Atatürk
Ana Sayfa Blog Sayfa 241

TASARIDA YSK ÇALIŞANLARINI UNUTTURMAYACAĞIZ

0

298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve seçmen kütükleri hakkında kanunda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun tasarısı görüşülmek üzere, TBMM Anayasa Komisyonuna gönderilmiştir. Sendikamız, Yüksek Seçim Kurulu’nda en çok üyeye sahip yetkili sendika olarak katıldığı Kurum İdari Kurulu toplantılarında ve gerekse Başkanlık yetkilileriyle yaptığı bire bir görüşmelerde gündeme taşıdığı ve çözümünün yasal düzenlemeleri gerektiren en temel sorunların, komisyonda bulunan tasarıda yer almaması üzerine yeni bir çalışma geliştirmiştir.

Buna istinaden taleplerimizi içeren yazımızı YSK Başkanlığına, Anayasa Komisyonu başkanlığına, MHP Grup Başkanlığı, CHP Grup Başkanlığı, AKP Grup Başkanlığı’na gönderilmiştir.

Konu sendikamızca takip edilmektedir.

İlgili yazıyı görmek için tıklayınız

Devlet Malzeme Ofisi – Mart 2010

0

YSK PERSONELİ KANUN TEKLİFİNDE UNUTULDU!

0

Adalet ve Kalkınma Partisi Ankara Milletvekili Haluk İpek’in ,298 Sayılı Yasaya ilişkin 28 Maddelik kanun değişikliği teklifinde Seçim Personeli yine unutuldu. Yüksek Seçim Kurulu Personeli Milletvekili Haluk İpek’e mağduriyetleriyle ilgili birçok faks ve mail göndermesine rağmen sesini duyuramadı.

28 Maddelik kanun teklifini incelendiğinde personelin mağduriyetine ilişkin hiçbir husus eklenmediği gibi,Seçmen Kütük Bürosu personelinin iş yükünü artıracak birçok değişiklik sunulduğu görüldü.

Ankara Milletvekili Haluk İpek’e gönderilen dilekçe:

Kamuoyundan takip edebildiğimiz kadarıyla bu hafta içerisinde, seçim kanunlarından birtakım değişiklikler gündeme gelecektir. Malum olduğu üzere, seçim iş ve işlemleri Seçmen Kütük Bürosu personelleri olan Seçim Müdürü ve Seçim Zabıt Katibi tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu personelin çalışma zorlukları ve sıkıntılarını sizlerin seçim dönemlerinde bildiğinizi ve gördüğünüzü de bilmekteyiz. Bu nedenle bu kanun çalışmalarında bir nebzede olsa fikirlerimize önem verilerek, çalışmaların yapılmasını ve aşağıdaki hususların güdeme getirilmesini ve kanunlaşması için gerekli çalışmaların yapılmasını talep ediyoruz.

1- 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanununun 30/4. fıkrasında Seçim Müdürlerine ancak 2002 yılında sicil amirliği verilmiş fakat disiplin amirliği verilmemiştir. Kendi personelini bilen, tanıyan, görev taksimi yapan seçim müdürünün yanlış yapılan bir işte personeli üzerinde yaptırımı yoktur. Halbuki kendi eşdeğerinde sayılabilecek yargı kurumlarında ve diğer kurumlarda müdürler aynı zamanda disiplin amiridirler. Ayrıca Seçmen Kütük Bürolarının ve seçim işlemlerinin çoğunu gerçekleştiren Seçim Müdürlerinin imza yetkisi bulunmamaktadır. En basit evrak bile İlçe Seçim Kurulu Başkanı hakim tarafından imzalanmaktadır. Bu da fazlasıyla zaman ve iş kaybına neden olmaktadır. Seçim işlemlerinde olabilecek herhangi bir hatada sorumlu olarak gösterilen Seçim Müdürüne nedense halen imza yetkisi verilmemiştir.

