Atatürk

MEMURLARA HAKSIZ İTHAMDA BULUNAN AVUKAT HAKKINDA ŞİKAYETTE BULUNACAĞIZ 08 Mayıs 2020, Cuma | 17:05

 

08 Mayıs 2020, Cuma | 17:05

 

Bilindiği üzere, geçtiğimiz yılın son aylarında ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alarak küresel bir salgın haline gelen covid-19 vakaları ülkemizde hızla artmaya devam etmektedir. Bu kapsamda, öncelikli olarak bireyler arası yakın temasın engellenmesine, sosyal mesafenin tüm çalışma sahalarında korunmasına yönelik birçok tedbir alınmış olup, kamu kurum ve kuruluşlarında dönüşümlü çalışma uygulamasına geçmek suretiyle kamu hizmetinin devamı sağlanmıştır.

Bu kapsamda, salgının kontrol altına alınması ve vakaların artış hızı dikkate alınarak; 30 Nisan 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Yargı Alanındaki Hak Kayıplarının Önlenmesi Amacıyla Getirilen Durma Süresinin Uzatılmasına Dair Karar ile; “Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde yayılmasını ve yargı alanında doğabilecek hak kayıplarını önlemek amacıyla; 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen durma süresi, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununda öngörülen zorunlu idari başvuru yoluna ilişkin süreler hariç, 1/5/2020 (bu tarih dahil) tarihinden 15/6/2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar (salgın hastalığın yayılma tehlikesinin daha önce ortadan kalkması halinde yeniden değerlendirilmek üzere) uzatılmıştır”

Ancak, salgınla mücadelede gelinen nokta göz önüne alınarak normalleşme süreci takvimi oluşturulmuş ve bu kapsamda da 11 Mayıs gününden itibaren avm’lerin açılmasına karar verilmiştir.

İstanbul Barosuna kayıtlı 57725 sicil numaralı Erdem YAVRUTÜRK isimli avukat ise, bu karara karşı sosyal medya hesabından “Böyle saçmalık olamaz. Avmler 11’inde açılıyorsa adliyeler için sürenin öne çekilmesinin ne sakıncası var? Memurlar zaten yata yata para alıyordu daha yatmalarının ne lüzumu var? Avmler adliyelerden daha mı hijyenik daha mı güvenli?” şeklinde paylaşım yapmış, sistem eleştirisi içerisinde devlet memurlarını iş yapmamakla itham etmiş ve açıkça aşağılamıştır.

Oysa ki salgınla mücadelede tüm kamu görevlileri canla başla, gerektiğinde kendi sağlıklarını dahi ikinci plana atarak, hiçbir kamu görevi aksamayacak şekilde çalışmaya devam etmektedirler. Özellikle yaşanan bu zorlu süreçte, adı geçen şahsın açıklamalarının TCK m. 216 kapsamında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama” fiilini oluşturduğu açıktır. Zira yapılan paylaşım ile, tüm memurların, çalışmamakla itham edildiği ve toplum önünde bu şekilde bir algı oluşturulmaya çalışıldığı aşikardır.

Devletin ve kamu hizmetinin devamlılığının sağlanması adına, büyük bir özveri ile çalışan memurların bu şekilde aşağılanmasının kabulü tarafımızca mümkün olmayıp, Türk Büro-Sen olarak, ilgili hakkında gerekli şikayet yollarına başvuracağımızı belirtiyor, adı geçen şahsı şiddetle kınıyoruz.

 

DİĞER HABERLER
HABERLER

Sosyal Medyada TÜRK BÜRO-Sen

GENEL BAŞKAN

TÜRKEŞ GÜNEY

TÜRK BÜRO-SEN GENEL BAŞKANI