Atatürk
Ana Sayfa Blog Sayfa 119

ENGELLİLER KOMİSYONU ÜYELERİMİZ İLE BİR ARAYA GELDİK

0

11 Mayıs 2022, Çarşamba | 15:05

10 – 16 Mayıs Engelliler Haftası münasebetiyle, Türk Büro-Sen Engelliler Komisyonu Üyelerimiz ile 10.05.2022 tarihinde bir araya geldik.

Genel Başkanımız Türkeş Güney, Genel Başkan Yardımcılarımız Nebi Yay, Sami Çam ve Ramazan Keklik ile birlikte Engelliler Komisyonu Üyelerimiz ile düzenlediği toplantıda kamuda engelli istihdamı ve engelli vatandaşlarımızın kamu da karşılaştığı sorunlar üzerine istişarede bulundu.

 

TÜRKİYE KAMU-SEN YÖNETİM KURULU YAVRU VATAN’A ÇIKARMA YAPTI

0

11 Mayıs 2022, Çarşamba | 14:11

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ve sendikalarımızın Genel Başkanları 7. Olağan Genel Kurulumuzun ardından temaslarda bulunmak üzere yavru vatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine gitti.
İLK YÖNETİM KURULU TOPLANTIMIZ KKTC’DE YAPILDI

Türkiye Kamu-Sen heyeti, Kuzey Kıbrıs ziyareti çerçevesinde ilk yönetim kurulu toplantısını konfederasyonumuz çatısı altında bulunan ve Türkiye Kamu-Sen’in şanlı bayrağını yavru vatanımızda şerefle dalgalandıran Kıbrıs Türk Memur-Sen’in ev sahipliğinde gerçekleştirdi.

Toplantıda, Kıbrıs Türkünün bu coğrafyada asla yalnız olmadığına vurgu yapılırken, anavatanın her daim Kıbrıs Türklerinin yanında olduğu net bir şekilde daha ifade edildi. Bölgede yaşanan gelişmelere bakıldığında Kıbrıs adasının öneminin ortaya çıktığını ifade eden Genel Başkanımız Önder Kahveci, Türkiye’nin mavi vatan politikasının önemini dikkat çekti. 

KKTC ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI HASAN TAÇOY’U ZİYARET ETTİK

Yönetim Kurulu toplantısının ardından KKTC Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy’u ziyaret eden heyetimiz ikili ilişkiler ve çalışma hayatına dair değerlendirmelerde bulundu. Çalışma hayatının sorunları ve sıkıntıları konusunda Bakan Taçoy ile fikir alışverişinde bulunan heyetimize, KKTC’deki sendikal çalışmalar konusunda da bilgiler verildi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy, Türkiye Kamu-Sen heyetini Kuzey Kıbrıs’ta ağırlamaktan şeref duyduğunu belirterek, Türkiye’deki en önemli konfederasyonlardan birisi olan Türkiye Kamu-Sen’in bilgi ve birikimlerinin kendileri için son derece önemli olduğuna vurgu yaptı. 

BAŞKANLAR KURULUMUZ MECLİS BAŞKANI ZORLU TÖRE’Yİ ZİYARET ETTİ

Temaslarımız çerçevesinde KKTC Meclis Başkanı Zorlu Töre’yi de ziyaret eden Genel Başkanımız Önder Kahveci ve yönetim kurulumuz, “Anavatan’ın selamlarını Meclis Başkanı Töre’ye iletti. Genel Bakan Kahveci, “Her durum ve şart altında Türkiye Cumhuriyeti olarak yavru vatanımız Kuzey Kıbrıs’ın hak ve menfaatleri için mücadele etmekten imtina etmeyiz. Kıbrıs meselesi Türk milletinin haklı davasıdır. Bizler haklı davamızdan bir an dahi geri adım atmayız. Türkiye Kamu-Sen heyeti olarak bugün adada sizlerle birlikte olmaktan,  KKTC’nin hür ve bağımsız bir devlet olduğunu bir kez daha dünyaya ilan etmekten şeref duyuyoruz. Nazik ev sahipliğiniz için Genel Başkanlarımız, camiamız ve kamu görevlileri adına sizlere teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.  

ZORLU TÖRE: ZİYARETİNİZDEN BÜYÜK MUTLULUK DUYDUK

KKTC Meclis Başkanı Zorlu Töre ise, “Anavatan’dan gelen selamı mutlulukla alıyoruz. Sizlerin bizlere verdiği destek ile Kıbrıs Türkü bölgede kendini güvende hissetmektedir. Bölgemizde yaşanan gelişmeler Kıbrıs adasının önemini tüm dünyaya göstermiştir. Anavatanımızın elbette hemen yanı başında olan ve yüzbinlerce soydaşının yaşadığı bu adaya kayıtsız kalması kimse beklememelidir. Ben bu nazik ziyaretiniz için sizlere teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. 

KALECİK YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ VE İLÇE NÜFUS VE VATANDAŞLIK İŞLERİ MÜDÜRÜNÜ ZİYARET ETTİK

0

11 Mayıs 2022, Çarşamba | 12:52

Genel Başkan Yardımcımız Özkan Ulupınar, Ankara 7 Nolu Şube Başkanımız Akın Yeşilyurt, Şube Başkan Yardımcılarımız Mehmet Köse, Emre Özdil, Hasan Doğan ve Temsilcimiz Ali Polat ile birlikte 11.05.2022 tarihinde Kalecik Yazı İşleri Müdürü Sultan Gürcan ve Kalecik Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürü İlker Ünsal’ı ziyaret etti.

 

Ziyaretlerde çalışanların sorunları ve çözüm yolları hakkında istişarede bulunuldu. Yazı İşleri Müdürü Sultan Gürcan ve Sendikamızı tercih eden Yazı İşleri Müdürlüğü çalışanlarına teşekkür ederiz.

ELAZIĞ ŞUBEMİZ ÜYELERİMİZİN ANNELER GÜNÜNÜ KUTLADI

0

Elazığ Şube Yönetimimiz Anneler Günü münasebetiyle hizmet kolumuza bağlı kurumlarda çalışan üyelerimizin Anneler Gününü kutladı.

