Atatürk
Ana Sayfa Blog Sayfa 155

GENEL BAŞKAN KAHVECİ’DEN YETKİLİ KONFEDERASYONA ÇAĞRI; GELİN TALEPLERİ ORTAKLAŞTIRALIM, MASAYA DAHA GÜÇLÜ OTURALIM

0

31 Mayıs 2021, Pazartesi | 14:58

Ağustos ayında yapılacak olan 6. Dönem toplu sözleşme görüşmeleri çerçevesinde Genel Başkanımız Önder Kahveci, sendikalarımızın Genel Başkanları ve Genel Merkez Yöneticilerimizin katıldığı değerlendirme toplantısı Genel Merkezimizde gerçekleştirildi.
Aylardır devam eden çalışmaların gündeme taşındığı toplantıda, Ağustos ayında masaya getirilecek başlıklar ayrı ayrı değerlendirildi. 

TALİP GEYLAN: MASADA HAK MÜCADELEMİZİ SONUNA DEK SÜRDÜRECEĞİZ 

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Divan oluşturuldu.  Genel Sekreterimiz ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, “Toplantımız kamu görevlilerimiz ve milletimiz adına hayırlı olsun. Toplu sözleşme dönemi yaklaşırken siz değerli yöneticilerimizle görüş alış verişinde bulunacağız. Türkiye Kamu-Sen her dönemde olduğu gibi yine o masada kamu çalışanlarının hak ve menfaatleri için mücadelesini sürdürecektir. Bundan kimsenin kuşkusu olmamalıdır” dedi. 

KAHVECİ: TEŞKİLATIMIZA SONSUZ TEŞEKKÜRLERİMİ SUNUYORUM

Covid-19 sürecinde Türkiye Kamu-Sen’in güçlü mücadelesini sürdürdüğünün altını çizen Genel Başkan Önder Kahveci, “İnandığımız davamızın, mücadelemizin peşinden koşacağız. Şayet biz bu yetkili konfederasyonun elinden yetkiyi almazsak kaybeden taraf yine Kamu görevlilerimiz olacak” dedi. Kahveci, “Değerli arkadaşlar Covid-19 gölgesinde geçirdiğimiz aşağı yukarı on beşinci ay. Geçen yıl yetki dönemi de sıkıntılı bir süreç içerisinden geçti, bu senede zorlu bir süreç yaşadık. Sadece ülkemizde değil bütün dünyada yaşanan küresel bir salgın var, bu salgın neticesinde hayatını kaybeden arkadaşlarımız oldu özellikle sağlık çalışanları ve kamu görevi yürütürken görevi başında hayatını kaybeden 420’nin üzerinde memur arkadaşımız da var. Onlara yüce Allah’tan rahmet diliyorum. Şifa bekleyenlere de Cenabı Allah acil şifalar versin bir an önce bu Covid-19 pandemisinden kurtulalım, eski güzel günlere, yüz yüze yaptığımız toplantılara, heyecanlı sendikal mücadelemize inşallah tekrar dönelim. 

Tabi ki bu zorlu süreçte Türkiye Kamu-Sen güçlü bir mücadele ortaya koydu. Sadece Covid-19 değil aslında bir başka virüs daha var sözde yetkili, yetkiyi gasp eden sendika bu virüsten daha beter. Sendikacılık adına ortaya sağlam bir duruş koyamayan ama yöneticiler ve bir takım siyasilerde çalışanın üzerine baskı kurarak sendikal örgütlerini yapmaya çalışan bir sendikal virüs daha var ama o virüse karşı Türkiye Kamu-Sen uzun yıllardır bir mücadele sürdürüyor. Çok şükür bu senede zor şartlara rağmen aldığımız sayılara göre üye sayımızı arttıracağız hatta üye artışı sağlayan tek konfederasyon olacak. Bu noktada böylesine zor şartlarda yetki mücadelesi veren Türkiye Kamu-Sen’in yürekli yöneticilerine, bir kez daha sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. 

Şartlar zor ama Türkiye Kamu-Sen’liler inandığı davası, inandığı mücadelenin peşinde koşarak üye sayısını arttıracak. En kısa zamanda yetkiyi alarak kamu çalışanlarını hak ettiği hayat standardına kavuşturacak, aksi halde bu konfederasyonla bir yere varmamız zor görünüyor. Yaşadığımız toplu sözleşme süreçlerine bir bakın, rakamlar ortada zaman zaman kamuoyuyla da sizlerle de paylaşıyoruz işte bir önceki toplu sözleşmede beşinci dönem toplu sözleşmede kurdukları tek cümle şu “Efendim biz imza atmadık” İmza atmadık diyerek sorumluluktan kurtulamazsınız. İnşallah önümüzdeki dönem itibariyle kamu çalışanlarımızın her geçen gün alım gücü düşen maaşlarına adam gibi düzgün bir iyileşme yapılarak altıncı dönem toplu sözleşme dönemini tamamlamış oluruz” dedi. 

KAHVECİ: 4688 SAYILI YASANIN REVİZE EDİLMESİ ŞARTTIR

4688 sayılı yasada değişiklik çağrısını yineleyen Genel Başkan Önder Kahveci, “4688 sayılı Sendika kanununda mutlak bir değişikliğe ihtiyaç var, bu kaçınılmaz. 3 buçuk milyon kamu görevlisi ve 2 milyon emeklinin gelecek yıl artışlarına bir kişi karar vermesin. Şu anki düzene göre iki kişi toplu sözleşmeyi imzaladığı anda masaya katılanların hiç birinin imzasına gerek kalmıyor. Temsil açısından 14 kişi var ama 2 kişi yetiyor. 14 kişi katılıyorsa çoğunlukla toplu sözleşme bağıtlanmalı. İkincisi hakem kurulunun yapısı değiştirilmeli. Zaten hakem heyetinin 6’sı hükümet tarafından atanıyor. Bu kuruldan ne bekleyebiliriz? Hakem heyeti üniversiteler arası kurulun belirleyeceği akademisyenler ve tarafların eşit temsili ilkesi çerçevesinde oluşturulmalıdır.  

