Atatürk
Ana Sayfa Blog Sayfa 28

ZONGULDAK ŞUBE KADIN KOMİSYONUMUZ KURULUŞUNUN 1’İNCİ YILINI KUTLADI

0

Türk-Büro-Sen Zonguldak Kadın Komisyonu’nun kuruluşunun 1’inci yılı kutlandı. Türk-Büro-Sen Zonguldak Şubesi’nde düzenlenen etkinliğe; Kadın Komisyonu Başkanı Azize Burgucu, Komisyon Üyeleri Gürsel Üstündağ, Serap Bilge, Esra Akbulut ve kadın üyeler katıldı.

Açılış konuşmasını; Kadın Komisyonu Başkanı Azize Burgucu yaptı. Burgucu, konuşmasında kadınların toplumdaki yeri ve önemine değinerek, daha fazla rol almaları gerektiğine dikkat çekti. Başkan Burgucu’nun konuyla ilgili açıklaması şöyle;

“Bugün, Türk Büro-Sen Zonguldak Şubesi Kadın Komisyonun kuruluşunun birinci yıl dönümü olması münasebetiyle bir araya gelmiş bulunmaktayız.

Sendikalar; çalışanların haklarının korunması, sosyal ve ekonomik hakların geliştirilmesi açısından değerlendirildiğinde demokratik bir toplumun vazgeçilmez unsurlarından biridir. Ancak malumunuz ülkemizde sendika deyince sendikal faaliyet deyince hala akıllara sadece erkekler gelmektedir. Sayıca bakıldığında, sendikalar içerisinde kadınların sayı olarak azınlık olmamasına rağmen yönetim kademelerinde yetersiz katılım sağladığı görülmektedir. Kadınların düşük katılım göstermesinin önünde, toplumumuzda kadınların öncelikli ve asli görevinin annelik ve eş rolü, ev hanımlığı olarak tanımlanması gibi birtakım toplumsal engeller bulunmaktadır.  Türk Büro-Sen olarak sendikamız; kadınların sendikal faaliyetlere aktif katılım sağlamasını, kendi sorunlarını kendilerinin ifade ederek potansiyellerinin açığa çıkmasını, yönetim kademelerinde görev almalarını öncelemektedir. Bu nedenledir ki şubemizde kadın komisyonu kurulmasının bizler için büyük bir önemi ve anlamı bulunmaktadır. Şube yönetimimizde şu an bir kadın yöneticimiz var: Gürsel Üstündağ. Aynı zamanda kendisi kadın komisyonu üyemiz. Kadın üyelerimizin sendika içinde temsil edilmek hususunda daha çok duyarlılık göstermesi ve yönetim kademelerinde sayımızın artmasını temenni ediyoruz.

TÜRK BÜRO-SEN Zonguldak Şubesi Kadın Komisyonu olarak 2023 yılı için birtakım faaliyet ve proje planlarımız vardı. Ancak; Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 10 ilimizde büyük hasara neden olan deprem felaketi nedeniyle önceliğimiz deprem bölgelerimize yardım oldu. Kadın komisyonu olarak İl bazında üyelerimize çağrıda bulunduk ve elbirliği ile depremden olumsuz etkilenen bölgelerimize ulaştırılmak üzere hazırladığımız maske, hijyen, battaniye, bebek maması / bezi, çocuk ve yetişkin giyecek kolilerini Zonguldak Valiliği Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına teslim ettik. İlimizde konaklayan, taşınan depremzede vatandaşlarımıza yine giyim, ev eşyası vb. yardımlarda bulunmayı sürdürdük.

2023 yılı ülkemiz için bir yandan felaketlerden kaynaklı kederli bir yıl; diğer yandan da Cumhuriyetimizin 100. yılını kutladığımız coşku yılı oldu. Cumhuriyetimizin 100. Yıl etkinlikleri kapsamında; Cumhuriyetimizin kuruluşuna giden önemli bir adım olan millet olma bilinciyle en güç koşullarda, tarihte eşi, benzeri olmayan bir kahramanlık destanın yazıldığı vatanımızın kalbi diyeceğimiz Çanakkale’ye o ruhu yeniden yaşamak için gezi düzenledik. Çanakkale gezimizin tamamlayıcı gezisi ise 10 Kasım’da 100 yıllık Cumhuriyet’imizin mimarı olan Gazi Mustafa Kemal’in anıt mezarı olan Anıtkabir’e olacak.

Bundan sonra da faaliyetlerimize ve projelerimize desteğinizle devam edeceğiz. Verdiğiniz güç için teşekkür ederiz. Yaşasın Cumhuriyet! Yaşasın Cumhuriyet kadınları!”

TİCARET BAKANLIĞI GÜMRÜKLER MUHAFAZA GENEL MÜDÜRÜ RECEP KOŞAL’I ZİYARET ETTİK

0

Genel Başkanımız Türkeş Güney, Genel Başkan Yardımcımız Özgür Çelikbaş ile birlikte 13.11.2023 tarihinde Ticaret Bakanlığı Gümrükler Muhafaza Genel Müdürü Recep Koşal’a hayırlı olsun ziyaretinde bulundu.

Muhafaza Memurlarımızın genel sorunlarını ilettiğimiz ziyarette Genel Başkanımız Türkeş Güney, Doğu Sınır Kapıları için hazırladığımız raporu sundu. Halen Hazine ve Maliye Bakanlığı uygun görüşünde olan “Fazla Çalışma Ücreti” oranlarının artırılmasına ve kapılarda saldırıya uğrayan personelimiz konusunu da Ticaret Bakanlığı Gümrükler Muhafaza Genel Müdürü Recep Koşal’a iletti.

Misafirperverliği için kendilerine teşekkür ederiz.

GENEL BAŞKAN ÖNDER KAHVECİ: OCAK AYI ZAM ORANLARI REVİZE EDİLMELİ, MEMURA YÜZDE 10 REFAH PAYI VERİLMELİ

0

Bölge İstişare Toplantılarımız çerçevesinde dördüncü toplantımızı efeler diyarı Aydın’da büyük bir coşku ve heyecanla gerçekleştirdik.

ÖNDER KAHVECİ: ATA’MIZI RAHMETLE ANIYORUZ

Konfederasyonumuzun Aydın Bölge İstişare Toplantısı’nda konuşan Genel Başkan Önder Kahveci:

“Vefatının üzerinden 85 yıl geçmiş olmasına rağmen hiç eskimeyen ilkeleri ile bizlere çağdaşlığın yolunu açan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmet ve özlemle anıyor, her geçen yıl yokluğunu daha fazla hissediyoruz. Ruhu şad, mekânı cennet olsun”

BÜTÇE GÖRÜŞMELERİNDE KAMU GÖREVLİLERİ İÇİN ADIM ATILMALI

 “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda gerçekleştirilen Kamu Personeli Danışma Kurulu  (KPDK) Toplantısında memurlarımızın yaşadığı ekonomik, sosyal sorunları ve çözüm önerilerini bir kez daha masaya getirdik.