TÜRKİYE KAMU-SEN GENEL BAŞKANIMIZ ÖNDER KAHVECİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HAFTASI AÇILIŞINA KATILDI

0

10 Mayıs 2022, Salı | 10:22

Genel Başkanımız Önder Kahveci, 36.’sı düzenlenen “İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası” açılış toplantısına katıldı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlı Prof. Dr. Vedat Bilgin başta olmak üzere meslek odaları temsilcileri, işçi ve işveren temsilcileri ve bir çok sivil toplum kuruluşunun yönetici ve temsilcileri de ve çok sayıda davetlinin de hazır bulunduğu toplantıda Genel Başkanımız Önder Kahveci’de bir konuşma yaptı.

KAHVECİ: İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARININ SON BULMASINI TEMENNİ EDİYORUM

 “Biz Türkiye Kamu-Sen olarak, ülkemiz öncelikli olmak üzere tüm dünyada tek bir iş kazasının bile yaşanmadığı, tek bir çalışanın bile meslek hastalığına yakalanmadığı bir çalışma hayatı istiyoruz” diyen Genel Başkan Önder Kahveci, “İşin sağlığı olmaz, işçinin, çalışanın sağlığı olur; işin güvenliği olmaz işçinin, çalışanın güvenliği olur” dedi. 

Genel Başkan Önder Kahveci;      

“Bu yıl 36.’sı düzenlenen İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası çerçevesinde gerçekleştirilecek etkinliklerin ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği kültürünün yerleşmesine, bütün iş kazası ve meslek hastalıklarının son bulmasına vesile olmasını diliyorum. Herkesi şahsım ve Konfederasyonum Türkiye Kamu-Sen adına saygıyla selamlıyorum. Bütün dünyada ve ülkemizde iş kazası ve meslek hastalığı çalışma hayatının en büyük sorunlarından birisi olarak hem iş gücü kaybına hem de ekonomik kayba neden olmaktadır.  Biz Türkiye Kamu-Sen olarak iş kazası ve meslek hastalığına ekonomik boyutundan ziyade, insani bir sorun olarak bakıyoruz. 

Bizler için istatistiklerin hiçbir önemi yok. Konu insan hayatı olduğunda bütün istatistikler anlamını yitirir. Böyle durumlarda iş kazası veya meslek hastalığına maruz kalan kişi ve ailesi için rakamlar anlamsızdır. Biz Türkiye Kamu-Sen olarak, ülkemiz öncelikli olmak üzere tüm dünyada tek bir iş kazasının bile yaşanmadığı, tek bir çalışanın bile meslek hastalığına yakalanmadığı bir çalışma hayatı istiyoruz.    Hep hatırlatıyoruz; yapılan araştırmalar, iş kazalarının yüzde 98’inin, meslek hastalıklarının ise tamamının önlenebilir olduğunu ortaya koymuştur. Öyle ise iş kazası ve meslek hastalıkları çoğu zaman maliyet kaygısı nedeniyle alınmayan tedbirler yüzünden ortaya çıkmaktadır.  

Teknolojik gelişmenin bu denli hızlandığı günümüzde, bilgi, tecrübe ve yaratıcılık en büyük sermaye, en büyük kaynak haline gelmişken ancak en önemli sermayemiz olan insanı önceleyen politikalarla daha güzel bir gelecek, daha güzel bir çalışma yaşamına ulaşabiliriz.  Bu yıl, bu haftanın teması “Sosyo-Ekonomik Boyutu ile İş Sağlığı ve Güvenliği” olarak belirlenmiş. Üretim araçları el ve şekil değiştirirken, Endüstri 4.0, Toplum 5.0 gibi projeler daha çevreci, daha az hataya müsait bir çalışma yaşamı sunarken ve yepyeni bir dünyanın kapıları aralanırken, biz de bütün boyutlarıyla çalışanlarımızı korumanın yollarını bulmalıyız. 

Emeği, çalışanı ve çalışanlar için yapılan yatırımları bir maliyet unsuru olarak görmemeli, ortaya çıkan olumsuzlukların maddi boyutundan önce insani ve sosyal boyutunu ele almalıyız.  Endüstri Devrimi’nin üzerinden 3 asır geçmiş olmasına rağmen, %98 oranında önlenebilir olan iş kazaları ve %100 oranında önlenebilir olan meslek hastalıkları artık gündemimizden çıkmalıdır. Dil ve bu dile ait olarak üretilmiş kavramlar insanın düşünce dünyasını ve davranış mekaniğini belirleyen en önemli unsurdur. Ne yazık ki tam karşılığı İşçi Sağlığı ve Güvenliği ya da Meslekî Sağlık ve Güvenlik (Occupational Helath and Safety) olan bir kavram, dilimize İş sağlığı ve Güvenliği şeklinde girmiştir. 

Biz, işi değil işçiyi; çalışanı korumakla mükellefiz. Türkiye Kamu-Sen olarak her toplantıda “işin sağlığı olmaz, işçinin, çalışanın sağlığı olur; işin güvenliği olmaz işçinin, çalışanın güvenliği olur” diyoruz.      Kâr da teknolojik ilerleme de gelişme de insan için var. İnsanlar daha rahat yaşasınlar diye var.6331 sayılı bu konuda ülkemizde atılmış adımların en önemlisidir. Bu Kanunun bütün hükümleri istisnasız olarak tüm işyerlerinde uygulandığı takdirde inanıyorum ki, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmesine yönelik büyük bir adım atmış olacağız. Ama Kanunun yasalaştığı günden beri, bütün hükümlerinin kamuda ve az riskli işyerlerinde uygulanması sürekli ertelendi. Nihayetinde 31 Aralık 2023’e kadar kamuda ve 50’nin altında işçi çalıştırılan az tehlikeli işyerlerinde İşyeri Hekimi, Sağlık Personeli ve İş Güvenliği Uzmanı çalıştırma yükümlülüğü ertelenmiş bulunuyor. 

Dolayısıyla kamu, hâlâ İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamı dışında. Oysa kamu binalarının pek çoğunun, özellikle hastanelerin sağlık ve güvenlik koşullarını karşılamadığı ortada. COVID-19 salgınında bir kere daha gördük ki, kamu çalışanları bu ülkenin can damarını oluşturuyor. Sağlık çalışanlarımız başta olmak üzere tüm kamu çalışanlarımızın fedakârlıkları, salgını en az hasarla atlatan ülkelerden birisi olmamızı sağladı. Çalışmaları nedeniyle virüse maruz kalan kamu çalışanları için COVID’in meslek hastalığı olarak kabul edilmesi çağrımızı yineliyoruz. Salgın sürecinde görev yapan sağlık çalışanlarımız için bu sürenin fiili hizmetten sayılması gerektiğini bir kere daha vuruluyoruz.  Neden kamudaki meslek hastalıklarının belirlenmesi ve risk altındaki çalışanların fiili hizmet sürelerinin yeniden belirlenmesi konusunda ayak sürüyoruz? 

