Atatürk
Ana Sayfa Blog Sayfa 24

HÜKÜMETİMİZDEN; MEMURLARIMIZIN SORUNLARINI İÇEREN BİR TORBA YASA (MEMUR PAKETİ) BEKLİYORUZ

0

Genel Başkanımız Türkeş Güney, Genel Başkan Yardımcımız Nebi Yay ile birlikte Yozgat’ta 30.11.2023 tarihinde Yozgat Şube Yönetimimiz ve Temsilcilerimizin katılımı ile istişare toplantısı düzenledi.
Genel Başkanımız Türkeş Güney konuşmasında memur paketi talebimizi yineleyerek, “TBMM Bütçe ve Plan Komisyonunda içeriğini büyük oranda vergi kanunlarında değişiklik öngören torba kanun teklifi içerisine belirli bir kurum personeline ayrıcalıklı maaş artışı yapılması amacıyla verilen önerge, hali hazırda memur ve memur emeklilerimizin acil çözüm bekleyen sorunlarının yeteri kadar önemsenmediği algısı ve duygusuna yol açar” dedi.
Toplu Sözleşme ve hakem heyeti sürecini anlatan Genel Başkanımız Türkeş Güney, “Bilindiği üzere, memur ve memur emeklilerinin önündeki 2 yıla ait mali ve özlük hakları, 2010 yılında yapılan Anayasa referandumu ile birlikte, sonu tek sayı ile biten yıllarda kamu işvereni dediğimiz Hükümetle, üye sayısı en fazla olan yetkili sendikanın Ağustos ayının 1. günü başlayan toplu sözleşme sürecinde belirlenir. Memur ve memur emeklilerinin maaş ve ücretlerine 2024-2025 yılları için uygulanacak, mali ve özlük hakları için; 1 Ağustos 2023 tarihinde başlayan 7. dönem toplu sözleşme süreci, 22 Ağustos 2023 günü hizmet kollarında uzlaşma, genel talepler yönünden ise uzlaşmazlıkla sonuçlandı. Uzlaşmazlıkla sonuçlanan genel talepler, hakem heyetine taşındı. Hakem heyeti 26 Ağustos tarihinde başladığı süreci, kanuni süre olan 31 Ağustos’ta tamamladı. Türkiye Kamu-Sen olarak, 7. dönem toplu sözleşme sürecine, aşağıdaki hususlar yönünden bir anlam ve önem atfederek, çok ciddi bir hazırlık yaptık.
1- Devletimiz bir hedef koymuş, Cumhuriyetin II. yüzyılı Türk yüzyılı olacak, biz de inanıyor bu hedefe, bu misyona katkı sağlamak istiyoruz.
2- Özellikle son iki yılda ülkemizle birlikte bütün dünyayı etkisi altına alan Covid-19 denilen salgın hastalığın da etkisiyle, emtia fiyatları ve buna bağlı olarak enflasyon olağanüstü artmış, artan enflasyon dar gelirli dediğimiz maaş ve ücretli kesimin, alım gücünü olağanüstü düşürmüş, maaş ve ücretlerin alım gücü kalmamıştır.
3- Nisan 2023 ayında kamuda görev yapan işçilere yapılan ücret artışları, kamu personel rejiminde ana unsurun; yani memur ve diğer kamu görevlilerinin, maaş ve ücretlerinin önüne geçmiş, diplomanın, eğitimin ve nitelikli insan kaynağının önemi sorgulanır hale gelmiş, kamu kurumlarında çalışma barışı bozulmuştur.
İşte bu şartlar ve gelişmeler nedeniyle 7. dönem toplu sözleşme, Türkiye Kamu-Sen adına önemli görülmüştür.
5 başlık ve 327 maddeden oluşan, 7. dönem toplu sözleşme taleplerimizi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na teslim ettik. Toplu sözleşmenin başladığı 1 Ağustos günü Genel Başkanımız Önder Kahveci, taleplerimizi dile getirmiş, getirirken bir de masaya çağrıda bulunmuştur. 7. dönem toplu sözleşmenin önemli olduğunu Türkiye Kamu-Sen olarak, masaya katkı sağlamaya, elimizi taşın altına koymaya hazır olduğumuzu, ifade etti. Derdimiz, masada memurlarımızın sorunları müzakere edilmesi ve sorunlara çözüm bulunmasıydı. Ancak aradan 14 gün geçti. Ne kamu işvereninden, ne de yetkili sendikadan bir davet gelmedi. 14 Ağustos günü yapacağı ilk zam açıklaması için yapılan davete icap eden Genel Başkanımız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının açıkladığı zam oranlarının, hedeflenen enflasyon oranının altında kaldığını, kabul edilemez olduğunu, ifade ettikten sonra diğer hususların müzakere edilip, edilmediğini bu konularda diğer konfederasyonlara ve kamuoyuna açıklama yapılmadığını belirtmiş, ancak ne yetkili sendikadan ne de kamu işvereninden bir cevap alamamıştır. Tekrar bir çağrıda bulunmuş, kalan 8 günün iyi kullanılması adına Türkiye Kamu-Sen olarak, masaya katkı vermeye hazır olduğumuzu ifade etmiştir. Ancak toplu sözleşmenin sona ereceği, son günü olan 22 Ağustos gününe kadar yine ne yetkili sendikadan ne de kamu işvereni tarafından ne yapılan müzakerelerle ilgili bilgi verildi, ne de Türkiye Kamu-Sen’in çağrısına bir cevap verilmedi.
Bu gelişmeler üzerine Türkiye Kamu-Sen toplu sözleşmenin sonuç toplantısına katılmayacağını, memurun sorunlarının masada müzakere edilmediğini duyurmuştur. Bu gelişmeler üzerine 22 gün toplu sözleşme masasında müzakere etmek akıllarına gelmeyen yetkili sendika, son gün apar topar gece yarısına kadar müzakere etme ihtiyacı duymuş olmalı ki, son gün gece yarısından sonra 6. dönemde alınan kararlar kopyala yapıştır yapıldı. Hizmet kollarında anlaşma sağlandı, algısına sığınmış genel konulardaki 55 maddeyi hakem heyetine, 40 maddeyi toplu sözleşmenin konusu değil diyerek taca atmıştır. Hakem heyetine sevk ettikleri 55 maddeyi, hakem heyetinde dahi savunamamış, bu maddeleri hakkıyla savunan Türkiye Kamu-Sen’in arkasına saklanmışlardır. Türkiye Kamu-Sen olarak, hakem heyeti müzakerelerinde memurumuzu ilgilendiren konuları, büyük bir cesaret ve özgüvenle savunmamıza, hakem heyetinin kamu tarafını vicdanen ikna etmemize rağmen, sayısal çoğunluğu aşamadık. Toplu sözleşme masasında eşit şartlarla müzakere etme imkanı varken, hakem heyetinde kamunun sayısal çoğunluğu, memurun haklı taleplerinin çözümüne engel olmuştur. Kamu hakem heyetindeki müzakerelerde, hakem kurulu Türkiye Kamu-Sen’in, yetkili konfederasyonun bilgi birikimini ve kalitesini görmüş, ancak kendilerine verilen talimatı aşamamıştır. Biz inanıyoruz ki, hakem heyetinde Türkiye Kamu-Senin verdiği mücadelenin, onda biri toplu sözleşme masasında verilseydi, sonuç çok farklı olurdu.
Çünkü yetkili Sendikanın, toplu sözleşmenin konusu değil diyerek ayırdığı birinci madde olan “doğum yardımı ödeneği” “Toplu Sözleşme Masasının Kapsamı” başlıklı 4688 sayılı kanunun, 28. maddesinde bizzat sayılmış hususlardan bir tanesidir. Bu da gösteriyor ki, masaya oturan yetkili sendika henüz masanın kapsamını ve masada neyi savunacağını bilmiyor. Bilgisiz, beceriksizlerin yapacağı toplu sözleşmenin sonuçları da bu kadar olur..!
Türkiye Kamu-Sen’in yetkili olduğu 2011 yılında, en düşük memur maaşı asgari ücretin 2,33 katı iken; Temmuz ayında yapılan zamlar dahil, şu an en düşük memur maaşı asgari ücretin 1,78 katına ancak gelebilmiştir. Eğer ki, Türkiye Kamu-Sen’in bıraktığı seviye korunmuş olsaydı, bugün en düşük memur maaşı 20.300 TL değil, 27-28.000 TL aralığında olacaktı. Masaya oturduğu 7 toplu sözleşmenin, üçünü yapısını bildiği halde, yapısı itibari ile kamu işverenin teklifinin üzerinde bir teklif onaylamayacak olan hakem kuruluna bırakan, sevk eden yetkili sendikanın memuru temsil edecek bilgisi, gücü, azmi ve niyeti yoktur, kalmamıştır. Bizim Türkiye Kamu-Sen ve Türk Büro-Sen olarak mücadelemizin temelinde memurlarımızın refah payı aldığı, 3600 ek göstergenin 1. Dereceye gelen tüm memurlarımıza verildiği, Yardımcı Hizmetler Sınıfı çalışanlarının GİH’e geçirildiği, 2008 öncesi ve sonrası emekli olanların haklarının düzenlendiği, çalışma barışının korunduğu bir çalışma hayatı yer almaktadır. Türk Yüzyılında, toplu sözleşme masasında değişiklik yapmanın zamanı gelmiş, hatta geçmektedir. Memurun hakkını, hukukunu savunacak adam gibi bir Sendikanın toplu sözleşme masasına oturması, yetkili sendika olması şarttır. İşte bu sendika Türkiye Kamu-Sen’dir, Türk Büro-Sen’dir. Memurlarımız Türkiye Kamu-Sen’i, Türk Büro-Sen’i yetkili sendika yaptığında, memurun hakkı hukuku masada nasıl aranır, dostta görecektir, düşman da…” dedi.

