Atatürk
Ana Sayfa Blog Sayfa 253

Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı – Nisan 2010

0

Anayasa Mahkemesi – Nisan 2010

0

TİKA BAŞKANI KULAKLIKAYA’YA VE TİKA ÇALIŞANLARINA ZİYARET

0

Türk Büro-Sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş, TİKA Başkanı Musa Kulaklıkaya ve TİKA çalışanlarını ziyaret etti. Öncelikle TİKA çalışanlarıyla bir araya gelen Genel Başkan Yokuş, sendikalaşmanın önemi ve yeni anayasa taslağındaki sendikal hakların eksikliği ile ilgili bilgilendirmelerde bulundu.

Kurum çalışanlarının sorunları ve çözüm öneriyle ilgili karşılıklı fikir alışverişinin sonrasında TİKA Başkanı Kulaklıkaya’yı ziyaret eden Genel Başkan Yokuş, kurum başkanına taleplerimizi içeren bir dosya takdim etti.

Yeni çıkması beklenen TİKA kanunu tasarısı ile ilgili bilgi alan Genel Başkan Fahrettin Yokuş, kurumun sağlıklı işleyişi için çalışanların problemlerinin giderilmesine ilişkin düzenlemelerin gerektiğini belirtti.

Türk Büro-Sen’in taleplerini olumlu karşılayan TİKA Başkanı Musa Kulaklıkaya yeni tasarının şu an Başbakanlıkta bulunduğunu ifade etti.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA
OLYMPUS DIGITAL CAMERA

YSK BAŞKANINA HAYIRLI OLSUN ZİYARETİNDE BULUNDUK

0

Genel Başkan Fahrettin Yokuş ve Genel Sekreter Bayram Öztürk, görevine yeni atanan Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ali Em’e hayırlı olsun ziyaretinde bulunarak, görevinde başarılar dilediler.

Sendika olarak ilettiğimiz, kurum çalışanlarının istek ve sorunlarını ileten raporumuzu incelediğini belirten Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ali Em, çalışanların lehine olacak düzenlemeleri yapmak için çalışma yürüteceklerini ifade etti. YSK Başkanı ayrıca, sendikamızın, 4-C personelinin mesai almamalarına ilişkin kendisine aktardığı sorunu, inceleyeceklerini belirtti.

TASARIDA YSK ÇALIŞANLARINI UNUTTURMAYACAĞIZ

0

298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve seçmen kütükleri hakkında kanunda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun tasarısı görüşülmek üzere, TBMM Anayasa Komisyonuna gönderilmiştir. Sendikamız, Yüksek Seçim Kurulu’nda en çok üyeye sahip yetkili sendika olarak katıldığı Kurum İdari Kurulu toplantılarında ve gerekse Başkanlık yetkilileriyle yaptığı bire bir görüşmelerde gündeme taşıdığı ve çözümünün yasal düzenlemeleri gerektiren en temel sorunların, komisyonda bulunan tasarıda yer almaması üzerine yeni bir çalışma geliştirmiştir.

Buna istinaden taleplerimizi içeren yazımızı YSK Başkanlığına, Anayasa Komisyonu başkanlığına, MHP Grup Başkanlığı, CHP Grup Başkanlığı, AKP Grup Başkanlığı’na gönderilmiştir.

Konu sendikamızca takip edilmektedir.

İlgili yazıyı görmek için tıklayınız

Devlet Malzeme Ofisi – Mart 2010

0

YSK PERSONELİ KANUN TEKLİFİNDE UNUTULDU!

0

Adalet ve Kalkınma Partisi Ankara Milletvekili Haluk İpek’in ,298 Sayılı Yasaya ilişkin 28 Maddelik kanun değişikliği teklifinde Seçim Personeli yine unutuldu. Yüksek Seçim Kurulu Personeli Milletvekili Haluk İpek’e mağduriyetleriyle ilgili birçok faks ve mail göndermesine rağmen sesini duyuramadı.

