Atatürk
Ana Sayfa Blog Sayfa 196

MAHKEME İDARENİN KENDİ EYLEM VE İŞLEMLERİNDEN DOĞAN ZARARI ÖDEMEKLE YÜKÜMLÜ OLDUĞUNA KARAR VERDİ

0

26 Nisan 2016, Salı | 11:40

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü’nde şef olarak görev yapmakta olan ve 11.07.2010 tarihinde yapılan görevde yükselme sınavı sonuçlarına göre şube müdürlüğüne atanmaya hak kazanan müvekkil sendika üyesinin, atamasının yapılması istemiyle yaptığı 10.12.2010 tarihli başvurusunun, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinin ekinde yer alan değerlendirme formundaki hizmet içi eğitim kıstasının yürütülmesinin Danıştay 2. Dairesinin 21.06.2010 tarih ve 2010/1051 E. sayılı kararıyla durdurulduğu, verilecek yeni karara kadar atama işlemlerinin yapılmayacağı gerekçesiyle reddine ilişkin 24.12.2010 tarih ve 10554 sayılı işlemin; Danıştay’ın dava konusu işlemde bahsedilen kararının sadece şef unvanlı kadrolara yapılacak atamalar için geçerli olduğu ileri sürülerek iptali ve şube müdürü olarak göreve başlatılabileceği en son tarih olan 04.11.2010 tarihinden beri yoksun kaldığı her türlü özlük ve parasal hakkının yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebiyle tarafımızca dava açılmıştır.

Dava dosyasını inceleyen Ankara 1. İdare Mahkemesi 10.09.2015 tarih, 2015/2157 E. ve 2015/1540 K. sayılı kararıyla Danıştay 2. Dairesinin 29.03.2011 tarih, 2010/1051 E. ve 2011/1341 sayılı kararıyla karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği gerekçesiyle şube müdürlüğüne atanmamasına dair işlemin iptaline karar verildiğini, Anayasanın 125. Maddesi hükmü gereği idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kuralı uyarınca davacının hukuka aykırı bu işlem nedeniyle uğradığı parasal kayıplarının ve özlük haklarının yönetmelik hükmü uyarınca sınavı kazananların atamalarının yapılması için öngörülen üç aylık sürenin dolduğu 04.11.2010 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte müvekkil sendika üyesine ödenmesi gerektiğine kanaat getirerek işlem nedeniyle müvekkil sendika üyesinin yoksun kaldığı tüm özlük ev parasal haklara ilişkin yasal faizin 04.11.2010 tarihinden itibaren işletilmesine karar vermiştir.

Mahkeme kararını görmek için tıklayınız

ASKERİ İŞYERLERİNDE ÇALIŞAN SİVİL MEMURLAR İÇİN SORU ÖNERGESİ VERİLDİ

0

08 Nisan 2016, Cuma | 15:29

Genel Başkan Yardımcımız A. Tahir Yüzbaşıoğlu ile Ankara 13 Nolu Şube Başkanımız Abidin Eyvaz,  TSK’ya bağlı Askeri İşyerinde çalışan sivil memurların sorunlarının çözümü için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne soru önergesi veren Bursa Milletvekili Kadir Koçdemir’le görüştü.  
 
Soru önergesine ulaşmak için tıklayınız
 

ANKARA 1 NOLU ŞUBE ÜYELERİMİZLE BULUŞTUK

0

08 Nisan 2016, Cuma | 12:41

Genel Başkanımız Fahrettin Yokuş, Genel Başkan Yardımcımız Nejla Öksüz ile 07.04.2016 tarihinde Ankara 1 Nolu Şubemizce düzenlenen etkinliğe katıldı.

Etkinliğe Ankara 1 Nolu Şube Başkanımız Emrah Karakurt ve Şube Yönetimi, Ankara 2 Nolu Şube Başkanımız Ramazan Nacak ve Rüzgarlı Sosyal Güvenlik Merkezi çalışanı üyelerimiz katıldı.

Genel Başkanımız Fahrettin Yokuş konuşmasında, 29.03.2016 tarihinde düzenlenen Sosyal Güvenlik Kurumu Yüksek Danışma Kurulu’nda SGK çalışanlarının sorunlarını dile getirdiğini ifade ederek, “Yeni Başkanımız Mehmet Selim Bağlı bizlere söz verdi. Kurum çalışanlarının sorunlarının çözülmesi ve kurumda yaşanan ayrımcılığın biteceğine dair. Kendisiyle yeni bir döneme başladık. Umut ediyoruz ki, verdiği sözleri tutar. Çünkü kurumun önceki Başkanı, şimdi cezaevinde olan kişi de bize bu sözleri vermişti. Ancak, kurumda yaşanan haksızlıkların önüne geçememiştik. Liyakatsizlik, yandaşlık ve sendikal ayrımcılık bu kurumda başını alıp gitmişti.

Sosyal Güvenlik Kurumu 28 bine yakın personeliyle, 79 milyon vatandaşımıza doğumundan ölümüne kadar hizmet veren büyük bir kurumdur. Sosyal Güvenlik reformu adı altında SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur Sosyal Güvenlik Kurumu çatısı altında birleşti. Bu kurumlar kâğıt üzerinde birleşti ama gerçek manada yani hak ve yükümlülükler bağlamında birleşemedi. Eskiden olduğu gibi SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur sigortalılarının her birinin farklı statüsü devam ediyor. Birleşmenin sağlandığı 2006 yılından bu yana sürekli başkan değiştirdiğini düşündüğümüzde sosyal güvenliğe yapılan siyasi müdahaleler de ortaya çıkmaktadır.”

GÜCÜNÜ HAKKA VE ADALETE DAYAMAYAN YÖNETİMLER, ÇÖKMEYE MAHKUMDUR

“Çalışanların yıllardır açılmayan sınavlar, haksız tayinler, istek dışı görevlendirmeler ve atamalardan dolayı şikâyetleri giderek artmaktadır.  Merkez Müdürlüğü, Merkez Müdür Yardımcılığı ile Şube Müdürlüğü sınavlarının açılmasını, SGK çalışanlarının hakkaniyet ölçülerinde bu unvanlara atanmasını talep ediyoruz. Bir türlü açılmayan sınavlara karşın SGK Yönetimi, yönetmelikleri değiştirerek, bazen de hülle yoluyla kadroları doldurma yoluna gitmiştir. Bunun yanında ilçelerde açılan yeni SGK Merkezleri adeta bir sürgün yeri, cezalandırma aracı olarak kullanılmaktadır. Bazı İl Müdürleri özellikle üyelerimizi, merkez müdürlüklerine yani ilçelere, süreli veya süresiz olarak görevlendirme ile göndermektedirler.

Gücünü Hakka ve adalete dayamayan yönetimler, çökmeye mahkumdur.  Kişiler, benden olan-olmayan diye ayrılıyorsa, bu idarede yolunda gitmeyen bir şeyler var demektir. Bir yerde kurallar ve kanunlar için istisnalar, imtiyazlar ve ayrıcalıklar yaratılıyorsa, bu idarede zafiyet var demektir. Yandaşlığın, liyakat ve tecrübenin yerini aldığı bir yönetim anlayışı asla kabul edilemez. Peygamber efendimiz “iş ehil olmayan birine teslim edildiğinde, kıyameti bekleyiniz” buyurmuşlardır. Adaletli ve hakkaniyetli bir yönetim, tüm çalışanların hakkıdır. Biz Türk Büro-Sen olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada hak ve hukuk mücadelesi vermeye devam edeceğiz” dedi.