Atatürk
Ana Sayfa Blog Sayfa 124

YÖNETİM KURULUMUZ GÖREV DAĞILIMINI GERÇEKLEŞTİRDİ

0
YÖNETİM KURULUMUZ GÖREV DAĞILIMINI GERÇEKLEŞTİRDİ

5-6 Mart 2022 tarihinde gerçekleştirdiğimiz 7. Olağan Genel Kurulumuz sonrasında, 9 Mart 2022 tarihinde Mazbatamızı alan Genel Merkez Yönetim Kurulumuz görev dağılımını gerçekleştirdi.

Yönetim Kurulu görev dağılımımız aşağıdaki gibidir.

Türkeş GÜNEY – Genel Başkan

Vedat ULU – Genel Başkan Yardımcısı

Özkan ULUPINAR – Genel Başkan Yardımcısı/Mali İşler

Emrah KARAKURT – Genel Başkan Yardımcısı/Teşkilatlanma

Nebi YAY – Genel Başkan Yardımcısı/Mevzuat ve Toplu Sözleşme

Sami ÇAM – Genel Başkan Yardımcısı/Eğitim ve Sosyal İşler

Ramazan KEKLİK – Genel Başkan Yardımcısı/Basın ve Halkla İlişkiler

ELAZIĞ ŞUBEMİZ KADIN ÜYELERİMİZİN 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜNÜ KUTLADI

0

Elazığ Şubemiz hizmet kolumuza bağlı kurumlarda çalışan kadın personellerin 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutladı.

AFYONKARAHİSAR ŞUBEMİZ KADIN ÜYELERİMİZ İLE 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜNÜ KUTLADI

0

Afyonkarahisar Şubemiz 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle Şube Kadın Kolları Başkanlığımızca düzenlenen programda kadın üyelerimiz ile bir araya geldi.

 

Tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar gününü kutlayan Afyonkarahisar Şube Başkan Vekili Lütfiye Yıldız, “Türk Büro-Sen olarak, çalışma hayatında kadınlarımızın yer aldığı, kadınların özgür olabildiği, tüm eşitsizliklerin ortadan kalktığı, kadının hayatinin her alanında saygı gördüğü, toplum içerisinde değersizleştirilmeyen, özellikle son dönemlerde kadına karsı artan şiddet olaylarının bir an önce son bulması ve hiç bir kadının en yakınları tarafından şiddete maruz bırakılmadığı, eğitim ve yaşama hakkı başta olmak üzere, tüm haklarının korunduğu bir dünya olması temennisinde bulunuyorum” dedi.

ESKİŞEHİR ŞUBEMİZ, KADIN İSTİHDAMI DAHA ÇOK DESTEKLENMELİDİR

0

Eskişehir Şube Başkanımız Alp Arslan   8 Mart Dünya Kadınlar Günü mesajında şunları söyledi;

Türk Büro-Sen Eskişehir Şube Başkanı Alp Arslan   8 Mart Dünya Kadınlar Günü mesajında şunları söyledi; “Toplumun her kesiminde üstlendikleri her görevde üstün başarılar sağlayan, evinde anne, iş yerinde çalışan, toplumda saygın birer birey olan tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyoruz.

Kadın olmanın zorlukları ile başa çıkarken, özellikle de son dönemde kadınlar ve çocuklarımıza yönelik artarak devam eden şiddet, taciz ve hatta ölüme kadar uzanan insanlık dışı uygulamaları hiçbir şekilde kabul etmiyor ve bu konuda uygulanan cezaların daha da artırılması gerektiğini düşünüyoruz.

Kadınlarımıza geleceğimizi emanet ettiğimizi unutmadan, “kadın, çocuk ve aile” konularının geniş kapsamlı olarak masaya yatırılması, kadınlarımızın eğitiminden, çalışma hayatında yer almasına kadar birçok konuda çözüm yolu aranmasını istiyor ve bu konularda yapılacak yasal düzenlemelerden, eğitimlere kadar her uygulamaya Türk Büro-Sen olarak, ile birlikte koşulsuz destek vereceğimizi bir kez daha hatırlatıyoruz.

