Atatürk
Ana Sayfa Blog Sayfa 198

MAHKEME İDARENİN KENDİ EYLEM VE İŞLEMLERİNDEN DOĞAN ZARARI ÖDEMEKLE YÜKÜMLÜ OLDUĞUNA KARAR VERDİ

0

26 Nisan 2016, Salı | 11:40

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü’nde şef olarak görev yapmakta olan ve 11.07.2010 tarihinde yapılan görevde yükselme sınavı sonuçlarına göre şube müdürlüğüne atanmaya hak kazanan müvekkil sendika üyesinin, atamasının yapılması istemiyle yaptığı 10.12.2010 tarihli başvurusunun, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinin ekinde yer alan değerlendirme formundaki hizmet içi eğitim kıstasının yürütülmesinin Danıştay 2. Dairesinin 21.06.2010 tarih ve 2010/1051 E. sayılı kararıyla durdurulduğu, verilecek yeni karara kadar atama işlemlerinin yapılmayacağı gerekçesiyle reddine ilişkin 24.12.2010 tarih ve 10554 sayılı işlemin; Danıştay’ın dava konusu işlemde bahsedilen kararının sadece şef unvanlı kadrolara yapılacak atamalar için geçerli olduğu ileri sürülerek iptali ve şube müdürü olarak göreve başlatılabileceği en son tarih olan 04.11.2010 tarihinden beri yoksun kaldığı her türlü özlük ve parasal hakkının yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebiyle tarafımızca dava açılmıştır.

Dava dosyasını inceleyen Ankara 1. İdare Mahkemesi 10.09.2015 tarih, 2015/2157 E. ve 2015/1540 K. sayılı kararıyla Danıştay 2. Dairesinin 29.03.2011 tarih, 2010/1051 E. ve 2011/1341 sayılı kararıyla karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği gerekçesiyle şube müdürlüğüne atanmamasına dair işlemin iptaline karar verildiğini, Anayasanın 125. Maddesi hükmü gereği idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kuralı uyarınca davacının hukuka aykırı bu işlem nedeniyle uğradığı parasal kayıplarının ve özlük haklarının yönetmelik hükmü uyarınca sınavı kazananların atamalarının yapılması için öngörülen üç aylık sürenin dolduğu 04.11.2010 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte müvekkil sendika üyesine ödenmesi gerektiğine kanaat getirerek işlem nedeniyle müvekkil sendika üyesinin yoksun kaldığı tüm özlük ev parasal haklara ilişkin yasal faizin 04.11.2010 tarihinden itibaren işletilmesine karar vermiştir.

Mahkeme kararını görmek için tıklayınız

ASKERİ İŞYERLERİNDE ÇALIŞAN SİVİL MEMURLAR İÇİN SORU ÖNERGESİ VERİLDİ

0

08 Nisan 2016, Cuma | 15:29

Genel Başkan Yardımcımız A. Tahir Yüzbaşıoğlu ile Ankara 13 Nolu Şube Başkanımız Abidin Eyvaz,  TSK’ya bağlı Askeri İşyerinde çalışan sivil memurların sorunlarının çözümü için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne soru önergesi veren Bursa Milletvekili Kadir Koçdemir’le görüştü.  
 
Soru önergesine ulaşmak için tıklayınız
 

ANKARA 1 NOLU ŞUBE ÜYELERİMİZLE BULUŞTUK

0

08 Nisan 2016, Cuma | 12:41

Genel Başkanımız Fahrettin Yokuş, Genel Başkan Yardımcımız Nejla Öksüz ile 07.04.2016 tarihinde Ankara 1 Nolu Şubemizce düzenlenen etkinliğe katıldı.

Etkinliğe Ankara 1 Nolu Şube Başkanımız Emrah Karakurt ve Şube Yönetimi, Ankara 2 Nolu Şube Başkanımız Ramazan Nacak ve Rüzgarlı Sosyal Güvenlik Merkezi çalışanı üyelerimiz katıldı.