Genel ve hizmet kolu toplu sözleşmeleri mutlak surette birbirinden ayrılmalı, farklı zaman ve zeminde gerçekleştirilmelidir.

Kamu görevlilerinin grev ve siyaset hakkı tanınmalıdır. Nitekim, iç hukukta bizim yaptığımız iş bırakma eylemleri için açılan davaların tamamı memurlarımız lehine sonuçlandı. Zaten uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan ve yargı kararı ile de onaylanan bu hakkın daha fazla sürüncemede bırakılmaması gerekiyor. Bunu artık yapılacak düzenlemeyle bir yola koymamız lazım. 

Yeni anayasa sürecine ilişkin önemli günler geçiriyoruz. Bizim bu konuda eskiden yaptığımız çalışmalarımız var. Ülkemizin yeni ve sivil bir anayasaya ihtiyacı vardır, bu konuda her türlü katkıyı vermeye hazırız. Anayasanın ilk dört maddesindeki hassasiyetlerimizi ise kesinlikle koruyoruz.  

KAHVECİ: MEMUR-SEN’E ÇAĞRIMIZ AÇIKTIR, ORTAK TALEPLERLE MASAYA GİDELİM

Genel Başkanımız Önder Kahveci toplantıda yaptığı konuşmada, 6. Dönem Toplu sözleşme görüşmelerine vurgu yaparak, masada yer alan konfederasyonların bir ve beraber hareket etmesinin ve taleplerin ortak bir metinle kamu işveren heyetine sunulmasının önemine vurgu yaparak, “Buradan yetkili konfederasyona sesleniyorum, talepleri ortak hale getirelim, memurların hakları için yapacağınız her türlü eylem ve etkinlikte destek olacağız.” dedi. Kahveci, “  Bildiğiniz üzere 6. Dönem Toplu sözleşmeye doğru yaklaşıyoruz. Türkiye Kamu-Sen’in geçmişten gelen ciddi toplu görüşme birikimi var. Bizler taleplerin ortaklaşmasının masada kamu çalışanları lehine nasıl bir katkı sağlayacağını çok yakından bilen bir konfederasyonuz. Sendikal kültürde olan bu durumu daha da geliştirmek lazım. İşçi sendikaları bunu yaptılar ve bugün görüşmelere başladılar Bakanlık ile. Bizde bunu yapabiliriz, tabandan güçlü bir destek ortaya çıkar, buradan Memur-Sen’e bir kez daha çağrı yapıyorum. Buyurun gelin taleplerimizi ortak hale getirelim. Masada kamu çalışanlarının gücünü artıralım. Buradan çağrı yapıyorum yetkili konfederasyona, “Memurların hakları için yapılacak her türlü eylem ve etkinliğe varız. Bizim meselemiz çalışanlar, mücadelemiz onlar için”  Biz bu çerçevede hazırlıklarımızı yapacağız, çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Yüksek İstişare Kurulu Toplantımızı da tamamlayıp devamında Temmuz ayında ortaklaştırabilirsek talepleri Bakanlığa veririz, yoksa kendi adımıza basın ve kamuoyu ile taleplerimizi paylaşacağız.  

Buradan şunu da ifade etmek isterim ki, bizim ekonomik taleplerimiz tamamen gerçekler üzerine belirlenmiş, ayakları yere basan talepler olacaktır. Bu noktada,

1-  Hedeflenen enflasyona dayalı maaş zammı politikasından vazgeçilmeli, gerçekleşen enflasyon ve zorunlu tüketim harcamalarını dikkate alan bir oransal artış benimsenmelidir.

2- Bu artışlara ilave olarak, kamu çalışanlarının ve emeklilerinin alım güçlerini yükseltmek üzere büyümeden pay yani refah payı uygulanması zorunludur.

3 – Yıllardan beri memur ve emeklilerimiz enflasyonun altında zam almakta, alım güçleri sürekli erimektedir. Bu erimenin telafisi ve geçmiş dönem kayıtlarının karşılanması için ilave bir artış gerekmektedir. Türkiye Kamu-Sen’in mali talepleri bu üç sac ayağına oturmaktadır. 

Biz daha önce de geçmişe dönük zararların karşılanmasını istedik, hedeflenen enflasyon kadar bir artışı kabul etmedik. İşte rakamlar ortada. Yüzde 17’yi aşan enflasyon rakamları ortadayken, kamu çalışanlarına reva görülen rakam nedir? Yüzde 4+4 ve 3+3.  Sonradan verilen enflasyon farkları ise kayıp hanesine yazılan farklardır. Ülkemiz yüzde 7 büyüdü. O zaman bu büyüme kamu çalışanlarına da yansıtılsın. Son 10 yılda yapılan hiçbir toplu sözleşmede refah payı uygulaması yok. Biz refah payı uygulamasının da hayata geçirilmesini istiyoruz. Masaya sağlam ve güçlü taleplerle oturursak sonuç alabiliriz.  

Net şekilde ifade etmek  isterim, maaş artışlarında ifade ettiğim bu üç unsurun dikkate alınması şarttır. Yoksa  o masa başlamadan biter. 

KAHVECİ: MEMUR PAKETİ ÖNERİMİZ DERHAL HAYATA GEÇİRİLMELİDİR

Patenti Türkiye Kamu-Sen’e ait olan Memur Paketi konusunda da değerlendirmelerde bulunan Genel Başkan Kahveci, “Bu pakette yer alan konular çözüme kavuşturulduğu anda ciddi bir rahatlama sağlanacağına inanıyorum” dedi. Kahveci, “Biz 2019 yılı toplu sözleşmesi öncesinde bir memur paketi ortaya koyduk ve ısrarla da takipçisiyiz. Bu paketteki başlıklar çözülürse emin olun çalışma hayatında sorunların büyük kısmı ciddi şekilde çözülmüş olur. Biz Türkiye Kamu-Sen olarak Memur paketinde neler istiyoruz;  Biz bu paketin içinde, 

* Tüm ek ödemelerin emekliliğe sayılmasını istiyoruz. Çalışırken aldıkları maaşları emekliye ayrılınca alamayan ve mağdur olan insanların sorunu çözülsün istiyoruz. 

