Atatürk
Ana Sayfa Blog Sayfa 176

İSTANBUL BAROSU’NUN İCRA MEMURLARIYLA İLGİLİ HUKUKSUZ UYGULAMASI İÇİN ADALET BAKANLIĞINA YAZI YAZDIK 08 Aralık 2020, Salı | 17:07

0

 

08 Aralık 2020, Salı | 17:07

 

Bilindiği üzere İstanbul Barosu resmî sosyal medya hesabı üzerinden, “İcra Müdürlüklerinde yaşanan sorunları aşağıda bulunan numaralara bildirin gerekli şikayetleri yapalım. (Tutanak, daire numarası, memur bilgisi, olay tarihi ve saati, talep ekran görüntüleri vs.) şeklinde bir paylaşım yapmıştır.

Ardından İstanbul Barosu Başkanı av. Mehmet Durakoğlu ise, “avukata saygısızlık” körüklenirse, taşları tek tek döşenen özelleştirme projesine, önce icra çalışanları muhatap olacak. Herkes hangi alanda mücadele etmesi gerektiğini bilmelidir, diye bir paylaşımda bulunmuştur.

Sendikamız konuyla ilgili olarak Adalet Bakanlığına yazı yazarak, “7/24 mesai mefhumu gözetmeksizin çalışan icra memurlarının iş yükü yeterince ağırdır. Zaten zor şartlarda çalışan icra memurlarının şikayet edilme korkusu ile daha da baskı altında çalışması, çalışma barışını tamamen bozacak, avukat ve icra memurları karşı karşıya kalacaktır. Şikayet uygulamasına son verilerek, İstanbul Barosu ve İstanbul Baro Başkanı hakkında gereğinin yapılmasını” istemiştir.

Ayrıca sendikamız Türkiye Barolar Birliği ve İstanbul Baro Başkanlığına yazı yazarak, “çalışma barışının korunması ve avukat ve icra memurlarının karşı karşıya kalmaması için şikayet hattı uygulamasına son verilmesini” istemiştir.

 

ŞUBE BAŞKANLARIMIZ VE İL TEMSİLCİLERİMİZ İLE TELEKONFERANS TOPLANTIMIZIN 4. BÖLÜMÜNÜ YAPTIK 07 Aralık 2020, Pazartesi | 14:35

0

 

07 Aralık 2020, Pazartesi | 14:35

 

Bilindiği üzere ülkemizi ve dünyayı etkisi altına alan Covid-19 virüsü sebebi ile fiziki ortamda bir araya gelemediğimiz Şube Başkanlarımız ve İl Temsilcilerimiz ile 07.12.2020 tarihinde 4. Grup toplantımızı telekonferans üzerinden gerçekleştirdik.

Toplantıda Genel Başkanımız Osman Eksert, Genel Başkan Yardımcılarımız Hüseyin Aslan, Bayram Ali Oymak, Kadir Polat, Vedat Ulu, Gürkan Orhan ile,  Adana 1, 2  Nolu, Ağrı, Amasya, Ankara Ticaret, Ankara 5 Nolu, Ankara 12 Nolu, Ardahan Artvin, Batman, Çankırı, Elazığ, Erzurum, Gaziantep, Hakkari, Şırnak ve Zonguldak Şube Başkanlarımız ile İl Temsilcilerimiz katıldı.

Genel Başkanımız Osman Eksert, “Hepiniz biliyorsunuz ülke ve dünya olarak çok zor bir dönemden geçiyoruz. Bu süreci maske, mesafe ve hijyen kuralı ile Allah’ın da izni ile atlatacağız. Bu vesile ile sağlık çalışanlarımıza tekrar teşekkür etmek istiyorum, Allah bütün hastalarımıza acil şifalar versin” dedi.

Eksert, “bilindiği üzere sözde yetkili ama etkisiz konfederasyon tarafından imzalanan toplu sözleşmeye göre memurlarımıza, 2020 yılı için 4+4, 2021 yılı içinse 3+3 artış kararı alındı. TÜİK’in açıkladığı rakamlara göre yıllık enflasyon %14,03 oldu. Yine bu yıl içerisinde döviz kurları alevlendi, altın fiyatları zirveyi gördü. Enflasyon aldı başını gitti. Ancak memurun aldığı zam ortadadır. Memuru enflasyon karşısında ezdirmeyecek, büyümeden refah payı alabilecek, imza attığı toplu sözleşme ile memurların insanca şartlarda yaşam sürdürebilmesini sağlayacak Konfederasyon Türkiye Kamu-Sen ve ona bağlı Sendikalardır, yani biz.

Biz Sendikacılığa başlarken kendimize koyduğumuz hedeflerden milim sapmadık. Hedefimiz her şart altında memurun hak ve menfaatlerini koruyup geliştirmekti, bugün de aynı gaye ile memurlarımıza hizmet etmeye devam ediyoruz. Artık, hedefimiz yetkiyi almak, memurlarımızı bu basiretsiz sendikalardan kurtarmak zorundayız. Mutfaktaki yangından haberi olmadan, toplu sözleşmeye imza atanlar memurun temsilcisi olamaz. Memurlarımız için ek zam hayati önem taşımaktadır. Ek zam talebimizi buradan bir kez daha Hükümete hatırlatıyoruz. Memurlarımıza yapılacak ek zam aynı zamanda esnaf için de can suyu olacaktır.