28 Maddelik kanun teklifini incelendiğinde personelin mağduriyetine ilişkin hiçbir husus eklenmediği gibi,Seçmen Kütük Bürosu personelinin iş yükünü artıracak birçok değişiklik sunulduğu görüldü.

Ankara Milletvekili Haluk İpek’e gönderilen dilekçe:

Kamuoyundan takip edebildiğimiz kadarıyla bu hafta içerisinde, seçim kanunlarından birtakım değişiklikler gündeme gelecektir. Malum olduğu üzere, seçim iş ve işlemleri Seçmen Kütük Bürosu personelleri olan Seçim Müdürü ve Seçim Zabıt Katibi tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu personelin çalışma zorlukları ve sıkıntılarını sizlerin seçim dönemlerinde bildiğinizi ve gördüğünüzü de bilmekteyiz. Bu nedenle bu kanun çalışmalarında bir nebzede olsa fikirlerimize önem verilerek, çalışmaların yapılmasını ve aşağıdaki hususların güdeme getirilmesini ve kanunlaşması için gerekli çalışmaların yapılmasını talep ediyoruz.

1- 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanununun 30/4. fıkrasında Seçim Müdürlerine ancak 2002 yılında sicil amirliği verilmiş fakat disiplin amirliği verilmemiştir. Kendi personelini bilen, tanıyan, görev taksimi yapan seçim müdürünün yanlış yapılan bir işte personeli üzerinde yaptırımı yoktur. Halbuki kendi eşdeğerinde sayılabilecek yargı kurumlarında ve diğer kurumlarda müdürler aynı zamanda disiplin amiridirler. Ayrıca Seçmen Kütük Bürolarının ve seçim işlemlerinin çoğunu gerçekleştiren Seçim Müdürlerinin imza yetkisi bulunmamaktadır. En basit evrak bile İlçe Seçim Kurulu Başkanı hakim tarafından imzalanmaktadır. Bu da fazlasıyla zaman ve iş kaybına neden olmaktadır. Seçim işlemlerinde olabilecek herhangi bir hatada sorumlu olarak gösterilen Seçim Müdürüne nedense halen imza yetkisi verilmemiştir.

2- 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un 30. Maddesinin, 5. Fıkrasındaki; “İlçe seçim kurulu başkanı işlerin müsaadesi nispetinde seçmen kütükleri bürosu memurlarının o yerdeki adalet hizmetlerinde geçici olarak çalıştırılmalarına müsaade edebilir.” denmektedir. Bu düzenleme Seçmen Kütük Bürosu personelini seçim dönemi dışında Adalet Bakanlığı Personeli olarak kullanılmasına sebep olan bir düzenlemedir. Seçmen Kütük Bürosu personeli seçim dönemleri dışında bu fıkraya dayanarak İlçe Seçim Kurulu Başkanı olan Hakim’in onayı ile Adliyelerde çalıştırılmakta ve diğer seçim dönemine kadar adliyede çalıştırılmaktadır. Bu da seçmen kütük bürosu personelinin alanında kendini geliştirmesine, kanunları, yönetmelikleri ve genelgeleri takip etmesine engel olmaktadır. Seçim personelinin çoğu Milletvekili Kanunundan çok Türk Ceza Kanununu ezberlemiş hale gelmiştir. Bu nedenle Seçmen Kütük Bürosu personeli yoğun geçen seçim dönemlerinde zorluk yaşamaktadır.

Özellikle 298 sayılı yasanın 30/5 fıkrasıyla ilgili personelin yoğun mağduriyeti ve şikayeti nedeniyle Sendikalar tarafından Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığına müracaatta bulunulmuş ve Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı cevabi yazısında personelin mağduriyetinin 298 sayılı yasanın 30/5 fıkrasından kaynaklandığını ve bu yasanın değiştirilme yetkisinin yasama organında olduğunu bildirmiştir.

