Türk Büro-Sen 5 Nisan 2011 günü saat 12:30’da İş-Kur Genel Müdürlüğü önünde yapmış olduğu kitlesel basın açıklaması ile kurumda yaşanan adaletsizlikleri ve bayan personellere bir daire başkanı tarafından uygulanan tacizi protesto etti. Ankara’nın en işlek yerlerinden biri olan Atatürk Bulvarı’ndaki kurum binası önünde gerçekleştirilen ve Türk Büro-Sen Genel Başkan Yardımcılar, Türkiye Kamu-Sen’e bağlı sendikaların yönetim kurulu üyeleri, Türk Büro-Sen Ankara 10 No’lu Şube, Türk Büro-Sen Ankara şubelerinin şube başkanları ile yönetim kurulu üyelerinin katıldığı kitlesel basın açıklaması, vatandaşlarımızdan da olumlu tepkiler aldı. Bazı vatandaşlarımız alkışlarla, Türk Büro-Sen’in onurlu direnişine destek verdi.
Basın açıklamasını okuyan Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Aslan, “AKP Hükümeti, iş başına geldiği günden bu yana, ne yazık ki sadece kendilerine yandaş olarak gördükleri liyakatsiz bürokratları kamu kurumlarımızda üst düzey makamlara atamaktan çekinmemekte, Türkiye İş Kurumu da bu uygulamalardan nasibini almaktadır. İktidarın bütün kamu kurumlarında yürüttüğü bu çirkin politikaları Türkiye İş Kurumu’nda artarak devam ettiğine üzülerek şahit oluyoruz. 2008 yılında dış ilişkiler Dairesi Başkanlığına getirilen, bir yandaş bürokratın ibretlik marifetlerini hayretler içerisinde duyuyor ve kınıyoruz.” diyerek sözlerine başladı.
Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Aslan, Türk Büro-Sen’liler tarafından atılan sloganlarla devam eden basın açıklamasına söyle devam etti: “Bu kişinin, mahiyetinde çalışan bayanlara çeşitli tacizlerde bulunduğu tüm kurum bünyesinde söylenmektedir. Üstüne üstlük adı geçen muhteremin (!), emrinde çalışan bayanlara birlikte yemeğe çıkma, imam nikahlı yaşama gibi ahlak dışı tekliflerde bulunduğuna dair duyumlar alınmakta, konu kurum teftiş kuruluna intikal etmiş bulunmaktadır. Ancak ne gariptir ki, bu soruşturma kasıtlı olarak uzun zamandır, bir türlü sonuçlandırılmamaktadır. Adı geçen daire başkanı hakkında kurum Teftiş Kurulu tarafından yürütülen ilgili soruşturmayı Türk Büro-Sen olarak yakinen takibe aldığımız bilinmelidir. Bu soruşturmanın sonuçlandırılmıyor olması, bir yana, şikayet edilen kişi görevine devam ederken, tacize maruz kalan kamu çalışanları şikayet ettikleri için başka birimlere sürgün edilmekte, başka görevlere gönderilerek cezalandırılmaktadır. Malumları olduğu üzere çoğu zaman bu olaylara maruz kalan kişiler sosyal ve kültürel baskı nedeniyle bu durumlarını paylaşmaktan çekinmektedir. Kurumda başka taciz olaylarının varlığı belki de bugüne kadar gün ışığına çıkmamıştır. Şimdi sizlerin huzurunda bu kurumun en yetkilisi Sayın Genel Müdüre soruyoruz. Senin bu olaylardan haberin yok mu? Kurumunda başkaca taciz olayları var mı? Haberin varsa neden gereğini yapmıyorsun? Yoksa bu soruşturmanın bu kadar uzun sürmesinde senin sorumluluğun yok mu? Tacize maruz kalan çalışanların ikinci kez cezalandırılmalarına neden göz yumuyorsun? Cezalandırılması gereken tacizci mi? Yoksa tacize uğrayan mağdurlar mıdır? Daire başkanı görevini hala sürdüren muhtereminizin, hala aynı görevde kalmasına hangi vicdanla razı olabiliyorsun? Üyelerimiz başta olmak üzere, Türkiye İş Kurumu personelinin asla yalnız olmadığının bilinmesini istiyoruz. İsimlerini zikretmek dahi istemediğimiz tacizci yönetici yöneticilerle ilgili alınacak önlemleri en kısa sürede görmek istiyoruz. Buradaki kastımız toptancı bir anlayışla Türkiye İş Kurumundaki yöneticilerin tamamını tacizci olarak değerlendirmek değildir. Burada işaret ettiğimiz şahıs veya şahıslar ile ilgili konu teftiş kuruluna intikal etmiştir. Aksi takdirde; çok daha büyük çaplı bir eylemi gerçekleştireceğimizi sizlerin aracılığıyla tüm kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.”
Türk Büro-Sen’in ses getiren eylemi, basın açıklamasının ardından olaysız şekilde sona erdi.