Genel Başkanımız Fahrettin Yokuş konuşmasında, 29.03.2016 tarihinde düzenlenen Sosyal Güvenlik Kurumu Yüksek Danışma Kurulu’nda SGK çalışanlarının sorunlarını dile getirdiğini ifade ederek, “Yeni Başkanımız Mehmet Selim Bağlı bizlere söz verdi. Kurum çalışanlarının sorunlarının çözülmesi ve kurumda yaşanan ayrımcılığın biteceğine dair. Kendisiyle yeni bir döneme başladık. Umut ediyoruz ki, verdiği sözleri tutar. Çünkü kurumun önceki Başkanı, şimdi cezaevinde olan kişi de bize bu sözleri vermişti. Ancak, kurumda yaşanan haksızlıkların önüne geçememiştik. Liyakatsizlik, yandaşlık ve sendikal ayrımcılık bu kurumda başını alıp gitmişti.

Sosyal Güvenlik Kurumu 28 bine yakın personeliyle, 79 milyon vatandaşımıza doğumundan ölümüne kadar hizmet veren büyük bir kurumdur. Sosyal Güvenlik reformu adı altında SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur Sosyal Güvenlik Kurumu çatısı altında birleşti. Bu kurumlar kâğıt üzerinde birleşti ama gerçek manada yani hak ve yükümlülükler bağlamında birleşemedi. Eskiden olduğu gibi SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur sigortalılarının her birinin farklı statüsü devam ediyor. Birleşmenin sağlandığı 2006 yılından bu yana sürekli başkan değiştirdiğini düşündüğümüzde sosyal güvenliğe yapılan siyasi müdahaleler de ortaya çıkmaktadır.”

GÜCÜNÜ HAKKA VE ADALETE DAYAMAYAN YÖNETİMLER, ÇÖKMEYE MAHKUMDUR

“Çalışanların yıllardır açılmayan sınavlar, haksız tayinler, istek dışı görevlendirmeler ve atamalardan dolayı şikâyetleri giderek artmaktadır.  Merkez Müdürlüğü, Merkez Müdür Yardımcılığı ile Şube Müdürlüğü sınavlarının açılmasını, SGK çalışanlarının hakkaniyet ölçülerinde bu unvanlara atanmasını talep ediyoruz. Bir türlü açılmayan sınavlara karşın SGK Yönetimi, yönetmelikleri değiştirerek, bazen de hülle yoluyla kadroları doldurma yoluna gitmiştir. Bunun yanında ilçelerde açılan yeni SGK Merkezleri adeta bir sürgün yeri, cezalandırma aracı olarak kullanılmaktadır. Bazı İl Müdürleri özellikle üyelerimizi, merkez müdürlüklerine yani ilçelere, süreli veya süresiz olarak görevlendirme ile göndermektedirler.

Gücünü Hakka ve adalete dayamayan yönetimler, çökmeye mahkumdur.  Kişiler, benden olan-olmayan diye ayrılıyorsa, bu idarede yolunda gitmeyen bir şeyler var demektir. Bir yerde kurallar ve kanunlar için istisnalar, imtiyazlar ve ayrıcalıklar yaratılıyorsa, bu idarede zafiyet var demektir. Yandaşlığın, liyakat ve tecrübenin yerini aldığı bir yönetim anlayışı asla kabul edilemez. Peygamber efendimiz “iş ehil olmayan birine teslim edildiğinde, kıyameti bekleyiniz” buyurmuşlardır. Adaletli ve hakkaniyetli bir yönetim, tüm çalışanların hakkıdır. Biz Türk Büro-Sen olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada hak ve hukuk mücadelesi vermeye devam edeceğiz” dedi.
 

