Türkiye Kamu-Sen Çankırı İl temsilcisi ve Türk Büro-Sen Çankırı Şube Başkanı Yüksel DEMİRBAŞ’ın 28 Şubat ile ilgili yazılı basın açıklamasıdır.
Darbe söylemlerinin yaygınlaştığı, gazete manşetlerinden muhtıra sözcüklerinin düşmediği bu dönemde, Cumhurbaşkanı başkanlığında 28 Şubat 1997’de MGK toplanmış,Batı Çalışma Grubu, 28 Şubat 1997’de alınan kararların uygulanmasını mobbinge dönüştürmek ve denetlemek amacıyla da oluşturulmuştur.
STK’lar, siyasetle ilişkileri açısından özerk bir konumda olmaları gerekmektedir. STK’ların söz konusu bu özelliklere sahip olmamaları durumunda, STK’nın toplumsal faaliyetlerini yerine getirme zaafı ortaya çıkacak ve konumları sorgulanır hale gelecektir. Örnek olarak zamanın medyası başta olmak üzere meslek kuruluşları, sendikalar, DİSK, KESK devlet elitleri tarafından oluşturulan güvenlik tehditlerini paylaşan bir tavır içerisine girmişler, sözüm ona yetkiliyim diye ortalarda gezen sendika ise; o zaman tam siperdi. Oysa Türkiye Kamu-Sen Ankara’nın göbeği Kızılay’da “Kesintisiz Demokrasi” bildirisi dağıtıyor, sendika yetkililerimiz hakkında davalar açılıyor ve yargılanıyorlardı.
Türkiye Kamu-Sen olarak nitelikli bir sendikacılık yapmaya, topluma faydalı bir STK olmak için gayret gösteriyoruz, çok şükür. Biz aynı zamanda, Türkiye Cumhuriyetinin varlığına ve Türk milletinin hassasiyetlerine tehdit oluşturan her türlü tehlikeye karşı duyarlı bir sivil toplum örgütüyüz. Son yıllarda, Cumhuriyetimiz ve diğer hassasiyetlerimiz için tehlike oluşturan her türlü tehdide karşı ülkemizi karanlığa ve kardeş kavgasına doğru götürmeye çalışanlara karşı, birlikte direndik, sonuna kadar da direneceğiz.
Milletin iradesi üstünde başka bir güç yoktur. Türkiye Kamu-sen olarak, 28 Şubat’ta da, 15 Temmuz’da da demokrasiye karşı girişilen her türlü eylemin karşısındaydık. O gün ne dediysek bu günde aynı noktadayız. Demokrasiye pranga yok olmaya mahkûmdur!
Kesintisiz Demokrasi