2- 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un 30. Maddesinin, 5. Fıkrasındaki; “İlçe seçim kurulu başkanı işlerin müsaadesi nispetinde seçmen kütükleri bürosu memurlarının o yerdeki adalet hizmetlerinde geçici olarak çalıştırılmalarına müsaade edebilir.” denmektedir. Bu düzenleme Seçmen Kütük Bürosu personelini seçim dönemi dışında Adalet Bakanlığı Personeli olarak kullanılmasına sebep olan bir düzenlemedir. Seçmen Kütük Bürosu personeli seçim dönemleri dışında bu fıkraya dayanarak İlçe Seçim Kurulu Başkanı olan Hakim’in onayı ile Adliyelerde çalıştırılmakta ve diğer seçim dönemine kadar adliyede çalıştırılmaktadır. Bu da seçmen kütük bürosu personelinin alanında kendini geliştirmesine, kanunları, yönetmelikleri ve genelgeleri takip etmesine engel olmaktadır. Seçim personelinin çoğu Milletvekili Kanunundan çok Türk Ceza Kanununu ezberlemiş hale gelmiştir. Bu nedenle Seçmen Kütük Bürosu personeli yoğun geçen seçim dönemlerinde zorluk yaşamaktadır.

Özellikle 298 sayılı yasanın 30/5 fıkrasıyla ilgili personelin yoğun mağduriyeti ve şikayeti nedeniyle Sendikalar tarafından Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığına müracaatta bulunulmuş ve Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı cevabi yazısında personelin mağduriyetinin 298 sayılı yasanın 30/5 fıkrasından kaynaklandığını ve bu yasanın değiştirilme yetkisinin yasama organında olduğunu bildirmiştir.

Bizlerde Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı Seçmen Kütük Bürosu Müdürleri ve Zabıt Katipleri olarak mağduriyetimizi dile getirmek ve yasanın değiştirilmesi, mağduriyetimizin giderilmesi konusunda yardımcı olacağınızı düşünerekten bu dilekçeleri gönderiyoruz.

Seçim personellerinin de sesine kulak vereceğinize emin olaraktan çalışmalarınızda başarılar diliyoruz.

EKİ: Açıklamalar

298 Sayılı Yasanın 30/5 fıkrası nedeniyle yaşadığımız mağduriyetle ilgili geniş açıklamamız.

298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un 30. Maddesinin, 5. Fıkrasındaki; “İlçe seçim kurulu başkanı işlerin müsaadesi nispetinde seçmen kütükleri bürosu memurlarının o yerdeki adalet hizmetlerinde geçici olarak çalıştırılmalarına müsaade edebilir.” denmektedir. Kanunda seçim işlerinin müsaadesi nispetinde Adliyelerde geçici görevlendirme yapılabileceğini belirtmektedir. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun Ek Madde 9 (Değişik madde: 15/05/1975 – 1897/1 md.) c) (Değişik bent: 27/09/1983 – 2902/1 md.) Geçici görevlendirilme memurun muvafakati ile olur ve 2 yılı geçemez. Ancak, yurt dışına atanan koruma görevlileri için bu süre bir katına kadar uzatılabilir. d) Geçici süreli görevlendirme yalnız 7 nci ve daha yukarı derecelere tahsis edilmiş görevler hakkında uygulanır. Geçici süreli görevlendirmenin memurun mesleği ile ilgili olması şarttır,denilmektedir.