KADIN İSTİHDAMI HER GEÇEN YIL GERİLİYOR

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre; iş gücüne katılma oranı kadınlarda %26,3, erkeklerde ise %59,8 olmuştur. Kadın istihdamı ne kamu da ne de özel sektörde istenilen noktada değildir.

Hem kamuda hem de özel sektörde çalışan kadın sayısını artırmak için, istihdam paketleri hazırlanmalıdır. Kadın çalışanlarımız için kamuda kreş desteği dahil olmak üzere, çocuklu kadınlarımızın izin kullanmalarında yaşanabilecek olumsuzluklara karşı önlem alınmalıdır.

ÇALIŞMA HAYATINDA YER ALAN KADINLARA KOLAYLIK SAĞLANMALI

Kadınlarımız çalışma hayatında, erkek çalışanlara göre daha fazla mobbinge uğramaktadır. Psikolojik şiddet ile başa çıkamayan birçok kadınımız bu sebeple çalışma hayatını bırakma yolunu seçmektedir. Konuyla ilgili olarak, mobbing eğitimleri artırılmalıdır. Aktif olarak çalışma hayatında yer alan kadınlara devletimiz tarafından avantajlar sağlanmalıdır.

Türk Büro-Sen olarak, çalışma hayatında kadınlarımızın yer aldığı, toplum içerisinde saygınlığının korunduğu, en yakınları tarafından şiddete maruz bırakılmadığı, eğitim ve yaşama hakkı başta olmak üzere, tüm haklarının korunduğu bir 8 Mart olması temennisi ile 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlarız.”

ÇANKIRI ŞUBEMİZ, KADINLAR İNSANDIR, ERKEKLER İNSANOĞLU

0

Türk Büro-Sen Çankırı Şubesi Fatma Nurdan KÖKSALDI’nın 8 Mart Dünya Kadınlar günü ile ilgili yaptığı yazılı basın açıklamasıdır.

Öncelikle tüm dünyada kadınların yüzyıllardır yürüttüğü özgürleşme ve eşit haklara sahip olma mücadelesinin verildiği  8 Mart, kadınların eşitlik, kalkınma ve daha huzurlu yaşam özlemlerini dile getirdikleri gün olması sebebiyle kadınlarımızın bu anlamlı gününü Türk Büro Sen Çankırı Şubesi olarak yürekten kutluyor bu  farkındalık gününün  ve kadınlarımızın değerinin sadece bir güne sığdırılamayacağı haklarının korunması ve geliştirilmesi, yaygınlaştırılması için de çabamızı sürdüreceğimizi belirtmek isteriz.

Türk Büro-Sen olarak, kadınların iş ve aile hayatlarında uyumlaştırılması için hayata geçmesini istediğimiz önerilerimiz özetle kadına yönelik şiddetin önlenmesi, anneliğin sosyal bir görev olarak kabul edilmesi; tüm kamu kurumlarında personele uyum eğitimlerinde zorunlu olarak cinsiyet eşitliği eğitimlerinin verilmesi; zorunlu hizmet durumları da dahil olmak üzere eşlerin farklı şehirlerde yaşamasından doğan sorunların ortadan kaldırılması, aile bütünlüğünün korunması; hamilelik süresinde zararlı olduğu kanıtlanan işlerde kadınlara özel koruma sağlanması, böylelikle sağlığın ve doğurganlığın korunması; kreş, hasta, engelli ve yaşlı bakım hizmetlerinin profesyonelce sunulacağı bakım ve rehabilitasyon merkezlerinin yaygınlaştırılması; işin cinsiyeti olmaz, işin niteliği olur” ilkesiyle hareket edilmesi;

kadınların devletin her kademesinde özellikle karar alma mekanizmaları içinde görev almasının sağlanması; kadınların işyerlerinde maruz kaldığı psikolojik ve fiziki tacizin, mobbingin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınmasıdır.

