Atatürk
Ana Sayfa Blog Sayfa 15

YETKİLİ SENDİKANIN MİADI DOLMUŞ, RAF ÖMRÜ BİTMİŞTİR. TÜRK ASRINDA TÜRK MEMURUNU MASADA TÜRK BÜRO-SEN TEMSİL EDECEKTİR

0

1 TEMSİLCİ 1 SENDİKADIR TEMALI 1. GRUP TEMSİLCİ İSTİŞARE TOPLANTIMIZI GERÇEKLEŞTİRDİK

Sendikamız  “1 Temsilci 1 Sendikadır” temalı istişare ve eğitim toplantımızın 1. Grubunu İstanbul Şube Başkanlarımız, İlçe ve İşyeri Temsilcilerimizin katılımı ile 16-18 Şubat 2024 tarihleri arasında Balıkesir’de gerçekleştirdi.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan Toplantımıza Genel Başkanımız Türkeş Güney, Genel Başkan Yardımcılarımız Nebi Yay ve Özgür Çelikbaş da katıldı.

Genel Başkanımız Türkeş Güney konuşmasında, “32 yıl önce çıktığımız hak mücadelesi seferinde, kutsal kervanımız her gün büyüyerek yoluna devam ediyor. Devletin olmadığı yerde memur da olmaz gerçeğinden yola çıkarak; bir taraftan kamu görevlilerimizin hak ve menfaatlerinin korunup geliştirilmesi bir taraftan da varlığımızın teminatı Türkiye Cumhuriyeti ve temelleri üzerinde yükseldiği tarihimize sahip çıkmaya çalışıyoruz. Hak aramanın, haksızlığa karşı mücadele etmenin, güçsüzün yanında olmanın, ekmek kavgasının kutsallığına inanıyor ve sendikacılığa da bu gözle bakıyoruz. Bugün yüzü aşan şube ve 100 bine yaklaşan üye sayımız ile memurlarımıza hizmet etmeye devam ediyoruz.”

Anayasanın ilk 3 maddesinin ve Atatürk’ün Türkiye Kamu-Sen olarak kırmızı çizgimiz olduğunu belirterek, “Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı “İstiklal Marşı”dır. Başkenti Ankara’dır. Devletimizin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Kamu Sen’in kırmızı çizgisidir. Devletimizin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’e ne laf söyler, ne de laf söyletiriz” dedi.

YETKİLİ AMA ETKİSİZ KONFEDERASYON, MASADA HANGİ KONULARIN KONUŞULACAĞINI DAHİ BİLMEMEKTEDİR

“Aileleri ile birlikte yaklaşık 25 milyonu ifade eden memurlarımızın önündeki iki yıla ilişkin maaş ve özlük hakları 4688 sayılı yasa gereği sonu tek sayı ile biten yıllarda üye sayısı en fazla olan yetkili sendika ile kamu işvereni dediğimiz Hükümetin 1 Ağustos tarihinde başlayan toplu sözleşme süreci ile belirleniyor. Bildiğiniz gibi Geçtiğimiz ağustos ayında da 7.dönem toplu sözleşme görüşmeleri gerçekleştirildi. Toplu sözleşme masasında memurlarımızın hiçbir sorunu tartışılmamış, beklentiler karşılanmamış, memur ve memur emeklilerimiz enflasyon tahminin altında bir maaş zammına mahkum edilmiştir. Türkiye Kamu Sen olarak toplu sözleşme sürecinde, masaya katılma, sürece dahil olma, memurlarımızın sorunları çözme adına yaptığımız bütün çağrılar karşılıksız kalmış, ne memurun sorunlarını müzakere etmişler, ne de müzakere edecek sendika olan Türkiye Kamu-Sen’i toplu sözleşme masasına davet etmişlerdir. Hakeme taşınan yetkili sendika belgelerinden anlaşılacağa üzere, masada 22 gün boyunca çay kahve içip sohbet etmişler. Buradan üstüne basa basa ısrarla ifade ediyorum ki; malum yetkili sendika; Masada hangi konuların konuşulacağını dahi bilmemektedir.

