Atatürk
Ana Sayfa Blog Sayfa 166

ERZURUM İDARE MAHKEMESİ, PERSONELİN KAMERA İLE İZLENMESİNİ ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİN İHLALİ SAYARAK İŞLEMİN YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASINA KARAR VERDİ 06 Ekim 2020, Salı | 12:18

0

 

06 Ekim 2020, Salı | 12:18

 

Sendikamızca, Ağrı İl Nüfus Vatandaşlık Müdürlüğü personelinin kamera ile izlenmesi işleminin, personelde psikolojik baskı yarattığı ve kamera sistemi ile özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiği gerekçeleriyle iptal davası açılmıştır.

Erzurum 1. İdare Mahkemesinde 2020/582 E. sayısı ile görülmekte olan dosyada 09.09.2020 tarihli ara karar ile; “uygulamanın sınırlarını, usul ve esaslarını gösteren bir yasal dayanağın bulunmaması, toplanan görüntülerin ilerde başka bir şekilde kullanılmayacağına yönelik bir güvencenin mevcut olmaması ve iş yerinin güvenliğini sağlama amacını aşarak, doğrudan çalışan memurun kendisinin, diğer memurlarla veya iş sahipleri ile ilişkisinin ve kamu hizmetinin görülmesi sırasında yaptığı her türlü haberleşmesinin, çalışma alanı ve masasının gözlemlendiği kamera takip sisteminin kurulmasının özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği” ve dava konusu işlemin uygulanması hallinde telafisi güç zararlar doğabileceği gerekçe tutularak yürütmenin durdurulmasına karar verilmiştir.

Yargı kararını görmek için tıklayınız.

 

GENÇLİK VE SPOR BAKAN YARDIMCISI İHSAN SELİM BAYDAŞ İLE GÖRÜŞTÜK

0

Genel Başkanımız Osman Eksert beraberinde Genel Başkan Yardımcımız Vedat Ulu ve Gençlik ve Spor Bakanlığı Temsilcimiz Fatih Çetin ile Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı İhsan Selim Baydaş’ı ziyaret etti.

 

Ziyarette Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavı sonrası yapılacak olan mülakat konusu görüşüldü.

 

Genel Başkanımız Osman Eksert, “Biz Türk Büro-Sen olarak mülakatlarda gerekli hassasiyetin gösterileceğine ve kimsenin emeğinin ziyan edilmeyeceğine inanıyoruz. Bakanlık olarak, liyakat ve bilgi birikiminin sizlerin de temel kriteri olduğunu biliyoruz” dedi.

 

Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı İhsan Selim Baydaş ise, “Biz hiçbir personelimizi mağdur etmeyeceğiz. Mülakatlarda olumsuz hiçbir durumun yaşanmaması için elimizden geleni yapacağız” dedi.

GENEL BAŞKAN YARDIMCILARIMIZ ANTALYA VERGİ DAİRESİ BAŞKANI İLHAN KARAYILAN’I ZİYARET ETTİ 02 Ekim 2020, Cuma | 06:58

0

 

02 Ekim 2020, Cuma | 06:58

 

Genel Başkan Yardımcılarımız Bayram Ali Oymak, Nebi Yay ve Vedat Ulu beraberlerinde Ankara 2 Nolu Şube Başkan Yardımcımız Yusuf Erken, Antalya Şube Başkanımız Yılmaz Danabaşoğulları ve Antalya Şube Başkan Yardımcılarımız ile 01.10.2020 tarihinde Antalya Vergi Dairesi Başkanı İlhan Karayılan ve Antalya Vergi Dairesi Grup Müdürü Servet Yılmaz’ı ziyaret ettiler.

Ziyarette, Antalya Vergi Dairesi Başkanı İlhan Karayılan’a yeni görevinde başarı temennilerini ileten Genel Başkan Yardımcılarımız, çalışanların sorunlarının çözümü noktasında Sendikamız her zaman elini  taşın altına koyacaktır, dediler.

 

GAZETEMİZİN EYLÜL 2020 DİJİTAL SAYISI YAYINLANDI 30 Eylül 2020, Çarşamba | 11:18

0

 

30 Eylül 2020, Çarşamba | 11:18

 

Türkiye Kamu-Sen ve bağlı sendikalarımızın haberlerinin yer aldığı gazetemiz dijital olarak yayınlandı.

TÜRKİYE KAMU-SEN GAZETESİ EYLÜL AYI DİJİTAL SAYISI

 

GENEL BAŞKAN ÖNDER KAHVECİ’DEN AZERBAYCAN’A DESTEK MEKTUBU 29 Eylül 2020, Salı | 12:30

0

 

29 Eylül 2020, Salı | 12:30

 

Genel Başkanımız Önder Kahveci, Ermenistan tarafından Azerbaycan’a karşı düzenlenen ve açıkça sivilleri hedef alan alçak saldırının ardından, Azerbaycan Hemkarlar İttifakı Konfederasyonu Genel Başkanı Settar Mahbeliyev’e desteklerini ileten bir mektup gönderdi. Kahveci, telefon ile de Sayın Mahbeliyev’i arayarak Türkiye Kamu-Sen olarak Azerbaycanlı soydaşlarımızın her daim yanında olduğumuzu bildirdi.

GENEL BAŞKANIMIZ ÖNDER KAHVECİ TARAFINDAN AZERBAYCAN HEMKARLAR İTTİFAKI KONFEDERASYONU GENEL BAŞKANI SAYIN SETTAR MAHBELİYEV’E GÖNDERİLEN MEKTUP

Settar Mahbeliyev (Azerbaycan Hemkarlar İttifakı Konfederasyonu Genel Başkanı)

Yıllardır Azerbaycan toprağı olan Karabağ’ı haksız şekilde işgal eden Ermenistan’ın önceki gün bölgedeki soydaşlarımıza yönelik hain saldırılarını şiddetle lanetliyorum.

Yapılan bu haince saldırıya Azerbaycan ordusu gereken karşılığı derhal vermiş ve yüreklerimize su serpilmiştir. Tüm dünya bilmelidir ki, Karabağ Azerbaycan toprağıdır ve bu topraklar bir gün azad olacaktır.

Bölgedeki huzur ve barışı bozamaya gayret eden Ermenistan bir an önce işgal ettiği topraklardan çekilmelidir.

