Atatürk
Ana Sayfa Blog Sayfa 120

GENEL BAŞKAN YARDIMCIMIZ NEBİ YAY İZMİR’DE KURUM ZİYARETLERİNDE BULUNDU

0

01 Mayıs 2022, Pazar | 17:53

Genel Başkan Yardımcımız Nebi Yay 25-29 Nisan 2022 tarihleri arasında İzmir’de hizmet kolumuza bağlı kurumlara ziyaretler gerçekleştirdi.

 

İzmir 1 Nolu Şube Başkanımız Cumhur Çil ve Şube Başkan yardımcılarımızın da eşlik ettiği ziyaretler kapsamında İzmir Defterdarı Şenol Gezer, Vergi Dairesi Başkanı Ömer Alanlı, Muhakemat Müdürü Zuhal Yılmaz, Ege Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürü Mehmet Enver Kök, Gümrük Şube Müdürü ve Sendikamız üyesi Enver Avcı ile Defterdarlık ve Muhakemat Müdürlüğü çalışanları, Kuşadası Gümrük Müdürlüğü çalışanları, 112 Acil Çağrı Merkezi ve Vergi Dairesi Başkanlığı çalışanları ile görüşüldü.

GENEL BAŞKAN YARDIMCILARIMIZ ELAZIĞ VE MALATYA TEŞKİLATIMIZ İLE BİR ARAYA GELDİ

0

01 Mayıs 2022, Pazar | 16:51

Genel Başkan Yardımcılarımız Özkan Ulupınar ve Sami Çam 30.04.2022 tarihinde Elazığ ve Malatya Teşkilatımız ile bir araya geldi.

 

Elazığ Şube Başkanımız Yunus Aydoğdu, Şube Başkan Yardımcıları ile Malatya Şube Başkanımız Gökmen Çınar ve Şube Başkan Yardımcılarımızı ziyaret eden Genel Başkan Yardımcılarımız Sendikamızın çalışmaları hakkında bilgilendirme yaptı.

GENEL BAŞKAN YARDIMCILARIMIZ TUNCELİ’DE KURUM ZİYARETLERİ YAPTI

0

30 Nisan 2022, Cumartesi | 11:13

Genel Başkan Yardımcılarımız Özkan Ulupınar ve Sami Çam 29.04.2022 tarihinde Tunceli’de hizmet kokumuza bağlı kurumlara ziyaretler gerçekleştirdiler.

 

Ziyaretler kapsamında Tunceli Valisi Mehmet Ali Özkan, 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürü Cemal Akdoğan ve Pertek Kaymakamı Yunus Emre Fırat ile görüşen Genel Başkan Yardımcılarımız çalışanların sorun ve talepleri hakkında istişarede bulundular.

 

Genel Başkan Yardımcılarımız ayrıca Nüfus ve Vatandaşlık İşleri İl Müdürlüğü, Tunceli Adliyesi,  112 AÇM, Pertek Kaymakamlığı ile Valilik çalışanlarını da ziyaret ederek sorunları yerinde tespit ederek, Sendikamızın faaliyetleri hakkında bilgilendirme yaptılar.

Genel Başkan Yardımcılarımıza ziyaretlerde Tunceli Temsilcimiz de eşlik etti.

1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ KUTLU OLSUN

0

30 Nisan 2022, Cumartesi | 11:26

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle bir mesaj yayınladı.

“Çalışanların haklarının ilerletilmesi ancak örgütlü mücadele ile mümkündür” diyen Genel Başkanımız Önder Kahveci, “Çalışanların hak ettiklerini almaları için verdiğimiz mücadelede sesimizin daha gür çıkmasına vesile olduğu için 1 Mayıs’ı çok önemsiyoruz” dedi.

 

Genel Başkan Önder Kahveci mesajında şu satırlara yer verdi;

 

“İlkeli, kararlı ve cesur sendikacılığın adresi Türkiye Kamu-Sen olarak tüm çalışanların 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü en içten dileklerimizle kutluyoruz. Kuruluşumuzdan bugüne kadar, hiç taviz vermeden kamu çalışanlarımızın hak ve menfaatleri için mücadele verdik, var gücümüzle çalışanımızın sesi olmaya devam ediyoruz. 