Maliyet ve insan hayatı arasında tercih söz konusu olduğunda maalesef tercih, çoğunlukla maliyetten yana oluyor. Başkalarının hayatına kendimizinki kadar değer ve önem verdiğimizde sorunun çözüleceği inancını taşıyorum.    Ben, emeğin en yüce değer olduğu gerçeğini idrak edip, insan için yapılacak yatırımlarla hayatı güzelleştireceğimiz, iş kazası ve meslek hastalıklarının son bulması için gerekli farkındalığı yaratabileceğimiz bir sürecin başlangıcı olması dileklerimle, bu etkinliklerin gerçekleştirilmesinde emeği geçen tüm yetkililere teşekkür ediyor, hepinize şahsım ve Türkiye Kamu-Sen adına saygılarımı sunuyorum.  

ADALET ÇALIŞANLARININ HAKLI TALEPLERİ İÇİN TBMM NEZDİNDE GİRİŞİMLERDE BULUNDUK

0

09 Mayıs 2022, Pazartesi | 14:30

Genel Başkanımız Türkeş Güney, Genel Başkan Yardımcımız Nebi Yay ile birlikte 09.05.2022 tarihinde MHP Kırıkkale Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu üyesi Halil Öztürk’ü ziyaret etti.

Ziyarette Adalet çalışanlarının sorun ve talepleri üzerine görüşüldü. Adalet çalışanlarının da 4483 Sayılı Memurların Muhakemat Kanunu kapsamında yargılanmalarını içeren kanun teklifimizi Genel Başkanımız Türkeş Güney, MHP Kırıkkale Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu üyesi Halil Öztürk’e takdim etti.

MHP Kırıkkale Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu üyesi Halil Öztürk ise, Adalet çalışanlarının haklı ve makul taleplerini en kısa zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşıyacaklarını ve kanun teklifi olarak sunacaklarını bildirdi.

Türk Büro-Sen olarak, MHP Kırıkkale Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu üyesi Halil Öztürk’e Adalet çalışanları adına teşekkür ederiz.

KONFEDERASYONUMUZ 7. OLAĞAN GENEL KURULUNU COŞKUYLA GERÇEKLEŞTİRİLDİ

0

09 Mayıs 2022, Pazartesi | 07:13

Konfederasyonumuzun 7. Olağan Genel Kurulu 7-8 Mayıs tarihlerinde başkent Ankara’da coşku içinde gerçekleştirildi. Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci yeniden güven tazeleyerek Genel Başkanlığa seçildi.
Türkiye Kamu-Sen’in 7. Olağan Genel Kurulu büyük coşku ve heyecan ile tamamlandı. MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Dr. Adnan Ertem, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Bakan Yardımcısı İsmail Ergüneş, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, MHP Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Bahadır Bumin Özarslan , TOBB Genel Sekreter Yardımcısı Cengiz Delibaş, TÜRKAV Başkanı Ebubekir Korkmaz, Memur-Sen Genel Sekreteri ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, Kıbrıs Türk Memur-Sen Genel Başkanı Akın Manga, Azerbaycan Sendikaları Konfederasyonu Başkan Yardımcısı Cavanşir Alxasov, Milliyetçi Hareket Partisi Ankara İl Başkan Yardımcısı Sayın Doğan Köz, Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Oğuzhan Karamık, Ülkü Ocakları Ankara İl Başkanı Abdullah Yüksel, kamu ve sivil toplum kuruluşlarının yönetici ve temsilcileri ile bir çok ismin katıldığı genel kurulumuzda coşku bir an bile eksik olmadı.

Güzel ülkemizin dört bir yanından genel kurulumuza katılan yiğit delegelerimiz kamu görevlilerinin hak mücadelesinde Türkiye Kamu-Sen’in varlığını bir kez daha dosta düşmana gösterdi.

YÜCEL KAZANCIOĞLU: BU TEŞKİLAT GERÇEK SENDİKACILIĞI HERKESE GÖSTERMİŞTİR

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan Genel Kurulumuzun açılışında konuşan Teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcımız ve Türk Haber-Sen Genel Başkanımız Yücel Kazancıoğlu, “Zor şartlarda sendikacılık yapmanın, alanlara inmenin ve mücadele vermenin adresi Türkiye Kamu-Sen’dir.  Sizler sendikacılığı herkese örnek olacak şekilde yapıyorsunuz. Türkiye’de memur sendikacılığının yegane adresi Türkiye Kamu-Sen’dir. Bu başarıya imza atanlar işte bu yiğit teşkilat mensuplarımızdır. Hem toplu sözleşme masasında, hem alanda, hem milli meselelerde Türkiye Kamu-Sen’in tarafı her daim bellidir. Bugün toy havasında gerçekleştirdiğimiz genel kurulumuzun milletimize, kamu görevlilerimize ve camiamıza hayırlı olmasını diliyorum. Cenab-ı Allah bu kutlu yolda bizleri mahcup etmesin” dedi. 

ÖNDER KAHVECİ: SENDİKACILIKTA TARİH YAZIYORUZ

7. Olağan Genel Kurulumuzun açılışında konuşan Türkiye Kamu-Sen ve Türk Sağlık-Sen Genel Başkanımız Önder Kahveci, Türkiye Kamu-Sen 30 yıllık serüveninde sendikacılıkta tarih yazmıştır” dedi. Kahveci, “Kamu çalışanlarının ve ailelerinin daha güzel bir geleceğe dair ümitlerini besleyen; şahsiyet ve onurlarıyla yaşayabilecekleri, bağımsız, hür bir Türkiye özlemini perçinleyen; yol gösterici ve hiç sönmeyecek bir ışık, vatan ve millet sevgisinin sembolü bu Konfederasyonun neferi olduğum için, Yaradan’a hamd olsun! Kuş uçmaz kervan geçmez diyarlarda, salgında, yangında, depremde, afette, memleketin dört bir yanında, emekleri, alın teri, kanı ve canı pahasına hizmet üretip, Türkiye Kamu-Sen bayrağını, ay yıldızlı al bayrağın yanında dalgalandıran kahraman kardeşlerime selam olsun!