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Büro-Sen olarak kadın çalışanlarımızın çalışma şartlarının değiştiği gibi problemlerin de artığının farkında olduğumuzu bir kez daha vurgulamak gerekirse, kadınlarımız bir taraftan iş hayatını sürdürmeye çalışırken diğer taraftan da ailesine ve kendi özel gereksinmelerine yetişmeye çalışıyor, Başka bir ifade ile toplumun kadına yüklediği ev işleri ve annelik görevleri, bir anlamda çalışma hayatının önüne geçmekte, hem kadınların iş hayatında yükselmelerini hem de sürekli ve güvenceli işlerde çalışmalarını engellemektedir. Kadının psikolojik olarak ailesi ve kariyeri arasında kalmasına neden olsa da Türk kadını mücadeleci ruhuyla asla pes etmemiştir.8 Mart Dünya Kadınlar gününün kutlandığı ilk halinden bugüne bakarsak elde edilen hakların giderek arttığını, yaygınlaştığını görmekteyiz ve biz de Türk Büro-sen olarak bu meşaleyi elimizde taşımanın gurunu taşımakta olup çalışmalarımız sonucu ortaya çıkan önerilerimizi ilgili mercilere sunarak sosyal sorumluluk ilkemiz gereğince faaliyetlerde bulunmaktayız. Şu da bir gerçektir ki bizler  kadınlarımızı da yanımıza aldığımızda bir kat daha güçlü olacağımızdan kimsenin şüphesi olmamalıdır. Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda kadınlarımızın erkeklerle omuz omuza mücadele ettiğini hepimiz bilmekteyiz.

Kadınlar her şeyden önce bir insan, her şeyden önce eşref-i mahlukattır. Rahmetli Neşet Ertaş kadınları tarif ederken; ‘Kadınlar insandır, erkekler insanoğlu.’ Sözüyle muazzam bir teşhis hüneri göstermiştir. Kadın ailedir, kadın vatandır, kadın ülkedir, kadın gelecektir, kadın gelecek nesillerin teminatıdır. Başta şehit annelerimiz olmak üzere tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

7. OLAĞAN GENEL KURULUMUZU COŞKU İLE GERÇEKLEŞTİRDİK

0

Sendikamız Türk Büro-Sen’in 7. Olağan Genel Kurulu 05-06 Mart 2022 tarihleri arasında Ankara’da gerçekleştirildi.

7. Olağan Genel Kurulumuza Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım,  TÜRKAV Genel Başkanı Ebubekir Korkmaz, MHP Ankara İl Başkan Yardımcısı Doğan Köz, Ülkü Ocaklar Genel Başkan Yardımcısı Oğuzhan Karamık, Ülkü Ocakları Ankara il Başkanı Abdullah Yüksel, Ankara Defterdarı Yaşar Derinkuyu, Konfederasyonumuz Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ve Konfederasyonumuza bağlı Sendikalarımızın Genel Başkanları ile delegelerimiz ve misafirlerimiz katıldılar.

Divan Kurulu Başkanlığını Türk Haber-Sen Genel Başkanı Yücel Kazancıoğlu’nun yaptığı Olağan Genel Kurulumuz, Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı.

Genel Başkanımız Türkeş Güney konuşmasına, “bu teşkilatı 30 yıl boyunca ayakta tutan, haksızlığın karşısında, hakkın ve haklının yanında yer alarak sendikacılığın yüz akı olmasını sağlayan gelmiş geçmiş bütün başkanlarımıza, yöneticilerimize ve mensuplarımıza şükranlarımı sunuyorum.

Bildiğiniz üzere biz kurulduğumuz gün kendimize, Türk Devleti’ni Ülkesi ve Milletiyle Bölünmez Bir Bütün Olarak Gören Sendikacılık anlayışını belirledik ve bu anlayış doğrultusun her zaman çalışan üreten, üyeleri ve memurları için kazanım elde eden bir sendika olduk.

İnandığımız değerler doğrultusunda sadece memurlarımız için değil milletimiz için de mücadele ettik. Milli ve manevi değerlerimize dil uzatmaya kalkanlara karşı mücadele ettik, bundan sonra da bu tavrımız asla değişmeyecektir. Her daim milletimizin ve devletimizin yanında olacağız. Unutulmasın ki, üzerinde yaşayacağımız vatanımız olmazsa, savunacağımız bir sendikal hak da olmayacaktır. Biz sendikamızın temelini bu anlayış üzerine kurduk. Bu anlayışımızdan vazgeçmeyeceğiz. Memurlarımız için her alanda mücadele edeceğiz. Sadece ücret Sendikacılığı yapmayacağız. Ülkemizin milli ve manevi değerleri için kurulduğumuz gün olduğu gibi mücadele edeceğiz” dedi.