Bizlerde Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı Seçmen Kütük Bürosu Müdürleri ve Zabıt Katipleri olarak mağduriyetimizi dile getirmek ve yasanın değiştirilmesi, mağduriyetimizin giderilmesi konusunda yardımcı olacağınızı düşünerekten bu dilekçeleri gönderiyoruz.

Seçim personellerinin de sesine kulak vereceğinize emin olaraktan çalışmalarınızda başarılar diliyoruz.

EKİ: Açıklamalar

298 Sayılı Yasanın 30/5 fıkrası nedeniyle yaşadığımız mağduriyetle ilgili geniş açıklamamız.

298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un 30. Maddesinin, 5. Fıkrasındaki; “İlçe seçim kurulu başkanı işlerin müsaadesi nispetinde seçmen kütükleri bürosu memurlarının o yerdeki adalet hizmetlerinde geçici olarak çalıştırılmalarına müsaade edebilir.” denmektedir. Kanunda seçim işlerinin müsaadesi nispetinde Adliyelerde geçici görevlendirme yapılabileceğini belirtmektedir. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun Ek Madde 9 (Değişik madde: 15/05/1975 – 1897/1 md.) c) (Değişik bent: 27/09/1983 – 2902/1 md.) Geçici görevlendirilme memurun muvafakati ile olur ve 2 yılı geçemez. Ancak, yurt dışına atanan koruma görevlileri için bu süre bir katına kadar uzatılabilir. d) Geçici süreli görevlendirme yalnız 7 nci ve daha yukarı derecelere tahsis edilmiş görevler hakkında uygulanır. Geçici süreli görevlendirmenin memurun mesleği ile ilgili olması şarttır,denilmektedir.

Devlet Memurları Geçici Süreli Görevlendirme Yönetmeliğinde geçici görevlendirmenin şartlarında Madde 4. Memur a) Görevin gerektirdiği şartlara sahip olması ve yapılacak işin mesleği ile ilgili bulunması, b) Bu görevde çalışmayı kabul etmesi,… şeklinde sıralanmıştır. Devlet Memurları Kanununun Ek Madde 9’un d) bendinde ‘Geçici süreli görevlendirmenin memurun mesleği ile ilgili olması şarttır.’ Devlet Memurları Geçici Süreli Görevlendirme Yönetmeliğinin a) bendinde “Görevin gerektirdiği şartlara sahip olması ve yapılacak işin mesleği ile ilgili bulunması” denmektedir. Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı personel alım şartlarında Bilgisayar Bölümü Mezunu olmak, daha önce hiçbir siyasi partiye üye olmamak dışında herhangi bir özel şart olmaksızın KPSS puanıyla atama yapılmaktadır. Adalet Bakanlığı personel alım şartlarında ise genel şartların ve KPSS sınavının dışında “daktilografi ders kitabından seçilip yazılı olarak verilen bir metinden daktilo veya bilgisayar ile üç dakikada yanlışsız vuruş hesabı yapılmadan en az doksan kelime yazmak.” şartı aranmaktadır. Açıkça görüldüğü üzere Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı personeli Adalet Bakanlığı personelinin gerektirdiği şartlara sahip değildir. Her ne kadar YSK personelinin çoğu Adalet mezunu olsa da, Adalet Bakanlığı zabıt katibi alımı sınavına müracaat edip 3 dk.da 90 kelime yazamayan birçok YSK personeli vardır. Onlardan biri de benim. (2004 yılı Ordu Adliyesindeki sınavda 3 dk da 60 kelime yazmıştım) Ayrıca Seçim Zabıt Katiplerine SEÇSİS eğitimi verilmiş olup, seçim işlemlerinin yürütüldüğü SEÇSİS konusunda uzmanlaştırılmıştır. Adalet Bakanlığı ise UYAP adlı sistemi kullanmakta ve Adalet Bakanlığı kendi personeline UYAP eğitimi vermektedir. Dolayısıyla yapılacak işin mesleğimiz ile de ilgisi bulunmamaktadır. Açıkça görüldüğü üzere seçim personelinin görevlendirilmesi hem 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Ek Madde 9. maddesinin c) bendine, hem de Devlet Memurları Geçici Süreli Görevlendirme Yönetmeliğini a) bendine aykırıdır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Ek .Madde 9. c) bendinde “Geçici görevlendirilme memurun muvafakati ile olur ve 2 yılı geçemez” ve Devlet Memurları Geçici Süreli Görevlendirme Yönetmeliğinin b) bendinde ise “Bu görevde çalışmayı kabul etmesi” denilmektedir. 298 Sayılı Kanun gereğince görevlendirmeyi yapan İlçe Seçim Kurulu Başkanı Hakim’dir. Yani Seçim Müdürünün ilk, Seçim Zabıt Katibinin 2. derece sicil amiri! Seçim Zabıt Katibi olarak atanıp Adliyede çok ağır şartlar altında çalışmayı elbette kimse kabul etmez. Ancak kimse de olumsuz sicil almak, amirin husumetini kazanmak istemez. Dolayısıyla resmi olarak bu görevlendirmeyi kabul etmiyorum diyememekteyiz. Böyle bir olanak tanınsa ve sicilimize yansıtılmayacağı garantisi verildiği takdirde adliyede çalışanların tamamına yakını bu görevlendirmeyi kabul etmeyecektir. Ayrıca seçim katipleri geçici olarak görevlendirilirken ne kadar süre ile görevlendirildikleri belirtilmemektedir. Çünkü seçim işi başladığında seçim zabıt katiplerinin görevlendirilmesine son verilmektedir.

