Atatürk
Ana Sayfa Blog Sayfa 152

TRABZON ŞUBEMİZ EMEKLİ OLAN ÜYELERİMİZE PLAKET VERDİ

0

Trabzon Şubemiz Sosyal Güvenlik Kurumu Trabzon İl Müdürlüğünden emekli olan üyelerimize plaket verdi.

 

Plaket törenine Trabzon SGM il Müdürü Erdem Akbay da katıldı.

 

Trabzon Şube Başkanımız Emine Kablan, “Emekli olan üyelerimize emeklilik hayatlarında sağlık ve esenlik diliyoruz. Ayrıca plaket törenimize katılan sayın İl Müdürümüz Erdem Akbay’a da teşekkür ederim. Organizasyonda emeği geçen iş yeri temsilcilerimiz ve şube Başkan yardımcılarımıza da emekleri için teşekkür ederim” dedi.

TRABZON ŞUBEMİZDEN ÜYEMİZE ZİYARET

0

Şube Başkanımız Emine KablaN, Şube Başkan Yardımcımız Elvan Ustaoğlu ve Beşikdüzü İşyeri Temsilcimiz Osman İkibaş ile birlikte Beşikdüzü Nüfus Müdürlüğüne tayin olan üyemiz Hüseyin Kubal’a hayırlı olsun ziyaretinde bulundu.

KOCAELİ ŞUBEMİZ İLÇE TEMSİLCİLERİYLE BİR ARAYA GELDİ

0

Kocaeli Şubemiz ilçe temsilcileriyle tanışma ve istişare yemeğinde bir araya geldi.

 

Toplantıya şube yönetiminden şube başkanı Cihat Çoban, Başkan yardımcıları Bahattin Aksakal, İlknur Yiğit, Nursel Durmaz, Ender Kılıçaslan, Erhan Seviger ile birlikte İlçe temsilcileri Volkan Çakır (Gebze), Nevzat Topsakal ( Körfez), Himmet Apa (Derince),  Eyüp Altuntaş ( Başiskele), Hayati Özdemir (Kartepe), Hanifi Oğuş ( Karamürsel ), Yusuf Sevimli (Dilovası) katılım gösterdi.

 

ÇALIŞMALARA START VERDİLER

Pandemi nedeniyle çalışmaların aktif yapılamadığı toplantıya yoğun işleri nedenleri ile toplantıya katılamayıp telefon ile arayan temsilcilerde üzüntülerini ifade ederek süreç içerisinde birlik ve beraberlik içinde olacaklarını aktardı. Türk Büro- Sen yasakların kaldırılmasıyla çalışmalara start veren Toplantıda  ayrıca şubenin geçmiş dönem yönetiminde bulunan Şenol Koza sendika temsilcisi Samet Kersu Sendika işyeri temsilcisi Erdoğan Bağcılar’da katılarak  sendikada yönetiminin hep yanında olarak destek vereceklerini ifade ettiler. Ayrıcatoplantıda yer alan ve sendikanın her çalışmasına katkı gösteren Salih İlkkılıç’a da katılımlarından dolayı teşekkür ettiler.

 

AMAÇ HER KURUMDA YETKİ ALMAK

Toplantıda sendikanın tanımı ve amacı, İlçe temsilcilerinin çalışmaları sendikaların var oluşundaki yerleri anlatıldı. Başkan Cihat Çoban daha sonra Türk Büro-Sen Kocaeli şubesinin son seçiminden sonra yapılan çalışmaları sonucunda güzel gelişmelerin olduğunu kısaca anlatıldı. Şube yönetimi, ilçe temsilcileri, sendika işyeri temsilcileri ve üyeleri ile birlikte olması gereken kenetlenmeyi başararak son seçimden sonra gidilmemiş kurum bırakılmamış olup haberi alınan üyelerin tüm sorunlarıyla ilgilenerek sendikanın amacının yerine getirildiği dile getirdi.  Çoban Türk Büro-Sen Kocaeli Şubesi’nin üye sayısının yüzde yüz arttırıldığı hedeflerinin her kurumda yetkiyi almak olduğunu dile getirdi.

HAZİRAN 2021 ASGARİ GEÇİM SONUÇLARI AÇIKLANDI

0

09 Temmuz 2021, Cuma | 07:17

Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezi’nin yapmış olduğu 2021 Haziran ayına ait asgari geçim endeksi sonuçları açıklanmıştır. Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi’nin yapmış olduğu araştırmayı değerlendiren Genel Başkanımız Önder Kahveci, sadece hedeflenen enflasyona değil, gerçekleşen enflasyon, harcamalardaki artış ve büyümenin de dikkate alındığı bir sistemde maaş zamlarının belirlenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Türkiye İstatistik Kurumu’ndan alınan Haziran 2021 fiyatlarına göre yapılan araştırmada çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı 4.206,39 TL olarak hesaplanmıştır. Dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddi ise 8.804,97 lira olarak belirlenmiştir. Sonuçlar, dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddinin bir önceki aya göre 149,85 TL, %1,73 oranında arttığını göstermektedir. 

Çalışan tek kişinin açlık sınırı ise bir önceki aya göre 53,85 TL, %1,67 oranında yükselmiş ve 3.270,51 lira olarak hesaplanmıştır. Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin ortalama gıda ve barınma harcamaları toplamı ise Haziran ayında 3.263,58 lira olarak tahmin edilmiştir.

Yapılan araştırmada, 4 kişilik bir ailenin sağlık kuruluşlarının belirlediği gibi sağlıklı bir biçimde beslenebilmesi için gerekli harcamanın Haziran 2021 verilerine göre günlük 69,459 lira olduğu belirlenmiştir. Ailenin aylık gıda harcaması toplamı ise 2.083,77 lira olmuştur. 

Haziran 2021 itibari ile ortalama 4.806,24 TL ücret alan bir memurun ailesi için yaptığı gıda harcaması, maaşının %43,36’sini oluşturmuştur. 

Türkiye İstatistik Kurumu verilerinde 1.179,81 lira olarak belirlenen kira gideri ise Haziran 2021 ortalama maaşının %24,55’ine denk gelmiştir. Buna göre bir memur, ortalama maaşının %67,91’ini yalnızca gıda ve barınma harcamalarına ayırmak zorunda kalmıştır. Diğer ihtiyaçlarını karşılamak için ise maaşının %32,09’u kalmıştır. 

Ortalama ücretle geçinen bir memur ailesinin ulaşım, sağlık, eğitim, haberleşme, giyim gibi diğer zorunlu ihtiyaçlarını karşılaması için Haziran 2021 maaşından geriye yalnızca 1.542,32 TL kalmıştır. 

GENEL BAŞKAN: NE ZAMANA KADAR, MEMUR VE MEMUR EMEKLİLERİ HEDEFLENEN ENFLASYON KADAR MAAŞ ZAMMI GİRDABINA MAHKÛM OLACAKTIR?

Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi’nin yapmış olduğu araştırmayı değerlendiren Genel Başkanımız Önder Kahveci, sadece hedeflenen enflasyona değil, gerçekleşen enflasyon, harcamalardaki artış ve büyümenin de dikkate alındığı bir sistemde maaş zamlarının belirlenmesi gerektiğinin altını çizerek,   

“Aileleriyle birlikte yaklaşık 20 milyon vatandaşımızı yakından ilgilendiren Toplu Sözleşme sürecine sayılı günler kala, sadece hedeflenen enflasyona değil, gerçekleşen enflasyon, harcamalardaki artış ve büyümenin de dikkate alındığı bir sistemde maaş zamlarının belirlenmesinin hayati derecede önemli olduğu ortaya çıktı. Geçtiğimiz hafta açıklanan Haziran ayı enflasyon rakamının ardından toplu sözleşmede %3 olarak belirlenen oranın üstüne %5.45 enflasyon farkı verilmesi bu gerçeği iyice su yüzüne çıkarmıştır. 

 %8,45 memur maaşlarına 2021 yılının ikinci yarısı için yapılacak zammı ifade etmemekte, yılın ilk yarsında maaşlarının %5,45 oranında eridiğini tescil etmektedir. Buna göre memur maaşları 2021 yılı boyunca sürekli erimiş, gerçekleşen enflasyon ocak ayında verilen %3’lük zammı neredeyse 3’e katlamıştır. 

Kamu çalışanlarımız ve memur emeklilerimiz masada bağıtlanan rakamın neredeyse üç katı oranında enflasyon farkı alacaktır. Daha önce de her platformda defalarca dile getirdiğimiz gibi, resmi rakamların yanında çarşı pazardaki enflasyon sabit ve dar gelirlinin belini bükecek derecede yükselmiştir. Bu durum göz ardı edilemez. Memurlarımızı ve emeklilerimizi zorunlu ihtiyaçlarını bile karşılayamayacak duruma düşürmekten kurtarmanın zamanı çoktan gelmiştir. 

Ar-Ge Merkezimizin yaptığı araştırma da göstermiştir ki, gün geçtikçe alım gücü azalmaktadır. Sadece bir önceki aya göre hesaplandığında bile, asgari geçim haddi yaklaşık 150 TL artmıştır. 4 kişilik bir ailenin ortalama gıda ve barınma harcamaları toplamı 3.270 TL olmuşken memurlarımız ve memur emeklileri kalan maaşını nereye yetiştireceklerdir?

Kurbanlık fiyatları ortadadır. Bu durumda kurban keserek dini vecibelerini bile yerine getiremeyecek durumda olan kamu çalışanlarına bayrak ikramiyesini çok gören anlayışı kabul etmek mümkün değildir. Diğer çalışanlara ve emeklilere bayram ikramiyesi verilirken sadece memurlara verilmemesini anlamıyoruz. Bayram öncesi bir müjde vermek bu kadar zor olmamalıdır diye düşünüyoruz. 

Hal böyle iken, sabit ve dar gelirli nereye kadar dayanacak, ne zamana kadar maaşlarda erimeye mahkûm olacaktır? Memurlarımız ve emeklilerimiz yıllardan beri ancak enflasyon kadar maaş zammı alabilmektedir. Bu da maaşların gerçekte hiç artmadığı, memur ve emeklilere yıllardır sıfır zam verildiği anlamına gelmektedir. Ekonomik büyüme de hesaba katıldığında ülke zenginleşirken geliri düşen ve sürekli fakirleşen tek grubun memur ve emekliler olduğu görülmektedir. 

Gün bugündür.  Sadece hedeflenen enflasyona değil, gerçekleşen enflasyon, harcamalardaki artış ve büyümenin de dikkate alındığı bir sistemde maaş zamlarının belirlenerek kamu çalışanlarına zam yapılmasını bir kez daha talep ediyoruz. Geçmiş yıllardaki kayıplarımızın telafi edilmesi noktasında aylardır dile getirdiğimiz ek zam bir an önce kamu görevlilerine verilmelidir. Bu ek zam aynı zamanda ekonomiye de ciddi katkılar sağlayacak ve piyasayı hareketlendirecektir.

Bu ekonomik şartlar altında bu maaş artışlarının hakkaniyet, adalet ve ekonomik gerçeklerle bağdaşır hale gelmesi için taleplerimizin hayata geçmesini istiyoruz. Toplu sözleşme görüşmeleri için gün sayarken memur ve emeklilerin masaya alacaklı olarak oturmamaları için bu erimenin mutlaka telafi edilmesi gerekmektedir. Hakkımız olanı istemekten başka bir gayemiz yoktur. Yaşanılan zorluklara rağmen en kritik zamanlarda canla başla çalışan kamu çalışanlarının hak ettiği maaşı almasını istiyoruz” dedi. 

KONYA VERGİ DAİRESİ BAŞKANI ADEM GÜNGÖR’Ü ZİYARET ETTİK

0

08 Temmuz 2021, Perşembe | 15:13

Genel Başkan Yardımcılarımız Nebi Yay ve Vedat Ulu 07.07.2021 tarihinde Konya Vergi Dairesi Başkanı Adem Güngör’ü ziyaret etti.

 

Ziyarette Vergi Dairesi çalışanlarının sorunları Genel Başkan Yardımcılarımız tarafından Adem Güngör’e iletilerek, Sendikamızın çözüm önerileri de aktarıldı.

 

Konya Vergi Dairesi Başkanı Adem Güngör ise ziyaretlerinden ötürü Genel Başkan Yardımcılarımıza teşekkür ederek, çalışanlarımızın talep ve isteklerini elimizden geldiği ölçüde karşılayacağız, dedi.

 

MERSİN ŞUBEMİZ, ENFLASYON KOŞUYOR MEMUR MAAŞI ERİYOR

0

TÜRK BÜRO-SEN MERSİN ŞUBE BAŞKAN YARDIMCISI MUSTAFA GÜVEN’İN YAZILI BASIN AÇIKLAMASI

 

 

Türk Büro-Sen Mersin Şube Başkan Yardımcısı Mustafa GÜVEN, enflasyon rakamlarına ilişkin yaptığı açıklamada “Bu ekonomik şartlar altında bu maaş artışlarının hakkaniyet, adalet ve ekonomik gerçeklerle bağdaşır hiçbir yanı bulunmamaktadır. Toplu sözleşme görüşmeleri yaklaşırken memur ve emeklilerin masaya alacaklı olarak oturmamaları için bu erimenin mutlaka telafi edilmesi gerekmektedir” diyerek memurlara ek zam talebini yineledi.

