Atatürk
Ana Sayfa Blog Sayfa 161

GENEL BAŞKAN YARDIMCILARIMIZ İSTANBUL ŞUBELERİMİZ İLE BİR ARAYA GELDİ

0

03 Eylül 2021, Cuma | 14:51

Genel Başkan Yardımcılarımız Bayram Ali Oymak ve Nebi Yay 1 – 3 Eylül 2021 tarihleri arasında İstanbul Şube Başkan, Şube Yöneticileri ve Temsilcilerimiz ile bir araya geldi.

 

Toplantıda Toplu Sözleşme süreci ile ilgili bilgi verilerek, istişarede bulunuldu.

AĞRI ŞUBEMİZ, ADALET ÇALIŞANLARI İÇİN YARGI PAKETİ İSTİYORUZ

0

AĞRI ŞUBE BAŞKANIMIZ CELALETTİN YILDIRIM’IN ADLİ YIL AÇILIŞI KONULU YAZILI BASIN AÇIKLAMASI

 

Her yıl Eylül ayının ilk iş gününde Adli Yıl açılışı çeşitli kutlamalarla gerçekleştirilir. Adalet ve hukuk toplumların olmazsa olmazıdır. Nitekim Hz. Ali, “Devletin dini Adalettir.” diyerek devlet için adaletin önemine işaret etmiştir. Adalet sisteminin olmadığı ya da aksayarak işlediği bir ülkede, ne gelişmişlikten ne de kalkınmadan bahsedilemez. Ülkemizin içinden geçtiği bu zor dönemde, ülkemizi ayakta tutabilecek tek unsur Adalettir.

 

ADALET ÇALIŞANLARININ SORUNLARI GÖZ ARDI EDİLİYOR

 

Her yıl adalet sistemimizin eksikliklerinin gündeme getirildiği “adli yıl” açılışlarında; Adaletin işleyişinin olmazsa olmaz unsuru, iş yükünün büyük bir kısmını omuzlayan, Hâkim ve Savcılar ile birlikte Adalet Hizmetinin temel taşları olan yazı işleri müdürü, Zabıt Kâtibi, Mübaşir, Teknik personel ve diğer tüm Adalet Bakanlığı çalışanları unutulmakta, sorunları dile getirilmemekte, adeta yok sayılmaktadırlar.

 

Özellikle son dönemlerde mobbing uygulanan ve intihar eden meslektaşlarımızın sayısında artış gözlenmektedir. Mesai mefhumu olmadan çalışan Bakanlık çalışanlarının bu fedakârlıklarının karşılığı bu olmamalıdır.

TBMM’de ele alınan Yargı Reformu Tasarılarında Adalet Çalışanları bir bütün olarak yok sayılmış, çalışanların fikri alınmadan hazırlanan bu tasarılarda çalışanlar için herhangi bir iyileştirme olmamıştır.

 

ADLİYE ÇALIŞANLARINA YÖNELİK BİR PAKET ÇIKARILMALIDIR

 

Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavlarında liyakatin öne çıkarılması, mobbinge karşı çalışanları koruyan uygulamaların hayata geçirilmesi, Yardımcı Hizmetler Sınıfı çalışanlarının GİH’e geçirilmesi, tüm sözleşmeli çalışanlara kadro verilmesi, fazla mesai ücretlerinin tam ve zamanında ödenmesi, yol paralarının tüm illerdeki çalışanlara ödenmesi gibi iyileştirmelerin içinde bulunduğu bir paket Adliye çalışanları için de çıkarılmalıdır.

 

Nitekim bu güne kadar çıkarılan yargı paketlerinde personel adına hiçbir iyileştirme olmaması adalet çalışanlarında hayal kırıklığı yaratmıştır. Artık Adliye çalışanları unutulmamalı ya da yok sayılmamalıdır.