Şükürler olsun, bizi sizlerle beraber haşredene! Selam olsun şerefli bir ömrü, makama değişmeyen, kahraman gönül erlerine…30 yıl önce çıktığımız yolda; 7. Olağan Genel Kurulumuzu da şanımıza yakışır bir şekilde, şerefle, alnımızın akıyla gerçekleştirmenin gurunu ve mutluluğunu yaşıyorum. Genel kurulumuzun, Konfederasyonumuza, sendikalarımıza, memurlarımıza, devletimize ve milletimize hayırlı işlere vesile olacak sonuçlar getirmesini yüce Allah’tan niyaz ediyorum.  

Bildiğiniz gibi yarın anneler günü. Bu vesile ile başta şehit anneleri olmak üzere tüm annelerimize minnet duygularımızı bir kez daha ifade ediyor, hayatta olmayanlara Allah’tan rahmet diliyor, yüreklerimizi sızlatan ana kokusunun hasretiyle tüm annelerimizin ellerinden öpüyorum. 

1989’da kurulan TÜRKAV’la başlayan süreçte, 30 yıl önce, ülkesini ve milletini bütün değerlerin önüne koyup, kamu çalışanlarının hak mücadelesini ahlaklı ve erdemli bir sendikal zemine taşımak üzere yola çıkan bir avuç dava adamıydık. Bugün hamdolsun ki, 500 bini aşan üyemizle dev bir aile haline geldik. 24 Haziran 1992’de çıktığımız bu seferde, ilkelerimizle fark yarattık.  Millet sevgisinin, vatan sevdasının ve hizmet aşkının adresi olduk. Devletimizin vazgeçilmez değerlerinin yılmaz savunucusuyuz. Ben de böyle bir Konfederasyonun mensubu olarak huzurunuzda bulunmanın, gururunu yaşıyorum.

Kuruluşundan bugüne kadar çalışma ve etkinlikleriyle Türkiye’de ve dünyada saygın bir yer edinen Konfederasyonumuzun başta Kurucu Genel Başkanımız Ali Işıklar olmak üzere kurucularını, sendikalarımızın genel başkanlarını, yöneticilerini ve mücadelemize ses, sesimize nefes veren bütün kamu görevlilerini saygıyla anıyorum. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaşayanlara sağlıklı ve mutlu, nice yıllar diliyorum. Onlar bu fani dünyada bıraktıkları bu yüce eser, verdikleri kutlu mücadele ve onurlu duruşlarıyla daima en mümtaz hatıralarımızda yaşayacaklar. Allah hepsinden razı olsun. 

Kuruluş çalışmalarımızdan bu yana hak ararken, güç dengesi kaygısıyla ince hesaplara girmedik. Devletimizi, kurumlarımızı, milletimizi ilgilendiren her konu ve olaya tarafız. 30 yıldır bizim tarafımız, tavrımız, duruşumuz, ilkelerimiz hiç değişmedi. Yüzümüzü Türk memuruna döndük; gönlümüzü ülkümüze verdik; ay yıldızlı al bayrağa sığındık; Türkiye Cumhuriyetine ve milli değerlerimize bağlı kaldık. Türk milletine husumet besleyenlerin en büyük düşmanıyız. Vatanımızda gözü olanlara, dünyayı dar ederiz.  Çizgimiz nettir: Burası Türkiye Cumhuriyeti; başkenti Ankara, bayrağı ay yıldızlı al bayrak, kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, sahibi de Türk milletidir. Bunun üstüne söz söyletmeyiz. 

Üyelerimizi ve memurları toplu sözleşme masasında yalnız bırakmayız.  Makam ve mevkiyi zulüm ve baskı aracına dönüştürenlere, Memuru tehditle üye yapanlara rağmen onurlu mücadelemizi başarıyla sürdürüyoruz. Çünkü bizim yolumuz milletimizin yolu, Bizim yolumuz Türklük yolu, Bizim yolumuz Hak yoludur.  

Dünya büyük bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçiyor. Güç dengeleri değişiyor, dünyanın siyasal merkezi yer değiştiriyor, kartlar yeniden dağıtılıyor. Her devirde olduğu gibi bugün de emperyalist güçler, bir damla petrol için çocukların, bebeklerin, masumların oluk oluk kanını akıtıyor, masa başında devlet kurup, devlet yıkıyor. Yeni bir dünya kurulurken kader, yine Türk milletinin omuzlarına tarihi sorumluluklar yükledi. Silahlarıyla, planlarıyla, içimizdeki hainleri, dışımızdaki düşmanları alıp, yine geldiler; kapımıza dayandılar. 

Doğusuyla, Batısıyla, bütün dünyanın Türk milleti karşısında nasıl şer cephesinde birleştiğini görüyoruz. Ama Mehmetçik sahaya indiğinde herkes susar, bütün planlar değişir. Bizim vatanımızın sınırları masa başında kalemle değil, cephede kanla çizilir. Varsa yüreği yeten gelsin, bu vatanı bölmeyi denesin. Fırat Kalkanı Harekatı’nda nasıl sırtlanlar gibi kaçtıklarını gördük. Zeytin Dalı’nda nasıl fareler gibi deliklere sindiklerini gördük. Barış Pınarı’nda nasıl dize geldiklerini gördük. Türk milleti, askeri ve devletiyle omuz omuza verdiğinde, oyunun kurallarının nasıl değiştiğini gördük. İHA’larımızla, SİHA’larımızla, milli savaş teknolojilerimizle çok şükür ki, Kardeş Azerbaycan’ımızla omuz omuza Karabağ’ı geri aldık. Ordumuz, hem sınırlarımız içinde yaşayan milyonların bekası hem de sınırlarımız dışındaki milyonların çığlıkları ve gözyaşlarını dindirmek için mücadele veriyor. Türkiye Kamu-Sen ailesi olarak her daim bütün varlığımızla, ruhumuzla ve dualarımızla Devletimizin ve Mehmetçiğin yanındayız.  Yüce Rabbimizden dileğimiz, bölgemizi kan gölüne çeviren, insanları evlerinden yurtlarından eden, vatanımızda gözü olan zalimler karşısında, Türk milletini daima muzaffer kılması yönündedir. Mavi Vatan, Gök Vatan, Anavatan güven içinde. Allah güvenlik güçlerimizden razı olsun. Şehitlerimizin ruhu şad, mekânları cennet olsun. 

