Atatürk

KASTAMONU ŞUBEMİZ, BURUK BİR VERGİ HAFTASINA GİRDİK

KASTAMONU ŞUBE BAŞKANIMIZ SATILMIŞ KAHVECİOĞLU’NUN 34.VERGİ HAFTASIYLA İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

Ülkemizin içinden geçtiği bu zor süreçte, Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremler sebebiyle Vergi Haftasına buruk giriyoruz. Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Yüce Alllah’tan rahmet, Milletimize başsağlığı ve sabırlar dileriz.

Ülke içinde gelir dağılımını düzenlemenin en etkin yollarından bir tanesi vergi politikalarıdır. Vergi politikalarının temel amacı, kişi ve kurumların gelirleriyle orantılı vergi toplanması yoluyla, toplanan vergilerin kamu hizmetleri aracılığıyla ihtiyaç duyulan alanlara yönlendirilmesi, böylelikle de düşük gelirli ile yüksek gelirli kesimler arasındaki dengenin sağlanmasıdır.

Çeşitli saiklerle vergi toplamanın güç olduğu ülkelerde ortaya çıkan kaynak ihtiyacı, devletin ulaşabildiği kesimlerden yüksek oranda vergi alması, ulaşamadıklarından vergi almamasına yol açmakta, sıklıkla çıkarılan vergi afları ya da istisnalar aracılığıyla düzenli vergi ödeyen kesim aleyhine bir durum ortaya çıkmaktadır. Hal böyle olunca idare de kamu harcamalarına kaynak oluşturacak gelirlerin başında gelen vergiyi, tahsilin en kolay olduğu kesimden yani kayıt altında çalışan kesimden almakta ve düzenli vergi ödeyen kesimlerin omuzlarına olması gerekenden fazla vergi yükü binmektedir.

Gelir dağılımının vergiler yoluyla etkilenmesinde önemli olan bir başka kriter, vergilerin dolaylı mı yoksa dolaysız olarak mı toplandığıdır. OECD ülkelerinde dolaylı vergilerin toplam vergi gelirlerine oranı ortalama %35 iken, Türkiye’de bu oran %68’ler civarındadır. Dolaylı vergiler elde edilen gelir yerine harcamalar üzerinden alındığı için bu da özellikle düşük, dar ve sabitli kesim açısından dezavantaj oluşturmakta, Türkiye’de dolaysız vergilerin dolaylı vergilerin yerine ikame edildiği görülmektedir. Bütün bu uygulamalar, ülkemizde gelir dağılımında dengenin sağlanamamasına ve vatandaşlardan gelirleri üzerinden değil de harcamaları üzerinden vergi alınmasına neden olmaktadır. Bu duruma ücretliler için uygulanan gelir vergisi tarifesi de eklendiğinde çalışanların kısa sürede üst vergi dilimlerine geçerek daha fazla vergi ödemeye başlaması söz konusu olmaktadır.

Ayrıca bilindiği gibi ücretli kesimin vergileri stopaj usulü ile kesilirken, diğer kesimlerin vergilerinin bir dönem sonra ve taksitler halinde tahsil edilmesi, hatta bir süre sonra çıkarılan vergi afları yoluyla indirime gidilmesi, enflasyonun AB ve ABD gibi gelişmiş bölgelere oranla yüksek düzeyde olduğu ülkemizde, izlenen vergi politikası ile gelir dağılımının geniş kitleler aleyhine bozulmasında rol sahibi olmaktadır.

Geçtiğimiz yılın başında ücret gelirlerinden asgari ücret tutarı kadar kısmının gelir vergisinden muaf tutulması, vergide adaletin sağlanması bakımından önemli bir gelişme olarak kabul edilse de 2006 yılında yürürlüğe giren asgari geçim indiriminin kaldırılması bu olumlu etkiyi minimize etmiştir. Asgari geçim indirimi ile belli bir sayıda çocuğu olan ve eşi çalışmayan ücretliler zaten asgari ücretin %90’ı kadar olan gelirleri için vergi ödememekteydi. Dolayısıyla asgari ücretin gelir vergisi dışında bırakılması, evli ve çocuklu çalışanlar bakımından etkisiz kalmış, yalnızca bekâr çalışanlara bir avantaj sağlamıştır.