Bir millet iki devlet şiarı ile yıllardır yan yana ve omuz omuza olduğumuz Azerbaycan’lı kardeşlerimize Türkiye’den bir kez kucak dolusu selam gönderirken, Türkiye Kamu-Sen konfederasyonu olarak,  Azerbaycan Hemkarlar İttifakları Konfederasyonu nezdinde tüm kardeşlerimize 83 milyonun arkalarında olduğumuzu yinelemek istiyorum.

Gerek sendikal konularda gerekse milli meselelerde her zaman görüş alışverişi ve iş birliği içinde bulunduğumuz Azerbaycan Hemkarlar İttifakları Konfederasyonu ile bugün olduğu gibi gelecekte de yan yana olmaya devam edeceğiz.

Bir kez daha ifade ediyorum ki, Azerbaycanlı kardeşlerimizi haklı davalarında sonuna kadar destekliyoruz. Her zaman ve her koşulda kardeşlerimizin yanında olacağımızı bir kez daha dünyaya ilan ediyoruz.

Selam ve saygılarımla…

Önder KAHVECİ

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı

 

KPDK TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLDİ 15 Eylül 2020, Salı | 16:30

0

 

15 Eylül 2020, Salı | 16:30

 

Pandemi dolayısıyla ertelenen Kamu Personeli Danışma Kurulu (KPDK) toplantısı bugün Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Reşat Moralı Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi.

BAKAN SELÇUK: KPDK TOPLANTIMIZ HAYIRLI OLSUN

Maske ve mesafe kurallarına uygun olarak yapılan toplantıda Bakan Zehra Zümrüt Selçuk, KPDK toplantısının hayırlı olmasını diledi.

KAHVECİ: TÜRKİYE KAMU-SEN ÜZERİNE DÜŞEN HER SORUMLULUĞU YERİNE GETİRMEYE HAZIRDIR

Toplantıda değerlendirmelerde bulunan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Pandemi dönemi, kamu çalışanlarının sorunları ve çözüm bekleyen konulara ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.

Genel Başkan Kahveci;

Öncelikle salgının başladığı ilk günden beri hayatlarını ortaya koyan, fedakârca çalışmalarından ötürü başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere tüm kamu görevlilerine ve aldığı yerinde kararlarla virüsün ülkemize girişinin gecikmesini sağlayan ve sonraki süreci de son derece özverili çalışmalarıyla, şeffaf bir biçimde sürdürerek başarılı bir kriz yönetimi yürüten Sağlık Bakanı ve tüm yetkililerimize teşekkür ediyoruz.

Elbette bu krizin atlatılması için hepimiz milletçe seferber olduk ve üzerimize düşen her türlü görevi yerine getirmeye de hazırız. Bugüne kadar alınan tedbirler son derece olumlu olmuştur. Okulların kapatılması, bazı ülkelerden girişlerin yasaklanması, karantina uygulamaları, reel kesimin desteklenmesi, vergi borçlarının ertelenmesi gibi tedbirler yerindedir.

Buna karşın 1 Haziran itibarı ile başlatılan “Yeni Normal” dönemde bazı aksaklıklar olduğu da kabul edilmelidir. Gerek alınan tedbirlerin kısa süre içerisinde gevşetilmesi gerekse tedbir kararlarının vatandaşın hassasiyetine ve inisiyatifine bırakılması, bazı olumsuz sonuçları da beraberinde getirmiştir. Son dönemdeki vaka sayısındaki artışlara bakıldığında önümüzdeki dönemde salgının ikinci dalgasıyla karşı karşıya kalma ihtimalimizin yüksek olduğu görülmektedir.

Bu krizin bizlere gösterdiği en önemli gerçeklerden bir tanesi de kamudaki istihdam çeşitliliğinin hak ve yükümlülükler bakımından sorun teşkil ettiği yönünde olmuştur. Bu nedenle artık kamuda tek tip, güvenceli ve kadrolu istihdama geçilmesi bir gereklilik halini almıştır.

“KADRO OLMAZSA OLMAZIMIZDIR”

Bu çerçevede 3+1’e tabi olan süreli ve süresiz sözleşmeli personel dahil, bütün güvencesiz sözleşmeli çalışanlar ile vekil, geçici gibi adlar altındaki personelin ve üniversiteli işçilerin kadroya geçirilmesi zorunludur.

Daha önce kamu görevlilerine verilen izinler, salgının yayılmasının önüne geçilmesi ve okulların kapanmasıyla birlikte ortaya çıkan çocuk bakımı sorunlarının çözümü yolunda uygun sonuçlar doğurmuştur. Bu kapsamda özellikle küçük yaşta çocuğu bulunan personele izin verilmesi konusunda kolaylıklar sağlanmalı, kurumlarda idari izinlerle ilgili keyfiyete son verilmelidir.

Önümüzdeki günlerde ortaya çıkması muhtemel farklı tedbirlerin sağlıklı bir biçimde uygulanabilmesi için zinde ve sağlıklı kamu görevlilerine ihtiyaç vardır. Bu kriz, milletimizin tedbirlere olumlu yaklaşımı yanında ancak kamu çalışanlarının özverisi ve fedakarlıkları ile aşılacaktır. Bu nedenle mevcut ekipman sorununun çözülerek başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere bütün kamu hizmeti sunan görevlilerin gerekli korunma tedbirleri alınarak her türlü sıhhi araç gereçle donatılması ve enfekte olmalarının önüne geçilmesi son derece önemlidir. Bazı kurum ve kuruluşlarda görülen bu türden sıkıntıların derhal giderilmesi, salgınla mücadelenin en önemli ayağını oluşturacaktır.

“3600 EK GÖSTERGE HAYATA GEÇİRİLMELİDİR”

Memurlarımız, kamu hizmetlerinin sunumu noktasında hayati risk altında görev yapan çalışanlarımızın ekonomik olarak sıkıntı yaşamaması için yıllardır beklemekte olan 3600 ek gösterge sorununun bir an önce taleplerimiz çerçevesinde çözüme kavuşturulması gerekmektedir.

Ayrıca görevi başında COVID-19 virüsüne maruz kalarak olumsuzluk yaşayan kamu çalışanları açısından bu durumun bir meslek hastalığı olarak kabul edilmesi için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması yerinde olacaktır.