ÖNDER KAHVECİ:  GENEL KURULLARIMIZ HAYIRLI OLSUN

 

Türk Büro-Sen Genel Kuruluna katılarak “Hayırlı olsun” dileklerini ileten Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, “Konfederasyonumuza bağlı sendikalarımızın genel kurullarının sonuncusunda sizlerle bir arada olmaktan memnuniyet duyuyorum. Büro hizmet kolunun bayrağını şerefle taşıyan yiğit temsilcilerimize hoş geldiniz diyorum. 30. yılımıza doğru Türkiye Kamu-Sen’in gerek alanda gerekse masada gösterdiği başarının arkasında sizlerin iradesi var.

 

Türkiye Kamu-Sen gerçekleştirdiği genel kurulları ile daha da güçlenecek ve mücadelesini yılmadan sürdürecektir. Türk Büro-Sen 7. Olağan Genel Kurulu’nda görev alan yeni genel başkan ve yöneticilerimizi tebrik ediyor, görevlerinden ayrılan, bu teşkilatın üzerinde emekleri olan tüm arkadaşlarıma yeni yaşamlarında mutluluklar diliyorum. Bilgi ve birikimlerinden her zaman faydalanacağız. 7. Olağan Genel Kurulunuz hayırlı olsun” dedi.

MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI YAŞAR YILDIRIM: TÜRKİYE KAMU-SEN BİZLERİN GÖZ BEBEĞİDİR

7. Olağan Genel Kurulumuza katılarak haziruna seslenen Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım “ Bugün burada fedakâr Büro Hizmet Kolu çalışanlarımızın bir arada bulunduğu Türk Büro-Sen’imizin 7. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştiriyoruz. Büro Hizmet Kolu çalışanlarına ve Türk Memur Sendikacılığına hayırlı uğurlu olsun.

Türkiye Kamu-Sen bizlerin ve Türk memurunun göz bebeğidir. Kamu çalışanlarının hak ve menfaatleri konusunda ortaya koyduğunuz tavır ile beraber milli meselelerde de sadece devletinden taraf olan bir Türkiye Kamu-Sen her türlü övgünün üzerindedir. Bu vesileyle, sendikalarımızın genel kurullarını bir kez daha tebrik ediyor, yeni seçilen arkadaşlarımız kutluyor, görevden ayrılanlara ise teşekkürlerimi sunuyorum. Bizler sizlerin her zaman desteği olmaya devam edeceğiz.” dedi.

 

Protokol konuşmalarının ardından 2. Gün oyalama işlemine geçildi.

Delegelerimizin oylaması sonucu oluşan Yönetim Kurulumuz şu şekildedir;

 

Türkeş Güney

Vedat Ulu

Nebi Yay

Emrah Karakurt

Sami Çam

Özkan Ulupınar

Ramazan Keklik

 

ÇANKIRI ŞUBEMİZ, 28 ŞUBAT:DEMOKRASİYE PRANGA

0

Türkiye Kamu-Sen Çankırı İl temsilcisi ve Türk Büro-Sen Çankırı Şube Başkanı Yüksel DEMİRBAŞ’ın 28 Şubat ile ilgili yazılı basın açıklamasıdır.

 

Darbe söylemlerinin yaygınlaştığı, gazete manşetlerinden muhtıra sözcüklerinin düşmediği bu dönemde, Cumhurbaşkanı başkanlığında 28 Şubat 1997’de MGK toplanmış,Batı Çalışma Grubu, 28 Şubat 1997’de alınan kararların uygulanmasını mobbinge dönüştürmek ve denetlemek amacıyla da oluşturulmuştur.

