Atatürk
Ana Sayfa Blog Sayfa 72

“FEDAKARCA GÖREVLERİNİ YAPAN SGK PERSONELLERİNE KURUMİÇİ UZMANLIK, İKRAMİYE VE FAZLA MESAİ ÜCRETİ İSTEDİK”

0

ULUCANLAR VE RÜZGARLI SGM MÜDÜRLERİNİ ZİYARET ETTİK

Genel Başkanımız Türkeş Güney, Genel Başkan Yardımcılarımız Vedat Ulu, Sami Çam, Ankara SGK Şube Başkanımız Osman Vuran, Şube Başkan Yardımcılarımız Serdar Yılmazel, Tuğcan Taş, Serkan Sağlam, Serkan Köseoğlu, Temsilcilerimiz Nahit Karaman ve Berkhan Ataman ile birlikte 29.11.2022 tarihinde Ulucanlar SGM Müdürü Ömer Zerey ve Rüzgarlı SGM Müdürü Hüseyin Benli’yi ziyaret etti.

 

Çalışanların sorun ve taleplerinin görüşüldüğü ziyarette Genel Başkanımız Türkeş Güney, “Sosyal Güvenlik personelleri fedakarca görevlerini ifa etmektedir. SGK Personellerine Kurumiçi Uzmanlık hakkı verilmeli, ayrıca ikramiye ve fazla mesai ödemesi de yapılmalıdır” dedi.

MÜCADELEMİZ, BÜTÜN GÜVENCESİZ PERSONELİN İSTİSNASIZ VE ŞARTSIZ BİÇİMDE KADROYA GEÇİRİLMESİ İÇİNDİR

0

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesine ilişkin açıklamalarda bulundu. Henüz hazırlanan mevzuat değişikliğinin detayları tam olarak kamuoyuyla paylaşılmamış olsa da açıklamadan bazı sözleşmeli personelin kapsam dışında kalacağı anlaşılmaktadır.

Sayıları 424 bini bulan personelin kadroya kavuşturulması önemli bir adımdır. Özellikle sözleşmeli olarak görev yapan çalışanlarımız açısından aile birliğinin sağlanacak olması, görevde yükselme sınavlarına girme imkânının oluşması, belediyelerdeki haksız işten çıkarmaların son bulacak olması tarafımızca da olumlu bulunmaktadır.

Bununla birlikte açıklamada kamu personel alımlarının 3+1 sözleşmeli statü esasına göre yapılmaya devam edileceği de görülmektedir. Buna göre 3 yılını dolduran sözleşmeli personel aday memurluk statüsüne geçirilecek ve 1 yıl daha aile birliğinden ve iş güvencesinden mahrum olarak çalışacaktır. 3 yılını doldurmamış sözleşmeli personel ise 3 yılını doldurduktan sonra 1 yıl daha aday memur olarak bekleyecektir.

Dolayısıyla buradan anlaşılan, sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi konusunun tam anlamıyla kadro uygulamasından uzak bir biçimde çözülmek istendiğidir. Kaldı ki biz, “Tüm güvencesiz sözleşmeli personel kadroya geçirilmelidir.” derken önerilen uygulama bundan sonra kamuda 3+1 sözleşmeli personel uygulamasının kalıcı hale getirilmesi yönündedir.

Daima ifade ettiğimiz gibi bizim mücadelemiz bütün güvencesiz personelin istisnasız ve şartsız bir biçimde kadroya geçirilmesi içindir. Her ne kadar kamuda süresiz sözleşmeli olarak görev yapan 227 bin personelin sorunlarına çözüm getiriyor olsa da gerek kapsam dışında bırakılan personel gerekse 3+1 sistemini kalıcı hale getirmesi nedeniyle, bu çalışma taleplerimizi tam olarak karşılamamaktadır.

Bu şartlar altında bu çalışmanın TBMM sürecinde revize edilmesi ve tüm personelin şartsız bir biçimde doğrudan kadroya geçirilecek bir düzenlemenin yapılması yerinde olacaktır. Kamu personel sisteminin harfler ve rakamlarla bölünmüşlükten uzak bir biçimde tek bir kadrolu istihdam modeline dayanması için mücadelemiz kararlılıkla sürecektir.