GENEL BAŞKANIMIZ YOZGAT’TA KURUM ZİYARETLERİNDE BULUNDU

0

Genel Başkanımız Türkeş Güney, Genel Başkan Yardımcımız Nebi Yay ile birlikte 30.11.2023 tarihinde Yozgat’ta hizmet kolumuza bağlı kurumları ziyaret etti.

Ziyaretler kapsamında Yozgat Defterdarı Yüksel Enoğlu ile Adliye, SGK İl Müdürlüğü, İşkur İl Müdürlüğünü de ziyaret eden Genel Başkanımız Türkeş Güney, çalışanların sorun ve taleplerini yerinde tespit ederek, Sendikamızın çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Genel Başkanımıza ziyaretlerinde Yozgat Şube Başkanımız Hacı Tural Başkal ve Şube Yöneticilerimiz de eşlik etti.

MEMURLARIMIZIN, YETKİLİ SENDİKA TARAFINDAN MASADA BIRAKILAN SORUNLARINI ÇÖZMEK İÇİN ÇALIŞIYOR, MÜCADELE EDİYORUZ

0

Genel Başkanımız Türkeş Güney, Genel Başkan Yardımcımız Nebi Yay ile birlikte Kırıkkale’de 29.11.2023 tarihinde Kırıkkale Şube Yönetimimiz ve Temsilcilerimizin katılımı ile istişare toplantısı düzenledi.

Genel Başkanımız Türkeş Güney konuşmasında, “İçinde bulunduğumuz coğrafya, tarihsel kimliğimiz, yine bu coğrafyaya bağlı kültürel mirasımız bizlerin Milli Kimlik ve bilinç konusunda güçlü ve uyanık olmamız gerektiğini bir kez daha ortaya koymaktadır. Çünkü İslamın bayraktarlığını yapan, asil Türk Milletine karşı tarihsel hınç bitmemiştir. Bunun en yakın örneği Gazze’de yaşanan insanlık suçlarıdır. Gazze’de sivil, çocuk demeksizin, vahşi sırtlan sürüleri gibi katliam yapan, hastane bombalayan İsrail’i ve bu arsız, pervasız saldırıya cesaret veren ağababası devletleri binlerce kez lanetliyoruz. Saldırıda hayatlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz” dedi.

Davamızın göz bebeği kamu sendikacılığının önderi Türkiye Kamu-Sen; uzun ve meşakkatli bir süreçten geçerek bu günlere geldiğini belirten Genel Başkanımız Türkeş Güney, “1992 yılında; imkânsızlıklar içerisinde, kamu çalışanlarının gür sesi olarak çalışma hayatında yerini alan Türkiye Kamu-Sen; kuruluş amaç ve ilkelerine uygun olarak her zaman ilklerin sendikası olmuş, sendikacılık alanında önemli başarılara imza atmıştır. Kuşkusuz ki; yasal mevzuatın olmadığı sendikal örgütlenmenin mahkeme kararları ile engellenmek istendiği bir zaman diliminde mücadele etmek aynı ruh ve heyecanı bu günlere taşımak, yüreği hak adalet ve mücadele azmiyle çarpan kahramanların işidir. Türkiye Kamu-Sen’in mazisi temizdir. Yolu dürüstlük ve samimiyet yoludur. Vazgeçilmezi vatan ve millet sevdasıdır. Türkiye Büro-Sen 100 şubesi, 16 Temsilciliği ve 92 bin 502 üyesi ile Türkiye Kamu-Sen yaklaşık 500 şubesi, 553 bin üyesi ile Türkiye Kamu-Sen ve Türkiye Büro-Sen’e gönül vermişlerle birlikte, ülkemizin her yerinde dimdik ayaktadır. 30 yılı aşan tarihimizin tertemiz sayfalarına bakıldığında Doğruluk, Cesaret, Samimiyet, Vefa, Millilik, Adalet ve Devlete ve milletimize sadakat ve Kamu-Sen’e güvenen çalışanlarımıza hiç ihanet etmediğimiz görülecektir.”

Toplu Sözleşme süreci ve hakem heyeti sürecini anlatan Genel Başkanımız Türkeş Güney, “Bilindiği üzere, memur ve memur emeklilerinin önündeki 2 yıla ait mali ve özlük hakları, 2010 yılında yapılan Anayasa referandumu ile birlikte, sonu tek sayı ile biten yıllarda kamu işvereni dediğimiz Hükümetle, üye sayısı en fazla olan yetkili sendikanın Ağustos ayının 1. günü başlayan toplu sözleşme sürecinde belirlenir. Memur ve memur emeklilerinin maaş ve ücretlerine 2024-2025 yılları için uygulanacak, mali ve özlük hakları için; 1 Ağustos 2023 tarihinde başlayan 7. dönem toplu sözleşme süreci, 22 Ağustos 2023 günü hizmet kollarında uzlaşma, genel talepler yönünden ise uzlaşmazlıkla sonuçlandı. Uzlaşmazlıkla sonuçlanan genel talepler, hakem heyetine taşındı. Hakem heyeti 26 Ağustos tarihinde başladığı süreci, kanuni süre olan 31 Ağustos’ta tamamladı. Türkiye Kamu-Sen olarak, 7. dönem toplu sözleşme sürecine, aşağıdaki hususlar yönünden bir anlam ve önem atfederek, çok ciddi bir hazırlık yaptık.

1- Devletimiz bir hedef koymuş, Cumhuriyetin II. yüzyılı Türk yüzyılı olacak, biz de inanıyor bu hedefe, bu misyona katkı sağlamak istiyoruz.

2- Özellikle son iki yılda ülkemizle birlikte bütün dünyayı etkisi altına alan Covid-19 denilen salgın hastalığın da etkisiyle, emtia fiyatları ve buna bağlı olarak enflasyon olağanüstü artmış, artan enflasyon dar gelirli dediğimiz maaş ve ücretli kesimin, alım gücünü olağanüstü düşürmüş, maaş ve ücretlerin alım gücü kalmamıştır.

3- Nisan 2023 ayında kamuda görev yapan işçilere yapılan ücret artışları, kamu personel rejiminde ana unsurun; yani memur ve diğer kamu görevlilerinin, maaş ve ücretlerinin önüne geçmiş, diplomanın, eğitimin ve nitelikli insan kaynağının önemi sorgulanır hale gelmiş, kamu kurumlarında çalışma barışı bozulmuştur.

İşte bu şartlar ve gelişmeler nedeniyle 7. dönem toplu sözleşme, Türkiye Kamu-Sen adına önemli görülmüştür.

5 başlık ve 327 maddeden oluşan, 7. dönem toplu sözleşme taleplerimizi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na teslim ettik.  Toplu sözleşmenin başladığı 1 Ağustos günü Genel Başkanımız Önder Kahveci, taleplerimizi dile getirmiş, getirirken bir de masaya çağrıda bulunmuştur. 7. dönem toplu sözleşmenin önemli olduğunu Türkiye Kamu-Sen olarak, masaya katkı sağlamaya, elimizi taşın altına koymaya hazır olduğumuzu, ifade etti. Derdimiz, masada memurlarımızın sorunları müzakere edilmesi ve sorunlara çözüm bulunmasıydı.  Ancak aradan 14 gün geçti. Ne kamu işvereninden, ne de yetkili sendikadan bir davet gelmedi. 14 Ağustos günü yapacağı ilk zam açıklaması için yapılan davete icap eden Genel Başkanımız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının açıkladığı zam oranlarının, hedeflenen enflasyon oranının altında kaldığını, kabul edilemez olduğunu, ifade ettikten sonra diğer hususların müzakere edilip, edilmediğini bu konularda diğer konfederasyonlara ve kamuoyuna açıklama yapılmadığını belirtmiş, ancak ne yetkili sendikadan ne de kamu işvereninden bir cevap alamamıştır. Tekrar bir çağrıda bulunmuş, kalan 8 günün iyi kullanılması adına Türkiye Kamu-Sen olarak, masaya katkı vermeye hazır olduğumuzu ifade etmiştir. Ancak toplu sözleşmenin sona ereceği, son günü olan 22 Ağustos gününe kadar yine ne yetkili sendikadan ne de kamu işvereni tarafından ne yapılan müzakerelerle ilgili bilgi verildi, ne de Türkiye Kamu-Sen’in çağrısına bir cevap verilmedi.