“COVİD-19 SEBEBİYLE HAYATINI KAYBEDEN KAMU ÇALIŞANLARI ŞEHİT SAYILMALI”

Bununla birlikte, başta sağlık çalışanları olmak üzere görevi başında COVİD-19’a maruz kalarak hayatını kaybeden kamu çalışanlarının şehit sayılması, kendilerine olan minnet borcumuzun bir ifadesi, geride bıraktıkları yakınları açısından da bir övünç vesilesi olacaktır.

Virüsün, temasla yayıldığı göz önünde bulundurulduğunda, teması asgariye indirme noktasında mümkün olan kamu görevlileri için evden çalışma sistemine geçilmesi sağlanmalıdır.

Virüs salgınının bertaraf edilmesi yolunda maddi ve manevi anlamda en fazla desteğe ihtiyaç duyan kesim kamu görevlilerimizdir. Bu noktada salgınla mücadelenin en önemli aktörleri sağlık ordusu olacaktır. Özellikle sağlık çalışanlarımızın hayatlarını ortaya koyarak verdiği mücadelede sağlık personeli açığı bulunmaktadır. Bu mücadeleye destek olmak ve personel açığını kapatmak amacıyla 30 bin ilave hekim dışı sağlık personeli ataması yapılması gerekmektedir.

Görevi başında olduğu halde ekonomik kayba uğrayan kamu görevlilerinin bu ekonomik kayıplarının karşılanması, çalışanlarımızın moral motivasyonunun yüksek tutulmasına katkıda bulunacaktır.

Başta sağlık çalışanları olmak üzere halkla temas halindeki kamu görevlilerinin gerekli koruma ekipmanlarıyla donatılması son derece önemlidir.

Her türlü temasın engellenmesi noktasında hala kalabalık gruplar halinde aynı ortamda çalışan kamu görevlileri için gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir.

Kurumları dışında, kalabalık ortamlarda görevlendirilen personelin kurumlarına çağırılması ve mümkün olduğunca temastan uzak tutulması, personelin korunması açısından önemlidir.

Bütün evrak ve tahsilata dayalı kamu hizmetlerinin e-devlet üzerinden dijital olarak yürütülmesi, dijital sisteme aktarılması mümkün olmayan işlemlerin ise uygun olması durumunda ileri bir tarihe ertelenmesi yerinde olacaktır.

Biz Türkiye Kamu-Sen olarak her zaman olduğu gibi bugün de Devletimizin ve milletimizin yanındayız, üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye hazırız” dedi.

“KPDK TOPLANTILARI BUNDAN SONRA DA GÜNDEMLİ TOPLANMALIDIR”

Genel Başkanımız Kahveci, “Pandemi” gündemiyle bugün toplanan KPDK’nın bundan sonra da gündemli toplanması gerektiğinin altını çizerek, “KPDK toplantılarından sonuç alınması bakımından gündemli toplanmak büyük önem arz etmektedir. Kamu çalışanlarının taleplerinin hayata geçirilmesi için atılacak adımlarla ilgili kararlar bu şekilde daha hızlı alınabilir” dedi.

Genel Başkan Kahveci, kamu çalışma yaşamında alınması gereken tedbirlere ilişkin bir raporu da heyete sundu.

Raporda yer alan başlıklar ise şu şekilde;

Genel idare hizmetlerinin sunulmasında;

1- Geçtiğimiz yılın son aylarında ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alarak küresel bir salgın haline gelen covid-19 vakaları ülkemizde de artarak görülmeye devam etmektedir. Bu kapsamda, ülkemiz genelinde alınan sıkı tedbirlerde, son olarak 26 Ağustos 2020 tarih ve 31225 Sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 2020/11 Sayılı Genelgeniz ile salgının yayılımının en aza indirilmesi amacıyla kamu kurum ve kuruluşlarında, uzaktan ve dönüşümlü çalışma yöntemleri yeniden getirilmiştir. Ancak, söz konusu Genelge ile, uzaktan ve dönüşümlü çalışmaya ilişkin kararlar konusunda idareye takdir yetkisi verilmiş olması nedeniyle, vaka sayılarının daha az seyrettiği illerde bu uygulamalar hayat bulmamakta olup, bu durum salgının yayılımının önlenmesinde engel teşkil etmektedir.

Salgınla mücadelede topyekûn hareket edebilmek, vaka sayılarının en aza indirilmesi ve bir an önce salgının kontrol altına alınması açısından büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle bazı temel tedbirlerin tüm ülke bazında alınması ve idareye takdir yetkisinin bu kapsamda sınırlandırılması gerekmektedir. Her ne kadar çoğu valilik bir dizi önlem alarak vaka sayılarının azaltılmasını amaçlasa da vaka sayılarının diğer illere oranla daha az seyrettiği iller bazında dönüşümlü ve uzaktan çalışma şekilleri uygulanmamakta, gerekli ve yeterli tedbirler alınmamakta ve salgının kontrolü sağlanamamaktadır. Bu kapsamda gözlemlenen sorunların giderilmesi ve covid-19 vakalarının en aza indirilmesi için aşağıda izah edeceğimiz tedbirlerin ülke genelinde alınması büyük önem arz etmektedir.

2- Tüm kamu kurum ve kuruluşlarında temizlik ve hijyen malzemelerinin eksiksiz temin edilmesi ve binaların belirli aralıklarla dezenfekte edilmesi,

3- Hamile ve kronik hastaların idari izinli sayılarak geriye kalan personel için de dönüşümlü ve uzaktan çalışmaya geçilmesi,

4- 10 yaş ve daha küçük çocuğu bulunan kadın personelin, eğitimin de uzaktan yapıldığı hususu ayrıca dikkate alınarak, evden çalışmasının sağlanması,

5- Toplu taşıma kullanımındaki yoğunluğun azaltılmasına yönelik olarak mesaiye başlangıç ve bitiş saatlerinin düzenlenmesi,

6- Özellikle nüfus müdürlükleri gibi yoğunluğun fazla olduğu dairelerde başvuruların randevu usulü ile yapılması ve randevu saatlerinin teması en aza indirecek şekilde düzenlenmesi,

7- Yüz yüze hizmet verilen birimlerde personel ile vatandaşın temasını en aza indirgeyecek şekilde siperlik sistemlerinin kurulması,

8- Online olarak halledilebilecek işlemlere ağırlık verilmesi ve buna ilişkin altyapı çalışmalarındaki aksaklıkların giderilmesi,

9- Askeriye ve emniyet bünyesindeki sivil memurların da askeri mevzuat gereği değil dönüşümlü ve uzaktan çalışmaları için gereğinin yapılması gerekmektedir.