Ayrıca tekrar hatırlatmalıyım ki, kurum sendikaları ne KPDK’ya ne de Toplu sözleşmeye katılamazlar. Yasa kurum sendikalarına böyle bir hak tanımıyor. Kurum sendikacıları maalesef memurlarımızı kandırıyor. Tüm memurlarımızı, hiçbir yaptırım gücü olmayan kurum sendikaları yerine Türk Büro-Sen ve Türkiye Kamu-Sen çatısı altında birleşmeye davet ediyorum.” Dedi.

Genel Başkanımız Osman Eksert’in konuşmasının ardından Şube Başkanlarımız ve İl Temsilcilerimiz  ile pandemi sürecinde yapılacak çalışmalar hakkında fikir alışverişinde bulunuldu.

 

ŞUBE BAŞKANLARIMIZ VE İL TEMSİLCİLERİMİZ İLE TELEKONFERANS TOPLANTIMIZIN 3. BÖLÜMÜNÜ YAPTIK 04 Aralık 2020, Cuma | 16:07

0

 

04 Aralık 2020, Cuma | 16:07

 

Bilindiği üzere ülkemizi ve dünyayı etkisi altına alan Covid-19 virüsü sebebi ile fiziki ortamda bir araya gelemediğimiz Şube Başkanlarımız ve İl Temsilcilerimiz ile 04.12.2020 tarihinde 3. Grup toplantımızı telekonferans üzerinden gerçekleştirdik.

Toplantıda Genel Başkanımız Osman Eksert, Genel Başkan Yardımcılarımız Hüseyin Aslan, Bayram Ali Oymak, Kadir Polat, Nebi Yay, Vedat Ulu, Gürkan Orhan ile,  Afyonkarahisar, Ankara 14 Nolu, Aydın, Balıkesir, Bartın, Bolu, Çanakkale, Diyarbakır, Edirne, Erzincan, Gümüşhane, Hatay, Iğdır, Isparta, İstanbul 1, 9 Nolu, Kahramanmaraş, Kilis ve Konya  Şube Başkanlarımız ile İl Temsilcilerimiz katıldı.

Genel Başkanımız Osman Eksert, “Hepiniz biliyorsunuz ülke olarak çok zor bir dönemden geçiyoruz. Bu süreci maske, mesafe ve hijyen kuralı ile Allah’ın da izni ile atlatacağız. Bu vesile ile sağlık çalışanlarımıza tekrar teşekkür etmek istiyorum” dedi.

Eksert, “Bu hastalık sürecinde kamuda dönüşümlü çalışma uygulamasına geçildi. Ancak görüyoruz ki bazı illerde Cumhurbaşkanlığı genelgesi uygulanmıyor. Ayrıca kabine toplantısının ardından alınan karar ile kamuda mesai saatleri 10:00 – 16:00 olarak değiştirildi. Konuyla ilgili genelge de yayınlandı. Sağlık, güvenlik gibi kurumlarımız bu mesai uygulamasının dışında bırakıldı. Biz kamuda dönüşümlü mesai ve yeni çalışma saatlerinin uygulamasını takip ediyoruz ve gerek görülen yerlerde genelgelerin uygulanması için ilgili kurumlara yazı yazıyoruz.  Biliyoruz ki dönüşümlü çalışma döneminde iş yükü arttı. Bu sebeple kamuda personel eksikliğinin giderilmesi ile ilgili taleplerimizi de kurumlara iletiyoruz.

Önümüzde Kamu Personel Danışma Kurulu var. Biz burada yine Sözleşmeli çalışanlar için kadro, 3600 ek gösterge, YHS sınıfının GİH’e geçirilmesi talebimizden vazgeçmeyeceğiz. Bu taleplerimiz ile masada olacağız. Ancak derdi hala kılık kıyafet olan sorumsuz ama yetkili konfederasyon yüzünden enflasyon altında zamma mahkum olan memurlarımız da gerçekleri görmelidir. 2020 yılı için 4+4, 2021 yılı içinse 3+3 zamma imza atan Konfederasyonun memuru açlığa ve sefalete mecbur bıraktığını her yerde anlatacağız. 2020 yılı Kasım ayı enflasyonu %14 olarak gerçekleşti. Bu yandaş konfederasyon bunun hesabını memurlara vermelidir. Memurlarımız için ek zam hayati önem taşımaktadır. Ek zam talebimizi buradan bir kez daha Hükümete hatırlatıyoruz. Memurlarımıza yapılacak ek zam aynı zamanda esnaf için de can suyu olacaktır.

Ayrıca tekrar hatırlatmalıyım ki, kurum sendikaları ne KPDK’ya ne de Toplu sözleşmeye katılamazlar. Yasa kurum sendikalarına böyle bir hak tanımıyor. Kurum sendikacıları maalesef memurlarımızı kandırıyor. Tüm memurlarımızı, hiçbir yaptırım gücü olmayan kurum sendikaları yerine Türk Büro-Sen ve Türkiye Kamu-Sen çatısı altında birleşmeye davet ediyorum.