Efeler diyarı Aydın’dan bir kez daha çağrı yapıyorum;

* Refah payı uygulaması hayata geçirilmeli,

* Ocak ayı memur ve emekli zam oranları yeniden revize edilmeli,

* Memura yüzde 10 refah payı verilmeli,

* Bütçe görüşmelerinde kamu görevlileri ve emekliler için ilave tedbirler alınmalıdır.

 

AYDIN’DA TÜRKİYE KAMU-SEN COŞKUSU

Aydın Bölge İstişare Toplantımızda başta Genel Başkan Önder Kahveci, sendikalarımızın Genel Başkanları, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyelerimiz, Şube başkanlarımız, İl temsilcilerimiz, teşkilat yöneticilerimiz, üyelerimiz ve çok sayıda davetli hazır bulunurken, kamu görevlilerimizin talepleri, güncel konular ve sendikal gelişmeler değerlendirildi.

ŞEFİK KERVAN: AYDIN’IMIZA HOŞGELDİNİZ

Toplantının açılışında konuşan Aydın İl Temsilcimiz Şefik Kervan, “Çok değerli teşkilat yöneticilerimizi bugün Aydın’da ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz. Kentimize hepiniz hoş geldiniz şeref verdiniz. Memleketimizin her yerinde olduğu gibi, Aydın’da da Türkiye Kamu-Sen bayrağını şeref ve onurla dalgalandırıyor, kamu görevlilerimizin hak mücadelesini sürdürüyoruz. Bu yolda bizlere destek veren tüm üyelerimize gönülden teşekkür ediyor, toplantımızın hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi.

YÜCEL KAZANCIOĞLU: TÜRK MEMURUNUN SARSILMAZ KALESİ TÜRKİYE KAMU-SEN’DİR

Teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcımız ve Türk Haber-Sen Genel Başkanı Yücel Kazancıoğlu’da yaptığı konuşmada, “Bugün; Anadolu’nun her tarafında yakılan çoban ateşlerini birleştiren Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, Cumhuriyetimizin kurucusu Atamız Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün 85. Ölüm yıldönümü, bu vesileyle; Atamız Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve ahirete intikal eden tüm kahramanlarımızı, gazilerimizi, şehitlerimizi, rahmetle şükranla yad ediyoruz.

İçinde bulunduğumuz coğrafya, tarihsel kimliğimiz, yine bu coğrafyaya bağlı kültürel mirasımız bizlerin Milli Kimlik ve bilinç konusunda güçlü ve uyanık olmamız gerektiğini bir kez daha ortaya koymaktadır. Çünkü; İslam’ın bayraktarlığını yapan, asil Türk Milletine karşı tarihsel hınç bitmemiştir.

Bunun en yakın örneği Gazze’de yaşanan insanlık suçlarıdır. Gazze’de sivil, çocuk demeksizin, vahşi sırtlan sürüleri gibi katliam yapan, hastane bombalayan İsrail’i ve bu arsız, pervasız saldırıya cesaret veren ağababası devletleri binlerce kez lanetliyoruz. Saldırıda hayatlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

Tarihi ve kültürel mirasçısı olduğumuz Gönül coğrafyamızın tamamında, ilk kıblemiz Kudüs’te, Türk Milletinin Nöbeti bitmemiştir. Doğu Türkistan’da, Musul ve Kerkük’te, Batı Trakya’da cümle Türk ve Müslüman coğrafyasında, kardeşlerimizin tarihi kimliklerini yok etmeye çalışanlara karşı, tarihte olduğu gibi elbette bir cevabımız vardır ve mutlaka olacaktır. Umut Türk Birliğidir.

Davamızın göz bebeği kamu sendikacılığının önderi Türkiye Kamu-Sen; uzun ve meşakkatli bir süreçten geçerek bu günlere gelmiştir.  1992 yılında; imkânsızlıklar içerisinde, kamu çalışanlarının gür sesi olarak çalışma hayatında yerini alan Türkiye Kamu-Sen; kuruluş amaç ve ilkelerine uygun olarak her zaman ilklerin sendikası olmuş, sendikacılık alanında önemli başarılara imza atmıştır. Milli ve manevi değerlerle donanmış bu değerlerinden asla taviz vermeyen Türk memurunun yegâne adresi, sarsılmaz kalesi Türkiye Kamu-Sen’in dünyada bir başka örneği yoktur ve olmayacaktır.

30 yılı aşan Tarihimizin tertemiz sayfalarına bakıldığında Doğruluk, Cesaret, Samimiyet, Vefa, Millilik, Adalet ve Devlete ve milletimize sadakat ve Kamu-Sen’e güvenen çalışanlarımıza hiç ihanet etmediğimiz görülecektir. Türkiye Kamu-Sen olarak 100 yıllık Cumhuriyetimize yakışır bir toplu sözleşme ve sendikalar kanunu; güvenceli, adil, hakkaniyete ve liyakate dayalı bir kamu personel sistemi, sade, yeterli ve tatminkâr bir ücret sistemi için ilgili mevzuatta yenilik çalışmaları yapılması arzusundayız.

Sendikacılığın gereklerini; hak ve hakikat için Milli ve Manevi değerlerimizden ödün vermeksizin yerine getireceğiz. Sayın başkanlarım, davamız büyük, ülkümüz büyük, inancımız ve imanımız büyüktür. Zafer, inananların ve inançları uğruna meşakkatli yolda şerefle yürüyebilenlerindir. Bu vesileyle; birlik beraberliğimizin perçinlendiği bilgilendirme toplantımızın tüm teşkilatlarımıza hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.

TÜRKEŞ GÜNEY: MASADA YETKİ DEĞİŞİKLİĞİNİN ZAMANI GELMİŞTİR

Toplu Sözleşmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız ve Türk Büro-Sen Genel Başkanı Türkeş Güney’de geride kalan 7. Dönem Toplu Sözleşmeye ilişkin bir sunum gerçekleştirdi. Güney, “Memur ve memur emeklilerinin maaş ve ücretlerine 2024-2025 yılları için uygulanacak, mali ve özlük hakları için; 1 Ağustos 2023 tarihinde başlayan 7. dönem toplu sözleşme süreci, 22 Ağustos 2023 günü hizmet kollarında uzlaşma, genel talepler yönünden ise uzlaşmazlıkla sonuçlandı.