Sağlık çalışanları açısından ele alındığında;

10- 11 Mart 2020 tarihinde ülkemizde ilk vakanın görülmesi ile sağlık çalışanları Covid-19 salgınına karşı 7 aydır olağanüstü bir mücadele yürütmektedirler. 2 Eylül 2020 tarihinde Sağlık Bakanı Sayın Dr. Fahrettin Koca’nın yaptığı açıklamada 52 sağlık çalışanını covid-19 nedeniyle hayatını kaybettiği, 29 Bin 85 Sağlık çalışanından covid-19’a yakalandığını ilan etmiştir. Bu rakam 2 Eylül itibariyle Türkiye’deki toplam hasta sayısının %11’ine denk gelmektedir. Burada dikkat çekilmesi gereken önemli bir konuda sağlık çalışanlarının sağlığının korunmasıdır. Bu nedenle bakanlık ekstra önlemler almalı, koruyucu kıyafet ve malzeme eksiklik yaşanmamalıdır. Sağlık çalışanlarının salgından korunmak amacıyla dile getirdiği talepler kısa sürede karşılanmalıdır. Bu konuda özellikle taşra yöneticileri uyarılmalıdır.

11- Bunun dışında salgınla mücadelede hayatını kaybederek şehit olan arkadaşlarımızın geride bıraktığı ailelerinin mağdur olmaması için kendilerinin “2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun’un kapsamına alınması gereklidir. Bu yönde de bir düzenleme hayata geçmelidir.

12- Salgınla mücadelenin kahramanları olan sağlık çalışanlarımız çalışma hayatı ile ilgili taleplerinin karşılanmaması ve sorunlarının çözülmemesi nedeniyle sıkıntı içerisindedirler. Hem moral ve motivasyonlarının yüksek olması, hem de daha iyi hizmet sunmalarını sağlamak amacıyla gündeme getirdiğimiz taleplerin karşılık bularak hayata geçmesi gereklidir. Bu anlamda öncelikle ücretlerde bir artış yapılmalıdır. Bu artış mutlaka maaşa zam olarak gerçekleştirilmelerdir. Çünkü tavandan denilerek daha önce 3 ay verilen ve şimdi yeniden verilecek olan bu ödemeler çalışanları hiçbir anlamda memnun etmemiştir.

Aynı Hastanede farklı servislerin de çalışan, aynı serviste çalışıp eğitim durumu farklı olan sağlık çalışanları arasında çok büyük ödeme farklılıkları ortaya çıkmıştır. Sağlık hizmetlerinin sunumunda görev alan, kamu hastanelerinde çalışan, genel idari, yardımcı hizmetler ve teknik hizmetler sınıfındaki çalışanlara ve işçilere ise ödeme yapılmamıştır. İdarecilerin kimin ne kadar ücret alacağına karar verdiği bir sistemde haksızlıklar yaşanmıştır. Bu tür adaletsiz bir yöntemin terk edilerek ücretlerde makul bir artışla sağlık çalışanlarının beklentisi karşılanmış, sahadaki karışıklık ve haksızlıkta sonlanmış olacaktır.

13- Döner sermaye sisteminin yeniden revize edilip veya sil baştan yenilenerek çalışan merkezli bir hale getirilmeli, sağlık çalışanının alacağı döner sermaye ücretleri makul bir seviyede tutulmalıdır. 5 TL, 10 TL gibi trajikomik ödemelere bir son verilmelidir.

14- Sağlık çalışanlarının yıpranma payı 60 gün yani 6 yıla 1 yıl olarak düzenlenmiş; çalışılmayan günler de düşüldüğünde 9 yıla 1 yıl olmaktadır.  Bu düzenleme mevcut haliyle çalışanların beklentisini karşılamaktan çok uzaktır. Salgınla mücadele ve hastalığa yakalanan sağlık çalışanları da göz önüne alındığında Yıpranma payının makul bir düzeye getirilmesi şarttır.

15- Sağlık çalışanlarının beklediği bir başka düzenleme ise planlı bir istihdam politikasının hayata geçmesidir. Kapatılan hastanelerin yeniden açıldığı, şehir hastanelerin hızla hizmete sokulduğu ve sağlık çalışanlarının salgına yakalandığı bir dönemde mezun olup atanmayı bekleyen geçen sağlık çalışanı arkadaşlarımız sağlık sistemine dahil edilmelidirler. Böylelikle hem ağır iş yükü hafifleyecek hem de istihdam bekleyen gençlerin talebine bir cevap verilmiş olacaktır.

16- Ayrıca Kreş gibi sosyal imkanlardan sağlık çalışanlarının yararlanması için düzenlemeler yapılmalı, her hastaneye mutlaka bir kreş açılmalıdır. Çorum’da bir hemşiremizin hastanede kreş olmadığı için komşusuna bıraktığı 2 evladının yangında hayatını kaybetmesi gibi tarifsiz acıların bir daha yaşanmaması için bu adım mutlaka atılmalıdır.

17- Övgüyle bahsedilen filyasyon çalışmalarında pandeminin ilk gününden itibaren görev alan aile hekimliği çalışanlarına ilave bir ek ödeme yapılmasına yönelik bir düzenleme geçte olsa, pandeminin başlangıcından 6 ay sonra yapılmıştır. Burada da yapılacak ödemenin ne yazık ki performansa, bakılan Covid’li hasta sayısı gibi bazı kriterlere bağlanması yanlıştır. Bu sorun giderilmelidir.  Ayrıca İl ve İlçe Sağlık müdürlüklerinde oluşturulan filyasyon ekiplerinin mesai saatleri ile ilgili belirli bir sürenin olmaması, günde 10 saati bile aşan mesai saatlerine maruz kalındığına dair şikayetler gelmektedir. Mesai saatlerinin çalışan sağlığı düşünülerek bir kritere bağlanması gereklidir.

18- Sağlık ve sosyal hizmet kolunda bulunan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı sosyal hizmet kuruluşlarında ve bakım hizmetlerinde (çocuk, engelli, kadın, yaşlı) görevli personel pandemi sürecinde yoğun bir mesai harcamakta ve yüksek riskle hizmet sunmaktadırlar. Esnek mesaiden de kapsam dışı bırakılan bu çalışanlara da ilave bir ek ücret verilmesinin yerinde olacağı kanaatindeyiz. Çalışanların da beklentisi bu yöndedir. Ayrıca Adli Tıp Kurumu’nda da bazı bölge müdürlükleri pandemi kuruluşu ilan edilmiştir. Burada görev yapan çalışanlar da ek ödemeden faydalandırılmalıdır.