* 3600 ek gösterge konusunda sayın Cumhurbaşkanının sözü var ve insanlar umutla bekliyor. Sadece dört meslek gurubu değil tüm kamu çalışanlarını kapsayacak bir adım atılmalı ve verilen söz yere düşürülmemeli. Biz bu konuda çalışmamızı yapıp TBMM’ye verdik. Bu çalışma üzerinden gayet hakkaniyetli bir ek gösterge düzenlemesi yapılabilir.

* Sözleşmeli personelin durumu ortada. 2011 ve 2013 yılında sözleşmeli personele kadro verildi yine verilebilir. Yöneticinin iki dudağı arasına sıkıştırılan bir kamu görevlisinin verimliliği olmaz. Sözleşmeliler perişan, aile hayatları yok, çocukları bir yerde kendileri bir yerde…Parçalanıyorlar. Bu trajediye dönüşüyor, derhal gerekli adımlar atılmalı.

* Kamuda ikramiye almayan tek kesim memurlar kaldı. Yılda iki defa bayram ikramiyesi talebimiz karşılanmalı. Memurun yüzü güldürülmelidir.

* Yardımcı hizmetliler konusu çözülmeli. Bu insanların beklentilerine cevap verilmeli. Bu insanlara sorumluk verildiyse kadrosu da verilsin. Sağlık Bakanlığı önünde bir arkadaşımızı hiç unutmam, bir elinde yüksek lisans diploması diğer elinde süpürge ile geldi. Yani eğitimin hiç mi değeri yok. Bu konuda derhal adımlar atılmalıdır. 

* Vergi dilimleri konusunda artık ciddi adımlar atılmalı, memurun vergi dilimi yüzde 15’e sabitlenmelidir. Türkiye’nin vergi rekortmeni memurlardır emin olun. Dengeli ve adaletli bir vergi sistemi olmalı. Maaş cebimize girmeden vergimizi ödüyoruz.

* Liyakat ve ehliyet konusu herkesin ağzında ama uygulamada hiçbir şey yok. Mülakata cepheden karşıyız. Mülakat kul hakkı demektir. 90 puan alan insana 10 puan vererek sözlü sınavda eliyorsunuz. Bunu hangi vicdan kabul eder? 

* Yeni bir yönetici atama sistemi getirilmeli hatta yönetici akademisi kurulmalıdır.

* Enflasyon rakamları dikkate alındığında memur maaşlarına yapılan artışların her dönem gerçekleşen enflasyonun gerisinde kaldığı görülmektedir. Bu erimenin telafisi için memurlara ek zam verilmelidir.  Bütün bunları kapsayacak bir memur paketi ile bu sorunları rahatlıkla çözebileceğimizi ve rahatlama sağlayabileceğimizi düşünüyorum. 

KAHVECİ: GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK BU MİLLETİN KAHRAMANIDIR

Son günlerde ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili sosyal medyada dolaşan söylemlere de değinen Genel Başkanımız, “Bu insanlar şunu kafalarına yerleştirsinler; 84 milyonluk aziz Türk Milleti yüreğinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü hiç silmeyecek derecede sevgi ve muhabbet beslemektedir” dedi. Kahveci, “Aziz şehitlerimiz başta olmak üzere, Gazi Mustafa  Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmetle yad ediyorum. Gün geçmiyor ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili ulusal kurtuluş savaşını vermiş, Başkumandanlık yapmış, devletimizin ve cumhuriyetimizin kurucusu, ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili tahrik edici sözler duymayalım. Bu insanlar şunu kafalarına yerleştirsinler; 84 milyonluk aziz Türk Milleti yüreğinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü hiç silmeyecek derecede sevgi ve muhabbet beslemektedir. Ve şunu unutmayın ki biz,  bu aziz millet bu ülkeyi bu toprakları düşmanın işgalinden kurtaran bize vatan yapan, bu topraklar üzerinde özgürce, hür ve bağımsız yaşamamızı sağlayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle, minnetle yad edecektir. Yani siz caminin minberine çıkıp oradan bir takım düşüncelerinizi ifade ederken her kurduğunuz cümleye dikkat edeceksiniz. Ben hep söylerim, bir millet kahramanlarıyla yaşar. Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu milletin kahramanıdır, gönlünden asla silemezsiniz. Tabi birileri ne derse desin biz milletimizin değerlerini kıymetlerini, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü de, Sultan Alparslan’ı da, Fatih Sultan Mehmet’i de asla unutmayacağız ve her zaman gönlümüzde yaşatacağız. Çünkü onlar bize bir devlet kurdu biz o devleti o vatan toprakları içerisinde özgürce yaşıyoruz, onlara ancak biz minnet ve şükran duyarız” dedi. 

Genel Başkan Önder Kahveci’nin konuşmasının ardından sendikalarımızın Genel Başkanları ve Genel merkez Yöneticilerimiz söz alarak Toplu sözleşme dönemine ilişkin görüş, düşünce ve önerilerini dile getirdiler. 

BÜYÜK FETHİN 568. YIL DÖNÜMÜ KUTLU OLSUN

0

28 Mayıs 2021, Cuma | 16:03

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, İstanbul’un Fethi’nin 568. Yılı münasebetiyle bir mesaj yayınladı.
“Bir fetih gerçekleşti ve Fatih Sultan Mehmet yalnızca bir şehri değil hem İslam dünyasının hem de İstanbul halkının gönüllerini fethetti” diyen Genel Başkan Kahveci, “Derinliği ve manayı içinde barındıran İstanbul, Cenab-ı Allah’ın Türk milletine sunduğu çok önemli ve anlamlı bir hediyedir” dedi. 

