Etkinliğe Ankara 1 Nolu Şube Başkanımız Emrah Karakurt ve Şube Yönetimi, Ankara 2 Nolu Şube Başkanımız Ramazan Nacak ve Rüzgarlı Sosyal Güvenlik Merkezi çalışanı üyelerimiz katıldı.
Genel Başkanımız Fahrettin Yokuş konuşmasında, 29.03.2016 tarihinde düzenlenen Sosyal Güvenlik Kurumu Yüksek Danışma Kurulu’nda SGK çalışanlarının sorunlarını dile getirdiğini ifade ederek, “Yeni Başkanımız Mehmet Selim Bağlı bizlere söz verdi. Kurum çalışanlarının sorunlarının çözülmesi ve kurumda yaşanan ayrımcılığın biteceğine dair. Kendisiyle yeni bir döneme başladık. Umut ediyoruz ki, verdiği sözleri tutar. Çünkü kurumun önceki Başkanı, şimdi cezaevinde olan kişi de bize bu sözleri vermişti. Ancak, kurumda yaşanan haksızlıkların önüne geçememiştik. Liyakatsizlik, yandaşlık ve sendikal ayrımcılık bu kurumda başını alıp gitmişti.
Sosyal Güvenlik Kurumu 28 bine yakın personeliyle, 79 milyon vatandaşımıza doğumundan ölümüne kadar hizmet veren büyük bir kurumdur. Sosyal Güvenlik reformu adı altında SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur Sosyal Güvenlik Kurumu çatısı altında birleşti. Bu kurumlar kâğıt üzerinde birleşti ama gerçek manada yani hak ve yükümlülükler bağlamında birleşemedi. Eskiden olduğu gibi SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur sigortalılarının her birinin farklı statüsü devam ediyor. Birleşmenin sağlandığı 2006 yılından bu yana sürekli başkan değiştirdiğini düşündüğümüzde sosyal güvenliğe yapılan siyasi müdahaleler de ortaya çıkmaktadır.”
GÜCÜNÜ HAKKA VE ADALETE DAYAMAYAN YÖNETİMLER, ÇÖKMEYE MAHKUMDUR
“Çalışanların yıllardır açılmayan sınavlar, haksız tayinler, istek dışı görevlendirmeler ve atamalardan dolayı şikâyetleri giderek artmaktadır. Merkez Müdürlüğü, Merkez Müdür Yardımcılığı ile Şube Müdürlüğü sınavlarının açılmasını, SGK çalışanlarının hakkaniyet ölçülerinde bu unvanlara atanmasını talep ediyoruz. Bir türlü açılmayan sınavlara karşın SGK Yönetimi, yönetmelikleri değiştirerek, bazen de hülle yoluyla kadroları doldurma yoluna gitmiştir. Bunun yanında ilçelerde açılan yeni SGK Merkezleri adeta bir sürgün yeri, cezalandırma aracı olarak kullanılmaktadır. Bazı İl Müdürleri özellikle üyelerimizi, merkez müdürlüklerine yani ilçelere, süreli veya süresiz olarak görevlendirme ile göndermektedirler.
Gücünü Hakka ve adalete dayamayan yönetimler, çökmeye mahkumdur. Kişiler, benden olan-olmayan diye ayrılıyorsa, bu idarede yolunda gitmeyen bir şeyler var demektir. Bir yerde kurallar ve kanunlar için istisnalar, imtiyazlar ve ayrıcalıklar yaratılıyorsa, bu idarede zafiyet var demektir. Yandaşlığın, liyakat ve tecrübenin yerini aldığı bir yönetim anlayışı asla kabul edilemez. Peygamber efendimiz “iş ehil olmayan birine teslim edildiğinde, kıyameti bekleyiniz” buyurmuşlardır. Adaletli ve hakkaniyetli bir yönetim, tüm çalışanların hakkıdır. Biz Türk Büro-Sen olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada hak ve hukuk mücadelesi vermeye devam edeceğiz” dedi.