Eğitim, öğretim hizmetleri bakımından;

19- Pandemi döneminde Yükseköğretim Kurumlarında görev yapmakta olan personele ek ders ücreti ödenmesi,

20- Pandemi döneminde öğretmen, idareci ve eğitim çalışanlarına filyasyon ve benzeri ekiplere resen değil, gönüllülük esasına göre görev verilmelidir. Öğretmenlerimiz canlı derste görev yapmalarına rağmen, farklı ekiplerde resen görev verilmesi uygun değildir.

21- Cumhurbaşkanlığı Genelgesine rağmen, bazı üniversitelerimizde esnek çalışma uygulamasının hayata geçirilmemesi,

22- Uzaktan eğitim için kullanılacak araç, gereç ve materyallerin eğitim çalışanlarına indirimli olarak veya ücretsiz (KDV ve ÖTV’den muaf tutularak), ekonomik durumu uygun olmayan öğrencilere ise ücretsiz olarak verilmesi,

23- Uzaktan eğitim sürecinde öğretmenlere ve öğrencilere internetin ücretsiz verilmesi veya kotanını arttırılması,

24- Öğretmenlerimizin ve üniversite hocalarımızın maaşlarının yoksulluk sınırında olmasından dolayı, ek derslerini alamamaları durumunda geçim sıkıntısı yaşayacakları ortadadır. Bu sebeple ek ders kayıplarının muhakkak maaşlarına ilave edilmesi gerekmektedir.

Diğer hizmet alanlarında ise;

25- 6475 sayılı PTT A.Ş kanunun ile kurum bünyesinde 5510 sayılı kanunun  4 (a) maddesi doğrultusunda İdari Hizmet Sözleşmeli olarak çalıştırılan tüm personelin, 399 sayılı KHK ye göre özlük haklarının yeniden belirlenmesi,

26- PTT Genel Müdürlüğü bünyesinde çalışan Posta Dağıtıcıları 55 (ellibeş) yaşında res’en emekliye sevk edilmektedir. Posta Dağıtıcıları işini sürekli cihet alanında yaya dolaştığı için diğer personelden daha fazla yıpranmaktadır. İşinin ağır olması nedeniyle Kanun gereği 55 (ellibeş) yaşında sonra bu işi yapamayacağı belirtilmesi ile yıpranması kabul edilmesine rağmen yıpranma hakkı verilmemiştir, Pandemi süreci de göz önünde bulundurulduğunda Posta Dağıtıcılarına fiili Hizmet Zammı( Yıpranma) hakkının verilmesi,

27- Bugün halen kuruşlarla ifade edilen Mesai ücretinin, tutarsız ve yaşam gerçeklerinden uzak bir ücret olduğu, PTT Bünyesinde iki ayrı Fazla mesai ücretinin belirlendiği ancak kadrolu personelin mesai ücretinin ucuz olmasından dolayı fazla çalışma nöbetlerinin özellikle kadrolu personele yüklendiği, bu durumun hem ücret anlamında hem de hakkaniyet anlamında kutuplaşmaya sebebiyet vermesi nedeniyle, düşük mesai ücretlerinin düzeltilmesi, yevmiyesinin 8/1 oranında mesai ücreti ödenmesi,

28- PTT Genel Müdürlüğü bünyesinde yeniden norm çalışması ve cihet parselasyonu yapılarak eksik personelin tamamlanması,

29- Özellikle personel eksikliği nedeniyle verilemeyen yıllık izinlerin mutlak kullandırılması, E-Nabız sistemi de dahil olmak üzere, kronik rahatsızlığını belgeleyen personelin görev yeri ve unvanına bakılmaksızın idari izinli sayılması,

30- PTT Genel Müdürlüğü tarafından İdari Hizmet Sözleşmeliler için uygulanan performans sistemi çalışanlar açısından uygun bir sistem olmadığından yürürlükten kaldırılması,

31- BTK’da hafta sonunu da kapsayan dönüşümlü mesai uygulamasının, hafta sonu tatillerine denk gelmeyecek şekilde düzenlenmesi,

32- Kurumlarda iç barışın sağlanması amacıyla Anayasamızın kesin hükmünde bulunan “eşit işe eşit ücret” kapsamında aynı işi yapanların eşit ücreti almasının sağlanması,

33- Pandemi sürecinde sürekli vatandaşla her türlü Covid-19 tehlikesine karşı iç içe çalışan personele performans ücretinin tavandan ödenmesi,

34- Özellikle tapu müdürlüklerinde esnek çalışma sistemine dönülmesi, satış işlemleri dışındaki işlemlere ara verilmesi,

35- Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde yer alan 10 yaş altı çocuğu olanlar (eşi sağlık personeli olan Tarım ve Orman hizmet kolu çalışanları), kronik hastalıkları olanlar (pek çok kronik hastalık E-nabız üzerinden görüntülenememektedir. Kullanılan raporlu ilaçlara göre kronik hastalığın tespit edilmesi) ile 60 yaş üstü kamu görevlilerine yönelik esnek çalışma/idari izin uygulamalarına yönelik özellikle taşra birimlerinden yoğun şikayetler alınmaktadır. Bu hususta hassasiyet gösterilmesi,

36- Tarım ve Ormancılık hizmet kolu çalışanlarının zorunlu görev alanı olan Gıda Kontrol, Bitki ve Hayvan Sağlığı faaliyetleri çerçevesinde koruyucu malzeme ve dezenfektandın eksiksiz temin edilmesi,

37- Aşılama, Küpeleme, Çiftçi Kayıt Sistemine yönelik çalışmalar yanında ormancılıkta Damga ve Üretim vb. aciliyeti olmayan faaliyetlerin pandemi sonrasına ötelenmesi,

38- Millî Savunma Bakanlığı’na bağlı MKE bünyesindeki fabrikalarda, EÜAŞ, TEİAŞ ve yük tevzi müdürlükleri ile şeker fabrikaları ve ETİ Maden Genel müdürlüklerinde Cumhurbaşkanlığı’nın 11 sayılı Genelgesi uygulanmamakta ya da kısmen uygulanmaktadır. Salgının yayılmasının önlenmesi adına bu işyerlerinde maksimum hijyen koşullarının sağlanması ve uygun olan birimlerde esnek çalışmaya geçilmesi, zorunlu çalışmaya tabi tutulan söz konusu personele diğer bazı kurumlarda olduğu gibi ikramiye ödenmesi,

