Atatürk
Ana Sayfa Blog Sayfa 165

MERSİN ŞUBEMİZ, ENFLASYON KOŞUYOR MEMUR MAAŞI ERİYOR

0

TÜRK BÜRO-SEN MERSİN ŞUBE BAŞKAN YARDIMCISI MUSTAFA GÜVEN’İN YAZILI BASIN AÇIKLAMASI

 

 

Türk Büro-Sen Mersin Şube Başkan Yardımcısı Mustafa GÜVEN, enflasyon rakamlarına ilişkin yaptığı açıklamada “Bu ekonomik şartlar altında bu maaş artışlarının hakkaniyet, adalet ve ekonomik gerçeklerle bağdaşır hiçbir yanı bulunmamaktadır. Toplu sözleşme görüşmeleri yaklaşırken memur ve emeklilerin masaya alacaklı olarak oturmamaları için bu erimenin mutlaka telafi edilmesi gerekmektedir” diyerek memurlara ek zam talebini yineledi.

 

Güven, açıklamasına şu şekilde devam etti:

“2021 yılının ilk yarısına ilişkin enflasyon rakamları belli oldu. Buna göre haziran ayında tüketici fiyatları ortalama %1,94 oranında yükseldi; 2021’in ilk 6 ayında toplam enflasyon %8,45 olarak belirlendi. Hal böyle olunca memurlara 2021 yılının ilk yarısı için verilen %3’lük zamma karşılık %8,45 olarak gerçekleşen enflasyon karşısında eriyen kısmı olan %5,45 oranında enflasyon farkı verilmesi gündeme geldi. Buna göre memur maaşları temmuz ayı itibari ile %8,45 oranında artacaktır. Bu artışın %5,45’i memur maaşlarının enflasyon karşısındaki altı aylık erime oranı, %3’ü ise 2021’in ikinci yarısı için öngörülen zammı içermektedir.

 

Yani aslında %8,45 memur maaşlarına 2021 yılının ikinci yarısı için yapılacak zammı ifade etmemekte, yılın ilk yarsında maaşlarının %5,45 oranında eridiğini tescil etmektedir. Buna göre memur maaşları 2021 yılı boyunca sürekli erimiş, gerçekleşen enflasyon ocak ayında verilen %3’lük zammı neredeyse 3’e katlamıştır.

 

Yılın ilk altı ayında enflasyon %8,45 artarken memur maaşlarına verilen %3’lük zam, yılın ilk yarısında memurların ve emeklilerin alım gücünün sürekli düşmesine neden olmuştur. Dolayısıyla verilen enflasyon farkı bir zam değil erime miktarının telafisi anlamı taşımaktadır. Hal böyle olunca memur maaşlarına yalnızca enflasyon kadar zam yapılmakta bu zam da altı ay geriden gelmektedir. Gerçek şudur ki, memur maaşları sürekli enflasyon karşısında erimekte alım gücü hızla düşmektedir.

Bu durum önümüzdeki altı ay için de geçerli olacaktır. Yıllık enflasyonun %17,53 olduğu bir ortamda memur maaşları %3 oranında zamlanacaktır. Bunun adalet ve hakkaniyetle bağdaşmadığı açıktır. Her dönem enflasyon farkı aldatmacasıyla memur ve emekliler oyalanmaktadır. Enflasyon farkının yaşandığı dönemlerde enflasyon sürekli önden gitmekte memur maaşları erimekte alım gücü düşmekte altı ay sonra bu zararın bir defaya mahsus telafisi söz konusu olmaktadır. Dolayısıyla mevcut durumda enflasyon hızla yükselirken memur maaşları %3’e mahkûm edilmiş durumdadır.

Enflasyon farkı ile birlikte memurun zammı %8,45 olarak lanse edilmektedir. Bir kez daha hatırlatıyoruz ki, memurun aldığı zam gerçekte %3 tür, %5,45’lik kısım ise altı aydır erimekte olan maaşların telafisi yapılan bir ödemedir.

 

Memurlarımız ve emeklilerimiz yıllardan beri ancak enflasyon kadar maaş zammı alabilmektedir. Bu da maaşların gerçekte hiç artmadığı, memur ve emeklilere yıllardır sıfır zam verildiği anlamına gelmektedir. Ekonomik büyüme de hesaba katıldığında ülke zenginleşirken geliri düşen ve sürekli fakirleşen tek grubun memur ve emekliler olduğu görülmektedir.

Bu ekonomik şartlar altında bu maaş artışlarının hakkaniyet, adalet ve ekonomik gerçeklerle bağdaşır hiçbir yanı bulunmamaktadır. Toplu sözleşme görüşmeleri yaklaşırken memur ve emeklilerin masaya alacaklı olarak oturmamaları için bu erimenin mutlaka telafi edilmesi gerekmektedir. Türkiye Kamu-Sen ve Türk Büro-Sen olarak memur maaşlarına bir an önce ek zam yapılması ısrarımızı bir kez daha buradan ilan ediyoruz.”

ENFLASYON KOŞUYOR MEMUR MAAŞI ERİYOR

0

05 Temmuz 2021, Pazartesi | 10:02

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, enflasyon rakamlarına ilişkin yaptığı açıklamada “Bu ekonomik şartlar altında bu maaş artışlarının hakkaniyet, adalet ve ekonomik gerçeklerle bağdaşır hiçbir yanı bulunmamaktadır. Toplu sözleşme görüşmeleri yaklaşırken memur ve emeklilerin masaya alacaklı olarak oturmamaları için bu erimenin mutlaka telafi edilmesi gerekmektedir” diyerek memurlara ek zam talebini yineledi.

Genel Başkan Kahveci, açıklamasına şu şekilde devam etti:

“2021 yılının ilk yarısına ilişkin enflasyon rakamları belli oldu. Buna göre haziran ayında tüketici fiyatları ortalama %1,94 oranında yükseldi; 2021’in ilk 6 ayında toplam enflasyon %8,45 olarak belirlendi. Hal böyle olunca memurlara 2021 yılının ilk yarısı için verilen %3’lük zamma karşılık %8,45 olarak gerçekleşen enflasyon karşısında eriyen kısmı olan %5,45 oranında enflasyon farkı verilmesi gündeme geldi. Buna göre memur maaşları temmuz ayı itibari ile %8,45 oranında artacaktır. Bu artışın %5,45’i memur maaşlarının enflasyon karşısındaki altı aylık erime oranı, %3’ü ise 2021’in ikinci yarısı için öngörülen zammı içermektedir. 

Yani aslında %8,45 memur maaşlarına 2021 yılının ikinci yarısı için yapılacak zammı ifade etmemekte, yılın ilk yarsında maaşlarının %5,45 oranında eridiğini tescil etmektedir. Buna göre memur maaşları 2021 yılı boyunca sürekli erimiş, gerçekleşen enflasyon ocak ayında verilen %3’lük zammı neredeyse 3’e katlamıştır. 

Yılın ilk altı ayında enflasyon %8,45 artarken memur maaşlarına verilen %3’lük zam, yılın ilk yarısında memurların ve emeklilerin alım gücünün sürekli düşmesine neden olmuştur. Dolayısıyla verilen enflasyon farkı bir zam değil erime miktarının telafisi anlamı taşımaktadır. Hal böyle olunca memur maaşlarına yalnızca enflasyon kadar zam yapılmakta bu zam da altı ay geriden gelmektedir. Gerçek şudur ki, memur maaşları sürekli enflasyon karşısında erimekte alım gücü hızla düşmektedir. 

Bu durum önümüzdeki altı ay için de geçerli olacaktır. Yıllık enflasyonun %17,53 olduğu bir ortamda memur maaşları %3 oranında zamlanacaktır. Bunun adalet ve hakkaniyetle bağdaşmadığı açıktır. Her dönem enflasyon farkı aldatmacasıyla memur ve emekliler oyalanmaktadır. Enflasyon farkının yaşandığı dönemlerde enflasyon sürekli önden gitmekte memur maaşları erimekte alım gücü düşmekte altı ay sonra bu zararın bir defaya mahsus telafisi söz konusu olmaktadır. Dolayısıyla mevcut durumda enflasyon hızla yükselirken memur maaşları %3’e mahkûm edilmiş durumdadır. 