Bu dönemde kurumların açmış olduğu Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği sınavlarında üyelerimize destek vermeye devam ediyoruz. Eğitim kitabı ve online eğitimlerimiz bundan sonra sınav açılacak tüm kurumlarda da üyelerimize desteğimiz aynı şekilde devam edecektir. Ayrıca yakın zamanda Sosyal Güvenlik Kurumunda ve İçişleri Bakanlığı’nda Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavı açılacağı müjdesini buradan vermiş olalım.

Biz, Türkiye Kamu-Sen ve Türk Büro-Sen olarak, memurlarımız için verdiğimiz hak mücadelesine şartlar ne olursa olsun devam edeceğiz” dedi.

Genel Başkanımız Osman Eksert’in konuşmasının ardından Şube Başkanlarımız ve İl Temsilcilerimiz  ile pandemi sürecinde yapılacak çalışmalar hakkında fikir alışverişinde bulunuldu.

 

BU ENFLASYONA RAĞMEN 2021’DE %3+3 ZAM, MUTFAK YANGININA ELEKLE SU TAŞIMAK DEMEKTİR 04 Aralık 2020, Cuma | 08:30

0

 

04 Aralık 2020, Cuma | 08:30

 

TÜRK BÜRO-SEN GENEL BAŞKANI OSMAN EKSERT’İN YAZILI BASIN AÇIKLAMASI

TÜİK, kasım ayına ilişkin enflasyon verilerini açıkladı. Buna göre kasım ayında TÜFE %2,3 yükseldi. 11 aylık enflasyon %13,19 olurken, yıllık bazda %14,03 olarak belirlendi.

Hatırlanacağı gibi kamu görevlilerine ve emeklilere 2020 yılında %4+4 maaş artışı yapılmış, temmuz ayında ise ayrıca %1,75 enflasyon farkı verilmişti. Buna göre memurlar 2020 yılının tamamında %9,98 kümülatif zam aldılar. 2020 yılı temmuz-aralık zamları ise %4 olurken aynı dönemde enflasyon %7 olarak gerçekleşti. Böylece memur maaşları yılın ikinci yarısında şimdiden 3 puan erimiş oldu.  

Yıllık bazda değerlendirildiğinde kasım ayı itibarı ile memur maaşları, enflasyon farkı dahil %9,98 arttı ama bu dönemde TÜFE %13,19 olarak gerçekleşti. Bu rakamlar bizlere memur maaşlarının yıl içinde resmi enflasyon karşısında sürekli değer yitirdiğini, alım gücünün devamlı düştüğünü ortaya koyuyor. Kamu çalışanlarının 3 puanlık kayıpları ortalama memur maaşında aylık bazda 134,4 TL’ye denk geliyor.

Elbette bütün bu etkenlerin yanında bir de küresel COVID-19 salgını ile mücadele eden kamu çalışanlarımız hayatlarının her alanında bir yaşam mücadelesinin içinde bulunuyor.

EKSERT: GEÇ OLMADAN KAMU ÇALIŞANLARINI DESTEKLEYİN

Kasım ayı enflasyonuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Türk Büro-Sen Genel Başkanı Osman Eksert “Yıllık resmî enflasyonun %14’leri aştığı bir ortamda memur ve emeklileri %9,98’lik zamma mahkûm etmek, sosyal devlet anlayışıyla bağdaşmıyor.” dedi.

COVID-19 salgını öncesinde gerçekleştirilen toplu sözleşmelerden sonra dünyada ve ülkemizde durumun tamamen değiştiğini ifade eden Osman Eksert, memur maaşlarının da bu gerçekler ışığında revize edilmesi gerektiğini vurguladı.

Toplu sözleşme sistemine geçildiğinden beri yetkili konfederasyonun yürüttüğü maaş pazarlıklarının sürekli hedeflenen enflasyon temeline dayandığına dikkat çeken Eksert, memurların ve emeklilerin alım gücünün her yıl biraz daha azaldığını ifade etti.

Eksert açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Bilindiği gibi memur ve emeklilerin 2020 ve 2021 yıllarına ilişkin maaş artışları 2019 Ağustos’unda yapılan toplu sözleşme görüşmeleri sürecinde belirlenmiştir. Dolayısıyla maaş artışları tespit edilirken COVID-19 salgınının etkileri hesaba katılmamıştır. Bu salgınla daha da bozulan ekonomik denge nedeniyle tüm hesaplar yeniden güncellenmiş, bütün planlar değişmiştir. Dünya böylesine olağanüstü bir dönemden geçerken salgınla mücadelenin baş aktörleri sağlık çalışanları öncülüğünde kamu görevlilerimiz olmuştur.