 

Güven, açıklamasına şu şekilde devam etti:

“2021 yılının ilk yarısına ilişkin enflasyon rakamları belli oldu. Buna göre haziran ayında tüketici fiyatları ortalama %1,94 oranında yükseldi; 2021’in ilk 6 ayında toplam enflasyon %8,45 olarak belirlendi. Hal böyle olunca memurlara 2021 yılının ilk yarısı için verilen %3’lük zamma karşılık %8,45 olarak gerçekleşen enflasyon karşısında eriyen kısmı olan %5,45 oranında enflasyon farkı verilmesi gündeme geldi. Buna göre memur maaşları temmuz ayı itibari ile %8,45 oranında artacaktır. Bu artışın %5,45’i memur maaşlarının enflasyon karşısındaki altı aylık erime oranı, %3’ü ise 2021’in ikinci yarısı için öngörülen zammı içermektedir.

 

Yani aslında %8,45 memur maaşlarına 2021 yılının ikinci yarısı için yapılacak zammı ifade etmemekte, yılın ilk yarsında maaşlarının %5,45 oranında eridiğini tescil etmektedir. Buna göre memur maaşları 2021 yılı boyunca sürekli erimiş, gerçekleşen enflasyon ocak ayında verilen %3’lük zammı neredeyse 3’e katlamıştır.

 

Yılın ilk altı ayında enflasyon %8,45 artarken memur maaşlarına verilen %3’lük zam, yılın ilk yarısında memurların ve emeklilerin alım gücünün sürekli düşmesine neden olmuştur. Dolayısıyla verilen enflasyon farkı bir zam değil erime miktarının telafisi anlamı taşımaktadır. Hal böyle olunca memur maaşlarına yalnızca enflasyon kadar zam yapılmakta bu zam da altı ay geriden gelmektedir. Gerçek şudur ki, memur maaşları sürekli enflasyon karşısında erimekte alım gücü hızla düşmektedir.

Bu durum önümüzdeki altı ay için de geçerli olacaktır. Yıllık enflasyonun %17,53 olduğu bir ortamda memur maaşları %3 oranında zamlanacaktır. Bunun adalet ve hakkaniyetle bağdaşmadığı açıktır. Her dönem enflasyon farkı aldatmacasıyla memur ve emekliler oyalanmaktadır. Enflasyon farkının yaşandığı dönemlerde enflasyon sürekli önden gitmekte memur maaşları erimekte alım gücü düşmekte altı ay sonra bu zararın bir defaya mahsus telafisi söz konusu olmaktadır. Dolayısıyla mevcut durumda enflasyon hızla yükselirken memur maaşları %3’e mahkûm edilmiş durumdadır.

Enflasyon farkı ile birlikte memurun zammı %8,45 olarak lanse edilmektedir. Bir kez daha hatırlatıyoruz ki, memurun aldığı zam gerçekte %3 tür, %5,45’lik kısım ise altı aydır erimekte olan maaşların telafisi yapılan bir ödemedir.

 

Memurlarımız ve emeklilerimiz yıllardan beri ancak enflasyon kadar maaş zammı alabilmektedir. Bu da maaşların gerçekte hiç artmadığı, memur ve emeklilere yıllardır sıfır zam verildiği anlamına gelmektedir. Ekonomik büyüme de hesaba katıldığında ülke zenginleşirken geliri düşen ve sürekli fakirleşen tek grubun memur ve emekliler olduğu görülmektedir.

Bu ekonomik şartlar altında bu maaş artışlarının hakkaniyet, adalet ve ekonomik gerçeklerle bağdaşır hiçbir yanı bulunmamaktadır. Toplu sözleşme görüşmeleri yaklaşırken memur ve emeklilerin masaya alacaklı olarak oturmamaları için bu erimenin mutlaka telafi edilmesi gerekmektedir. Türkiye Kamu-Sen ve Türk Büro-Sen olarak memur maaşlarına bir an önce ek zam yapılması ısrarımızı bir kez daha buradan ilan ediyoruz.”

ENFLASYON KOŞUYOR MEMUR MAAŞI ERİYOR

0

05 Temmuz 2021, Pazartesi | 10:02

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, enflasyon rakamlarına ilişkin yaptığı açıklamada “Bu ekonomik şartlar altında bu maaş artışlarının hakkaniyet, adalet ve ekonomik gerçeklerle bağdaşır hiçbir yanı bulunmamaktadır. Toplu sözleşme görüşmeleri yaklaşırken memur ve emeklilerin masaya alacaklı olarak oturmamaları için bu erimenin mutlaka telafi edilmesi gerekmektedir” diyerek memurlara ek zam talebini yineledi.

Genel Başkan Kahveci, açıklamasına şu şekilde devam etti:

“2021 yılının ilk yarısına ilişkin enflasyon rakamları belli oldu. Buna göre haziran ayında tüketici fiyatları ortalama %1,94 oranında yükseldi; 2021’in ilk 6 ayında toplam enflasyon %8,45 olarak belirlendi. Hal böyle olunca memurlara 2021 yılının ilk yarısı için verilen %3’lük zamma karşılık %8,45 olarak gerçekleşen enflasyon karşısında eriyen kısmı olan %5,45 oranında enflasyon farkı verilmesi gündeme geldi. Buna göre memur maaşları temmuz ayı itibari ile %8,45 oranında artacaktır. Bu artışın %5,45’i memur maaşlarının enflasyon karşısındaki altı aylık erime oranı, %3’ü ise 2021’in ikinci yarısı için öngörülen zammı içermektedir. 

Yani aslında %8,45 memur maaşlarına 2021 yılının ikinci yarısı için yapılacak zammı ifade etmemekte, yılın ilk yarsında maaşlarının %5,45 oranında eridiğini tescil etmektedir. Buna göre memur maaşları 2021 yılı boyunca sürekli erimiş, gerçekleşen enflasyon ocak ayında verilen %3’lük zammı neredeyse 3’e katlamıştır. 

Yılın ilk altı ayında enflasyon %8,45 artarken memur maaşlarına verilen %3’lük zam, yılın ilk yarısında memurların ve emeklilerin alım gücünün sürekli düşmesine neden olmuştur. Dolayısıyla verilen enflasyon farkı bir zam değil erime miktarının telafisi anlamı taşımaktadır. Hal böyle olunca memur maaşlarına yalnızca enflasyon kadar zam yapılmakta bu zam da altı ay geriden gelmektedir. Gerçek şudur ki, memur maaşları sürekli enflasyon karşısında erimekte alım gücü hızla düşmektedir. 

Bu durum önümüzdeki altı ay için de geçerli olacaktır. Yıllık enflasyonun %17,53 olduğu bir ortamda memur maaşları %3 oranında zamlanacaktır. Bunun adalet ve hakkaniyetle bağdaşmadığı açıktır. Her dönem enflasyon farkı aldatmacasıyla memur ve emekliler oyalanmaktadır. Enflasyon farkının yaşandığı dönemlerde enflasyon sürekli önden gitmekte memur maaşları erimekte alım gücü düşmekte altı ay sonra bu zararın bir defaya mahsus telafisi söz konusu olmaktadır. Dolayısıyla mevcut durumda enflasyon hızla yükselirken memur maaşları %3’e mahkûm edilmiş durumdadır. 

