Türkiye Kamu-Sen yurdun dört bir köşesinde düzenlediği iş bırakma eylemleriyle Sosyal Güvenlik Reformunu protesto etti. “Mezarda emekliliği hayır” diyen Türkiye Kamu-Sen’liler sosyal Güvenlik Kurumu’ndan hastanelere, tren garlarından otoyollara kadar birçok kamu kuruluşunu önünde toplanarak basın açıklaması yaptı.
Türkiye Kamu-Sen tarafından düzenlenen uyarı eyleminde Sosyal Güvenlik Reformu’nda kamu çalışanlarına yönelik haksız uygulamalara tepki gösterildi. Sosyal Güvenlik Kurumu’nda açıklama yapan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız konuşmasını şöyle sürdürdü:
Değerli arkadaşlar;
Yıllardan beri memurlarımızın kazanılmış hakları geriletilmekte, memur maaşları gün be gün erimektedir.
Memur maaşlarına enflasyon kadar zam yapılmakta ama yalnızca belli çalışanların faydalandığı ödeme ve yardım kalemleri sanki tüm memurlar için geçerliymiş gibi açıklamalar yapılmaktadır.
Bu yolla reel olarak sürekli eriyen memur maaşlarına yeterli zam yapıldığı iddia edilmekte, memur maaşları asgari ücretle kıyaslanmakta, haklarını arayan kamu görevlilerine asgari ücretli ve işsiz vatandaşlarımız gösterilerek sesleri kısılmaya çalışılmaktadır.
Bugüne kadar sorunlarımızın çözümü için diyaloğun bütün yollarını kullanmaya, kamu görevlilerinin sesini yetkililere duyurmaya çalıştık.
Ne var ki artık diyalog kurma girişimlerimizin sonuçsuz kaldığını, görüşlerimizin gözardı edildiğini, haklı taleplerimizin dikkate alınmadığını ve kamu görevlilerinin yok sayıldığını görmekteyiz.
Bütün bunlarla birlikte çıkarılan her kanunla, yapılan her düzenlemeyle memurlarımızın sırtına binen yük biraz daha artmakta, haklarımız budanmaktadır.
En son olarak da Sosyal Güvenlik Reformu adı altında yapılmaya çalışılan değişikliklerle yalnızca memurlarımıza değil tüm vatandaşlarımıza ağır bir darbe daha indirilmek istenmektedir.
Kısır tartışmalarla gündemin meşgul edildiği ortamda gerçekler, vatandaşlarımızdan gizlenmeye çalışılmaktadır.
Yetkililerin reform diye yutturmaya çalıştığı, sağlık ve sosyal güvenlikte yapılacak değişiklikle vatandaşlarımızdan “her muayene için 2 ile 10 YTL,
Tedavilerden 608 YTL’ye kadar katılım payı alınacak.
Vatandaş hastaneye yattığında ya da ameliyat olduğunda masrafların %1’ini cebinden karşılayacak.
Ayrıca hastanede yatarken ilaç ya da protez kullanıldığında, bu paranın da %20’sini alacaklar.
Aylık geliri 145 YTL’nin üzerinde olan herkesten 73 YTL ile 475 YTL arasında sağlık sigortası alınacak. Bütün bunlara razı mısınız?
Emekli aylıklarının düşürülmesine, 25 yıl boyunca prim ödediğinde, çalışırken aldığınız maaşın yarısı kadar emekli aylığı almaya, emekli maaşlarına yapılacak artışların enflasyona endekslenmesine, emekli maaşının 210 YTL’ye kadar düşürülmesine razı mısınız?
Değerli arkadaşlar;
Tüpraş, Petkim, Erdemir, Türk Telekom satıldı. Şimdi de sağlığımız satılıyor, emekliliğimiz ipotek altına alınıyor.
Memurlarımız henüz 2008’in ilk maaşını almadı ama vergilere, doğalgaza, taksi, otobüs, tren ücretlerine, elektriğe, suya yapılan zamlarla aylık 80 YTL’yi cebimizden söküp aldılar.
