Genel Başkanımız Fahrettin Yokuş konuşmasının başında Irak’ta IŞİD tarafından yapılan Türkmen katliamını kınayarak, “Elçilik çalışanlarımız kendi topraklarımızda esir alınıyorlar. Devlet memurlarımız Irak’ta kaderine terk edildi. Yüzlerce soydaşımız her gün katlediliyor. Hükümet ise medyaya yasak koymaktan öteye geçmiyor. Böyle bir devlet yönetimi anlayışı olabilir mi? Tek temennimiz Irak’taki Türkmen katliamlarının biran evvel son bulması ve rehin olan vatandaşlarımızın sağ salim evlerine dönmesidir” dedi.
NORM VE STANDART BİRLİĞİ SAĞLANAMADI
Yokuş konuşmasında, “SGK yaklaşık 8 yıl önce oluşturulmuş, iyi bir amaçla başlatılan fakat bugün gelinen noktada bir çok eksiği bulunan bir sistem. 3 kurum tek çatı altında birleştirilirken amaç çalışma hayatında ve emeklilikte norm ve standart birliği sağlamaktı. Primlerde eşitlik. Yani 76 milyon vatandaşımıza hizmet sunarken eşitliği sağlamaktı.
Ancak, gerçekleştirilen uygulamalarda gördük ki, 3 kurumun birleştirilmesine rağmen sosyal güvenlik sisteminde birliktelik sağlanamamış, bu nedenle de sigortalı – emekli bütünlüğü gerçekleştirilememiştir. SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı çalışanının ödediği prim aynı değildir. Emeklilik sistemleri ve emeklilik ikramiyeleri de eşit değildir. Kısacası norm ve standart birliği sağlanamamıştır. Reform diye ortaya konulan düzenlemeler, SGK’yı daha da geriye götürmüştür.”
SGK’DA ADALET YOK
“Bir gömleğin ilk düğmesini doğru iliklerseniz, sorun yoktur. Ancak, yanlış iliklerseniz sorun başlar. Bu hususta 2006 yılından bu yana SGK’dan sorumlu Çalışma Bakanlarına, SGK yönetimine bu husustaki hassasiyetimiz her platformda iletilmesine rağmen, dikkate alınmamıştır. Bugün geldiğimiz noktada tabiri caizse SGK çatısı akmaktadır. Çalışan ve emeklilerin sağlık giderleri artmıştır. SGK personelinin reform denilen düzenlemeden sonra özlük hakları geriye götürülmüştür. Bir kısım idareciler ise SGK çalışanlarının, kurum uygulamalarından memnun olduğu yanılgısı içindedir. Kurum personeli adaletsiz, keyfi uygulamalar ve yandaş kayırmacılığı gibi yıllardır süren ayrımcı uygulamalar nedeniyle mutsuzdur. Bu nedenle kurumda çalışma barışı kalmamıştır. Bütün bu olumsuzluklara rağmen SGK çalışanları özveri içinde 76 milyon vatandaşımıza hizmet vermektedir.
Hükümet bütün üst düzey yöneticilerin ekonomik durumlarını düzelten yasalar çıkarttı. ‘Bize üst düzey yöneticiler yeter, diğer memurlara gerek yok’ anlayışıyla yapılan bu ayrımcılık nedeniyle Şube Müdürü ve altındaki bütün kadrolar unutulmuş, ekonomik durumları düzeltilmemiştir. Şefler de mağdur edilen bu gurubun içindedir. SGK kurulduktan sonra çalışanlar ikramiyelerde, fazla mesai ücretlerinde ve ek ödeme ücretlerinde önemli kayıplara uğramışlardır.
Kurumda atamaların sınavla yapılmasını istedik. Hülle yoluyla yapılan atamalar için dava açtık. Kazandık ama SGK yönetimi mahkeme kararını bile 1 sene gecikmeli uyguladı. Sonra da sınav yönetmeliğinde değişiklik yaparak, önce yazılı sınav, sonra da sözlü sınav şartı getirmiştir. Böylece SGK yönetimi sözlü sınav yoluyla yandaşlarını müdür yapmak için harekete geçmiştir. Düzenlemesi de mahkemeden dönmüş, şuanda yazılı sınavı kazanan yüzlerce çalışan mahkeme kararı nedeniyle atanamamaktadır. Bütün bu liyakattan uzak, yandaş kayırmacılığı anlayışı da kurum için bir utanç vesilesidir.”
SENDİKA; HAKKI TUTUP KALDIRMAKTIR
“Sendika hak için var olmalıdır. Sendika adalet için çırpınmalıdır. Daha önemlisi Sendika hakkı tutup kaldırmalıdır. Sendika birinin hakkını diğerine vermek değildir. Sendika mensuplarına ve milletine hizmet için mücadele etmelidir. Sendika bir yerlerden beslenen, gücünü iktidardan alan bir kuruluş olmamalıdır. Bu durumda olanlar ne yazık ki, emek hırsızı sarı sendika anlayışlarıdır. Biz Türk Büro-Sen olarak, bir yandan çalışanlarımızın haklarını koruma ve yükseltme mücadelesi verirken, diğer yandan da çalışanların emeğini pazarlayan emek hırsızı, yandaş sendikalarla mücadele etmek durumdayız. Bütün SGK çalışanları ve devlet memurları bilsinler ki, memurumuzun alın terine göz diken iktidar ve yandaş sarı sendikalarla da mücadelemizi tüm gücümüzle sürdüreceğiz. Hükümetle kirli ittifak içine giren besleme yapıları kamuoyuna ifşa etmeye devam edeceğiz.”