39- Kamu kurum ve kuruluşlarında zorunlu görevlendirmelerin durdurulması,

40- Görevde yükselme sınavı yapılan ancak pandemi nedeniyle sözlü sınav yapılamayan yerlerde mağduriyetin giderilmesi için yazılı sınava dayalı olarak atamaların yapılması,

41- Salgının yayılmasını engellemek adına görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının tek sınav merkezi yerine yakın illerde yapılması,

42- Özellikle vatandaşla temas halindeki kamu çalışanlarına belirli aralıklarla COVID-19 testi yapılması,

43- Sağlık çalışanları başta olmak üzere içinde bulunduğumuz bu zor dönemde özveri ile çalışarak sürece katkı sunan tüm personele ek ödeme verilmesi,

44- Covid-19 ile mücadelenin en önemli ayaklarından biri toplumun yeterli ve sağlıklı beslenmesi olduğu dikkate alındığında tarım teşkilatının Gıda Kontrol ve Denetim Görevi, Covid-19 ile mücadelenin en önemli konularındandır. Ancak, son dönemlerde Valilikler bünyesinde oluşturulmuş pandemi kurullarında, mevcutta kontrol ve denetim görevi olan ve yoğun mesai yürüten bazı teknik ve sağlık personelinin filyasyon ekiplerinde; Dosya Tutma, Sürücülük vb. görevlerle görevlendirildikleri şikâyeti tarafımıza ulaşmaktadır. Valilik bünyesinde oluşturulan filyasyon ya da benzeri ekiplerde Tarım ve Orman hizmet kolu çalışanlarının yer almaması hususunda hassasiyet gösterilmesi,

45- VEFA Destek Gruplarında görevlendirilmelerin ilgili genelge doğrultusunda yapılması, sadece Din görevlilerinin görevlendirilmemesi,

46- Bilindiği gibi, cenaze hizmetleri yerel yönetimlerin görevleri arasındadır. Buna rağmen, cenaze yıkama işlemlerinde din görevlileri ve Kur’an kursu öğreticileri görevlendirilmektedir. Bu aksaklığın giderilmesi için eleman yetersizliği olan yerlerde, İŞKUR marifetiyle geçici görevli gassal istihdamı yoluna gidilmesi,

47- Kovid-19 virüsü sebebiyle vefat etmiş vatandaşlarımızın, cenaze hizmetlerinde görevlendirilenlere, gerekli koruyucu donanımın ilgili kurum tarafından sağlanması,

48- Oluşturulan ekiplerde görevlendirin din görevlileri, kendi imkanlarıyla bu hizmetleri yerine getirmektedirler. Görevlendirilenlerin giderlerinin kurumlarca karşılanması,

49- Görevlendirilen personele resmi görev belgesi-onayı verilmesi,

50- Görevli personelin, kurum yetkililerince ihtiyaçlarının giderilmesi,

51- Görev yaptıkları ilçe dışında görevlendirilen müftülük personeline harcırah ödenmesi,

52- Bazı yerlerde görevlendirilen din görevlilerine verilen kontrol edilecek vatandaş sayısının makul seviyelere düşürülmesi,

53- Rahatsızlığı olanların veya ailesinde kronik hastası olanların görevlendirmelerden muaf tutulması,

54- COVID-19 Kapsamında Kamu Çalışanlarına Yönelik Tedbirler ile İlgili 2020/11 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi yayınlanmıştır. Genelgede; kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan personelin dönüşümlü yahut uzaktan çalışma yöntemiyle esnek çalışabilmelerine imkân sağlanmıştır. Söz konusu genelgenin yayımlanmasıyla birçok kamu kurum ve kuruluşu esnek veya dönüşümlü çalışmaya geçmiştir. Sağlık Bakanlığının vaka artışlarının en fazla görüldüğü yer olarak açıkladığı Ankara ili çapında ilave birçok tedbir alınmış ancak Vakıflar Genel Müdürlüğünde birçok kişinin Covid-19’a yakalandığı (yaklaşık 30 kişi) ve bu sebeple karantinada olduğu bilinmekte iken dönüşümlü yahut uzaktan çalışmaya geçilmesi hususunda herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Genel Müdürlük birimlerinde açık ofis usulünde çalışanların birçok ortak alanı kullanma mecburiyetinde olduğu, toplu taşımayı kullanmalarını bulaş riskini arttırmaktadır.  Bilgi işlem alt yapısı uzaktan çalışmaya imkân vermesi ve bulaş riskini azaltmak adıma esnek mesai ve evden çalışma uygulamasına geçilmesi uygun olacaktır.

Yaşanan Pandemi süreci ve içinde bulunduğumuz durumda vatandaşımızın tedbirlere harfiyen uyması ve kamu personelinin üstün gayretiyle bu salgının üstesinden hep birlikte geleceğimize inanıyoruz.

 

İŞKUR GENEL MÜDÜRÜ BEKİR AKTÜRK’Ü ZİYARET ETTİK

0

11 Eylül 2020, Cuma | 14:55

Genel Başkanımız Osman Eksert Genel Başkan Yardımcımız Hüseyin Aslan ile 11.09.2020 tarihinde Türkiye İş Kurumu Genel Müdürü Bekir Aktürk’ü ziyaret etti.

 

Çalışanların sorunlarının görüşüldüğü ziyarette Genel Başkanımız Osman Eksert, “Mahkeme kararı ile iptal edilen sınav kararıyla ortaya çıkan mağduriyetlerin biran evvel giderilmesi gerekmektedir. Kurum çalışanları bu noktada haklı bir bekleyiş içindedir” dedi.

 

Ayrıca pandemi sürecinde Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin dikkate alınarak bir çalışma düzeni oluşturulması ile maske, mesafe ve hijyen kriterinin asla unutulmaması gerektiği konuşuldu.

 

Türkiye İş Kurumu Genel Müdürü Bekir Aktürk ise, ziyaretimizden duyduğu memnuniyeti ifade ederek, taleplerimizin yerinde olduğunu çalışanların mağdur olmaması için elinden geleni yapacağını belirtti.