Son yapılan 7.dönem toplu sözleşme de, öncekiler gibi memurun sorunlarının tartışılmadığı, müzakere edilmediği, en önemli meşru zeminin heba edildiği bir süreç olmuştur. Bu nedenle diyoruz ki; Malum sendikanın miadı dolmuş, raf ömrü sona ermiştir. Bu durumu kendileri de görüyor, erimenin önüne geçmek için, kutsal hak arama aracı olan sendikacılığı, eşantiyon limited şirketine, züccaciyeci dükkanına döndürdüler.”

 

1.DERECEYE GELEN MEMURLARIMIZA 3600 EK GÖSTERGE VERİLMELİ, YARDIMCI HİZMETLİ SINIFI KALDIRILARAK BU SINIFTAKİLER GİH VE TH SINIFINA GEÇİRİLMELİDİR

Yetkili Sendika tarafından Toplu Sözleşme Masasında bırakılan memurların haklarına da değinen Genel Başkanımız, “1.dereceye gelen memurlarımıza 3600 ek gösterge verilmesi, Yardımcı hizmetli sınıfının kaldırılarak bu sınıftakilerin GİH ve TH sınıfına geçirilmesi, Enflasyon farkının 0 zam demek olduğunu, mutlaka refah payı verilmesi gerektiğini, Temmuz ayında 8,077 TL Ocak da 12,174 TL olan ilave ek ödemenin memur emekli maaşlarına yansıtılmasını, Enflasyon farkının aylık olarak ödenmesi, başta kira yardımı olmak üzere ülkemizin geçinme şartlarını dikkate alan bir maaş düzenlemesi, Fazla mesai ücreti, harcırah tutarları ile aile çocuk yemek giyecek ve diğer yardımların günün ihtiyaçlarına göre düzenlenmesi, Taşra teşkilatına servis hizmeti ya da ulaşım imkanı sağlanması, Hizmet kolumuzdaki kurumlarda Adalet, Maliye, Gümrük ve Savunma Hizmetleri Sosyal Güvenlik başta olmak üzere yeni hizmet sınıfları ihdas edilmesi, SGK kurumu taşra teşkilatına uzman ve uzman yardımcılığı kadrolarının ihdas edilmesi, 666 Sayılı KHK kaldırılan ikramiyelerin yeniden ihdası, İş ve Meslek Danışmanı kadrolarına kurum içinden atama yapılması, Kariyer uzmanlar arasında merkez taşra ayrımının kaldırılması, Adalet çalışanlarının 2802 sayılı yasaya göre değil 4483 sayılı yasaya göre yargılanması, Adalet Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatına uzman katiplik kadrolarının ihdası, Meteoroloji çalışanlarına ödenen havacılık tazminatın artırılması ve düzenli ödenmesi, Cefakar nüfus valilik ve kaymakamlık çalışanları için içişleri uzmanlığı kadrolarının ihdası, Pasaport ehliyet vs. gibi hizmetlerden alınan harç ve değerli kağıtlar bedelinden bu personele pay verilmesi, Devlet hayatımıza yeni giren 112 ve göç personelinin sorunlarının çözümü konuları başta olmak üzere hizmet kolumuzdaki bütün kurumlarda sorunların takipçisi ve çözümü için mücadele ediyor sorunlar çözülene kadar de edeceğiz.”

 

EŞANTİYON SENDİKACILIĞINA ARTIK TÜM MEMURLARIMIZ DUR DEMELİ, GÜNÜ BİRLİK POLİTİKALARA DEĞİL, KALICI ÇÖZÜMLERE İTİBAR ETMELİDİR

Günü birlik bir teşkilat olmadığımız için günü birlik politika ve çözümlere de itibar etmiyoruz diyen Genel Başkanımız Türkeş Güney,  “7 dönemdir toplu sözleşme masasında memura ihanet eden memurun hakkını aramayan malum sendika; erimeyi durdurmak adına memurun gözünü boyamaya, memuru eşantiyon dağıtarak aldatma yoluna gitmiş, memuru alınıp satılan meta yerine koymuştur. Kutsal hak arama aracı olan memur sendikacılığına da, toplumun en eğitimli kesimi olması hasebiyle, mesleği ile ilgili ülkesi ile devleti ile ilgili düşünceleri ve duruşu olması gerek memurumuzu da dejenere eden bu anlayışı kınıyor reddediyoruz.