Uzlaşmazlıkla sonuçlanan genel talepler, hakem heyetine taşındı. Türkiye Kamu-Sen olarak, 7. dönem toplu sözleşme sürecine, aşağıdaki hususlar yönünden bir anlam ve önem atfederek, çok ciddi bir hazırlık yaptık.

14 Ağustos günü yapacağı ilk zam açıklaması için yapılan davete icap eden Genel Başkanımız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının açıkladığı zam oranlarının, hedeflenen enflasyon oranının altında kaldığını, kabul edilemez olduğunu, ifade ettikten sonra diğer hususların müzakere edilip, edilmediğini bu konularda diğer konfederasyonlara ve kamuoyuna açıklama yapılmadığını belirtmiş, ancak ne yetkili sendikadan ne de kamu işvereninden bir cevap alamamıştır. Tekrar bir çağrıda bulunmuş, kalan 8 günün iyi kullanılması adına Türkiye Kamu-Sen olarak, masaya katkı vermeye hazır olduğumuzu ifade etmiştir.

Ancak toplu sözleşmenin sona ereceği, son günü olan 22 Ağustos gününe kadar yine ne yetkili sendikadan ne de kamu işvereni tarafından ne yapılan müzakerelerle ilgili bilgi verildi, ne de Türkiye Kamu-Sen’in çağrısına bir cevap verilmedi. Bu gelişmeler üzerine Türkiye Kamu-Sen toplu sözleşmenin sonuç toplantısına katılmayacağını, memurun sorunlarının masada müzakere edilmediğini duyurmuştur. Bu duyuru üzerine, medyanın ilgisi Türkiye Kamu-Sen’in katılmama kararına çevrilmiş, gerek Genel Başkanımız, gerek bizler Sendikamızın niçin son toplantıya katılmadığını kamuoyuyla ile paylaştık. Bu gelişmeler üzerine 22 gün toplu sözleşme masasında müzakere etmek akıllarına gelmeyen yetkili sendika, son gün apar topar gece yarısına kadar müzakere etme ihtiyacı duymuş olmalı ki, son gün gece yarısından sonra 6. dönemde alınan kararlar kopyala yapıştır yapıldı. Hizmet kollarında anlaşma sağlandı, algısına sığınmış genel konulardaki 55 maddeyi hakem heyetine, 40 maddeyi toplu sözleşmenin konusu değil diyerek taca atmıştır.

Hakem heyetine sevk ettikleri 55 maddeyi, hakem heyetinde dahi savunamamış, bu maddeleri hakkıyla  savunan Türkiye Kamu-Sen’in arkasına saklanmışlardır. Türkiye Kamu-Sen olarak, hakem heyeti müzakerelerinde memurumuzu o ilgilendiren konuları, büyük bir cesaret ve özgüvenle savunmamıza, hakem heyetinin kamu tarafını vicdanen ikna etmemize rağmen, kendilerine verilen talimat ve sayısal çoğunluğu aşamadık. Toplu sözleşme masasında eşit şartlarla müzakere etme imkanı varken, hakem heyetinde kamunun sayısal çoğunluğu, memurun haklı taleplerinin çözümüne engel olmuştur. Kamu hakem heyetindeki müzakerelerde, hakem kurulu Türkiye Kamu-Sen’in, yetkili konfederasyonun bilgi birikimini ve kalitesini görmüş, ancak kendilerine verilen talimatı aşamamıştır. Biz inanıyoruz ki, hakem heyetinde Türkiye Kamu-Senin verdiği mücadelenin, onda biri toplu sözleşme masasında verilseydi, sonuç çok farklı olurdu. Çünkü yetkili Sendikanın, toplu sözleşmenin konusu değil diyerek ayırdığı birinci madde olan “doğum yardımı ödeneği” “Toplu Sözleşme Masasının Kapsamı” başlıklı 4688 sayılı kanunun, 28. maddesinde bizzat sayılmış hususlardan bir tanesidir. Bu da gösteriyor ki, masaya oturan yetkili sendika henüz masanın kapsamını ve masada neyi savunacağını bilmiyor.

Türkiye Kamu-Sen’in yetkili olduğu 2011 yılında, en düşük memur maaşı asgari ücretin 2,33 katı iken; Temmuz ayında yapılan zamlar dahil, şu an en düşük memur maaşı asgari ücretin 1,78 katına ancak gelebilmiştir. Eğer ki, Türkiye Kamu-Sen’in bıraktığı seviye korunmuş olsaydı, bugün en düşük memur maaşı 20.300 TL değil, 27-28.000 TL aralığında olacaktı. Masaya oturduğu 7 toplu sözleşmenin, üçünü yapısını bildiği halde, yapısı itibari ile kamu işverenin teklifinin üzerinde bir teklif onaylamayacak olan hakem kuruluna bırakan, sevk eden yetkili sendikanın memuru temsil edecek bilgisi, gücü, azmi ve niyeti yoktur, kalmamıştır. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılı devletimiz tarafından “Türk Yüzyılı, Türkiye Yüzyılı” olarak ilan edilmiş, hedef gösterilmiştir. Biz de Türkiye Kamu-Sen olarak, belirlenen hedefe inanıyor, katkı veriyoruz.

Türk Yüzyılında, toplu sözleşme masasında değişiklik yapmanın zamanı gelmiş, hatta geçmektedir. Memurun hakkını, hukukunu savunacak adam gibi bir Sendikanın toplu sözleşme masasına oturması, yetkili sendika olması şarttır. İşte bu sendika Türkiye Kamu-Sen’dir. Memurlarımız Türkiye Kamu-Sen’i yetkili sendika yaptığında, memurun hakkı hukuku masada nasıl aranır, dost da görecektir, düşman da”

ÖNDER KAHVECİ: BÜYÜK ÖNDER GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’Ü SAYGI VE MİNNETLE ANIYORUM

Konuşmasına, ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anarak başlayan Genel Başkanımız;  “Konfederasyonumuzun düzenlediği Aydın Bölge İstişare Toplantımıza uzaktan yakından katılan tüm teşkilat yöneticilerimizi, üyelerimizi ve destekleriyle bizleri yalnız bırakmayan tüm misafirlerimizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Efeler diyarı Aydın’da olmaktan büyük mutluluk duyduğumu ifade etmek isterim.

Bugün 10 Kasım…Kurtuluş Savaşımızın başkomutanı, Cumhuriyetimizin mimarı, milletimizin hamisi, büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 85. yılında rahmetle ve minnetle anıyoruz.