Enflasyon farkı ile birlikte memurun zammı %8,45 olarak lanse edilmektedir. Bir kez daha hatırlatıyoruz ki, memurun aldığı zam gerçekte %3 tür, %5,45’lik kısım ise altı aydır erimekte olan maaşların telafisi yapılan bir ödemedir.

Memurlarımız ve emeklilerimiz yıllardan beri ancak enflasyon kadar maaş zammı alabilmektedir. Bu da maaşların gerçekte hiç artmadığı, memur ve emeklilere yıllardır sıfır zam verildiği anlamına gelmektedir. Ekonomik büyüme de hesaba katıldığında ülke zenginleşirken geliri düşen ve sürekli fakirleşen tek grubun memur ve emekliler olduğu görülmektedir. 

Bu ekonomik şartlar altında bu maaş artışlarının hakkaniyet, adalet ve ekonomik gerçeklerle bağdaşır hiçbir yanı bulunmamaktadır. Toplu sözleşme görüşmeleri yaklaşırken memur ve emeklilerin masaya alacaklı olarak oturmamaları için bu erimenin mutlaka telafi edilmesi gerekmektedir. Türkiye Kamu-Sen olarak memur maaşlarına bir an önce ek zam yapılması ısrarımızı bir kez daha buradan ilan ediyoruz.”

DESTEĞİNİ SENDİKAMIZDAN ESİRGEMEYEN ÜYELERİMİZ VE TÜM YÖNETİCİLERİMİZE TEŞEKKÜR EDERİZ

0

02 Temmuz 2021, Cuma | 15:55

02.07.2021 tarih ve 31529 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan sonuçlara göre hizmet kolundaki diğer sendikaların erimesine rağmen, Sendikamız 44.192 üye sayısına ulaşarak geçen yıl olduğu gibi bu yıl da büyümesini sürdürmüştür.

 

Pandemi ile mücadele döneminde bulunsak da, bu başarı Sendikamızın hak, emek ve alın teri mücadelesinin sonucudur. Kamu çalışanları hak ve menfaatlerini Toplu Sözleşme masasında korumayan sarı Sendika yerine, hak mücadelesinden hiçbir taviz vermeyen Sendikamızı tercih etmiştir.

 

Türk Büro-Sen olarak, üyelerimiz ve kamu çalışanlarının teveccühüne layık olmak için, elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Memurlarımızın mevcut haklarının korunup geliştirilmesi, yeni kazanımlar elde edilmesi, kamunun kanayan yarası sözleşmeliler, Yardımcı Hizmetliler, Ek gösterge sorunu, Bayram ikramiyesi verilmesi, ek zam ve refah payı ödenmesi konularında mücadelemiz hız kesmeden devam edecektir.

 

Mücadelemizin bayraktarlığını yapan, Şube Başkanlarımız, Şube Başkan Yardımcılarımız, İl, İlçe, İşyeri Temsilcilerimiz ve hak aramak için bizlere inanarak üyeliği ile destek veren tüm üyelerimize teşekkür ederiz.

 

KAMU GÖREVLİLERİNE TEŞEKKÜRLER, BU YIL DA TEK BÜYÜYEN KONFEDERASYON TÜRKİYE KAMU-SEN OLDU

0

02 Temmuz 2021, Cuma | 11:53

Kamu görevlileri sendikalarının üye sayıları Resmi Gazete’de yayımlanarak netliğe kavuştu. Buna göre Türkiye Kamu-Sen toplamda 4 bin 83 üye artışıyla bütün konfederasyonlar içinde tek büyüyen konfederasyon oldu.
Konfederasyonumuz son 4 yıldan beri sürekli büyüyerek bu dönemde de en fazla üye artışı sağlayan memur sendikası oldu.

KAHVECİ: BU DÖNEMDE DE ALANINDA TEK BÜYÜYEN KONFEDERASYON TÜRKİYE KAMU-SEN OLMUŞTUR

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Resmi Gazete’de yayımlanan üye sayılarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Her türlü olumsuz şarta karşın konfederasyonumuza ve  sendikalarımıza gösterilen bu teveccüh, geleceğe olan inancımızı taze tutuyor. Bu şartlarda tek büyüyen konfederasyon olma unvanını bizlere yaşatan kamu görevlilerine en içten sevgi ve teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

Genel Başkan Kahveci;

“Pandemi sürecinin sendikal faaliyetlerin aksamasına yol açan olumsuz etkilerine, gördüğümüz baskılara ve kamu görevlilerine yapılan haksız yönlendirmelere rağmen Türk memuru tercihini bu yıl da gerçek sendikacılığın adresi, Türkiye Kamu-Sen’den yana kullandı. 

Her türlü olumsuz şarta karşın konfederasyonumuza ve sendikalarımıza gösterilen bu teveccüh, geleceğe olan inancımızı taze tutuyor, dik duruşun, doğrunun ve haklının yanında olmanın sembolü olarak daha da büyüme ve en kısa sürede yetkiyi yeniden alarak Türk memurunu daha güzel yarınlara taşıma gayretlerimizi besliyor. 

Elbette ki, bizleri bugünlere taşıyan, gelecek adına umut içinde ve kararlılıkla yürümemize rehberlik eden en büyük unsur vatan ve millet aşığı, dürüst, inandığı yoldan sapmayan, değerlerine sahip çıkan ve hakkı hâkim kılmak için gücümüze güç katan, mücadelemize omuz veren ve bugün itibarı ile 430 bin 183 üyeye ulaşmamızı sağlayan yürekli kamu görevlilerimizdir.

Hayati riskleri içinde barındıran küresel salgın döneminde bir taraftan vatandaşlarımıza kesintisiz hizmet sunarken bir taraftan da Konfederasyonumuzun bayrağını en yükseklere taşıma azmi ile fedakârca emek sarf eden işyeri temsilcisi, şube yönetim kurulu üyesi, şube başkanı, il temsilcisi, genel merkez yönetim kurulu üyesi ve sendika başkanı olarak görev yapan tüm yol arkadaşlarımıza emeklerinden ve katkılarından dolayı şükranlarımı sunuyorum.

Memurlarımızın mutlu, müreffeh geleceği, milletimizin birliği ve dirliği için verdiğimiz mücadelede destek ve teveccühünü bizlerden esirgemeyen, ailemize yeni katılarak tek büyüyen konfederasyon olmamıza katkı sağlayan 4 bin 83 çalışanımıza ve toplamda 430 bin 183 üyemize, gösterdikleri kararlılık için teşekkür ediyorum.

Mücadeleci sendikacılığın adresi, doğrunun ve haklının yanında saf tutan kahramanların güvenli sığınağı Türkiye Kamu-Sen olarak çizgimizden şaşmadan, ilkelerinden ödün vermeden, memurlarımızın bu teveccühüne layık olmak için daha da büyük gayret içinde olacağımızın bilinmesini istiyorum” dedi.  