Türk Büro-Sen olarak; kalıcı ve uzun ömürlü yatırımlara yöneliyoruz. Bugün ki ekonomik şartlarda memurumuzun tatil yapması tatile gitmesi hayal ötesidir. İşte bu gerçeklerden hareketle üyelerimizin çalışırken ve emekli olduklarında faydalanacakları ekonomik tatil yapacakları bir sosyal tesisi hayata geçirmek sendikamıza kazandırmak için Antalya Manavgat’ta arsamızı aldık, inşallah tesisimizi de hayata geçirecek, sizlerin ekonomik şartlarla tatil yapmanızı sağlayacağız, işte Türk Büro-Sen ile eşantiyoncu ucuz anlayışın farkı buradadır.” Dedi.

HİZMET KOLUMUZDAKİ TÜM MEMURLARIMIZI TÜRK BÜRO-SEN’E DAVET EDİYORUZ

Bugün geldiğimiz noktada; kamu personel rejiminin yama kabul edilecek hali kalmamış, kamuda görev yapan bütün memurların bütün unvanların sorunları ve talepleri mevcuttur, diyen Genel Başkanımız Türkeş Güney, “Sendika enflasyonun yaşandığı, hiçbir bilgi birikimi ve tecrübesi olmadan, kendini sendikacı ilan eden kişilerin çoğaldığı bu zamanda; Türk Büro Sen köklü yapısıyla, şanlı mazisiyle, kimlik ve kişilik kazanmış sendikal tecrübesiyle liyakatlı ve ehliyetli kadrolarıyla büro hizmet kolunun sorunlarını bilen, çözüm önerileri sunan, çözüm önerilerini de hedef kitlesi ve kamuoyu ile paylaşan büro hizmet kolunun lider sendikasıdır.

Yetki yolunda Türk Büro-Sen’in tek rakibi yetkili beceriksiz sendikadır, diğer sendikal yapıların hizmet kolumuzda yetkili olması söz konusu değildir, diğer sendikalara üye olmakla yetkili etkisiz sendikaya üye olmak arasında fark yoktur. Yarış yetkili etkisiz sendika ile Türk Büro Sen arasındadır. Memurumuz sorunlarının çözülmesini, hak ettiği mali ve özlük haklarına kavuşmak istiyorsa, yetkiye en yakın sendika olan Türk Büro Sen’e destek vermek zorundadır.

Toplantının ikinci bölümünde Prof. Dr. Onur Ender Aslan’ın konuşması (Türk Dünyası, Devlet, Bürokrasi ve Türkiye Kamu-Sen ve Türk Büro-Sen’in Misyonu ve Vizyonu), Genel Başkan Yardımcımız Nebi Yay’ın “1 Temsilci 1 Sendikadır” ve  Genel Başkan Yardımcımız Özgür Çelikbaş’ın “Sendikacılıkta Sosyal Medya Kullanımı, Eşantiyon Sendikacılığı ve Sendikamızın Duruşu” Sunumları ile istişare ve eğitim toplantımız tamamlandı.

 

 

 

 

 

TÜİK BAŞKANI DR. ERHAN ÇETİNKAYA’YI ZİYARET ETTİK

0

Genel Başkanımız Türkeş Güney, Ankara 9 Nolu Şube Başkanımız Ömer Çakmak ile birlikte 15.02.2024 tarihinde Türkiye İstatistik Kurumu Başkanı Dr. Erhan Çetinkaya’yı ziyaret etti.

Genel Başkanımız Türkeş Güney ziyarette çalışanların sorun ve taleplerini TÜİK Başkanı Dr. Erhan Çetinkaya’ya aktardı.

TÜİK Başkanı Dr. Erhan Çetinkaya’ya vizyonu, personelden yana yaklaşımı ve misafirperverliği için teşekkür ederiz.

HATAY 2 NOLU ŞUBEMİZİN 1. OLAĞAN GENEL KURUL İLANI

0

Şubemizin 1. Olağan Genel Kurulu 10.03.2024 tarihinde 13.00 – 16.00 saatleri arasında Numune Mahallesi Dr. Sadık Ahmet Caddesi İskenderun Belediyesi Kültür Sarayı İskenderun/Hatay adresinde aşağıda belirlenen gündemle yapılacaktır. Çoğunluk sağlanamadığı takdirde ikinci toplantı 16.03.2024 aynı yer ve aynı saatte yapılacaktır.

GÜNDEM:

1-Yoklama ve açılış
2-Saygı duruşu ve İstiklal Marşı
3-Divan teşekkülü
4-Protokol konuşmaları, Dilek ve temenniler
5-Seçim usul ve esaslarının okunması
6-Yönetim, denetim, disiplin kurulu asil ve yedek üyelerinin seçimi

MEMUR VE EMEKLİLERİMİZİN TALEPLERİNİ TÜM TÜRKİYE’DE GÜNDEME TAŞIDIK

0

Memur ve Emeklerimizin beklenti ve taleplerine ilişkin eş zamanlı olarak tüm illerimizde basın toplantıları düzenledik.

Başkent Ankara’da Genel Merkezimiz başta olmak üzere tüm illerimizde il temsilcilerimiz ve teşkilat yöneticilerimizin katıldığı basın açıklamaları basın yayın organları ve kamuoyunda geniş yer buldu.

Basın açıklamamızda, özellikle 3600 ek gösterge, Yardımcı Hizmetliler, 5510 sayılı Kanundan kaynaklı sorunlar, ekonomik gelişmeler, refah payı ve çalışma hayatı gündeminde yer bulan bir çok konuya değinilirken, ülke genelinde memur ve emeklerimizin sesi olduk.

MEMUR VE EMEKLİLERİMİZİN SORUNLARI ÖTELENMEMELİDİR

0

Türkiye Kamu-Sen Konfederasyonu olarak milyonlarca vatandaşımızı yakından ilgilendiren çalışma hayatının sorunlarını 81 ilimizde eş zamanlı olarak düzenlediğimiz basın toplantısıyla gündeme getirdik.
Konfederasyon Genel Merkezimizde düzenlediğimiz basın toplantısına başta Genel Başkanımız Önder Kahveci olmak üzere, sendikalarımızın Genel Başkanları, Genel Merkez Yöneticilerimiz ve Şube Başkanlarımız da katıldı.

KAHVECİ: İLAVE EK ÖDEME EMEKLİ MAAŞLARINA HEMEN YANSITILMALIDIR

Basın açıklamasının başında Erzincan İliç’de yaşanan göçüğe değinen Genel Başkan Önder Kahveci, “9 işçimizin bir an önce sağlıklı bir şekilde kurtarılmasını temenni ediyoruz” dedi.

Genel Başkan Önder Kahveci basın toplantısında şu satırlara yer verdi;

“Yerel seçimlerin yaklaştığı şu günlerde gündem, siyaset ağırlıklı ilerlemektedir. Ancak özellikle memur ve emeklilerimizin yaşadığı sorunlar ve beklentileri bu süreçte geri plana atılmamalı, milyonlarca vatandaşımızın geleceğini ilgilendiren konular seçim gündemi ile ötelenmemelidir.

Memurlar, emekliler ve aileleri hesaba katıldığında yaklaşık 25 milyonu bulan bir kitlenin beklentilerinin iktidarımız nezdinde mutlak surette karşılık bulması ve sorunlarının çözülmesi gerekmektedir.

Bilindiği gibi 2023 yılı temmuz ayında yalnızca çalışan kamu görevlilerine ödenmeye başlanan 8 bin 77 TL tutarındaki ilave ek ödeme, ocak ayındaki artışlarla birlikte 12 bin 54 TL’ye yükselmiş ancak bu ödemenin emekli maaşlarına sayılmaması nedeniyle çalışma yaşamı ile emeklilik arasındaki bağ tamamen kopmuş, emekli maaşlarının ödenen prim ve kadro ile olan ilişkisi kesilmiştir.

Memur emeklilerine çalışırken aldıkları maaşın %45’i kadar emekli maaş bağlanmaktadır. İlave ek ödemenin emekli maaşlarına yansıtılmaması bu oranı daha da düşürmüştür.

Hükümetimiz 2024 yılını “Emekli Yılı” olarak ilan etmiştir. Mademki bu yıl “Emekli Yılı”dır öyleyse memur emeklilerinin durumu da mutlaka düzeltilmeli, ilave ek ödeme memur emeklilerine verilerek bu yoldaki ilk adım atılmalıdır.

KAHVECİ: BİRİNCİ DERECEYE GELEN TÜM MEMURLARIN EK GÖSTERGELERİ 3600’E YÜKSELTİLMELİDİR

Bununla birlikte yine geçtiğimiz yıl sayın Cumhurbaşkanımızın da söz verdiği, birinci dereceye gelen tüm kamu çalışanlarının ek göstergelerinin 3600’e yükseltilmesi konusu da henüz hayata geçirilmiş değildir.

Ek gösterge bilhassa memur emeklilerinin maaşlarını doğrudan ilgilendirdiği için emekli maaşlarının belirlenmesi bakımından hayati öneme sahiptir.

Milyonlarca memur ve emekli Cumhurbaşkanımızın sözünün hayata geçirilmesini beklemektedir.

Hatırlanacağı gibi 2023 yılında yürürlüğe giren uygulama ile kamu görevlilerinin ek gösterge sorunu büyük ölçüde çözülmüş iken o dönemdeki ikazlarımızın karşılık bulmaması nedeniyle 1. dereceye gelen memurlarımız açısından bir haksızlık ortaya çıkmıştı.

Sayın Cumhurbaşkanımız ve hükümet yetkilileri de genel seçimler öncesinde bu durumun düzeltileceğine ve birinci dereceye gelmiş tüm memurların ek gösterge rakamlarının 3600’e yükseltileceğine dair taahhütte bulunmuştu.

Hatta dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin de konu hakkındaki kanun teklifinin hazır olduğunu belirtmişti. Ne var ki, bugüne kadar bu yönde atılmış herhangi bir adım olmadığını görmekteyiz.

Devlette devamlılık esastır. Bu doğrultuda Sayın Cumhurbaşkanımızın seçimler öncesinde verdiği sözün gereği yerine getirilmeli, önceki çalışma Bakanı döneminde hazırlanan teklif, vakit geçirilmeden TBMM gündemine taşınmalıdır.

Yerel seçime sayılı günler kala TBMM, çalışmalarına ara vermeden önce ekonomik gelişmelerin kamu çalışanları üzerinde yarattığı olumsuz etkilerin bertaraf edilmesi adına atılacak en önemli adım ek gösterge konusudur.

Birinci dereceye gelen tüm memurların ek göstergeleri 3600’e yükseltilerek bu konu çözüme kavuşturulmalıdır. Hepimizin bildiği gibi memur emeklileri, ülkemizin en mağdur kesimidir.

KAHVECİ: 5510 SAYILI KANUNDAN DOĞAN SORUNLAR DERHAL GİDERİLMELİDİR

Memurlarımızın hem emekli aylığına sayılmayan ödemeler nedeniyle maaşları ve emekli ikramiyeleri son derece düşük hesaplanmakta hem de ifa ettikleri görev ve görev aylıkları ile emekli aylıklarındaki ilişki tamamen kopmuş durumdadır.

Bir memurun emekli maaşı ile çalışırken yaptığı görev, aldığı maaş ve ödediği pirimin hiçbir bağlantısı kalmamıştır. Çalışırken bir işçi ile aynı maaşı alan bir memur, emekli olduğunda işçiden yarı yarıya daha az emekli maaşı almaktadır.

Hal böyleyken bir de 5510 sayılı Kanunun getirdiği olumsuzluklar memurlarımızı mağdur etmektedir. 2008 yılının Ekim ayından önce göreve başlayan bir memurla bu tarihten sonra göreve başlayan memurun sosyal güvenlik ve emeklilik hakları aynı değildir.

2008 sonrasında göreve başlayan memur daha fazla prim ödemekte ama bu tarihten önce göreve başlayan memurdan daha az emekli maaşına hak kazanmaktadır. Ayrıca en düşük emekli aylığı miktarı da 2008 öncesi ve sonrasında göreve başlayanlar için farklı hesaplanmaktadır.

Bu durum, kanun önünde eşitlik ilkesiyle bağdaşmadığı gibi sosyal devlet anlayışına da uygun değildir. Bu nedenle hükümetimizin Emekli Yılı olarak ilen ettiği 2024 yılında 5510 sayılı Kanundan kaynaklı bu çifte standardın da mutlaka giderilmesi en büyük beklentimizdir.

KAHVECİ: YARDIMCI HİZMETLİLER SORUNU ARTIK ÇÖZÜLMELİDİR

Kamu kurum ve kuruluşlarında yaklaşık 110 bin dolayında yardımcı hizmetler sınıfı personeli bulunmaktadır. Bu çalışanlarımızın büyük çoğunluğu yüksekokul mezunudur ve pek çoğu kurumlarında memurlarla aynı görevi yürütmektedir. Bu çalışanlarımız da kamu görevlisi olduğu halde, bir türlü açılmayan görevde yükselme sınavları nedeniyle eğitim durumlarına uygun kadrolara yükselme imkânı bulamamaktadır.

Yardımcı hizmetlilerimizin yer değiştirme hakkı da kısıtlıdır. Kamuda en düşük ücretli kesim olan yardımcı hizmetler sınıfı personelin mağduriyetini gidermenin en uygun yolu bu çalışanlarımızın yaptıkları işlere ve eğitim seviyelerine uygun görevlerin bulunduğu genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmeleridir.

Daha önce toplu sözleşme görüşmelerinde ve Kamu Personeli Danışma Kurulunda bu yönde önemli gelişmeler kaydetmiştik. Ancak sonrasında yetkililerin olumsuz tavırlarıyla karşılaştık.

Kamu bütçesine yük teşkil etmeyecek olan bu talebimizin hayata geçirilmesi ve Yardımcı Hizmetler Sınıfı personelinin Genel İdare Hizmetleri Sınıfına alınması yüzbinlerce vatandaşımızın yüzünü güldürecek, kamuda kariyer ilkesinin hayat bulmasını sağlayacaktır.

Türkiye Kamu-Sen olarak yardımcı hizmetli personelimizin haklı taleplerinin daima takipçisiyiz, bu sorun çözülünceye kadar mücadele etmeye kararlıyız.

KAHVECİ: KAMUDA KADROLU İSTİHDAM MODELİ BENİMSENMELİ, SÖZLEŞMELİ SORUNU ÇÖZÜLMELİDİR

Kamu çalışanlarının önemli sorunlarından bir tanesi de kamu kurum ve kuruluşlarında sözleşmeli istihdamının asıl istihdam biçimi haline gelmesi ve birçok kurumda yeniden taşeron işçiliğinin artış göstermesidir. 7433 sayılı Kanunla 2023 yılında sözleşmeli personelin büyük bir kısmı kadroya geçirilmiştir.

Ancak aynı Kanunla kurum ve kuruluşlarda ilk atamalarda personelin 3 yıl süre ile sözleşmeli personel pozisyonlarına atanması, ardından da 1 yıl boyunca atandıkları kurum ve bölgede çalıştıktan sonra memur kadrolarına geçebilmeleri hükme bağlanmıştır. Bu da sözleşmeli personel çalıştırmayı bir istisna olmaktan çıkarmış kamuda asıl istihdam haline getirmiştir. Buna bağlı olarak sözleşmeli kamu çalışanları 4 yıl boyunca ailelerinden ayrı kalmakta, yer değiştirme başta olmak üzere birçok hakkı kullanamamaktadır.

Kamuda asli ve sürekli görevler mutlaka kadrolu memurlar eliyle gördürülmelidir. 3+1 süreli sözleşmeli statüde istihdam kaldırılarak tüm kamu görevlilerinin 657 sayılı Kanunun 4/A maddesi kapsamında kadrolu olarak istihdamı sağlanmalı, kamuda 4/A’lı kadrolu ve güvenceli istihdam esas alınmalı, esnek ve güvencesiz çalışma biçimleri tamamen sonlandırılmalıdır.

Ayrıca Kanunda kapsam dışı kalan PTT’deki İHS’li personel, fahri Kur’an kursu öğreticileri, Aile Bakanlığı’nda ek ders karşılığı çalışan personel ile diğer vekil memurlar gibi çalışanlar da kadro kapsamına alınmalıdır. Bununla birlikte kamuda yeniden giderek artış gösteren taşeron işçi çalıştırılması uygulamasına bir an önce son verilmelidir. Taşeron uygulamasının doğurduğu olumsuz sonuçları yakın zamanda yaşayarak gördük. Sorunun çözülmesi için büyük mücadeleler verdik.

Nihayet gelinen noktada aynı sorunların tekrar baş göstermesinden son derece rahatsız olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. Hem sözleşmeli personeli kadroya geçirerek hem de taşeron uygulamasına çözüm üreterek bu uygulamaların yanlış olduğunu kabul ettikten sonra bu yanlışlara yeniden dönmenin kimseye bir yarar sağlamayacağını da özellikle vurguluyoruz.

Bunun yanında, kamuda görev yapan mühendislerimiz başta olmak üzere, meslek erbabımızında sorunları çözülmeli, mühendislik meslek kanunu hızla çıkarılmalıdır.

Cumhuriyetimiz 100 yaşında. Türkiye Cumhuriyeti, binlerce yıla dayanan kadim devlet anlayışımızın bakiyesi üstünde yükselmiş, köklü bir kamu yönetimi ve memur geleneğine sahiptir. Güçlü devletler, temsilcisi olan memurlarını da güçlü kılar. İkinci asrının başlangıcında, 2024 yılı Emekli Yılı ilan edilmişken devletimizin memur ve emeklilerini mağdur bırakmayacağını ümit ediyoruz.

Türk ve Türkiye Yüzyılına yaraşır bir kamu yönetimi ve kamu çalışanı için 2024 yılında mutlaka harekete geçilmesi gerektiğini bir kere daha vurguluyoruz.

Bu çalışmalara;

İlave ek ödemenin emekli maaşlarına eklenmesi,

Birinci dereceye gelen tüm memurların ek gösterge rakamlarının 3600’e yükseltilmesi,

2008 öncesi ve sonrasında göreve başlayan memurlara arasında ortaya çıkan ikili uygulamanın sosyal devlet ilkesi çerçevesinde düzeltilmesi,

Yardımcı Hizmetler Sınıfı personelinin Genel İdare Hizmetleri Sınıfına geçirilmesi,

Kamuda esnek, geçici, vekil, sözleşmeli gibi adlar altındaki personel çalıştırma uygulamasına son verilerek 3+1’e tabi personel de dahil olmak üzere tüm çalışanların kadrolu ve güvenceli olarak çalıştırılması ve

Yeniden artış gösteren taşeron uygulamasına son verilmesi için yapılacak düzenlemelerle başlanmalıdır.

Milli gelirin artmasının yanında bu gelirin adil bir biçimde paylaşılması da önemlidir.

Aksi halde gelir dağılımında adaletsizlikler ortaya çıkar.

Gelir adaletini sağlamanın birincil yolu da memur ve emeklilerin maaşlarının belirlenmesinde ortaya konulan politikalardır.

Ülkemizi yasa boğan 6 Şubat 2023’te gerçekleşen asrın felaketinin birinci yıl dönümündeyiz.

Kamu çalışanlarımızın normal zamanlarda olduğu gibi olağanüstü şartlarda da milletimizin yaralarının sarılması için nasıl canla başla mücadele ettiğine ve kamu hizmetlerinin bütün olumsuz şartlara rağmen kesintisiz bir biçimde sürdürülmesinde nasıl rol oynadığına hepimiz şahidiz.

Bu çerçevede ülkemizin her köşesinde deprem, sel, yangın, afet demeden en iyi kamu hizmetini üretmek için çaba sarfeden ve milli gelire büyük katkıda bulunan memurlarımızın beklentilerine cevap verecek düzenlemelerin yapılması hepimizin arzusudur.

Beklentimiz, ekonomik zorluklar içinde bulunan memur ve emeklilerimizi gözetecek kararlarla aileleriyle birlikte 25 milyona ulaşan bu kitlenin yüzünün güldürülmesi yönündedir” dedi.

BURDUR YÜKSEK GÜVENLİKLİ KAPALI CEZA İNFAZ KURUMUNDA İNFAZ VE KORUMA MEMURLARINA YAPILAN SALDIRIYI KINIYORUZ

0
Burdur Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 09.02.2024 tarihinde Hükümlü sayım esnasında İnfaz ve Koruma Memurları Ö.K. ve Vardiya Başmemuru R.Ş.’ye hakaret etmiş ve saldırarak, yaralanmalarına sebep olmuştur.
Türkiye’de kamu çalışanlarına yönelik şiddet çözülmesi gereken temel meselelerden biridir. Artık kamu çalışanları can güvenliklerinden yoksun bir şekilde hizmet üretmektedirler.
Herkes evine akşam sağ salim gidebileceğinden endişelidir. Şiddet; ağır darp, bıçaklama ve silahlı saldırı gibi ölümle sonuçlanabilecek bir seviyeye çıkmıştır. Kısacası kamu çalışanlarının hayatı her dakika tehlike altındadır. Bunun için şiddete acil çözümler ve ağır yaptırımlar gereklidir. Çünkü şiddetin durması bir yana, artarak devam etmesindeki en önemli neden etkin ve caydırıcı tedbirlerin hayata geçmemesidir.
Yoğun iş yükü altında çalışan kurumlarımızın başında olan Adalet çalışanları gece gündüz demeden, mesai mefhumu gözetmeden çalışmaktadır. Hergün yüzlerce suçlu, mağdur ve müşteki ile yüz yüze kalan adalet çalışanları, bedensel yorgunluklarının yanında psikolojik olarak da yıpranmaktadır.
Kamu görevlilerine yapılan bu çirkin saldırılar, ne ilk ne de son olacaktır. Devletin memurlarına kalkan el, devlete kalkmış demektir. Bu olaylar göstermektedir ki, ceza kanunumuzda bu saldırıların müeyyidesi olan düzenlemeler, saldırganlar için caydırıcı olmaktan uzaktır. Bu nedenle, kamu görevlilerine karşı yapılan saldırıların önlenmesi için ceza kanununda caydırıcı düzenlemeler yapılmalıdır.
Türk Büro-Sen olarak, Adalet çalışanlarımızın her daim yanında olacağımızı ve konunun takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygı ile duyururuz.

EMNİYET GENEL MÜDÜRÜ EROL AYYILDIZ’I ZİYARET ETTİK

0

Genel Başkanımız Türkeş Güney, Genel Başkan Yardımcımız Emrah Coşkun ile birlikte 13.02.2024 tarihinde Emniyet Genel Müdürü Vali Erol Ayyıldız’ı ziyaret etti.

Emniyette çalışan Devlet Memurlarının sorun ve taleplerinin görüşüldüğü ziyarette, misafirperverliği için Emniyet Genel Müdürümüz, Vali Erol Ayyıldız’a teşekkür ederiz.

AFYONKARAHİSAR ŞUBEMİZ KURUM ZİYARETLERİNDE BULUNDU

0

Afyonkarahisar Şube Başkanımız İsmail Akman Başmakçı, Dazkırı ve Evciler İlçelerinde hizmet kolumuza bağlı kurumlarda ziyaretler gerçekleştirdi.

Çalışanların sorun ve taleplerini yerinde tespit eden Şube Yönetimimiz, Sendikamızın çalışmaları hakkında bilgi verdi.

AFYONKARAHİSAR ŞUBEMİZ DAZKIRI KAYMAKAMI ZELİHA UZ’U ZİYARET ETTİ

0

Türk Büro-Sen Afyonkarahisar Şube Başkanımız İsmail Akman, Şube Yönetim Kurulu Üyemiz ile birlikte Dazkırı Kaymakamı Zeliha Uz’u ziyaret etti.

Türk Büro-Sen Afyonkarahisar Şube Başkanımız İsmail Akman, “Mülki İdare amirlerimizin her zaman yanındayız. Milletimizin hizmetinde, devletimizin emrindeyiz. Var olsun devletimiz, yaşasın milletimiz.” Dedi.

Nazik misafirperverliği ve hoş sohbeti için Dazkırı Kaymakamı Zeliha Uz’a teşekkür ederiz.

 

BOLU ŞUBEMİZ GENÇLİK VE SPOR İL MÜDÜRLÜĞÜNÜ ZİYARET ETTİ

0

Bolu Şube Başkanımız Kenan Yavuz, Türk Sağlık Sen Bolu Şube Başkanı Sayın Furkan Özübek, MHP Bolu Milletvekili  İsmail Akgül ile birlikte Gençlik Spor İl Müdürü Emrullah Güler’i makamında ziyaret etti.

Gençlik Spor İl Müdürlüğü bünyesinde görev yapan memurları da ziyaret ederek, çalışanların sorun ve taleplerini dinlediler.