Savaş meydanlarına sığdırdığı nice zaferleri, kurduğu hür, bağımsız ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti ile taçlandıran, emperyalist güçlerin işgali altında inim inim inleyen bir avuç halkı yeniden ayağa kaldırıp Türk milletini bu topraklara yeniden egemen kılan büyük devlet adamına ne kadar minnet duysak azdır.

Vefatının üzerinden 85 yıl geçmiş olmasına rağmen hiç eskimeyen ilkeleri ile bizlere çağdaşlığın yolunu açan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmet ve özlemle anıyor, her geçen yıl yokluğunu daha fazla hissediyoruz. Ruhu şad, mekânı cennet olsun.

CUMHURİYETİMİZE HER DAİM SAHİP ÇIKACAĞIZ

Ata’mızın en büyük eseri ve bizlere emaneti olan Cumhuriyetimizin 100. Yılını geçtiğimiz günlerde coşkuyla kutladık.  Efeler diyarı Aydın’dan bir kez daha ifade ediyorum, işgale karşı destansı bir mücadele ile kahramanca savaşarak milli birliğimizi tesis eden ve bizlere özgürlüğümüzü kazandıran Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki ecdadımızın büyük fedakarlıklarla kurup gelecek nesillere emanet ettiği Cumhuriyetimizi korumak ve yaşatmak, bu topraklar üzerinde yaşayan her bireyin en öncelikli görevidir.

Ezelden ebede akıp giden zaman içinde Türk milletinin yolunu aydınlatan ışığın kaynağı olan Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu olsun” dedi.

ÖNDER KAHVECİ: BÜTÇE GÖRÜŞMELERİNDE MEMUR VE EMEKLİLER İÇİN ADIM ATILMALIDIR

Aydın Bölge İstişare Toplantımızda kamu çalışanlarının beklentilerini gündeme taşıyan Genel Başkanımız Önder Kahveci, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda gerçekleştirilen KPDK Toplantısı ve detaylarını değerlendirdi. Kahveci, “Ocak ayında memur ve emekli zam oranları revize edilmeli, ayrıca memura yüzde 10 refah payı verilmelidir. Bu nedenle bütçe görüşmelerinde kamu çalışanları ve emekliler için ilave tedbirler alınması zorunludur” dedi.

Genel Başkan Kahveci;

“Türkiye Kamu-Sen olarak toplu sözleşme masasında Türk memurunun kazanım elde edebilmesi adına elimizden gelen çabayı gösterdik. Ancak yetkili konfederasyon iş bilmezliği ile çözüm bekleyen birçok başlığın sonuca bağlanmadığı bir Toplu sözleşme sürecine imza atıldı. Sorunların görüşülmediği bu toplu sözleşmenin 3. oturumuna katılmayarak tepkimizi ortaya koyduk.

“Aileleriyle birlikte 25 milyona ulaşan bir kitlenin önümüzdeki iki yıllık ekonomik geleceğinin belirlendiği toplu sözleşme pazarlıklarının ne kadar hayati bir öneme sahip olduğunu gayet iyi bilerek, bu toplu sözleşmede, kamu görevlileri ve emeklerimizin mali ve özlük haklarının piyasa gerçekleri ile örtüşecek biçimde ilerletilmesi gerektiğini ısrarla vurguladık. Ancak kamu işveren heyeti ve yetkili konfederasyon ile sendikalar sorunları masaya getirip tartışmaktan ziyade çözüm bekleyen konuların üzerini örtmeyi tercih ettiler.

Hükümet, 2024 yılı için %15+10 2025 yılı için ise %6+5’lik bir oran ile masaya teklifini sundu ve devamında hakem heyetine giden görüşmelerde aynı şekilde bu rakam kabul edildi.

Enflasyon tahmininin dahi altında yapılması planlanan bu artışların kamu çalışanlarının ekonomik sorunlarını çözmekten öteye daha da derinleştireceği açıktır. Bu nedenle bütçe görüşmeleri başladığında kamu çalışanları ve emekliler için ilave tedbirler alınması zorunludur” dedi.

ÖNDER KAHVECİ: YÜZDE 10 REFAH PAYI KONUSUNDA ISRARCIYIZ

Genel Başkanımız Önder Kahveci sözlerini şöyle devam ettirdi; “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda dün gerçekleştirilen Kamu Personeli Danışma Kurulu  Toplantısında memurlarımızın yaşadığı ekonomik, sosyal sorunları ve çözüm önerilerini bir kez daha masaya getirdik.

Özellikle, yaşanan ekonomik gelişmeler ve kamu görevlilerimizin içinde bulunduğu dar boğaza dair sorunları tek tek masaya taşıdık. Enflasyonun üzerinde bir maaş zammı ve refah payı uygulaması hayata geçirilmesi ısrarımızı dile getirdik. Dönem sonlarında verilecek olan enflasyon farkı sıfır zam demektir. Bu da memurların maaşlarını artırmak değil enflasyona endekslemek anlamını taşımaktadır.

Memurlarımızın ekonomik sorunlarının çözümü, enflasyonun üzerinde bir maaş zammı, geçmiş dönem zararlarının telafisi ve alım güçlerini artıracak olan refah payı uygulamasından geçmektedir. Yıllardır dile getirdiğimiz üzere refah payı ısrarımızı bugün Aydın’dan bir kez daha yineliyorum.  2024 Yılı Ocak ayında kamu görevlilerimize “YÜZDE 10 REFAH PAYI verilmelidir. Memurlarımıza refah payı verilmesi Türkiye Kamu-Sen’in olmazsa olmazıdır, kırmızı çizgisidir. Enflasyon beklentilerinin sürekli yükseltildiği bu ortamda kamu çalışanlarına ve emeklilere verilmesi öngörülen yüzde 15’lik artış enflasyonun dahi altında bir oran olarak kalacaktır. Bu bakımdan kamu çalışanlarının ve emeklilerimizin ücretleri yeniden gözden geçirilmelidir.” dedi.

ÖNDER KAHVECİ: TÜRKİYE KAMU-SEN TÜM BEKLENTİLERİN TAKİPÇİSİDİR

Genel Başkan Önder Kahveci, “Daha önce de daha önce de kamuoyuyla paylaştığımız 8 bin 77 TL’lik ek ödemenin taban aylığa  yansıtılması ve emekli maaşlarına da eklenmesi konusunda ısrarcıyız. Sayın Cumhurbaşkanımızın 5 bin TL verileceği açıklaması emeklilerimizin beklentilerini karşılamamıştır. Ek ödeme düzenlemesi emeklilerimizin taban aylığına yansıtılmalı, çalışırken ve emekli olduktan sonra aradaki makasın açılmasına müsaade edilmemelidir” dedi.