Bu gelişmeler üzerine Türkiye Kamu-Sen toplu sözleşmenin sonuç toplantısına katılmayacağını, memurun sorunlarının masada müzakere edilmediğini duyurmuştur. Bu gelişmeler üzerine 22 gün toplu sözleşme masasında müzakere etmek akıllarına gelmeyen yetkili sendika, son gün apar topar gece yarısına kadar müzakere etme ihtiyacı duymuş olmalı ki, son gün gece yarısından sonra 6. dönemde alınan kararlar kopyala yapıştır yapıldı. Hizmet kollarında anlaşma sağlandı, algısına sığınmış genel konulardaki 55 maddeyi hakem heyetine, 40 maddeyi toplu sözleşmenin konusu değil diyerek taca atmıştır. Hakem heyetine sevk ettikleri 55 maddeyi, hakem heyetinde dahi savunamamış, bu maddeleri hakkıyla savunan Türkiye Kamu-Sen’in arkasına saklanmışlardır. Türkiye Kamu-Sen olarak, hakem heyeti müzakerelerinde memurumuzu ilgilendiren konuları, büyük bir cesaret ve özgüvenle savunmamıza, hakem heyetinin kamu tarafını vicdanen ikna etmemize rağmen, sayısal çoğunluğu aşamadık. Toplu sözleşme masasında eşit şartlarla müzakere etme imkanı varken, hakem heyetinde kamunun sayısal çoğunluğu, memurun haklı taleplerinin çözümüne engel olmuştur.  Kamu hakem heyetindeki müzakerelerde, hakem kurulu Türkiye Kamu-Sen’in, yetkili konfederasyonun bilgi birikimini ve kalitesini görmüş, ancak kendilerine verilen talimatı aşamamıştır. Biz inanıyoruz ki, hakem heyetinde Türkiye Kamu-Senin verdiği mücadelenin, onda biri toplu sözleşme masasında verilseydi, sonuç çok farklı olurdu.

Çünkü yetkili Sendikanın, toplu sözleşmenin konusu değil diyerek ayırdığı birinci madde olan “doğum yardımı ödeneği” “Toplu Sözleşme Masasının Kapsamı” başlıklı 4688 sayılı kanunun, 28. maddesinde bizzat sayılmış hususlardan bir tanesidir. Bu da gösteriyor ki, masaya oturan yetkili sendika henüz masanın kapsamını ve masada neyi savunacağını bilmiyor. Bilgisiz, beceriksizlerin yapacağı toplu sözleşmenin sonuçları da bu kadar olur..!

Türkiye Kamu-Sen’in yetkili olduğu 2011 yılında, en düşük memur maaşı asgari ücretin 2,33 katı iken; Temmuz ayında yapılan zamlar dahil, şu an en düşük memur maaşı asgari ücretin 1,78 katına ancak gelebilmiştir. Eğer ki, Türkiye Kamu-Sen’in bıraktığı seviye korunmuş olsaydı, bugün en düşük memur maaşı 20.300 TL değil, 27-28.000 TL aralığında olacaktı. Masaya oturduğu 7 toplu sözleşmenin, üçünü yapısını bildiği halde, yapısı itibari ile kamu işverenin teklifinin üzerinde bir teklif onaylamayacak olan hakem kuruluna bırakan, sevk eden yetkili sendikanın memuru temsil edecek bilgisi, gücü, azmi ve niyeti yoktur, kalmamıştır. Bizim Türkiye Kamu-Sen ve Türk Büro-Sen olarak mücadelemizin temelinde memurlarımızın refah payı aldığı, 3600 ek göstergenin 1. Dereceye gelen tüm memurlarımıza verildiği, Yardımcı Hizmetler Sınıfı çalışanlarının GİH’e geçirildiği, 2008 öncesi ve sonrası emekli olanların haklarının düzenlendiği, çalışma barışının korunduğu bir çalışma hayatı yer almaktadır.

Sendikacılığın gereklerini; hak ve hakikat için Milli ve Manevi değerlerimizden ödün vermeksizin yerine getireceğiz. Davamız büyük, ülkümüz büyük, inancımız ve imanımız büyüktür. Zafer, inananların ve inançları uğruna meşakkatli yolda şerefle yürüyebilenlerindir. Türk Yüzyılında, toplu sözleşme masasında değişiklik yapmanın zamanı gelmiş, hatta geçmektedir. Memurun hakkını, hukukunu savunacak adam gibi bir Sendikanın toplu sözleşme masasına oturması, yetkili sendika olması şarttır. İşte bu sendika Türkiye Kamu-Sen’dir, Türk Büro-Sen’dir. Memurlarımız Türkiye Kamu-Sen’i, Türk Büro-Sen’i yetkili sendika yaptığında, memurun hakkı hukuku masada nasıl aranır, dostta görecektir, düşman da… Yolumuz uzun, yükümüz ağırdır. Ama biz, 40 çerisi ile Çin Sarayını basan Kürşad’ın dava arkadaşlarıyız. İmkansızlıklar içerisinde yedi düveli dize getiren Gazi M. Kemal Atatürk’ün izinde, onun dava ve mücadele arkadaşlarıyız” dedi.

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU’NDA MEMURLARIN BEKLENTİLERİNİ DİLE GETİRDİK

0

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmeye başlanan Torba Kanun Tasarısına ilişkin görüşlerimizi 28.11.2023 tarihinde ilettik.

Türkiye Kamu-Sen Toplu Sözleşmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Türk Büro-Sen Genel Başkanı Türkeş Güney ve Ar-Ge Koordinatörümüz Ercan Han TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Torba Kanun Tasarısına eklenmesini talep ettiğimiz hususları yetkililere iletti.

* Memurlarımızın beklentisi olan birinci dereceye gelen bütün kamu görevlilerinin ek göstergelerinin 3600’e yükseltilmesi,
* İdari hizmet sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi,
* Yardımcı hizmetliler sınıfı personelinin Genel İdare Hizmetleri Sınıfına alınması,
* Belli görevleri yürüten kamu görevlilerinin 65 yaşından önce resen emekli edilmeleri uygulamasının sonlandırılması ve
* Memurların emekli maaşlarının günün şartlarına uygun olarak yükseltilmesi ve Torba Kanunla getirilen üst düzey yöneticilik görevinde bulunduktan sonra görev süreleri sona eren personelin haklarında oluşabilecek mağduriyetlerin giderilmesi konularını TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerine aktaran Türkiye Kamu-Sen Toplu Sözleşmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Türk Büro-Sen Genel Başkanı Türkeş Güney, “Milyonlarca memurumuz TBMM’den çıkacak olumlu kararları umutla beklemektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın da söz vermiş olduğu birinci dereceye gelen kamu görevlilerinin tamamının ek göstergelerinin 3600’e yükseltilmesi konusu başta olmak üzere ifade ettiğimiz beklentilerimizin bu Torba Kanunda yer bulması son derece gerekli bir durumdur. Milletvekillerimizden kamu çalışanlarının sorunlarına duyarlı davranmalarını bekliyoruz” dedi.

Türkiye Kamu-Sen heyetimiz Torba Kanun Tasarısına ilişkin olarak hazırlanan bilgi notunu siyasi parti temsilcileriyle paylaştı.

ADIYAMAN TEMSİLCİLİĞİMİZ KURUMLARI ZİYARET ETTİ

0

Adıyaman Temsilcimiz Adem Seçilmiş Gölbaşı ilçesinde hizmet kolumuza bağlı kurumlara ziyaretler gerçekleştirdi.

Ziyarette Sendikamızın çalışmaları hakkında bilgilendirme yapıldı.

Adıyaman Temsilcimiz Adem Seçilmiş, Toplu sözleşme sürecindeki yetkili ancak etkisiz Sendikaya bir dur deme vaktinin geldiğini, işi ehline verip artık Türk Büro-senin yetkili olma vaktinin geldiğini belirterek, “Sendikamıza gönül verip üye olan arkadaşlarımıza, şahsım ve Teşkilatımız adına hoş geldiniz diyor, çalışmalarından ve desteklerinden dolayı işyeri ve İlçe Temsilcisi arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum.” Dedi.

KADIN KOMİSYONU ÜYELERİMİZ İLE BİR ARAYA GELDİK

0

Genel Başkan Yardımcılarımız Özkan Ulupınar, Sami Çam ve Emrah Coşkun, Genel Merkez Kadın Komisyonu Başkanımız Makbule Çalışkan ile birlikte 25.11.2023 tarihinde Genel Merkezimizde düzenlenen etkinlikte kadın üyelerimiz ile bir araya geldi. Toplantıya çok sayıda kadın üyemiz katıldı.

Genel Başkan Yardımcımız Sami Çam Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı verilmesinin 89. yılını kutlayarak, “Ülkeyi çağdaş uygarlık seviyesine getirmek için var gücüyle çalışan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, kadınlara hak verilmesi anlamında da dünyaya önderlik etmiştir. Kadına Fransa’da 1944, Japonya’da 1945, İtalya’da 1946, Arjantin ve Meksika’da 1946, İsviçre’de ise 1971 yılında tam olarak seçme ve seçilme hakkına tanınmasına rağmen; bundan tam 89 yıl önce dünyada ilk olarak, Atatürk’ün girişimleri ve büyük öngörüsüyle, kadınlarımız seçme ve seçilme hakkı kazanmıştır.

Tüm kadınlarımızın sosyal hayatın içinde yer alması ve özellikle çalışma hayatında daha çok yer almasını destekliyoruz. Geleceğimizin teminatı çocuklarımızın ilk öğretmenleri annelerimizdir. Bu yüzden kadınlarımızın eğitim haklarının engellenmesi, kadınlarımızın psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kalması kabul edilemezdir. Türk Büro-Sen olarak, çalışma hayatında ve sosyal yaşamda her zaman kadınlarımızın destekçisi olmaya devam edeceğiz. Emeğin kıymetini bilen kadınlarımızı sendikal mücadelemize omuz vermeye davet ediyoruz.Bugünden sonra sizlerden istediğimiz kurumlarda haklı mücadelemizi en az dokuz hanımefendiye anlatmanızdır.” dedi.