Sokak kısıtlamasının olduğu, insanlarla temasın en aza indirgendiği zamanlarda dahi vatandaşla daima irtibat halinde kalarak her türlü hizmeti sunan fedakâr kamu çalışanları, bu salgın döneminde büyük bir yük altına girmişlerdir. Bütün çalışma süreç ve sistemleri salgına göre yeniden uyarlanan çalışanlarımızın maaşları ise salgın öncesi döneme göre belirlenmiştir. Ekonomik olumsuzlukların 2021 yılında etkisini daha da artıracağı açık bir şekilde görülmektedir.  Şu anda bile resmi enflasyon %14,03 iken 2020 yılı için memur maaşlarına yapılan zam, enflasyon farkı da dahil olmak üzere %9,98’de kalmıştır. Dolayısıyla, bir taraftan salgınla mücadele eden kamu çalışanlarımız bir taraftan da yoklukla, ekonomik zorluklarla mücadele etmektedir. Bütün hesaplar salgına ve yeni ekonomik gerçeklere göre revize edilirken memur ve emeklilerin mağduriyetlerinin görmezden gelinmesi kabul edilemez.

Bütün bu etkilerin yanında memur ve emeklilerimiz her toplu sözleşme döneminde enflasyon farkı aldatmacasıyla karşı karşıya kalıyor. Enflasyon farkı ödemesini bir lütufmuş gibi gösteriyorlar. Oysa enflasyon farkı, olağanüstü durumlarda ortaya çıkacak olumsuzluklara karşı bir sigorta niteliğindedir. Eğer her maaş döneminde enflasyon farkı veriliyorsa bu, ‘her dönem sonunda sıfır zam alıyoruz; dönem içinde de maaşlarımız sürekli eriyor’, demektir. Son 10 yıldır memur ve emeklilerimizin yaşadığı durum budur.

Tüm dünya yaklaşık bir yıldır salgın hastalık belasıyla karşı karşıyadır. Bu hastalık nedeniyle bütün harcamalar artmış, mal ve hizmetlere ulaşım zorlaşmıştır. Bu şartlar altında tüm vatandaşlarımızın, memur ve emeklilerimizin her anlamda sağlıklı bir yaşama kavuşturulması gerekiyor.

Bütün bu gerçekler ışığında 2021 yılında memur maaşlarına %3+3 zam verilmesi adeta mutfakta çıkan yangına elekle su taşınması anlamına gelecektir.

Bu nedenle vakit çok geç olmadan, ekonominin çarkları tamamen durmadan tedbir alınması ve vatandaşlarımızın doğrudan desteklenmesi gerekiyor. Alınacak bir kararla 2021 yılı maaş zamları mutlak surette yeniden değerlendirilmeli ve gerçekler ışığında revize edilmelidir.”

 

STRATEJİ VE BÜTÇE BAŞKANLIĞINA İZOLASYON SÜRECİNDE YAPILAN MAAŞ KESİNTİLERİ İÇİN YAZI YAZDIK 03 Aralık 2020, Perşembe | 14:57

0

 

03 Aralık 2020, Perşembe | 14:57

 

Bilindiği üzere üzere, 657 sayılı DMK’nın 152. Maddesi ile düzenlenen zam ve tazminatlara ilişkin hükümler bakımından 7 günü aşan hastalık izinlerinde (tek hekim tarafından düzenlenen raporlarda) maaşlarından rapor süresince %25 kesinti yapılmaktadır.

Sendikamız konu ile ilgili olarak Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’na yazdığı yazıda, “Salgın döneminin olağanüstü bir hal olduğunu, temaslı ya da pozitif vakalarda ev izolasyonunun kişinin iradesi ile değil zorunlu olduğunu, maaşlarda yapılan kesinti sebebiyle birçok kamu çalışanın test yaptırmaktan kaçındığını,  bu sebeple ev izolasyonunda maaşlardan kesinti yapılmamasını ve bugüne kadar yapılan kesintilerin iade edilmesini, bu konuda kamuda uygulama birliğinin sağlanmasını” talep etmiştir.

Yazıyı görmek için tıklayınız

 

DEVLET, ENGELLİ MEMURA BAKIŞINI DEĞİŞTİRMELİ 03 Aralık 2020, Perşembe | 08:22

0

 

03 Aralık 2020, Perşembe | 08:22

 

TÜRK BÜRO-SEN GENEL BAŞKANI OSMAN EKSERT’İN YAZILI BASIN AÇIKLAMASI

Ülkemizde engelli vatandaşlarımızın istihdamlarına özel sektörde gereken önem ve hassasiyet gösterilmediği gibi, maalesef Kamuda da gerekli istihdam yaratılmamıştır.      

Yasa gereği toplam kamu personelinin %3’ü oranında engelli personel istihdam etme şartı olması ve her yıl bunu dile getirmemize rağmen, maalesef Kamuda bu sayıya ulaşmak hayalden öte gitmiyor.      

Yaklaşık 3 milyon memurun çalıştığı Kamuda, yine yaklaşık 90 bin engelli çalıştırılması gerekirken, bu rakam Aile, Çalışma Ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 2020 yılı Temmuz ayı rakamlarına göre 57.408’dir.

Bilindiği üzere Covid-19 salgını ile normal şartlarda dahi iş bulmakta zorlanan engelli vatandaşlarımız, pandemi sürecinde hiç iş bulamamaktadır. Bu sebeple engelli vatandaşlarımız umudunu kamuya bağlamış, Hükümetten yardım istemektedir.

Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavına bir çok engelli vatandaşımız katılmış olup, sonuçların en kısa sürede açıklanması ve atamaların ivedilikle yapılması gerekmektedir. Devletimiz engelli vatandaşlarımıza sahip çıkmalıdır.

Kamuda dahi engelli istihdamında bu denli eksiklikler yaşanırken, özel sektörün engellilere karşı hassas davranmasını beklemek hayalperestlikten öteye geçmemektedir.

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda belirtilen %3 engelli çalıştırma zorunluluğu engellilerin işe alınması için azami bir sınır teşkil etmemeli, aksine asgari bir sınır olarak belirlenmelidir.

DEVLET YÖNETİMİNİN ENGELLİ MEMURA BAKIŞI YIKILMALIDIR

Engelli insanların yaşadıkları sorunlar sadece kendilerinin değil; ailelerinin, çevrenin, toplumun, kısacası tüm insanların ortak sorunudur. Bir insanın engelli olmasının; onun diğer insanlar gibi yaşaması, sıkıntı ve zorluklara rağmen başarılı olması için yaşama sevincini hiçbir şekilde kaybetmemesi gerekmektedir.

Çağdaş dünyanın geldiği ileri noktada engelli vatandaşlarımıza, eğitim, istihdam, barınma, rehabilitasyon ve bakımının sağlanması, ailelerinin desteklenmesi, engellilerimizin üreten bireyler olarak kendi kendilerine yeterli duruma gelmeleri, yaşam şartlarının iyileştirilmesi ve kolaylaştırılması sosyal bir devletin asli görevidir.

Kamuda istihdam edilen engelli memurlarımıza maalesef Devletin bakışı, engellidir. Engelleri zihinlerinde yıkamayanlar, engelli memurlarımıza ikinci sınıf devlet memuru muamelesi yapmakta, sadece 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda yazıldığı için istihdam ediyoruz düşüncesindedir.

Kamuda istihdam edilen engelli memurlara, “zaten iş yapmalarını beklemiyoruz” gibi çirkin bir düşünceyle, görevleriyle ilgili de hiçbir eğitim verilmemektedir. Devlet yönetimi bu kötü düşünceden vazgeçerek, istihdam edilen engelli memurlara gerekli eğitimleri vermeli ve çalışma hayatında engelli memurlarımızın aktif rol almasını sağlamalıdır. Devletin yönetici ve bürokratlarından, Engelli Memurlara “engelsiz bakmalarını” talep ediyoruz.

KAMUDA İSTİHDAM EDİLEN ENGELLİ MEMURLARIMIZIN SORUNLARI BÜYÜYEREK ARTIYOR

Halen Kamuda çalışan engelli arkadaşlarımızın acilen çözülmesi gereken başlıca sorunları,

-Bir defaya mahsus olmak üzere aldıkları eğitimlere uygun kadrolara atanmaları,

-Belirli bir mesleği bulunan engellilerin mesleği dışında çalıştırılmaması,

-Mesleği olmayan engellilerin, özür durumuna göre yapabilecekleri hizmetlere ait kadrolarda çalıştırılması,

-Özür artırıcı ve ek özür getirici işlerde çalıştırılmaması,

-Engelli personelin görevde yükselmelerindeki engellerin kaldırılması,

-Çalışmalarını kolaylaştıracak araç ve gereçlerin sağlanması,

-Engelli personele mesai saatleri dışında görev verilmemesi

Konularında acilen tedbirler alınıp, bu sorunlar en kısa zamanda çözüme kavuşturulmalıdır.

Türk Büro-Sen olarak, engelli memurlarımız adına bugüne kadar vermiş olduğumuz mücadelemize, bundan sonra da aynı kararlılıkla devam edeceğiz.

 

Her kişinin potansiyel birer engelli adayı olduğunu hatırlatarak, engelli vatandaşlarımızın yılda bir defa değil 365 gün yanlarında olduğumuzu, kamuoyuna saygıyla duyururuz.

 

ŞUBE BAŞKANLARIMIZ VE İL TEMSİLCİLERİMİZ İLE TELEKONFERANS TOPLANTIMIZIN 2. BÖLÜMÜNÜ YAPTIK 02 Aralık 2020, Çarşamba | 13:30

0

 

02 Aralık 2020, Çarşamba | 13:30

 

Bilindiği üzere ülkemizi ve dünyayı etkisi altına alan Covid-19 virüsü sebebi ile fiziki ortamda bir araya gelemediğimiz Şube Başkanlarımız ve İl Temsilcilerimiz ile 02.12.2020 tarihinde 2. Grup toplantımızı telekonferans üzerinden gerçekleştirdik.

Toplantıda Genel Başkanımız Osman Eksert, Genel Başkan Yardımcılarımız Hüseyin Aslan, Bayram Ali Oymak, Kadir Polat, Nebi Yay, Vedat Ulu, Gürkan Orhan ile,  Adıyaman, Ankara 2, 11, 13  Nolu, Denizli, Düzce, Giresun, Karabük, Kastamonu, Kırşehir, Kocaeli, Konya 1 Nolu, Osmaniye, Sinop, Şanlıurfa ve Yozgat Şube Başkanlarımız ile İl Temsilcilerimiz katıldı.