 

Devletimizin temelini oluşturan “muasır medeniyet” hedefine yürürken, “Milli hedef belli olmuştur. Ona ulaşacak yolları bulmak zor değildir. Denebilir ki hiçbir şeye muhtaç değiliz. Yalnız bir tek şeye çok ihtiyacımız vardır: Çalışkan olmak” diyen Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün vizyonunu taşıyoruz. 

 

Ramazan Bayramı Arefesine denk gelen 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün anlam ve önemi bu yıl bir kat daha artmıştır. Geride bıraktığımız iki yılda mücadele ettiğimiz pandemi nedeniyle alanları dolduramadık, 1 Mayıs coşkusunu meydanlara taşıyamadık. Bu yıl da gerek süregelen hastalık riski gerekse Ramazan Bayramı tatili münasebetiyle meydanlarda değiliz. Ancak 1 Mayıslarda alanlarda olmadığımız bu dönemde özellikle kamu çalışanlarımız salgınla savaşın en ön safında yer alarak milletimize varlıklarının ne kadar önemli olduğunu göstermiş ve şükür sebebi olmuşlardır. İşte bu şartlarda çalışanlarımızın hak ettiklerini almaları için verdiğimiz mücadelede sesimizin daha gür çıkmasına vesile olduğu için 1 Mayıs’ı çok önemsiyoruz.  

 

Çalışanların haklarının ilerletilmesi ancak örgütlü mücadele ile mümkündür. Bu nedenledir ki 1 Mayıs’ın emeğinden başka hiçbir sermayesi olmayan çalışan, işsiz, yoksul, esnaf ve hatta ev hanımlarının bir araya gelerek hakları için seslerini yükselttiği ve güç birliği yaptığı gün olması gerektiği inancındayız.

 

Bu noktada küresel salgının da olumsuz etkileriyle bütün dünyada baş gösteren yüksek enflasyon, hayatımızı olumsuz yönde etkilemektedir. Bir tarafta giderek ağırlaşan yaşam şartları diğer tarafta ise güvencesiz çalışma modelleri nedeniyle gelecek kaygısı taşıyan kamu çalışanlarının varlığı bizim açımızdan bu yılki 1 Mayıs’ın en önemli gündem maddesidir. Taleplerimizin başında yer alan güvenceli istihdam modelinin, beyhude bir istek değil bir gereklilik olduğu görülmelidir.  Türkiye Kamu-Sen olarak “Memur Paketi” teklifimiz çalışma hayatının acil sorunlarına çözüm getiriyor. Güvencesiz, kuralsız çalışmanın yaygınlaşmasına neden olan sosyal ve ekonomik politikalar nedeniyle azalan reel ücretlere çare de Memur Paketinde yer alıyor. 

 

İçinde bulunduğumuz durum, yalnızca ülkemizin değil tüm dünyanın ortak sorunudur. Bizler bu sürecin haklarımızın kısıtlanmasına değil emeğin ve emekçinin değerinin anlaşılarak haklarının teslim edilmesine aracı olmasını istiyoruz. Bu çerçevede önümüzdeki dönemde küresel bir sorun haline gelecek olan enflasyonun kamu görevlilerimiz üzerindeki ağır yükünü hafifletmek için enflasyon farkının maaşlara aylık olarak yansıtılması, dönem sonlarında ise refah payı verilmesi konusunda ısrarcıyız.  

 

Bu çerçevede;

 

•    Öncelikle milletimiz için huzurlu ve insan onuruna yaraşır bir yaşam istiyoruz.

•    Yıllardır eriyen maaşları nedeniyle zor günler yaşayan kamu çalışanlarının zararlarının telafi edilmesi için maaşların reel artışını hedefleyen bir ücret politikası belirlenmesi gerektiği düşüncesindeyiz. Bu nedenle enflasyon farkının maaşlara her ay yansıtılmasını, alım gücünün reel olarak yükselmesi içinde tüm memur ve emeklilere ek zam verilmesini istiyoruz. Bu yolla nimette de külfette de adalet diyoruz. Büyümeden pay istiyoruz. Adil bir gelir dağılımı talep ediyoruz. Ailesinin insanca yaşamasına yetecek düzeyde ücret alan kamu çalışanı görmek istiyoruz.