Enflasyon farkı ile birlikte memurun zammı %8,45 olarak lanse edilmektedir. Bir kez daha hatırlatıyoruz ki, memurun aldığı zam gerçekte %3 tür, %5,45’lik kısım ise altı aydır erimekte olan maaşların telafisi yapılan bir ödemedir.

Memurlarımız ve emeklilerimiz yıllardan beri ancak enflasyon kadar maaş zammı alabilmektedir. Bu da maaşların gerçekte hiç artmadığı, memur ve emeklilere yıllardır sıfır zam verildiği anlamına gelmektedir. Ekonomik büyüme de hesaba katıldığında ülke zenginleşirken geliri düşen ve sürekli fakirleşen tek grubun memur ve emekliler olduğu görülmektedir. 

Bu ekonomik şartlar altında bu maaş artışlarının hakkaniyet, adalet ve ekonomik gerçeklerle bağdaşır hiçbir yanı bulunmamaktadır. Toplu sözleşme görüşmeleri yaklaşırken memur ve emeklilerin masaya alacaklı olarak oturmamaları için bu erimenin mutlaka telafi edilmesi gerekmektedir. Türkiye Kamu-Sen olarak memur maaşlarına bir an önce ek zam yapılması ısrarımızı bir kez daha buradan ilan ediyoruz.”

DESTEĞİNİ SENDİKAMIZDAN ESİRGEMEYEN ÜYELERİMİZ VE TÜM YÖNETİCİLERİMİZE TEŞEKKÜR EDERİZ

0

02 Temmuz 2021, Cuma | 15:55

02.07.2021 tarih ve 31529 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan sonuçlara göre hizmet kolundaki diğer sendikaların erimesine rağmen, Sendikamız 44.192 üye sayısına ulaşarak geçen yıl olduğu gibi bu yıl da büyümesini sürdürmüştür.

 

Pandemi ile mücadele döneminde bulunsak da, bu başarı Sendikamızın hak, emek ve alın teri mücadelesinin sonucudur. Kamu çalışanları hak ve menfaatlerini Toplu Sözleşme masasında korumayan sarı Sendika yerine, hak mücadelesinden hiçbir taviz vermeyen Sendikamızı tercih etmiştir.

 

Türk Büro-Sen olarak, üyelerimiz ve kamu çalışanlarının teveccühüne layık olmak için, elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Memurlarımızın mevcut haklarının korunup geliştirilmesi, yeni kazanımlar elde edilmesi, kamunun kanayan yarası sözleşmeliler, Yardımcı Hizmetliler, Ek gösterge sorunu, Bayram ikramiyesi verilmesi, ek zam ve refah payı ödenmesi konularında mücadelemiz hız kesmeden devam edecektir.

 

Mücadelemizin bayraktarlığını yapan, Şube Başkanlarımız, Şube Başkan Yardımcılarımız, İl, İlçe, İşyeri Temsilcilerimiz ve hak aramak için bizlere inanarak üyeliği ile destek veren tüm üyelerimize teşekkür ederiz.

 

KAMU GÖREVLİLERİNE TEŞEKKÜRLER, BU YIL DA TEK BÜYÜYEN KONFEDERASYON TÜRKİYE KAMU-SEN OLDU

0

02 Temmuz 2021, Cuma | 11:53

Kamu görevlileri sendikalarının üye sayıları Resmi Gazete’de yayımlanarak netliğe kavuştu. Buna göre Türkiye Kamu-Sen toplamda 4 bin 83 üye artışıyla bütün konfederasyonlar içinde tek büyüyen konfederasyon oldu.
Konfederasyonumuz son 4 yıldan beri sürekli büyüyerek bu dönemde de en fazla üye artışı sağlayan memur sendikası oldu.

KAHVECİ: BU DÖNEMDE DE ALANINDA TEK BÜYÜYEN KONFEDERASYON TÜRKİYE KAMU-SEN OLMUŞTUR

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Resmi Gazete’de yayımlanan üye sayılarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Her türlü olumsuz şarta karşın konfederasyonumuza ve  sendikalarımıza gösterilen bu teveccüh, geleceğe olan inancımızı taze tutuyor. Bu şartlarda tek büyüyen konfederasyon olma unvanını bizlere yaşatan kamu görevlilerine en içten sevgi ve teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

Genel Başkan Kahveci;

“Pandemi sürecinin sendikal faaliyetlerin aksamasına yol açan olumsuz etkilerine, gördüğümüz baskılara ve kamu görevlilerine yapılan haksız yönlendirmelere rağmen Türk memuru tercihini bu yıl da gerçek sendikacılığın adresi, Türkiye Kamu-Sen’den yana kullandı. 

Her türlü olumsuz şarta karşın konfederasyonumuza ve sendikalarımıza gösterilen bu teveccüh, geleceğe olan inancımızı taze tutuyor, dik duruşun, doğrunun ve haklının yanında olmanın sembolü olarak daha da büyüme ve en kısa sürede yetkiyi yeniden alarak Türk memurunu daha güzel yarınlara taşıma gayretlerimizi besliyor. 

Elbette ki, bizleri bugünlere taşıyan, gelecek adına umut içinde ve kararlılıkla yürümemize rehberlik eden en büyük unsur vatan ve millet aşığı, dürüst, inandığı yoldan sapmayan, değerlerine sahip çıkan ve hakkı hâkim kılmak için gücümüze güç katan, mücadelemize omuz veren ve bugün itibarı ile 430 bin 183 üyeye ulaşmamızı sağlayan yürekli kamu görevlilerimizdir.

Hayati riskleri içinde barındıran küresel salgın döneminde bir taraftan vatandaşlarımıza kesintisiz hizmet sunarken bir taraftan da Konfederasyonumuzun bayrağını en yükseklere taşıma azmi ile fedakârca emek sarf eden işyeri temsilcisi, şube yönetim kurulu üyesi, şube başkanı, il temsilcisi, genel merkez yönetim kurulu üyesi ve sendika başkanı olarak görev yapan tüm yol arkadaşlarımıza emeklerinden ve katkılarından dolayı şükranlarımı sunuyorum.

Memurlarımızın mutlu, müreffeh geleceği, milletimizin birliği ve dirliği için verdiğimiz mücadelede destek ve teveccühünü bizlerden esirgemeyen, ailemize yeni katılarak tek büyüyen konfederasyon olmamıza katkı sağlayan 4 bin 83 çalışanımıza ve toplamda 430 bin 183 üyemize, gösterdikleri kararlılık için teşekkür ediyorum.

Mücadeleci sendikacılığın adresi, doğrunun ve haklının yanında saf tutan kahramanların güvenli sığınağı Türkiye Kamu-Sen olarak çizgimizden şaşmadan, ilkelerinden ödün vermeden, memurlarımızın bu teveccühüne layık olmak için daha da büyük gayret içinde olacağımızın bilinmesini istiyorum” dedi.  

TÜRKİYE KAMU-SEN YÜKSEK İSTİŞARE KURULU TOPLANTISI SONUÇ BİLDİRGESİ AÇIKLANDI

0

29 Haziran 2021, Salı | 11:16

24 Haziran 2021 tarihinde yapılan Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu Toplantısının sonuç bildirgesi yayınlandı.
TÜRKİYE KAMU-SEN YÜKSEK İSTİŞARE KURULU TOPLANTISI SONUÇ BİLDİRGESİ

Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu, Konfederasyona bağlı sendikalarımızın genel başkanları, Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleri ve il temsilcilerimizin katılımıyla 24 Haziran 2021 günü Ankara’da toplanmıştır. İstişare toplantısında ülkemiz kamuoyunu yakından ilgilendiren konular ile kamu görevlileri ve emeklilerinin 2022-2023 yıllarına ilişkin mali ve sosyal haklarının belirleneceği, 2 Ağustos 2021 tarihinde başlayacak olan 6. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri ele alınmıştır. 

Bu çerçevede Konfederasyonumuzun görüşlerini içeren Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu Toplantısı sonuç bildirgesini kamuoyunun ve kamu görevlilerinin bilgilerine sunuyoruz.

1.    Konfederasyonumuzun kuruluşunun 29. yıldönümünü tebrik ediyor, kuruluşumuzdan bugüne kadar teşkilatımıza emeği geçenlere şükranlarımızı sunuyoruz. 