Devlet Memurları Geçici Süreli Görevlendirme Yönetmeliğinde geçici görevlendirmenin şartlarında Madde 4. Memur a) Görevin gerektirdiği şartlara sahip olması ve yapılacak işin mesleği ile ilgili bulunması, b) Bu görevde çalışmayı kabul etmesi,… şeklinde sıralanmıştır. Devlet Memurları Kanununun Ek Madde 9’un d) bendinde ‘Geçici süreli görevlendirmenin memurun mesleği ile ilgili olması şarttır.’ Devlet Memurları Geçici Süreli Görevlendirme Yönetmeliğinin a) bendinde “Görevin gerektirdiği şartlara sahip olması ve yapılacak işin mesleği ile ilgili bulunması” denmektedir. Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı personel alım şartlarında Bilgisayar Bölümü Mezunu olmak, daha önce hiçbir siyasi partiye üye olmamak dışında herhangi bir özel şart olmaksızın KPSS puanıyla atama yapılmaktadır. Adalet Bakanlığı personel alım şartlarında ise genel şartların ve KPSS sınavının dışında “daktilografi ders kitabından seçilip yazılı olarak verilen bir metinden daktilo veya bilgisayar ile üç dakikada yanlışsız vuruş hesabı yapılmadan en az doksan kelime yazmak.” şartı aranmaktadır. Açıkça görüldüğü üzere Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı personeli Adalet Bakanlığı personelinin gerektirdiği şartlara sahip değildir. Her ne kadar YSK personelinin çoğu Adalet mezunu olsa da, Adalet Bakanlığı zabıt katibi alımı sınavına müracaat edip 3 dk.da 90 kelime yazamayan birçok YSK personeli vardır. Onlardan biri de benim. (2004 yılı Ordu Adliyesindeki sınavda 3 dk da 60 kelime yazmıştım) Ayrıca Seçim Zabıt Katiplerine SEÇSİS eğitimi verilmiş olup, seçim işlemlerinin yürütüldüğü SEÇSİS konusunda uzmanlaştırılmıştır. Adalet Bakanlığı ise UYAP adlı sistemi kullanmakta ve Adalet Bakanlığı kendi personeline UYAP eğitimi vermektedir. Dolayısıyla yapılacak işin mesleğimiz ile de ilgisi bulunmamaktadır. Açıkça görüldüğü üzere seçim personelinin görevlendirilmesi hem 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Ek Madde 9. maddesinin c) bendine, hem de Devlet Memurları Geçici Süreli Görevlendirme Yönetmeliğini a) bendine aykırıdır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Ek .Madde 9. c) bendinde “Geçici görevlendirilme memurun muvafakati ile olur ve 2 yılı geçemez” ve Devlet Memurları Geçici Süreli Görevlendirme Yönetmeliğinin b) bendinde ise “Bu görevde çalışmayı kabul etmesi” denilmektedir. 298 Sayılı Kanun gereğince görevlendirmeyi yapan İlçe Seçim Kurulu Başkanı Hakim’dir. Yani Seçim Müdürünün ilk, Seçim Zabıt Katibinin 2. derece sicil amiri! Seçim Zabıt Katibi olarak atanıp Adliyede çok ağır şartlar altında çalışmayı elbette kimse kabul etmez. Ancak kimse de olumsuz sicil almak, amirin husumetini kazanmak istemez. Dolayısıyla resmi olarak bu görevlendirmeyi kabul etmiyorum diyememekteyiz. Böyle bir olanak tanınsa ve sicilimize yansıtılmayacağı garantisi verildiği takdirde adliyede çalışanların tamamına yakını bu görevlendirmeyi kabul etmeyecektir. Ayrıca seçim katipleri geçici olarak görevlendirilirken ne kadar süre ile görevlendirildikleri belirtilmemektedir. Çünkü seçim işi başladığında seçim zabıt katiplerinin görevlendirilmesine son verilmektedir.

Görevlendirmeyi belirttiğim nedenle kabul etmek zorunda kalan personel konuyla ilgili Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığına düzinelerce dilekçe göndermektedir. Ancak YSK 298. Sayılı Yasanın 30/5. maddesi gereğince görevlendirmenin yasal olduğunu belirtmektedir.

İlçe Seçim Kurulu Başkanı olan Hakimlerimiz bu maddeye dayanarak bizi istedikleri gibi çalıştırabilmekte, hatta kanunda ‘seçim işini aksatmamak kaydıyla’ ibaresi olsa dahi, öncelikle adli işlemleri yaptırmakta, sonra seçim işinin yapılmasına izin vermektedir. Seçim dönemlerinde dahi Adliyelerde çalıştırılan birçok seçim personeli vardır.

298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un 30. Maddesinin, 5. Fıkrasına dayanılarak Kanun ve Yönetmeliklere aykırı yapılan bu görevlendirmelerin önüne sadece bu fıkra kaldırılarak geçilebilecektir.

Bu mağduriyetimizi dikkate alarak bu fıkranın kaldırılması ve yüzlerce Seçim Personelinin mağduriyetinin giderilmesini sağlamanızı arz ediyorum. Saygılarımla.

Not: Sendikamız, komisyonlarda ve Meclis Genel Kurulu’nda , YSK Personelinin bu mağduriyetinin takipçisi olacaktır. Bu konuda ki görüş ve düşüncelerinde acil olarak sendikamıza ulaştırılmasını rica ederiz.