İLLER İDARESİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI TÜLAY BAYDAR BİLGİHAN’I ZİYARET ETTİK

0

Genel Başkanımız Türkeş Güney, Genel Başkan Yardımcılarımız Özkan Ulupınar, Nebi Yay ve Ankara 7 Nolu Şube Başkanımız Akın Yeşilyurt ile birlikte 28.112022 tarihinde İller İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Tülay Baydar Bilgihan’ı ziyaret etti.

Hayırlı olsun ziyaretinde çalışanların sorun ve talepleri üzerine istişare edildi.

TÜRKİYE KAMU-SEN KADIN KOMİSYONUMUZ, ILO’NUN ŞİDDET VE TACİZİN ÖNLENMESİ SÖZLEŞMESİ EĞİTİM ÇALIŞMASINI GERÇEKLEŞTİRDİ

0

Türkiye Kamu-Sen Kadın Komisyonu tarafından düzenlenen Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun 190 sayılı Şiddet ve Tacizin Önlenmesi sözleşmesi konulu programımız gerçekleştirildi.

Kadın Komisyonu Başkanımız ve Yöneticilerimizin hazır bulunduğu eğitim programına hizmet kollarımızda görev yapan bir çok kadın üyemiz ve davetliler katıldı.

LEYLA POLAT: KADINLARIN YAŞADIĞI ŞİDDETİ KİMSE GÖRMEZDEN GELEMEZ

Programın açılışında konuşan Türkiye Kamu-Sen Kadın Komisyonu Başkanı Leyla Polat katılımcıları selamlayarak başladığı konuşmasında, kadının gerek toplumsal yaşam gerekse iş yaşamında karşılaştığı problemlere dikkat çekti. Polat, “Çok değerli kadın arkadaşlarımız, Kadın Komisyonu olarak düzenlemiş olduğumuz İLO 190 sayılı Çalışma Yaşamında Şiddet ve Taciz Sözleşmesi Eğitim Programına katılımlarınızdan dolayı komisyonum adına çok teşekkür ediyor, hoş geldiniz diyorum.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle mücadele günü. Dolayısıyla da ben yine önceliği kadına yönelik şiddete vererek konuşmama devam ediyorum. Şunu da öncelikle belirteyim ki şiddetin her türlüsüne karşıyız. Şiddet, zarar vermekten öte insan haklarını, temel özgürlüklerini ihlal etmesinin yanı sıra, insan sağlığını olumsuz etkileyerek toplumların sağlık sistemleri üzerine ekstra bir yük getirir. Toplumları incelediğimizde şiddetle en çok karşılaşan ve maruz kalanların kadınlar olduğunu görmekteyiz.

Bu şiddetin ilk görüldüğü yer olarak kadının üyesi olduğu aile kurumu karşımıza çıkmaktadır. Kadınlar cinsiyetin belirlendiği andan itibaren erkek egemen toplum yasalarının geçerli olduğu bir dünyada, erkeklerin dayattıkları cinsiyetçi bir düzen içinde özel yaşamlarında ya da kamusal alanda çeşitli şiddet olayları ile karşılaşmaktadır. Tarih boyunca kadına şiddet uygulama erkek otoritesinin dışa vurumunun yasal yollarından biri olarak görülmekte ve bu nedenledir ki yazılı ve yazısız toplumsal kurallarla kadına yönelik şiddet hoş görülmekte hatta desteklenmektedir.

Erkeğe güçlü ve yönetici imajı çizilirken, kadın baskı altında tutulur ve kadın çevresindeki olumsuz giden her şeyden kendini sorumlu tutmaya başlar. Böylece kendi içinde huzuru ve uyumu yakalayamaz, hedefleri ve kendince önemliler için savaşacak gücü kendinde bulamaz ve her şeye evet der. Kadının çaresiz tavrı erkeğin şiddet uygulamasına katkıda bulunur. Buna tanık olan ailenin diğer küçük üyeleri, ilk önce inanmama ve inkar, ardından kayıp ve kaygı yaşayarak ebeveynlerin davranışlarını model olarak alırlar ve bu kuşaklar arasında aktarılır ve ilerde şiddet uygulayan veya uygulanan bireyler olarak karşımıza çıkar.

