Atatürk

SÖZLEŞMELİYE KADRO ÇALIŞMASI TALEPLERİMİZİ TAM OLARAK KARŞILAMIYOR

TÜRK BÜRO-SEN GENEL BAŞKANI TÜRKEŞ GÜNEY’İN YAZILI BASIN AÇIKLAMASI

Bilindiği gibi geçtiğimiz Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesine ilişkin açıklamalarda bulunmuştu. Bugün de  Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da konuya ilişkin bir bilgilendirme notu yayınlayarak, sözleşmeli personele kadro konusuna kısmen bir açıklama getirdi.

Bakanlıkça yapılan açıklamada bazı hususlar tarafımızca olumlu bulunurken bazı kısımlar ise taleplerimizi karşılamaktan uzak kalmıştır.

Buna göre açıklamanın 1. maddesinde yer alan;  4/C’den 4/B’ye geçenler de dahil olmak üzere 657 sayılı Kanunun 4/B maddesi uyarınca çalıştırılan personel ile kurumsal sözleşmeli personel ve mahalli idarelerde görevli süresiz sözleşmeli personelin süre sınırı olmaksızın doğrudan kadroya geçirilmesi kararı Türk Büro-Sen’in de talep ettiği doğru ve yerinde bir uygulama olmuştur.

  1. maddede belirtilen; hali hazırda kamu kurum ve kuruluşlarında 3+1 esasına göre çalıştırılan öğretmen, sağlık personeli ve din görevlilerinin de aynı şekilde doğrudan kadroya geçirilecek olması olumlu bir karardır.

Ancak açıklamanın 5.  maddesi ile şu anda kamuda görev yapan ve kadroya geçirilmesi planlanan sözleşmeli personelin 4 yılını dolduruncaya kadar kurum içi ya da kurumlar arası nakil isteyemeyeceği yönündeki karar, söz konusu personelin süre sınırı olmaksızın kadroya geçirilmesini işlevsiz kılmakta, kadroya geçişte üstü örtülü bir süre sınırı konulduğunu ortaya çıkarmaktadır.

Bu durumda şu anda kurumlarında sözleşmeli personel olarak görev yapan çalışanlarımızın aile birliği yine 3+1 esasına göre sağlanacak, kurum ya da işyeri değişiklik talepleri için 4 yıllık sürenin dolması beklenecektir.

Kaldı ki, Bakanlık açıklamasının “B” bölümünün 1. maddesinde bundan sonra kamuda atamaların 3+1 sistemine göre yapılacağı ve doğrudan kadrolu personel atamasının kısıtlanacağı görülmektedir. Bu da kamudaki asli istihdam biçiminin 3+1 sözleşmeli personel statüsü olacağını ortaya koymaktadır. Buna göre kamuya yapılacak yeni atamalarda tüm kamu çalışanları 3 yıl süre ile sözleşmeli statüde, bu sürenin ardından 1 yıl da aday memur statüsünde toplam 4 yıl boyunca güvencesiz bir biçimde istihdam edilecek, bu süre zarfında herhangi bir yer değiştirme hakkı da olmayacaktır. Kamu görevlileri ancak 4 yıllık sürenin ardından kadro imkânına kavuşabilecektir.

Türk Büro-Sen olarak kadrolu istihdamına son verecek ve yeni personel alımlarını bütünüyle sözleşmeli statüye bağlayacak olan bu uygulamayı kabul etmemiz mümkün değildir.

Daima ifade ettiğimiz gibi bizim kadro mücadelemiz, bütün güvencesiz personelin istisnasız ve şartsız bir biçimde kadroya geçirilmesi ve her ne ad altında olursa olsun sözleşmeli istihdamına son verilmesi yönündedir. Bu düzenleme ise sözleşmeli personel istihdamını kalıcı hale getiren ve kamu personel sisteminin asli unsurunu sözleşmeli statüye dayandıran bir yapı sunmaktadır. Olumlu yönleri olmakla birlikte bu hali ile açıklanan düzenlemeyi Türk Büro-Sen olarak kabul etmemiz mümkün değildir.

Henüz sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesine ilişkin kanun taslağı kamuoyuyla paylaşılmamıştır. Türk Büro-Sen olarak yapılan açıklamalarda gördüğümüz aksaklıkların giderilmesi için her türlü çabayı sarf edeceğimiz bilinmelidir.

Bu çalışmanın mutlak surette gözden geçirilmesi gerekmektedir. Tüm personelin şartsız bir biçimde doğrudan kadroya geçirilecek bir düzenlemenin yapılması yerinde olacaktır. TBMM ve Komisyon süreçlerinde çekincelerimizin giderilmesi için gerekli girişimlerde bulunacak, kamu personel sisteminin harfler ve rakamlarla bölünmüşlükten uzak bir biçimde tek bir kadrolu istihdam modeline dayanması için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.

DİĞER HABERLER
HABERLER

Sosyal Medyada TÜRK BÜRO-Sen

GENEL BAŞKAN

TÜRKEŞ GÜNEY

TÜRK BÜRO-SEN GENEL BAŞKANI