Toplu sözleşme ve hakem heyeti süreci ile ilgili de bilgi veren Genel Başkan Yardımcımız Sami Çam, “Toplu Sözleşme sürecinde malum yetkili Sendikanın beceriksizliği ve yetersizliği bir kez daha görüşülmüştür. Türkiye Kamu-Sen olarak, masaya katkı sağlamaya, elimizi taşın altına koymaya hazır olduğumuzu belirttik. Aradan 14 gün geçmesine rağmen ne kamu işvereninden, ne de yetkili sendikadan bir davet gelmedi. Bu gelişmeler üzerine Türkiye Kamu-Sen toplu sözleşmenin sonuç toplantısına katılmayacağını, memurun sorunlarının masada müzakere edilmediğini duyurmuştur. Bu açıklamamızdan sonra 22 gün toplu sözleşme masasında müzakere etmek akıllarına gelmeyen yetkili sendika, son gün apar topar gece yarısına kadar müzakere etme ihtiyacı duymuş olmalı ki, son gün gece yarısından sonra 6. dönemde alınan kararlar kopyala yapıştır yapıldı. Hizmet kollarında anlaşma sağlandı, algısına sığınmış genel konulardaki 55 maddeyi hakem heyetine, 40 maddeyi toplu sözleşmenin konusu değil diyerek taca atmıştır. Yetkili sendika memuru temsil etmemiştir. Masada değişiklik yapmanın zamanı gelmiştir. Yetki Türkiye Kamu-Sen ve Türk Büro-Sen’e verilmelidir. YHS Çalışanlarının GİH’e geçirilmesi, 3600 ek göstergenin 1. dereceye gelen tüm memurlara verilmesi, 2008 öncesi ve sonrası emeklilik hakları bizim mücadelemizin temelindedir. Derdimiz memur ve memur emeklilerimizin refah içinde yaşayabilmesidir” dedi.

İSTANBUL 10 NOLU ŞUBEMİZ, SİLİVRİ ADLİYESİNDE ZİYARETLERDE BULUNDU

0

İstanbul 10 Nolu Şube Başkanımız Necdet Aydın ve Şube Yönetim Kurulu Üyelerimiz Silivri Adliyesi çalışanlarını ziyaret etti.

Çalışanların sorun ve taleplerini yerinde tespit eden Şube Yönetimimiz, Sendikamızın çalışmaları hakkında bilgi verdi.

GAZİANTEP ADLİYESİNDE GÖREVLİ MEMURLARIMIZA YAPILAN SALDIRIYI ŞİDDETLE KINIYORUZ

0

TÜRK BÜRO-SEN GENEL BAŞKANI TÜRKEŞ GÜNEY’İN YAZILI BASIN AÇIKLAMASI

Gaziantep 8. Asliye Ceza Mahkemesinde görevli üyemiz zabıt katibi D.K. ve mübaşir U.P. avukat H.T. tarafından saldırıya uğramıştır.

Türkiye’de kamu çalışanlarına yönelik şiddet çözülmesi gereken temel meselelerden biridir. Artık kamu çalışanları can güvenliklerinden yoksun bir şekilde hizmet üretmektedirler. Herkes evine akşam sağ salim gidebileceğinden endişelidir. Şiddet; ağır darp, bıçaklama ve silahlı saldırı gibi ölümle sonuçlanabilecek bir seviyeye çıkmıştır. Kısacası kamu çalışanlarının hayatı her dakika tehlike altındadır. Bunun için şiddete acil çözümler ve ağır yaptırımlar gereklidir. Çünkü şiddetin durması bir yana, artarak devam etmesindeki en önemli neden etkin ve caydırıcı tedbirlerin hayata geçmemesidir.

Yoğun iş yükü altında çalışan kurumlarımızın başında olan Adliyeler ve Adalet çalışanları gece gündüz demeden, mesai mefhumu gözetmeden çalışmaktadır. Hergün yüzlerce suçlu, mağdur ve müşteki ile yüz yüze kalan adalet çalışanları, bedensel yorgunluklarının yanında psikolojik olarak da yıpranmaktadır.

Adalet çalışanları özlük hakları iyileştirilmeden, zor şartlar altında düşük ücretler ile en iyi kamu hizmetini sunmaya çalışırken, her türlü saldırıya maruz kalmaktadır. En üzücü olanı da, bu saldırıyı gerçekleştirenin bir avukat olması hasebiyle, adalet çalışanlarının mesai arkadaşı olmasıdır.

Zor şartlar altında canı pahasına büyük özveri ile çalışan fedakar Adalet çalışanlarına karşı yapılan bu elim saldırıyı kınıyoruz.

Çirkin saldırıya maruz kalan çalışanlarımıza geçmiş olsun diyor, bu olaylara sebep olan Avukat H.T. hakkında, yetkili makamlar tarafından gerekli işlemlerin yapılmasını talep ediyoruz.

Kamu görevlilerine yapılan bu çirkin saldırılar, ne ilk ne de son olacaktır. Devletin memurlarına kalkan el, devlete kalkmış demektir. Bu olaylar göstermektedir ki, ceza kanunumuzda bu saldırıların müeyyidesi olan düzenlemeler, saldırganlar için caydırıcı olmaktan uzaktır. Bu nedenle, kamu görevlilerine karşı yapılan saldırıların önlenmesi için ceza kanununda caydırıcı düzenlemeler yapılmalıdır.

Türk Büro-Sen olarak, Adalet çalışanlarımızın her daim yanında olacağımızı ve konunun takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygı ile duyururuz.

GENÇ YAŞINDA VEFAT EDEN BURHANİYE TEMSİLCİMİZ MUSTAFA TÜRKSEVER ADINA BALIKESİR’DE HAYIR YEMEĞİ VERDİK

0

Geçtiğimiz ay genç yaşında Hakk’a uğurladığımız Balıkesir Burhaniye Adliyesi Temsilcimiz Mustafa Türksever’in hayrına, Genel Merkezimiz adına Balıkesir Şube Yönetimimiz, Burhaniye Adliyesinde hayır yemeği verdi.

Türk Büro-Sen olarak, tekraren vefat eden Balıkesir Burhaniye Adliyesi Temsilcimiz Mustafa Türksever’e Allah’tan rahmet dileriz.

ADALET BAKANLIĞI PERSONELİNİN TALEPLERİNİ KURUM İDARİ KURULUNA (KİK) TAŞIDIK, TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ

0

ADALET BAKANLIĞI KİK TOPLANTISI YAPILDI

Adalet Bakanlığı Bakan Yardımcısı Ramazan Can başkanlığında, Personel Genel Müdürü Turan Kuloğlu, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü  Daire Başkanı Fatih Serkan Günaydın’ın katılımıyla 24.10. 2023 tarihinde gerçekleştirilen Kurum İdari Kurul Toplantısına Sendikamızı temsilen Genel Başkan Yardımcımız Emrah Coşkun, Ankara 11 Nolu Şube Başkanımız Mustafa Demirhan, Isparta Şube Başkanımız Ahmet Aydemir ve Elazığ Şube Başkanımız Tarkan Ömer Bankur katıldı.

 

Toplantıda alınan kararlar aşağıdaki gibidir.

ADALET BAKANLIĞI KURUM İDARİ KURUL TOPLANTISI – EKİM 2023

 

1)- Maaş promosyon anlaşmasının ivedi şekilde güncellenmesi:

Sendika temsilcileri tarafından; kamu personelinin maaşlarının ödenmesine aracılık eden bankalar tarafından dağıtılan maaş promosyon anlaşmasının ivedi şekilde güncellenmesi hususu dile getirildi.

Bakanlık temsilcilerince; Bakanlığımız Merkez, Adlî – İdarî Yargı Birimleri ve Taşra Teşkilatı ile Bağlı Kuruluşlar, Adlî Tıp Kurumu ve Türkiye Adalet Akademisi harcama birimlerini de kapsayacak şekilde Banka Promosyon ve Bankacılık Hizmet ihalesinin düzenlendiği, yapılan ihale sonucunda her personele eşit olmak üzere tek seferde (peşin) 25.000,00 TL olarak en yüksek teklifi veren Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. ile 01.09.2022-31.08.2025 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 3 yıllık protokol imzalandığı,

Maaş ödeme ve promosyon protokolünün 26 ncı maddesinin 2 nci bendinde; ”Protokolün Kurum tarafından süresinin bitiminden önce haklı bir neden olmaksızın feshedilmesi durumunda; Bankanın erken fesih nedeniyle uğramış olduğu zararların tazminini teminen, Kurum fesih tarihinden önce tüm çalışanlarına ödenen promosyon tutarının protokolün kalan süresine tekabül eden kısmını ve bu tutarın protokol başlangıç tarihi ile protokolün fesih edildiği tarih arasındaki döneme ilişkin enflasyon fark tutarının (yıllık %30 oranını geçmemek kaydıyla) iadesini ihtarname keşidesine ve herhangi bir hüküm almaya gerek kalmaksızın BANKA’ya ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt eder.’‘ hükmünün yer aldığı,

Yasal mevzuat hükümleri çerçevesinde konunun yeniden gündeme alınarak geriye kalan 2 yıllık süre için yeni bir anlaşma yapılması yönünde çalışmaların başlatılacağı bildirildi.

2)-Adalet hizmetleri sınıfının oluşturulması:

Sendika temsilcileri tarafından; Adalet Hizmetleri Sınıfının oluşturulması hususu dile getirildi. Bakanlık temsilcilerince; adalet hizmetleri sınıfının oluşturulması konusunda 657 sayılı Devlet

Memurları Kanununun 36 ncı maddesinde yasal düzenleme yapılması suretiyle mümkün olduğu, Bakanlığımızca makul karşılanan konuya ilişkin çalışmaların devam ettiği bildirildi.