Görevlendirmeyi belirttiğim nedenle kabul etmek zorunda kalan personel konuyla ilgili Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığına düzinelerce dilekçe göndermektedir. Ancak YSK 298. Sayılı Yasanın 30/5. maddesi gereğince görevlendirmenin yasal olduğunu belirtmektedir.

İlçe Seçim Kurulu Başkanı olan Hakimlerimiz bu maddeye dayanarak bizi istedikleri gibi çalıştırabilmekte, hatta kanunda ‘seçim işini aksatmamak kaydıyla’ ibaresi olsa dahi, öncelikle adli işlemleri yaptırmakta, sonra seçim işinin yapılmasına izin vermektedir. Seçim dönemlerinde dahi Adliyelerde çalıştırılan birçok seçim personeli vardır.

298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un 30. Maddesinin, 5. Fıkrasına dayanılarak Kanun ve Yönetmeliklere aykırı yapılan bu görevlendirmelerin önüne sadece bu fıkra kaldırılarak geçilebilecektir.

Bu mağduriyetimizi dikkate alarak bu fıkranın kaldırılması ve yüzlerce Seçim Personelinin mağduriyetinin giderilmesini sağlamanızı arz ediyorum. Saygılarımla.

Not: Sendikamız, komisyonlarda ve Meclis Genel Kurulu’nda , YSK Personelinin bu mağduriyetinin takipçisi olacaktır. Bu konuda ki görüş ve düşüncelerinde acil olarak sendikamıza ulaştırılmasını rica ederiz.

D.PERSONEL BAŞKANLIĞI DA 4/C’LİLERİN SENDİKA ÜYESİ OLABİLECEKLERİNİ KABUL ETTİ

0

Kamu kurumlarında çalışan 4-C personelinin. sendikalara üye olabilmesi gerektiği ve bu konuda bir tebliğin yayınlanması için sendikamız Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı’na yazılı müracaatta bulunmuş, red cevabı alması neticesinde Danıştay nezdinde dava açmıştır. Ayrıca, Türk Büro-Sen üye yaptığımız 4-C’li personelin üyeliklerinin kurumlar tarafından kabul edilmemesi üzerine de dava açılmış ve kazanan taraf olmuştur.