 

Bu istek ve düşüncelerle yeni adli yılın tüm Adalet Çalışanları başta olmak üzere, tüm üyelerimize, yargı camiasına ve aziz milletimize hayırlı olmasını diler, Türk Büro-Sen olarak tüm çalışanların işlerinde kolaylıklar dileriz.

SOSYAL TESİSLERDEN DEVLET MEMURLARININ YARARLANDIRILMASI TALEBİYLE CUMHURBAŞKANLIĞINA TALEP YAZIMIZI YAZDIK

0

01 Eylül 2021, Çarşamba | 14:32

Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde çalışmakta olan sivil devlet memurlarının orduevleri, eğitim merkezleri ve diğer sosyal tesislerden yararlandırılmaması, aynı iş yerinde çalışan ancak farklı sınıflara mensup sivil personelin kurumlarına duydukları aidiyet duygusunu zedelemekte olduğundan yaşanan bu ayrımcılığa son verilmesi talebiyle Cumhurbaşkanlığına ekte yer alan yazımız gönderilmiş, ilgili yazımız, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığınca gereği yapılmak üzere Milli Savunma Bakanlığına gönderilmiştir.

İlgili yazımızı görmek için tıklayınız

Tarafımıza Gelen Cevap

30 AĞUSTOS ANADOLU’NUN TÜRK YURDU OLDUĞUNUN TESCİLİDİR, KUTLU OLSUN

0

29 Ağustos 2021, Pazar | 20:21

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle yayınladığı mesajda, “Anadolu topraklarının, ebedi yurdumuz olduğunu dünya âleme ilan edişimizin 99. Yıldönümü kutlu olsun” dedi.

Kahveci açıklamasında şunları söyledi:

 

“Sultan Alparslan’ın “Geldik” Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Gitmiyoruz” dediği Anadolu topraklarının, ebedi yurdumuz olduğunu dünya âleme ilan edişimizin 99. yıldönümü kutlu olsun.  Türk tarihinin en anlamlı ve en önemli zaferi, 26 Ağustos günü başlayıp 30 Ağustos 1922 tarihinde Dumlupınar’da, Mustafa Kemal Atatürk komutasında zaferle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Muharebesi’dir. 

30 Ağustos Zafer Bayramı, Necip Türk Milletinin bizi bu topraklardan kazıyıp atmak için bir araya gelen şer odaklarına karşı verdiği tarihî cevabın adıdır.  Zalimler bilmezler; Anadolu’nun Türk’ler için bilaistisna vatan olduğunun levh-i mahfuzumuzda yazılı olduğunu. İşte bu mürtesin gerçeği ilan ettiğimiz günün 99. yılında da aynı şerefi duyuyor ve gururu hissediyoruz. 

Her köşesi bir fiil işgal edilmiş bu topraklarda Mustafa Kemal Atatürk’ün varlığıyla nurlanan çerağımız Milletimizi muzaffer kılan yolda meşaleyi harladı. Bugün coğrafyamızda hala müteaffin zihniyet kendini göstermeye çabalamaktadır. Bilinmelidir ki, bu gayret dünya döndükçe başarısızlığa mahkûm olacaktır.  Geçtiğimiz yüzyılda milletlerin kaynaklarını sömürüp, hainlikle kurdukları sözde medeniyetleri ile mazlumlara hayatı dar eden emperyalistler, 21. yüzyılın kaynak paylaşımını ve yeni sömürü düzenini de bölge milletlerinin haklarını gasp ederek gerçekleştirmek arzusundadır. Türk milleti yakın coğrafyasında yaşananlar karşısında uyanık olmak, bütün ayrılıkları bir tarafa bırakarak saflarını sıklaştırmak, birliğini pekiştirmek zorundadır.  

Komşu ülkelerde yaşananlar, kanla ve irfanla kurulan Cumhuriyetimizin değerini bizlere bir kez daha göstermiştir. Geçmişimizin acı tecrübelerinden çıkardığımız dersleri hayata geçirmeli, Devletimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği muasır medeniyet yolunda kararlı bir şekilde yürümeliyiz. 