Genel Başkanımız Önder Kahveci konuşmasında çalışma hayatında çözüm bekleyen bir çok başlığa da değinerek, “Yardımcı hizmetler sınıfı çalışanlarının genel idari hizmetler sınıfına alınması, verilen sözler gereğince birinci dereceye gelen tüm kamu görevlilerinin ek gösterge rakamlarının 3600’e yükseltilmesi, başta kira yardımı olmak üzere ülkemizdeki sosyo-ekonomik yapıya uygun yeni yardım kalemlerinin belirlenmesi,  mevcut sosyal yardımların yükseltilerek kamu çalışanlarının ve aile bireylerinin durumlarına uygun sosyal yardımlardan etkin bir biçimde faydalanmalarının sağlanması, bayram ikramiyesi mühendis, avukat, akademisyen, şef, tekniker, teknisyen, araştırmacılar ve benzer meslek grubu çalışanlarımızın özlük haklarının iyileştirilmesi, gelir vergisi oranlarının %15’e sabitlenmesi konularındaki taleplerimizi asla gündemden düşürmeyeceğiz. Sonuç alıncaya kadar bu yoldaki mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

ÖNDER KAHVECİ: ELİ KANLI İSRAİL DEVLETİ SOYKIRIM YAPMAKTADIR

Konuşmasında Ortadoğu’da yaşanan gelişmelere de değinen Genel Başkanımız Önder Kahveci, “Bir ayı aşkındır devam eden çatışmalar bölgenin geleceğini ciddi şekilde tehdit etmektedir.

İsrail, tüm savaş kurallarını dahi hiçe sayarak, çocuk, kadın, genç, yaşlı demeden hastane, cami ve yerleşim yerlerini bombalamakta, adeta bir devlet terörü uygulamaktadır. Bunu kabul etmek mümkün değildir.

Özellikle batılı ülkelerin seyirci kaldığı bu dramla beraber oluşan bu tablo her geçen gün ağırlaşmakta ve görüntüler vicdanları sızlatmaktadır. Hangi taraftan gelirse gelsin masum sivillere yönelik hiçbir saldırının haklı bir gerekçesi olamaz.

Sivillere yönelik olarak gerçekleştirilen insanlık dışı saldırılara son verilmeli, özellikle Batı ülkeleri İsrail’in ölçüsüz ve kural tanımaz tavırlarını desteklemekten vazgeçmelidir” dedi.

 

AYDIN GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ, GENÇLİK VE SPOR İL MÜDÜRLÜĞÜ VE KYK YURTLARINI ZİYARET ETTİK

0

Genel Başkanımız Türkeş Güney, Genel Başkan Yardımcımız Nebi Yay ile birlikte 10.11.2023 tarihinde Aydın Gümrük Müdürlüğünü ziyaret etti.

Ziyaretlerde Kamu-Sen İl Temsilcimiz Şefik Kervan, Aydın 1 No’lu Şube Başkanımız Mehmet Kamil Taşkır ile 2 No’lu Şube Başkanımız Selim Abalı da Genel Başkanımıza eşlik etti.

Ayrıca Genel Başkan Yardımcımız Nebi Yay 09.11.2023 tarihinde Aydın Gençlik Ve Spor İl Müdürü ve Aydın’da bulunan KYK Yurtlarını ziyaret ederek, Asansör kazasında hayatını kaybeden öğrencimiz için başsağlığı temennilerimizi iletti.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI KİK TOPLANTISI YAPILDI

0

Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan başkanlığında 31.10.2023 tarihinde gerçekleştirilen Kurum İdari Kurul Toplantısına Sendikamızı temsilen Genel Başkan Yardımcımız Sami Çam, Ankara ÇSGB Şube Başkanımız Erhan Akgül ve Şube Başkan Yardımcımız Soner Şıvgın katıldı.

Toplantıda alınan kararlar ektedir.

ÇORUM ŞUBEMİZ 10 KASIM’DA ATATÜRK’Ü ANDI

0

Çorum Şubemiz, hizmet kolumuza bağlı kurumlarda Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını anma töreni düzenleyerek, rahmetle yad etti.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI – EKİM 2023 KİK

0

KAMU PERSONELİ DANIŞMA KURULU TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

0

Kamu Personeli Danışma Kurulu (KPDK) toplantısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda gerçekleştirildi.
ÖNDER KAHVECİ: BÜTÇE GÖRÜŞMELERİNDE KAMU GÖREVLİLERİ İÇİN ADIM ATILMALI

“Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda gerçekleştirilen Kamu Personeli Danışma Kurulu (KPDK) Toplantısında memurlarımızın yaşadığı ekonomik, sosyal sorunları ve çözüm önerilerini bir kez daha masaya getirdik.

Genel Başkanımız Önder Kahveci KPDK Toplantısında;

* Ocak ayı memur ve emekli zam oranları yeniden revize edilmesi,

* Refah payı uygulamasının hayata geçirilmesi ve Memura yüzde 10 refah payı verilmesi,

* Bütçe görüşmelerinde kamu görevlileri ve emekliler için ilave tedbirler alınması,

* 1. Dereceye gelen kamu görevlilerine 3600 ek gösterge verilmesi,

* Yardımcı Hizmetlilerin bir defaya mahsus GİH’e alınması,

* 8 Bin 77 TL emekli aylığı hesabıma dahil edilmesi,

* Sözleşmeli personelin sorunları,

*Bayram ikramiyesi,

*Sendikalar kanunun değiştirilmesi,

* Mülakatın kaldırılması gibi bir çok başlığı masaya taşıyarak sorunların ve beklentilerin bir an önce çözüme kavuşturulması gerektiğine vurgu yaptı.

 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda yapılan toplantıya, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Toplu Sözleşmeden sorumlu Genel Başkan Yardımcımız ve Türk Büro-Sen Genel Başkanı Türkeş Güney ile teknik heyetimizde katıldı.

BAKAN IŞIKHAN: SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN GAYRET GÖSTERİYORUZ

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, “KPDK Toplantımız hayırlı olsun. Bu masadan sorunlara çözüm çıkması için gayret sarf ediyoruz. Karşılıklı diyaloğu önemsiyor ve çözüm noktasında birlikte hareket etmenin gerekliliğine inanıyoruz. Toplantımızın tekrar hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinize teşekkür ediyorum” dedi.

KAHVECİ: KPDK TOPLANTILARINDAN ÇALIŞMA HAYATINA YÖNELİK SONUÇLAR ÇIKMALIDIR

Toplantının açılışında konuşan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanımız Önder Kahveci, Ocak ayı memur zammının yeniden gözden geçirilerek revize edilmesi ve memura yüzde 10 refah payı verilmesi gerektiğini vurguladı.