Bu mücadelemiz neticesinde Adalet Bakanlığı gibi bazı kurumlar 4-C’lilerin üye olabilme hakkını kabul etmiş ve taşra teşkilatlarına bir yazı ile bildirmiştir.

Konu ile ilgili Sendikamız Türk Büro-Sen’in yılmadan gösterdiği çabalar neticesinde, Devlet Personel Başkanlığı da 4-C’lilerin sendika üyesi olabileceklerine ilişkin karar vermiştir.

İlgili Yazıyı Görmek İçin Tıklayınız

ÜİK’TEKİ 4-C’LİLER DİKKAT! EMEK HIRSIZLARI SUÇÜSTÜ YAKALANDI

0

16 Şubat 2010 tarihli “TÜİK VE DİĞER KURUMLARDAKİ 4/C’LİLERE ÖNEMLİ DUYURU” başlıklı haberimizde TÜİK’de çalışan 4/C’li personellere ilişkin yayımlanan 23.12.2009 tarihli ve 2009/15724 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile TÜİK bünyesindeki 4/C’lilerin ücretleri, çalışma saatleri ve izinleri hususunda diğer kurumlarda çalışan 4/C’li personellerin hakları verilmeyerek, hakları gasp edildiğini belirtmiştik.

Buna istinaden sendikamız, TÜİK Başkanlığına ve Başbakanlığa ayrı ayrı gönderdiği 12.02.2009 tarihli yazı ile 2009/15759 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla tüm kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan geçici personellere verilen hakların tamamının, 01.01.2010 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde TÜİK bünyesinde 4/C statüsünde istihdam edilen personele de tanınmasını, iş sonu tazminatı açısından ise ilk çalışmaya başlanılan tarih itibariyle bu hakkın verilmesini ve hizmet sözleşmelerinin bu iyileştirmeleri içerecek şekilde yenilenmesini istediğimizi de bu haberle tüm 4-C’lilere ve TÜİK çalışanlarına da duyurmuştuk. TÜİK 18.02.2010 tarih ve 228 sayılı cevabi yazısında konuyla ilgili olarak, çalışmalar başlattıklarını tarafımıza bildirmiştir. (Ayrıca, bu hakların elde dilmesi için sendikamızca dava da açıldı.)
Bu çalışmalarımızın sonunda TÜİK ve ilgili kurumlar bahse konu mağduriyetin giderilmesi için çalışmalarını başlatmış ve çalışmaların sonucunda Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’nın 25 Şubat 2010 tarih ve 3427 sayılı yazısıyla söz konusu Bakanlar Kurulu Kararında TÜİK çalışanı 4/C’lilerin uğradığı adaletsizliği giderecek şekilde değişiklik taslağı hazırlanmıştır. Ancak tabansız, vizyonsuz ve emek hırsızlığı yapan bir Konfederasyonun yukarıda belirttiğimiz çalışmaları adeta kendi başarısı gibi göstermiş ve kamuoyunu yanıltmak gafletinde bulunmuştur. Çünkü halen bu çalışma nihaileşmemiş, olumlu olmakla birlikte hala eksik yanları bulunan bir taslaktır. Bu taslak yayınlanması ve yürürlüğe girmesi kuvvetle muhtemel bir taslaktır. Kaldı ki, bu yanlış bilgilendirmenin ötesinde malum konfederasyon devletin resmi evrakına logosunu vurma cehaletini ve sorumsuzluğunu da göstermiştir. Ayrıca, çok sayıda memurun takip ettiği bir siteyi de yanıltmışlardır.
Bu nedenle, TÜİK’de ki 4-c çalışanlarının bütün sorunlarını yakından takip eden ve çözümü için çaba sarf eden sendikamız Türk Büro-Sen’i takip etmenizi, emek hırsızı sendikaların yanlış bilgilendirmelerine itibar etmemenizi önemle rica ederiz.

Sendikamızın TÜİK ile ilgili çalışmaları ve taslakla ilgili belgeleri görmek için tıklayınız