  

“Dik baş, tok karın, mutlu yarın” diyerek “Önce ülkemiz” prensibiyle çalışan, üreten, yol gösteren, hak eden ve hak ettiğini mutlaka alan bir sendikacılık anlayışını benimseyen; devletimizin kazanımları, milletimizin değerlerine sahip çıkarken sarı sendikacılık yapmadan da hak mücadelesi verilebileceğini tüm dünyaya ispat eden Türkiye Kamu-Sen ve bağlı sendikalarımız 29 yaşına girmiştir. 

Türkiye Kamu-Sen, ilkeli ve kararlı bir şekilde yürüttüğü sendikal faaliyetleri, tavizsiz bir biçimde koruduğu çizgisi, mücadelesi ve sendikal harekete sunduğu katkıyla bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türk memur sendikacılığının öncüsü olmayı sürdürecektir. Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu olarak kuruluşundan bugüne kadar, camiamız içinde yer almış, üye olmuş, destek vermiş; işyeri temsilcilerinden şube başkanlarına, ilçe ve il temsilcilerinden genel merkez yöneticileri ve genel başkanlarına kadar herkese teşekkür ediyor, kuruluşumuzda belirlediğimiz ilkelerimizden sapmadan hedefimize ilerleyeceğimizin bilinmesini istiyoruz. 

2.    İçinde bulunduğumuz zor sürece rağmen Türkiye Kamu-Sen 2021 yılı içinde üye sayısını artırmayı başaran tek konfederasyon olmuştur. Bu başarıda pay sahibi olan tüm teşkilat mensuplarımıza teşekkür ediyor, aramıza yeni katılan kamu görevlilerine “Yuvanıza hoş geldiniz.” diyoruz. 

Ülkemizin içinde bulunduğu zorlu sürece, kamu görevlilerine yapılan haksız yönlendirmelere rağmen Türkiye Kamu-Sen, son dört yıldır olduğu gibi bu yıl da büyümüş ve bu süre zarfında üye sayısını sürekli artıran tek konfederasyon olmuştur. Sarsılmaz bir inançla ve kararlılıkla yürüyüşümüzdeki en büyük pay hiç kuşkusuz ki; vatan ve millet aşığı, dürüst, inandığı yoldan sapmayan, değerlerine sahip çıkan ve hakkı hâkim kılmak için gücümüze güç katan, değerli teşkilat mensuplarımızındır. Yüksek İstişari Kurul olarak küresel salgının zor şartlarında alanları boş bırakmayarak hem hizmet hem de sendikacılık noktasında gösterdikleri kararlılık için tüm teşkilat mensuplarımıza teşekkür ediyor, memurlarımızın mutlu, müreffeh geleceği, milletimizin birliği ve dirliği için verdiğimiz çetin mücadelede destek ve teveccühünü bizlerden esirgemeyen tüm kamu görevlilerimize “Yuvanıza hoş geldiniz.” diyoruz. 

3.    Bu toprakları bizlere yurt yapan tüm kahramanlarımıza minnetlerimizi ifade ediyor, tüm şehitlerimiz, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına Allah’tan rahmet, gazilerimize hayırlı ömürler diliyoruz. 

Büyük mücadeleler sonunda isimsiz kahramanlarımızın kanları ve canları pahasına yurt yapıp yaşadığımız bu topraklarda bugün yeni bir saldırı dalgası ile daha karşı karşıya olduğumuzu görmekteyiz. Yurdumuz, içeriden ve dışarıdan kuşatılmak istenmektedir. Müttefik bildiğimiz devletler can düşmanlarımızla kirli ittifaklar içine girmiştir. Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu olarak adalet, sevgi ve hoşgörü ile bölgemizde huzur ve barışı yeniden tesis edeceğimize, vatan toprakları üzerinde ilelebet hür ve bağımsız olarak yaşayacağımıza olan sarsılmaz inancımızı yineliyor, milli birliğimize kasteden, güvenlik güçlerimizi ve masum vatandaşlarımızı alçakça katleden terör örgütlerini ve bunlara destek olan iç ve dış tüm güçleri lanetliyoruz. Bu vesile ile bu toprakları bizlere vatan yapan şehitlerimiz, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına Allah’tan rahmet, gazilerimize hayırlı ömürler diliyoruz. 

4.    Yaklaşmakta olan 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde Türkiye Kamu-Sen bütün birikimi ve kararlılığıyla kamu çalışanlarının hak ve menfaatlerini savunacaktır. 

4 milyon dolayında kamu görevlisi, 2 milyon emekli ve aileleri ile 25 milyona ulaşan vatandaşımızın önümüzdeki iki yıllık süreçte geleceğinin belirleneceği 6. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri, 2 Ağustos 2021 tarihinde başlayacaktır. Türkiye Kamu-Sen, 430 bin üyesinden aldığı güçle, sorumluluğunun bilinci içinde, kamu görevlilerinin geçmiş dönem kayıpları, enflasyondan kaynaklı zararlar, ekonomik gelişmeler, aylık zorunlu harcama tutarlarındaki değişim ve refah payını da dikkate alarak belirlediği gerçekçi taleplerle, 4688 sayılı Kanunun verdiği yetkiye dayanarak toplu sözleşme görüşmelerindeki yerini alacak ve kamu görevlilerinin ve emeklilerin haklarını sonuna kadar, kararlılıkla savunacaktır.      

5.    Toplu sözleşmenin taraflarını toplu sözleşme görüşmelerinin ciddiyetine ve önemine yakışır şekilde hareket etmeye davet ediyoruz.  

Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu olarak bu yıl gerçekleştirilecek toplu sözleşme görüşmelerinde önceki yıllarda gördüğümüz; kapalı kapılar ardında gizli pazarlıklarla sürecin yürütülmesi, kazanılmış hakların geriye götürülmesi, bağıtlanmış toplu sözleşme hükümlerinin kamu görevlileri aleyhine olacak şekilde değiştirilmesi, toplu pazarlıkların zamanından önce bitirilerek kamu görevlileri ve emeklilerin sorunlarının tartışılmasının engellenmesi gibi olumsuzlukların yaşanmamasını umut ediyor, yetkili sendika ve konfederasyonlar ile Kamu İşveren Heyeti’ni toplu sözleşme görüşmelerinin ciddiyetine ve önemine yakışır şekilde davranmaya davet ediyoruz. 

6.    Kamu görevlilerinin maaş artışlarının hedeflenen enflasyon sarmalından kurtarılması, gerçek enflasyon, harcamalar, büyüme ve refah payının dikkate alındığı bir sisteme geçilmesi bu yılki toplu sözleşme görüşmelerinin en önemli gündemi olacaktır. 

Toplu sözleşme sistemine geçildiği 2012 yılından beri memur maaş artışlarının belirlenmesinde hedeflenen enflasyon temel kriter olarak kabul edilmekte, maaş artışları umut edilen enflasyon çerçevesinde artarken her yıl gerçek enflasyon, hedef enflasyonu kat be kat aşmaktadır. Hal böyle olunca memur maaşları günden güne erimekte, alım gücü düşmekte, memur ve emeklilerimiz üzerindeki ekonomik yük artmakta, gelir dağılımı bozulmaktadır. 

Bu nedenle Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu olarak Kamu İşveren Heyeti’nin bu yıl da hedeflenen enflasyon çerçevesinde bir maaş zam teklifinin nezdimizde katiyetle kabul görmeyeceğinin bilinmesini, maaş artışlarında gerçek enflasyon, harcama kalemlerindeki artış, büyüme ve refah payının dikkate alınarak kamu çalışanlarımızın maaşlarının reel olarak yükseltilmesini talep etmekteyiz.   

7. Ekonomik gerçekler dikkate alındığında toplu sözleşme görüşmelerinin en önemli konularından birinin memur maaşlarına ilave zam yapılması olduğunu bir kere daha hatırlatıyoruz. 