Bu nedenle vergi tahsilatında adaletin sağlanması için vatandaşların zorunlu tüketim harcamaları üzerindeki KDV, ÖTV gibi dolaylı vergi uygulamasının asgariye indirilmesi, dolaylı vergiler yerine doğrudan vergilendirme yönteminin benimsenmesi ve kaldırılan asgari geçim indirimi yerine evli ve çocuklu çalışanları destekleyecek yeni bir ödeme sisteminin oluşturulması gerekmektedir.

VERGİ TOPLAYAN MEMURLARIN TALEPLERİ GÖZ ARDI EDİLMEMELİDİR

Vergilerin toplanmasında gece gündüz demeden mesai mefhumu gözetmeksizin çalışan memurlarımız da elbette ki vergi haftasında unutulmamalıdır.

Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Gelir İdaresi Başkanlığı çalışanlarının temel talepleri olan;

-Gelir ve Gider birimlerinin tek çatı altında toplanması,

-657 sayılı kanunda maliye hizmetleri sınıfının oluşturulması,

-Yardımcı Hizmetler Sınıfındaki personele ivedi olarak Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği sınavı açılması,

-666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kaldırılan fazla çalışma uygulamasının yeniden başlatılması, resmi ve dini bayramlarda ve idari izinlerde çalışan personele fazla çalışma ücreti ödenmesi,

-Kamudaki uzmanların özlük haklarının eşitlenmesi konusunda yapılan düzenlemeye Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatında çalışan tüm uzmanlar dahil edilerek merkez taşra ayrımına son verilmesi,

-Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Gelir İdaresi Başkanlığı merkez teşkilatlarında görev alan asıl ve geçici personele verilen belediye ulaşım kartının taşra teşkilatına (Defterdarlık ve Vergi Dairesi Personeline) de verilmesi,

-Personelin tümünün gelişimine katkı sağlayıp, hizmetin daha etkin ve verimli şekilde yürütülmesi ve hizmet kalitesinin artırılması bakımından Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavı yapılması, Müdür ve Müdür Yardımcılığı Görevde Yükselme Sınavlarının rutin hale getirilmesi,

-Yer değiştirmeye tabi memurların özlük haklarının iyileştirilmesi,

-Görevlendirme ve ya vekalet uygulamasına son verilerek, bütün ünvanların asaleten yürütülmesi,

-Görevlendirmelerde Vergi Daireleri Kuruluş ve Görev Yönetmeliği hükümlerine titizlikle uyulması konusunda taşra teşkilatının uyarılmasını çalışanlar adına vergi haftasında talep ediyoruz.

Hazine ve Maliye Bakanlığı çalışanları yapılandırma uygulamalarının başlatıldığı süreçte, mesai mefhumu tanınmadan çalıştırılmaktadır. Kurum çalışanlarının ağır iş temposuna, yapılandırma çalışmalarıyla gelen yeni bir iş yükü binmekte, personel mükelleflerle karşı karşıya gelmektedir.

Gece-gündüz, hafta sonu demeden bayram tatillerinde dahi çalışarak görevini yapan fedakar vergi memurlarının sorunları çözülmeden kutlamaların kabul edilmesi mümkün değildir.

Türk Büro-Sen olarak, ekonomimizin ayakta kalması için Devletimizin gelire, Devletimizin en önemli gelir kalemi olan vergilerin toplanması için canla başla çalışan Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Gelir İdaresi Başkanlığı çalışanlarının ekonomik, sosyal ve özlük haklarının yeniden düzenlenmesi gerektiğini, Gelir Vergisi dilimlerinin yeniden düzenlenmesini ya da maaş artışlarının vergi dilimleri dikkate alınarak yapılmasını, memurlara yapılan artışların vergi ile geri alınmasının önüne geçilmesi gerektiğini kamuoyuna saygı ile duyurur, bu vesile ile Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Yüce Allah’tan rahmet, Milletimize başsağlığı ve sabırlar dileriz.

DİĞER HABERLER
HABERLER

Sosyal Medyada TÜRK BÜRO-Sen

GENEL BAŞKAN

TÜRKEŞ GÜNEY

TÜRK BÜRO-SEN GENEL BAŞKANI