Atatürk
Ana Sayfa Blog Sayfa 215

DANIŞTAY’DAN GÖREVDE YÜKSELME SINAVINA KATILMAK İSTEYEN MEMURLARLA İLGİLİ KARAR

0

25 Mart 2014, Salı | 15:11

Samsun ili Dikmen Kaymakamlığında hizmetli olarak görev yapan bir üyemizin; veri hazırlama ve kontrol işletmeni kadrosu için görevde yükselme eğitimi ve sınavına katılmak istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali gerekçesiyle açtığımız davanın Samsun 1. İdare Mahkemesi tarafından reddi üzerine, Danıştay’da temyiz yoluna başvurmuştuk.
 
Danıştay 5. Dairesi yapmış olduğu incelemede, temyiz istemimizin kabulü ile yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermiştir.
 
Danıştay 5. Dairesi bozma gerekçesinde; davacının Dikmen İlçe Emniyet Müdürlüğü bünyesinde geçmiş olan hizmet süresinin değerlendirmeye alınmaması suretiyle söz konusu başvurunun reddi yolunda tesis edilen işlemde hukuki isabet görülmediği belirtilmiştir.
 
 
Danıştay kararını görmek için tıklayınız
 

KARS TÜİK OLAYININ PERDE ARKASI…

0

TÜRK BÜRO-SEN GENEL MERKEZİ’NİN TÜİK KARS BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ’NDE 7 KİŞİNİN ÖLÜMÜ İLE SONUÇLANAN OLAYLA İLGİLİ RAPORU

KARS TÜİK OLAYININ PERDE ARKASI

19 Mart Çarşamba günü Kars TÜİK Bölge Müdürlüğü’nde meydana gelen olayda, 7 TÜİK personeli hayatını kaybetmişti.

Söz konusu olay gerçekleşmeden önce bir dizi ihmallerin olduğu ortaya çıkmaya başladı.

Olayı gerçekleştiren Veysi Erim’in sürekli olarak idareye sorun yarattığı, işe düzensiz gelip gittiği bu nedenle soruşturma geçirdiği ve çeşitli cezalar aldığı müfettiş raporlarıyla ortaya çıktı.

Olaydan yaklaşık 3 ay önce Veysi Erim’in yakın akrabalarını daireye getirerek, Kars bölge Müdürü’nü sözlü olarak tehdit ettiği, bununla da yetinmeyerek çalışanlar içinde sürekli “müdürü öldüreceğini” dillendirdiği görgü tanıkları tarafından ifade edilmiştir.

İHMALLER PEŞ PEŞE GELİNCE MALUM OLAY VUKU BULMUŞTUR

1-KARS VALİLİĞİ’NİN İHMALİ

Veysi Erim ve akrabalarının sürekli olarak tehditlerine maruz kalan Bölge Müdürü Mehmet Tolon, can güvenliğinin olmadığı gerekçesi ile Valiliğe başvurur. Valilik, kuruma polis koruması görevlendirir. Ancak, olayın meydana geldiği günden birkaç gün önce koruma kaldırılır. Korumanın neden kaldırıldığı valilik tarafından bugüne kadar açıklanmamıştır.

-Bölge Müdürü Mehmet Tolon 29.01.2014 tarihinde Kars Cumhuriyet Başsavcılığı’na kendisi hakkında hakaretlerde içeren ve çeşitli ifade ve isnatlarda bulunan Veysi Erim’i şikayet eden dilekçe verir. (Dilekçe ekte yer almaktadır)

Mehmet Tolon’un şikayet dilekçesini inceleyen Kars Cumhuriyet Başsavcılığı Veysi Erim hakkında dava açılmak üzere Kars 2. Asliye Ceza Mahkemesine dosyayı gönderir. (Dosya No: 2014/101 Esas)

2-TÜİK BAŞKANLIĞI’NIN İHMALİ

Kars Bölge Müdürü Mehmet Tolon, TÜİK Başkanlığı’nı defalarca telefonla arar. Veysi Erim’in tayin talebinin yerine getirilmesini ister. Kurumda huzursuzluk yarattığını, kendisinin savcılığa başvurduğunu ve birlikte çalışma ortamının ortadan kalktığını ifade eder. Ancak, TÜİK Başkanlığı söz konusu talebi yerine getirmez.

Bu defa 24.01.2014 tarihinde ilgili şahsın tayininin yapılmasını yazılı olarak TÜİK’e bildirir. Söz konusu yazı 27.01.2014 tarihinde  TÜİK Başkanlığı’nın kayıtlarına girer. Buna rağmen TÜİK Başkanı Birol Aydemir herhangi bir işlem yapmaz.