Hali hazırda açıklanan resmi enflasyonun yüzde 16’ları aştığı 2021 yılında, memur maaşlarına yalnızca yıllık %6 zam yapılması kararlaştırılmıştır. Yaşadığımız pandeminin de etkisi ile gıda fiyatlarındaki artış yüzde 21’i bulmuş, ailenin zorunlu harcamaları haziran ayları itibarı ile son bir yıl da 1260 TL yükselmiştir. Buna bağlı olarak kamu çalışanlarının ve emeklilerin alım gücü son bir yılda yüzde 688 TL düşmüştür. TCMB’nin faizleri arttırarak %19’lar düzeyinde tutması, önümüzdeki dönemde enflasyonun daha da yükseleceğinin işaretidir. Kaldı ki bu dönemde memur maaşları altın, gümüş, döviz, gayri menkul gibi tüm yatırım araçları karşısında da yüzde 50’ye varan oranlarda değer kaybı yaşamıştır. Hal böyle iken yetkili olduğu halde etkisini ortaya koyamayan sözde yetkili sendikalar ve konfederasyonun basiretsizliği nedeni ile maaşlar yılın ikinci yarısında da erimeye devam edecektir.  

Bütün gerçekler göz önünde bulundurulduğunda 2021 yılı için memur ve emeklilere reva görülen bu zammın hiçbir mesnet ve karşılığı bulunmamaktadır. Gerek ekonomik gerçekler gerekse resmi tahminler göz önünde bulundurulduğunda memur ve emekli maaşlarına geçmiş dönem kayıplarını da karşılayacak şekilde tatminkâr bir artış yapılması zorunludur. Türkiye Kamu-Sen’in 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerindeki olmazsa olmaz taleplerinin başında maaşlarda yaşanan kayıpların karşılanması gelecektir. 

8. Kamuda güvencesiz istihdama son verilerek tüm güvencesiz sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesini talep ediyoruz. 

Kamuda iş güvencesini zayıflatan, her türlü baskı ve istismara açık bir yapı arz eden 4/B’li, 4/C’den 4/B’ye geçen sözleşmeli, geçici, vekil, idari hizmet sözleşmeli gibi adlar altında güvencesiz istihdam modelinin kaldırılarak personelin memur kadrolarına geçirilmesi sağlanmalı, kamu kuruluşlarında memur işi yapan işçiler de aynı çerçevede kadroya geçirilerek kamu istihdam yapısı güvenceli bir şekilde düzenlenmelidir. Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nda 2016 yılında getirilen süreli sözleşmeli personel uygulaması ile kamuda süresiz sözleşmeli istihdamı ve 3+1 yıl süreli sözleşmeli istihdamı gibi bir ayrımcılık daha ortaya çıkmıştır. Bu durum Anayasanın kanun önünde eşitlik ilkesine de aykırı bir yapı oluşturmaktadır. Son dönemde bazı belediyelerde çalışan sözleşmeli personelin işten çıkarılmalarının, Türk Yerel Hizmet-Sen’in hukuk mücadelesi sonucunda yargı kararıyla hukuksuzluğu ortaya konmuştur.

Bununla birlikte pek çok süresiz sözleşmeli personel adalet ve hakkaniyet ilkesine uymayan sözleşmeli personel istihdamının kaldırılması yolunda yargıya başvurmuş ve mahkemeler olumlu yönde karar vermiştir. Bu çerçevede artık yargı kararlarıyla da adaletsiz olduğu tescillenen sözleşmeli personel istihdamının kaldırılması elzemdir. Yaşanan gelişmeler, kamuda sözleşmeli personel istihdamının kamu hizmetlerinin devamlılığı ve tarafsızlığı ilkesine uygun olmadığını bir kere daha gözler önüne sermiştir. Yetkililer mahkeme kararlarını da göz önünde bulundurarak bir an önce sözleşmeli personel istihdamına son verecek düzenlemeyi hayata geçirmelidir. Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu, hak ve sorumluluklarda eşitlik, aile birliğinin sağlanması ve adaletin bir gereği olarak istisnasız tüm güvencesiz sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi hususunda kararlı ve ısrarcıdır.  

9. 3600 Ek Gösterge konusu bütün memurları kapsayacak şekilde genişletilerek sonuca bağlanmalıdır.

24 Haziran 2018 tarihinde gerçekleştirilen seçimler öncesinde Sayın Cumhurbaşkanı öğretmen, polis, hemşire ve imamların ek gösterge rakamlarının 3600’e yükseltileceğini ifade etmiştir. Ancak aradan geçen süreye rağmen verilen sözlerin tutulmadığını üzülerek görmekteyiz. Bu çerçevede en doğru yol; Sayın Cumhurbaşkanı tarafından verilen söze paralel olarak öğretmen, din görevlisi, hemşire ve polisler yanında müdürler, müdür yardımcıları, şefler, merkez taşra ayrımına tabi tutulanlarla, kurum içi yükselme sınavıyla gelen uzmanlar, idareci konumundaki kamu görevlileri, denetmenler, avukatlar, ek gösterge uygulamasından hiç faydalanamayan mübaşir, teknisyen yardımcısı, şoför gibi Yardımcı Hizmetler Sınıfına dahil olan personel gibi bütün kamu görevlilerinin ek gösterge rakamlarının yeniden ve adaletli bir şekilde düzenlenmesi olacaktır. Bu konuda hazırlanmasına katkıda bulunduğumuz ve uzun süreden beri TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda beklemekte olan kanun teklifinin bir an önce gündeme alınmasını talep etmekteyiz. 

10. Emekliliğin bir kâbus olmaktan çıkarılması için bütün ek ödemeler emekliliğe sayılmalıdır.

Kamu görevlilerinin çalışırken elde ettiği ücret ile emekli olduğu zaman alacağı maaş arasındaki uçurumu kapatmak, özellikle emekli kamu görevlilerini yoksulluk sınırında yaşamaktan kurtarmak amacıyla, memur maaşını oluşturan bütün kalemler ile ek ödeme, döner sermaye, ek ders, sosyal denge sözleşmesi gibi tüm ödemelerin emekli keseneğine dâhil edilerek, yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi, bu yolla her çalışanın eline geçen ücret ile orantılı emekli maaşı almasının sağlanması gerekmektedir. 

11.    COVID-19 Salgını sürerken salgına karşı insanüstü mücadele veren başta sağlık çalışanları olmak üzere tüm kamu çalışanlarının maddi ve manevi olarak desteklenmesini talep ediyoruz.   

2019 yılının sonunda Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyaya yayılan COVİD-19 küresel bir salgın haline gelerek insanlık tarihinin en büyük travmalarından birisi olmuştur. Virüsten etkilenenlerin ve virüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı hızla artmaktadır. Bu çerçevede vatandaşlarımızın sağlığı uğruna mesai mefhumu gözetmeksizin hayatlarını ortaya koyan başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere kamu hizmetlerinin kesintisiz bir biçimde sağlanması için cansiperane mücadele veren tüm kamu görevlilerine teşekkür ediyor, salgınla mücadele esnasında hayatını kaybeden sağlık çalışanları ve kamu görevlilerine ve tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, hastalara acil şifalar diliyoruz. 

Bununla birlikte salgın nedeni ile çeşitli olumsuzluklara maruz kalan, gelirleri düşen kamu görevlilerinin desteklenmesinin gerekli olduğunun altını önemle çiziyoruz. Her türlü güçlüğe göğüs gererek görevlerini sürdüren sağlık çalışanlarımız ve diğer kamu görevlilerinden, görevleri nedeni ile virüse maruz kalarak hayatını kaybedenlerin şehit statüsünde değerlendirilmesi; COVID-19’un ise meslek hastalığı olarak tanımlanması yolundaki talebimizi ısrarla yineliyoruz. Bu uygulamanın salgın ile mücadele eden kahraman kamu görevlilerimize minnet borcumuzun bir ifadesi olacağını vurguluyoruz.

12. Toplu sözleşme görüşmelerinde kamudaki her türlü ayrımcılığa son verilecek adımlar atılmasını istiyoruz.   

Dünyada ve bölgemizde yaşanan gelişmeler, 15 Temmuz hain darbe girişimi ile birlikte değerlendirildiğinde; ülkemizde birlik ve beraberliğin korunması, toplumsal huzur ve refahın tesis edilmesinin önemini bir kat daha artırmaktadır. Birlik ve beraberliğimizin muhafazası ise ancak toplumun her alanında adalet, liyakat ve eşitlik ilkesinin tavizsiz bir biçimde hayat bulmasıyla mümkündür. COVID-19 salgını esnasında, ayrım yapmaksızın bütün kamu görevlilerimizin yaptığı fedakârlıklar bir kere daha görülmüşken, çalışanlarımızı sendikal aidiyetler üzerinden ayrışma, bölünme ve baskı ortamına sürükleyen anlayışı kabul etmiyoruz. Kamudaki her türlü ayrımcılığın bir an önce sonlandırılmasını bir kere daha yüksek sesle talep ediyoruz.      