Genel Başkanımız Osman Eksert toplantıya, “Hepiniz biliyorsunuz ülke olarak çok zor bir dönemden geçiyoruz. Bu süreci maske, mesafe ve hijyen kuralı ile Allah’ın da izni ile atlatacağız. Bu vesile ile sağlık çalışanlarımıza tekrar teşekkür etmek istiyorum” diyerek başladı.

Eksert, “Bu hastalık sürecinde kamuda dönüşümlü çalışma uygulamasına geçildi. Ancak görüyoruz ki bazı illerde Cumhurbaşkanlığı genelgesi uygulanmıyor. Ayrıca kabine toplantısının ardından alınan karar ile kamuda mesai saatleri 10:00 – 16:00 olarak değiştirildi. Konuyla ilgili genelge de yayınlandı. Sağlık, güvenlik gibi kurumlarımız bu mesai uygulamasının dışında bırakıldı. Biz kamuda dönüşümlü mesai ve yeni çalışma saatlerinin uygulamasını takip ediyoruz ve gerek görülen yerlerde genelgelerin uygulanması için ilgili kurumlara yazı yazıyoruz.  Biliyoruz ki dönüşümlü çalışma döneminde iş yükü arttı. Bu sebeple kamu da personel eksikliğinin giderilmesi ile ilgili taleplerimizi de kurumlara iletiyoruz.

Bu dönemde işçileri ilgilendiren birçok konu gündeme geldi ancak İşçi Sendikaları gerek görülürse üretimden gelen güçlerini durduracaklarını açıklayarak, bu çalışmaların hayata geçmesini engelledi. Bu tehlike maalesef memurlarımız için de vardır. Hepiniz biliyorsunuz ki Hükümet geçmişten bu güne kadar kamuda personelin fazla olduğunu ve iş güvencesinin kaldırılması gerektiğini savunmaktadır. Memur Sendikalarının grev hakkı olmadığını hatırlatarak, pandemi sürecinde de alınan tedbirlere uyarak, özveri ile çalışmalarımızı sürdürmeliyiz. Salgın döneminin bahane edilerek, memurlarımızın iş güvencesinin kaldırılmasına asla müsaade etmeyeceğimizi bir kez daha  belirtiyorum.

Sözleşmeli çalışanların kadroya geçirilmesi talebimizi, kurumlarda faklı şekilde uygulanan istihdam şekillerinin tamamen kaldırılarak, kamuda çalışanların tamamına kadro verilmesini istiyoruz.

Ayrıca, geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye Bakanı  Lütfi Elvan’ın da açıkladığı 3600 ek gösterge çalışmasıyla alakalı TBMM’ye vermiş olduğumuz kanun teklifimiz herkesin malumudur. Biz 3600 ek göstergenin sadece 4 grupla sınırlı kalmayıp, tüm unvanlara yansıtılması için elimizden geleni yapacağız. YHS çalışanlarının GİH’e geçirilmesi talebimizle alakalı girişimlerimiz de devam ediyor.

Pandemi sürecinde yaşanan döviz kuru artışı, enflasyon rakamlarındaki hızlı yükseliş ise, memurlarımız için ek zam ihtiyacı doğurmuştur. Biz Türkiye Kamu-Sen olarak, TBMM’den yeni bir memur paketi istiyoruz. Memurlarımıza yapılacak ek zam aynı zamanda esnaf için de can suyu olacaktır.

Bu süreçte kurumların açmış olduğu Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği sınavlarında üyelerimize destek vermeye devam ediyoruz. Eğitim kitabı ve online eğitimlerimiz bundan sonra sınav açılacak tüm kurumlarda da üyelerimize desteğimiz aynı şekilde devam edecektir.

Biz, Türkiye Kamu-Sen ve Türk Büro-Sen olarak, memurlarımız için verdiğimiz hak mücadelesine şartlar ne olursa olsun devam edeceğiz” dedi.

Genel Başkanımız Osman Eksert’in konuşmasının ardından Şube Başkanlarımız ve İl Temsilcilerimiz  ile pandemi sürecinde yapılacak çalışmalar hakkında fikir alışverişinde bulunuldu.

 

MEMUR MAAŞLARI BÜTÇEDE YENİDEN DÜZENLENSİN, SALGININ EKONOMİK ETKİLERİ TELAFİ EDİLSİN 30 Kasım 2020, Pazartesi | 13:25

0

 

30 Kasım 2020, Pazartesi | 13:25

 

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, TBMM’de bütçe görüşmeleri devam ederken kamu çalışanlarının yaşadığı ekonomik açmaza dikkat çekti.
“Bütün bu gelişmeler karşısında yakında başlayacak bütçe maratonu ile birlikte TBMM’de bir “Memur Paketi” hazırlanmasını istiyoruz. Bu paketle, yaşadığımız ekonomik sıkıntıları giderecek bir düzenlemeye ihtiyacımız vardır” diyen Genel Başkan Kahveci, “TBMM ve milletvekillerimizden bütçede yapılacak bir düzenleme ile memur sorunlarını çözecek, bu olağanüstü salgın günlerinde fedakar hizmetleriyle gönülleri fetheden kamu çalışanlarına elle tutulur bir iyileştirme sağlayacak bir girişim beklemekteyiz” dedi.