Genel Başkan Önder Kahveci mesajında şu satırlara yer verdi;

“Karşısındaki zorluklara sığınıp kolay yolu seçerek bahane üretmek yerine zoru seçip çözüm üreten bir padişahın bugün bile birçoğumuza çılgınca gelecek, “gemilerin karadan yürütülmesi” emrini, bir dakika dahi tereddüt etmeden yerine getirmek için seferber olan bir yönetim ve ordunun azmi ile dünyada yeni bir çağ başlamıştır.  Peygamber müjdesine erme lütfuyla şereflenen Fâtih Sultan Mehmed Hân ve O’nun “güzel askerleri”nin, 568 yıl önce gerçekleştirdikleri şanlı “Fetih”in yıldönümünü gururla kutluyoruz. 

O gün 29 Mayıs 1453’te bir fetih gerçekleşti ve İstanbul, şehirlerin dilberi, İslam’la müşerref oldu. Bir fetih gerçekleşti ve Fatih Sultan Mehmet yalnızca bir şehri değil hem İslam dünyasının hem de İstanbul halkının gönüllerini fethetti… Sonra da Türk-İslam medeniyetinin şahikalarına çıkıldı. İstanbul’un fethi, Osmanlının ruhen de yükselişini başlattı. 

O günden beridir farklı inanç ve geleneklerin başkenti olan bu güzide kentimiz barış, kardeşlik ve huzur iklimini içinde barındıran, medeniyet ve hoşgörü için son derece önemli bir ilham kaynağıdır. Derinliği ve manayı içinde barındıran İstanbul, Cenab-ı Allah’ın Türk milletine sunduğu çok önemli ve anlamlı bir hediyedir. 

Türk milleti, 1071 yılında Malazgirt Savaşı’ndan kesin bir zaferle çıkarken Anadolu topraklarını kendine vatan yapmak için sayısız şehit vermiştir. İşte 1453 yılının 29 Mayıs’ında Büyük Hakan Fatih Sultan Mehmet Han, İstanbul’u fethederek Anadolu topraklarının Türk yurdu olduğunu kesin ve net bir biçimde bir kez daha tescillemiştir. İstanbul ve Türk coğrafyası bu dönemde maddi ve manevi olmak üzere iki fetih yaşamıştır. Maddi fetihte İstanbul’un kapıları, manevi fetihte ise bu coğrafyada yaşayan herkesin gönül kapıları Türk milletine ardına kadar açılmıştır.

Her Türk evladı, bu toprakları bizlere vatan yapan aziz ecdadımızdan devraldığı, bu mirasın omuzlarımıza yüklediği ağır yük ve sorumluluğun bilincinde olmak zorundadır. Yüzyıllardır, içerden ve dışarıdan bu topraklar üzerinde oyunlar oynayan ve Türk milletini bu topraklardan silmek isteyen hainler olduğunu bilmekteyiz. Bu hainler, emellerine ulaşmak ve Anadolu coğrafyasından Türk adını silmek için her türlü yola başvurmakta, Türk hakimiyetinin rövanşını almak adına önce bu topraklarda yaşayan milletimizin gönül kapılarına kilit vurmaya, gönül gözlerini kör etmeye, birlik ve beraberliğimizi yok etmeye çalışmaktadırlar. 

İçinden geçtiğimiz bu zorlu süreçte İstanbul’un fethi, maziden bugünümüze büyük mesajlar taşımakta; azim, kararlılık, inanç ve adanmışlığın her türlü imkânsızı mümkün kılacağının en büyük ispatı olarak karşımızda durmaktadır. İnanıyoruz ki vuslata ermek için gemileri karadan yürüten iradenin tecellisi olarak Türk milleti, bugün de kendisine kurulan tuzaklara karşı 568 yıl önceki fetih ruhu ile yine kıyama duracak, üzerinde oynanan her türlü oyunu bozacaktır.

Bu çerçevede çağ kapatıp çağ açan fethin komutanı Fatih Sultan Mehmet Han’ın azmi, kararlılığı ve başarısı, Türk milletine örnek olmalı; vatan ve millet sevdalısı genç nesillerimiz, damarlarında dolaşan kanın idrakine vardığında, Türk’ün sevdasının da öfkesinin de sınır tanımayacağını unutmamalıdırlar. 

Tüm Dünya devletlerinin iç geçirerek baktığı, Peygamber Efendimizin övgü dolu sözlerine ve duasına nail olan dünya harikası bu kentimizin değer ve kıymetini bilmeli, atalarımızdan devraldığımız gibi İstanbul’un gelecek kuşaklara tarihi zenginliklerini ve manevi huzurunu aktarabilmek için elimizden gelen gayret ve intizamı göstermeliyiz. 

Bu vesile ile İstanbul’un fethini ve İslam’la müşerref olmasını tebrik ediyor, başta Fatih Sultan Mehmet Han olmak üzere fethin tüm askerlerini ve Anadolu’yu bizlere yurt yapan tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, fethin 568. yılında bu fethe layık nesiller olabilmeyi Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum”  

SENDİKAMIZ YETKİLİ OLDUĞU KURUMLARDA KAZANIMLARINA DEVAM EDİYOR

0

Hazine ve Maliye Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği sendikamızın taleplerini karşılayacak şekilde yayınlanmıştır.