Kız çocuklarının istenilmemesi, önemsenmemesi erkek çocuk oluncaya kadar çocuk yapma şeklinde cinsiyet seçimi yapılarak başlatılan kadına yönelik şiddet, kız çocuklarının okul çağında okula gönderilmeyerek eğitim hakkının elinden alınması, kendi fiziksel gelişimini tamamlamadan evlendirilmesi ve gebe kalması, evlendikten sonrada eş tarafından fiziksel, psikolojik, cinsel boyutta aile içi şiddet olarak da her yaş ve her dönemde farklı şekilde görülebilmektedir.

Daha okul döneminde kız çocuğu okur mu? Okuyup da ne olacak gibi ayırımcı anlayışlarla okula gönderilmeyip erkek çocuklarının okutulması ya da kız çocuklarının en fazla ilkokula kadar gönderilip sonra okuma hakkının elinden alınması ile kadınlar şiddete açık hale gelmektedir.

ŞİDDET, KADINLARIMIZIN CİDDİ SAĞLIK SORUNLARI YAŞAMASINA NEDEN OLMAKTADIR

Çalışma hayatında da kadın çoğu kez kadın işi denilen ve uzmanlık gerektirmeyen maddi gücü az olan işlerde çalıştırılmaktadır. İşe almada önceliğin erkeğe, işten çıkarılmada önceliğin kadına verilmesi, terfilerdeki eşitsizlikler kadının ekonomik olarak güçlenmesi engellenmeye çalışarak yapılan şiddet tipleridir. Bu da kadının ekonomik olarak erkeğe bağımlı hale gelmesine neden olmuştur.

Her gün yaşanan binlercesinden sadece kadının ölümü ve sakatlanması ile sonuçlananlar basına yansımasına rağmen yine de medyada kadına yönelik şiddet haberlerinin yer almadığı gün yoktur. Medyada bu kadar çok yer almasına rağmen medyadaki haberlerin yer alma biçimi genellikle şiddeti körükleyecek ve kadınları bir kez daha mağdur edecek niteliktedir. Yine ülkemizde medya organları kadına yönelik şiddeti yansıtırken genellikle taraflı davranmakta, şiddet olayını şiddet uygulayan kişilerin anlattıklarına göre yorumlamakta adeta şiddete uğrayan kadını suçlu duruma sokmaktadır.

Böylece medya şiddetin olumsuzluğunu ifade etmek yerine kadınların geleneksel bakış açısına uymayan davranışları karşısında şiddete maruz kalmasının normal bir sonucu olduğu mesajı vermektedir. Her ne şekilde şiddet görürse görsün kadının yaşadığı bu şiddet onun zihinsel, cinsel, fiziksel, duygusal sağlık sorunları yaşamasına neden olmaktadır. Sağlıklı olmayan kadın sağlıklı nesiller yetiştiremez. Aynı zamanda çocukluk döneminde şiddete tanık olan ya da yaşayan çocuksa ; bu şiddeti hayatının her alanında ümitsizlik, depresyon, suçluluk duygularıyla yaşamaya devam eder.

Şiddet, uygulanan mekana ve mağdura göre farklı farklı isimlendirilse de birbirinden bağımsız değerlendirilemez. Aile içi şiddet, okulda şiddet, sağlıkta şiddet başlıkları bile şiddetin toplumsal hayatımıza ne denli, dahil olduğunun en açık göstergesidir. Şiddeti ortaya çıkaran toplumsal, ekonomik, siyasi, kültürel, çevresel şartlar görmezden gelinerek her teşhis ve çözüm önerisi bir yönüyle eksik kalacaktır.

KADIN KOMİSYONU OLARAK ŞİDDETİN ÖNÜNE GEÇİLMESİ İÇİN HER PLATFORMDA MÜCADELEMİZ SÜRÜYOR

Ülkemizin kalkınmasının erkeklerle kadınların eşit şartlarda her alanda sunacağı katkıyla olacağına inanan konfederasyonumuz çalışma hayatının bir unsuru olan kadınların yaşadığı sorunları her platformda dile getirmekte ve çözüm önerileri sunmaktadır. Şiddet ve mobing konusunda Türkiye Kamu-Sen olarak üyelerimiz son 20 yılda çalıştıkları kurumlarda birçok sıkıntılar yaşadı ve yaşamaya devam etmektedir.