Genel Başkan Önder Kahveci açıklamasında şu satırlara yer verdi;

Ülkemiz, bütün dünya ile birlikte geçtiğimiz yılın sonlarında ortaya çıkan küresel bir salgının etkisi altındadır. Uzun zamandan beri bozulan ekonomik dengeler, bu salgının da etkisiyle daha da sıkıntılı hale gitmektedir. Türkiye özelinde, artan döviz ve faizler, enflasyonun da yükselmesine neden olmakta, salgın nedeniyle tüm dünyada üretim ve ulaşım sekteye uğrarken mal ve hizmete erişim daha da güç hale gelmektedir. Bu durum, ülkemizde mutfak masrafı olarak tanımlayabileceğimiz yaşam giderlerinin hızlı bir biçimde zamlanmasına neden olmakta, ücretlerin alım gücünün düşmesi, döviz, gayri menkul gibi yatırım araçları karşısında sürekli erimesi sonucunu doğurmaktadır.

Bütün bu gerçeklere rağmen TÜİK’in açıkladığına göre yıllık enflasyon %11,9 olarak görülmektedir. Buna karşın cebimize yansıyan enflasyonla TÜİK’in enflasyonu örtüşmemekte, yıllardan beri enflasyon hedefi de tutmamaktadır.  TÜİK, gıda enflasyonunu ise şu anda %16,51 olarak hesaplamıştır. Oysa çarşı, pazar enflasyonunun %25’ler düzeyinde olduğu herkesçe kabul edilen bir gerçektir. Ama memur maaşlarına yapılan zamlar, hedeflenen enflasyon gözetilerek belirlendiği için her yıl memur ve emekliler mağduriyet yaşamakta, çalışanlara yapılan maaş artışları, harcamalara gelen zamların oldukça altında kalmakta, maaşlar erimekte, mutfak yangın yerine dönmekte, çalışanın bütçesi sürekli açık vermektedir.

Bilindiği gibi memur ve emeklilerin 2020 ve 2021 yıllarına ilişkin maaş artışları 2019 Ağustos’unda yapılan toplu sözleşme görüşmeleri sürecinde belirlenmiştir. Dolayısıyla maaş artışları tespit edilirken COVID-19 salgınının etkileri hesaba katılmamıştır. Bu salgınla daha da bozulan ekonomik denge nedeniyle tüm hesaplar yeniden güncellenmiş, bütün planlar değişmiştir. Dünya böylesine olağanüstü bir dönemden geçerken salgınla mücadelenin baş aktörleri sağlık çalışanları öncülüğünde kamu görevlilerimiz olmuştur.

Sokak kısıtlamasının olduğu, insanlarla temasın en aza indirgendiği zamanlarda dahi vatandaşla daima irtibat halinde kalarak her türlü hizmeti sunan fedakâr kamu çalışanları, bu salgın döneminde büyük bir yük altına girmişlerdir. Bütün çalışma süreç ve sistemleri salgına göre yeniden uyarlanan çalışanlarımızın maaşları ise salgın öncesi döneme göre belirlenmiştir. Ekonomik olumsuzlukların 2021 yılında etkisini daha da artıracağı açık bir şekilde görülmektedir.  Şu anda bile resmi enflasyon %11,9 iken 2020 yılı için memur maaşlarına yapılan zam, enflasyon farkı da dahil olmak üzere %9,98’de kalmıştır. Dolayısıyla, bir taraftan salgınla mücadele eden kamu çalışanlarımız bir taraftan da yoklukla, ekonomik zorluklarla mücadele etmektedir. Bütün hesaplar salgına ve yeni ekonomik gerçeklere göre revize edilirken yakın bir zamanda TBMM Genel Kurulu’na gelecek olan 2021 yılı bütçesinde de memur ve emeklilerin maaşlarına ilişkin bir revizyon öngörülmemiş olması, 2021 yılının da tüm çalışanlar açısından bir sıkıntılı geçeceğini göstermektedir.

Bütün rakamlar ortadayken memur ve emeklileri 2021 yılında %3+3 maaş zammına mahkûm etmek, salgın döneminin kahramanlarına vurulacak en büyük darbe olacaktır. Son bir yıl içinde resmi verilerle dahi gıda enflasyonunun %16,51 olduğu ülkemizde, yeniden değerleme oranı da %9,11 olarak belirlenmiş yani tüm vergi ve harçlara en az %9,11 oranında zam yapılacağı karara bağlanmıştır. Bu gerçeğe rağmen memur ve emekli maaşlarına yıllık kümülatif %6,1 zam yapmak adaletle de bağdaşmayan bir durum olacaktır. Devletin alacaklarına %9,11 zam yaparken maaşlara %6,1 artış öngörmesi kabul edilemez, hakkaniyetle de bağdaşmaz. Gerek Merkezi Yönetim Bütçesi gerekse diğer kanunlarla gelir dağılımını iyileştirmek, çalışanların yaşadığı sıkıntıyı gidermek TBMM’nin elindedir.