TÜİK Başkanlığı kurumun görevlendirdiği müfettişlerin Veysi Erim’le ilgili tuttuğu raporu da ciddiye almaz. Müfettişlerin raporunda söz konusu “şahsın kusurlu olduğu ve çalışma barışını bozduğu, bu nedenle tayin talebinin yerine getirilmesi” gerektiği talep edilir. İşlediği suçlardan dolayı da disiplin cezası verilir.

Bu ihmallerin arkasında yatan gerçek ise, Kars Bölge Müdür’ü Mehmet Tolon’un daha önce Eskişehir Bölge Müdürü iken, Eskişehir bölge Müdürlüğünün kapatılması sonrası emsal bir kadroya atanmaması ve merkeze çekilmesi. Bunun üzerine Mehmet Tolon’un açtığı dava sonrası Kars Bölge Müdürlüğü’ne atanmış olması…

TÜİK yönetiminin iradesi dışında, mahkeme kararıyla atamak zorunda kaldığı Bölge müdürü Mehmet Tolon’a iyi gözle bakmadığı, bu nedenle Bölge Müdürü’nden gelen talepleri yerine getirmediği şeklinde görüşler tüm TÜİK çalışanları tarafından bilinmektedir.

Sonuç olarak, TÜİK Başkanı Birol Aydemir’in sorumsuz davranışı ile Kars Valiliğin ihmali birleşince bu elim hadise gerçekleşmiştir. Böylece, son 11 yılda iyice siyasallaştırılan devlet yönetim anlayışının acı bir faturası olarak, 7 kamu görevlisi hayatını kaybetmiştir.
Başta TÜİK yönetimi olmak üzere, Kars Valiliğinin olaylarla ilgili aydınlatıcı bilgi vermekten kaçınması, olayı basit bir adli vaka gibi göstermeye çalışmalarını ibretle görüyoruz.

Kars TÜİK Bölge Müdürlüğü’nde meydana gelen olayda 7 kamu görevlisi hayatını kaybetmiştir. Bu olay, sıradan bir olay değildir. Bir kaza değildir. Devlet yönetiminin ihmalleri sonucunda, 7 insan hayatını kaybetmiştir. Kamuoyunu bu hususta duyarlı olmaya, olayın perde arkasını aydınlatmaya davet ediyoruz. İhmali olan yöneticilerin deşifre edilmesini ve ihmali olanların cezalandırılmasını talep ediyoruz.
İhmalleri nedeniyle TÜİK Başkanı Birol Aydemir ve Kars Valisi Eyüp Tepe hakkında saldırı sonucu hayatını kaybeden 7 TÜİK çalışanının yakınları mutlaka dava açmalıdır. Bu hususta Türk Büro-Sen Genel Merkezi olarak her türlü hukuki desteğe hazırız.

TÜRK BÜRO-SEN GENEL MERKEZİ

SGK YÜKSEK DANIŞMA KURULUNA GENEL BAŞKANIMIZ DAMGA VURDU

0

20 Mart 2014, Perşembe | 09:54

Sosyal Güvenlik Yüksek Danışma Kurulu SGK Başkanı Yadigar Gökalp İlhan, SGK Yönetimi ve Sivil Toplum Kuruşları Temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıya Türkiye Kamu-Sen adına Türk Büro-Sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş ve Genel Başkan Yardımcımız Osman Eksert katıldı.
 
“Demografik yapıdaki değişikliklerin emeklilik sistemine olası etkileri ve bu etkilerin sosyal güvenlik sistemine yansımaları” konulu toplantıda Genel Başkanımız SGK’da yaşanan sorunların ivedilikle çözülmesinin gerektiğini belirterek, konfederasyonumuzun hazırladığı raporu sundu.
 
NORM VE STANDART BİRLİĞİ SAĞLANAMADI

Yokuş konuşmasında, “SGK yaklaşık 8 yıl önce oluşturulmuş, iyi bir amaçla başlatılan fakat bugün gelinen noktada bir çok eksiği bulunan bir sistem. 3 kurum tek çatı altında birleştirilirken amaç çalışma hayatında ve emeklilikte norm ve standart birliği sağlamaktı. Primlerde eşitlik. Yani 76 milyon vatandaşımıza hizmet sunarken eşitliği sağlamaktı.

Ancak, gerçekleştirilen uygulamalarda gördük ki, 3 kurumun birleştirilmesine rağmen işlemlerin hale bir bütünlük içinde olmadığı, çalışma hayatında bütünlüğün sağlanmadığı görülmektedir. SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı çalışanının ödediği prim aynı değildir. Emeklilik sistemleri ve emeklilik ikramiyeleri de aynı değildir. Kısacası norm ve standart birliği sağlanamamıştır.”
 