 

3)- Adalet komisyonlarında görevli personelin görevlerinden dolayı işledikleri suçlar nedeniyle hakkında açılacak soruşturma ve kovuşturmaların diğer memurlarda olduğu gibi 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun kapsamında yapılması:

Sendika temsilcileri tarafından; adalet komisyonlarında görevli personelin görevlerinden dolayı işledikleri suçlar nedeniyle hakkında açılacak soruşturma ve kovuşturmaların diğer memurlarda olduğu gibi 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun kapsamında yapılması hususu dile getirildi.

Bakanlık temsilcilerince; 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun, “Soruşturma ve kovuşturma usulü” kenar başlıklı 116 ncı maddesinde, “Bu kısımda yazılı memurların görevlerinden doğan suçlarından dolayı bulundukları yer Cumhuriyet savcılığınca doğrudan doğruya genel hükümler dairesinde soruşturma ve kovuşturma yapılır.” hükümlerinin yer aldığı,

Bu kapsamda; diğer kamu görevlilerine göre daha farklı ve kendine özgü hassasiyetleri bulunan bir alanda faaliyet gösteren yargı çalışanlarının, soruşturma süreci ile ilgili görevlerini ifa ederken kendilerinden beklenen ciddiyet ve özen içerisinde hareket etmemeleri halinde anılan Kanun hükümleri uyarınca haklarında 4483 sayılı Kanun’da öngörülen izin prosedürü olmaksızın doğrudan soruşturmaya tâbi olmaları, soruşturma işlemlerinin yukarıda izah edilen önemi karşısında doğal olduğu, aksi halde, hiyerarşi ve emir/talimat perspektifi içerisinde yürümesi gereken Cumhuriyet savcısı/kalem personeli ilişkisinin; izin süreci nedeniyle bozulması ve soruşturma işlemlerinin bu nedenle sekteye uğramasının söz konusu olacağı, bu nedenle adliye personelinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan ötürü 4483 sayılı Kanuna tabi olmaları yönünde bir kanunî düzenleme yapılmasının uygun olmayacağının değerlendirildiği bildirildi.

 

4)-Adlî yılın başladığı haftanın “Yargı Çalışanları Haftası” olarak kabul edilmesi ve kutlanması:

Sendika temsilcileri tarafından; adlî yılın başladığı haftanın “Yargı Çalışanları Haftası” olarak kabul edilmesi ve kutlanması hususu dile getirildi.

Bakanlık temsilcilerince; adlî yılın başladığı haftanın “Yargı Çalışanları Haftası” olarak kabul edilmesi ve kutlanmasına ilişkin konunun olumlu karşılandığı, çalışmaların başlatılacağı bildirildi.

 

5)-Mübaşirlere ve emanet memurlarına üçüncü derece kadro tahsis edilmesi:

Sendika temsilcileri tarafından; mübaşirlere ve emanet memurlarına üçüncü derece kadro tahsis edilmesi hususu dile getirildi.

Bakanlık temsilcilerince; emanet memuru ve mübaşirlere 3 üncü derece kadro tahsisinin 2 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 7 nci maddesi uyarınca boş olan kadroların derece değişikliği yapılması suretiyle mümkün olabileceği, anılan değişikliğin kamuda bu unvanlarda çalışan tüm personeli kapsadığı, Cumhurbaşkanlığının uygun görmesi halinde yapılabileceği bildirildi.

 

6)- Adalet komisyonlarında personeli ilgilendiren toplantılara sendika temsilcilerinin katılımının sağlanması:

Sendika temsilcileri tarafından; adalet komisyonlarında personeli ilgilendiren toplantılara sendika temsilcilerinin katılımının sağlanması hususu dile getirildi.

Bakanlık temsilcilerince; komisyonların görevleri Kanunla düzenlendiğinden, konuya ilişkin mevzuatta değişiklik yapılmasının gerektiği bildirildi.

 

 

7)- İcra müdürlüğü ve müdür yardımcılığı alımlarının tamamen kurum içi görevde yükselme ile karşılanması, müracaat şartları arasında yaş sınırının kaldırılması:

Sendika temsilcileri tarafından; icra müdürlüğü ve müdür yardımcılığı alımlarının tamamen kurum içi görevde yükselme ile karşılanması, müracaat şartları arasında yaş sınırının kaldırılması hususu dile getirildi.

Bakanlık temsilcilerince; Adalet Bakanlığı İcra Personelinin Sınav, Atama, Nakil, Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinin ”İcra müdür ve müdür yardımcılığına atama şartları’‘ başlıklı 3 üncü maddesinde açıktan ilk defa veya naklen atanacaklara ilişkin şartların yer aldığı, ayrıca icra kâtipleri arasından görevde yükselme yoluyla sınav imkanının bulunduğu, icra kâtipleri arasından görevde yükselme suretiyle yapılan icra müdür ve icra müdür yardımcılığı sınavına ilişkin adaylarda yaş şartının aranmadığı, dolayısıyla iş, ihtiyaç ve kadro durumuna göre belirli aralıklarla her iki sınav şeklinde de alım yapıldığı bildirildi.

 

 

8)- Adliyelerde istihdam edilen koruma ve güvenlik görevlilerinin kıyafetleri üzerinde yazan “Özel Güvenlik” yazısının kaldırılarak (koruma ve güvenlik) ibaresinin yazılması, görevleri sırasında silahlarını taşımalarına izin verilmesi:

Sendika temsilcileri tarafından; adliyelerde istihdam edilen koruma ve güvenlik görevlilerinin kıyafetleri üzerinde yazan “Özel Güvenlik” yazısının kaldırılarak (koruma ve güvenlik) ibaresinin yazılması, görevleri sırasında silahlarını taşımalarına izin verilmesi hususu dile getirildi.

Bakanlık temsilcilerince; İçişleri Bakanlığınca 15.05.2020 tarihinde, 1295 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Özel Güvenlik Görevlilerine ait üniforma yönergesinin hazırlandığı, Yönergenin 4 üncü Bölümünde “Çeşitli ve Son Hükümler” başlığı altında “Cezai Hükümler” 10 uncu maddesinde “Bu yönergeye aykırı hareket edenler hakkında Kanunun 20’nci maddesi hükümleri uygulanır”, 5188 sayılı Kanunun 20 nci maddesinin (f) bendinde “Özel güvenlik görevlisini koruma ve güvenlik hizmetleri dışında başka bir işte çalıştıran, üniforma giydirmeyen veya izin verilen dışında teçhizat giydirerek çalıştıran kişi, kurum ve kuruluşlara her tespit için üçbin Türk Lirası idari para cezası verilir” şeklinde yer alan düzenlemeler gereğince, söz konusu Yönergenin uygulanma zorunluluğunun bulunduğu bildirildi.

 

9)- İcra kâtiplerinin havuz tayinlerinin yapılabilmesi için gerekli çalışmanın başlatılması:

Sendika temsilcileri tarafından; icra kâtiplerinin havuz tayinlerinin yapılabilmesi için gerekli çalışmanın başlatılması hususu dile getirildi.

Bakanlık temsilcilerince; icra kâtiplerinin havuz tayinlerinin yapılabilmesi için yeterli sayıda personelin olmaması ve İstanbul ilinde görev yapan çok sayıda personelin İstanbul ilinden başka illere tayin istemesi nedeniyle kadroların doldurulması imkanı bulunmadığından, yeterli personel sayısına ulaşıldığında icra kâtiplerinin iller arası havuz tayinlerinin yapılmasının planlanmakta olduğu bildirildi.

 

10)- Bakanlık merkez ve taşra teşkilatında engelli personele giriş ve çıkışlarda kolaylık sağlanması:

Sendika temsilcileri tarafından; Bakanlık merkez ve taşra teşkilatında engelli personele giriş ve çıkışlarda kolaylık sağlanması hususu dile getirildi.

Bakanlık temsilcilerince; Bakanlık merkez ve taşra teşkilatında engelli personele müracaat noktaları geçişlerinde, duyarlı kapı (X-RAY) cihazlarında ve servis araçlarındaki geçişlerinde, şahsi araçlarla geldiklerinde girişlerde ve çıkışlarda yardımcı olunduğu bildirildi.

 

11)- Hâkim ve savcılarda olduğu gibi 1 inci bölgede olan icra müdür ve yardımcılarına da isteğe bağlı olarak emekliliğe kadar çalışma hakkının verilmesi:

Sendika temsilcileri tarafından; hâkim ve savcılarda olduğu gibi 1 inci bölgede olan icra müdür ve yardımcılarına da isteğe bağlı olarak emekliliğe kadar çalışma hakkının verilmesi hususu dile getirildi.

Bakanlık temsilcilerince; icra müdür ve yardımcılarının coğrafî ve ekonomik sebeplerden dolayı bazı mahallerde (İstanbul, Diyarbakır, Şanlıurfa vb.) devamlı olarak çalışmak istememeleri, çoğu personelin genelde doğum yeri veya yakın yerlerde çalışmak istemeleri nedeniyle 1 inci bölge mahallerde rotasyon olmadığı takdirde dengeli bir dağılımın olmasının mümkün olmadığının değerlendirildiği bildirildi.

 

12)- Personelin yer değiştirmeye ilişkin atanma taleplerinin karşılanması için boş kadroların bulunduğu birimlerin ve illerin internet ortamında duyurulması:

Sendika temsilcileri tarafından; personelin yer değiştirmeye ilişkin atanma taleplerinin karşılanması için boş kadroların bulunduğu birimlerin ve illerin internet ortamında duyurulması hususu dile getirildi.