TÜRKİYE KAMU-SEN YÜKSEK İSTİŞARE KURULU TOPLANTISI SONUÇ BİLDİRGESİ AÇIKLANDI

0

29 Haziran 2021, Salı | 11:16

24 Haziran 2021 tarihinde yapılan Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu Toplantısının sonuç bildirgesi yayınlandı.
TÜRKİYE KAMU-SEN YÜKSEK İSTİŞARE KURULU TOPLANTISI SONUÇ BİLDİRGESİ

Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu, Konfederasyona bağlı sendikalarımızın genel başkanları, Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleri ve il temsilcilerimizin katılımıyla 24 Haziran 2021 günü Ankara’da toplanmıştır. İstişare toplantısında ülkemiz kamuoyunu yakından ilgilendiren konular ile kamu görevlileri ve emeklilerinin 2022-2023 yıllarına ilişkin mali ve sosyal haklarının belirleneceği, 2 Ağustos 2021 tarihinde başlayacak olan 6. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri ele alınmıştır. 

Bu çerçevede Konfederasyonumuzun görüşlerini içeren Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu Toplantısı sonuç bildirgesini kamuoyunun ve kamu görevlilerinin bilgilerine sunuyoruz.

1.    Konfederasyonumuzun kuruluşunun 29. yıldönümünü tebrik ediyor, kuruluşumuzdan bugüne kadar teşkilatımıza emeği geçenlere şükranlarımızı sunuyoruz. 

  

“Dik baş, tok karın, mutlu yarın” diyerek “Önce ülkemiz” prensibiyle çalışan, üreten, yol gösteren, hak eden ve hak ettiğini mutlaka alan bir sendikacılık anlayışını benimseyen; devletimizin kazanımları, milletimizin değerlerine sahip çıkarken sarı sendikacılık yapmadan da hak mücadelesi verilebileceğini tüm dünyaya ispat eden Türkiye Kamu-Sen ve bağlı sendikalarımız 29 yaşına girmiştir. 

Türkiye Kamu-Sen, ilkeli ve kararlı bir şekilde yürüttüğü sendikal faaliyetleri, tavizsiz bir biçimde koruduğu çizgisi, mücadelesi ve sendikal harekete sunduğu katkıyla bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türk memur sendikacılığının öncüsü olmayı sürdürecektir. Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu olarak kuruluşundan bugüne kadar, camiamız içinde yer almış, üye olmuş, destek vermiş; işyeri temsilcilerinden şube başkanlarına, ilçe ve il temsilcilerinden genel merkez yöneticileri ve genel başkanlarına kadar herkese teşekkür ediyor, kuruluşumuzda belirlediğimiz ilkelerimizden sapmadan hedefimize ilerleyeceğimizin bilinmesini istiyoruz. 

2.    İçinde bulunduğumuz zor sürece rağmen Türkiye Kamu-Sen 2021 yılı içinde üye sayısını artırmayı başaran tek konfederasyon olmuştur. Bu başarıda pay sahibi olan tüm teşkilat mensuplarımıza teşekkür ediyor, aramıza yeni katılan kamu görevlilerine “Yuvanıza hoş geldiniz.” diyoruz. 

Ülkemizin içinde bulunduğu zorlu sürece, kamu görevlilerine yapılan haksız yönlendirmelere rağmen Türkiye Kamu-Sen, son dört yıldır olduğu gibi bu yıl da büyümüş ve bu süre zarfında üye sayısını sürekli artıran tek konfederasyon olmuştur. Sarsılmaz bir inançla ve kararlılıkla yürüyüşümüzdeki en büyük pay hiç kuşkusuz ki; vatan ve millet aşığı, dürüst, inandığı yoldan sapmayan, değerlerine sahip çıkan ve hakkı hâkim kılmak için gücümüze güç katan, değerli teşkilat mensuplarımızındır. Yüksek İstişari Kurul olarak küresel salgının zor şartlarında alanları boş bırakmayarak hem hizmet hem de sendikacılık noktasında gösterdikleri kararlılık için tüm teşkilat mensuplarımıza teşekkür ediyor, memurlarımızın mutlu, müreffeh geleceği, milletimizin birliği ve dirliği için verdiğimiz çetin mücadelede destek ve teveccühünü bizlerden esirgemeyen tüm kamu görevlilerimize “Yuvanıza hoş geldiniz.” diyoruz. 

3.    Bu toprakları bizlere yurt yapan tüm kahramanlarımıza minnetlerimizi ifade ediyor, tüm şehitlerimiz, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına Allah’tan rahmet, gazilerimize hayırlı ömürler diliyoruz. 

Büyük mücadeleler sonunda isimsiz kahramanlarımızın kanları ve canları pahasına yurt yapıp yaşadığımız bu topraklarda bugün yeni bir saldırı dalgası ile daha karşı karşıya olduğumuzu görmekteyiz. Yurdumuz, içeriden ve dışarıdan kuşatılmak istenmektedir. Müttefik bildiğimiz devletler can düşmanlarımızla kirli ittifaklar içine girmiştir. Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu olarak adalet, sevgi ve hoşgörü ile bölgemizde huzur ve barışı yeniden tesis edeceğimize, vatan toprakları üzerinde ilelebet hür ve bağımsız olarak yaşayacağımıza olan sarsılmaz inancımızı yineliyor, milli birliğimize kasteden, güvenlik güçlerimizi ve masum vatandaşlarımızı alçakça katleden terör örgütlerini ve bunlara destek olan iç ve dış tüm güçleri lanetliyoruz. Bu vesile ile bu toprakları bizlere vatan yapan şehitlerimiz, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına Allah’tan rahmet, gazilerimize hayırlı ömürler diliyoruz. 

4.    Yaklaşmakta olan 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde Türkiye Kamu-Sen bütün birikimi ve kararlılığıyla kamu çalışanlarının hak ve menfaatlerini savunacaktır. 

4 milyon dolayında kamu görevlisi, 2 milyon emekli ve aileleri ile 25 milyona ulaşan vatandaşımızın önümüzdeki iki yıllık süreçte geleceğinin belirleneceği 6. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri, 2 Ağustos 2021 tarihinde başlayacaktır. Türkiye Kamu-Sen, 430 bin üyesinden aldığı güçle, sorumluluğunun bilinci içinde, kamu görevlilerinin geçmiş dönem kayıpları, enflasyondan kaynaklı zararlar, ekonomik gelişmeler, aylık zorunlu harcama tutarlarındaki değişim ve refah payını da dikkate alarak belirlediği gerçekçi taleplerle, 4688 sayılı Kanunun verdiği yetkiye dayanarak toplu sözleşme görüşmelerindeki yerini alacak ve kamu görevlilerinin ve emeklilerin haklarını sonuna kadar, kararlılıkla savunacaktır.      

5.    Toplu sözleşmenin taraflarını toplu sözleşme görüşmelerinin ciddiyetine ve önemine yakışır şekilde hareket etmeye davet ediyoruz.  

Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu olarak bu yıl gerçekleştirilecek toplu sözleşme görüşmelerinde önceki yıllarda gördüğümüz; kapalı kapılar ardında gizli pazarlıklarla sürecin yürütülmesi, kazanılmış hakların geriye götürülmesi, bağıtlanmış toplu sözleşme hükümlerinin kamu görevlileri aleyhine olacak şekilde değiştirilmesi, toplu pazarlıkların zamanından önce bitirilerek kamu görevlileri ve emeklilerin sorunlarının tartışılmasının engellenmesi gibi olumsuzlukların yaşanmamasını umut ediyor, yetkili sendika ve konfederasyonlar ile Kamu İşveren Heyeti’ni toplu sözleşme görüşmelerinin ciddiyetine ve önemine yakışır şekilde davranmaya davet ediyoruz. 

6.    Kamu görevlilerinin maaş artışlarının hedeflenen enflasyon sarmalından kurtarılması, gerçek enflasyon, harcamalar, büyüme ve refah payının dikkate alındığı bir sisteme geçilmesi bu yılki toplu sözleşme görüşmelerinin en önemli gündemi olacaktır. 

Toplu sözleşme sistemine geçildiği 2012 yılından beri memur maaş artışlarının belirlenmesinde hedeflenen enflasyon temel kriter olarak kabul edilmekte, maaş artışları umut edilen enflasyon çerçevesinde artarken her yıl gerçek enflasyon, hedef enflasyonu kat be kat aşmaktadır. Hal böyle olunca memur maaşları günden güne erimekte, alım gücü düşmekte, memur ve emeklilerimiz üzerindeki ekonomik yük artmakta, gelir dağılımı bozulmaktadır. 

Bu nedenle Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu olarak Kamu İşveren Heyeti’nin bu yıl da hedeflenen enflasyon çerçevesinde bir maaş zam teklifinin nezdimizde katiyetle kabul görmeyeceğinin bilinmesini, maaş artışlarında gerçek enflasyon, harcama kalemlerindeki artış, büyüme ve refah payının dikkate alınarak kamu çalışanlarımızın maaşlarının reel olarak yükseltilmesini talep etmekteyiz.   

7. Ekonomik gerçekler dikkate alındığında toplu sözleşme görüşmelerinin en önemli konularından birinin memur maaşlarına ilave zam yapılması olduğunu bir kere daha hatırlatıyoruz. 

Hali hazırda açıklanan resmi enflasyonun yüzde 16’ları aştığı 2021 yılında, memur maaşlarına yalnızca yıllık %6 zam yapılması kararlaştırılmıştır. Yaşadığımız pandeminin de etkisi ile gıda fiyatlarındaki artış yüzde 21’i bulmuş, ailenin zorunlu harcamaları haziran ayları itibarı ile son bir yıl da 1260 TL yükselmiştir. Buna bağlı olarak kamu çalışanlarının ve emeklilerin alım gücü son bir yılda yüzde 688 TL düşmüştür. TCMB’nin faizleri arttırarak %19’lar düzeyinde tutması, önümüzdeki dönemde enflasyonun daha da yükseleceğinin işaretidir. Kaldı ki bu dönemde memur maaşları altın, gümüş, döviz, gayri menkul gibi tüm yatırım araçları karşısında da yüzde 50’ye varan oranlarda değer kaybı yaşamıştır. Hal böyle iken yetkili olduğu halde etkisini ortaya koyamayan sözde yetkili sendikalar ve konfederasyonun basiretsizliği nedeni ile maaşlar yılın ikinci yarısında da erimeye devam edecektir.  

Bütün gerçekler göz önünde bulundurulduğunda 2021 yılı için memur ve emeklilere reva görülen bu zammın hiçbir mesnet ve karşılığı bulunmamaktadır. Gerek ekonomik gerçekler gerekse resmi tahminler göz önünde bulundurulduğunda memur ve emekli maaşlarına geçmiş dönem kayıplarını da karşılayacak şekilde tatminkâr bir artış yapılması zorunludur. Türkiye Kamu-Sen’in 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerindeki olmazsa olmaz taleplerinin başında maaşlarda yaşanan kayıpların karşılanması gelecektir. 

8. Kamuda güvencesiz istihdama son verilerek tüm güvencesiz sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesini talep ediyoruz. 

Kamuda iş güvencesini zayıflatan, her türlü baskı ve istismara açık bir yapı arz eden 4/B’li, 4/C’den 4/B’ye geçen sözleşmeli, geçici, vekil, idari hizmet sözleşmeli gibi adlar altında güvencesiz istihdam modelinin kaldırılarak personelin memur kadrolarına geçirilmesi sağlanmalı, kamu kuruluşlarında memur işi yapan işçiler de aynı çerçevede kadroya geçirilerek kamu istihdam yapısı güvenceli bir şekilde düzenlenmelidir. Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nda 2016 yılında getirilen süreli sözleşmeli personel uygulaması ile kamuda süresiz sözleşmeli istihdamı ve 3+1 yıl süreli sözleşmeli istihdamı gibi bir ayrımcılık daha ortaya çıkmıştır. Bu durum Anayasanın kanun önünde eşitlik ilkesine de aykırı bir yapı oluşturmaktadır. Son dönemde bazı belediyelerde çalışan sözleşmeli personelin işten çıkarılmalarının, Türk Yerel Hizmet-Sen’in hukuk mücadelesi sonucunda yargı kararıyla hukuksuzluğu ortaya konmuştur.

Bununla birlikte pek çok süresiz sözleşmeli personel adalet ve hakkaniyet ilkesine uymayan sözleşmeli personel istihdamının kaldırılması yolunda yargıya başvurmuş ve mahkemeler olumlu yönde karar vermiştir. Bu çerçevede artık yargı kararlarıyla da adaletsiz olduğu tescillenen sözleşmeli personel istihdamının kaldırılması elzemdir. Yaşanan gelişmeler, kamuda sözleşmeli personel istihdamının kamu hizmetlerinin devamlılığı ve tarafsızlığı ilkesine uygun olmadığını bir kere daha gözler önüne sermiştir. Yetkililer mahkeme kararlarını da göz önünde bulundurarak bir an önce sözleşmeli personel istihdamına son verecek düzenlemeyi hayata geçirmelidir. Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu, hak ve sorumluluklarda eşitlik, aile birliğinin sağlanması ve adaletin bir gereği olarak istisnasız tüm güvencesiz sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi hususunda kararlı ve ısrarcıdır.  

9. 3600 Ek Gösterge konusu bütün memurları kapsayacak şekilde genişletilerek sonuca bağlanmalıdır.