Bu kurum 8 yıl olmasına rağmen Türkiye’nin en sık başkan değiştiren kurum unvanını almıştır. Kuruluşundan bu yana iyi niyetle eksiklikleri söylemeye, çözüm üretmeye gayret ettik. İlk düğmeyi doğru ilikleyelim mantığıyla hareket ettik. Fakat kurum çalışanları için ilk düğmeyi yanlış ilikledi. Başkanımızda her fırsatta dile getiriyor çalışanlarımız çok fedakar diye. Gerçekten çok fedakarlar. Sürekli yerleri değişiyor, birimleri değişiyor, maaşları azalıyor, ikramiyeleri kesiliyor buna rağmen işlerini aksatmadan yapıyorlar. Gerçekten SGK çalışanlarının bu özverisi takdire şayan. Ama SGK çalışanı mutsuz. Çünkü adaletsiz bir yönetim var. Böyle bir kurumda çalışanı mutlu edemezseniz sonuç ne olur?

KAMUDA PARALEL BİR SENDİKA VAR

Sayın Başbakanımız bir paralel yapıdan bahsediyor. Gerçekten Türkiye’de paralel yapı var mı bilmem ama kamuda bir paralel yapı var. Bu paralel Sendika her kararı ben alırım, atamayı, tayini, hülleyi, sınavsız atama yönetmeliğini ben yaparım diyor. Siyasi iktidar gelir tüm üst düzey yönetimi değiştirir. Ama müsaade edin de şube müdürü, merkez müdürü, ilçe müdürü göreve yazılı sınavla gelsin. Türk Büro-Sen olarak, bu unvanlara sözlü sınav şartı getiren yönetmeliği mahkemeye taşıdık. Mahkeme kararı olmasına rağmen, SGK yönetimi bu kararı 1 sene boyunca uygulamadı. Şimdi de yeni bir yönetmelik çıkardılar. Merkez müdürü, şube müdürü gibi unvanlar için sınav yapılacak, sonra da sınavı kazanan aday sayısının 5 katı kadar aday sözlü mülakata çağırılacak. Neden, çünkü SGK’ya spiker!!! alıyorlar ya, TRT’de olduğu gibi sözlü mülakat muhakkak yapılmalı!!! 

ADALET SAĞLANAMAZSA, EDİRNE’DEN HAKKARİ’YE HER YER EYLEM ALANIMIZ OLACAK

Paralel sendikamız var bir tane. Kurum onlarla eğitim çalışması yapıyor. SGK’nın internetinden, personelinden kısacası kurumun her imkanından faydalanıyorlar. Her şey kurumun fakat eğitimi paralel sendika yapıyor. Madem bu imkanlar var bu eğitimleri kurum versin, herkesi kucaklasın.

Ben buradan bir kez daha söylüyorum. 1800 kişi için adalet istiyorum. Her sendika üyesine eşit mesafede durulmasını istiyorum. Yeter artık bu ayrımcılığa son verin. Kuruma adalet getirin. Hülle yaptınız, hak yediniz. Adaleti sağlamazsanız Edirne’den Hakkari’ye kadar her yeri eylem alanına çeviririz” dedi.

MAHKEME, GÜMRÜK’TE YAPILAN UNVAN DEĞİŞİKLİĞİ SINAVI İÇİN HUKUKA AYKIRI DEDİ

0

11 Mart 2014, Salı | 15:04

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nda Mühendis kadrosu için 28.04.2012 tarihinde yapılan unvan değişikliği sınavında bir kısım soruların hatalı olduğu ve ders notları haricinde kapsam dışı sorular sorulması nedeniyle bir üyemiz adına İdare Mahkemesinde dava açılmıştı.
 
Ankara 1. İdare Mahkemesi 2013/667 E. ve 2914/4 K. sayılı kararıyla; yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde, sendikamız üyesinin sınava yaptığı itirazının reddine dair işlem ile başarısız sayılmasının iptali yönünde karar vermiştir. 

Mahkeme kararını görmek için tıklayınız

SGK GÖREVDE YÜKSELME SINAVI EĞİTİMİ BAŞLIYOR

0

06 Mart 2014, Perşembe | 15:46

Sosyal Güvenlik Kurumu Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği sınavına girecek adaylar için, sendikamız tarafından 6 Mart – 29 Mart 2014 tarihleri arasında Türkiye Kamu-Sen Genel Merkezi’nde (Erzurum Mah. Talatpaşa Bulvarı No:160 Cebeci – Çankaya / Ankara) hazırlık eğitimi verilecektir.