Elbette bağımsızlık ve özgürlük son derece değerli ve anlamlı. Yüzyıllardır vatanımız uğruna nice canlarımızı feda ettik. Ama bir de bu mücadelenin ekonomik boyutu var. Yalnızca askeri ve siyasi değil ekonomik özgürlüğümüz için de büyük bir mücadele verdiğimiz bilinmelidir. Döviz kurları üzerinden ülkemize yapılan saldırılar, manipülatif fiyat hareketleri ve bütün dünyada yaşanan enerji krizi, ülkemiz ekonomisini de derinden etkilemekte, bir süredir unuttuğumuz enflasyon sorununu yeniden gündemimize taşımıştır.  Başta ücretli çalışanlar olmak üzere tüm vatandaşlarımızın harcamaları artmakta, alım gücü düşmektedir. Bunu önlemek için kamu çalışanlarının alım gücünü artıracak tedbirler hayata geçirilmelidir. Buna ek olarak 2 yıldır başta sağlık çalışanları olmak üzere tüm kamu görevlileri, canlarını ortaya koyarak pandemi ile mücadele ediyorlar. Bu mücadelede yüzlerce arkadaşımız şehit oldu. 

Yüzbinlerce sağlık çalışanı ve memurumuz virüse yakalandı. Herkes evlerinde karantinadayken sağlıklarından, ailelerinden, sosyal hayatlarından, kısacası yaşamlarından fedakârlıkta bulundular. Türk devletinin emrinde, Türk milletine hizmet için geceyi gündüze kattılar. Salgına karşı bir mücadele vardı.Hiç yüksünmeden, bir an bile tereddüt etmeden en ön cephede savaştılar. Türkiye Kamu-Sen olarak salgının başladığı ilk andan itibaren önceliğimiz çalışanın sağlığı, sonrasında da hakkı oldu.Çok şükür ki artık bu savaşı kazanmak üzereyiz. “Savaşın kahramanları olan kamu çalışanları, ekonominin kaybedeni olmasın” diyoruz. Bu durumda yapılacak şey, çalışanlarımızı enflasyona yenik düşürmeden, alım güçlerini artırarak bu süreci atlatmalarını sağlamaktır. Bunun yolu da maaşlara, gerçekleşen enflasyonun üzerinde zam yapmak, refah payı uygulamasını hayata geçirmek ve enflasyon farkı oluşması durumunda aylık mahsuplaşma yapmaktan geçmektedir. Yetkili olduğumuz dönemlerde kamu görevlilerinin alım gücünü yükseltmek için önemli adımlar atılmasını sağlamıştık. Bugün memur maaşlarının yaklaşık dörtte birini oluşturan ek ödemenin, denge tazminatı adıyla kazanımlara eklenmesi, 

Yine bugün aylık 167 TL’ye denk gelen toplu sözleşme ikramiyesi, Kamu çalışanlarına ilave bir derece verilmesi, Vekil imamların ve yüzbinlerce sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi, Sicil ve disiplin affı, zorunlu tasarruf ve KEY hesaplarında biriken paraların hak sahiplerine ödenmesi gibi sayısız kazanımda da Türkiye Kamu-Sen’in imzası var.  Ne var ki, daha sonra yetkiyi alan malum konfederasyon, bu emanete layıkıyla sahip çıkamadı. 

Toplu görüşmeden toplu sözleşme sistemine geçilmesine rağmen kamu çalışanlarının sorunlarına çözüm üretemedi.  Enflasyon temelli maaş zammı gerçekte sıfır zam anlamına geldiği için alım gücünü düşürüyor. Bu nedenle hedeflenen enflasyona göre belirlenen maaş zammı uygulamasına son verilmelidir. Esnek istihdama karşıyız. Sözleşmeli istihdamına son verilmeli, güvencesiz istihdam gündemden çıkarılmalıdır.  Toplu sözleşmeler, aileleriyle birlikte 25 milyona yakın bir kitleyi doğrudan ilgilendiriyor.  Bu sebeple, kamu çalışanlarının elini masada daha güçlü kılmak adına geçen yılki pazarlık masasına ortak taleplerle gitmeye karar verdik. Yatırım araçlarını, yeniden değerleme oranlarını, vergi artışlarını, artan harcamaları ve enflasyonu da dikkate alarak bir gelecek öngörüsü yaptık.  Masadaki varlığımızla,  pazarlıklara değer kattık, gündem oluşturduk. Sayın Bakanımızın çalışma hayatının sorunlarını yakından bilmesi, takip etmesi ve çözüme kavuşturmak için irade ortaya koyması, gelecek dönemde de çalışanlar adına önemli adımlar atacağımızın göstergesidir.   Bu vesileyle çalışanlarımızın sorunlarının takipçisi olan ve hazırladığı kanun teklifleriyle mücadelemize destek veren Milliyetçi Hareket Partisi’ne de Genel Başkan Yardımcımız Sayın Yaşar Yıldırım nezdinde teşekkür ediyorum.   Ama görüyoruz ki, bu ekonomik gelişmeler karşısında maaş zamları yeterli değil. Buradan bir kere daha ifade ediyorum: Mutlak surette refah payı uygulamasına geçilmeli, enflasyon farkı aylık olarak maaşlara yansıtılmalıdır. Ek ödeme, aile yardımı, doğum yardımı, nöbet ücreti gibi maaş dışı ödemelere ayrıca artış yapılmalıdır.  Toplu sözleşmede yaşadıklarımız bile Türk memurunun Türkiye Kamu-Sen’e ne denli ihtiyaç duyduğunu ortaya koymaktadır. Yıllardan beri “Türkiye Kamu-Sen’in bu masada ne işi var?” diyenler, şimdi bizim sendikal mücadelemize ihtiyaç duymuştur.  Öyleyse kabul edilmelidir ki, Türkiye Kamu-Sen rakiplerinin bile tek kurtuluş umududur. 