13. Evrensel sendikacılığa uygun, uluslararası sözleşmelerde tanınan hakları içeren, adil, demokratik ve çağdaş bir sendika ve Toplu Sözleşme Kanunu istiyoruz. 

2019 yılında yaşanan toplu sözleşme süreci, 4688 sayılı Kanunun revize edilerek toplu sözleşme görüşmelerinin katılımcı bir yapıya kavuşturulmasının, toplu sözleşme imzalama ya da uzlaştırma mekanizmalarına başvuru haklarının masada bulunan konfederasyonların temsilcilerinin çoğunluk kararına bağlanmasının, genel toplu sözleşme görüşmeleri ile hizmet kollarına ilişkin toplu sözleşme görüşmelerinin ayrılmasının, Hakem Kurulu’nun yapısının tarafların eşit temsiline dayalı olarak yeniden düzenlenmesinin, kamu görevlilerinin grev ve siyasete katılma haklarının tanınmasının zorunlu hale geldiğini bir kere daha ortaya koymuştur. Emekli olan kamu çalışanlarının sendikalara üye olabilmeleri sağlanmalıdır. Ülkemiz tarafından onaylanmış bulunan BM Ekonomik Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Sözleşmenin 8. maddesi, ILO’nun 87 Sayılı Sözleşmesinin kamu çalışanlarına uygulanmasını düzenleyen 151 Sayılı Sözleşmesi, 98 sayılı ILO  Sözleşmesi, BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 23. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 11. maddeleri Anayasamızın 90. maddesi hükmü çerçevesinde ele alındığında kamu çalışanlarının adil bir temsil ile gerçek anlamda toplu sözleşme ve grev haklarını kullanmalarını ve siyasete katılmalarını sağlayacak düzenlemeler bir an önce hayata geçirilmelidir.  Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu, bu konuda derhal çalışmalara başlanarak evrensel sendikacılığa uygun, uluslararası sözleşmelerde tanınan hakları içeren, adil, demokratik ve çağdaş bir kanun teklifi hazırlanması gerektiğine inanmaktadır.   

14. Toplu sözleşme görüşmelerinde vergi adaletsizliğine kalıcı bir çözüm getirilmelidir. 

Bugün kamu görevlilerinin en büyük sorunlarının başında, ülkedeki vergi sisteminin adaletsizliği gelmektedir. Gelir dağılımındaki adaletsizliğin kaynağı da vergi sistemindeki bu adaletsizliktir. Ücretli kesimden alınan gelir vergisi oranlarının kısa sürede %20 ve %27’lik dilimlere yükselmesi nedeniyle kamu görevlilerinin maaşları yıl içinde düşmekte, alınan maaş zamları artan vergi yüküne gitmektedir. Her ne kadar çıkarılan kanunla yüksek gelirli kesimin gelir vergisi oranları artırılmış olsa da gerek vergi istisnaları gerekse sonradan getirilen vergi afları nedeniyle yüksek gelirli kesimin ödeyeceği vergi miktarının artmayacağı, vergi yükünü yine çalışan kesimin taşıyacağı aşikardır. Bu nedenle Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu, gelir vergisine ilişkin mevzuatta çalışanlar lehine bir düzenleme yapılmasını ve kamu görevlilerinin ödediği gelir vergisi oranının %15’e sabitlenmesini talep etmektedir.     

15. Görevde yükselme ve atamalarda tarafsızlık ve liyakat esas alınmalıdır.

Kamu görevlilerinin atanmalarında, görevde yükselmelerinde, tayin ve terfilerinde tarafsızlık ve liyakat ilkelerinden vazgeçilmemesi; idareci kadrolarına hak eden, liyakatli kamu görevlilerinin getirilmesi; kamu kurum ve kuruluşlarında, çalışma barışının, birlik, dayanışma ve verimlilik artışının sağlanması için en temel gerekliliktir. Kamu görevlileri arasında kadrolaşmanın, adam kayırmanın, haksızlığın, hukuksuzluğun son bulmasının, kamu kurum ve kuruluşlarının idarelerinin tarafsızlığının sağlanmasının adil bir sınav ve atama sistemi ile çağdaş bir yönetim anlayışının oluşturulmasından geçtiği bilinmelidir. Bu kapsamda özellikle yönetici atamalarında yazılı sınava dayalı adil, şeffaf ve tarafsız bir sistem oluşturulmalı, kamuya personel alımlarında mutlak surette yazılı sınava itibar edilmeli, taraflı değerlendirmelere açık sözlü sınav uygulamasından bir an önce vazgeçilmelidir.

16. Yardımcı Hizmetler Sınıfı personelinin beklentileri karşılanmalıdır.

Kamuda liyakat ilkesinin bir gereği olarak Yardımcı Hizmetler Sınıfına dahil personel bir defaya mahsus olmak üzere Genel İdari Hizmetler Sınıfına geçirilmeli, bu yolla kamu görevlilerimiz arasında oluşan adaletsizlikler giderilmeli, herkesin eğitim seviyesinin gerektirdiği kadro derecesine yükselmesi sağlanmalıdır.

17. Tüm memur, sözleşmeli ve geçici personel ile bunların emeklilerine dini bayramlar öncesinde bayram ikramiyesi verilmesi sağlanmalıdır.

Kamuda memurlar dışında tüm personele ve emeklilere bayram ikramiyesi ödenmektedir. Bu haktan faydalanamayan tek kesim memurlardır. Bu durum büyük bir adaletsizlik yaratmaktadır. Her ne ad altında olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında işçi statüsü dışında çalışan tüm memur, sözleşmeli ve geçici, vekil gibi personele Ramazan ve Kurban bayramları öncesinde bayram ikramiyesi verilmelidir.

18. Kamu görevlilerinin acil çözüm bekleyen sorunlarının hazırlanacak bir “Memur Paketi” içinde TBMM’de yasalaşarak çözüme kavuşturulmasını istiyoruz.

 

Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu, yukarıda sıraladığımız taleplerimizle birlikte sosyal yardımların emeklilikte de ödenmesi, aile bütünlüğünün korunması, kadın istihdamının geliştirilmesi, kreş ve gündüz bakımevleri açılması, zorunlu rotasyon, sicil ve disiplin uygulamaları, görevde yükselme, atama ve yer değiştirme gibi personelin ekonomik durumunu, verimliliğini ve etkinliğini doğrudan etkileyen konulardaki sorunların sürüncemede bırakılmasının önüne geçilmesi için bir memur paketi hazırlanması konusunda ısrarcıdır. Hazırlanacak memur paketinin TBMM’de kanunlaşarak sayıları 25 milyona ulaşan vatandaşımızın beklentilerinin bir an önce karşılanması sağlanmalıdır.    

19. Türkiye Kamu-Sen olarak nimette de külfette de adalet istiyoruz. 

Ülkemizin ekonomik imkânlarının, siyasi ve politik gelişmelerin ve memurumuzun içinde bulunduğu durumun farkında olan Konfederasyonumuz, bu bilinç içinde toplu sözleşme görüşmelerine ilişkin hazırlıklarını yapmakta, taleplerini belirlemektedir. Toplumun belirli kesimlerine kaynak aktarırken, vergi, prim ve ceza afları ile kamu alacaklarından vaz geçerken hiçbir çekince görmeyen yetkililerin, kamu çalışanlarının da ekonomik sorunlarını çözecek düzeyde bir artış yapma zorunluluğu bulunmaktadır. Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu olarak kamu çalışanları adına, daha adil bir gelir dağılımı sağlanması ve ekonomik gelişmelerin kamu görevlileri ve emekliler üzerinde yarattığı olumsuz etkilerin giderilmesi için gerekli artışın yapılmasını, kamu görevlilerinin milli gelirden hak ettiği payı almasını istiyoruz.  

Siyasi iktidarı, ekonomik gerçekler, toplumun ihtiyaçları ve beklentileri doğrultusunda karar almaya davet ediyoruz. Bu davetimizin yetkililer nezdinde karşılık bulmaması, 2021 yılı toplu sözleşme sürecinin de geçmiş yıllarda olduğu gibi tek taraflı bir dayatmaya ve kapalı kapılar ardında yapılan gizli pazarlıklara dönüşmesi durumunda, yetkili sendikalar başta olmak üzere bu duruma çanak tutan herkesin kamu görevlileri ve kamuoyu vicdanında mahkûm olacağı bilinmelidir. 