Ayrıca, Eğitimler internet sitemiz aracılığıyla yayınlanacak olup, üyelerimiz eğitimleri sınav tarihine kadar internet üzerinden de takip edilebileceklerdir.

Dersleri internet üzerinden takip etmek isteyen üyelerimizin web sitemize de üye olmaları gerekmektedir.

Eğitim programını görmek için tıklayınız

SGK’DAKİ PERSONELİN İKRAMİYELERİ VE VEKALET ÜCRETLERİ İÇİN DAVA AÇTIK

0

19 Şubat 2014, Çarşamba | 16:13

02.11.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 659 sayılı KHK’nın 14. maddesinde; idareler lehine hükmedilen vekalet ücretlerinin %5’inin hukuk birimlerinde görev yapan (hukuk müşaviri, avukat harici) diğer personele ödeneceği öngörülmüş, ancak bu düzenleme aynı günlü Resmi Gazetede yayımlanan 666 sayılı KHK ile yürürlükten kaldırılmıştı.
 
5502 sayılı Kanunun 28/4 maddesi gereğince Sosyal Güvenlik Kurumu çalışanlarına kendi aylıkları tutarında her yıl iki ikramiye verilmesine dair düzenleme de, 666 sayılı KHK’nın 1. maddesiyle 14.01.2012 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmıştı.
 
Öte yandan, 10.10.2013 tarih ve 28791 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, Anayasa Mahkemesinin 27.12.2012 tarih, E:2011/139 ve K:2012/205 sayılı kararıyla, 666 sayılı KHK’nın ek 12. maddesinin (1) numaralı fıkrası ile (2) numaralı fıkrasının (j) bendi dışında kalan bölümünün, 6223 sayılı Yetki Kanunu kapsamında olmadığından Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
 
Görüleceği üzere, ikramiye ödemesi ile hukuk birimlerinde görev yapan personele vekâlet ücretlerinden %5 oranında pay verilmesine dair düzenlemeleri yürürlükten kaldıran hükümler Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olup, kurum çalışanlarına ikramiye ve hukuk birimlerindeki diğer personele vekâlet ücretlerinin ödenmemesinin yasal dayanağı kalmamıştır.
 
SGK çalışanlarına ikramiyeleri ve hukuk birimlerindeki avukatlar harici diğer personele de vekalet ücretlerinin ödenmesi gerekmektedir.
 
Türk Büro-Sen olarak, konuyla ilgili Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaatta bulunarak, anayasanın üstünlüğü ve hukuk devleti ilkeleri gereğince söz konusu ücretlerin çalışanlara ödenmesini talep etmiştik.
            
SGK talebimizi reddettiğinden, İdare Mahkemesinde dava açtık.
 
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile hukuksal dayanağı kalmamış uygulamaların yürütülmesine devam edilmesi, anayasa yargısının özü ve ruhuyla bağdaşmaz niteliktedir.
 
Ayrıca, Türkiye İş Kurumundaki çalışanların ikramiyeleri için de müracaatta bulunulmuş olup, girişimlerimizin olumsuz sonuçlanması halinde konuyla ilgili T.İş-Kur’da da hukuki yollara başvurulacaktır.

TÜİK ÇALIŞANI 4/C’LİLER SENDİKAMIZA KATILDILAR

0

Türkiye İstatistik Kurumu Nevşehir Bölge Müdürlüğü’ndeki 4/C’li TÜİK çalışanları sendikalarından istifa ederek topluca Türk Büro-Sen’e katıldılar.

Katılım töreninde Sendikamız Nevşehir İl Temsilcisi Ömer Koç hazır bulundu.

Sendikamıza katılan 38 TÜİK çalışanı (29 kişi Hak-Sen, 13 kişi Memur-Sen) sendikamızın 4/C’lilere karşı gösterdiği duyarlılıktan dolayı tercihlerini değiştirdiklerini belirttiler. Sendikamıza katılımları ile emek mücadelemizde bize güç veren arkadaşlarımıza hoş geldiniz diyor, teşekkür ediyoruz.

SGK GÖREVDE YÜKSELME SINAV İLANINI YAYINLANDI

0

13 Şubat 2014, Perşembe | 11:18

Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı web sayfasında Görevde Yükselme Sınav ilanı 13.02.2014 tarihinde yayınlandı.
 
Sınav  05.04.2014 tarihinde yapılacak olup, başvurular 13.02.2014-21.02.2014 tarihleri arasında elektronik ortamda alınacaktır.
 