STK’lar, siyasetle ilişkileri açısından özerk bir konumda olmaları gerekmektedir. STK’ların söz konusu bu özelliklere sahip olmamaları durumunda, STK’nın toplumsal faaliyetlerini yerine getirme zaafı ortaya çıkacak ve konumları sorgulanır hale gelecektir. Örnek olarak zamanın medyası başta olmak üzere meslek kuruluşları, sendikalar, DİSK, KESK devlet elitleri tarafından oluşturulan güvenlik tehditlerini paylaşan bir tavır içerisine girmişler, sözüm ona yetkiliyim diye ortalarda gezen sendika ise; o zaman tam siperdi. Oysa Türkiye Kamu-Sen Ankara’nın göbeği Kızılay’da “Kesintisiz Demokrasi” bildirisi dağıtıyor, sendika yetkililerimiz hakkında davalar açılıyor ve yargılanıyorlardı.

Türkiye Kamu-Sen olarak nitelikli bir sendikacılık yapmaya, topluma faydalı bir STK olmak için gayret gösteriyoruz, çok şükür. Biz aynı zamanda, Türkiye Cumhuriyetinin varlığına ve Türk milletinin hassasiyetlerine tehdit oluşturan her türlü tehlikeye karşı duyarlı bir sivil toplum örgütüyüz. Son yıllarda, Cumhuriyetimiz ve diğer hassasiyetlerimiz için tehlike oluşturan her türlü tehdide karşı ülkemizi karanlığa ve kardeş kavgasına doğru götürmeye çalışanlara karşı,  birlikte direndik, sonuna kadar da direneceğiz.

Milletin iradesi üstünde başka bir güç yoktur. Türkiye Kamu-sen olarak, 28 Şubat’ta da, 15 Temmuz’da da demokrasiye karşı girişilen her türlü eylemin karşısındaydık. O gün ne dediysek bu günde aynı noktadayız. Demokrasiye pranga yok olmaya mahkûmdur!

Kesintisiz Demokrasi

TRABZON ŞUBEMİZ, VERGİ ÇALIŞANLARI VERGİ HAFTASINDA UNUTULMASIN, HAKLARI TESLİM EDİLSİN

0

TÜRK BÜRO-SEN TRABZON ŞUBE BAŞKANI EMİNE KABLAN’IN VERGİ HAFTASI İLE İLGİLİ YAZILI BASIN AÇIKLAMASI

Ülke içinde gelir dağılımını düzenlemenin en etkin yollarından bir tanesi de uygulanan vergi politikalarıdır. Vergi politikalarının temel amacı, çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi almak yoluyla, toplanan vergilerin kamu hizmetleri aracılığıyla topluma döndürülmesi, böylelikle de düşük gelirli ile yüksek gelirli kesimler arasındaki dengenin sağlanmasıdır. Ne yazık ki ülkemizde bu durum tersine bir yol izlemektedir. Bizde izlenen vergi politikasının temelinde belli kesimlerden yüksek oranda vergi alınması ve vergi vermesi gereken fakat vermeyenlerden vergi alınamaması yatmaktadır.

Hal böyle olunca idare de kamu harcamalarına kaynak oluşturacak gelirlerin başında gelen vergiyi, tahsilin en kolay olduğu kesimden yani kayıt altında çalışan kesimden almakta ve kaynağından kesilen vergiler yoluyla kaynak ihtiyacını gidermeye çalışmaktadır. Gelir dağılımının vergiler yoluyla etkilenmesinde önemli olan bir başka kriter, vergilerin dolaylı mı yoksa dolaysız olarak mı toplandığıdır.

OECD ülkelerinde dolaylı vergilerin toplam vergi gelirlerine oranı ortalama %35 iken, Türkiye’de bu oran %68’ler dolayındadır. Buna göre adaletsiz vergi toplamanın bir göstergesi olan dolaylı vergilerin, Türkiye’de vergilerin yerine ikame edildiği görülmektedir. Bütün bu uygulamalar, ülkemizde gelir dağılımında dengenin sağlanamamasına ve vatandaşlardan gelirleri üzerinden değil de harcamaları üzerinden vergi alınmasına neden olmaktadır. Bu duruma ücretliler için uygulanan gelir vergisi tarifesi de eklendiğinde çalışanların kısa sürede üst vergi dilimlerine geçerek daha fazla vergi ödemeye başlaması söz konusu olmaktadır.