Bilindiği üzere yıllardır sendikamız Türk Büro-Sen, Maliye Bakanlığı’nda yetkili olarak Kurum İdari Kurullarına katılmaktadır. 06 Kasım 2020 tarihinde yapılan son KİK toplantısında karara bağladığımız ve yeni yönetmelik ile birlikte sonuçlanacağı sözünü aldığımız ve en son olarak 22 Mayıs tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelikte sonuçlandırılan konular şöyledir;

 

1. Müdür Yardımcılığı giriş sınavında maliye kursu mezunu olma şartı kaldırılmıştır.

2. Koruma Güvenlik ve Şoför unvanları; VHKİ ’nin de bulunduğu idari hizmetler grubuna alınmıştır. Bu sayede emsal unvanlar arası geçiş imkânının Koruma Güvenlik ve Şoför unvanlarını da kapsaması sağlanmıştır.

3. Defterdarlık uzmanlarına Defterdar Yardımcılığı’na atanma imkânı sağlanmıştır.

 

Sendikamız, konunun takipçisi olmaya devam edecektir.

NİSAN AYI ASGARİ GEÇİM SONUÇLARINI AÇIKLADIK

0

21 Mayıs 2021, Cuma | 15:14

Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezi’nin yapmış olduğu 2021 Nisan ayına ait asgari geçim endeksi sonuçları açıklandı.
Türkiye İstatistik Kurumu’ndan alınan Nisan 2021 fiyatlarına göre yapılan araştırmada çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı 4.059,81 TL olarak hesaplandı. Dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddi ise 8.440,74 lira olarak belirlendi.

Sonuçlar, dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddinin bir önceki aya göre 76,53 TL, %0,91 oranında arttığını gösterdi. 

Çalışan tek kişinin açlık sınırı ise bir önceki aya göre 24,12 TL, %0,77 oranında yükselmiş ve 3.146,46 lira olarak hesaplandı. Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin ortalama gıda ve barınma harcamaları toplamı ise Nisan ayında 3.152,36 lira olarak tahmin edildi. 

Yapılan araştırmada, 4 kişilik bir ailenin sağlık kuruluşlarının belirlediği gibi sağlıklı bir biçimde beslenebilmesi için gerekli harcamanın Nisan 2021 verilerine göre günlük 66,362 lira olduğu belirlendi. 

Ailenin aylık gıda harcaması toplamı ise 1.990,86 lira oldu. Nisan 2021 itibari ile ortalama 4.806,24 TL ücret alan bir memurun ailesi için yaptığı gıda harcaması, maaşının %41,42’sini oluşturdu. Türkiye İstatistik Kurumu verilerinde 1.161,50 lira olarak belirlenen kira gideri ise Nisan 2021 ortalama maaşının %24,17’sine denk geldi. 

Buna göre bir memur, ortalama maaşının %65,59’unu yalnızca gıda ve barınma harcamalarına ayırmak zorunda kaldı. Diğer ihtiyaçlarını karşılamak için ise maaşının %34,41’i kaldı. Ortalama ücretle geçinen bir memur ailesinin ulaşım, sağlık, eğitim, haberleşme, giyim gibi diğer zorunlu ihtiyaçlarını karşılaması için Nisan 2021 maaşından geriye yalnızca 1.653,83 TL kaldı.

KAHVECİ: BİR AY GEÇİNMEK İÇİN İKİ AY ÇALIŞMAK GEREKİYOR

Nisan ayı asgari geçim sonuçlarını değerlendiren Genel Başkan Önder Kahveci, dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddinin ortalama memur maaşını neredeyse ikiye katladığına dikkat çekti. Genel Başkan Kahveci, “Nisan ayı asgari geçim sonuçlarına bakıldığında, yaz dönemine doğru girerken ailelerin sırtındaki ekonomik yükün daha da arttığını görmekteyiz. 

Ortalama memur maaşı 4.806,24 TL iken, dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddi 8.440,74 TL olarak belirlenmiştir. Yani dört kişilik bir ailenin asgari geçim rakamı ortalama memur maaşının neredeyse iki katına yükselmiştir. Bir ailenin kıt kanaat geçinmesi için en az iki memur maaşına ihtiyaç olduğu görülmektedir.

Aylardan beridir ısrarla talep ettiğimiz kamu görevlilerine ek zam söylemimizde bu rakamlara bakıldığında ne denli haklı olduğumuz bir kez daha ortaya çıkmıştır. 

Ağustos ayında kurulacak olan toplu sözleşme masasına gelmeden önce hükümet bu gerçekleri göz önüne almalı ve buna göre masaya oturmalıdır.  

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU KONFEDERASYONUMUZU ZİYARET ETTİ

0

18 Mayıs 2021, Salı | 13:30

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Türkiye Kamu-Sen Genel Merkezi’ni ziyaret etti.

Genel Başkanımız Önder Kahveci ile birlikte hizmet kollarına bağlı sendikalarımızın Genel Başkanlarının katıldığı görüşmede konfederasyonumuzun ilgili hizmet kollarına yönelik talepler ve beklentileri Bakan Adil Karaismailoğlu’na iletildi.

Ziyaret çerçevesinde, öncelikli olarak Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci’yi makamında ziyaret eden Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, daha sonra hizmet kollarının Genel Başkanlarını da sendika genel merkezlerinde ayrı ayrı ziyaret etti. 

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı kamu görevlilerinin sorunlarının değerlendirildiği görüşmede, Türkiye Kamu-Sen’in bu konuda hazırladığı rapor ve çözüm önerileri de Bakan İsmailoğlu’na sunuldu.

Görüşmede, TCDD, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Karayolları, PTT gibi kurumlarda yaşanan gelişmeler detaylarıyla ele alındı. 

