Müdürü, Milli Emlak Müdürü, Emlak Müdürü ve Personel Müdürü unvanına atanabilmek için;

1) En az dört yıllık yükseköğrenim mezunu olmak ve en az sekiz yıl hizmeti bulunmak,

2) Muhakemat Müdür Yardımcısı, Saymanlık Müdür Yardımcısı, Milli Emlak Müdür Yardımcısı, Emlak Müdür Yardımcısı, Maliye Kursu Müdür Yardımcısı ve Personel Müdür Yardımcısı ile Uzman, Eğitim Uzmanı unvanında en az iki yıl veya Defterdarlık Uzmanı unvanında en az beş yıl çalışmış olmak,”
 
Maliye Bakanlığı personelinin, emlak ve mili emlak müdürü unvanına atanabilmek üzere, görevde yükselme sınavına katılabilmesi için, yönetmeliğin anılan maddesinde sayılan unvanlarda, en az belirtilen süreler kadar çalışmış olması gerekmektedir. Ancak dava konusu düzenlemede; anılan yönetmelik kapsamında görevde yükselmeye tabi bir unvan olan ‘sivil savunma uzmanı’ kadrosuna yer verilmemesi nedeniyle, sivil savunma uzmanları bu sınava alınmamaktadır.
 
Görevde yükselme suretiyle sivil savunma uzmanı olan bir personelin, devamında memuriyet hayatı süresince yönetim hizmetleri grubundaki kadrolara yükselme ve mesleğinde ilerleme imkânının olmaması, hukuka, mevzuata, anayasanın eşitlik ilkesine, kariyer ve liyakat ilkelerine açıkça aykırılık oluşturmaktadır.
 
Bu nedenle, Sendikamızca, 657 sayılı yasanın kariyer ve liyakat ilkelerine aykırı şekilde, sivil savunma uzmanlarının memuriyette ilerleme ve yükselme haklarını kısıtlayan yönetmelik hükmüne karşı Danıştay’da dava açılmıştır.

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞINDA, (2+1) ATAMALARINDA YAPILAN DEĞİŞİKLİĞİ YARGIYA TAŞIDIK.

0

09 Temmuz 2013, Salı | 16:46

Sendikamızca, 09.05.2013 tarih ve 28642 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2. maddesiyle değiştirilen, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin değiştirilen son cümlesinin öncelikle yürütmesinin durdurulması, devamında iptali istemiyle Danıştay nezdinde dava açılmıştır.
 

YENİ HÜKÜM ESKİ HÜKÜM
“Beşinci bölge hizmetinin iki yılını dolduranlar, talepleri halinde, bu hizmet bölgesinin kalan çalışma süresi daha sonra tamamlattırılmak kaydıyla, başka hizmet bölgelerine atanırlar “Beşinci bölge hizmetinin iki yılını dolduranlar, hizmet gerekleri ve talepleri halinde, bu hizmet bölgesinin kalan çalışma süresi daha sonra tamamlattırılmak kaydıyla, başka hizmet bölgelerine atanabilirler
 
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, yer değiştirme yönetmeliğinin 8/1. maddesinin (a) bendinin son cümlesinin eski hali yürürlükte iken, 2013 yılı Mart ayı içerisinde Gümrük Çalışanlarının tayin talepleri “e-tercih” uygulaması ile internet üzerinden alınmıştır.
Ancak personelin 2013 yılı için tayin tercihleri alındıktan sonra yer değiştirme yönetmeliğinin 8. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin son cümlesi değiştirilmiştir.
Değişiklik öncesinde beşinci hizmet bölgesindeki hizmetlerinin iki yılını dolduran kamu çalışanları, talepte bulunmaları durumunda bu hizmet bölgesinin kalan çalışma süresini daha sonra tamamlamak kaydıyla, başka hizmet bölgelerine atanmaktaydı.
Dava konusu değişiklik ile beşinci hizmet bölgesinde görev yapan kamu çalışanlarının 2+1 uygulaması ile başka hizmet bölgelerine atanma hakkı, “atanabilirler” denilmek suretiyle idarenin takdirine bırakılmıştır. Böyle bir uygulamanın çalışanların kazanılmış haklarını gerileteceği açıktır.
Gümrük Çalışanlarının tercihte bulunmalarının üzerinden aylar geçmesine rağmen sonuçları halen açıklanmamış olmakla birlikte, 2+1 uygulaması ile tayin talebinde bulunan personelin tercihlerinin eski düzenlemeye göre sonuçlandırılması gerekmektedir. Zira tayin tercihlerinin alınması sonrasında yer değiştirme yönetmeliğinde değişikliğe gidilmesi, anılan personelin hukuki güvenliklerini ve kazanılmış haklarını ihlal edici niteliktedir.
Kamu çalışanlarını ilgilendiren yeni düzenlemelerde, kazanılmış hakları mutlak suretle korunmalıdır. Türk Büro-Sen olarak, kamu çalışanlarının haklarını geriye götüren, yeni mağduriyetler doğuran uygulamalara karşı her türlü hukuksal mücadeleyi vereceğimizi bir kez daha buradan kamuoyunun bilgisine sunarız.
 

BÖLGE İDARE MAHKEMESİ, “4/C’YE FAZLA MESAİ ÜCRETİ ÖDENMELİDİR” DEDİ.

0

08 Temmuz 2013, Pazartesi | 13:32

Ankara Adliyesinde görev yapan 4/C’li bir üyemizin, fazla çalışmaları karşılığında mesai ücretinin ödenmesi istemiyle yapmış olduğu başvurusunun reddi üzerine dava açılmış, açtığımız davanın yerel mahkemece reddi sonrasında Bölge İdare Mahkemeye itirazda bulunulmuştu.

Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. Kurulu yerel mahkeme kararını hukuka aykırı buldu ve 4/C’li üyemizi fazla çalışma ücretlerinin ödenmesi talebinin kabulüne karar verdi.
 
İlgili kararı görmek için tıklayınız

İŞ BIRAKAN MEMURA CEZA VERİLEMEZ

0

27 Haziran 2013, Perşembe | 11:11

İŞ BIRAKMA EYLEMİ HAKKINDA DANIŞTAY’DAN BİR KARAR DAHA
 
Manisa Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünde görev yapan bir üyemize, 25 Kasım 2009 tarihinde ülke genelinde gerçekleştirilen 1 günlük iş bırakma eylemine katıldığı gerekçesiyle uyarma cezası verilmiş ve bu ceza nedeniyle ek ödemesinden kesinti yapılmıştı. Bu cezaya karşı açtığımız davada Manisa 1. İdare Mahkemesi ceza ve kesintinin iptaline karar verilmişti.

Danıştay 12. Dairesi davalı idarenin başvurusu üzerine yapmış olduğu incelemede, İl Müdürlüğünün temyiz istemimizin reddine ile yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermiştir.

Danıştay kararını görmek için tıklayınız