Bu vatan, Türk milletinin ebediyete kadar vazgeçilmezidir. Aksini düşünen zihniyet inkıraza mahkûmdur. Devletimiz bu coğrafyada yalnızca kendi haklarını değil bir asırdır kan kusturulan mazlumların da haklarını korumak ve kaynakların hukuka uygun biçimde adil bir şekilde dağıtılmasını sağlamak için her türlü mücadeleyi göze almıştır. Bundan 99 yıl önce imkânsızlıklar içinde, dünyanın tüm gelişmiş ülkelerini ve onların destekleyip üzerimize sürdüğü taşeron güçleri denize döküşümüz bugün Akdeniz’de Türk milletine aba altından sopa gösteren kendini bilmezlere ibret olmalıdır.  Bu topraklarda varlığımızın öneminin nedeni de budur. O yüzden,  vatanımızda yeni bir kurtuluş savaşı vermek zorunda kalmamamız için bunca vatan evladının canlarına mal olan iç ve dış düşmanlar ile bunların destekçilerini tespit ve imha etme zorunluluğumuz bulunmaktadır.

Canından vaz geçerek hürriyeti için ölümü göze alan, çetin mücadelelere gark olan ecdadımızın bizlere emanet ettiği bu kutsal vatanı ne pahasına olursa olsun korumaya yeminliyiz. 26 Ağustos 1922’deki inançla ve “Ya istiklâl ya ölüm” parolasıyla yola çıkmış Türk milletini, yok etmeye ve esaret altına almaya kimsenin gücü yetmeyecektir. 

Türkiye Kamu-Sen olarak Malazgirt Zaferi ile başlayan Anadolu hâkimiyetimizde bu topraklara Türk imzasını vuran tüm vatan evlatlarına; çaresizlik içinde kıvranan milleti yeniden ayağa kaldıran Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına; vatanı, milleti ve ülkesi için canlarını vermekten çekinmeyen tüm gazi ve şehitlerimize minnettarız.

Şehitlerimizin ruhları şad; milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun. Allah her daim ordumuzu, askerimizi ve polisimizi muzaffer kılsın.”

SAKARYA CUMHURİYET BAŞSAVCISINDAN SAKARYA ŞUBEMİZE ZİYARET

0

HSK Kararnamesi ile Yargıtay Savcılığına atanan Sakarya Cumhuriyet Başsavcısı Lütfi Dursun Sakarya Şubemizi ziyaret etti.

ŞUBE BAŞKANLARIMIZ VE İL TEMSİLCİLERİMİZ İLE DEĞERLENDİRME TOPLANTIMIZI GERÇEKLEŞTİRDİK

0

26 Ağustos 2021, Perşembe | 20:10

2022 ve 2023 yıllarını kapsayan Toplu Sözleşme döneminin tamamlanmasının ardından 26.08.2021 tarihinde Şube Başkanlarımız ve İl Temsilcilerimiz ile online olarak değerlendirme toplantımızı gerçekleştirdik.

Toplantıya Genel Başkanımız Osman Eksert, Genel Başkan Yardımcılarımız Hüseyin Aslan, Bayram Ali Oymak, Kadir Polat, Nebi Yay, Vedat Ulu, Gürkan Orhan ve Şube Başkanlarımız ve İl Temsilcilerimiz katıldı.