•    Kamuda farklı statüde istihdam anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır. Esnek ve güvencesiz istihdam modellerinin kaldırılmasını, tüm kamu görevlilerinin kadrolu, aile birliğinin teminat altına alındığı güvenceli bir istihdam sisteminde tek çatı altına toplanmasını istiyoruz. 

•    657 sayılı kanunda liyakat ve ehliyet esaslı değişiklikler yapılmalıdır. Her alanda adalet ve liyakatin esas alındığı, hak eden memurun hak ettiği göreve yükselebildiği bir sistem istiyoruz.  

•    Kamu görevlileri ile birlikte tüm çalışanların örgütlenme, toplu sözleşme ve grev haklarını özgürce kullanabildiği bir ülke istiyoruz.

•    2018 yılında verilen sözün gereği yerine getirilmeli, 3600 ek gösterge ile ilgili çalışmaların taleplerimiz de göz önünde bulundurularak bütün kamu görevlilerinin beklentilerini karşılayacak şekilde bir an önce hayata geçirilmesini istiyoruz. 

•    Memurlara yapılan bütün ek ödemelerin emekli maaşı ve emekli ikramiyesi hesaplamasında esas alınmasını ve emekliliğin bir kâbus olmaktan çıkarılmasını talep ediyoruz.  

•    Kamuda bayram ikramiyesi alamayan tek kesim olan memurlara da dini bayramlar öncesinde bayram ikramiyesi verilmesini istiyoruz. 

•    COVID-19’un meslek hastalığı sayılmasını ve COVID-19 nedeniyle hayatını kaybeden sağlık çalışanları ve kamu görevlilerinin şehit statüsünde değerlendirilmesini talep ediyoruz. 

 

Geleceğe güvenle bakan, birbirine saygılı, mutlu, müreffeh, muasır medeniyet seviyesinin de üzerine çıkmış bir toplum idealinde; meydanları bayraklarla ve sloganlarla doldurduğumuz 1 Mayıslarda buluşmak dileğiyle, tüm çalışanlarımızın Emek ve Dayanışma Gününü kutluyoruz” 

EDİRNE ŞUBEMİZDEN KURUM ZİYARETLERİ

0

Edirne Şube Başkanımız Memduh Örüş, Şube Başkan Yardımcılarımız ile birlikte Edirne Defterdarı Hüseyin Savan, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri İl Müdürü Meltem Bal, Edirne TÜİK Şube Müdürü Yıldız Turhan, Valilik Çevre Kurulu İl Müdürü Ali Erarslan’ı makamında ziyaret etti.

Çalışanların sorunları ve çözüm yolları hakkında istişarede bulunuldu.

Türk Büro-Sen Ankara ÇŞGB Şube Genel Kurul İlanı

0
Türk Büro-Sen

 

28 Nisan 2022, Perşembe | 09:03

 

Şubemizin 1. Olağan Genel Kurul toplantısı 13.05.2022 tarihinde, saat 10:00 ile 15:00 saatleri arasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Emek Mahallesi 17.Cadde No:13 Çankaya / Ankara adresinde aşağıda belirlenen gündemle yapılacaktır. Çoğunluk sağlanamadığı takdirde ikinci toplantı 14.05.2022 aynı yer ve aynı saatte yapılacaktır.

GÜNDEM:
1-Yoklama ve açılış
2-Saygı duruşu ve İstiklal Marşı
3-Divan teşekkülü
4-Protokol konuşmaları, Dilek ve temenniler
5-Seçim usul ve esaslarının okunması
6-Yönetim, denetim, disiplin kurulu asil ve yedek üyelerin seçimi

AĞRI ŞUBEMİZ, EK GÖSTERGE TÜM MEMURLARA VERİLMELİDİR

0

Türk Büro-Sen Ağrı Şube Başkanı Celalettin Yıldırım’dan Ek Gösterge açıklaması

 

Memur Kardeşim;

 

1-Kamuoyunda 3600 olarak bilinen, devlet memurlarına ek gösterge artışı konusunda, öncelikle şu hususun, devlet memuru kardeşlerimiz tarafından iyi bilinmesini isterim.

 

Devlet memurlarına ek gösterge artışı, bir kısım basın yayın organları veya internet siteleri tarafından değil, TBMM tarafından çıkarılacak kanunla sağlanacaktır. Bu nedenle şu ana kadar basın yayın organlarında olsun, internet sitelerinde olsun, yapılan açıklamalara, verilen bilgi ve belgelere itibar edilmemesini, devlet memuru kardeşlerimizin, sabırla TBMM sürecini beklemesini tavsiye ederim.