MAHKEME İKAZ YÖNÜNDE TESİS EDİLEN İDARİ İŞLEMDE HUKUKA UYARLIK BULUNMADIĞINA KANAAT GETİRDİ

0

06 Nisan 2016, Çarşamba | 14:46

Müvekkil sendika üyesi Kavaklıdere Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinde eczacı olarak görev yapmaktadır.21.05.2014 tarihli Kavaklıdere Sağlık Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüğüne hitaben yazmış olduğu dilekçesi ile Etlik Depoları tesislerinde müdür yardımcısı olarak görev yapan Ecz. Aziz ASLAN’ın ilgili birimde çalışan diğer personele psikolojik baskı uyguladığı hususunun bildirmiş ve tarafına bilgi verilmesini talep etmiştir. Ancak davalı idare tarafından, 16.03.2015 tarihli ve 1451834 sayılı işlemle; Müvekkilin, Etlik Eczacılık Örnekleme Servisinde kendi isteği ile görev aldığı ve Diyarbakır bölge 2009 ve öncesi avans reçeteleri işini bitirdikten sonra şikâyet konusu olan dönemde birim amiri olan Aziz ASLAN tarafından şahsına verilen işi kabul etmediği, yine kendi isteğiyle görev yerini değiştirdikten sonra söz konusu şikâyet dilekçesini verdiğini ve dilekçede yer alan iddiaların mesnetsiz olduğu tespit edildiğinden, yazılı olarak ikazının uygun görüldüğü belirtilmiştir.

Müvekkil sendika üyesinin idari yönden ikaz edilmesine ilişkin 16.03.2015 tarih ve 1451834 sayılı işlemin iptali talebiyle tarafımızca dava açılmıştır. Dava dosyasını inceleyen Ankara 12. İdare Mahkemesi 27.11.2015 tarih, 2015/655 E. ve 2015/2090 K. sayılı kararıyla dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Mahkeme kararını görmek için tıklayınız

GENEL KURMAY PERSONEL DAİRE BAŞKANI TUĞGENERAL UĞUR ŞAHİN’İ ZİYARET ETTİK

0

01 Nisan 2016, Cuma | 14:31

Genel Başkanımız Fahrettin Yokuş, Genel Başkan Yardımcımız A. Tahir Yüzbaşıoğlu ve Ankara 13 Nolu Şube Başkanımız Abidin Eyvaz ile 01.04.2016 tarihinde Genel Kurmay Başkanlığı Daire Başkanı Tuğgeneral Uğur Şahin’i ziyaret etti. Ziyarete Albay Mehmet Ünlü de katıldı.

Askeri işyerlerinde çalışan sivil memurların sorunlarının görüşüldüğü ziyarette Genel Başkanımız Fahrettin Yokuş, “657 sayılı DMK’nın 232 ve 233. Maddelerindeki istisnaların kaldırılması, sivil memurların içtimaya çıkarılması uygulamasının sonlandırılması, fazla mesai ve nöbette karşılaşılan sorunların giderilmesi,  Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği sınavının açılması, sevkte yaşanan problemlerin çözülmesi, askeri personel dışındaki personele de talepleri doğrultusunda silah taşıma ruhsatı verilmesi” taleplerimizi iletti.

Genel Kurmay Başkanlığı Daire Başkanı Tuğgeneral Uğur Şahin ise taleplerimizi değerlendireceklerini ve personelin mağdur olmaması için yapılabilecek bir şey varsa yapacaklarını ifade etti.
 

YOKUŞ, LİYAKATİN ESAS ALINDIĞI, SENDİKAL AYRIMCILIĞIN SONLANDIĞI BİR SGK GÖRMEK İSTİYORUZ

0

30 Mart 2016, Çarşamba | 07:11

Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından 29.03.2016 tarihinde düzenlenen Sosyal Güvenlik Yüksek Danışma Kurulu toplantısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Mehmet Selim Bağlı, Kurum Yönetimi, Konfederasyonumuzu temsilen Genel Başkanımız Fahrettin Yokuş ile sivil toplum örgütü temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi.

Toplantıya Ankara 1 Nolu Şube Başkanımız Emrah Karakurt, 4 Nolu Şube Başkanımız Bayram Köse ve 6 Nolu Şube Başkanımız Yener Kaip’te katıldılar.