Genel Başkanımız Önder Kahveci ayrıca, 3600 ek gösterge, yardımcı hizmetliler, 8 bin 77 TL ilave ek ödemenin emekli aylığa hesabına dahil edilmesi, kadroya geçirilen sözleşmeli personelin nakil ve yer değiştirme haklarındaki sınırın kaldırılması, 2008 öncesi ve sonrasında göreve başlayanlar arasındaki farklı uygulamaların giderilmesi, mülakat, bayram ikramiyesi, 4688 sayılı toplu sözleşme kanunu, istihdam biçimleri ve bir çok konuda görüşlerini paylaştı.

Genel Başkan Önder Kahveci Kamu Personeli Danışma Kurulu (KPDK) toplantısında;

BİRİNCİ DEREYE GELEN BÜTÜN KAMU GÖREVLİLERİNİN EK GÖSTERGE RAKAMLARI 3600 OLARAK BELİRLENMELİDİR

“3600 ek gösterge düzenlemesinden faydalanamayan başta şefler olmak üzere 1. dereceye gelmiş diğer tüm kamu çalışanlarının da kapsama dâhil edilmesi gerekmektedir.

Ek göstergesi 3600’e yükseltilen kadrolarda görev yaptıktan sonra ek göstergesi 3600’den aşağıda belirlenen araştırmacı gibi kadrolara atananlar açısından oluşan mağduriyetler giderilmelidir.

Din görevlisi, öğretmen, sağlık çalışanı ve polislerde olduğu gibi diğer 2 yıllık yüksekokul mezunlarının da 3600 ek gösterge uygulamasından faydalanması sağlanmalıdır.

Bu amaçla hazırladığımız kanun teklifimiz dikkate alınmalıdır”

GERÇEKLEŞEN ENFLASYON RAKAMLARI ÇERÇEVESİNDE OCAK AYI İÇİN MEMUR MAAŞ ZAMLARI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ VE KAMU ÇALIŞANLARINA %10 REFAH PAYI VERİLMELİDİR

“Gerçekleşen enflasyon rakamlarına bakıldığında 2024 ve 2025 yılları için memur maaşlarına yapılması planlanan artışların enflasyonun oldukça altında kalacağı görülmektedir. Ekim ayı enflasyonu da geçtiğimiz aylarda olduğu gibi yüksek gelmiştir. Ekim’de enflasyon %3,43 oranında artarken yıllık enflasyon da %61,36 olarak belirlenmiştir. Haziran ayından bu yana 4 aylık sürede ise TÜFE %29,4 olmuştur.

Temmuz ayında memur maaşlarına enflasyon farkı hariç %6 zam yapılmıştır. Hal böyle olunca zammın yapıldığı ilk ayda aldıkları zammın fazlasını enflasyona kaptıran memurlarımızın maaşları ekim ayı itibarı ile %23,4 oranında erimiştir.

Yılsonu için önümüzde, özellikle okul ve ısınma giderlerinin bütçemizi zorlayacağı 2 aylık bir süreç daha varken maaşlardaki erimenin %23’ü aşması kamu çalışanları ve emekliler için zor günlerin şiddetlenerek süreceğini göstermektedir.

Özellikle TCMB’nin 2023 ve 2024 yıllarına ilişkin enflasyon beklentisini yukarı yönlü güncellemesi, önümüzdeki dönemde de yüksek enflasyonun devam edeceğinin işaretidir. Ne var ki, toplu sözleşme süreci sonunda kararlaştırılan maaş zamları, ilgili döneme ait enflasyon beklentilerinin dahi altında kaldı. Bu da kamu çalışanları ve emeklilerin maaşlarındaki erimenin kaçınılmaz olduğu anlamına gelmektedir.

Türkiye Kamu-Sen olarak daima kamu çalışanlarına ve emeklilerine piyasa gerçekleriyle örtüşen maaş zammı yapılması gerektiğini ifade etmekteyiz. Kamu görevlilerimizin alım gücünün yükseltilmesi için gerçek enflasyonun üzerinde bir artış yapılması ve buna ek olarak refah payı verilmesinin zorunlu olduğunu vurgulamaktayız. TÜİK’in açıkladığı rakamlar, Türkiye Kamu-Sen olarak ekonomik öngörülerimizin yerinde olduğunu ortaya koymaktadır. Buna bağlı olarak taleplerimizin de haklılığı ve sağlam temellere dayandığı görülmektedir.

Toplu sözleşme görüşmeleri kamu çalışanlarının beklentilerine çözüm üretememiştir. TBMM’de başlayacak olan bütçe görüşmeleri bu aşamada maaşlardaki erimenin durdurulabileceği tek mekanizma olarak kalmıştır. Bu süreç iyi değerlendirilmek zorundadır. Önemli olan maaşların hangi oranda yükseldiği değil alım gücünün hangi oranda arttığıdır.

Son yıllarda maaşlara yapılan oransal artışlar yüksek gibi görünse de gerçekleşen enflasyon, yapılan artışları aştığı için maaşlar sürekli erimekte, alım gücü sürekli düşmektedir. Bu bakımdan bu erimenin mutlak surette durdurulması gerekmektedir. Bunu sağlamanın tek yolu da kamu çalışanlarına refah payı verilmesinden geçmektedir.

Dolayısıyla gerçekleşen enflasyon ve TCMB’nin enflasyon beklentileri de dikkate alınarak memur maaşları güncellenmeli, uygun bir maaş zammının üzerine %10 refah payı verilmesi ile enflasyon farkının da ortaya çıktığı ay itibarı ile maaşlara yansıtılması sağlanmalıdır”

YARDIMCI HİZMETLER SINIFINDAKİ PERSONEL BİR DEFAYA MAHSUS GENEL İDARE HİZMETLERİ SINIFINA ALINMALIDIR

“Yardımcı Hizmetler Sınıfına dâhil personelin büyük çoğunluğu idari hizmetlerde, masa başı işlerde görevlendirilmektedir. Fiiliyatta zaten mevcut olan bu durumun yasal bir zemine taşınması, çalışma hayatında karşı karşıya kalınan bu hukuki ayrımcılığın giderilmesi amacıyla Yardımcı Hizmetler Sınıfına dâhil olan personelin bir defaya mahsus olarak Genel İdare Hizmetleri Sınıfına geçirilmesi sağlanmalıdır”

8 BİN 77 TL’LİK “İLAVE EK ÖDEME” EMEKLİ AYLIĞI HESABINA DAHİL EDİLMELİDİR

“14 Temmuz tarih ve 7456 sayılı Kanunla getirilen 8 bin TL’lik ilave ek ödeme uygulaması, büyük bir adaletsizlik yaratmıştır. Öyle ki, düzenlemede bu ödemeden herhangi bir kesinti yapılmayacağı öngörüldüğü için memurların yalnızca çalıştıkları dönemlerine esas bir tazminat olarak uygulanması, emekli olduklarında bu ödemenin emekli maaşı hesabına dahil edilmeyeceği söz konusudur. Hal böyle olunca ilave ek ödeme uygulaması, çalışırken alınan maaşla emekli maaşları arasındaki uçurumu daha da büyütmüş, emekli maaşlarının memuriyet hayatıyla bağını koparmıştır. Böyle bir durum sosyal sigorta ilkeleri ile de uyuşmamakta, memurlarımız çalışırken aldıkları maaşın %40’ı kadar emekli maaşına hak kazanabilmektedir.