 

Bakanlık temsilcilerince; Ceza infaz kurumları ve denetimli serbestlik müdürlüklerinde görev yapan personelin aile birliği mazeretine dayalı naklen atamalarının yılda iki defa olmak üzere Şubat ve Eylül dönemlerinde, isteğe bağlı olarak atamalarının ise yılda bir defa olmak üzere yaz döneminde yapıldığı,

Yaz döneminde yapılan isteğe bağlı atamaların Norm ve Atama Sistemi (NAS) üzerinden (kurum birinci ve ikinci müdürleri ile denetimli serbestlik müdürü ve denetimli serbestlik müdür yardımcıları hariç) personelin hizmet puanı ve tercih sırasına göre otomatik olarak Norm ve Atama Sistemi (NAS) üzerinden gerçekleştirildiği,

Ceza infaz kurumları ve denetimli serbestlik müdürlüklerinin farklı özellikleri ve ayrı çalışma koşullarının da dikkate alınarak farklı türdeki kurumlar için farklı puanların belirlenerek bir personelin bir yıl için hak ettiği puanın belirlendiği ve bu puanın personelin çalıştığı toplam hizmet süresi (gün olarak) ile çarpılması suretiyle atamaya esas toplam puanın sistem tarafından otomatik olarak hesaplandığı hususu da göz önünde bulundurulduğu,

Personel Genel Müdürlüğü ile İcra İşleri Dairesi Başkanlığı tarafından personelin yer değiştirmeye ilişkin atanma taleplerinin karşılanması için yaz dönemi isteğe bağlı atama çalışması kapsamında unvan bazlı personel ihtiyaçlarının internet ortamında duyurulmasına yönelik çalışmaların devam ettiği bildirilmiştir.

 

 

13)- Bakanlık taşra teşkilatında çalışan personel için bulundukları illerde TOKİ ile anlaşma yapılarak konut sahibi olmalarının sağlanması. (Büyükşehirler ve turizm şehirlerinde çalışma koşulları değerlendirildiğinde, personelin bulundukları illerde istihdam edilmesinin sağlanması):

Sendika temsilcileri tarafından; Bakanlık taşra teşkilatında çalışan personel için bulundukları illerde TOKİ ile anlaşma yapılarak konut sahibi olmalarının sağlanması. (Büyükşehirler ve turizm şehirlerinde çalışma koşulları değerlendirildiğinde, personelin bulundukları illerde istihdam edilmesinin sağlanması) hususu dile getirildi.

Bakanlık temsilcilerince; Ankara ilinde Toplu Konut İdaresi Başkanlığı bünyesinde bulunan rezerv alanlarda veya rezerv alan bulunmaması halinde Milli Emlak Genel Müdürlüğünden satın alınmak suretiyle Bakanlığımızca oluşturulacak talebe göre satın almak üzere konut projesi geliştirilmesine yönelik Toplu Konut İdaresi Başkanlığından talepte bulunulduğu,

06.02.2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli deprem sonrasında Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Osmaniye, Gaziantep, Adana, Kilis, Malatya, Diyarbakır, Şanlıurfa, Elazığ il merkezi ve ilçelerinde hâkim, savcı ve personelin konut ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, TOKİ ve AFAD ile yazışmaların yapıldığı, ilgili Kurumlar tarafından deprem bölgesine yapılacak konutların depremzede hak sahiplerine verileceğinden bahisle talebin bu aşamada uygun görülmediği, ancak depremden kaynaklı sıkıntılar aşıldıktan sonra konuya ilişkin çalışmaların başlatılabileceği bildirildi.

 

 

14)-Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğüne bağlı İşyurtları mağazalarında satışa sunulan ürünlerden tüm personelin indirimli olarak yararlanmasının sağlanması:

Sendika temsilcileri tarafından; Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğüne bağlı İşyurtları mağazalarında satışa sunulan ürünlerden tüm personelin indirimli olarak yararlanmasının sağlanması hususu dile getirildi.

Bakanlık temsilcilerince; İşyurtları Kurumunun, hükümlü ve tutukluların meslek ve sanatlarının korunup geliştirilmesi veya bir meslek ve sanat öğrenmeleri amacına yönelik olarak çalışmalarını sağlamak üzere; işyurtları açmak ve bunların bütün malî ve idarî işlerini bir merkezden düzenlemek ve yönetmek amacıyla kurulmuş, Adalet Bakanlığının bağlı bir kuruluşu olduğu, kurumun kuruluş amacı kapsamında şu an itibarıyla ülke genelinde tesis edilen işyurdu müdürlüklerinde mobilyadan tekstile, tarım ve hayvancılıktan hediyelik eşyaya, hizmet sektöründen sosyal tesis işletmeciliğine kadar birçok alanda hükümlülerin işbaşında meslekî eğitim aldığı ve üretim yaptığı,

İşyurtları Kurumunun bir taraftan hükümlü ve tutukluların topluma kazandırılmaları için meslekî eğitim verirken diğer taraftan da bu faaliyetlerden elde edilen üretimleri ülke ekonomisine kazandırdığı, bunu yaparken de herhangi bir ticarî amaç gütmeden, tamamen kalite ve hizmet odaklı hareket ettiği ancak üretilen ürünlerin satışa sunulurken sistemin devamlılığını sağlayacak şekilde cüzi bir kâr oranının uygulandığı,

İşyurtları Kurumu bünyesinde faaliyet gösteren kantinlerde satılan tüm ürünlerin temininin, 04.01.2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ile konsinye sistemi kapsamında en düşük fiyat veren firmalardan yapıldığı, ticarî amaç güdülmeden alış maliyetlerine işletme giderlerinin de düşünülerek cüzi bir kâr marjı uygulanmak suretiyle ürün satışının yapıldığı, bu kapsamda konsinye ürünlerinde %5-10, işyurdu ürünlerinde ise %10-15 arasında kâr marjı uygulandığı, yine işyurdu satış mağazalarında sadece %6 iskonto ve kâr marjının uygulanarak, tüm işyurdu ürünlerinde standart fiyatlarla satış yapılmasının sağlandığı,

İşyurtları Kurumuna bağlı konaklamalı sosyal tesislerde uygulanan fiyat tarifesinin ise Hazine ve Maliye Bakanlığınca her yıl çıkarılan ve Resmî Gazete’de yayımlanan Kamu Sosyal Tesislerine İlişkin Tebliğ’de belirtilen taban ücretler baz alınarak belirlendiği, söz konusu Tebliğ gereği işyurdu tesislerinde sunulan hizmetler de göz önünde bulundurularak, mensup-kamu farklılığı oluşturulmadan tüm kamu mensuplarına aynı fiyat uygulandığı, misafir statüsünde olanların ise %50 artırımlı fiyatlarla tesislerden yararlandığı, genel olarak ülke genelinde işyurdu müdürlüklerince sunulan tüm hizmetlerle ilgili olarak, hammadde, elektrik, su, doğalgaz, işçilik, ulaşım, temizlik, fire, zayiat vb. işletme giderleri göz önünde bulundurularak, ortalama %5-15 arasında kâr marjı uygulandığı,

Bu bilgiler ışığında; 24.10.2023 tarihinde gerçekleştirilecek Adalet Bakanlığı Kurum İdarî Kurulu toplantısında, merkez ve taşra teşkilatında görev yapan personelin işyurdu ürün ve hizmetlerinden indirimli yararlanma talepleriyle ilgili olarak, işyurtlarınca üretilen ürünlerin satışa sunulurken cüzi bir kâr oranı uygulanması nedeniyle herhangi bir işlem yapılamayacağının değerlendirildiği bildirildi.

 

15)- Tüm adliyelere idarî işler müdürlüğü kadrosunun ihdas edilmesi:

Sendika temsilcileri tarafından; tüm adliyelere idarî işler müdürlüğü kadrosunun ihdas edilmesi hususu dile getirildi.

Bakanlık temsilcileri tarafından; Bakanlığımız taşra teşkilatında ağır ceza mahkemelerinde ve müstakil binası olan personel sayısı da belli bir sayının üzerinde olan 269 adliyede idarî işler müdürlüğünün bulunduğu, tüm adliyelere idarî işler müdürlüğü kadrosunun ihdas edilmesi hususunun yapılacak olan çalışmalarda değerlendirilmek üzere not alındığı bildirildi.

 

16)-Adlî emanet memurluğu kadrolarında çalışanların malî ve özlük haklarının iyileştirilmesi, personele koruyucu gıda ve kıyafet takviyesi yapılması:

Sendika temsilcileri tarafından; adlî emanet memurluğu kadrolarında çalışanların malî ve özlük haklarının iyileştirilmesi, personele koruyucu gıda ve kıyafet takviyesi yapılması hususu dile getirildi.

Bakanlık temsilcilerince; adlî emanet memurluğu kadrolarında çalışanların malî ve özlük haklarının iyileştirilmesinin; Bakanlar Kurulunun 17.04.2006 tarihli ve 2006/10344 sayılı kararıyla kabul edilerek 05.05.2006 tarihli ve 26159 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Karar Eki I Sayılı Cetvelde değişiklik yapılması ile mümkün olabileceği,

Koruyucu gıda ve kıyafet takviyesi yapılabilmesi için Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Malî ve Sosyal Haklara İlişkin Toplu Sözleşmelerde koruyucu gıda ve giyim yardımının kimlere verileceğine dair düzenlemenin yapıldığı, toplu sözleşmeye emanet memurlarının da eklenmesi suretiyle koruyucu gıda ve kıyafet takviyesi yapılabilmesinin mümkün olabileceği bildirildi.