D.PERSONEL BAŞKANLIĞI DA 4/C’LİLERİN SENDİKA ÜYESİ OLABİLECEKLERİNİ KABUL ETTİ

0

Kamu kurumlarında çalışan 4-C personelinin. sendikalara üye olabilmesi gerektiği ve bu konuda bir tebliğin yayınlanması için sendikamız Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı’na yazılı müracaatta bulunmuş, red cevabı alması neticesinde Danıştay nezdinde dava açmıştır. Ayrıca, Türk Büro-Sen üye yaptığımız 4-C’li personelin üyeliklerinin kurumlar tarafından kabul edilmemesi üzerine de dava açılmış ve kazanan taraf olmuştur.

Bu mücadelemiz neticesinde Adalet Bakanlığı gibi bazı kurumlar 4-C’lilerin üye olabilme hakkını kabul etmiş ve taşra teşkilatlarına bir yazı ile bildirmiştir.

Konu ile ilgili Sendikamız Türk Büro-Sen’in yılmadan gösterdiği çabalar neticesinde, Devlet Personel Başkanlığı da 4-C’lilerin sendika üyesi olabileceklerine ilişkin karar vermiştir.

İlgili Yazıyı Görmek İçin Tıklayınız

ÜİK’TEKİ 4-C’LİLER DİKKAT! EMEK HIRSIZLARI SUÇÜSTÜ YAKALANDI

0

16 Şubat 2010 tarihli “TÜİK VE DİĞER KURUMLARDAKİ 4/C’LİLERE ÖNEMLİ DUYURU” başlıklı haberimizde TÜİK’de çalışan 4/C’li personellere ilişkin yayımlanan 23.12.2009 tarihli ve 2009/15724 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile TÜİK bünyesindeki 4/C’lilerin ücretleri, çalışma saatleri ve izinleri hususunda diğer kurumlarda çalışan 4/C’li personellerin hakları verilmeyerek, hakları gasp edildiğini belirtmiştik.

Buna istinaden sendikamız, TÜİK Başkanlığına ve Başbakanlığa ayrı ayrı gönderdiği 12.02.2009 tarihli yazı ile 2009/15759 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla tüm kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan geçici personellere verilen hakların tamamının, 01.01.2010 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde TÜİK bünyesinde 4/C statüsünde istihdam edilen personele de tanınmasını, iş sonu tazminatı açısından ise ilk çalışmaya başlanılan tarih itibariyle bu hakkın verilmesini ve hizmet sözleşmelerinin bu iyileştirmeleri içerecek şekilde yenilenmesini istediğimizi de bu haberle tüm 4-C’lilere ve TÜİK çalışanlarına da duyurmuştuk. TÜİK 18.02.2010 tarih ve 228 sayılı cevabi yazısında konuyla ilgili olarak, çalışmalar başlattıklarını tarafımıza bildirmiştir. (Ayrıca, bu hakların elde dilmesi için sendikamızca dava da açıldı.)
Bu çalışmalarımızın sonunda TÜİK ve ilgili kurumlar bahse konu mağduriyetin giderilmesi için çalışmalarını başlatmış ve çalışmaların sonucunda Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’nın 25 Şubat 2010 tarih ve 3427 sayılı yazısıyla söz konusu Bakanlar Kurulu Kararında TÜİK çalışanı 4/C’lilerin uğradığı adaletsizliği giderecek şekilde değişiklik taslağı hazırlanmıştır. Ancak tabansız, vizyonsuz ve emek hırsızlığı yapan bir Konfederasyonun yukarıda belirttiğimiz çalışmaları adeta kendi başarısı gibi göstermiş ve kamuoyunu yanıltmak gafletinde bulunmuştur. Çünkü halen bu çalışma nihaileşmemiş, olumlu olmakla birlikte hala eksik yanları bulunan bir taslaktır. Bu taslak yayınlanması ve yürürlüğe girmesi kuvvetle muhtemel bir taslaktır. Kaldı ki, bu yanlış bilgilendirmenin ötesinde malum konfederasyon devletin resmi evrakına logosunu vurma cehaletini ve sorumsuzluğunu da göstermiştir. Ayrıca, çok sayıda memurun takip ettiği bir siteyi de yanıltmışlardır.
Bu nedenle, TÜİK’de ki 4-c çalışanlarının bütün sorunlarını yakından takip eden ve çözümü için çaba sarf eden sendikamız Türk Büro-Sen’i takip etmenizi, emek hırsızı sendikaların yanlış bilgilendirmelerine itibar etmemenizi önemle rica ederiz.