UZAKTAN EĞİTİMDE MAĞDURİYETİN ÖNLENMESİ İÇİN CUMHURBAŞKANLIĞI VE İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA YAZI YAZDIK 08 Eylül 2020, Salı | 15:01

0

 

08 Eylül 2020, Salı | 15:01

 

Bilindiği üzere Covid -19 Virüsü kapsamında kamuda bir çok tedbir alınmış olup, alınan tedbirler arasında okulların açılmayarak eğitimin uzaktan yapılması da yer almaktadır.

Vaka sayılarının az seyrettiği illerde ise dönüşümlü ve uzaktan çalışma şekilleri uygulanmamakta ve kamu çalışanları mesailerine eksiksiz devam etmektedirler.

Uzaktan eğitim kapsamında özellikle ilkokul çocuklarının evde kalacak olması sebebiyle, Sendikamız Cumhurbaşkanlığı ve İçişleri Bakanlığına yazdığı yazıda; “Ankara Valiliği 30.08.2020 tarih ve E.45598 sayılı yazısı ile; “10 yaş ve daha küçük yaşta çocukları olan kadın personelin ikinci bir emre kadar evden çalışması” yönündeki kararın tüm valiliklerce uygulanmasını” teminen yazılı talepte bulunmuştur.

Cumhurbaşkanlığı ile İçişleri Bakanlığına gönderdiğimiz yazı için tıklayınız

 

MAHKEME, BAŞARI PUANININ, SINAV TARİHİNDEN SONRA DEĞİŞTİRİLMEK SURETİYLE BİR KISIM ADAYIN BAŞARISIZ SAYILMASINA İLİŞKİN İŞLEMİN İPTALİNE KARAR VERDİ

0

03 Eylül 2020, Perşembe | 09:39

Sendikamızca, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı bünyesinde çalışan ve “Şube Müdürü, Sosyal Güvenlik Merkezi Müdür ve Müdür Yardımcısı,  Mali Hizmetler Sosyal Güvenlik Merkezi Müdür Yardımcısı, Şef ve Memur” kadroları için yapılan “görevde yükselme” sınavında başarı olan üyemizin, sınav puanının altmıştan yetmişe yükseltilerek başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali amacıyla dava açılmıştır.

İstanbul 3. İdare Mahkemesinin 14.07.2020 tarih, 2020/132 E. ve 2020/1078 K. sayılı kararı ile, “davacının, şef ve memur kadroları için başarı puanının 60 puan olacağının öngörülmesi karşısında, sınav duyurusundaki, sınav tarihindeki, sınav sonuçlarının ilan edildiği, başarı listesinin yayımlandığı ve idarece elektronik ortamda tercihlerin alındığı tarihlerdeki mevzuat hükümleri gereğince yazılı sınavda 60 puan ve üzeri alarak birinci listede başarılı sayılırken, sonradan yapılan yönetmelik değişikliği ile başarı notunun 70 puana çıkarıldığından bahisle başarısız sayılması işleminde hukuk güvenliği ve hukuki istikrarın sağlanması açısından mevzuata uygunluk görülmediği” gerekçesi ile dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

 

Mahkeme kararını görmek için tıklayınız

 

 

KAHVECİ: SORUNLARIMIZI MASKELEYEMEZSİNİZ! 02 Eylül 2020, Çarşamba | 14:02

0

 

02 Eylül 2020, Çarşamba | 14:02

 

Türk Sağlık-Sen Sağlık çalışanlarının sorunlarına dikkat çekmek ve taleplerini gündeme getirmek adına tüm Türkiye’de basın açıklaması gerçekleştirdi. Ankara Şehir Hastanesi önünde yapılan Basın Açıklamasında ilk olarak salgın nedeniyle hayatını kaybeden şehit sağlık çalışanlarımız için saygı duruşunda bulunuldu ve Fatiha okundu. Eylemde sağlık çalışanları sorunlarının yazılı olduğu maskeleri taktılar.

Binlerce Arkadaşımız Virüse Yakalandı, Acil şifalar Diliyorum.

Genel Başkanımız Osman Eksert’in de katıldığı eylemde Türkiye Kamu-Sen ve Türk Sağlık Sen Genel Başkanı Önder Kahveci salgın sürecinin kahramanları sağlık çalışanlarının sorunla boğuştuğuna dikkat çekerek “Tüm zorluklara rağmen olağanüstü bir çalışma azmi, kendi hayatlarını hiçe sayarak gösterdikleri fedakarlık, ailelerinden aylarca uzak kalarak yaptıkları hizmetle tarihe geçtiler. Binlerce arkadaşımız virüse yakalandı, hayatını kaybederek şehit olanlar oldu. Bugün bir kez daha şehitlerimize Allah’tan rahmet, hasta olan tüm arkadaşlarımıza da acil şifalar diliyorum.

Alın Terimizin Heba Edilmemesini İstedik

Salgın süresince Sağlık hizmetlerinin sıkıntıya girmemesi, sağlık çalışanlarının sağlığının korunması adına uyarılarda ve önerilerde bulunduklarını belirten Genel Başkanımız Önder Kahveci  “İlerleyen süreçte sağlık çalışanlarının alkışlandıklarını, Milletin ve devletin her kademesinden sağlık çalışanlarına teşekkür edilip, takdir edildiklerini hep beraber gördük. Her ne kadar alkışlar ve teşekkürler güzel ise de asıl meselenin sağlık çalışanlarının sorunlarını bitirmekten geçtiğini belirterek temel meselelere çözüm istedik. Çalışanların emeğinin karşılığını ödeyecek bir değer olmadığını ama alın terlerinin de heba edilmemesini ısrarla dile getirdik. “ dedi.

Ek Ödeme Değil Tek Ödeme İstiyoruz.

Sağlık çalışanlarının maaşlarında iyileştirme istediğini kaydeden Genel Başkanımız Önder Kahveci “Ne yazık ki 6 aylık bu süreçte 3 ay süren adı tavandan ama kendi yavandan olan bir ek ödeme ile sorunların geçiştirilmesi, bırakın yarınımızı güvence altına almayı, günü kurtarma değil ancak saati kurtarmak adına yapılan bu işle tüm sorunlar çözülmüş gibi bir hava oluşturuldu.