KAHVECİ: DİYALOG İÇİNDE SORUNLARIN KISA SÜREDE ÇÖZÜLECEĞİNE İNANIYORUZ

Genel Başkanımız Önder Kahveci, Bakan Karaismailoğlu’nun ziyaretinden duydukları memnuniyeti dile getirerek, “Sayın Bakan’ı konfederasyonumuzda ağırlamaktan memnuniyet duyduk. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bünyesinde görev yapan kamu görevlilerimizin sorun ve sıkıntılarını birinci ağızdan dile getirdik ve çözüm önerilerimizi sayın Bakan’a ilettik. Diyalog çerçevesinde tüm sorunların rahatlıkla çözüleceğine inancımız tamdır. TCDD, DHMİ, Karayolları, PTT gibi kurumlarımızda yaşanan aksaklıkların giderilmesi buralarda görev yapan arkadaşlarımızın daha motive bir şekilde görevlerini yapmasının önünü açacak ve çalışma barışına ciddi katkılar sağlayacaktır. Covid-19 ile mücadele sürerken bu noktada başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere bütün kamu çalışanlarımız var güçleri ile mücadele veriyorlar. Bu mücadele noktasında kamu çalışanlarımız unutulmamalıdır.  Sayın Bakan’ın olumlu yaklaşımı çözüm bekleyen başlıkların kısa zamanda sonuçlanacağı noktasında bizleri umutlandırmıştır. Nazik ziyaretleri için kendilerine teşekkür ediyor, kolaylıklar diliyorum” dedi. 

BAKAN İSMAİLOĞLU: TECRÜBELERİNİZ BİZLER İÇİN ÖNEMLİDİR

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı  Adil Karaismailoğlu ise Türkiye Kamu-Sen’in sendikal alanda yaptığı çalışmaların son derece önemli olduğuna vurgu yaparak, “Kamu-Sen’in bilgi, birikim ve tecrübelerinden daim yararlanma arzusundayız. Hepimiz ülke geleceği adına çalışıyoruz. Bu bağlamda, çalışanlarımızın temsilcisi olan sizlerle bir arada olmaktan memnuniyet duyuyorum. Oratk paydamız ülkemizin geleceğidir. Göstermiş olduğunuz misafirperverlik için teşekkür ediyor, sorunların çözümü noktasında beraber hareket edeceğimizi bir kez daha ifade ediyorum” dedi.  

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU, SAATLİK İZİNLERİN BİRLEŞTİRİLEREK YILLIK İZİNDEN DÜŞÜLMESİNE İMKÂN VEREN MADDENİN İPTALİNE İLİŞKİN KARARI ONADI

0

 

18 Mayıs 2021, Salı | 13:00

 

25.02.2014 tarih ve 295 sayılı Olur ile yürürlüğe giren Türkiye İstatistik Kurumu İzin Yönergesinin “Zorunlu hallerde, kadrolu ve geçici personele idari izin verilebilir. İdari izinlerin toplamı sekiz saati bulması halinde bir gün olarak yıllık izinden düşülür.” düzenlemesine yer veren 26. Maddesinin iptali talebiyle dava açtık.

Danıştay 12. Dairesi 12.03.2019 tarih, 2018/4539 E. ve 2019/1783 K. sayılı kararıyla “Kanunda ve Bakanlar Kurulu Kararında, yıllık izinden düşülebilecek sürelerin tahdidi biçimde sayılmış olması karşısında, alt derece bir düzenleme olan Yönerge ile yıllık izinden düşülebilecek sürelerin genişletilerek saatlik iznin de bu sürelere eklenebilmesine, normlar hiyerarşisi kuralı uyarınca hukuken imkan bulunmadığından dava konusu düzenlemede hukuka uyarlık bulunmadığı” gerekçesiyle düzenlemenin iptaline karar verilmiştir.

Davalı idare, işbu karara karşı temyiz başvurusunda bulunmuş ve kararın bozulmasını talep etmiş ise de, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 22.10.2020 tarih, 2019/2847 E. ve 2020/1945 K. sayılı kararı ile Danıştay 12. Dairesinin temyize konu kararının ONANMASINA kesin olarak karar vermiştir.

İlgili kararı görmek için tıklayınız.

GENÇLERİMİZİN GAYRETİYLE 21. YÜZYILA TÜRK MÜHRÜNÜ VURACAĞIZ

0

18 Mayıs 2021, Salı | 09:30

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle bir mesaj yayınladı.
“Her karışı şehit kanıyla sulanmış bu toprakların ebediyete kadar Türk Yurdu olduğunu aleme kanıtlayan milli mücadelenin başlangıcının 102. yılı kutlu olsun” diyen Genel Başkan Önder Kahveci, “Milli birliğimize sahip çıkmak gözünü ülkemize dikmiş hainlere en güzel cevaptır” dedi. 

Genel Başkan Önder Kahveci mesajında şu satırlara yer verdi;

“Yüce Türk Milletinin bağrında bağımsızlık sevdasının meşalesinin yandığı ve bir daha asla sönmediği gündür 19 Mayıs… Bundan 102 yıl önce Atatürk ve silah arkadaşları Samsun’a çıkarken, yokluklar ve imkansızlıkların Milli Bilinç ve Milli İradenin önüne geçemeyeceğini biliyorlardı. 19 Mayıs 1919, Türk Milletinin iman dolu göğsünü siper ettiği Kurtuluş Mücadelesinin bir kahramanlık destanına döndüğü o mukaddes günlerin başlangıcıydı. 

Her karışı şehit kanıyla sulanmış bu toprakların ebediyete kadar Türk Yurdu olduğunu aleme kanıtlayan milli mücadelenin başlangıcının 102. Yılı kutlu olsun.

Milli birliğimize sahip çıkmak gözünü ülkemize dikmiş hainlere en güzel cevaptır. 

Bu kutlu günü salgın nedeniyle bu yıl da alanlarda Türk Bayraklarıyla coşku içerisinde kutlayamamanın üzüntüsünü yaşıyoruz. Şuna inanıyoruz ki, ilim ve irfan yolunda kararlılıkla ilerleyen gençlerimizle birlikte yarınlarımızı inşa edeceğiz. O yüzden yaşanan bu olumsuzluklar karşısında gençlerimiz ümitsizliğe düşmesin; bugünün gururunu ve coşkusunu bu zor şartlarda da yaşamaya devam etsinler. 