Bazıları intihar etti, bazıları sağlık ve eğitimde olduğu gibi darp edildi, bazılarının görev yeri değiştirildi, Bazılarının psikolojileri bozuldu. Bu sıkıntılar göz önüne alınarak; Genel başkanlarımızın çalışmaları doğrultusunda bugün ki konumuz olan şiddet, mobing ve taciz konularında birçok çalıştaylar ve paneller düzenledik. Amacımız her ne kadar erkek ve kadın olarak farklı yaratılmış olsak da kişilere yüklenen görev ve rol olarak mümkün olduğunca eşitlikçi bir toplumsal kültür oluşturabilmektir.

Bu da ancak cinsiyet eşitliğinin eğitim ve öğretimin her kademesinde verilerek mümkün olacaktır. Ülkemizde kadına yönelik şiddetin önlenmesi için gerekli olan tedbirlerin alınması konusunda çözüm önerilerimizle birlikte katılım sağladığımız Türkiye Büyük Millet Meclisi Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonlarında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığında, Diyanet işleri Başkanlığındaki toplantılarda dile getirdik.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk “Bizim Sosyal toplumumuzun başarısızlığının sebebi kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlikten ileri gelmektedir. Yaşamak demek faaliyet demektir.” Bundan dolayı bir sosyal toplumun bir organı faaliyette bulunurken, diğer bir organı işlemezse o sosyal toplum felçlidir diyerek kadının toplum içindeki önemini ortaya koymuştur. Sözlerime son verirken eğitim toplantımızın Türk kadınları ve çalışma hayatımız için hayırlara vesile olmasını diler, hepinize saygılar sunarım” dedi.

Kadın Komisyonu Başkanımız Leyla Polat’ın konuşmasının ardından Uluslararası Çalışma örgütü ILO’nun Toplumsal Cinsiyet ve Sosyal Diyalog Yöneticisi Sn. Ayşe Emel Akalın 190 sayılı Şiddet ve Tacizin Önlenmesi sözleşmesi ve içerik ve detaylarına ilişkin olarak katılımcıları bilgilendirdi.

ETKİN SOSYAL MEDYA KULLANIMI İÇİN TEMEL BECERİ VE FARKINDALIK EĞİTİMİMİZİ TAMAMLADIK

0

Sendikamız, Ankara Şube Başkanlarımız ve Şubelerimizin Basından Sorumlu Şube Başkan Yardımcılarının katılımı ile 26.11.2022 tarihinde “Etkin Sosyal Medya Kullanımı İçin Temel Beceriler ve Farkındalık Semineri” gerçekleştirdi.

Eğitimci Hüseyin Gürkan Solmaz’ın gerçekleştirdiği Seminere Genel Başkan Yardımcılarımız Vedat Ulu, Özkan Ulupınar ve Nebi Yay da katıldı.

GENEL BAŞKAN YARDIMCIMIZ BURSA ADLİYESİ ÇALIŞANLARI İLE BİR ARAYA GELDİ

0

Genel Başkan Yardımcımız Emrah Coşkun, Ankara 14 Nolu Şube Başkanımız Özgür Derebaşı, Konya 2 Nolu Şube Başkanımız Ahmet Efe, İzmir 2 Nolu Şube Başkanımız Sevim Gökalp, Denizli 2 Nolu Şube Başkanımız Fatih Kale, Bursa Şube Başkanımız İbrahim Bulut ve  Aydın Şube Başkan Yardımcısı Selim Abalı ile birlikte 21-25 Kasım 2022 tarihleri arasında Bursa Adliyesinde çalışanları ziyaret etti.

Ziyaretler kapsamında Bursa Adliyesi Bursa Bölge Adliye Mahkemesi Bursa Ek Hizmet Binasında bulunan İcra Müdürlüklerini ve Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz ziyaret edildi. Başsavcı ile adliye çalışanlarının sorunları istişare edilerek, çözüm önerilerinde bulunuldu. Başsavcımıza ilgi ve alakaları için teşekkür ederiz. Ziyaretimiz sırasında sendikamıza üye olarak gücümüze güç katan arkadaşlarımıza teşekkür ederiz.

“MEMUR KARDEŞİM! MAAŞINDAN, ÖZLÜK HAKLARINDAN ŞİKAYETÇİYSEN, TÜRK BÜRO-SEN ÇATISI ALTINDA TOPLANALIM”

0

“GELİN, HEP BİRLİKTE TOPLU SÖZLEŞME MASASINDA DEĞİŞİKLİK YAPALIM”

Genel Başkanımız Türkeş Güney, Genel Başkan Yardımcımız Sami Çam ve Gümüşhane İl Temsilcimiz Faruk Ünlü ile birlikte 25.11.2022 tarihinde Gümüşhane Temsilcilerimiz ile bir araya gelerek istişare toplantısı düzenledi.