Yaşanan ekonomik gelişmeler ve memurların alım gücündeki erime dikkate alındığında; emekliliğe yansımayan ilave ek ödeme Anayasamızın ölçülülük, adalet ve kanun önünde eşitlik ilkelerine de aykırı bir durum teşkil etmektedir. Bu nedenle ilave ek ödeme sisteminin değiştirilerek, yapılan 8 bin 77 TL’lik artışın memurların emekli maaşı ve emekli ikramiyesi hesabında dikkate alınması için gerekli mevzuat değişikliğinin yapılması bir gerekliliktir”

KADROYA GEÇİRİLEN SÖZLEŞMELİ PERSONELİN NAKİL VE YER DEĞİŞTİRME HAKLARINDAKİ SÜRE SINIRI KALDIRILMALIDIR

“Sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesine ilişkin kanunda kadroya geçecek personelin 4 yılını dolduruncaya kadar nakil hakkından faydalanamayacağı hükme bağlanmıştır. İlgili kanuna göre kamu çalışanları öncelikle sözleşmeli statüde göreve başlayacak, 3 yılın ardından 657 sayılı Kanunun 4/A maddesi kapsamında kadroya geçirilecek, 1 yıl da bu statüde görev yaptıktan sonra yer değiştirme hakkından faydalanabilecektir.

Bu durum da aile birliğinin sağlanması konusunda var olan adaletsizliklerin devam etmesi anlamına gelmektedir. Anayasaya uygun olarak aile birliğinin sağlanması için sözleşmeli personelin kadroya geçtikleri tarih itibarıyla yer değiştirme hakkı başta olmak üzere kadrolu memurların bütün haklarından tam olarak faydalanması gerekmektedir”

5510 SAYILI KANUNLA 2008 ÖNCESİ VE SONRASINDA GÖREVE BAŞLAYANLAR ARASINDA ORTAYA ÇIKAN FARKLI UYGULAMALAR GİDERİLMELİ, KAMUDA SÖZLEŞMELİ PERSONEL OLARAK ÇALIŞMAYA BAŞLAYANLARIN EMEKLİLİK YÖNÜNDEN MEMURİYETE BAŞLANGIÇLARI İLK DEFA KAMUDA ÇALIŞMAYA BAŞLADIKLARI TARİH OLARAK KABUL EDİLMELİDİR

“5510 sayılı Kanunla birlikte kamu çalışanlarının hakları ikiye bölünmüştür. 1 Ekim 2008 öncesi ve sonrasında göreve başlayanlar açısından emekli aylığı uygulaması büyük farklılıklar göstermektedir. Bu tarihten önce kamuda görev yapan memurların emekli aylığı bağlama oranları yüksek, emekli keseneğine tabi ödemeleri düşük iken 1 Ekim 2008 sonrasında göreve başlayanların emekli keseneğine tabi ödemeleri daha fazla ama aylık bağlama oranları daha düşüktür.

Her iki uygulamada avantaj ve dezavantajlar olsa da memur emeklilerinin maaşları ile çalışırken elde ettikleri kazanç arasında büyük bir uçurum ortaya çıkmaktadır. Öncelikle ortaya çıkan bu ikili yapı bir standarda bağlanmalı ardından da memurların görev aylıkları ile emekli aylıkları arasındaki fark makul ölçülere çekilmelidir.

Benzer bir sorun 1 Ekim 2008 öncesinde kamuda sözleşmeli pozisyonlarında istihdam edilmekteyken kadroya geçirilen personel için de söz konusudur. Anılan personelin derece ve kademe ilerlemesi kamuda ilk işe başladığı tarihe göre yapılmaktayken emeklilik hakları kadroya geçtikleri tarih baz alınarak belirlenmektedir. Bu da personelin emeklilik hakları bakımından olumsuz durumlara sebebiyet vermekte, emekli maaşları düşük hesaplanmaktadır. Bu nedenle kamuda 1 Ekim 2008’den önce çalışmaya başlayan ve daha sonra kadroya geçen sözleşmeli personelin memuriyete başlangıç tarihleri, emekli aylığı yönünden de kamuda çalışmaya başladıkları tarih olarak kabul edilmelidir”

KAMUDA İLK ATAMALARDA VE GÖREVDE YÜKSELME SINAVLARINDA UYGULANAN MÜLAKAT KALDIRILMALIDIR

“Kamuda mülakat uygulamasının subjektif bir özellik taşıdığı ve çeşitli adaletsizliklere yol açtığı bütün çevrelerce kabul edilen bir gerçektir. Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği üzere kamuda gerek ilk atamalarda gerekse görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarında mülakat uygulamasının kaldırılması gerekmektedir”

DİĞER ÇALIŞAN VE EMEKLİLERDE OLDUĞU GİBİ KAMU GÖREVLİLERİNE DE “BAYRAM İKRAMİYESİ” VERİLMELİDİR

“Kamuda memurlar dışında tüm personele ve emeklilere bayram ikramiyesi ödenmektedir. Bu haktan faydalanamayan tek kesim memurlardır. Bu durum büyük bir adaletsizlik yaratmaktadır. Her ne ad altında olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında işçi statüsü dışında çalışan tüm kamu çalışanlarına Ramazan ve Kurban bayramları öncesinde bayram ikramiyesi verilmelidir”

4688 SAYILI KAMU GÖREVLİLERİ SENDİKALARI VE TOPLU SÖZLEŞME KANUNU REVİZE EDİLEREK KATILIMCI VE SONUÇ ALICI BİR YAPIYA KAVUŞTURULMALIDIR

“4688 sayılı Kanun, toplu sözleşme görüşmelerini yalnızca mali ve sosyal haklarla sınırlayarak memurlarımızın yer değiştirme, atama, yükselme, disiplin, unvan değişikliği gibi sorunlarını yok saymakta; memur meselelerini adeta masa dışına atmaktadır.