Genel Başkanımız Osman Eksert süreci anlatarak, “Toplu sözleşme görüşmelerinin başlamasından son anına kadar sürece katkıda bulunmak adına bütün gücümüzle mücadele ettik. Bu süreçte hedefimize memurlarımız ve memur emeklilerimizin refahını koyduk ve masaya oturduğumuz ilk andan itibaren

Memurun geçmiş yıllara yönelik zararlarının telafi edilmesi için 600 TL seyyanen zam,

2022 yılı için Ocak ayı itibariyle yüzde 21 zam, yüzde 3 refah payı, 2023 yılı için ise yüzde 17 zam oranı ile yüzde 3’lük refah payı,

Sözleşmeli çalışanların tamamının kadroya geçirilmesi,

Yardımcı Hizmetler Sınıfı çalışanlarının GİH’e geçirilmesi,

3600 ek göstergenin Türkiye Kamu-Sen’in yapmış olduğu çalışmalar doğrultusunda hayata geçirilerek, 4 grup ile sınırlandırılmadan tüm kamu görevlilerine verilmesi,

Vergi dilimlerinin belirli bir oranda sabitlenmesi,

Aile, çocuk, giyim yardımlarının artırılması,

Servis ve yemek hizmetinin tüm kamu çalışanlarına sunulması, hizmetin sağlanma imkanı olmayan yerlerde ücretinin ödenmesi,

Enflasyon farkının ise TÜFE’nin maaşlara yapılan oransal artışların üzerine çıktığı aydan itibaren ödenmesi,

Yılda iki kez dini bayramlar öncesinde tüm kamu görevlilerine “Bayram İkramiyesi” ödenmesi,

Memur maaşını oluşturan bütün kalemler ile ek ödeme, döner sermaye, ek ders, fazla mesai, ikramiye gibi tüm ödemelerin emekli keseneğine dâhil edilmesi,

Görevde yükselme sınavlarının düzenli hale getirilmesi ve ilk atamalarda her türlü istismara açık olan sözlü sınav uygulamasının kaldırılması,

Temel mali taleplerimizin gerçekleştirilmemesi halinde masadan kalkacağımızı beyan ettik ve sonuçta hükümetin sunduğu zam teklifinin de yetersiz olması ve ne seyyanen zam teklifimizin ne de refah payı talebimizin karşılanmaması, söz verildiği halde sözleşmelilerin kadroya alınmaması, yardımcı hizmetler sınıfı çalışanlarından lisans mezunlarının GİH’e geçirilmemesi, vergi dilimlerinde düzenleme yapılmaması nedeni ile masada yer almadık.

Türkiye Kamu-Sen olarak bilgi birikimimiz ve masadaki varlığımız ile alınan zam oranları son 10 yılın en yüksek zam oranları olmakla beraber, beklentilerimizin ve taleplerimizin çok altındadır. Bu haliyle kamu görevlilerimizi yoksulluk sınırı altında bırakan zam oranlarını kabul etmemiz mümkün değildir” dedi.

 

Genel Başkanımızın konuşmasının ardından Şube Başkanlarımız ve İl Temsilcilerimiz ile istişarede bulunuldu.

AĞRI ŞUBEMİZ’DEN CUMHURİYET BAŞSAVCISINA ZİYARET

0

Ağrı Şube Başkanımız Celalettin Yıldırım beraberinde Türk eğitim Sen Şube Başkanı Erhan Kılıçtürk, Türk Diyanet Vakıf Sen il temsilcisi Ömer Özalp, Türk İmar Sen İl temsilcisi Nihat Çifçi, Türk Enerji Sen İl Temsilcisi Murat Kılıç, Türk Ulaşım Sen il Temsilcisi Ekrem Söğüt ile Cumhuriyet Başsavcılığı görevine atanan Mehdi Can’a hayırlı olsun ziyaretinde bulundular.

Ziyarette çalışanların sorunları ve çözüm yolları hakkında istişarede bulunuldu.

 

Ayrıca Ağrı Şube Başkanımız Celalettin Yıldırım hizmet kolumuza bağlı kurumları ziyaret ederek, Sendikamıza katılmak isteyen memurların üyelik işlemlerini gerçekleştirdi.