Sendikamızın TÜİK ile ilgili çalışmaları ve taslakla ilgili belgeleri görmek için tıklayınız

İŞ-KUR ÇALIŞANLARIYLA İSTİŞARE TOPLANTILARI GERÇEKLEŞİTİRİLDİ

0

27 Şubat 2010, Cumartesi | 12:04

Genel Merkezimiz, İş-Kur çalışanlarıyla kurumda yapılan istişare toplantılarıyla bir araya geldi. Toplantıların ilki, İş-Kur İl Müdürlüğü Altındağ Şubesi’nde Genel Başkan Fahrettin Yokuş, Ankara 10 No’lu Şube Başkanı Yüksel Seven ve Şube Yönetim Kurulu üyeleri Hayriye Kapan ile Selçuk Durmaz’ın katılımlarıyla gerçekleştirildi.

İş-Kur çalışanlarının yoğun ilgi gösterdiği istişare toplantısında, Genel Başkan Fahrettin Yokuş, sendikamız hakkında bilgi vererek, hizmet kolumuza bağlı 41 kurumdan biri olan İş-Kur ile ilgili sendikamızın çabası sonucu elde edilen kazanımlardan söz etti.

İş-Kur çalışanlarıyla yapılan toplantıların ikincisi İş-Kur Genel Müdürlüğü’nde gerçekleştirildi. Toplantıya, Genel Başkan Fahrettin Yokuş, Genel Sekreter Bayram Öztürk, 10 No’lu Şube Başkanı Yüksel Seven, Şube Yönetim Kurulu üyeleri Hayriye Kapan, Selçuk Durmaz, İş Yeri Temsilcileri Abdulkadir Çetin, Mevlüt Kalelioğlu, Edalat İlhan, Oğuz Özbay ve Önder Güngör de katıldı. Geniş bir katılımla gerçekleştirilen toplantıda, kurum çalışanlarının problemler, sendikamızın çözüm getirdiği sorunlar ve kazandığımız haklar konusunda istişarede bulunuldu.

DEVLET PERSONEL BAŞKANLIĞI ÇALIŞANLARINA SERVİS İMKANI

0

Başbakanlık personelinin yaralandığı servis imkanından, 17/02/2010 tarihli ve 428 sayılı yazıyla Devlet Personel Başkanlığı çalışanlarının yararlanmasına karar verildi. Karara göre, aşağıda yer alan güzergahlarda ikamet eden Devlet Personel Başkanlığı personeli, Vekaletler Caddesi’nden kalkan Başbakanlık servis araçlarından yararlanabilecekler. Ayrıca, servis araçlarının kapasitesinin dolu olması sebebiyle servis hizmetinden yararlanamayan ve ya aşağıda belirtilen güzergahlar dışında ikamet eden personel için, “EGO Toplu Taşıma Karı” verilmesine yönelik çalışmalarda devam ediyor.

PERSONELİN YARARLANACAĞI GÜZERGAHLAR (HATLAR)

1. Emek- Bahçeli
2. 100. Yıl- Yüksel Sitesi Lojmanları
3. Balgat
4. İlker-Oran
5. Öveçler 4. Cadde
6. Çankaya-Çukurca
7. Çankaya-Yıldızevler
8. Küçükesat-Türközü
9. Ümitköy-Çayyolu
10. Hüseyingazi-Siteler
11. Aydınlıkevler-Hasköy
12. Pursaklar
13. Elvankent (14. cadde alt geçit)
14. Etimesgut
15. Fatih-Törekent- Yenikent
16. Etlik-Ayvalı
17. Etlik-İncirli
18. Batıkent İnönü Mahallesi- Atlı Spor
19. Yenimahalle-Şentepe
20. Demetevler
21. Mamak-Kayaş

TÜİK’DEKİ 4/C’LİLERİN ADINA DAVA AÇTIK

0

Sendikamız, Türkiye İstatistik Kurumunda 2010 Yılında Geçici Personel Çalıştırılmasına İlişkin Usul ve Esasların Belirlenmesi ve Ödenecek Ücretlere Dair Kararın yürürlüğe konulması hakkındaki 23.12.2009 tarihli ve 2009/15724 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının, “ücretleri” düzenleyen 4. maddesinin 1. ve 4. fıkralarının, “çalışma saatlerini” düzenleyen 6. maddesinin 2. cümlesinin, “sözleşmenin son ereceği halleri ve iş sonu tazminatını” düzenleyen 8. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin, 8. maddesinin 3. fıkrasının ve “izinleri” düzenleyen 9. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin yürütülmesinin durdurulması ve iptali istemi ile Danıştay’da dava açmıştır.