Detaylar için linke tıklayınız

http://www.sgk.gov.tr/wps/portal/tr/e_sgk/diger_uygulamalar/duyurular
 
 
 

HİZMET SÜRELERİNİN HESABI HAKKINDA DANIŞTAY KARARI

0

11 Şubat 2014, Salı | 16:19

İçişleri Bakanlığı açmış olduğu görevde yükselme sınavlarında, başvuruların değerlendirilmesinde; Bakanlığın bağlı kuruluşu olan Emniyet Genel Müdürlüğü teşkilatında geçirilen hizmet sürelerini hesaba katmamaktadır.
 
Sinop’ta hizmetli kadrosunda görev yapan bir üyemizin “veri hazırlama ve kontrol işletmeni” kadrosu için görevde yükselme eğitimi ve sınavına katılmak üzere yaptığı başvurusu da, Emniyet Genel Müdürlüğünde geçen hizmet süreleri değerlendirmeye alınmayarak, hizmet süresinin yetersiz olduğu gerekçesiyle reddedilmişti.
 
Konuyla ilgili temyiz incelemesi sonuçlandı.
 
Danıştay 5. Dairesi, 2012/11186 E. ve 2013/6775 K. sayılı kararında; İçişleri Bakanlığı görevde yükselme yönetmeliğinde aranılan iki yıllık hizmet süresinin tamamlanmış olduğu gerekçesiyle Samsun 1. İdare Mahkemesi’nin kararını bozmuştur.
 
Danıştay 5. Dairesinin kararını görmek için tıklayınız
 
 
 

MEMUR-SEN YARGIDAN CEVABINI ALDI

0

04 Şubat 2014, Salı | 10:18

Memur-Sen’in Konfederasyonumuz ve bazı bağlı sendikalarımıza yönelik  açtığı  Hukuk’a aykırı ve tamamen haksız  tazminat davasına yargı son noktayı koydu.

Memur-Sen tarafından açılan tazminat davasında “Memur-Sen’in  gerçek yüzü” isimli yazarı ve basım yeri bilinmeyen kitapçığın içeriğinde yer alan, çeşitli basın yayın araçlarında yer almış haberlerden Konfederasyonumuz ve konfederasyonumuza bağlı ; Türk Sağlık-Sen, Türk Enerji-Sen, Türk Büro-Sen, Türk Tarım Orman-Sen, Türk Eğitim-Sen, Türk Diyanet Vakıf-Sen sorumlu tutulmaya çalışılmış ve  Memur-Sen konfederasyonu için 80 bin TL, dönemin Memur-Sen Genel Başkanı için ise 20 bin TL’lik tazminat istenmişti.

21.01.2014 tarihli duruşmada Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi davanın reddine karar verdi. 

Hukuk’a aykırı ve tamamen haksız olarak açılan tazminat davasına ilişkin olarak verdiğimiz cevap dilekçemizde, “Davacıların kişilik haklarını ihlal ettiği iddia edilen; “Memur-Sen’in gerçek yüzü” isimli kitapçığın yapımına, basımına, dağıtımına ilişkin hiçbir faaliyette bulunulmadığı, davacıların kendilerine hukuki bir gerekçe bulmak, teşkilatlarımızı sorumlu tutmak üzere birçok ilde sendikamız üyeleri ve yöneticileri hakkında yapmış oldukları suç duyurularının ; “Türkiye’de faaliyette bulunan dört memur sendikası konfederasyonundan biri olan Memur-Sen hakkında basılı görsel medya kuruluşlarında çıkan haber ve eleştiri mahiyetindeki yazı ve görüşleri dergi şeklinde dağıtımının yapıldığı bu dergiyi basan matbaa ve şüphelinin tespit edilemediği gibi, dergi içeriğinde bulunan yazıların eleştiri ve haber verme sınırları içerisinde kaldığından ortada adli anlamda bir suç olmadığı” gerekçesi ile savcılıklarca reddedildiği vurgulanmış, söz konusu kitapçığın bütünü itibariyle kaynak gösterilerek vücuda getirilmiş eleştirisel haberlerden ibaret olduğu, davacıların yurt düzeyinde yayın yapan basın yayın araçlarında yer alan bu tür haberlere karşı, belirtilen haberlerin gerçekliğini ortadan kaldıran herhangi bir karar veya belgenin dava dilekçesinde yer almadığına dikkat çekilmiştir”
 
Bu çerçeve de,  malum konfederasyon tarafından teşkilatlarımızı zan altında bırakmak için haksız bir şekilde açılan bu dava da Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin verdiği ve manevi tazminat talebi içeren bu davanın hukuki olarak kabul edilemeyeceği mahkeme kararı ile bir kez daha ortaya konulmuştur.