 

17)- Taşra teşkilatında çalışan personele ödenen Adalet Hizmetleri Tazminatının, Bakanlık merkez teşkilatında çalışan personele de aynı oranda ödenmesi:

Sendika temsilcileri tarafından; taşra teşkilatında çalışan personele ödenen Adalet Hizmetleri Tazminatının, Bakanlık merkez teşkilatında çalışan personele de aynı oranda ödenmesi hususu dile getirildi.

Bakanlık temsilcilerince; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 152 nci maddesinin “II- Tazminatlar” kısmının “G) Adalet Hizmetleri Tazminatı” bölümünde ve 05.05.2006 tarihli ve 26159 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Karara ekli III Sayılı Cetvelin (Diğer Tazminatlar) “F-Adalet Hizmetleri Tazminatı” kısmında değişiklik yapılması ile mümkün olabileceği,

Bakanlığımızca makul karşılanan konuya ilişkin çalışmaların devam ettiği, muhataplar ile görüşülerek Yargı Paketi’ne konulabileceği bildirildi.

 

18)- Teknik ofiste görevlendirilen personelin durumlarına uygun bilgisayar işletmeni kadrolarına atanması:

Sendika temsilcileri tarafından; teknik ofiste görevlendirilen personelin durumlarına uygun bilgisayar işletmeni kadrolarına atanması hususu dile getirildi.

Bakanlık temsilcilerince; konunun, insan kaynakları planlaması çerçevesinde kadro ve ihtiyaç durumu göz önünde bulundurulmak suretiyle değerlendirilebileceği bildirildi.

 

19)- Adalet uzmanı ve adalet uzman yardımcısı kadrolarına ve yeni oluşturulacak adli hizmet uzmanlığı kadrolarına açılacak özel sınavlarla kurum personelinin atanması hususunda gerekli düzenlemelerin yapılması:

Sendika temsilcileri tarafından; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun geçici 39 uncu maddesiyle ihdas edilen ve Bakanlar Kurulu’nca 24.09.2012 tarihli ve 2012/3784 sayılı Karar ile kamu kurum ve kuruluşları ile birlikte Adalet Bakanlığına da ihdas edilen adalet uzmanı ve adalet uzman yardımcısı kadrolarına ve yeni oluşturulacak adlî hizmet uzmanlığı kadrolarına açılacak özel sınavlarla kurum personelinin atanması yönünde gerekli düzenlemelerin yapılması hususu dile getirildi.

Bakanlık temsilcilerince; konunun olumlu karşılandığı, yasal mevzuat hükümleri çerçevesinde değerlendirilebileceği bildirildi.

 

20)- Adlî Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanlığı bünyesinde görev alan uzmanlar için “Adlî Destek Görevlisi” adı altında kadro tahsisi ve başka Bakanlıklarda karşılığı olmayan bu kadroya özgü özlük haklarının iyileştirilmesi:

Sendika temsilcileri tarafından; Adlî Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanlığı bünyesinde görev alan uzmanlar için “Adlî Destek Görevlisi” adı altında kadro tahsisi ve başka Bakanlıklarda karşılığı olmayan bu kadroya özgü özlük haklarının iyileştirilmesi hususu dile getirildi.

Bakanlık temsilcilerince; 10.06.2020 tarihli ve 31151 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 63 sayılı Suç Mağdurlarının Desteklenmesine Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde; Adalet Bakanlığı ve adliye bünyesinde psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı kadrolarında çalışanların adli destek görevlisi olarak tanımlandığı, psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı unvanlarına atanabilme şartlarının mezun oldukları bölümlere göre her biri için farklı olduğundan “adli destek görevlisi” adı altında kadro ihdasının uygun olmayacağı, bununla birlikte anılan ünvanlarda personel açığını gidermek üzere 2 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 8 inci maddesi hükümleri uyarınca 2023 yılı sözleşmeli pozisyon (657 4/B) ihdas çalışması kapsamında 302 psikolog, 461 sosyal çalışmacı pozisyonu (657 4/B) için Cumhurbaşkanlığından talepte bulunulduğu, ancak Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların ekinde yer alan Ek-4 sayılı cetvelde pedagog ünvanı bulunmadığından anılan ünvan için talepte bulunulamadığı bildirildi.

 

21)- Yaptıkları iş ve işlemler gereğince hâkim, savcı ve icra müdürlerine benzer görev icra eden yazı işleri müdürlerine vergiden muaf ve harçsız silah taşıma ruhsatı verilmesi için 6136 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelikte düzenleme yapılması:

Sendika temsilcileri tarafından; yaptıkları iş ve işlemler gereğince hâkim, savcı ve icra müdürlerine benzer görev icra eden yazı işleri müdürlerine vergiden muaf ve harçsız silah taşıma ruhsatı verilmesi için 6136 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelikte düzenleme yapılması hususu dile getirildi.

Bakanlık temsilcilerince; yasal mevzuat hükümleri çerçevesinde konunun değerlendirilebileceği bildirildi.

 

22)-Personel Genel Müdürlüğü bünyesinde sendikalardan sorumlu bir daire başkanlığı kurulması:

Sendika temsilcileri tarafından; Personel Genel Müdürlüğü bünyesinde sendikalardan sorumlu bir daire başkanlığı kurulması hususu dile getirildi.

Bakanlık temsilcilerince; konunun, insan kaynakları planlaması çerçevesinde kadro ve ihtiyaç durumu göz önünde bulundurulmak suretiyle değerlendirilebileceği bildirildi.

 

23)- Bakanlık merkez ve taşra teşkilatında görev yapan personelin eş ve çocuklarına (deprem bölgesi öncelikli olmak üzere) psikolojik danışma desteği sağlanması:

Sendika temsilcileri tarafından; Bakanlık merkez ve taşra teşkilatında görev yapan personelin eş ve çocuklarına (deprem bölgesi öncelikli olmak üzere) psikolojik danışma desteği sağlanması hususu dile getirildi.

Bakanlık temsilcilerince; yasal mevzuat hükümlerinde yapılan değişikliklerle daha önce aile, çocuk ve çocuk ağır ceza mahkemelerinde görev yapan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıların (adli destek görevlisi) söz konusu mahkemelerdeki görevlendirmelerinin kaldırılarak adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüklerinde görevlendirildikleri, böylece söz konusu uzmanların uzmanlıklarından aile, çocuk ve çocuk ağır ceza mahkemeleri dışında kalan ceza ve hukuk mahkemelerinin ve Cumhuriyet savcılarının da ihtiyaç halinde ceza ve hukuk usul hükümleri doğrultusunda yararlanmalarının mümkün hale getirildiği, adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüğünde görevli olan adli destek görevlilerinin (psikolog, sosyal çalışmacı ve pedagog) yasal mevzuat hükümleri uyarınca adlî görevleri yerine getirmekle yükümlü oldukları, Bakanlık merkez ve taşra teşkilatında görev yapan personelin eş ve çocuklarına psikolojik destek sağlama konusunda görevlerinin bulunmadığı gibi böyle bir görevlendirmenin adli destek görevlilerinin yürütmekte oldukları adli görevlerin aksamasına sebebiyet verebileceği, ayrıca, Sağlık Meslek Mensupları ile Sağlık Hizmetlerinde Çalışan Diğer Meslek Mensuplarının İş ve Görev Tanımlarına Dair Yönetmelikte tanımlanan ve klinik psikologlar tarafından yapılması mümkün olan tedavi veya rehabilitasyon gibi hususların adli destek görevlileri tarafından yerine getirilmesinin mümkün görülmediği bildirildi.

 

24)- Deprem bölgesi için gerekli teşvik planının yapılarak afet bölgesinin cazibeli hale getirilmesi ve afet bölgesinde çalışmak isteyen personel için atama planı oluşturulması:

Sendika temsilcileri tarafından; deprem bölgesi için gerekli teşvik planının yapılarak afet bölgesinin cazibeli hale getirilmesi ve afet bölgesinde çalışmak isteyen personel için atama planının oluşturulması hususu dile getirildi.