24 Haziran 2018 tarihinde gerçekleştirilen seçimler öncesinde Sayın Cumhurbaşkanı öğretmen, polis, hemşire ve imamların ek gösterge rakamlarının 3600’e yükseltileceğini ifade etmiştir. Ancak aradan geçen süreye rağmen verilen sözlerin tutulmadığını üzülerek görmekteyiz. Bu çerçevede en doğru yol; Sayın Cumhurbaşkanı tarafından verilen söze paralel olarak öğretmen, din görevlisi, hemşire ve polisler yanında müdürler, müdür yardımcıları, şefler, merkez taşra ayrımına tabi tutulanlarla, kurum içi yükselme sınavıyla gelen uzmanlar, idareci konumundaki kamu görevlileri, denetmenler, avukatlar, ek gösterge uygulamasından hiç faydalanamayan mübaşir, teknisyen yardımcısı, şoför gibi Yardımcı Hizmetler Sınıfına dahil olan personel gibi bütün kamu görevlilerinin ek gösterge rakamlarının yeniden ve adaletli bir şekilde düzenlenmesi olacaktır. Bu konuda hazırlanmasına katkıda bulunduğumuz ve uzun süreden beri TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda beklemekte olan kanun teklifinin bir an önce gündeme alınmasını talep etmekteyiz. 

10. Emekliliğin bir kâbus olmaktan çıkarılması için bütün ek ödemeler emekliliğe sayılmalıdır.

Kamu görevlilerinin çalışırken elde ettiği ücret ile emekli olduğu zaman alacağı maaş arasındaki uçurumu kapatmak, özellikle emekli kamu görevlilerini yoksulluk sınırında yaşamaktan kurtarmak amacıyla, memur maaşını oluşturan bütün kalemler ile ek ödeme, döner sermaye, ek ders, sosyal denge sözleşmesi gibi tüm ödemelerin emekli keseneğine dâhil edilerek, yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi, bu yolla her çalışanın eline geçen ücret ile orantılı emekli maaşı almasının sağlanması gerekmektedir. 

11.    COVID-19 Salgını sürerken salgına karşı insanüstü mücadele veren başta sağlık çalışanları olmak üzere tüm kamu çalışanlarının maddi ve manevi olarak desteklenmesini talep ediyoruz.   

2019 yılının sonunda Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyaya yayılan COVİD-19 küresel bir salgın haline gelerek insanlık tarihinin en büyük travmalarından birisi olmuştur. Virüsten etkilenenlerin ve virüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı hızla artmaktadır. Bu çerçevede vatandaşlarımızın sağlığı uğruna mesai mefhumu gözetmeksizin hayatlarını ortaya koyan başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere kamu hizmetlerinin kesintisiz bir biçimde sağlanması için cansiperane mücadele veren tüm kamu görevlilerine teşekkür ediyor, salgınla mücadele esnasında hayatını kaybeden sağlık çalışanları ve kamu görevlilerine ve tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, hastalara acil şifalar diliyoruz. 

Bununla birlikte salgın nedeni ile çeşitli olumsuzluklara maruz kalan, gelirleri düşen kamu görevlilerinin desteklenmesinin gerekli olduğunun altını önemle çiziyoruz. Her türlü güçlüğe göğüs gererek görevlerini sürdüren sağlık çalışanlarımız ve diğer kamu görevlilerinden, görevleri nedeni ile virüse maruz kalarak hayatını kaybedenlerin şehit statüsünde değerlendirilmesi; COVID-19’un ise meslek hastalığı olarak tanımlanması yolundaki talebimizi ısrarla yineliyoruz. Bu uygulamanın salgın ile mücadele eden kahraman kamu görevlilerimize minnet borcumuzun bir ifadesi olacağını vurguluyoruz.

12. Toplu sözleşme görüşmelerinde kamudaki her türlü ayrımcılığa son verilecek adımlar atılmasını istiyoruz.   

Dünyada ve bölgemizde yaşanan gelişmeler, 15 Temmuz hain darbe girişimi ile birlikte değerlendirildiğinde; ülkemizde birlik ve beraberliğin korunması, toplumsal huzur ve refahın tesis edilmesinin önemini bir kat daha artırmaktadır. Birlik ve beraberliğimizin muhafazası ise ancak toplumun her alanında adalet, liyakat ve eşitlik ilkesinin tavizsiz bir biçimde hayat bulmasıyla mümkündür. COVID-19 salgını esnasında, ayrım yapmaksızın bütün kamu görevlilerimizin yaptığı fedakârlıklar bir kere daha görülmüşken, çalışanlarımızı sendikal aidiyetler üzerinden ayrışma, bölünme ve baskı ortamına sürükleyen anlayışı kabul etmiyoruz. Kamudaki her türlü ayrımcılığın bir an önce sonlandırılmasını bir kere daha yüksek sesle talep ediyoruz.      

13. Evrensel sendikacılığa uygun, uluslararası sözleşmelerde tanınan hakları içeren, adil, demokratik ve çağdaş bir sendika ve Toplu Sözleşme Kanunu istiyoruz. 

2019 yılında yaşanan toplu sözleşme süreci, 4688 sayılı Kanunun revize edilerek toplu sözleşme görüşmelerinin katılımcı bir yapıya kavuşturulmasının, toplu sözleşme imzalama ya da uzlaştırma mekanizmalarına başvuru haklarının masada bulunan konfederasyonların temsilcilerinin çoğunluk kararına bağlanmasının, genel toplu sözleşme görüşmeleri ile hizmet kollarına ilişkin toplu sözleşme görüşmelerinin ayrılmasının, Hakem Kurulu’nun yapısının tarafların eşit temsiline dayalı olarak yeniden düzenlenmesinin, kamu görevlilerinin grev ve siyasete katılma haklarının tanınmasının zorunlu hale geldiğini bir kere daha ortaya koymuştur. Emekli olan kamu çalışanlarının sendikalara üye olabilmeleri sağlanmalıdır. Ülkemiz tarafından onaylanmış bulunan BM Ekonomik Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Sözleşmenin 8. maddesi, ILO’nun 87 Sayılı Sözleşmesinin kamu çalışanlarına uygulanmasını düzenleyen 151 Sayılı Sözleşmesi, 98 sayılı ILO  Sözleşmesi, BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 23. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 11. maddeleri Anayasamızın 90. maddesi hükmü çerçevesinde ele alındığında kamu çalışanlarının adil bir temsil ile gerçek anlamda toplu sözleşme ve grev haklarını kullanmalarını ve siyasete katılmalarını sağlayacak düzenlemeler bir an önce hayata geçirilmelidir.  Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu, bu konuda derhal çalışmalara başlanarak evrensel sendikacılığa uygun, uluslararası sözleşmelerde tanınan hakları içeren, adil, demokratik ve çağdaş bir kanun teklifi hazırlanması gerektiğine inanmaktadır.   