20.     Türkiye Kamu-Sen olarak 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde kamu çalışanlarının haklarının ilerletilmesi için her türlü katkıyı sunmaya hazır olduğumuzu ilan ediyoruz. 

Bu süreç boyunca Konfederasyonumuz kamu görevlilerinin haklarının ve menfaatlerinin korunup geliştirilmesi için yetkili konfederasyonla ortak talep belirlenerek masadaki dağınık yapının sona erdirilmesi, pazarlıklarda kamu görevlilerinin elinin güçlendirilmesi için ortak eylem yapılması dahil toplu sözleşme masasına her türlü katkıyı sunmaya hazır bir biçimde pazarlıklarda yerini alacak, süreç içinde kamu görevlileri aleyhine gelişecek her karara müdahil olacak; kamu görevlilerimiz ve emeklilerimiz için atılacak her türlü olumlu adım, nezdimizde anında karşılık bulup desteklenecektir.   

Kamuoyuna duyurulur.

TÜRKİYE KAMU-SEN YÜKSEK İSTİŞARİ KURUL TOPLANTISI ANKARA’DA GERÇEKLEŞTİRİLDİ

0

24 Haziran 2021, Perşembe | 16:29

29. kuruluş yıldönümümüz nedeniyle düzenlenen Yüksek İstişari Kurul Toplantısı Ankara’da gerçekleştirildi. Sendika Genel Başkanlarımızın, Genel merkez yönetim kurulu üyelerinin ve Türkiye genelinde tüm il temsilcilerimizin katıldığı toplantıda 6. Dönem toplu görüşmeler öncesinde istişarede bulunuldu.

YILDIRIM: TÜRKİYE KAMU-SEN KAMU SENDİKACILIĞININ MİHENK TAŞIDIR

Toplantının açılışına katılan MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım yaptığı konuşmada, kamu çalışanları için Türkiye Kamu-Sen’in önemine işaret ederek varlığının her anlamda kamu çalışanlarına ve milletimize güven verdiğinin altını çizdi. Yıldırım, Türkiye Kamu-Sen’in 29. yaşını da kutlayarak “kamu çalışanlarının hak mücadelesinde Türkiye Kamu-Sen’e sonsuz başarılar diliyorum” dedi. 

KAZANCIOĞLU: TEŞKİLATIMIZ VAR OLSUN 

Türk Haber-Sen Genel Başkanı Yücel Kazancıoğlu da ”29 yıl önce, kamu çalışanlarının sesi umudu olmak üzere, hayata geçen Türkiye Kamu-Sen tüm kamuoyunda ilkeli duruşu, dinamik ve sağlam teşkilat yapısı ile tüm zorluklara göğüs gererek bu günlere gelmiştir” sözleriyle başladığı konuşmasında “2021 yetki döneminde 430.000 üyeye ulaşmamızı sağlayan yol arkadaşlarımıza, üyelerimize ve teşkilatlarımıza bir kez daha teşekkür ediyoruz” dedi.

KAHVECİ: TÜM TÜRK COĞRAFYASIYLA KUCAKLAŞAN, HER MEMURUN GÖNLÜNDE BAYRAKLAŞAN TÜRKİYE KAMU-SEN 29 YAŞINDA…

Türkiye Kamu-Sen’in 29. Kuruluş yıldönümü vesilesiyle tüm il temsilcilerimizin  hazır bulunduğu toplantıda Genel Başkanımız Önder Kahveci şunları söyledi; 

“Çalışma hayatının geleceği konusunda 2019 yılında yaptığımız çalışma ilk kez kamuoyuna taşınan çok önemli bir mesele idi. “Endüstri 4.0 ve Çalışma Hayatının Geleceği” başlığında yaptığımız panelde çalışma hayatını bekleyen süreçleri değerlendirdik.  Bu konu ilk defa Türkiye Kamu-Sen tarafından gündeme taşındı. Pandemi süreciyle gelinen noktada yaptığımız çalışmanın ne kadar zamanında yapıldığı ortaya çıktı. Bu uzun soluklu bir süreçtir. Kamu görevlilerine yansıyacak olumsuzlukları da bertaraf etmek için bu çalışma ile önlem almak istedik 

Yaklaşık 1,5 yıldır dünyanın ve ülkemizin içinde bulunduğu pandemi şartları her anlamda bizi sıkıntıya sokmuştur. Türkiye Kamu-Sen olarak farkındalık yaratmak için çalışmalarda bulunduk. Herkes yoruldu, tükendi. Özellikle sağlık çalışanları bu süreçte büyük özveri göstererek ülkenin kurtuluşunu sağladı. Bunun için de bugün Covid -19 dan kurtulmak için tek yolumuz aşıdır. Kamuoyuna bu konuda destek çalışmaları yapmamız lazım.”

Konfederasyonumuzun kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen törende, “29 yıldır bizlerden desteğini hiçbir zaman esirgemeyen ve bugünlere gelmemizi sağlayan kamu görevlilerimize, kuruluşumuza vesile olan değerli büyüklerimize ve konfederasyonumuza emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum” diyen Kahveci, konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Bugün aynı zamanda Türkiye Kamu-Sen’in 29. Kuruluş yıldönümü… 24 Haziran 1992’de bir tohum saçtık bu mukaddes topraklara… İnanmış, kararlı, gözü pek dava adamlarıyla, “Önce ülkem” diyerek çıktık bu zorlu yola… Haksızlık karşısında dik durmak, her daim hakkı savunmaktı gaye… Bu yol çetindi, sonu belli değildi… Ahde vefa göstermek, inandıklarımız uğruna her şeyimizi feda edebilmekti parolamız… Ne tehditlerle sindik ne sürgünlerde dindik…Hak yolunda çekilen çileyi de görülen eziyeti de mukaddes bildik… Öylesine mağrur, öylesine gururlu; eğilmedik, bükülmedik, yolumuzdan dönmedik…Hayal ile düş ile Emek ile iş ile Tırnak ile diş ile Dayandık, direndik, bu tohumu çürütmedik… Bir fidan diktik güzel ülkemize, sevgiyle, alın teriyle, göz yaşıyla besledik, büyüttük… “Gönüller sızlasa da gidenlerin yasından” koşar adım yürüdük ülkümüzün arkasından… O tohum bugün bir ulu çınar,  Türk milletinin değerlerinden beslenen, Sevgi yağmurlarında gelişip büyüyen… Başı yükseklerde, Yüzü Türk memuruna dönük, Gözü aydınlık gelecekte… Tüm Türk coğrafyasıyla kucaklaşan, Her memurun gönlünde bayraklaşan TÜRKİYE KAMU-SEN 29 YAŞINDA…

Konjonktüre göre tavır almadan, kimseye bel bağlamadan, kimseden korkmadan, daima doğru bildiğimiz yolda ilerleyerek; yalnızca kamu görevlilerimizden aldığımız güçle yürüttüğümüz hak mücadelemizde temiz, şerefli bir maziye sahip olmaktan gurur ve mutluluk duymaktayız. 

29 yıldır bizlerden desteğini hiçbir zaman esirgemeyen ve bugünlere gelmemizi sağlayan kamu görevlilerimize, kuruluşumuza vesile olan değerli büyüklerimize ve konfederasyonumuza emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum. 

Bu süre zarfında camiamız içinde yer alarak bizlere destek veren, gelmiş geçmiş tüm üye ve teşkilat mensuplarımıza tek tek teşekkür ediyor; ailemize kattıkları değerden dolayı minnetlerimi ifade ediyorum. 

Hayatta olmayan tüm arkadaşlarıma da Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.

Bu doğrultuda, yine kamu görevlilerimizin teveccühleriyle, ilkelerimizden taviz vermeden, aynı kararlılık, şevk ve inançla nice şerefli 29 yılları idrak edeceğimizden şüphe duymaksızın, kamu görevlilerinin gerçek temsilcisi Türkiye Kamu-Sen’imizin kuruluş yıldönümünü kutluyor; nice 29 yıllar diliyorum.”