“Türkiye sevdamız, ekmek için kavgamız” diyerek hak davası için çıktığımız yolda, vatanımıza, bayrağımıza, dilimize sahip çıkma, demokrasimizi koruma, ayrık otlarını, bölücüleri, milletimizin geleceğine kasteden işbirlikçileri hayatımızın her alanından temizleyerek yarınlarımızı bir ve beraber olarak inşa etme zorunluluğumuz olduğuna inanıyoruz. 

Bu duygu ve düşünceler ışığında, başta gençlerimiz olmak üzere aziz milletimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını kutluyor; İstiklal mücadelemizin başkomutanı, cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşları ile tüm şehit ve gazilerimizi sonsuz rahmet ve minnetle anıyorum. 

Türk milletinin potansiyelini açığa çıkararak, milletçe el ele vererek en kısa zamanda yaşadığımız bütün güçlükleri bertaraf edeceğimize ve güzel günlere ulaşacağımıza yürekten inanıyorum. 

Biliyorum ki, gençlerimizin gayret ve çabalarıyla 21. yüzyıla Türk mührünü vuracak, aydınlık geleceğin mimarı biz olacağız.   

Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.

Ne mutlu Türküm diyene!”

FİLİSTİN BÜYÜKELÇİSİNİ ZİYARET ETTİK

0

12 Mayıs 2021, Çarşamba | 15:47

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Yönetim Kurulu üyelerimiz ve Genel Merkez Yöneticilerimizden oluşan heyetimiz, Filistin’in Ankara Büyükelçisi Fayed Mustafa’yı ziyaret etti.

 

Filistin Büyükelçiliği’nde gerçekleşen görüşmede son günlerde Mescid-i Aksa’da yaşanan gelişmeler ve bölgeye ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu.

 

KAHVECİ: İSRAİL’İN BU BARBAR VE VAHŞİ TAVRINI KINIYORUZ

 

Türkiye Cumhuriyeti’nin her zaman ve her şartta Filistin’in yanında olduğunu belirten Genel Başkanımız Önder Kahveci, İsrail devletinin zulmünün kabul edilemez olduğunun altını çizdi.

 

Kahveci, “İsrail Devleti’nin kurulduğu 14 Mayıs 1948’den beri Filistin kan ve gözyaşının adresi olmuştur. Soykırımın, işgalin ve barbarlığın her türlüsünü sergileyen İsrail Devleti, adeta bir terör örgütü gibi davranmakta; silahsız, masum, kadın, çocuk, yaşlı, engelli demeden, işgal politikalarına karşı çıkan herkesi katletmektedir.  

 

Bilindiği gibi Kudüs, 3 semavi dinin de kutsal kabul ettiği değerleri içinde barındıran, dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biridir. İnsanlık binlerce yıllık tarihinde en kanlı mücadelelerini din üzerinden yürütmüştür. Kudüs ise Müslümanların kadim kıblegâhı, bütün semavi dinlerin ortak mekanıdır. Dünyaya barış ve huzur ancak bütün inançlara saygı çerçevesinde geliştirilecek bir süreç sonucunda, Kudüs’ün maneviyatına halel getirmeden, evrensel hukuka ve tarihi gerçeklere uygun bir çözümle gelecektir. Halbuki İsrail’in, 1967 yılında 6 Gün savaşları sonunda Müslümanların kontrolündeki Kudüs’ü işgal etmesiyle, bitmeyen bir kavganın da fitili ateşlenmiştir. İbadethanede dahi silahsız sivil halka mermi yağdırmaktan çekinmeyen İsrail’in hamurunda katliam ve soykırım olduğu da bir kere daha görülmüştür.

 

Türkiye Kamu-Sen olarak İsrail’i yaptığı bu vahşet ve barbarlık nedeniyle şiddetle kınıyor, katliamlarına derhal son vererek 1967 öncesi sınırlarına çekilmeye çağırıyoruz.  Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatını, İsrail’e karşı etkili bir tavır almaya davet ediyoruz. Kardeş Filistin halkına geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Katliamda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyor, bundan önce olduğu gibi bundan sonra da Filistinli kardeşlerimizin haklı davalarına sonuna kadar destek olacağımızı tüm kamuoyuna bir kere daha ilan ediyoruz” dedi.

 

FAYED MUSTAFA: TÜRK HALKININ DESTEĞİ BİZE GÜÇ VERİYOR

 

Filistin Büyükelçisi Fayed Mustafa ise Genel Başkanımız Önder Kahveci ve heyetimize Filistin halkı adına teşekkür etti. Mustafa, “Son günlerde Mescid-i Aksa’da yaşanan vahşet bir kez daha dünyanın gündeminde yer almaktadır. İsrail devletinim yaptığı insanlık dışı saldırılar sonucunda onlarca vatandaşımız hayatını kaybetmiş, yüzlerce vatandaşımız ise yaralanmıştır. Tüm dünyanın gözü önünde orada bir vahşet yaşanmaktadır. Kutsal Ramazan ayımızda İsrail’in sergilediği bu zulme dünya kamuoyu sessiz kalmamalıdır. Türk halkının desteği geçmişte olduğu gibi bugün yine bizlere güç vermektedir. Türkiye Kamu-Sen heyeti olarak bu ziyaretiniz ve desteğiniz bizleri mutlu etti. Türk milletine sizlerin aracılığıyla Filistin halkı adına teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

KAHVECİ: O TOPRAKLAR BİZİM MUKADDES EMANETİMİZDİR

Ziyaretin ardından çıkışta basın mensuplarına değerlendirmelerde bulunan Genel Başkanımız Önder Kahveci, “Yıllardan beri bir soykırıma uğramış, mağdur ve mazlum millet rolünü kimseye bırakmadan devlet terörü estiren İsrail’in, Filistinli kardeşlerimize uyguladığı insanlık dışı saldırı ve tecrit hepimizin yüreğini yaralamaktadır. “Yıllardan beri bir soykırıma uğramış, mağdur ve mazlum millet rolünü kimseye bırakmadan devlet terörü estiren İsrail’in, Filistinli kardeşlerimize uyguladığı insanlık dışı saldırı ve tecrit hepimizin yüreğini yaralamaktadır. İsrail, bir süre ara verdiği vahşetine geçtiğimiz günlerde yeniden başlamış, Müslümanlığın ilk Kıblegâhı, kutsal ibadethanesi Mescid-i Aksa’da nöbet tutan Filistinlilere saldırmış, çok sayıda Filistinliyi katletmiştir.