Genel Başkanımız Fahrettin Yokuş konuşmasına, Sosyal Güvenlik reformu adı altında SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur’un Sosyal Güvenlik Kurumu çatısı altında birleştiğini hatırlatarak başladı.

Yokuş, “Bu kurumlar kâğıt üzerinde birleşti ama gerçek manada yani hak ve yükümlülükler bağlamında birleşemedi. Eskiden olduğu gibi SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur sigortalılarının her birinin farklı statüsü devam ediyor. Birleşmenin sağlandığı 2006 yılından bu yana sürekli başkan değiştirdiğini düşündüğümüzde sosyal güvenliğe yapılan siyasi müdahaleler de ortaya çıkmaktadır.

Uzun yıllar ülke vatandaşına hizmet etmek, sosyal güvenlikteki bütün sorunları çözmek gayesiyle; köklü bir reform, güzel günlerin habercisi vaatleriyle çıkarılan kanun, o tarihten beri sürekli değiştirilmektedir.   Yapılan değişikliklerle birlikte özellikle sağlık hizmetlerinin özel sektör eliyle gördürülmesini önceleyen politikalar nedeniyle, Kurumun sağlık harcamaları arttı ve kaynaklar, özel hastanelere aktı.”

VATANDAŞTAN ALINAN KATKI PAYI ARTMASINA RAĞMEN, SGK’NIN AÇIKLARI ARTTI

“Sosyal Güvenlik sistemindeki finansal açığı kapatmak üzere kurgulanan reform, vatandaştan alınan katkı payını artırmasına rağmen, sistemin açıklarını kapatmayı başaramadı; aksine açıklar daha da büyüdü.  Biz, Türkiye Kamu-Sen olarak 2006 yılında söylediklerimizde ne denli haklı olduğumuzu 10 yıl sonra bile görüyoruz.

O günden farklı olarak bugün yazılan her reçete başına para ödüyoruz.

Belli sayının üzerinde ilaç alırsak fazladan reçete parası ödüyoruz.

Ayaktan tedavilerde dahi katkı payı ödüyoruz.

Hastanede birden fazla serviste muayene olmamız durumunda katkı payı ödüyoruz.

18 yaşını aşmış, okumayan çocuklarımız için genel sağlık sigortası primi ödüyoruz.

Hastaneye belli bir defadan fazla başvurmamız halinde ayrıca para ödüyoruz.

Emeklilik yaşı yükseltildi; emekli aylığı bağlama oranları düşürüldü.

Gözlük ve gözlük camı gibi, tıbbi malzeme değiştirme süreleri uzatıldı.

İşitme cihazı gibi analog ve dijital cihazlar için Kurumca yapılan ödemelerin üst limiti azaltıldı.

Ama sosyal güvenlik açıkları azalmak yerine arttı. Çünkü Kurumun kaynakları anlaşmalı özel hastanelere gitti.

Türkiye’de sadece memurlar değil, memur emeklileri büyük bir haksızlığa uğruyor.

Devlet memurlarının çalışırken aldıkları maaş ile emeklilik maaşları arasında çok büyük farklılık var.

Memurlara çalışırken döner sermaye, ek ödeme, ek ders ücreti gibi ödemeler yapılırken; bu tür ödemeler prime esas kazançtan sayılmıyor ve emekliliklerinde de bu ödemeler maaşlarına dâhil edilmiyor.

Yapılan bu tür ödemelerin emeklilik maaşlarına yansımaması, memurların çalışırken aldıkları maaş ile emekli maaşları arasında büyük bir uçurumun oluşmasına sebebiyet veriyor. Bu nedenle, devlete yıllarca hizmet etmiş memurların emekliliklerinde yoksulluk sınırının altında maaş almaları kaçınılmaz son oluyor.

5510 sayılı Kanun, işçiler ile memurlar arasında sosyal güvenlik ve emeklilik hakkı bakımından eşitlik getirmek amacıyla çıkarılmış olsa da bu Kanun, memurların haklarının budanmasından başka bir işe yaramadı. 1 Ekim 2008’den önce işe başlayan memurlarla, bu tarihten sonra işe başlayan memurların emeklilik hakları aynı değil.

Bu durum, çalışırken brüt maaşları ve çalışma süreleri aynı olan bir memur ile işçinin emekli olması durumunda, memurların %15 ile %60 oranında daha az emekli maaşı almasına yarı yarıya daha az emekli ikramiyesi verilmesine yol açıyor.”

SGK ÇALIŞANLARI SORUNLARININ ÇÖZÜMÜNÜ BEKLİYOR

“Sistemle ilgili söylenecek çok şey var, ancak bir de sistemi işletmekle yükümlü Kurumun çalışanları ile ilgili sorunlar var ki; bir sendikacı olarak bu sorunları dile getirme sorumluluğu taşımaktayız.

Yeni Başkanımız Sayın Mehmet Selim Bağlı Beyin de bize daha önce söylediği gibi Sigorta Uzmanlığı kadrosu biran evvel ihdas edilmeli ve şartları taşıyan çalışanlara bu hak verilmelidir. Çalışanların iş yüküne uygun ücret düzenlemesi yapılmalı, 666 sayılı KHK ile başta ikramiyeleri olmak üzere ellerinden alınan hakları iade edilmelidir. 10 yıldır bunları söylüyoruz. Söylemeye de devam edeceğiz.

Başta hizmetlilere olmak üzere, yükselme sınavları açılmalıdır. Ayrıca boş bulunan ya da vekaletle sürdürülen merkez müdürü, merkez müdür yardımcısı ve şube müdürü gibi ünvanlara sınav açılmalıdır.

A sınıfı kadrolara, denetmen yardımcılığı, uzman yardımcılığı ve müfettiş yardımcılığı gibi şartları tutan SGK çalışanları içinden fırsat tanınmalıdır.

Sosyal Güvenlik İcra memurları ve Denetmenlerinin diğer kamu kurumlarında çalışan emsalleriyle hakları eşitlenmelidir. Hizmetlisinden şefine, hemşire ve doktora kadar SGK çalışanı 28 bin personele hak ettikleri saygı ve itibar gösterilmelidir.

Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüklerinin pek çoğunda kadro eksikliği ve fiziki mekan yetersizliği nedeniyle çalışanlar iş yükü altında ezilmektedir. Bu hususta acilen tedbir alınmalıdır. Ayrıca yemek ve serviste yaşanan sorunlar giderilmelidir.

Kurumdaki iş yoğunluğu ile ücretlerin yetersizliğine bir de sendikal ve siyasi ayrımcılığın girmesi, iş barışını bozmakta, çalışanların moral motivasyonunu olumsuz etkilemekte ve verimliliği azaltmaktadır.

10 yıldır yapılan siyasi ve sendikal ayrımcılığa bir son verilmelidir. Yeni Bakanımızın bu konuda bize verdiği sözü bir teminat olarak görmek istiyoruz.

Hülle yoluyla müdürlük kadrolarının doldurulması sonlandırılmalıdır. Çalışanların sendikasına ve siyasi görüşüne göre değerlendirilmesine de derhal son verilmelidir.

SGK’da iş yoğunluğu ve emeğinin karşılığını alamadığı için pek çok personel başka kurumlara yatay geçiş yapmak istemektedir.
Biz artık SGK’da yeni bir dönemin başlatılmasını bekliyoruz. 10 yıllık bir kurumun geçmişinde yaşanan olumsuzlukların tekrar edilmemesi için ders çıkarılmalıdır.”

LİYAKATİN ESAS ALINDIĞI, SENDİKAL AYRIMCILIĞIN SONLANDIĞI BİR SGK GÖRMEK İSTİYORUZ

Yokuş, “Bir başka husus ise, SGK’nın tek çatı olmasının gerekçelerine uygun çıkış noktasına dönmesi gerekmektedir. Ne yazık ki, kuruluşundan sonra yapılan çeşitli düzenlemelerle paydaşların yönetim kuruluna gönderdiği temsilcilerin yetkileri tırpanlanmıştır. Kuruluş kanunu amaçları çiğnenmiştir. Biz daha şeffaf ve paydaşları ile daha sık bir araya gelen bir yönetim arzu ediyoruz.

Unutulmasın ki, 79 milyon insanımıza hizmet veren böyle bir kurumun kurumsal imajı her kişiden daha önemlidir. Çünkü yöneticiler gelip geçicidir. Asıl olan kurumdur. Son söz olarak, liyakatın esas alındığı, ayrımcılığın sonlandırıldığı, tüm çalışanların eşit muamele gördüğü bir SGK yönetim anlayışı talep ediyoruz…

SGK çalışanları emeklerinin karşılığını tam alamamasına rağmen, olağanüstü bir özveriyle çalışmaktadır. Bütün SGK çalışanlarını kutluyorum. İstiyorum ki, yaptıkları gayretli çalışmalarının karşılığında hiç olmazsa devleti yönetenler sevgilerini göstersin ve haklarını versinler” dedi.

HÜKÜMETİN MEMURLARLA ALIP VEREMEDİĞİ NEDİR?

Yokuş konuşmasının son bölümünde, “Bakan Soylu’ya teşekkür ediyorum, ancak 2 defa teşekkür edecektim. İlk defa bir Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı SGK çalışanlarına teşekkür etti. Bunun için ilk teşekkürümü ediyorum. İkinci teşekkürümü de bizi dinlediği için edecektim, ama dinleme nezaketini göstermediği için etmiyorum.

Maliye Bakan Yardımcımız Mehmet Şimşek, geçtiğimiz hafta iş adamlarıyla yaptığı toplantıda, “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kökten değişmeli, memurlar özel sektörden daha fazla ücret alıyor, iş garantisi var ama performans ölçme yok. Buradan verim alabilir misiniz?” dedi. Sayın Şimşek bu memurlar size mesai arkadaşlığı dışında ne yaptı?

Başka bir Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Ömer Dinçer beyde “bu memurların %37’si niteliksiz, %11’i de” demişti. Sorarım sizlere bu memurla alıp veremediğiniz nedir? Memurun iş güvencesini kaldırmaya kalkıyorsunuz.

Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan da her yerde “memurun iş güvencesi kalkmalıdır. Nerede var hayat boyu iş güvencesi? “ diyerek yanlış bir algı yaratmaya çalışıyor. Ama biz, direnmeye devam edeceğiz. İş güvencemizden vazgeçmeyiz. Devlette devamlılık esastır. Memurlarımız da devletimizin hafızasıdır. Siyasi memur olmaz, siyasi memurla devletin hafızası yok olur. Hükümetle gelen, hükümetle giden memur anlayışını kabul etmemiz mümkün değildir” dedi.

DAVACININ İŞLEMİŞ OLDUĞU FİİL İLE VERİLEN CEZA ARASINDA ADİL BİR DENGE BULUNMASI GEREKİR

0

28 Mart 2016, Pazartesi | 09:09

Isparta İli, Gölhisar İlçe Emniyet Müdürlüğünde teknisyen yardımcısı olarak görev yapan müvekkil sendika üyesinin, hakkında yürütülen soruşturma sonucunda Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 6/A- 6 maddesi gereğince “ 4 ay kısa süreli durdurma” cezası ile cezalandırılmasına ancak geçmiş hizmetleri olumlu olduğundan aynı Tüzüğün 15. Maddesinin tatbiki ile bir derece alt ceza olan “ 1 günlük aylık kesimi” cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin davalı idarenin 11.03.2015 tarih ve 2015/12 sayılı işleminin iptali istemiyle tarafımızca dava açılmıştır.

Dava dosyasını inceleyen Isparta İdare Mahkemesi 23.10.2015 tarih, 2015/569 E. ve 2015/1039 K. sayılı kararıyla sendika üyesinin kimlik kartını muhafaza altına almasına rağmen kartın kaybolduğu, olayda ihmali veya kusuru bulunduğuna yönelik dosyada herhangi bilgi ve belgenin bulunmadığı, meydana gelen durumun hayatın olağan akışı içerisinde yaşanabilecek bir durum olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde müvekkil sendika üyesinin eylemine uymayan ceza ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmayıp, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
 
Mahkeme kararını görmek için tıklayınız
 
 

DANIŞTAY GELİR UZMANLIĞI İLE ŞEF UNVANI ARASINDA AST-ÜST İLİŞKİSİ KURULMASINI DÜZENLEYEN YÖNETMELİĞİN YÜRÜTMESİNİ DURDURDU

0

24 Mart 2016, Perşembe | 17:25

08.02.2015 tarihli ve 29261 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan Vergi Daireleri Kuruluş ve Görev Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 3 üncü maddesinde düzenlenen mezkûr Yönetmeliğin “Gelir Uzmanlarının, Gelir Uzman Yardımcılarının ve Memurların Görev ve Sorumlulukları” başlıklı 24 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Gelir uzmanları” ibaresinin iptali için tarafımızca dava açılmıştır. Danıştay 16. Daire 29.09.2015 tarih ve 2015/16133 E. sayılı kararıyla Yürütmenin durdurulması istemimizi reddetmiştir.

Danıştay 16. Dairesi 29.09.2015 tarih ve 2015/16133 E. sayılı ‘yürütmenin durdurulması isteminin reddine’ ilişkin kararına itiraz etmemiz üzerine Danıştay 16. Daire 21.01.2016 tarih ve 2015/1416 YD itiraz nolu kararı ile gelir uzmanlarının sorumlulukları ile sorumlu oldukları amirlerin kimler olduğu, tereddüde yer bırakmayacak şekilde, açıkça düzenlememekle birlikte, disiplin amirlerinin vergi dairesi müdür ve müdür yardımcısı olması ve gelir uzmanlığının, mesleğe özel yarışma sınavı sonucu girilerek yeterlilik sınavına tabi tutulmak suretiyle atanılan bir görev olması karşısında; dava konusu düzenleme ile gelir uzmanlarının, görevde yükselme suretiyle atanılan bir unvan olan şef kadrosunda görev yapan personele karşı sorumluluklarının olduğu hükmüne yer verilmesi suretiyle şef unvanı ile gelir uzmanı unvanı arasında kariyer ilkesine uygun olmayan bir ast- üst ilişkisi kurulması sonucunu doğuran dava konusu düzenlemede hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılıp, itirazımızı kabul etmiştir.

Danıştay kararını görmek için tıklayınız

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

DMO GENEL MÜDÜRÜ LEVENT ŞAHİN İLE GÖRÜŞTÜK

0

Genel Başkanımız Fahrettin Yokuş beraberinde Genel Başkan Yardımcımız İlhan Eren ve Ankara 9 Nolu Şube Yönetimimiz ve Devlet Malzeme Ofisi İşyeri Temsilcilerimizden oluşan bir heyet ile DMO Genel Müdürlüğü görevine atanan Levent Şahin’e hayırlı olsun ziyaretinde bulundular.

Ziyarette Genel Başkanımız Fahrettin Yokuş, “Sözleşmeli personelin ücretlerinin yeniden düzenlenmesi, servislerde sorunlu olan güzergahlarla ilgili çalışma yapılması, Görevde Yükselme Sınavlarının düzenli açılması ve şube müdürü gibi kadroların asaleten yönetilmesi, Merkezi satın alma Uzman ve Uzman Yardımcılığı kadroları için sınava girecek ofis personelinden yabancı dil şartının kaldırılması, tayin talebinde bulunan personelin taleplerinin karşılanması, kadroları iptal edilerek bilgisayar işletmeni ve memur kadrosuna atanan şef yardımcısı ve muhasebe yardımcılarının mağduriyetlerinin giderilmesi, Doktor istihdam edilmesi ve acil durumlar için ambulans bulundurulması ile Mayıs ayında yapılacak Ankara Kamu Futbol Turnuvasına katılacak DMO spor takımına gerekli malzeme ve idman yerinin sağlanması” taleplerimizi iletti.

DMO Genel Müdürü Şahin ise, “Görevde Yükselme Sınavı ile ilgili kitapçıkların basıldığını ve yakın zamanda dağıtılacağını, tayin talebinde bulunan personelin 2015 yılında tayinlerinin gerçekleştirildiğini, 2016 yılında da taleplerin karşılanacağını, servis güzergahları ile ilgili yaşanan sıkıntının takipçisi olacağını ve DMO spor takımı için taleplerin karşılanacağını “ ifade etti.

Genel Başkanımız Fahrettin Yokuş konuyla ilgili olarak taleplerimizin yer aldığı raporu da DMO Genel Müdürü Levent Şahin’e takdim etti.

Ayrıca Genel Başkanımız Fahrettin Yokuş, Genel Başkan Yardımcımız İlhan Eren ve Ankara 9 Nolu Şube Başkanımız ile Avrupa Birliği Bakanlığı çalışanlarını ziyaret etti. Ziyarette Sendikamıza katılmak isteyen çalışanların üyelikleri yapıldı.

ANKARA 13 NOLU ŞUBE ÜYELERİMİZ İLE BİR ARAYA GELDİK

0

21 Mart 2016, Pazartesi | 12:11

Genel Başkan Yardımcılarımız Hüseyin Aslan ve Nejla Öksüz 19.03.2016 tarihinde Ankara 13 Nolu Şube Yönetimimiz tarafından düzenlenen etkinlikte üyelerimiz ile bir araya geldi.

Toplantının açılışını Ankara 13 Nolu Şube Başkanımız Abidin Eyvaz yaptı.

Genel Başkan Yardımcımız Hüseyin Aslan konuşmasında teşkilatlanmanın önemine vurgu yaparken, 657 sayılı yasada yapılmak istenen değişiklikler hakkında bilgilendirme ve TSK’da çalışan memurların sorunlarının çözümüne yönelik Sendikamızın çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Genel Başkan Yardımcımız Nejla Öksüz ise, “Gönül isterdi ki 8 Mart Dünya Kadılar Günü münasebetiyle tertip edilen bu toplantıda; Dünyanın her yerinde insanca bir yaşam isteyen, eşitsizliklere ve ayrımcılığa karşı direnen, var olma, özgürleşme mücadelesi veren ve bu mücadelede bedel ödeyen cesur kadınlarımızın minnetle yad edelim.  Aynı zamanda kadınlarımızın güncel sorunlarının dile getirelim, çözüm önerilerini tartışalım. Keşke tek derdimiz  657 sayılı kanunun sizleri mustarip eden 232 ve 233’üncü maddelerinin kaldırılması, İçtima nöbetleri, fazla çalışma, yıpranma, lojman dağıtımındaki adaletsizlik, servis vb. konular olsaydı. Ne yazık ki ülkemizin gündemi bütün bunların önüne geçti” dedi. Öksüz, ülke olarak içinden geçtiğimiz zor günlerde birlik ve berberlik içinde olmamız gerektiğini belirterek, bu konuda kadınlarımıza büyük görev düştüğünü söyledi.
 
Etkinliğe Konfederasyonumuza bağlı Türk Sağlık-Sen Genel Başkan Yardımcıları Mustafa Genç, İsmail Türk Türkiye Kamu-Sen Şehit ve Gaziler Komisyon Başkanı Abdullah Gazioğlu ve Türkiye Emniyet Şehit Ve Gaziler Dernek Başkan Yardımcısı Leyla Eyvaz Arslan ile Ankara 13 Nolu Şube Yönetimi ve çok sayıda şube üyemiz katıldı.