Bakanlık temsilcilerince; Kahramanmaraş ve çevre illerde 06.02.2023 tarihinde meydana gelen depremler nedeniyle depremden etkilenen illerde görev yapan personel ile söz konusu deprem bölgelerinde görev almak isteyen 4006 personelin atanma/yerleştirilme taleplerinin Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğüne ulaştığı, bugüne kadar toplam 1997 personelin geçici görevlendirilmesinin yapıldığı, halen 1194 personelin geçici görev sürelerinin süresiz olmak üzere 1216 personelin talepleri doğrultusunda geçici görevlerinin devam ettiği, deprem bölgesi dışından deprem bölgelerinde bulunan kurumlarda görevlendirilmek üzere 743 personelin kendi talepleri doğrultusunda geçici olarak görevlendirmelerinin yapıldığı, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü bünyesinde hizmet veren ve Kahramanmaraş merkezli deprem sonrası OHAL ilan edilen 11 (on bir) ilde bulunan ceza infaz kurumlarının personel ihtiyacının karşılanması amacıyla toplam 1718 personel alımının planlandığı ve atama işlemlerinin devam ettiği, yapılan çalışmalar kapsamında; deprem bölgesinde bulunan ceza infaz kurumlarında görev yapan personele servis imkânının sağlanması ile lojman sayılarının artırılmasına ilişkin çalışmaların devam ettiği, ayrıca, yaşanan depremden etkilenen Kahramanmaraş E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu, İskenderun M Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu ve Malatya E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumunun statü değişikliği yapılarak açık ceza infaz kurumu olarak faaliyetlerine devam etmesinin 09.08.2023 tarihli Bakan Olur’u ile uygun görüldüğü,

İcra İşleri Dairesi Başkanlığınca; 06.02.2023 tarihinde yaşanan deprem felaketine ilişkin deprem bölgesinden çıkmak ve deprem bölgesinde çalışmak üzere 15.03.2023 tarihinde icra müdür ve icra müdür yardımcıları ile icra kâtiplerinin taleplerinin toplanması için ilan yapılarak gerekli değerlendirmelerin yapıldığı, ayrıca 2023 yılı içerisinde icra müdür yardımcılığı ve sözleşmeli icra kâtipliği açıktan alımlarının gerçekleştirilerek deprem bölgesindeki personel açığının giderildiği,

Adliyeler yönünden ise; deprem bölgesindeki 10 il için 2022 yılında 884 sınav izninin verildiği, 808 adayın atamasının tamamlandığı, 2023 yılı planlamasında; depremden sonraki sürecin gözetilerek 2248 sınav izninin verildiği, 2118 adayın başarılı sayıldığı, atama işlemlerinin tamamlanması halinde 10 ildeki adliyenin doluluk oranının en az yüzde 90 olmasının planlandığı bildirildi.

 

25)- Yol yardımının tüm illerde verilmesinin sağlanması:

Sendika temsilcileri tarafından; Yol yardımının tüm illerde verilmesinin sağlanması hususu dile

getirildi.

Bakanlık temsilcilerince; 15 Ağustos 2013 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren

Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Malî ve Sosyal Haklara İlişkin Toplu Sözleşme ve Büro, Bankacılık ve Sigortacılık Hizmet Koluna İlişkin Toplu Sözleşme gereğince ‘‘Bakanlıklar ve bağlı kuruluşların sadece merkez teşkilatında görev yapan personelin mesaiye geliş ve gidişleri için servis hizmeti sağlanması konusunda çalışma yapılacağı” hususunun dikkate alınarak merkez teşkilatta yer almayan diğer adliyelerde görevli personel için servis hizmetinin satın alınmasına yasal imkanın bulunmadığı,

İşyurtları Kurumu Yüksek Kurulunun 11.01.2023 tarihli ve 2023/02 sayılı Kararının 3 üncü maddesi ile Ankara, İstanbul, İzmir ve Bursa illeri ile Ankara merkez teşkilatı personeline taşıma hizmetlerinin sunulabilmesi için anılan illerin belediyeleri ile anlaşma sağlanarak İşyurtları Kurumu bütçesinden 2023 yılı için ödenek tahsisinin yapıldığı,

Bu nedenle; Bakanlığımız İşyurtları Kurumunun bütçesi imkanları dahilinde ulaşım giderine katkı payı olarak, ulaşım güçlüğü çeken Ankara, İstanbul, İzmir ve Bursa illerinde Adli ve İdari Yargı birimleri ile Adli Tıp Kurumu Başkanlıklarına İş Yurtları Yüksek Kurulu tarafından personel taşıma servis hizmeti satın alınması konusunda yetki verildiği ve bununla ilgili olarak ulaşım güçlüğü çeken Ankara, İstanbul İzmir ve Bursa Adli ve İdari yargı birimleri ile Adli Tıp Kurumu Başkanlığına toplam 32118 personel için 208.772.807,89 TL ödeneğin İş Yurtları Kurumu bütçesinden ulaşım ödeneği gönderildiği,

Bütçe imkanlarının yetersiz oluşu nedeniyle İş Yurtlarının Yüksek Kurulu tarafından sadece yukarıda bahsedilen mahallere, personel taşıma servis hizmeti satın alınması konusunda yetki verildiği, bu çalışmanın başka adliyelere yaygınlaştırılmasına imkan bulunmadığı bildirildi.

 

26)-Bakanlık merkez ve taşra teşkilatında ve fizikî imkanları uygun olan adliyelerde görevli personelin 0-6 yaş grubu çocukları için kreş açılması ve yapılacak yeni binaların projesinde mutlaka kreş bölümüne yer verilmesi:

Sendika temsilcileri tarafından; Bakanlık merkez ve taşra teşkilatında ve fizikî imkanları uygun olan adliyelerde görevli personelin 0-6 yaş grubu çocukları için kreş açılması ve yapılacak yeni binaların projesinde mutlaka kreş bölümüne yer verilmesi hususu dile getirildi.

Bakanlık temsilcilerince; Bakanlığımıza tahsis edilen ve restorasyon çalışması yapılacak olan Yargıtay eski binasında kreş yapılması yönünde planlama yapıldığı, Bakanlığımızca yeni yapılan adliye binası projelerinde; arsa alanı, bölge özellikleri, imar planı koşulları ve kullanıcı sayısı gibi şartların göz önüne alınarak, bütçe imkanları doğrultusunda kreş alanlarına yer verildiği bildirildi.

 

27)-Bakanlık merkez teşkilatında çalışan personele fazla mesai ve tuttukları nöbet karşılığı nöbet ücreti ödenmesi:

Sendika temsilcileri tarafından; Bakanlık merkez teşkilatında çalışan personele fazla mesai ve tuttukları nöbet karşılığı nöbet ücreti ödenmesi hususu dile getirildi.

Bakanlık temsilcilerince; 25.08.2021 tarih ve 31579 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşmenin Üçüncü Kısım (Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklar) Birinci Bölümün (Büro, Bankacılık ve Sigortacılık Hizmet Koluna İlişkin Toplu Sözleşme) “Nöbet ücreti” başlıklı 22 nci maddesinde;

“(1) 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun 54 üncü maddesi çerçevesinde nöbet tutan hakim veya savcılarla birlikte normal mesai saatleri dışında kesintisiz en az 5 saat fiilen çalışanlara, bu şekilde çalıştıkları her gün için 125 gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı tutarında nöbet ücreti ödenir. Bu kapsamda nöbet ücreti verilenlere aynı süreler için 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 17 nci maddesi uyarınca ayrıca fazla çalışma ücreti ödenmez. Bu maddeye göre her ay en fazla 10 gün için ödeme yapılabilir.” hükmünün yer aldığı, nöbet ücretinin 2802 sayılı Kanunun 54 üncü maddesine Bakanlık Merkez Teşkilatının da eklenmesiyle mümkün olabileceği,

Ayrıca, tuttukları nöbet karşılığı nöbet ücreti ödenmesinin; 25.08.2021 tarihli ve 31579 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Malî ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşmenin Üçüncü Kısım (Hizmet Kollarına Yönelik Malî ve Sosyal Haklar) Birinci Bölümün (Büro, Bankacılık ve Sigortacılık Hizmet Koluna İlişkin Toplu Sözleşme) “Nöbet ücreti” başlıklı 22 nci maddesinde; “(1) 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun 54 üncü maddesi çerçevesinde nöbet tutan hakim veya savcılarla birlikte normal mesai saatleri dışında kesintisiz en az 5 saat fiilen çalışanlara, bu şekilde çalıştıkları her gün için 125 gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı tutarında nöbet ücreti ödenir. Bu kapsamda nöbet ücreti verilenlere aynı süreler için 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 17 nci maddesi uyarınca ayrıca fazla çalışma ücreti ödenmez. Bu maddeye göre her ay en fazla 10 gün için ödeme yapılabilir.” hükmünün yer aldığı, nöbet ücretinin 2802 sayılı Kanunun 54 üncü maddesine Bakanlık merkez teşkilatının da eklenmesiyle mümkün olabileceği bildirildi.

28)-Bakanlık merkez teşkilatında çalışan personelin mesai saatleri dışında zaman geçirebilecekleri sosyal alan temininin sağlanması:

Sendika temsilcilerince; Bakanlık merkez teşkilatında çalışan personelin mesai saatleri dışında zaman geçirebilecekleri sosyal alan temininin sağlanması hususu dile getirildi.

Bakanlık temsilcilerince; Bakanlığımızın yer ve imkânları doğrultusunda Alakart Restoranın faaliyette bulunduğu, sosyal alan temini için çalışmaların devam ettiği bildirildi.

 

29)-Bakanlığımız bünyesinde sözleşmeli (4/B), kadrolu (4/A), sürekli işçi (4/D) ve vakıf üzerinden olmak üzere 4 ayrı statüde görev yapan personelin aynı yerde birlikte çalıştıkları durumda sorumlu personel olarak kadrolu olanların görevlendirilmesi:

Sendika temsilcileri tarafından; Bakanlığımız bünyesinde sözleşmeli (4/B), kadrolu (4/A), sürekli işçi (4/D) ve vakıf üzerinden olmak üzere 4 ayrı statüde görev yapan personelin aynı yerde birlikte çalıştıkları durumda sorumlu personel olarak kadrolu olanların görevlendirilmesi hususu dile getirildi.

Bakanlık temsilcilerince;

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinde istihdam şekilleri olarak kamu hizmetlerinin memurlar, sözleşmeli personel ve işçiler eliyle gördürüleceğinin hüküm altına alındığı,

Kamu hizmetlerini yerine getiren bu personel arasında statü farkları sebebiyle ast veya üst ilişkisi doğrultusunda bir düzenlemenin bulunmadığı, bu minvalde yapılan görevlendirmelerde belirtilen hususun göz önünde bulundurulduğu bildirildi.