Genel toplu sözleşme ile hizmet kolu toplu sözleşmelerinin birlikte yapılmasından dolayı süreç bir keşmekeşe dönüşmekte, hiçbir konu yeterince tartışılamadan toplu sözleşmelerin sonuna gelinmektedir. Takdir edilmelidir ki, farklı statülere ve farklı çalışma koşullarına sahip, 11 hizmet kolunda bulunan ve sayıları 4 milyona yaklaşan kamu çalışanının, 2 milyon dolayındaki emeklilerle birlikte 6 milyon kişinin sorununun 3 haftalık bir sürede tartışılıp çözülmesi oldukça zordur.

Bu nedenle genel toplu sözleşme ile hizmet kolu toplu sözleşmelerin birbirinden ayrılarak farklı zaman ve zeminlerde gerçekleştirilmesinin daha uygun olacağına, toplu sözleşme sisteminin ancak bu şekilde etkili ve verimli sonuç üreteceğine inanıyoruz. Türkiye Kamu-Sen olarak, en önemli talebimiz, kamu görevlilerinin hakkı olan toplu sözleşmenin, grev ve siyasete katılma ile birlikte kullanılabilmesi ve gerçek anlamda eşit temsile dayanan, ILO normlarına uygun bir toplu sözleşme sistemine geçilmesi yönündedir.

Yerel yönetimlerde çalışanlar için sosyal denge sözleşmelerinin zorunlu hale getirilmesi ve gerçekleştirilecek hizmet kolu toplu sözleşmeleri ile tüm memurların sosyal denge sözleşmesinden faydalanması sağlanmalıdır.

Mevcut düzende toplu sözleşmeyi imzalamaya veya Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na başvurmaya yetkili yegâne merci çalışanlar adına Kamu Görevlileri Sendikaları Heyet Başkanı olarak belirlenmiştir. Bu hükmün, sendikal örgütlenme ve toplu pazarlık hakkına nasıl bir darbe vurduğu geçtiğimiz toplu sözleşme dönemlerinde açıkça görülmüş, memur ve emekliler bir tek kişinin keyfi kararı nedeniyle büyük zarara uğratılmıştır. 4688 sayılı Kanuna göre gerek genel gerekse hizmet kolu toplu sözleşmeleri, sendikalı sendikasız bütün kamu görevlilerini etkileyen bir hukuki metindir.

Bu nedenle kamu görevlilerinin tamamını temsil etmeyen tek bir kişiye 3 milyon 750 bin kamu çalışanı, 2 milyon 450 bin emekli olmak üzere toplam 6 milyon 200 bin; aileleriyle birlikte yaklaşık 25 milyon vatandaşımızın geleceği adına bağlayıcı karar alma yetkisinin verilmesi, toplu pazarlık görüşmelerinin mantığına ve demokratik ilkelere aykırıdır.

Kanuna göre, bir sendikaya üye olan kamu görevlileri hakkında toplu sözleşme yapma yetkisi, bir başka sendikaya devredilmektedir ki, böyle bir durum ne örgütlenme özgürlüğü ne de kişilerin tercih haklarına saygı sınırları içinde değerlendirilemez.

Kaldı ki, Kanun toplu sözleşmeyi bağıtlama hakkı elinden alınan sendika ve konfederasyonlara Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na başvuru hakkı da tanımamaktadır. Böyle bir uygulamanın uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu açıktır.

Bu amaçla; 4688 sayılı Kanun gereği toplu sözleşme görüşmesine katılmaya hak kazanan her bir konfederasyonun Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na başvurabilmesini sağlayacak bir düzenleme yapılmalı, Kurul, Hükümetten bağımsız karar verebilecek bir şekilde yeniden düzenlenmelidir”

KAMU PERSONEL REJİMİNİN DÜZENLENEREK STATÜ HUKUKUNA BAĞLI, GÜVENCELİ VE KADROLU İSTİHDAMIN GÜÇLENDİRİLMESİ, İSTİHDAM BİÇİMLERİNİN SADELEŞTİRİLMESİ VE ÜCRET SİSTEMİNİN REVİZE EDİLMESİ SAĞLANMALIDIR

“Kamu personel rejiminin ana esasları belirleyen 657 sayılı Kanun 1965 yılında çıkarılmıştır. Bu yönüyle gelişen zamanda ortaya çıkan yeni kamu hizmeti anlayışına ayak uydurmak adına çok kez değişikliğe uğramış, yetersiz ve eksik kalan kısımları farklı mevzuatlarla tamamlanmaya çalışılmıştır.

Hal böyle olunca Türk kamu personel sistemi çok parçalı ve çok başlı bir yapıya dönmüştür. Kamuda liyakat ve ehliyet esaslı, güvenceli ve sade bir kamu personel sistemine ihtiyaç bulunmaktadır. Zamanın gereklerine uygun olarak kaldırılması gereken hizmet kolları ile yeni ihdas edilmesi gereken hizmet kollarına ihtiyaç duyulmaktadır.

Mevcut haliyle ücret sistemi içinden çıkılamaz bir hal almış, yetersiz ödeme kalemleri ve sosyal yardım sistemi nedeniyle kamu personeli en düşük maaş alan kesim haline gelmiştir. Bu nedenle 657 sayılı Kanunun yeniden ele alınarak sade bir mevzuatla düzenlenmesi gereği hasıl olmuştur”

 

Kamu Personeli Danışma Kurulu Toplantısı sonrasında “Cumhuriyetimizin 100. Yılı ve 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü” dolayısıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bahçesine bu anlamlı günlerin anısına ağaç dikildi.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI PROF. DR. VEDAT IŞIKHAN’I ZİYARET ETTİK

0

Genel Başkanımız Türkeş Güney 08.11.2023 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan’ı ziyaret etti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan’a misafirperverliği için teşekkür ederiz.

MSB TERSANELER GENEL MÜDÜR YARDIMCISI CİHAN KARA’YI ZİYARET ETTİK

0

Genel Başkanımız Türkeş Güney, Genel Başkan Yardımcımız Sami Çam, Nebi Yay, Ankara MSB Şube Başkanımız Serkan Şengül ve Şube Başkan Yardımcımız ile birlikte 08.11.2023 tarihinde MSB Tersaneler Genel Müdür Yardımcısı Cihan Kara’yı ziyaret ederek, hayırlı olsun temennisinde bulundu.

MSB Tersaneler Genel Müdür Yardımcısı Cihan Kara’ya misafirperverliği için teşekkür ederiz.