Çocuk, yaşlı, genç demeden, gözünü kırpmadan insanlık suçu işleyen İsrail’e 1947’den beri döktüğü kanlar, aldığı canlar yetmemiş olacak ki, şimdi yeni bir katliama daha girişmiştir. Yıllardır süren bu vahşete göz yumulması, İsrail’in yıllardır uluslararası hukuka ve anlaşmalara aykırı bir biçimde Filistin topraklarını işgal etmenin de ötesinde İslam dünyasının kutsallarına açık bir saldırı cüretini göstermesine yol açmıştır. İslam dünyası tek yürek, tek ses olmadığı sürece dünyanın her köşesinde Müslüman kanının akmaya devam edeceği bilinmelidir. Bu noktada ayrılmanın, bölünmenin kimseye bir yarar sağlamadığı, yalnızca ülkemiz ve İslam ümmeti üzerinde oyun oynayanların ekmeğine yağ süreceği açıktır. Batı’nın yaptırım içermeyen göstermelik açıklamalarının İsrail vahşetini durdurmaktan öteye daha da cesaretlendirerek azdırdığı görülmektedir. Bu bakımdan İslam toplumlarının ortak karar alması ve Batı’yı da bu kararlara uymaya zorlaması, bu coğrafyada huzur ve barışın sağlanması için vazgeçilmez zorunluluk, dünyanın dört bir yanında zulme uğrayan mazlum milletler açısından da hayati derecede önemlidir.

Öte yandan bizim için Filistin davası, insanlık tarihi boyunca süregelmiş bir mücadeleyi ifade eder. Filistin, bize “Kanla alınan bu topraklar parayla satılamaz” diyen Abdülhamit Han’ın hatırası, Kabe’den önceki Kıblegâhımız olması dolayısı ile de mukaddes emanetimizdir. Bu nedenle hain saldırılarda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralı Müslüman kardeşlerimize acil şifalar diliyoruz. Değerlerini yitirmemiş, olaylara tarafsız bakabilen tüm insanlık âlemi; Birleşmiş Milletlerden, yıllardır hukuku hiçe sayan İsrail’den yaptıklarının hesabının sorulmasını beklemektedir. Ne yazık ki, İsrail’in yaptığı zulüm, soykırım ve işkence uluslararası kuruluşlar tarafından görmezden gelinirken; Müslüman ülkelere en küçük bir olumsuzlukta her türlü yaptırım ve NATO müdahalesi için anında karar alınabilmektedir. Bu durum, Birleşmiş Milletlerin de olaylara siyasi yaklaşım gösterdiğinin en açık delilidir. Türkmeneli’ni görmezden gelen, Doğu Türkistan’ı yok sayan, Kafkaslar’a kör bakanların artık seslerini yükseltme zamanı gelmiştir. Bütün İslam alemi barışa ve huzura hasrettir; bu hasret sona ermelidir.

Türkiye Kamu-Sen olarak, 74 yıldır bütün insani değerleri ayaklar altına alan, kural tanımaz uygulamalarıyla kanımızı donduran İsrail’i şiddet ve nefretle kınıyoruz. Her şeye rağmen inanıyoruz ki İsrail, bir gün akıttığı mazlum Müslüman kanında boğulacak, uyguladığı devlet terörünün ve insanlık suçunun hesabını er geç ödeyecektir” dedi.

ACI KAYBIMIZ

0

12 Mayıs 2021, Çarşamba | 11:38

İstanbul 5 Nolu Şube Yönetim Kurulu üyemiz Salim Küçük tedavi gördüğü hastanede bugün (12 Mayıs) Hakkın rahmetine kavuşmuştur. 

 

Merhuma Allah’tan rahmet, yakınları ve camiamıza sabır dileriz.

SAĞLIK BAKANLIĞINA HİZMET KOLUMUZA BAĞLI KURUM ÇALIŞANLARININ AŞILANMASI İÇİN YAZI YAZDIK

0

11 Mayıs 2021, Salı | 11:17

Bilindiği üzere ülkemiz de tüm dünya ile birlikte yaklaşık 1,5 yıldır korona virüs ile mücadele etmektedir. 

 

Pandemi ile mücadele kapsamında hem kamuda hem de özel sektörde bir çok tedbir alınmış olup, dönüşümlü çalışma, aşılama takviminde öncelikli grupların belirlenmesi gibi bir çok önlem alınmıştır.

 

Sağlık hizmetlerinin devam edebilmesi için öncelikli olarak sağlık çalışanları ve yaşlılarımız, daha sonra zorunlu hizmet sektörü çalışanları ve kronik rahatsızlığı olan vatandaşlarımız belirli bir takvime göre aşılanmaktadır. Bu kapsamda hizmet kolumuza  bağlı Hazine ve Maliye Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlükleri, Gençlik ve Spor Bakanlığı, TÜİK ve İŞKUR gibi kurumlar vatandaşa kesintisiz hizmet vermeye devam etmektedir. Sendikamız da konuyla ilgili olarak Sağlık Bakanlığına gönderdiği yazıda hizmet kolumuza bağlı kurumlarda hizmetlerin kesintisiz olarak devam ettiğini ve bu kapsamda hizmet kolumuzda bulunan kurum çalışanlarının öncelikli aşılama takvimine dahil edilmesini istemiştir.