Ayrıca bilindiği gibi ücretli kesimin vergileri stopaj usulü ile kesilirken, diğer kesimlerin vergilerinin bir dönem sonra ve taksitler halinde tahsil edilmesi, hatta bir süre sonra çıkarılan vergi afları yoluyla indirime gidilmesi, enflasyonun AB ve ABD gibi gelişmiş bölgelere oranla yüksek düzeyde olduğu ülkemizde, izlenen vergi politikası ile gelir dağılımının geniş kitleler aleyhine bozulmasında rol sahibi olmaktadır.

ASGARİ ÜCRET KADAR OLAN ÜCRETLERİN VERGİ DIŞI BIRAKILMASI OLUMLU ANCAK YETERSİZDİR

Bu yılın başında ücret gelirlerinden asgari ücret tutarı olan 4253 TL kadar kısmının gelir vergisinden muaf tutulması, vergide adaletin sağlanması bakımından önemli bir gelişme olarak kabul edilse de 2006 yılında yürürlüğe giren asgari geçim indiriminin kaldırılması bu olumlu etkiyi minimize etmiştir.

Asgari geçim indirimi ile belli bir sayıda çocuğu olan ve eşi çalışmayan ücretliler zaten asgari ücretin %90’ı kadar olan gelirleri için vergi ödememekteydi. Dolayısıyla asgari ücretin gelir vergisi dışında bırakılması, evli ve çocuklu çalışanlar bakımından etkisiz kalmış, yalnızca bekar çalışanlara küçük bir avantaj sağlamıştır. Bu nedenle vergi tahsilatında adaletin sağlanması için vatandaşların zorunlu tüketim harcamaları üzerindeki KDV, ÖTV gibi dolaylı vergi uygulamasının asgariye indirilmesi, dolaylı vergiler yerine doğrudan vergilendirme yönteminin benimsenmesi ve kaldırılan asgari geçim indirimi yerine evli ve çocuklu çalışanları destekleyecek yeni bir ödeme sisteminin oluşturulması gerekmektedir.

Ülke içinde sosyal güvenliğin sağlanması, işsizliğin önlenmesi, emeğiyle yaşayanların korunması ve hayat standartlarının yükseltilmesi yoluyla sosyal eşitsizlikleri giderme işlevini yüklenen devlete sosyal devlet denir. Amacı, sosyal ve ekonomik açıdan güçsüz vatandaşlara yardım ederek sosyal adaleti ve insan onuruna yaraşır bir yaşam düzeyini sağlamak olan sosyal devlette, bu unsurların sağlanması devletin bir ödevi, vatandaşların da hakkı olarak ortaya çıkmaktadır. Öyle ise, adil bir gelir dağılımı sağlamak, sosyal devlet ilkesini benimsemiş olan ülkemiz için bir zorunluluktur. Bu nedenle gelir dağılımının daha adaletli bir şekilde gerçekleşmesinin ana unsuru olan vergi politikalarının biz çalışanlar lehine düzenlenmesini istemek her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının anayasal hakkıdır. Dolayısıyla bizler bu anayasal hakkımızı kullanarak yıllardır üzerimizde ağır bir yük olan vergi sorununun bir an önce çözülmesini istiyor ve bu konunun ülkemizi idare edenlerin yükümlülüğünde olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz.

VERGİ TOPLAYAN MEMURLARIN TALEPLERİ GÖZ ARDI EDİLMEMELİDİR

Vergilerin toplanmasında gece gündüz demeden mesai mefhumu gözetmeksizin çalışan memurlarımız da elbette ki vergi haftasında unutulmamalıdır. Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığı çalışanlarının temel talepleri olan;

-657 sayılı kanunda mali hizmetler sınıfının oluşturulması,

– Ek gösterge oranlarının yükseltilmesi, Yardımcı Hizmetler Sınıfındaki personele de ek gösterge verilmesi sağlanması,

-666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kaldırılan fazla çalışma uygulamasının yeniden başlatılması, resmi ve dini bayramlarda ve idari izinlerde çalışan personele fazla çalışma ücreti ödenmesi,