TÜRKİYE KAMU-SEN YÜKSEK İSTİŞARE KURULU TOPLANTISI SONUÇ BİLDİRGESİ YAYINLANDI

0

25 Ağustos 2021, Çarşamba | 13:51

Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu, Konfederasyonumuza bağlı sendikalarımızın Genel Başkanları, Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleri ve il temsilcilerimizin çevrimiçi katılımıyla 24 Ağustos 2021 günü Ankara’da toplandı.

İstişare toplantısında kamu görevlileri ve emeklilerinin 2022-2023 yıllarına ilişkin mali ve sosyal haklarının belirlendiği 6. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri ele alındı. Bu çerçevede Konfederasyonumuzun görüşlerini içeren Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu Toplantısı Sonuç Bildirgesini kamuoyunun ve kamu görevlilerinin bilgilerine sunuyoruz.

Türkiye Kamu-Sen; 

1.    2012 yılından beri yetkili konfederasyon tarafından gerçekleştirilen toplu sözleşme görüşmelerinde yaşanan başarısızlıklara ve hayal kırıklıklarına son vermek,  

2.    Kamu görevlilerinin ve emeklilerinin sürekli eriyen maaşlarını gerçekçi bir oransal artışla yükseltmek, 

3.    Geçmiş dönemlerde yaşanan ekonomik kayıpların seyyanen zam verilmesi yoluyla telafisini sağlamak, 

4.    Memur ve emeklilerin ekonomideki büyümeden pay alması ve gelir dağılımının iyileştirilmesi için refah payı uygulamasını başlatmak, 

5.    Sosyal devlet ilkesini gerçek anlamda hayata geçirecek sosyal yardım sisteminin kurulması için mevcut sosyal hakları iyileştirmek, yeni sosyal haklar getirmek, 

6.    Kamu görevlilerinin ve emeklilerin haklarının geriletilmesini durdurmak, 

7.    Kamuda güvencesiz olarak çalışan sözleşmeli personeli kadrolu ve güvenceli statüye geçirmek,

8.    2018 yılında verilen sözün gereği olarak ek gösterge düzenlemesinin bütün kamu görevlilerini kapsayacak ve beklentilerini karşılayacak şekilde yapılmasına öncülük etmek, 

9.    Kamu çalışanlarının yıllardır birikmiş sorunlarının çözüme kavuşturulması amacıyla, hizmet kollarına ilişkin sorunlar da dahil olmak üzere yaşanan bütün aksaklıkların çözümünü sağlamak amacıyla “Ortak Talep” belirleyerek 6. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerine başlamıştır. 

2 Ağustos 2021 tarihinde başlayan görüşmelerde Türkiye Kamu-Sen, 430 bin üyesinden aldığı güçle, sorumluluğunun bilinci içinde, belirlediği gerçekçi taleplerle, 4688 sayılı Kanunun verdiği yetkiye dayanarak toplu sözleşme görüşmelerindeki yerini almış, kamu görevlilerinin ve emeklilerin haklarını pazarlıkların son gününe kadar ısrarla ve kararlılıkla savunmuştur.       

Bu süreç boyunca Konfederasyonumuz farkını ortaya koymuş, masadaki varlığıyla bu yılki toplu sözleşme görüşmelerinin 2012 yılından beri yürütülen en verimli pazarlık süreci olmasını sağlamıştır. 

Gelinen noktada Türkiye Kamu-Sen, taviz vermeyeceğimiz ve vaz geçmeyeceğimiz taleplerimiz olan; 

1.    Kamu çalışanlarını enflasyon karşısında koruyacak olan refah payı uygulamasının hayata geçirilmemesi, 

2.    Önerilen zam talebinin mevcut enflasyon rakamlarının altında kalması, 

3.    Geçmiş dönem kayıplarını karşılamasını amaçladığımız seyyanen zam talebimizin karşılık bulmaması, 

4.    Yardımcı hizmetlilere ilişkin hassasiyetlerimizin göz ardı edilmesi,  

5.    Ek gösterge düzenlemesi ve sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesine ilişkin toplu sözleşme metninde bağlayıcı olmayan muğlak ifadelere yer verilmesi,

6.    Kamu görevlilerine bayram ikramiyesi verilmesi ve vergi diliminden kaynaklı zararların telafi edilmesi konularının kabul görmemesi nedeniyle imzalanan mutabakat metnini kabul etmemiştir.  

Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu olarak memurlarımızı memnun etmeyen hiçbir sözleşmeyi kabul etmeyeceğimizi bir kere daha ifade eder; belirlediğimiz eksiklik ve diğer bütün taleplerimizin hayata geçirilmesi için bundan önce olduğu gibi bundan sonra da her platformda gereken mücadeleyi vereceğimizi kamuoyuna saygı ile duyururuz. 

ÇANKIRI ŞUBEMİZ, TOPLU SÖZLEŞMEYİ TANIMIYORUZ!

0

Türk Büro-Sen Çankırı Şube Kadın Kolları Başkanı F.Nurdan KÖKSALDI’nın yazılı basın açıklamasıdır.

 

Köksaldı, “Türkiye Kamu-Sen toplu sözleşmeyi kabul etmeyerek masadan kalktı ve şerhini düştü. Bakan da imzalayanlara teşekkür etti. Oysa, Türkiye Kamu-Sen yükselen enflasyon karşısında  memur ve emeklinin korunması için, hep mücadele etmiş, gayret etmiş özgül ağırlığının hep gereğini yapmış, tüm kamu görevlilerinin ve emeklilerin sorunlarının kalıcı bir biçimde çözülmesi için birlikte hareket ederek, sesimizin daha gür çıkmasını sağlamıştır.”

REFAH PAYI VE SEYYANEN ZAM İÇERMEYEN TOPLU SÖZLEŞMEYİ YETERSİZ BULUYORUZ

0

23 Ağustos 2021, Pazartesi | 17:16

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, 6. Dönem Toplu sözleşme görüşmelerine dair yazılı bir açıklama yaptı.

Genel Başkan Kahveci, “Türkiye Kamu-Sen, toplu sözleşme görüşmelerinin başlamasından son anına kadar sürece katkıda bulunmak adına bütün gücüye mücadele etmiştir. Toplu pazarlıklardaki varlığımız ve etkinliğimiz, 2012 yılından beri alınan en yüksek zam oranlarına ulaşılmasını, 3 yıldan beri sürüncemede bırakılan ek gösterge uygulamasının bir takvime bağlanmasını, 2013 yılından beri kanayan yara haline gelmiş olan sözleşmeli personele kadro konusunun toplu sözleşme metnine dahil edilmesini sağlamıştır” dedi.

“Gelinen noktada taviz vermeyeceğimiz ve vazgeçmeyeceğimiz taleplerimizi heyete ilettik” diyen Genel Başkanı Kahveci, “ Özellikle kamu çalışanlarını enflasyon karşısında koruyacak olan refah payı uygulamasının hayata geçirilmemesi, seyyanen zam talebimizin karşılık bulmaması, yardımcı hizmetlilere ilişkin hassasiyetlerimizin göz ardı edilmesi; ek gösterge düzenlemesi ve sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesine ilişkin toplu sözleşme metnindeki bağlayıcı olmayan muğlak ifadeler nedeniyle mutabakat metnine itirazlarımızı dile getirdik” dedi.  

Genel Başkan Önder Kahveci açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

“Kamu görevlileri ve emeklilerin 2022-2023 yıllarına ilişkin toplu sözleşme süreci mutabakatla sonuçlanmıştır. Türkiye Kamu-Sen, toplu sözleşme görüşmelerinin başlamasından son anına kadar sürece katkıda bulunmak adına bütün gücüyle mücadele etmiştir. 