Tecrübesiyle, yetkinliğiyle, eylem ve etkinlikleriyle Türkiye Kamu-Sen sendikacılığın parlayan yıldızıdır.  Sonuç alıcı bir toplu sözleşme sistemi için mutlaka pazarlık masasını yeniden şekillendirmemiz gerekiyor. Memur ve emeklilerimizin geleceği adına, toplu sözleşmeleri katılımcı ve sonuç alıcı bir noktaya taşımak zorundayız. Masada memurların geniş bir şekilde temsil edilmesi ve heyetin çoğunluğuna bağlı bir imza sistemine geçilmesi gerekiyor. İtiraz mekanizmaları da yeniden düzenlenmelidir.  Genel toplu sözleşme ile hizmet kolu toplu sözleşmeleri birbirinden ayrılmalı. Kurum ve meslek sendikacılığı, aynı hizmet kolu içinde birbirine karşıt sendikal mücadeleyi körüklüyor. Örgütlü olmanın avantajlarını yok ediyor, meslek taassubu oluşturarak birliktelik yerine bireyselleşmeye yol açıyor. Bu nedenle baraj konusu mutlaka yeniden değerlendirilmeli.  Elbette toplu sözleşme çok önemli ama sendikacılık da toplu sözleşmeden ibaret değil.  Biz, her şekilde mücadelemizi sürdürüyoruz.   Gündemimizin ilk sırasında, kırmızıçizgimiz olan memurluk güvencesinin korunması, geçici personel, vekil, sözleşmeli, idari hizmet sözleşmeli gibi istihdam biçimlerinin kaldırılması bulunuyor. 

Bu çerçevede, toplu sözleşme hükmü de olan bütün güvencesiz sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi konusundaki düzenleme hızlı bir biçimde hayata geçirilmelidir.  Bu konudaki mücadelemiz sonuç alıncaya kadar devam edecek. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.     4/C’den 4/B’ye geçen çalışanlarımızın sorunlarını çözmek için mücadelemiz sürecek.  Yardımcı hizmetlilerimizi asla unutmadık, daima gündemde tuttuk, tutmaya da devam edeceğiz. 3600 ek gösterge, bütün memurların uzun yıllardan gelen beklentisi ve belli meslek gruplarından öteye, toptan ele alınarak kapsamlı bir çalışma yapılması gerekiyor.  Bu konuda yaptığımız çalışmamızdan mutlaka faydalanılsın istiyoruz.  Sayın Bakanım, yapılacak düzenlemelerde müdürler, müdür yardımcıları, şefler, merkez taşra ayrımına tabi tutulanlarla kurum içi yükselme sınavıyla gelen uzmanlar, idareci konumundaki kamu görevlileri, denetmenler, avukatlar, ek gösterge uygulamasından hiç faydalanamayan teknisyen yardımcısı, şoför gibi Yardımcı Hizmetler Sınıfına dahil olan personel ve hiyerarşik denge unutulmamalıdır.  Özellikle liyakat konusu, bizim için son derece önemli.  Biz her memurun hak ettiği göreve gelmesi için adil bir sistem kurulmasını istiyoruz. 

Görevde yükselme sınavlarının düzenli olarak yapılmasını istiyoruz. Bütün ek ödemelerin emekliliğe sayılması ve emekli maaşlarının yükseltilmesi için mücadelemizden taviz vermeyeceğiz. Bayram ikramiyesi talebimizden asla vaz geçmeyeceğiz. Enflasyonun hızla yükseldiği bu günlerde enflasyon farkının maaşlara aylık olarak yansıtılmasının ve memur ve emeklilere refah payı verilmesinin zorunlu olduğuna inanıyoruz. Ek ders ve nöbet ücretlerinin yükseltilmesi, fazla mesai sisteminin adaletli bir yapıya dönüştürülmesi, ek ödemelerdeki aksaklıkların giderilmesi, döner sermayenin yeniden düzenlenmesi, kreş ve gündüz bakım evleri gündemimizde olacak.  Mobbingin önlenmesi ve kadın çalışanlarımızın sorunlarının çözümü için her daim çalışıyoruz. Hizmet kollarımızdaki hiçbir çalışanın sorununu göz ardı etmeyiz. Etmeyeceğiz.  Sadece hak arama mücadelesinde değil sosyal sendikacılık anlamında da değerler üretmeye devam edeceğiz. 2021 Ekim ayında İstanbul konukevimizin temelini attık. Birkaç aya inşallah onu açacağız. COVID-19 salgınında sağlık çalışanlarının verdiği mücadeleyi, gösterdikleri emsalsiz kahramanlığı anı ve resim yarışmalarımızla birer eser haline getirerek tarihe not düştük. Sendika 4.0 projemizle uzaktan çalışma, dijitalleşme ve bunların çalışma hayatındaki geleceğini, etkilerini salgından önce gündeme getirdik. Sendikacılık Enstitüsü Eğitimleri çerçevesinde yaklaşık 300 teşkilat mensubumuzu sendikacılık, ekonomi, hukuk, çalışma hayatının geleceği ve iletişim alanlarında sertifika eğitimine tabi tuttuk. Bu tür çalışmalarımızla ufuk açmayı sürdüreceğiz. Biz bunu yapacağız. Geri durmak, vazgeçmek lügatimizde yoktur. Hep daha ileriye yürümenin, tarihten gelen gücümüzle geleceği şekillendirmenin derdinde olacağız.

Konuşmamım başında biz ilkelerimizle fark yaratıyoruz dedim. Türkiye Kamu-Sen, ahlâk, erdem ve dürüstlük ilkeleri üstünde yükselmiş bir kuruluştur. Bu nedenle vicdanlarını satılığa çıkarıp, mevki ve makamlarını, kamu görevlilerinin hakları ile takas edenlere karşı, kuruluşumuzda verdiğimiz sözleri unutup, ahdimizi bozacak değiliz.   Sözde demokrasi talebiyle ortaya çıkıp, Devletimizin temellerine dinamit koymaya kalkanlarla kol kola yürüyenleri hoş görecek değiliz.   Meydanları, alanları, iş yerlerini ilkesizliği ilke edinenlere terk edecek de değiliz.  Biz, çıktığımız yolda bir an dahi duraksamayacağız.  Gücümüz yetene kadar, ömrümüz bitene kadar verdiğimiz sözün gereğini yapacağız.  Yılmayacağız, yorulmayacağız, yıkılmayacağız, yolumuzdan dönmeyeceğiz. Kadro bekleyen 4/B’lilerin; geçici, vekil, idari hizmet sözleşmeli gibi adlar altındaki diğer personelin; Yardımcı hizmetlilerin, öğretmenlerin, sağlık çalışanlarının, postacının, memurun, teknikerin, teknisyenin, emeklinin taleplerini görmezden gelemeyiz. Şükürler olsun ki, kurulduğumuz günden bu yana, ahdimizin gereği söz söylemekten ve yine sözümüzün gereği tavır almaktan bir an bile tereddüt etmedik.