Çalışan ve emeklilerimiz özellikle Bütçe Kanununda toplu sözleşmenin defolarının düzeltilmesi, salgın nedeniyle darbe yiyen bütçelerine destek yapılması ve alım güçlerinin biraz olsun korunması için milletvekilleri ve siyasi partilerimizden beklenti içindedir.

Bütün bu gelişmeler karşısında yakında başlayacak bütçe maratonu ile birlikte TBMM’de bir “Memur Paketi” hazırlanmasını istiyoruz. Bu paketle, yaşadığımız ekonomik sıkıntıları giderecek bir düzenlemeye ihtiyacımız vardır. Salgının bozduğu çalışan bütçesinin iyileştirilmesi, elektrik, doğalgaz, gıda, ulaşım gibi harcama kalemlerinde dar ve sabit gelirlileri ekonomik uçuruma sürükleyen zamların yükünün hafifletilmesi en büyük arzumuzdur.

TBMM ve milletvekillerimizden bütçede yapılacak bir düzenleme ile memur sorunlarını çözecek, bu olağanüstü salgın günlerinde fedakar hizmetleriyle gönülleri fetheden kamu çalışanlarına elle tutulur bir iyileştirme sağlayacak bir girişim beklemekteyiz.

 

ŞUBE BAŞKANLARIMIZ İLE TELEKONFERANS ÜZERİNDEN TOPLANTI YAPTIK

0

 

26 Kasım 2020, Perşembe | 16:15

 

Bilindiği üzere ülkemizi ve dünyayı etkisi altına alan Covid-19 virüsü sebebi ile fiziki ortamda bir araya gelemediğimiz Şube Başkanlarımız ile 26.11.2020 tarihinde telekonferans üzerinden istişare toplantısı yaptık.

Toplantıda Genel Başkanımız Osman Eksert, Genel Başkan Yardımcılarımız Hüseyin Aslan, Bayram Ali Oymak, Kadir Polat, Nebi Yay, Vedat Ulu, Gürkan Orhan ile,  Ankara 7 Nolu, Ankara SGK, Antalya, Bursa, Eskişehir, İstanbul 2, 3, 4, 5, 7 Nolu, İzmir 1, 2 Nolu, Kayseri, Manisa, Mersin, Sakarya ve Samsun Şube Başkanlarımız katıldı.

Genel Başkanımız Osman Eksert toplantıya, “korona virüs sebebi ile yan yana olamasak da istişare toplantımızı teknolojiden faydalanarak yapıyoruz. Hepiniz biliyorsunuz ülke olarak çok zor bir dönemden geçiyoruz. Bu süreci maske, mesafe ve hijyen kuralı ile Allah’ın da izni ile atlatacağız” diyerek başladı.

Eksert, “Bu hastalık sürecinde kamuda dönüşümlü çalışma uygulamasına geçildi. Ancak görüyoruz ki bazı illerde Cumhurbaşkanlığı genelgesi uygulanmıyor. Biz Cumhurbaşkanlığı Genelgesinin uygulanmadığı kurumlar ile irtibata geçerek, genelgeye uyulması gerektiğini belirtiyoruz. Biliyoruz ki dönüşümlü çalışma döneminde iş yükü arttı. Bu sebeple kamu da personel eksikliğinin giderilmesi ile ilgili taleplerimizi de kurumlara iletiyoruz.

Yine sözleşmeli çalışanların kadroya geçirilmesi talebimizi, kurumlarda faklı şekilde uygulanan 3+1 gibi istihdam şekillerinin tamamen kaldırılarak, kamuda çalışanların tamamına kadro verilmesini istiyoruz.

Ayrıca, geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye Bakanı  Lütfi Elvan’ın da açıkladığı 3600 ek gösterge çalışmasıyla alakalı TBMM’ye vermiş olduğumuz kanun teklifimiz herkesin malumudur. Biz 3600 ek göstergenin sadece 4 grupla sınırlı kalmayıp, tüm unvanlara yansıtılması için elimizden geleni yapacağız. YHS çalışanlarının GİH’e geçirilmesi talebimizle alakalı girişimlerimiz de devam ediyor.

Bu süreçte kurumların açmış olduğu Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği sınavlarında üyelerimize destek vermeye devam ediyoruz. Eğitim kitabı ve online eğitimlerimiz bundan sonra sınav açılacak tüm kurumlarda da üyelerimize desteğimiz aynı şekilde devam edecektir.

Biz, Türkiye Kamu-Sen ve Türk Büro-Sen olarak, memurlarımız için verdiğimiz hak mücadelesine şartlar ne olursa olsun devam edeceğiz” dedi.

Genel Başkanımız Osman Eksert’in konuşmasının ardından Şube Başkanlarımız ile pandemi sürecinde yapılacak çalışmalar hakkında fikir alışverişinde bulunuldu.

 

DİJİTAL GAZETEMİZİN KASIM SAYISI YAYINLANDI 17 Kasım 2020, Salı | 07:44

0

 

17 Kasım 2020, Salı | 07:44

 

Türkiye Kamu-Sen ve bağlı sendikalarımızın faaliyetlerinin yer aldığı 2020 yılı kasım ayı gazetemiz yayınlandı.

TÜRKİYE KAMU-SEN GAZETESİ KASIM AYI DİJİTAL SAYISI YAYINLANDI