KAHVECİ: İLKSAN SEÇİMLERİ GÖSTERMİŞTİR Kİ TÜRKİYE KAMU-SEN GÜVEN KAPISIDIR

Konuşmasında geçtiğimiz hafta ülke genelinde yapılan İLKSAN seçimleri hakkında da konuşan Genel Başkanımız,

“İlksan seçimleri bir kes daha göstermiştir ki, Türkiye Kamu-Sen güven kapısıdır. Gizli oy sistemi ile yapılacak her seçimde birileri kaybediyor. Bu durum yetkili ama sözde sendikaları düşündürmelidir.  Buradan kendilerine sesleniyoruz; her yıl kurumlara yetki sürecini belirlerken sandık kuralım, var mısınız? Kendine o kadar güvenmiyor ki, aday çıkartıyor benim adayım demiyor. Demek ki o öğretmene zerre kadar güven vermemişsin. Yetkiyi sandıkta belirleyelim, el mi yaman, bey mi yaman görelim. Yaşanan baskılara ve olumsuzluklara rağmen, son üç yılda sayımız artmaya devam ediyor. Onun için de diyoruz ki, Gelecek bizimdir, inancımızı kaybetmeyelim yeter ki” dedi. 

KAHVECİ: TÜRKİYE KAMU-SEN’İN MEMUR PAKETİ HAYATA GEÇİRİLMELİDİR

Yaklaşan 6. Dönem toplu sözleşme görüşmelerine de değinen Kahveci, Türkiye Kamu-Sen’in kırmızı çizgileri olduğunu ve bu sınırlar çerçevesinde ortak hareket edebileceklerini yineledi. 

Kahveci; “Türkiye Kamu Sen toplu sözleşme masasında çalışanlarımızın ve emeklilerimizin hakkını hukukunu koruyacak” diyerek “Memur Paketimizin” bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizerek, çözüm bekleyen sorunları sıraladı:

-Hedeflenen enflasyon üzerinden pazarlık istemiyoruz. Gerçekleşen enflasyonu baz alarak ücret pazarlığı yapılmalıdır. 

-Refah payı uygulamasının yeniden hayata geçmesini istiyoruz. 

-Kamu çalışanlarının mutlaka geçmiş dönemlere ait kayıpları telafi edilmelidir.

-Vergi dilimlerinde sabitleme yapılması hayati önemdedir.

-3600 ek gösterge konusunda verilen sözün hakkaniyetli bir şekilde yapılacak düzeltme ile uygulanması geciktirilmemelidir.

-Sözleşmelilere kadro konusunda da ısrarımızı sürdüreceğiz. Bu uygulamanın tümden kaldırılması gerekiyor. 

-Yardımcı hizmetlere de kadro verilmelidir.

-Tüm gelirlerin emekliliğe yansıtılması kamu çalışanları için önem arz etmektedir.

-Bayram ikramiyesini almayan tek kesim kamu çalışanlarıdır. Bu durumun sona erdirilmesi ve kamu çalışanlarına bayram ikramiyesi verilmesi piyasaların canlanmasını da sağlayacaktır. 

-Liyakat esaslı görevde yükselme mutlaka kamuda tesis edilmelidir. Mülakatın kaldırılarak, hak edenin hak ettiği kadroya gelmesini sağlamak için “yönetici akademisi” kurulmasını talep ediyoruz. 

Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda bekleyen “Memur Paketi” çalışmamız kamuda yaşanan tıkanmanın önünü açmak için eşi bulunmaz bir çalışmadır. Memur paketi içinde saydığımız konulara ilişkin çözüm önerileri mevcuttur. 

Sendikalar Kanununda değişmesi gereken hususlar vardır. Öncelikle toplu sözleşme düzeni değiştirilmelidir. Hizmet kolu toplu sözleşmesinin ayrıca yapılması gerekir. Grev ve siyaset hakkının verildiği bir yasa istiyoruz. Hakem kurulunun yapısının kamu çalışanları lehine kararlar verecek bir düzenlemeyle yeniden oluşturulması gerekiyor. 

Açılış konuşmalarının ardından Kuruluş yıldönümü nedeniyle Ankara’da bir araya gelen il temsilcilerimiz ve teşkilat üyelerimizle toplantı yapıldı. 6. Dönem toplu sözleşmeler öncesinde hazırlanacak talepler ve izlenecek yol hakkında istişarede bulunuldu. 

SENDİKAMIZCA TİCARET BAKANLIĞI YER DEĞİŞTİRME YÖNETMELİĞİNE KARŞI İPTAL DAVASI AÇILMIŞTIR

0

24 Haziran 2021, Perşembe | 12:20

11 Mayıs 2021 tarih ve 31481 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Ticaret Bakanlığı Yer Değiştirme Yönetmeliğinin;

  • 5. Maddesinin 1. Fıkrasının (c) bendi olan “Personel mazeretleri, Bakanlığın standart kadro sayısı ve hizmet ihtiyacı çerçevesinde dikkate alınır.” hükmünün
  • 7. Maddesinin 6. Fıkrasında yer alan “Ek-1’de yer alan cetvelde belirtilen ortak hizmet birimleri arasında bölge müdürlüğünce süre sınırı olmaksızın görevlendirme yapılabilir” hükmünde yer alan “süre sınırı olmaksızın” ibaresinin,
  • 10. Maddesinin 2. Fıkrasının (a) bendinde yer alan “kısmi bağımlı engelli birey” ve “tam bağımlı engelli birey” ibarelerinin,
  • 10. Maddesinin 2. Fıkrasının (b) bendinde yer alan “bu kapsamdaki talepler, standart kadro sayısı ve teşkilat yapısı dikkate alınarak karşılanır” hükmünün,
  • 10. Maddesinin 2. Fıkrasının (ç) bendinde yer alan “Bakanlıkça gerekli görülmesi halinde, engellilik durumunun devam ettiğine ilişkin eğitim ve araştırma hastanesi, şehir veya üniversite hastanelerinden alınacak sağlık kurulu raporu talep edilebilir.” hükmünün
  • 10. Maddesinin 4. Fıkrasının (a) bendinde yer alan “Yer değiştirme suretiyle atamaya tabi olmayan eşin yer değiştirme suretiyle atanması unvan üstünlüğüne bağlı olmaksızın yer değiştirme suretiyle atamaya tabi personelin durumuna göre değerlendirilir.” cümlesinin,
  • 10. Maddesinin 4. Fıkrasının (ç) bendinde yer alan “son 5 yıl içinde 1440 gün sosyal güvenlik primi ödemek” suretiyle” ibaresinin
  • 10. Maddesinin 5. Fıkrasında yer alan “Mazeretlerin değerlendirilmesinde, can güvenliği, engellilik, sağlık ve aile birliği öncelik sırası esas alınır.” hükmünün,
  • 10. Maddesinin 8. Fıkrasında yer alan “6 ncı maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde sayılan ve zorunlu yer değiştirme suretiyle atanma sırası gelen personelin, aile birliği mazeret haline dayanarak yer değiştirme suretiyle atanma veya yerinde kalma talebinde bulunabilmesi için Ek-1’de yer alan cetvelde belirlenen 2 nci ve 3 üncü hizmet bölgelerinde zorunlu hizmet sürelerini tamamlaması gerekir.”  hükmünde yer alan “Ek-1’de yer alan cetvelde belirlenen 2 nci ve 3 üncü hizmet bölgelerinde zorunlu hizmet sürelerini tamamlaması gerekir” hükmünün,
  • 10. Maddesinin 9. Fıkrasında yer alan “atanmış olduğu hizmet biriminde kalabileceği azami süre on beş yıldır.” hükmünün,
  • 15. Maddesinin 3. Fıkrasının “Bakanlıkça, hizmet birimlerinden merkez teşkilatına yapılacak geçici görevlendirmeler, faaliyeti durdurulan hizmet biriminden yapılacak geçici görevlendirmeler, hizmet içi eğitim, kurs, staj, konferans, seminer ve toplantılar nedeniyle yapılan geçici görevlendirmeler ile müdür ve üstü kadrolara yapılacak geçici görevlendirmeler süre hesabına tabi değildir” hükmünde yer alan “süre hesabına tabi değildir” ibaresinin,
  • 20. Maddesinin 11. Fıkrasının “Kurul tarafından, onuncu fıkra hariç olmak üzere, bu maddede belirtilen sürelere ilişkin değişiklik yapılabilir” hükmündeki “kurul tarafından” ibaresinin,
  • 21. Maddesinin 4. Fıkrasının “bu madde kapsamında yer değiştirme suretiyle atanan personel, atandığı hizmet biriminde en az iki yıl görev yaptıktan sonra zorunlu yer değiştirme suretiyle atanma sırasına dahil edilir.” hükmünde yer alan “en az iki yıl” ibaresinin ve
  • Geçici 5. Maddesinin,

Yürütmesinin durdurulması ve iptali talebiyle “Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2021/17112 E.” sayısına kayıtlı davamız açılmıştır.