14. Toplu sözleşme görüşmelerinde vergi adaletsizliğine kalıcı bir çözüm getirilmelidir. 

Bugün kamu görevlilerinin en büyük sorunlarının başında, ülkedeki vergi sisteminin adaletsizliği gelmektedir. Gelir dağılımındaki adaletsizliğin kaynağı da vergi sistemindeki bu adaletsizliktir. Ücretli kesimden alınan gelir vergisi oranlarının kısa sürede %20 ve %27’lik dilimlere yükselmesi nedeniyle kamu görevlilerinin maaşları yıl içinde düşmekte, alınan maaş zamları artan vergi yüküne gitmektedir. Her ne kadar çıkarılan kanunla yüksek gelirli kesimin gelir vergisi oranları artırılmış olsa da gerek vergi istisnaları gerekse sonradan getirilen vergi afları nedeniyle yüksek gelirli kesimin ödeyeceği vergi miktarının artmayacağı, vergi yükünü yine çalışan kesimin taşıyacağı aşikardır. Bu nedenle Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu, gelir vergisine ilişkin mevzuatta çalışanlar lehine bir düzenleme yapılmasını ve kamu görevlilerinin ödediği gelir vergisi oranının %15’e sabitlenmesini talep etmektedir.     

15. Görevde yükselme ve atamalarda tarafsızlık ve liyakat esas alınmalıdır.

Kamu görevlilerinin atanmalarında, görevde yükselmelerinde, tayin ve terfilerinde tarafsızlık ve liyakat ilkelerinden vazgeçilmemesi; idareci kadrolarına hak eden, liyakatli kamu görevlilerinin getirilmesi; kamu kurum ve kuruluşlarında, çalışma barışının, birlik, dayanışma ve verimlilik artışının sağlanması için en temel gerekliliktir. Kamu görevlileri arasında kadrolaşmanın, adam kayırmanın, haksızlığın, hukuksuzluğun son bulmasının, kamu kurum ve kuruluşlarının idarelerinin tarafsızlığının sağlanmasının adil bir sınav ve atama sistemi ile çağdaş bir yönetim anlayışının oluşturulmasından geçtiği bilinmelidir. Bu kapsamda özellikle yönetici atamalarında yazılı sınava dayalı adil, şeffaf ve tarafsız bir sistem oluşturulmalı, kamuya personel alımlarında mutlak surette yazılı sınava itibar edilmeli, taraflı değerlendirmelere açık sözlü sınav uygulamasından bir an önce vazgeçilmelidir.

16. Yardımcı Hizmetler Sınıfı personelinin beklentileri karşılanmalıdır.

Kamuda liyakat ilkesinin bir gereği olarak Yardımcı Hizmetler Sınıfına dahil personel bir defaya mahsus olmak üzere Genel İdari Hizmetler Sınıfına geçirilmeli, bu yolla kamu görevlilerimiz arasında oluşan adaletsizlikler giderilmeli, herkesin eğitim seviyesinin gerektirdiği kadro derecesine yükselmesi sağlanmalıdır.

17. Tüm memur, sözleşmeli ve geçici personel ile bunların emeklilerine dini bayramlar öncesinde bayram ikramiyesi verilmesi sağlanmalıdır.

Kamuda memurlar dışında tüm personele ve emeklilere bayram ikramiyesi ödenmektedir. Bu haktan faydalanamayan tek kesim memurlardır. Bu durum büyük bir adaletsizlik yaratmaktadır. Her ne ad altında olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında işçi statüsü dışında çalışan tüm memur, sözleşmeli ve geçici, vekil gibi personele Ramazan ve Kurban bayramları öncesinde bayram ikramiyesi verilmelidir.

18. Kamu görevlilerinin acil çözüm bekleyen sorunlarının hazırlanacak bir “Memur Paketi” içinde TBMM’de yasalaşarak çözüme kavuşturulmasını istiyoruz.

 

Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu, yukarıda sıraladığımız taleplerimizle birlikte sosyal yardımların emeklilikte de ödenmesi, aile bütünlüğünün korunması, kadın istihdamının geliştirilmesi, kreş ve gündüz bakımevleri açılması, zorunlu rotasyon, sicil ve disiplin uygulamaları, görevde yükselme, atama ve yer değiştirme gibi personelin ekonomik durumunu, verimliliğini ve etkinliğini doğrudan etkileyen konulardaki sorunların sürüncemede bırakılmasının önüne geçilmesi için bir memur paketi hazırlanması konusunda ısrarcıdır. Hazırlanacak memur paketinin TBMM’de kanunlaşarak sayıları 25 milyona ulaşan vatandaşımızın beklentilerinin bir an önce karşılanması sağlanmalıdır.    

19. Türkiye Kamu-Sen olarak nimette de külfette de adalet istiyoruz. 

Ülkemizin ekonomik imkânlarının, siyasi ve politik gelişmelerin ve memurumuzun içinde bulunduğu durumun farkında olan Konfederasyonumuz, bu bilinç içinde toplu sözleşme görüşmelerine ilişkin hazırlıklarını yapmakta, taleplerini belirlemektedir. Toplumun belirli kesimlerine kaynak aktarırken, vergi, prim ve ceza afları ile kamu alacaklarından vaz geçerken hiçbir çekince görmeyen yetkililerin, kamu çalışanlarının da ekonomik sorunlarını çözecek düzeyde bir artış yapma zorunluluğu bulunmaktadır. Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu olarak kamu çalışanları adına, daha adil bir gelir dağılımı sağlanması ve ekonomik gelişmelerin kamu görevlileri ve emekliler üzerinde yarattığı olumsuz etkilerin giderilmesi için gerekli artışın yapılmasını, kamu görevlilerinin milli gelirden hak ettiği payı almasını istiyoruz.  

Siyasi iktidarı, ekonomik gerçekler, toplumun ihtiyaçları ve beklentileri doğrultusunda karar almaya davet ediyoruz. Bu davetimizin yetkililer nezdinde karşılık bulmaması, 2021 yılı toplu sözleşme sürecinin de geçmiş yıllarda olduğu gibi tek taraflı bir dayatmaya ve kapalı kapılar ardında yapılan gizli pazarlıklara dönüşmesi durumunda, yetkili sendikalar başta olmak üzere bu duruma çanak tutan herkesin kamu görevlileri ve kamuoyu vicdanında mahkûm olacağı bilinmelidir. 

20.     Türkiye Kamu-Sen olarak 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde kamu çalışanlarının haklarının ilerletilmesi için her türlü katkıyı sunmaya hazır olduğumuzu ilan ediyoruz. 

Bu süreç boyunca Konfederasyonumuz kamu görevlilerinin haklarının ve menfaatlerinin korunup geliştirilmesi için yetkili konfederasyonla ortak talep belirlenerek masadaki dağınık yapının sona erdirilmesi, pazarlıklarda kamu görevlilerinin elinin güçlendirilmesi için ortak eylem yapılması dahil toplu sözleşme masasına her türlü katkıyı sunmaya hazır bir biçimde pazarlıklarda yerini alacak, süreç içinde kamu görevlileri aleyhine gelişecek her karara müdahil olacak; kamu görevlilerimiz ve emeklilerimiz için atılacak her türlü olumlu adım, nezdimizde anında karşılık bulup desteklenecektir.   

Kamuoyuna duyurulur.