Bu güzel vatanımızda ikilik çıkaranlar; Askere, polise, kurşun sıkanlar ve bunlara sessiz kalanlar bu yaptıklarının hesabını mutlaka verecekler.  Bizim bütün öfkemiz ve nefretimiz onlaradır. Burası, sureti haktan görünüp de devletimizin altını oyanların, üç otuz kuruşa haysiyetini satanların değil toprağın altında kefensiz yatanların yurdudur. Bu ülkenin her karışına da her kuruşuna da canımız pahasına sahip çıkarız. Akbabalar ve çakal sürüleri bilsin ki, dışarıdan kuşatılsak da içimizden vurulsak da Türk milleti dünya durdukça var olacak, Türkiye Kamu-Sen bayrağı hep dalgalanacak. Çünkü bu bayrakta umut var; bu bayrakta çocuklarımızın geleceği, memurumuzun emeği, şehitlerimizin kanı var. Bu bayrakta ay yıldız var. Bu bayrakta Türk milleti var. Varlığımız; Akdeniz’in engin sularında, Irak’ın dağlarında, Suriye çöllerinde bu millete kol kanat geren kahramanlara feda olsun. İçerideki hainlere de prim vermeyiz, dışımızdaki düşmana da göz açtırmayız.  Kendi yaralarımızı kendimiz sararız ve biz sadece ve sadece Türk milletine sarılırız. Biliyoruz ki, bizim varlığımız Devletimizin varlığına, vatanımızın bağımsızlığına bağlı.

Bizlere bu güzel vatanı ve devletimizi armağan eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, gelmiş geçmiş tüm şehitlerimize ve gazilerimize minnet borçluyuz. Onlar bu vatan için gözlerini bile kırpmadan ölüme koşan kahramanlardı. Allah hepsinden razı olsun.   Biz de bir güzel ülkünün peşinde 30 yıldır koşuyoruz. 

Taş ağırdır; taşınır. 

Çelik serttir; bükülür. 

Dağ heybetli; yıkılır. 

Türkiye Kamu-Sen yıkılmaz. 

Ulu bir çınarız, kökümüz belli.

Coşkun bir ırmağız, suyumuz belli.

Türkoğlu Türkleriz özümüz belli.

Millete sevdada ülkümüz belli.

Değişmez! Değiştirilemez!

Allah bizleri bu yoldan ayırmasın, en kısa sürede yetkiyi alarak, adaletli ve hakkaniyetli sendikacılık yapmamızı, kamu görevlilerine ve devletimize hayırlı hizmetlerde bulunmamızı nasip etsin. 

Sözlerime son verirken, genel kurulumuzu onurlandıran tüm delegelerimize ve misafirlerimize sevgi ve saygılarımı sunuyor, 7. Olağan Genel Kurulumuzun hayırlı olmasını diliyorum” diyerek sözlerini tamamladı.

Genel Başkanımız Önder Kahveci’nin ardından Kıbrıs Türk Memur-Sen Genel Başkanı Akın Manga ve Azerbaycan Sendikaları Konfederasyonu Başkan Yardımcısı Cavanşir Alxasov’da kürsüye çıkarak genel kurulumuzun hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ederek katılımcıları selamladılar. 

ERGÜN ATALAY: GENEL KURULUNUZ HAYIRLI OLSUN

Genel Kurulumuza katılan TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay’da hayırlı olsun dileklerini ileterek, Türkiye Kamu-Sen’in memur sendikacılığı alanında büyük başarılara imza attığının altını çizdi. Türkiye Kamu-Sen Genel Kuruluna katılmaktan mutluluk duyduğunu belirten Atalay, teşkilat olarak hem alanda hem de milli meselelerde Kamusen’in duruşu takdire şayandır” dedi. 

DR. ADNAN ERTEN: TÜRKİYE KAMU-SEN’İN SENDİKAL BİRİKİMİ ÖNEMLİDİR

7. Olağan Genel Kurulumuza katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan YARDIMCISI Adnan Erten, hayırlı olsun dileklerini ileterek, Türkiye Kamu-Sen’in sendikal alandaki katkıları ve faaliyetlerine vurgu yaptı. Çalışma Bakanlığı olarak her zaman Türkiye Kamu-Sen’in katkılarını önemsediklerinin altını çizen Erten, her zaman diyalog içerisinde kamu çalışanlarının sorunlarını çözme gayretinde olduklarına vurgu yaptı.

YAŞAR YILDIRIM: MASADA VE ALANLARDA BAŞARILARA İMZA ATAN İŞTE BU TEŞKİLATTIR

Konfederasyonumuzun Genel Kurulunda bir konuşma yapan MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım’da genel kurulun tüm kamu çalışanları ve milletimize hayırlı olmasını diledi. Yıldırım, “Kurulduğu 30 yıldan beri ortaya koyduğu tavır ve duruşla Türk memurunun gönlünde taht kuran Türkiye Kamu-Sen bugün 7. Olağan Genel Kurulu başkent Ankara’da bir şölene imza atmaktadır.  Hem masada hem alanda bugüne dek sayısız kazanıma imza atan işte bu teşkilat ve bu teşkilatın mensuplarıdır. Türkiye Kamu-Sen bizlerin göz bebeğidir. Kamu çalışanlarının hak ve menfaatleri konusunda ortaya koyduğunuz tavır ile beraber milli meselelerde de sadece devletinden taraf olan bir Kamu-Sen her türlü övgünün üzerindedir. 

Bizler sizlerin her zaman desteği olmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle, konfederasyon genel kurulunuzu bir kez daha tebrik ediyor, tüm kamu çalışanları ve milletimize hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyorum” dedi.

TÜRKİYE KAMU-SEN YENİ YÖNETİMKURULU

7. Olağan Genel Kurulumuzun 8 Mayıs Pazar günü yapılan seçimlerinde ise, Genel Başkan Önder Kahveci yeniden Genel Başkan olarak seçilirken Türkiye Kamu-Sen’in yeni yönetim kurulu ise şu şekilde oluştu;

ÖNDER KAHVECİ  (GENEL BAŞKAN)

TALİP GEYLAN (GENEL SEKRETER)

YÜCEL KAZANCIOĞLU (GENEL BAŞKAN YARDIMCISI)

MUSTAFA NURULLAH ALBAYRAK (GENEL BAŞKAN YARDIMCISI)

TÜRKEŞ GÜNEY (GENEL BAŞKAN YARDIMCISI)

TUNCAY ERDEN (GENEL BAŞKAN YARDIMCISI) 

AHMET DEMİRCİ (GENEL BAŞKAN YARDIMCISI)

ZAFER ÇELİK  (GENEL BAŞKAN YARDIMCISI)

NURİ ÜNAL (GENEL BAŞKAN YARDIMCISI)

ŞUAYİP DENİZ DEMİR (GENEL BAŞKAN YARDIMCISI)

TÜRKİYE KAMU-SEN YILIN ANNESİNİ SEÇTİ, “NİSA MİHRİBAN’IN SÜT ANNESİ BÜŞRA DURMAZ

0

07 Mayıs 2022, Cumartesi | 16:58

Konfederasyonumuz Türkiye Kamu-Sen, Anneler Günü dolayısıyla yılın annesi olarak geçtiğimiz günlerde Nisa Mihriban bebeği terkedilmiş olarak bulan ve hemen oracıkta onun süt anneliğini yapan Büşra Kayalı Durmaz’ı seçti.

İstanbul Pendik’te Acil Tıp Teknikeri olarak görev yapan Büşra Kayalı Durmaz boş bir arazide terkedilmiş olarak buldukları 3 aylık bebeği hemen orada emzirmiş ve isim anneliğini yapmış ve bu görüntüler tüm Türk halkının yüreğini titretmişti.

İkinci ismi olan “Nisa Mihriban” adını bebeğe veren Büşra Durmaz’a ülkemizin her yerinden tebrikler yağmış ve Nisa bebek derhal koruma altına alınmıştı.

Türkiye Kamu-Sen’e bağlı Türk Sağlık-Sen üyesi olan Büşra Kayalı Durmaz’ı konfederasyonumuz tarafından 7. Olağan Genel Kurulumuzda “Yılın annesi” sıfatıyla ağırladık.

Yürekleri ısıtan o görüntüler eşliğinde sahneye çıkan Büşra Kayalı Durmaz’a yılın annesi ödülünü MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım ile Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci takdim etti.

Büşra Durmaz: “O an yaşadıklarımı kelimelere dökmem çok zor” diyen Durmaz, Nisa bebeğin tedavisinin devam ettiğini ve kendisinin de durumu takip ettiğini belirtti.

BÜŞRA DURMAZ: HAYATIMIN EN ANLAMLI ÖDÜLÜNÜ ALDIM

Durmaz; Karşımda muhtaç bir bebek var ve aç olduğu için ağlıyordu. Benimde 14aylık bir bebeğim olduğu için annelik iç güdüyle emzirmek istedim. Onun bir anda sakinleşmesi ve emmeyi bırakmak istememesi kelimelerle anlatılamazdı. Nisa Mihriban’ın tedavisi halen yoğun bakımda devam ediyor ve bende yakından takip ediyorum. Sizlerden de onun için dualarınızı bekliyorum. Bugün böylesine anlamlı bir ödüle beni layık gören Türkiye Kam-Sen ailesine sonsuz teşekkürlerimim sunuyorum. 

Bu vesile ile başta şehit ve gazi anneleri olmak üzere tüm annelerin ellerinden öpüyorum. Hayatım boyunca o anları ve bu anlamlı ödülü asla unutamayacağım” dedi. 

ÖNDER KAHVECİ: TÜM ANNELERİMİZİN ELLERİNDEN ÖPÜYORUZ

Genel Başkanımız Önder Kahveci ise, “O görüntüleri izlerken duygulanmamak elde değildi. Size muhtaç ve aç olan bir bebeğe bir annenin elini uzatması ne büyük mutluluktur. 

Acil Tıp Teknikeri ve Türk Sağlık-Sen üyemiz Büşra Durmaz kardeşimiz bu ülkenin yetiştirdiği ve elleri öpülesi olan annelerden birisidir. Nisa Mihriban’la olan görüntüleri bu vatanın gelecek nesillerinin böylesine güzel annelerin elinde yetiştiğinin ispatıdır. Bizler yılın annesi olarak Büşra kardeşimizi seçtik ve onun nezdinde başta şehit ve gazi annelerimiz olmak üzere tüm annelerimizin ellerinden öpüyoruz” dedi. 

YAŞAR YILDIRIM: BU ŞEFKAT HER TÜRLÜ ÖVGÜNÜN ÜZERİNDEDİR

MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım’da, Büşra Durmaz’ı kutlayarak, gösterdiği ilgi ve şefkatin her türlü övgünün üzerinde olduğunun altını çizerek kendisine teşekkür etti.

Türk Büro-Sen Ankara Maliye Şube Genel Kurul İlanı

0
Türk Büro-Sen

 

06 Mayıs 2022, Cuma | 15:00

 

Şubemizin 1. Olağan Genel Kurul toplantısı 27.05.2022, 12.00 ile 14.30 saatleri arasında Erzurum Mahallesi Talatpaşa Bulvarı No:160 (Türkiye Kamu-Sen Genel Merkezi Toplantı Salonu) Çankaya / Ankara adresinde aşağıda belirlenen gündemle yapılacaktır. Çoğunluk sağlanamadığı takdirde ikinci toplantı 28.05.2022 aynı yer ve aynı saatte yapılacaktır.

GÜNDEM:
1-Yoklama ve açılış
2-Saygı duruşu ve İstiklal Marşı
3-Divan teşekkülü
4-Protokol konuşmaları, Dilek ve temenniler
5-Seçim usul ve esaslarının okunması
6-Yönetim, denetim, disiplin kurulu asil ve yedek üyelerin seçimi

GENEL BAŞKAN YARDIMCIMIZ ELBİSTAN KAYMAKAMI ÖZKAN DEMİR’İ ZİYARET ETTİ

0

05 Mayıs 2022, Perşembe | 13:03

Genel Başkan Yardımcımız Ramazan Keklik 05.05.2022 tarihinde Elbistan Kaymakamı Özkan Demir’i ziyaret etti.

Ziyarette Genel Başkan Yardımcımıza Kahramanmaraş Şube Başkan Yardımcısı Talip Kılınç ile temsilcimiz Bilgehan Akçay’da eşlik etti.

 

Çalışanların sorun ve talepleri üzerine istişarede bulunuldu.