16 Mayıs 2017, Salı | 13:42
Ulus Vergi Dairesi Müdürlüğünde tahsildar kadrosunda görev yapan müvekkilin, davalı idarenin 06.08.2010 tarih ve 8165 sayılı dava konusu idari işlemi ile Muhammet Karagüzel Vergi Dairesi Müdürlüğüne ataması yapılmıştır. Müvekkilin sendika işyeri temsilcisi olduğu, bu sebeple atamasının yapılamayacağı, atama, işleminin sebep ve maksat unsurları yönünden hukuka aykırı olduğu, idarenin takdir yetkisini kamu yararı amacıyla kullanmadığı gerekçeleriyle 06.08.2010 tarih ve 8165 sayılı dava konusu idari işlemin iptali için tarafımızca dava açılmıştı.
Ankara 15. İdare Mahkemesi 27.10.2016 tarihli kararında Danıştay 5. Daire Başkanlığının 23.05.2014 tarih, 2011/5165 E. ve 2014/4464 K. sayılı bozma kararına uyarak dava dosyasını yeniden incelenmiş, Kamu hizmetinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi için personelin hizmetine ihtiyaç duyulan yere görevlendirilmesi idarelerin takdir yetkisi dâhilinde olduğuna, ancak personelin seçimi sırasında, mevzuat hükümleriyle personele tanınmış bir ayrıcalık ya da hak varsa bunların idare tarafından dikkate alınmasın gerektiğini ve Sendika işyeri temsilcisi olan müvekkilin, haklı bir sebep olmadıkça başka bir yere görevlendirilmesi, sendikal faaliyet yürütememesi ve 4688 sayılı Kanun’un 18. Maddesiyle tanınan hakkın ortadan kaldırılması sonucunu doğurduğundan ve ayrıca davalı idarece ileri sürülen nedenler arasında müvekkilin naklen atanmasını gerektirebilecek bir nitelik taşımadığından, hukuken geçerli bir neden bulunmaksızın tesis edilen atama işleminde hukuka uyarlık görülmeyip, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Ankara 15. İdare Mahkemesi 27.10.2016 tarihli kararında Danıştay 5. Daire Başkanlığının 23.05.2014 tarih, 2011/5165 E. ve 2014/4464 K. sayılı bozma kararına uyarak dava dosyasını yeniden incelenmiş, Kamu hizmetinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi için personelin hizmetine ihtiyaç duyulan yere görevlendirilmesi idarelerin takdir yetkisi dâhilinde olduğuna, ancak personelin seçimi sırasında, mevzuat hükümleriyle personele tanınmış bir ayrıcalık ya da hak varsa bunların idare tarafından dikkate alınmasın gerektiğini ve Sendika işyeri temsilcisi olan müvekkilin, haklı bir sebep olmadıkça başka bir yere görevlendirilmesi, sendikal faaliyet yürütememesi ve 4688 sayılı Kanun’un 18. Maddesiyle tanınan hakkın ortadan kaldırılması sonucunu doğurduğundan ve ayrıca davalı idarece ileri sürülen nedenler arasında müvekkilin naklen atanmasını gerektirebilecek bir nitelik taşımadığından, hukuken geçerli bir neden bulunmaksızın tesis edilen atama işleminde hukuka uyarlık görülmeyip, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.