Genel Başkanımız Türkeş Güney, Sendikamızın 3600 ek gösterge, Sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi, YHS Çalışanlarının GİH Sınıfına geçirilmesi, memurlarımıza kira yardımı yapılması, yemek yardımlarının nakdi olarak yapılması, vergi dilimlerinde düzenleme yapılması konuları hakkında bilgi vererek, “Sendika olarak biz talep makamıyız, taleplerimizi hayata geçireceğimiz yer Toplu Sözleşme masasıdır. Toplu sözleşme masasına yetkili olarak oturmak zorundayız. Memurlarımız arasındaki maaş makasın açılmasının, memurun banka promosyonuna muhtaç hale gelmesinin en büyük sebebi yetkili ama etkisiz sendikanın yüzdelik dilimlerde artışa evet demesi, memuru toplu sözleşme masasında unutmasıdır. Artan enflasyon karşısında memurlarımızın alım gücü düşmüş, alt kademe ve üst kademe memurlarımızın arasındaki makas iyice açılmıştır. Toplu Sözleşme masasında bir dönem zam istemeyi, bir dönem enflasyon farkı istemeyi ve bir dönem de hükümetin teklifinin bile altında zamma imza atanlara hep birlikte dur demeli ve memurlarımızın daha fazla mağdur olmasına son vermeliyiz. Artık Toplu Sözleşme masasında değişiklik yapmanın zamanı gelmiştir. Hizmet kolumuzdaki tüm memurları yetkiye en yakın Sendika Türk Büro-Sen üyesi olmaya davet ediyorum” dedi.

GÜMÜŞHANE’DE HİZMET KOLUMUZA BAĞLI KURUMLARI ZİYARET ETTİK

0

Genel Başkanımız Türkeş Güney, Genel Başkan Yardımcımız Sami Çam ve Gümüşhane İl Temsilcimiz Faruk Ünlü ile birlikte 25.11.2022 tarihinde Gümüşhane’de hizmet kolumuza bağlı kurumları ziyaret etti.

Ziyaretler kapsamında Gümüşhane Emniyet Müdürü Celal Taşci, Gümüşhane Defterdarı Vedat Akıllı, İŞKUR İl Müdürü Hikmet Kaya, SGK İl Müdürü Eyüp İslamoğlu, Gümüşhane Valiliği İl İdare Kurulu Müdürü Dilek Ağaç, Meteoroloji Müdürlüğü ve SGK çalışanları ile bir araya gelen Genel Başkanımız Sendikamızın çalışmaları hakkında bilgilendirme yaptı.

GÜMÜŞHANE VALİSİ KAMURAN TAŞBİLEK’İ ZİYARET ETTİK

0

Genel Başkanımız Türkeş Güney, Genel Başkan Yardımcımız Sami Çam ve Gümüşhane İl Temsilcimiz Faruk Ünlü ile birlikte 25.11.2022 tarihinde Gümüşhane Valisi Kamuran Taşbilek’i ziyaret etti.

Çalışanların sorun ve taleplerinin istişare edildiği ziyarette Gümüşhane Valisi Kamuran Taşbilek’e misafirperverliği için teşekkür ederiz.

BOLU ŞUBEMİZ TEMSİLCİLERİMİZ VE KADIN KOLLARI ÜYELERİMİZ İLE BİR ARAYA GELDİ

0

Bolu Şube Başkanımız Kenan Yavuz ve Şube Başkan Yardımcılarımız, “Haklı Dava, Güçlü Sendika” temalı toplantısını işyeri temsilcilerimiz, kadın kolları üyelerimiz ile birlikte gerçekleştirdi.

Kenan Yavuz, “Türk Büro-Sen’in 30 yıldır verdiği hak mücadelesi, kutlu bir mücadeledir. Tüm Memurlarımız için, özlük haklarımız için, ekonomik yönden refah seviyemizi yükseltmek için çalışıyoruz. Haklı davamız için, Güçlü sendika olmak için, en önemlisi Devletimiz için çalışmaya azimle devam edeceğiz” dedi.