Davamızın evrak kabul numarası 2010/25502’dir.

4-C’Lİ TÜİK PERSONELİ İLE İSTİŞARE TOPLANTISI YAPILDI

0

Genel Başkan Fahrettin Yokuş, Genel Mali Sekreter Rahmi Erdem ve Ankara 9. No’lu Şube Yönetim Kurulu üyesi Aydın Yılmaz, TÜİK’de çalışan 4-C’li personel ile kurum binasında bir istişare toplantısı gerçekleştirdi.

4-C kadrosuyla istihdam edilen personellerin sorunlarının dinlendiği istişare toplantısında, 4-C personelinin de sendikalara üye olabilecekleri hatırlatılarak, bu haklarını kullanmaları tavsiye edildi.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

TÜTÜN VE ALKOL PİYASASI DÜZENLEME KURUMU’nda KEYFİ BİR ATAMA DAHA

0

Kurum Başkanı Mehmet Küçük, yakın arkadaşı olan Milli Piyango Genel Müdürü Recep BİÇER’ in kardeşi Sait BİÇER’i önce 10.10.2008 tarihinde VHKİ kadrosuna, sonra da 19.01/2010 tarihinde Müdürlük kadrosuna atadı.

Sait BİÇER’ in, Açık Öğretim mezunu olduğu, TAPDK’ da yaklaşık 1 yıl 3 ay çalıştığı, bu süre içinde kendisine Müdürlük sözü verilmesi nedeniyle VHKİ olarak hemen hemen hiçbir iş yaptırılamadığı, hatta bu nedenle kendisinin talebi üzerine Kurum içinde ilk atandığı yerden kısa bir süre içinde farklı bir Daire Başkanlığına verildiği bilinmektedir.

Oysaki, TAPDK’ da yıllardır görev yapmış, emek harcamış, alın teri dökmüş, aynı unvan ve eğitim düzeyinde olan veya daha nitelikli başka personel varken, söz konusu diğer personelin de boş olan bu aynı kadroya atanma talebi varken, Sait BİÇER Müdür kadrosuna atanarak ahbap, dost ilişkisi içerisinde Milli Piyango Genel Müdürü Recep BİÇER ve kardeşine sözkonusu tek boş olan MÜDÜRLÜK kadrosu adeta hediye edilmiştir. Ancak hediye edilen bu müdürlük kadrosunda uzun yıllardır özveriyle hizmet veren Müdür Yalçın KERMAN, etik dışı bir şekilde emekli olmaya zorlanarak Müdürlük kadrosu boşaltılmak suretiyle Sait BİÇER’ in atanmasına zemin hazırlanmıştır. Böylece, Açık Öğretim mezunu ve VHKİ kadrosu ile çalışmakta olan Sait BİÇER, usulüne uygun olmayan biçimde, kamu yararı ve hizmet gerekleri dikkate alınmadan, sadece sırf şahsına yönelik Makam ve maddi katkı sağlanmak adına Müdür kadrosuna atanmıştır. Çünkü bu atama ile de maaşında yaklaşık 1.600 (binaltıyüz) TL artış sağlanmıştır.

Ayrıca, TAPDK’ daki programcı, çözümleyici kadrolarına yapılan keyfi atamalarla ilgili haberin www.Memurlar.net’te yayımlandığı 19.01.2010 tarihinde, adeta ben yaptım olgusuyla, ilgili mevzuata aykırı olarak, hiçbir objektif kriter dikkate alınmadan, sınav açılmadan, hiçbir personele duyuru yapılmadan yine böyle bir atamanın yapılması Kurum personelini adeta ikiye bölmüştür.