-Kamudaki uzmanların özlük haklarının eşitlenmesi konusunda yapılan düzenlemeye Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatında çalışan tüm uzmanlar dahil edilerek merkez taşra ayrımına son verilmesi,

-Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Gelir İdaresi Başkanlığı merkez teşkilatlarında görev alan asıl ve geçici personele verilen belediye ulaşım kartının taşra teşkilatına (Defterdarlık ve Vergi Dairesi Personeline) de verilmesi,

-Personelin tümünün gelişimine katkı sağlayıp, hizmetin daha etkin ve verimli şekilde yürütülmesi ve hizmet kalitesinin artırılması bakımından Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavı yapılması, Müdür ve Müdür Yardımcılığı Görevde Yükselme Sınavlarının rutin hale getirilmesi,

-Görevlendirmelerde Vergi Daireleri Kuruluş ve Görev Yönetmeliği hükümlerine titizlikle uyulması konusunda taşra teşkilatının uyarılmasını çalışanlar adına vergi haftasında talep ediyoruz.

Vergi politikaları oluşturulurken, vergi çalışanlarının öneri ve teklifleri alınmamaktadır.. Hazine ve Maliye Bakanlığı çalışanları yapılandırma uygulamalarının başlatıldığı süreçte, mesai mefhumu tanınmadan çalıştırılmaktadır. Kurum çalışanlarının ağır iş temposuna, yapılandırma çalışmalarıyla gelen yeni bir iş yükü binmekte, personel mükelleflerle karşı karşıya gelmektedir. Gece-gündüz, hafta sonu demeden bayram tatillerinde dahi çalışarak görevini yapan fedakar vergi memurlarının sorunları çözülmeden kutlamaların kabul edilmesi mümkün değildir.

Türk Büro-Sen olarak, ekonomimizin ayakta kalması için canla başla çalışan Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığı çalışanlarının ekonomik, sosyal ve özlük haklarının insan onuruna yakışır şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini, Gelir Vergisi dilimlerinin yeniden düzenlenmesini, ya da maaş artışlarının vergi dilimleri dikkate alınarak yapılmasını, memurlara yapılan artışların vergi ile geri alınmasının önüne geçilmesi gerektiğini kamuoyuna saygı ile duyururuz.

Türk Büro-Sen Denizli 2 Nolu Şube Genel Kurul İlanı

0

 

21 Şubat 2022, Pazartesi | 16:02

 

Şubemizin 1. Olağan genel kurulunun aşağıda gündem dahilinde 19/03/2022 tarihinde saat 11:00’ile 16.30 saatleri arasında  Bereketler Mah. 10200 Sokak no: 25 Merkezefendi / DENİZLİ adresinde yapılmasına,

Çoğunluk sağlanamaması halinde 20/03/2022 tarihinde aynı adreste saat 11.00’ile 16:30 saatleri arasında yapılacaktır.

1-Yoklama ve açılış
2-Saygı duruşu ve istiklal marşı
3-Divan teşekkülü
4-Protokol Konuşmaları, dilek ve temenniler
5-Seçim usul ve esaslarının okunması
6-Yönetim, denetim, disiplin kurulu asıl ve yedek üyeleri, sendika delegelerinin seçimi

Türk Büro-Sen Manisa 1 Nolu Şube Genel Kurul İlanı

0

 

21 Şubat 2022, Pazartesi | 16:01

 

Şubemizin 1. Olağan Genel Kurul toplantısı 17.03.2022, 10.00 ile 17.00 saatleri arasında Yunus Emre Belediyesi Millet Çarşısı Konferans Salonu Güzelyurt Mahallesi Tarzan Bulvarı No: 101  Manisa adresinde aşağıda belirlenen gündemle yapılacaktır. Çoğunluk sağlanamadığı takdirde ikinci toplantı 18.03.2022 aynı yer ve aynı saatte yapılacaktır.

GÜNDEM:

1-Yoklama ve açılış
2-Saygı duruşu ve İstiklal Marşı
3-Divan teşekkülü
4-Protokol konuşmaları, Dilek ve temenniler
5-Seçim usul ve esaslarının okunması
6-Yönetim, denetim, disiplin kurulu asil ve yedek üyeleri ile sendika delegelerinin seçimi