Değerli arkadaşlar;
Bütün bu sorunlar ve çözüm yolları Türkiye Kamu-Sen tarafından yıllardır her platformda dile getirilmiştir.
Diyaloğun ve hoşgörünün bütün sınırları zorlanmış ama olumlu bir sonuç alınamamıştır.
Artık bıçak kemiğe dayanmış, sözün bittiği yere gelinmiştir!
Şimdi eylem zamanıdır!
Bizler burada yalnızca kamu görevlilerinin değil, tüm vatandaşlarımız adına üretimden gelen gücümüzü kullanarak, yetkililere sesimizi duyurmak istiyoruz.
Vatandaşlarımızı açlığa ve yoksulluğa mahkum eden ekonomik politikalara,
Memurun, işçinin, emeklilerin, çiftçinin, işsizin, beşikteki bebeğin hatta daha doğmamış yavrularımızın sağlık ve sosyal güvenlik haklarını kısıtlayarak, sosyal güvenliğin finans sorunlarını çözmek isteyenlere,
Aylık 145 YTL geliri olanların rızıklarında gözü olanlara, “dur!” demenin vakti gelmiştir.
Kamu görevlilerinin haklarını gasp edenler,
Toplum kesimlerini karşı karşıya getirerek aradan sıyrılmaya çalışanlar,
Gerçekleri gizleyerek, vatandaşlarımızı aldatma yolunu seçenler bilsinler ki;
Bundan sonra hiçbir şey onlar için eskisi kadar kolay olmayacaktır.
Değerli arkadaşlar; Bu bir uyarı eylemidir.
Yetkililer bugünden itibaren kamu görevlilerinin sesine kulak vermeli, yaptıkları düzenlemeleri bir kez daha gözden geçirerek, yanlışlarından dönmelidir.
Umarız, yetkililer bu uyarımızı dikkate alırlar ve bizleri daha büyük eylemler yapmaya zorlamazlar.
İŞ YAVAŞLATMA EYLEMİ BAŞLADI
Türkiye Kamu-Sen’in Türkiye genelinde başlattığı iş yavaşlatma eylemi saat 07:30’dan itibaren okullarda başladı. Öğretmenler derse, bir ders geç başlayarak eyleme katıldılar. Türkiye Kamu-Sen Genel Basın Sekreteri Ahmet Azizoğlu okulları dolaşarak öğretmenler ile eyleme katıldı.
Ahmet Azizoğlu kendi görev yeri olan Ankara Halim Şaşmaz İlköğretim Okulu’nda yaptığı açıklamada bütün kamu çalışanları gibi eğitim çalışanlarının da yapılan zamlar nedeniyle geçinemez duruma geldiklerini;bu da yetmiyormuş gibi Sosyal Güvenliğimizin de elimizden alınmak istendiğini belirtti. Hiç bir sendika, getirilmek istenen sosyal olmayan sağlığı paralı hale getirecek yasaya güven duymamaktadır.
Sosyal güvenlik bugünden yarına olmuş ya da olacak iş değil ki. Yalnızca bir nesli de kapsamıyor. Nesiller boyu gidecek bir program. Devlet de bunun için var. Eğer devlete hükmedenler küresel güçlere şirin gözükmek için sosyal geleceğimizi güvensiz yapıp onun yükünü de bizim sırtımıza yükleyerek iktidarın keyfini sürmek istiyorlarsa..!
Şimdi kime ne söyleyelim?
Ne söylenecekse gelin hep birlikte söyleyelim. Söylemek için o kadar çok haklı sebeplerimiz var ki…
En güzel söyleme yolu hizmetten doğan gücümüzü kullanmak. Bugün hep birlikte hizmetten doğan gücümüzü kullanıyoruz. Bize uymayan yasayı ısrarla çıkarmak isteyenleri, bize verilmeden insanca yaşamamızı sağlayan temel ürünlere yapılan zamları protesto ediyoruz.Yetkilileri uyarmak için iş yavaşlatıyoruz.