Ayrıca yakın tarihlerde;

Diyanet İşleri Başkanlığında çalışmakta iken Kuruma atanan ve Kurumda VHKİ olarak görev yapmakta olan açık öğretim mezunu Şükrü CAN’ın önce Müdür olarak atandığı, ardından çok kısa bir süre sonra da Başkanlık Müşaviri olarak atandığı, böylece kendisine sadece Kurul Başkanı ve Kurul üyelerinden emir alan, Kurum Başkan Yardımcısı ve Daire Başkanı gibi yönetici kadrolarından bağımsız, kendi işlerini dışarıda rahat takip etmesine yarayan bir statüde çalışma olanağı sağlanmakla birlikte, maaşında da yaklaşık 2.000 (ikibin) TL artış sağlandığı, İlhan Erhan KURT ve Uğur YALÇIN isimli kişilerin Kurumun ilişkilendirildiği Bakanlıkta çalışmakta iken, TAPDK’ da yine Kurum Başkanı tarafından Başkanlık Müşaviri kadrolarına atandığı, halen Kurumda çalışmakta olan anılan kişilerin o dönemde Kuruma hiç gelmedikleri, sadece maaşları çeken adeta bankamatik memurları haline getirildiği, Yine Kurum dışından olmak üzere, Seyit Ali KURTULUŞ 16.10.2009 tarihinde Kurum Başkanı Mehmet Küçük tarafından Başkanlık Müşavirliğine atandığı, ancak geçen zaman zarfında Kurum Başkanlığı Özel Kalem Müdürlüğüne vekaleten (Sait BİÇER Müdür atanana kadar) görevlendirildiği, Kurumdaki keyfi atamalara onlarca örnekler bulunmasına karşın, Müdür gibi idari kadrolara ve Kurumun adeta vitrini görünümünde olan, bilgi birikimi ve uzmanlık gerektiren Başkanlık Müşavirliği kadrolarına yapılan söz konusu atamalar özellikle dikkat çekmekte ve bu kadrolar sessizce, planlı şekilde doldurularak kadrolaşma devam ettiği, Eski Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ ın Özel Kalem Müdürü Adem ÖZDEN’ in eşi ve Maliyeden gelen Nurhayat ÖZDEN’ in İnsan Kaynakları Müdürü olarak atandığı, Devlet Personel Başkanı Mehmet TEKİNASLAN’ ın eşi olan ve mesleki açıdan mali işlerle ilgili hiçbir iş tecrübesi, deneyimi ve aldığı eğitim bulunmayan, Milli Eğitim’ den gelen Esma TEKİNASLAN’ ın Mali İşler Müdürü olarak atandığı, Diyanet İşleri Başkanlığında çalışmakta iken Kuruma atanan ve Kurumda VHKİ olarak görev yapmakta olan açık öğretim mezunu Kadir ASLAN’ın Destek Hizmetleri Müdürü olarak atandığı, bu atama ile maaşında yaklaşık 1.600 TL artış sağlandığı, ayrıcalıklı olarak da İnsan Kaynakları ve Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı’na vekalet ettirildiği, Yine bu atamaların da, hiçbir objektif kriter gözetilmeden, sınav açılmadan, duyuru yapılmadan, gizliden, usulüne uygun olmayan biçimde , kamu yararı ve hizmet gerekleri dikkate alınmadan, sadece şahıslarına yönelik maddi katkı sağlamak ve Devletin çeşitli birimlerinde görevli AKP bürokratlarının yakınlarına, eş, dost veya yandaşlarına kadro ihdas etmek için yapıldığı düşüncelerinin herkesçe paylaşıldığı, Bilinmekle birlikte, Kurum personeli ve kamuoyunca; sorumlu ve titiz bir devlet görevlisi olarak Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu ile ilişkilendirilmiş Devlet Bakanı sayın Ali BABACAN’ ın bir gün, sıkıntı doğuran bu atamaları yapan Kurum Başkanı Mehmet KÜÇÜK’ ü bizzat çağırması, bilgi alması veya hesap sorması, beklenmektedir. Sayın BABACAN, konuların Başbakana ulaşmasını mı beklemektedir? Yoksa Kurul özerktir karışmam uygun olmaz şeklinde mi düşünmektedir? bilinmez ama, neden hala bu konularda ilgili gelen şikayet ve serzenişlere aldırış etmediği, duymazdan geldiği, neden Başkanın yanı sıra diğer Kurul Üyelerine de konuyu sormadığı hususlarına bir anlam verilememektedir. Bir bağımsız idari otoriter kuruma yakışmayan, etik dışı ve mevzuata da uygun olmayan bu keyfi atamalara kim tarafından ve ne zaman dur denileceği merakla beklenmektedir!

TÜRK BÜRO-SEN BASIN BÜROSU