 

TÜRKİYE KAMU-SEN 29 YAŞINDA

0

24 Haziran 2021, Perşembe | 07:22

Genel Başkan Önder Kahveci, Türkiye Kamu-Sen’in kuruluşunun 29. yılı nedeniyle bir mesaj yayınladı. “Türkiye Kamu-Sen büyük bir sevdanın adıdır. Bu sevda Türklük sevdasıdır, Vatan aşkıdır” diyen Kahveci, kuruluşundan bugüne kadar emeği geçen tüm teşkilat mensuplarına teşekkür etti.

Genel Başkan Önder Kahveci açıklamasında şunları söyledi:

“Bir avuç Türkiye sevdalısı, hak mücadelesi için ant içmiş vatanseverle çıkılan yolun 29. yılındayız.  Kamu çalışanlarını insanca yaşamasını sağlayacak ücrete kavuşturmak, milli gelirin adil dağıtılması ve Türk Milletinin değer yargılarına sahip çıkmak amacıyla Türkiye Sevdalılarının kurduğu Türkiye Kamu-Sen, duruşuyla ve verdiği güvenle kamu çalışanlarının gönlündeki yerini bugün de koruyor. “Türkiye sevdamız ekmek için kavgamız” prensibini amaç edinen Türkiye Kamu-Sen’in 29. yaşı kutlu olsun.

6 Mart 1989 tarihinde TÜRKAV (Türkiye Kamu Çalışanları Kalkınma ve Dayanışma Vakfı) olarak kurulduktan sonra 24 Haziran 1992 tarihinde kamu çalışanlarının sendikal örgütlenmesinin önü açılınca Türkiye Kamu-Sen ve bağlı sendikalarımızın hak mücadelesi de başlamış oldu. 24 Haziran 1992 günü yapılan basın toplantısında Türkiye Kamu-Sen’in kuruluşu ilan edildi. Kurucu Genel Başkanımız Ali Işıklar, basın açıklamasında “Sendikal haklar; sendika kurma, toplu sözleşme ve grev hakları aynı anda bir arada bulunduğu taktirde gerçek anlamada sendikal hakların varlığından söz edilebilir. Toplu sözleşme ve grev hakkından mahrum bulunan bir sendikanın herhangi bir dernekten farkı olmayacaktır” diyerek gidilecek yolun hedefini de belirlemiş oldu. 

29 yılda; üreten, yol gösteren, hak eden ve hak ettiğini mutlaka alan bir anlayışla faaliyetlerini sürdüren Türkiye Kamu-Sen bugün üyelerine hizmet yolunda da büyük yol kat etmiştir. Üyelerimizin konaklaması için Ankara’da dört adet misafirhane bulunurken, İstanbul’da da inşaatı başlayan misafirhane için temelleri atmış bulunmaktayız. Çalışanlarımıza hizmet yolunda çalışmalarımız bundan sonra da hızla devam edecektir. Tüm yaşananlara ve zorlu şartlara, baskılara rağmen büyüyen tek Konfederasyon olarak çalışanlarımızın gönlünde kurduğumuz tahtı yüceltmeye devam ediyoruz. 430 bin 300 üyemizle, tüm teşkilatımızla, çalışanlarımızla biz büyük bir aileyiz. Bu teşkilatın her bir ferdi kardelen çiçeğidir. 

Hiçbir hakkın kolay verilmediği bir ülkede kamuda sendikal hak almak elbette kolay olmamıştı. Mahkeme salonlarında, Meclis kapılarında, Bakanlıkların önünde ve sokaklarda, meydanlarda eylemlerle geçen 29 yıl… Bugün kamuda kazanılan birçok hak o zamanlar verilen çetin mücadele neticesinde kazanılmıştı.  Kamu çalışanlarının adil şartlarda çalışabilmesi ve hak ettiğini alması için mücadele ediyoruz. Kamu kurum ve kuruluşlarını ülke menfaatleri doğrultusunda ve adalet anlayışıyla yöneteceklerin, hak ederek bu kadrolara gelmesini sağlamak ekmek kavgamız kadar önemlidir. Liyakatsizliğin ve adam kayırmacılığın en büyük zararını 15 Temmuz günü acı bir şekilde gördük. Bunun içindir ki “yönetici akademisi” kurulmasını istiyoruz. Mülakatla değil, sınavla hak edenin hak ettiği kadrolara gelmesini amaçlıyoruz. 

Tabi ki bu kutlu mücadelede kaybettiğimiz değerlerimizi anmadan olmaz. Sendikal mücadeleye yaşadıkları sürece omuz verip kaybettiklerimize binlerce rahmet olsun. Türkiye Kamu-Sen’in bugünlere gelmesinde, ülkemizin her köşesinde kamu hizmetinin yanında sendikasını hedefe taşımak içinde omuz veren, on binlerce adsız kahramanlara da selam olsun. Bu kutlu mücadeleyi sayenizde sürdürdük.  Eserinizle ne kadar gurur duysanız azdır. Çünkü eseriniz bugün ülkenin çimentosu ve milli refleksidir. Böyle olmaya da sonsuza kadar devam edecektir.

Kurulduğumuz gün, kırmızı çizgilerimiz ne ise bugün de o çizgilerimiz aynıdır. Ulu Önder Atatürk’ün kurduğu bu vatanın milli ve manevi değerlerine sonsuza kadar sahip çıkacağız. 

İçerden ve dışardan gelecek her türlü ihanete karşı mücadele edeceğiz, gelecek nesillerimize daha yaşanabilir, daha güçlü bir Türkiye bırakmak için, elimizden geleni yapacağız.

Adaletten sapanları adalete davet edeceğiz. Çalışanlar arasında ayrımcılık yapanlarla, memurları devletin sırtında bir yükmüş gibi gören zihniyetle mücadelemizi inançla sürdüreceğiz.

Bizi bu yoldan hiçbir güç döndüremeyecektir. Yolumuz hak ve adalet yoludur. Düsturumuz hakça bölüşümdür.

Tüm insanlarımızın mutlu ve refah içinde yaşayacağı bir Türkiye tablosunun gerçekleştirmek için bütün gücümüzle çalışacağız.

Asla sevdamızdan vazgeçmeyeceğiz. Çünkü Türkiye Kamu-Sen büyük bir sevdanın adıdır. Bu sevda Türklük sevdasıdır, Vatan aşkıdır.

İyi ki varsın TÜRKİYE KAMU-SEN…  Nice 29 yıllara” 

RİZE ŞUBEMİZ EMEKLİ OLAN ÜYEMİZ ÖMER HASMADEN’E TEŞEKKÜR PLAKETİ VERDİ

0

Rize Şube Başkanımız Gençlik Spor İl Müdürlüğü çalışanı ve sendikamızın kuruluşundan bugüne kadar üyesi olan Ömer Hasmaden’e emekli olması sebebiyle, emek ve katkıları için Teşekkür Plaketi takdim etti.

 

Rize Şubemiz, Emeklilik hayatında sağlık ve huzur içinde uzun ömür diledi.

RİZE ŞUBEMİZ 112 ÇALIŞANLARINI ZİYARET ETTİ

0

Rize Şube Başkanımız İbrahim Hacımustafaoğlu ve Şube Yönetimimiz Rize Valiliği 112 Acil Çağrı Merkezi’ni yeni hizmet binasında ziyaret ederek, çalışanlara hayırlı olsun dileklerinde bulundular.

 

Rize Şube Başkanımız İbrahim Hacımustafaoğlu, ziyaret esnasında yakın ilgi ve alakasından dolayı Merkez Müdürü Sultan Yılancı’ya ve AÇM çalışanı Oktay Balcı’ ya teşekkür etti.