TÜRK BÜRO-SEN GENEL BAŞKANI FAHRETTİN YOKUŞ’UN TÜİK’in KURULUŞ YILDÖNÜMÜ MÜNASEBETİYLE YAPMIŞ OLDUĞU 09.05.2008 TARİHLİ BASIN BİLDİRİSİDİR
Rakamlarda hüllelerin yapıldığı TÜİK dönemi
Ülkemizde ekonomi, sosyal, demografi, kültür, çevre, bilim ve teknoloji alanlarındaki istatistikleri derlemek, değerlendirmek, analiz etmek, yayımlamak ve istatistikte kullanılacak yöntemleri geliştirmekle görevli kamu kuruluşu Türkiye İstatistik Kurumu bugün 82. kuruluş yıldönümü kutlanmaktadır. Bu önemli kurum tarafından Hazırlanan istatistiklere göre ülkenin gidişatı belirlenir. Özellikle sanayi ve ticaretle uğraşan iş adamları ve bakanlıklar hatta Ordu bile TÜİK’in istatistik raporlarına göre kendilerine hedef belirlerler. Ancak, TÜİK 2002 yılından bu yana her yıl yayımladığı gelir dağılımı ve yoksulluk araştırmalarında güven vermekten uzaklaşmıştır. İşsizlikle ilgili göstergeleri içeren hane halkı işgücü anketi bulgularını yansıtma biçimi tarafsızlıktan uzak seyretmektedir.
TÜİK, birçok alanda olduğu gibi, gelir dağılımını saptamada izlediği sağlıksız yöntemini terk etmemiştir. GSYH’sında (Gayri safi Yurtiçi Hasıla) Kişi başına düşen milli gelir hesaplamalarında yapmış olduğu değişiklikle; 5 bin 480 dolardan, 7 bin 500 dolara yükseltmiş ve böylece, Türkiye’de yaşayan 70 milyon 586 bin 256 kişinin geliri bir gecede 2 bin 20 dolar gerçeklerle bağdaşmayacak şekilde arttırmıştır. Hesaplama yönteminde yapılan değişiklikle cari açık, bütçe açığı, kamu borcu gibi Türkiye ekonomisinin en zayıf noktaları da adeta sorun olmaktan çıkmıştır. TÜFE değişim oranının hesaplanmasında kullanılan verilerde, bu oranın düşük tespit edilmesine yönelik kimi ani değişiklikler dahi yapılmıştır.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı nüfus sayımı rakamları ile Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) 22 Temmuz’da baz aldığı seçmen sayısı arasında da 5.5 milyonluk bir fark olmuştur.
Bütün bu yapılan yanlışlıklar Kurum açısından büyük bir talihsizliktir.
TÜİK, her devlet kurumu gibi, halktan alınan vergilerle işlevini yerine getirmektedir. Kuruluş kanununda belirtildiği gibi, üretilen istatistikler, güvenilirlik, tutarlılık, tarafsızlık, istatistikî gizlilik, güncellik ve şeffaflık ilkelerine göre hazırlanması gerekirken, maalesef bugün daha çok, iktidarın malzeme olarak kullanacağı tarzda, formatta ve yanlılıkta üretilmekte ve kamuoyuna sunulmaktadır.
Bugün itibariyle, Kurum çalışanları da mutsuz ve geleceğinden umutsudur. İktidarın kendi yandaşlarından oluşturduğu kadrolarıyla donatılmış olan TÜİK’in idare yapısı, çalışanların moral ve motivasyonlarını da her geçen gün düşürmektedir.
Son beş yıldır, yaptığı her açıklamalarla şaibeler ve tartışmalar yaratan kurumun, yanlışlıklarından vazgeçeceğinin umuduyla, buruk da olsa 82. kuruluş yıl dönümü kutlarım.