 

2-Ek gösterge artışı konusunda, tek çalışması olan sendika, sendikamız Türkiye Kamu Sen’dir. Sendikamızın, bütün devlet memurlarına ek gösterge artışını öngören kanun teklifi 2018 yılında, MHP Gnl.Bşk.Yrd. ve Konya Milletvekili Sn.Mustafa KALAYCI tarafından TBMM’ne verilmiş, halen Bütçe ve Plan Komisyonunda görüşülmeyi     beklemektedir.

 

Sendikamızın, Sn.Cumhurbaşkanımızı ziyaretinde de, Cumhurbaşkanımız, Türkiye Kamu-Sen’in ek gösterge kanun teklifini beğenmiş, Çalışma Bakanına, Kamu Sen’in çalışmasından faydalanılması talimatı vermiştir. Hükümetin hazırladığı ek gösterge kanun teklifi TBMM’ne geldiğinde, elbette sendikamızın kanun teklifi de gündemdeki yerini alacaktır.

 

3-Ek gösterge artışı, tüm devlet memurlarını kapsamalıdır, nitekim sendikamız tarafından hazırlanan kanun teklifi, tüm devlet memurlarına, ek gösterge artışını öngörmektedir.

 

Çünkü, devlet memurlarına ek gösterge verilmesinin esprisi, “milli gelirdeki artıştan, ülkedeki büyümeden, devlet memurlarının faydalandırılması” düşüncesi ve politikasıdır.

 

Bugüne kadar yapılan ek gösterge artışları, tüm devlet memurlarını kapsamış olup, en son ek gösterge artışı 1994 yılında kanunlaşmış, 1995 yılında yürürlüğe konmuştur.

 

Sendikal mücadele bilgi, birikim ve tecrübe gerektirir.

 

Sendikamız Türkiye Kamu-Sen 30 yıllık bilgi birikimi ve tecrübesiyle, ülkemizde memur sendikacılığının tek ve gerçek adresidir.

 

Bu duygu ve düşüncelerle diyorum ki, memur sendikacılığının aslı Türkiye Kamu-Sen’dir,

 

“ASLI VARKEN, TAKLİTLERİNE İTİBAR ETMEYİN”

 

Çünkü; İnsan Mukaddes, Emek Kutsaldır.

 

Saygılarımla…

Genel Başkan’dan

0
Türkeş Güney

Memur Kardeşim;

1-Kamuoyunda 3600 olarak bilinen, devlet memurlarına ek gösterge artışı konusunda, öncelikle şu hususun, devlet memuru kardeşlerimiz tarafından iyi bilinmesini isterim.

Devlet memurlarına ek gösterge artışı, bir kısım basın yayın organları veya internet siteleri tarafından değil, TBMM tarafından çıkarılacak kanunla sağlanacaktır. Bu nedenle şu ana kadar basın yayın organlarında olsun, internet sitelerinde olsun, yapılan açıklamalara, verilen bilgi ve belgelere itibar edilmemesini, devlet memuru kardeşlerimizin, sabırla TBMM sürecini beklemesini tavsiye ederim.

2-Ek gösterge artışı konusunda, tek çalışması olan sendika, sendikamız Türkiye Kamu Sen’dir. Sendikamızın, bütün devlet memurlarına ek gösterge artışını öngören kanun teklifi 2018 yılında, MHP Gnl.Bşk.Yrd. ve Konya Milletvekili Sn.Mustafa KALAYCI tarafından TBMM’ne verilmiş, halen Bütçe ve Plan Komisyonunda görüşülmeyi     beklemektedir.

Sendikamızın, Sn.Cumhurbaşkanımızı ziyaretinde de, Cumhurbaşkanımız, Türkiye Kamu-Sen’in ek gösterge kanun teklifini beğenmiş, Çalışma Bakanına, Kamu Sen’in çalışmasından faydalanılması talimatı vermiştir. Hükümetin hazırladığı ek gösterge kanun teklifi TBMM’ne geldiğinde, elbette sendikamızın kanun teklifi de gündemdeki yerini alacaktır.