Aileleriyle birlikte 25 milyona yaklaşan bir kitlenin son yıllarda eriyen alım gücünün artırılması, yükselen enflasyon karşısında  korunması, geçmiş dönem kayıplarının telafi edilmesi, büyümeden pay verilerek memurların refahının artırılması, 2018 yılında verilen sözün de bir gereği olarak tüm memurları kapsayacak adil ve hakkaniyetli bir 3600 ek gösterge düzenlemesi yapılması, kamudaki güvencesiz sözleşmeli personel çalıştırılması uygulamasına son verilerek söz konusu personelin kadroya geçirilmesi ile yardımcı hizmetler sınıfında görev yapan personelin genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmesi konuları kırmızı çizgimiz olmak üzere tüm kamu görevlilerinin ve emeklilerin sorunlarının kalıcı bir biçimde çözülmesi için birlikte hareket ederek, sesimizin daha gür çıkmasını arzuladık. 

Toplu pazarlıklardaki varlığımız ve etkinliğimiz, 2012 yılından beri alınan en yüksek zam oranlarına ulaşılmasını, 3 yıldan beri sürüncemede bırakılan ek gösterge uygulamasının bir takvime bağlanmasını, 2013 yılından beri kanayan yara haline gelmiş olan sözleşmeli personele kadro konusunun toplu sözleşme metnine dahil edilmesini sağlamıştır.  

Gelinen noktada taviz vermeyeceğimiz ve vazgeçmeyeceğimiz taleplerimiz olan özellikle kamu çalışanlarını enflasyon karşısında koruyacak olan refah payı uygulamasının hayata geçirilmemesi, seyyanen zam talebimizin karşılık bulmaması, yardımcı hizmetlilere ilişkin hassasiyetlerimizin göz ardı edilmesi; ek gösterge düzenlemesi ve sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesine ilişkin toplu sözleşme metnindeki bağlayıcı olmayan muğlak ifadeler nedeniyle mutabakat metnine itirazlarımızı heyete ilettik. 

4688 sayılı Kanun gereğince toplu sözleşme metnini bağıtlama yetkili konfederasyonun uhdesinde bulunmaktadır. Dolayısıyla Türkiye Kamu-Sen olarak bizim toplu sözleşmeyi imzalama ya da Hakem Kurulu’na baş vurma gibi bir hakkımız hukuken bulunmamaktadır.  Bu nedenle biz, sürece katkı sağlamak adına bilgimizi, tecrübemizi, örgütlü gücümüzü son anına kadar kullandık, ilgilileri uyarma vazifemizi yerine getirdik. 

Sonuç itibarı ile geçmiş dönemlere kıyasla daha fazla kazanım elde edilmiş olsa da özellikle refah payı ve seyyanen zam başta olmak üzere kırmızı çizgi olarak gördüğümüz ekonomik taleplerimizi karşılamaktan uzak kalan bu toplu sözleşmenin yetersiz olduğunu düşünmekteyiz. 

İlerleme sağlayamadığımız hususlardan vazgeçmiş değiliz. Özellikle refah payı, seyyanen zam, yardımcı hizmetlilerin sorunları, vergi dilimleri başta olmak üzere acil çözüm bekleyen konulardaki taleplerimizin hayata geçmesi için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da mücadelemizi sürdüreceğiz.  

Ülkemizin belli güç odakları tarafından ekonomik, ekolojik, askeri ve siyasi anlamda zaafiyete uğratılmak istendiği bu dönemde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Vedat Bilgin’in yapıcı yaklaşımı ve çözüm odaklı çabaları kazanımların artması noktasında önemli bir etken olarak bizleri memnun etmiştir. 

6. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerine en yüksek düzeyde katkıyı sunarak bu seviyeye getirmiş olmamıza rağmen, memurlarımızın tatmin olmadığı bir sözleşmeyi onaylamamız mümkün değildir. İlerleyen süreçte refah payı ve seyyanen zam başta olmak üzere tüm taleplerimizin gerçekleşmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz”