Kamu görevlilerine 2023 yılının ikinci yarısı için yapılacak artış rakamlarına ilişkin kanun teklifi TBMM’ye sunuldu.
Buna göre 2023’ün ilk 6 ayında ortaya çıkan %11,77 oranındaki enflasyon farkı ve 2021 yılı toplu sözleşmesinde yer alan %6’lık artışın (kümülatif %17,55) üzerine 8 bin 77 TL’lik seyyanen zamla birlikte en düşük dereceli memur maaşı 22 bin TL seviyesine yükseltildi.
Ancak verilen 8 bin 77 TL’lik seyyanen artışın taban aylığa yapılmak yerine, ilave ek ödeme adı altında olması ve emekli maaşlarına yansıtılmaması, çalışırken alınan maaşla emekli maaşları arasındaki uçurumu daha da büyütecek, emeklilerimizi yaşadıkları dar boğaza mahkûm edecek bir uygulama olmuştur.
Yaşanan ekonomik gelişmeler ve memurların alım gücündeki erime dikkate alındığında; ilave ek ödemenin emekliliğe yansımayacağı hesaba katıldığında yapılan bu artışı olumlu bulmamız ve kabul etmemiz mümkün değildir.
Bunun yanında en düşük memur maaşının 22 bin TL seviyesine yükseltilmesi için belirlenen kriter, en düşük işçi maaşı olmuştur. Halbuki işçi maaşlarına yapılan artış Ocak 2023’ten itibaren geçerlidir ve bütün ödemeleri emekliliklerine de yansımaktadır. Halbuki Temmuz itibarı ile 22 bin TL olacak olan en düşük dereceli memur maaşının 11 bin 128 TL’lik kısmı emekli aylığı ve ikramiye hesabında dikkate alınmayacaktır.
Doğurduğu adaletsizlikler çerçevesinde Türkiye Kamu-Sen olarak böyle bir uygulamayı kabul etmemiz mümkün değildir. Yol yakınken bu yanlıştan dönülmelidir.
Kanun teklifi TBMM’de revize edilmeli, en düşük dereceli memur maaşı 22 bin TL’ye yükseltildikten sonra enflasyon farkı ve %6’lık ikinci yarı yıl artışı üzerine eklenmelidir. Teklifte yapılacak düzeltme ile 8 bin 77 TL’lik ilave ek ödemenin emekliliğe de yansıtılması sağlanmalıdır.
Türkiye Kamu-Sen olarak bu aksaklığın düzeltilmesi için gerek teklifin TBMM’de görüşülmesi sürecinde gerekse 1 Ağustos’ta yapılacak toplu sözleşme görüşmelerinde her türlü girişimde bulunacak, her platformda mücadelemiz sürdüreceğiz.