3-Ek gösterge artışı, tüm devlet memurlarını kapsamalıdır, nitekim sendikamız tarafından hazırlanan kanun teklifi, tüm devlet memurlarına, ek gösterge artışını öngörmektedir.

Çünkü, devlet memurlarına ek gösterge verilmesinin esprisi, “milli gelirdeki artıştan, ülkedeki büyümeden, devlet memurlarının faydalandırılması” düşüncesi ve politikasıdır.

Bugüne kadar yapılan ek gösterge artışları, tüm devlet memurlarını kapsamış olup, en son ek gösterge artışı 1994 yılında kanunlaşmış, 1995 yılında yürürlüğe konmuştur.

Sendikal mücadele bilgi, birikim ve tecrübe gerektirir.

Sendikamız Türkiye Kamu-Sen 30 yıllık bilgi birikimi ve tecrübesiyle, ülkemizde memur sendikacılığının tek ve gerçek adresidir.

Bu duygu ve düşüncelerle diyorum ki, memur sendikacılığının aslı Türkiye Kamu-Sen’dir,

“ASLI VARKEN, TAKLİTLERİNE İTİBAR ETMEYİN”

Çünkü; İnsan Mukaddes, Emek Kutsaldır.

Saygılarımla…

İZMİR 2 NOLU ŞUBE YÖNETİMİMİZ POLİS TEKİLATININ KURULUŞU MÜNASEBETİYLE ZİYARETLERDE BULUNDU

0

İzmir 2 Nolu Şube Başkanımız Sevim Gökalp, Şube Başkan Yardımcılarımız ile Emniyet Amiri Akın BAŞ nezdinde Polis haftalarını kutladı.

 

İzmir Adliyesi Karakolu’nda güvenliğimiz için büyük bir özveriyle çalışan polislerimizin ve tüm polis teşkilatının, Görevleri başında şehit düşen polislerimizle birlikte canı pahasına bizleri koruyan, büyük bir faciaya engel olan Şehit Polis Fethi SEKİN’i de andılar.

İzmir 2 Nolu Şube Başkanımız Sevim Gökalp, “nurlarda uyusunlar, görevleri başındaki tüm asker ve polislerimizin her daim yanlarındayız ve hepsi Allah’a  emanet olsunlar inşallah, var olsunlar” dedi.

Genel Başkan’dan

0
Türkeş Güney

Memur Kardeşim;

Kuruluş amacı, kamu görevlilerinin ortak ekonomik, sosyal ve meslekî hak ve menfaatlerinin korunması ve geliştirilmesi olan, memur sendikacılığı, ülkemizde ilk defa 1961 Anayasası’yla yasallık kazanmış; ilk memur sendikaları, “1965 Tarih 624 Sayılı Devlet Personeli Sendikaları Kanunu”nun yürürlüğe girmesiyle kurulmaya başlamıştır. Ancak, memur sendikacılığı kısa ömürlü olmuş; 1971’de, Anayasa’nın 46. maddesinde yapılan değişiklikle memurlara verilen sendikal teşkilatlanma hakkı geri alınmıştır.

624 sayılı kanunun 3. maddesi, Devlet Personeli Sendikasının, her bir kurumda veya kurumlar arasında merkez veya taşra teşkilâtında ayrı ayrı veya bir bütün şeklinde veya bir meslek veya uzmanlık kolunu veya memurları kapsayacak şekilde kurulabilmesine imkan tanıması nedeniyle, kurulan sendikaların sayısının 658’e ulaştığı, ancak, o dönemde kurulan sendikaların dörtte üçünün üye sayısının 500’ün altında olduğu, bu nedenle sendikaların faaliyetlerinin son derece sınırlı olduğu bilinmektedir.

1971 Yılında kesintiye uğrayan memur sendikacılığı, 50 yıl sonra, büyük mücadeleler verilerek, bedeller ödenerek 2001 yılında yasal zemine kavuşmuştur. Özellikle sendikamız Türkiye Kamu Sen’in kuruluş yılı olan 1992 yılından,  4688 sayılı yasanın kanunlaştığı 2001 yılları arasında verdiği mücadele takdire şayandır.

Türk memuru sendika hakkına 50 yıl sonra, büyük bir emek ve mücadele vererek kavuşmuştur.