 Her yanı adaletsizliği nedeniyle dökülen ek ödeme sanki ikinci bir maaş gibi gösterildi. Dünyaya övgüyle bahsettiğimiz filasyon çalışmasında aktif görev alan aile hekimliği çalışanlarına bir kuruş bile ödeme yapılmayarak adeta emekleri yok sayıldı. Diş Hekimlerimiz, ağız diş sağlığı çalışanlarımız mağdur edildi.

Halbuki sağlık çalışanlarının beklediği gerçek anlamda ve adaletli bir şekilde ücretlerinde artış yapılmasıydı. Biz bu konuda taban aylığa artış yapılması talebimizi gündeme getirmemize rağmen ücretlerde bir iyileştirme olmadı.

Buradan bir kez daha yüksek sesle haykırıyoruz. Ek Ödeme değil Tek Ödeme istiyoruz. Onu da maaş zam olarak talep ediyoruz. Ancak böylelikle gerçek anlamda bir iyileştirmeden söz etmek mümkündür. “ dedi.

Sağlık Çalışanları Kırgın, Kızgın ve Yorgun

Sağlık çalışanlarının hak etmedikleri bir muamele ile karşı karşıya kaldıklarını belirten Genel başkanımız Önder Kahveci “ Salgının artığı bugünlerde Sağlık çalışanları yine fedakarca görevlerinin başındalar ama mutsuz ve umutsuzlar. Kırgın, kızgın ve yorgunlar. Fedakarlıklarının karşılığında kendilerine yapılanları görüyorlar. Hakları verilmediği gibi hak etmedikleri bir muameleye ile karşı karşıya kalıyorlar. Çalışanlar kronikleşen sorunlarının çözülmesi yerine yavandan ek ödemenin tekrar gündeme getirilmesi karşısında öfkeliler. Ek ödeme yerine maaşa zam şeklinde tek ödeme bekliyorlar. Dünyanın çeşitli ülkeleri sağlık çalışanlarının bu süreçte ücretlerini arttırırken salgınla mücadelede destan yazan Türk sağlık çalışanlarına yapılanlar reva mıdır? “ dedi.

Genel Başkanımız Taleplerimizi Sıraladı

Bizim beklentimiz salgının seyrini arttırarak devam ettiği şu günlerde kahraman sağlık çalışanlarının taleplerinin yerine getirilmesidir. Virüsle mücadele eden kahramanların başka sorunlarla boğuşmaları sona ermelidir.” diyen Genel Başkanımız Önder Kahveci taleplerimizi şöyle sıraladı;

Maaşlara acilen zam yapılmalı, ücretler iyileştirilmelidir. Bu iyileştirme sağlık kurum ve kuruluşlarında görevli tüm çalışanları kapsamalı herhangi bir ayrıma gidilmemelidir.

Döner sermaye sorununa sosyal taraflarla görüşülerek makul bir düzeyde çözüm üretilmelidir.

Söz verilen 3600 ek gösterge düzenlemesi bir an önce hayata geçmelidir.

Süresiz sözleşmelilere, 3+1 süreli sözleşmelilere, vekil ebe hemşireler ile kamu dışı aile sağlığı çalışanlarına kadro verilmeli 4/A dışındaki tüm istihdam modelleri kamuda terk edilmelidir.

Salgınla mücadeledeki fedakarlıkları, virüse yakalanan sağlık çalışanlarının sayısı göz önüne alındığında makul bir yıpranma payının hayata geçmesi zorunluluktur. Mevcut yıpranma payı düzenlemesi çalışanlar lehine acilen revize edilmelidir.

Salgınla mücadele sürecinde hayatını kaybeden sağlık çalışanları başta olmak üzere görev esnasında hayatını kaybeden tüm sağlık çalışanları yasal olarak şehit kabul edilmelidir. Bu çağrımız karşılıksız kalmamalı, yöneticiler sağlık çalışanları için üzerlerine düşeni yapmalıdırlar.

Aile Hekimliğinde görev yapan çalışanlara mutlaka ilave bir ücret ödemesi yapılmalı ve unutulmuşlukları sonlandırılmalıdır. Aynı şeklide Adli Tıp Çalışanlarına da salgın nedeniyle bir ilave ödeme yapılmalıdır. Çünkü birçok Adli Tıp Müdürlüğü Grup başkanlıkları pandemi kuruluşu ilan edilmişlerdir.

Kreş gibi sosyal imkanlardan sağlık çalışanlarının yararlanması için düzenlemeler yapılmalı, her hastaneye mutlaka bir kreş açılmalıdır.

İş yükünü azaltmak için istihdam arttırılmalı, atama bekleyen genç arkadaşlarımızın sesine kulak verilmelidir.

Sağlık çalışanları için dile getirdiğimiz taleplerimizin tamamı üniversite hastanelerinde fedakarca görev yapan arkadaşlarımız için de geçerlidir. Bu konuda YÖK ve rektörlükler üstlerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidirler. Kendi kuruluşlarında ne çalışanları mağdur edecek uygulamalara imza atmalı, ne de çalışanların herhangi bir ayrımcılığa uğramalarına müsaade etmelidirler.

Sağlık Çalışanlarının Sorunlarına ve Taleplerine Bakış Açısı Değişmeli

Çalışanların lehine olan düzenlemelerin hayata geçmesini istediklerini kaydeden Genel başkanımız Önder kahveci sözlerini şöyle tamamladı: Bugün baktığımızda hastanelerden aile hekimliklerine, sözleşmelilerden hizmetlilerimize, doktorumuzdan sağlık memuruna her çalışanın ortak sorunları mevcut olduğu gibi hayata geçmesi zaruri talepleri de vardır.  Gayretimiz ve mücadelemiz bunların gerçekleşmesi içindir. Umut ediyoruz ki sağlık çalışanlarının sorunlarına ve taleplerine bakış açısı değişir. Meseleler kulak arkası, sümen altı edilmez, çalışanın aleyhine değil lehine olan düzenlemeler hayata geçer.

Bu temennilerle koronavirüsle mücadelede Türkiye’nin dört bir yanında şifa dağıtan,  Çalışma hayatındaki tüm zorluklara ve yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen özverili bir şekilde hizmet eden tüm kahraman sağlık çalışanlarına kolaylıklar diliyorum.         

Vatandaşlarımıza da bir çağrıda bulunmak istiyorum; Sağlık çalışanlarının yüklerinin hafifletilmesi için, kendi sağlığınız için Covid-19 tedbirlerine yani maske-mesafe ve temizlik kuralına uyarak destek olun.