Devlet memurları ve kamu çalışanlarının temel kanunu olan 657 sayılı DMK’nun 17 ile 25 nci maddeleri, kamu çalışanlarının genel haklarını düzenlemiştir. Bu haklardan olan 22 nci maddedeki Sendika Kurma hakkı hariç, diğer hakları yasa koyucu verirken, Sendika kurma hakkı 50 yıl sonra, büyük bedeller ödenerek elde edilmiş, kutsal bir haktır.

Bu hakkın elde edilmesinde, mensubu ve temsilcisi olduğum Türkiye Kamu Sen’in emeği ve katkısı büyüktür.  Türkiye Kamu Sen, ülkemizde memur sendikacılığın kurucusu ve okuludur.

Memur kardeşim; büyük bedeller ve mücadeleler sonucu elde edilen, sendika hakkını kullanırken, elbette dikkat, özen göstermeli, geçmişte ödenen bedelleri unutmamalıdır.

Bu nedenle, ülkemizde henüz emekleme aşamasında olan, kurum ve kuralları ile henüz oturmamış olan memur sendikacılığının önünde, bize göre iki tehlike bulunmaktadır.

  • Bir; Kurum veya meslek esasına göre kurulan sendikalar;

Sendikal mevzuatımız olan 4688 sayılı yasanın 29.md. sendikaların hizmet (işkolu) esasına göre kurulacağını, toplu sözleşme görüşmelerine her bir hizmet kolunda en fazla üyeye sahip kamu görevlileri sendikasının katılacağını düzenlemiştir.

Hal böyleyken, son zamanlarda, kurum ve meslek bazında sendikaların kurulduğu, bunların kurum veya meslek taassubu içinde kamu çalışanlarını etkilemeye çalıştıkları görülmektedir.

Takdir edersiniz ki, sendikal mücadele, bilgi, birikim ve tecrübe gerektirmektedir.

Hamaset, kurum, meslek taassubu ve sloganlarla hak aranmaz, hak elde edilmez.

Kamu görevlilerinin ortak ekonomik, sosyal ve meslekî hak ve menfaatlerinin, özlük haklarının, görüşüldüğü, karara bağlandığı yer olan, toplu sözleşme masasına, kurum veya meslek sendikaları oturamaz, haliyle memurun hak ve menfaatlerini arayamazlar.

Kurumlarında yetkili olsalar dahi, katılabilecekleri kurum idari kurulları,  kurum düzeyinde kamu görevlilerinin çalışma koşulları ve kanunların kamu görevlilerine eşit uygulanması konularında görüş bildirmek üzere, tesis edilmiş bir müessese olup, bu kurullar,

  • Kamu Görevlilerinin hizmet sınıfını düzenlemez.
  • Kamu Görevlilerinin özlük ve ekonomik haklarını düzenlemez.

Kurum ve meslek bazında sendikacılık, bundan 50 yıl önce, 1965 yılında denemiş, başarılı olamamıştır.

Kurum ve meslek bazında sendikacılık, memur sendikacılığını 50 yıl geriye götürmek demektir.

Memur kardeşim;

Bu tür yapılar, memurun geleceğini, hayallerini çalmaktan öteye başka bir hizmette bulunamazlar.

Elbette tercih sizin, tercihinize saygı duyarız, ama kaybeden sizler olursunuz, kaybeden memur sendikacılığı olur.

  • İki; Promosyon veya Eşantiyon Sendikacılığı;

Toplu sözleşme masasında memurun hakkını, hukukunu aramayan, memuru satan sendikacılık anlayışının, memura söyleyecek sözü, memurun yüzüne bakacak yüzü olmadığı için,

Kurum sendikası olarak kurulan yapıların, memura vereceği bir şey olmadığından,

Şerefli Türk Memurunu, promosyon veya eşantiyon ile alınıp, satılan meta durumuna düşürmektedir.

Şerefli memur kardeşim, sendikanın görevi, kamu görevlilerinin ortak ekonomik, sosyal ve meslekî hak ve menfaatlerinin korunması ve geliştirilmesi iken, hayallerinin ve geleceğinin kurum sendikacılığı, promosyon ve eşantiyon yoluyla çalınmasına müsaade etme, seni alınıp satılacak bir meta olarak gören anlayışa göz yumma.

Çünkü;

“İnsan mukaddes, emek kutsaldır.”

Saygılarımla,